SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Uygur Türkleri

QHA - Kırım Haber Ajansı - Uygur Türkleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Uygur Türkleri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

ABD Temsilciler Meclisinden Uygurlara sığınma hakkı talebi Haber

ABD Temsilciler Meclisinden Uygurlara sığınma hakkı talebi

Çin'in Doğu Türkistan'da uyguladığı soykırım politikası nedeniyle başka ülkelere göç etmek mecburiyetinde bırakılan Uygur Türkleri ve diğer etnik grup azınlıkların sığınma hakkı talebi, ABD'deki vekillerin harekete geçmesini sağladı.  UYGUR İNSAN HAKLARI KORUMA YASA TASARISI 12 ABD Temsilciler Meclisi Üyesi, Uygurların sığınma hakkını elde edebileceği süreci hızlandıran iki parçalı Uygur İnsan Hakları Koruma Yasa Tasarısı'nı sundu. 25 Mart 2025'te sunulan yasa tasarısının eş sunucularından Demokrat vekil Suhas Subramanyam konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Çin hükûmetinin Uygurlara yönelik acımasız zulmü bir insan hakları krizidir. Bölgemdeki Uygur seçmenlerden, akrabalarının zulümden kaçma çabalarına dair derin endişelerini bizzat dinledim. Bu iki kısımlı girişime öncülük etmekten gurur duyuyorum. Hayal bile edilemeyecek bir baskıya maruz kalanlara hızlandırılmış mülteci statüsü ve sığınma hakkı sağlamak istiyoruz." dedi. TARİHTE TANIKLIK EDİLEN EN KORKUNÇ İNSANLIK SUÇU Diğer yandan Florida Cumhuriyetçi vekili Maria Elvira Salazar, Uygurların yaşadığı zulmün, tarihte tanıklık edilen en korkunç insanlık suçlarından biri olduğunu vurguladı. Salazar, "Mülteci sistemimiz, en çok korumaya ihtiyaç duyanlara yardım etmek için var. Sistematik zulüm ve işkenceden kaçabilen Uygurlar ve diğer ezilen azınlıklara öncelik vermeliyiz." yorumunu yaptı.  Demokrat vekil ve Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Kıdemli Üyesi Gregory Meeks ise "ABD, bu zulümden kaçmaya çalışan Uygurlara yardım etme sorumluluğuna sahiptir. Mülteci kabul yollarını genişleterek ve Uygur sığınma başvurularındaki birikmiş dosyaları çözerek üzerimize düşeni yapmalıyız." ifadelerini kullandı.  ÖNCELİK 2 STATÜSÜ VERİLECEK Söz konusu yasa tasarısı, ABD'ye sığınma başvurusunda bulunan Uygurlara özel olarak insanî önem taşıyan mülteciler için belirlenen "Öncelik 2" statüsü verecek ve böylelikle Uygurlara ait sığınma başvuru dosyaları hızlı bir şekilde işleme alınacak. 

