Japonya’nın ilk Uygur Türkü milletvekili: Çin’e baskı arttırılmalı
Japonya’nın ilk Uygur Türkü milletvekili: Çin’e baskı arttırılmalı
Japonya'nın ilk Uygur Türkü milletvekili Arfiya Eri, Uygur Türkleri üzerindeki Çin baskılarının artışını vurgulayarak bölgede yaşanan insan hakları krizini dile getirdi.
Haber Giriş Tarihi: 31.10.2024 10:39
Haber Güncellenme Tarihi: 31.10.2024 11:47
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Japonya’nın ilk Uygur Türkü milletvekili Arfiya Eri, 27 Ekim 2024 tarihinde "Hindustan Times" gazetesine verdiği röportajda, Uygur Türkleri üzerindeki Çin baskılarının 2016 yılından itibaren tarihinin en yüksek seviyesine ulaştığını vurguladı.
"BU TÜR VAHŞETLER BAŞKA BİR YERDE GERÇEKLEŞSEYDİ, ULUSLARARASI TOPLUM ÇOK DAHA GÜÇLÜ TEPKİ VERİRDİ"
Arfiya Eri, “Uygur insan hakları krizine dair önemli bir ilerleme eksikliği var. 2016 yılından bu yana, kitlesel tutuklamalara dair kanıtlar ortaya çıktı ve bu durum, bölgedeki insan hakları sorunlarının çok daha derinleştiğini gösteriyor.” dedi.
Eri, Uygur Türklerinin yasa dışı tutuklamalarla karşılaştığını belirtirken, bölgedeki gelişmiş gözetim tekniklerinin de arttığını ifade ederek, “Yüz tanıma ve telefon görüşmelerinin ve kişisel konuşmaların izlenmesi gibi gelişmiş teknolojiler uygulandı. Durum, ebeveynleri tutuklandığında sayısız çocuğun geride bırakılmasıyla yetimhanelerde artışa yol açtı." diye ekledi.
Uygur Türkleri içinde avukatlar, doktorlar ve akademisyenlerin tutuklanmasına dikkat çeken Eri, bu kişilerin zorla çalıştırma suçlarına maruz kaldığını kaydetti. Eri, "Onların hem bölge içinde hem de Çin genelinde fabrikalarda çalışmaya gönderildiği zorunlu çalıştırma suçlarıyla ilgili kanıtlarını keşfettik. Bu kitlesel vahşetler o kadar büyük bir boyuta ulaştı ki, ABD 2 milyondan fazla insanın tutuklandığını ilan etti ve bu sayının daha da fazla olduğu düşünülüyor.” ifadesini kullandı.
Uygur Türkleri üzerindeki uygulamaların BM soykırım sözleşmesi çerçevesinde soykırım olarak tanımlandığına dikkat çeken Eri, “Zorla kısırlaştırma ve çocukların ebeveynlerinden alınması gibi eylemler, gerçek zamanlı olarak yaşanıyor. Eğer bu tür vahşetler başka bir yerde gerçekleşseydi, uluslararası toplum çok daha güçlü tepkiler verirdi. “Japonya’nın henüz imzalamadığı BM soykırım sözleşmesi uyarınca, kadınların zorla kısırlaştırılması ve çocukların ebeveynlerinden zorla alınması gibi eylemler soykırım olarak tanımlanıyor ve bu eylemlerin bölgede gerçek zamanlı olarak gerçekleştiğine tanık oluyoruz" dedi.