Erzurum'da Doğu Türkistan için sessiz yürüyüş Haber

Erzurum'da Doğu Türkistan için sessiz yürüyüş

Erzurum’da sağlık çalışanları, 15 Mart 2025 tarihinde Çin’in Uygur Türklerine karşı uyguladığı soykırım politikalarını protesto etmek amacıyla sessiz yürüyüş gerçekleştirdi. Erzurum kent merkezindeki Lalapaşa Camii’nin önünde bir araya gelen sağlık çalışanları, Türkiye, Doğu Türkistan bayrakları ve pankartlar eşliğinde Yakutiye Medresesi’ne kadar yürüdü. Atatürk Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Ahmet Talha Yer, grup adına yaptığı açıklamada; ümmetin en mazlum coğrafyası olan, tek başına direnmeye çalışan, dünyanın görmezden geldiği, çoğu ülkenin siyasi çıkarları uğruna feda edilen ata yurdu Doğu Türkistan için bir araya geldiklerini ifade etti. 10 MİLYON UYGUR TÜRKÜ TOPLAMA KAMPINDA! Yer, yaptığı açıklamada Doğu Türkistan'ın yok edildiğine dikkat çekerek "Bugün resmi belgelere göre 10 milyon insan toplama kamplarında ve akıl almaz işkencelerle karşı karşıya. 2014’te kurulan bu toplama kamplarında yapılanlar kimsenin duymak bile istemeyeceği cinsten. Toplu tecavüzler, domuz eti yedirmeye çalışma, kısırlaştırma, köle işçi olarak çalıştırma, organ ticareti ve daha tahmin bile edemediğimiz neler, neler." ifadelerini kullandı. "KALANLAR ÖZGÜR MÜ?" Doğu Türkistan'ın bir açık hava hapishanesine çevrildiğini vurgulayan Yer,  açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Toplama kamplarındakiler dört duvar arasında işkence altındalar, peki ya kalanlar özgür mü? Kardeş Aile Projesi adı altında Çin rejim elemanları, Uygur Türklerini yatak odasına kadar 24 saat gözetliyor, yapay zeka sistemiyle Uygurlar her yerde takip ediliyor, aile üyelerinin hayatıyla tehdit edilerek Uygur kızları zorla Çinlilerle evlendiriliyor. Anne babası toplama kamplarına alınan çocuklar ise çocuk toplama kampına alınarak birer Çinli olarak yetiştiriliyor. Etnik yıkım, asimilasyon çalışmaları, insan haklarının hiçe sayıldığı uygulamalar her aşamada yapılmaya çalışılıyor. Türkler, Müslümanlar ve birer insan olarak bize düşen önce dua etmek, ardından kardeşlerimizin yanında olmak. Filistin davamız gibi Doğu Türkistan haklı davamızı da etrafımıza duyurmak. Müslüman kardeşlerimizin çalınan alın teriyle hatta kanıyla üretilen Çin ürünlerini boykot etmek, bunun için de üretim ağımızda Çin'e muhtaç olmayacağımız sistemler geliştirmek boynumuzun borcudur."

Avrupa Parlamentosu, Uygurların iade kararını kınadı! Haber

Avrupa Parlamentosu, Uygurların iade kararını kınadı!

Avrupa Parlamentosu (AP), Doğu Türkistan'dan ayrılarak Tayland'a giden ve orada hapse mahkûm edilen 40 Uygur Türkünün Çin'e iadesini gündeme getirdi. TAYLAND'IN İADE KARARINI KINADI Parlamento almış olduğu kararla, Tayland'ın insanî koşullar altında tutmadığı 40 Uyguru Çin'e teslim etmesinin insan hakları ihlali olduğunu vurgulayarak, Tayland'ın iade kararını kınadı. AP'nin açıklamasında Uygurların Doğu Türkistan'a iadesinin "keyfi gözaltı, işkence ve ciddi insan hakları ihlallerine" neden olduğu vurgulandı. Parlamento, Çin'e gönderilen Uygurların haklarının korunması ve nerede olduklarına dair verilen bilginin şeffaf olması yönünde çağrıda bulundu.  ÇİN'E TESLİM EDİLEN UYGURLAR NEREDE? Çin'in Bangkok Büyükelçiliği Sözcüsü, Çin'e iade edilen Uygurların "meslekî beceri eğitiminden" geçtiğini söylemişti. Çin hükûmeti, sözde eğitim kamplarında Uygur Türklerinin Türk ve Müslüman kimliğini reddederek, çeşitli suçlamalarla toplama kamplarına alıyor.  DAHA ÖNCE AKSU'DAN AYRILMAYA ÇALIŞAN İKİ UYGUR TUTUKLANMIŞTI Çin 27 Şubat'ta iade edilen Uygurların sağlığının yerinde olduğu, ailelerine mutlu bir şekilde kavuştuklarını iddia eden videoları kasıtlı olarak medyaya servis etmiş ancak daha sonra teslim edilen Uygurlardan haber alınamamıştı. Özgür Asya Radyosu (RFA) daha önce kaçmaya çalışan ancak planlarından vazgeçerek Doğu Türkistan'a giden Memet Awut ve Turdi Abla isimli iki Uygurun tutuklandığını kaydetmişti. Aksu'da bir polis memuru RFA'ya verdiği demeçte, “22 gün gözaltı merkezinde kaldılar ve daha sonra Ürümçi'ye transfer edildiler. Sebebi Yunnan'a gittikleri için olduğu yazıyor. Yunnan'dan kendileri geri döndüler. Suçları kaçmaya çalışmak.” bilgisini verdi.