ERİ YENİDEN MİLLETVEKİLİ SEÇİLDİ
Arfiya Eri, Japonya Liberal Demokrat Partisinden Temsilciler Meclisine (Diet) tekrar seçilerek görevine devam etme hakkı kazandı. 36 yaşındaki Eri, Japonya parlamentosundaki en genç kadın milletvekili olma unvanını taşıyor. Uygur kökenli olarak, Japon toplumunda daha fazla çeşitlilik ve kapsayıcılık sağlama hedefiyle mücadele ediyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Japonya’nın ilk Uygur Türkü milletvekili: Çin’e baskı arttırılmalı
Japonya'nın ilk Uygur Türkü milletvekili Arfiya Eri, Uygur Türkleri üzerindeki Çin baskılarının artışını vurgulayarak bölgede yaşanan insan hakları krizini dile getirdi.
Japonya’nın ilk Uygur Türkü milletvekili Arfiya Eri, 27 Ekim 2024 tarihinde "Hindustan Times" gazetesine verdiği röportajda, Uygur Türkleri üzerindeki Çin baskılarının 2016 yılından itibaren tarihinin en yüksek seviyesine ulaştığını vurguladı.
"BU TÜR VAHŞETLER BAŞKA BİR YERDE GERÇEKLEŞSEYDİ, ULUSLARARASI TOPLUM ÇOK DAHA GÜÇLÜ TEPKİ VERİRDİ"
Arfiya Eri, “Uygur insan hakları krizine dair önemli bir ilerleme eksikliği var. 2016 yılından bu yana, kitlesel tutuklamalara dair kanıtlar ortaya çıktı ve bu durum, bölgedeki insan hakları sorunlarının çok daha derinleştiğini gösteriyor.” dedi.
Eri, Uygur Türklerinin yasa dışı tutuklamalarla karşılaştığını belirtirken, bölgedeki gelişmiş gözetim tekniklerinin de arttığını ifade ederek, “Yüz tanıma ve telefon görüşmelerinin ve kişisel konuşmaların izlenmesi gibi gelişmiş teknolojiler uygulandı. Durum, ebeveynleri tutuklandığında sayısız çocuğun geride bırakılmasıyla yetimhanelerde artışa yol açtı." diye ekledi.
Uygur Türkleri içinde avukatlar, doktorlar ve akademisyenlerin tutuklanmasına dikkat çeken Eri, bu kişilerin zorla çalıştırma suçlarına maruz kaldığını kaydetti. Eri, "Onların hem bölge içinde hem de Çin genelinde fabrikalarda çalışmaya gönderildiği zorunlu çalıştırma suçlarıyla ilgili kanıtlarını keşfettik. Bu kitlesel vahşetler o kadar büyük bir boyuta ulaştı ki, ABD 2 milyondan fazla insanın tutuklandığını ilan etti ve bu sayının daha da fazla olduğu düşünülüyor.” ifadesini kullandı.
Uygur Türkleri üzerindeki uygulamaların BM soykırım sözleşmesi çerçevesinde soykırım olarak tanımlandığına dikkat çeken Eri, “Zorla kısırlaştırma ve çocukların ebeveynlerinden alınması gibi eylemler, gerçek zamanlı olarak yaşanıyor. Eğer bu tür vahşetler başka bir yerde gerçekleşseydi, uluslararası toplum çok daha güçlü tepkiler verirdi. “Japonya’nın henüz imzalamadığı BM soykırım sözleşmesi uyarınca, kadınların zorla kısırlaştırılması ve çocukların ebeveynlerinden zorla alınması gibi eylemler soykırım olarak tanımlanıyor ve bu eylemlerin bölgede gerçek zamanlı olarak gerçekleştiğine tanık oluyoruz" dedi.
ERİ YENİDEN MİLLETVEKİLİ SEÇİLDİ
Arfiya Eri, Japonya Liberal Demokrat Partisinden Temsilciler Meclisine (Diet) tekrar seçilerek görevine devam etme hakkı kazandı. 36 yaşındaki Eri, Japonya parlamentosundaki en genç kadın milletvekili olma unvanını taşıyor. Uygur kökenli olarak, Japon toplumunda daha fazla çeşitlilik ve kapsayıcılık sağlama hedefiyle mücadele ediyor.
Son Haberler