Çin'in iddiaları yalanlandı: 3 bin Uygur Türkü zorla çalıştırılıyor! Haber

Çin'in iddiaları yalanlandı: 3 bin Uygur Türkü zorla çalıştırılıyor!

Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) başkenti Vaşington'daki Holokost Anma Müzesi bünyesinde yer alan Simon-Skjodt Soykırımı Önleme Merkezi, Uygur Türklerinin "normale döndüğüne" yönelik iddiaların üzerine 30 sayfalık bir rapor yayımladı.  Raporda, Doğu Türkistan'da Uygur Türklerinin Çin'in baskısı altında kalmaya devam ettiği ve toplama kamplarında alıkonuldukları vurgulandı. Ayrıca Uygurların zorla çalıştırıldığının altı çizilen raporda nicel veri paylaşıldı. Rapora göre 2023 yılında 3 bin Uygur Türkü zorla çalıştırıldı.  "BASKICI UYGULAMALAR DAHA DA GENİŞLEMİŞ DURUMDA!" Tespit edilen Pekin'e ait belgeler, araştırmalar, uydu görüntüleri ve tanıklara göre Uygur Türkleri 2022'den 2024'e kadar Çin'in soykırım politikasına maruz bırakıldı. Özgür Asya Radyosunun (RFA) gündeme taşıdığı haberine göre raporda, “Kitlesel gözaltılar gibi bazı durumlarda, politikaların kurumsal yöntemleri değişmiş olsa da benzer sonuçlar üretilmeye devam ediyor. Zorla çalıştırma ve Türk azınlık çocuklarının yerleşim okullarında Han ailelerine verilmesi gibi diğer durumlarda ise baskıcı uygulamalar daha da genişlemiş durumda" ifadeleri kullanıldı.  TOPLAMA KAMPLARINDA TUTULAN TÜRK HALKLARI YARIM MİLYONU AŞTI! Ayrıca Doğu Türkistan'da toplama kamplarında tutulan Türk halklarının yarım milyonu aştığı kaydedildi. Raporu kaleme alan Rian Thum, toplama kamplarındaki Uygurların resmî cezaevlerine veya zorla çalıştırmaya gönderildiklerini aktardı. 

ABD, Uygurları Çin'e teslim eden Tayland hükûmetini kınadı! Haber

ABD, Uygurları Çin'e teslim eden Tayland hükûmetini kınadı!

Dünya gündemi, Çin'e teslim edilerek adeta ölüme gönderilen 40 Uygur Türkünün iadesi ile çalkalanıyor.  ABD'DEN TAYLAND'A KINAMA Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı, Bakan Marco Rubio'nun 40 Uygurun iadesi konusundaki yazılı açıklamasını yayımladı. Uygurların geri gönderilmesini kınayan Bakan Rubio, "Tayland'ın en az 40 Uyguru yasal süreç haklarından mahrum oldukları, zulüm, zorla çalıştırılma ve işkenceye maruz kaldıkları Çin'e zorla göndermesini en güçlü ifadelerle kınıyoruz." ifadelerini kullandı.  Tayland'ın bu eylemi nedeniyle Birleşmiş Milletlerin (BM) "İşkenceye ve Diğer Zalimane Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşmesi" ile "Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme" kapsamındaki yükümlülükleriyle ters düşme riskinde olduğu kaydedildi. MARCO RUBİO, DİĞER ÜLKELERE ÇAĞRIDA BULUNDU Rubio, skandal olayın ardından diğer ülkelere Uygur Türklerini Çin'e geri göndermeme konusunda çağrıda bulundu. Çin'in Uygur Türklerine ve diğer gruplara karşı soykırım yaptığını ve insanlığa karşı suç işlediğini anımsatan Rubio, Pekin yönetimine, Uygur Türklerin refahının sağlanması konusunda çağrı yaptı.  40 UYGUR TÜRKÜNÜ ÇİN'E İADE ETTİ Tayland hükûmeti, 26 Şubat'ı 27 Şubat'a bağlayan gece yarısı, Çin'in zulmünden kaçan ve 10 yıldır tutuklu bulunan 40 Uygur Türkünü Pekin yönetimine teslim etti. Saat 02.00'de gözaltı merkezine giren kapaklı bir araç havalimanına götürüldü. Ardından 04.48'de kalkan bir uçak Doğu Türkistan'a gitti. Çin, öğlene doğru Tayland'dan bir uçağın geldiğini, Tayland yetkilileri ise uçağın içinde bu Uygur Türklerinin olduğunu doğruladı. Soykırım politikasıyla insanlık suçu işleyen Şi Cinping yönetimindeki Çin'in Uygur Türklerini idam edeceği endişesi gündemde.  DAHA ÖNCE İADE EDİLENLER İDAM EDİLMİŞTİ Tayland hükûmeti, 2014 yılında Çin’den kaçan 300 Uygur Türkünü yakalamış ve bazılarını Çin’e geri göndermişti. 2015’te ise 109 Uygur Türkü, rızaları dışında Çin’e iade edilmiş ve hepsi idam edilmişti.

48 Uygur Türkü Çin'e mi teslim edildi? Haber

48 Uygur Türkü Çin'e mi teslim edildi?

Tayland'daki cezaevlerinde 10 yıldır tutuklu bulunan 48 Uygur Türkü, Şi Cinping idaresindeki Çin'e iade edilme tehlikesiyle karşıya karşıya. Her türlü baskı ve insanlık suçunun yaşandığı Doğu Türkistan'dan Tayland'a giden Uygur Türklerinin Çin'e iade edilmesi halinde ağır işkencelere, hatta infaza maruz kalma riski bulunuyor. UYGURLAR ÇİN'E GÖNDERİLDİ Mİ? Dün akşam demirlerle kaplanmış bir araç Tayland'daki Suan Phlu Göçmen Gözaltı Merkezine giriş yaptı. Gece saat 02.00'de ise gözaltı merkezine giren araç havalimanına doğru yola çıktı. Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği tarafından konuya ilişkin olarak yapılan açıklamada, saat 04.48'de bir uçağın Tayland'dan Doğu Türkistan'a doğru yola çıktığı bildirildi. Uçağın içinde 48 Uygur Türkünün bulunduğu tahmin ediliyor.  Tayland Başbakanı Paetongtarn Shinawatra, 48 Uygur Türkünün iadesi konusunda yaptığı açıklamada, "Bu tür konularda her ülke, yasalara, uluslararası süreçlere ve insan haklarına uymak zorundadır." ifadelerini kullanarak, konu hakkında net bir bilgi vermekten çekindi. Uygur Türkleri daha önce Çin'e iade edilmemeleri talebiyle Tayland hükûmetine ve Birleşmiş Milletlere (BM) 10 Ocak 2025 tarihinde AP aracılığı ile başvurarak; üçüncü bir ülkeye yerleştirilmeleri için yardım talebinde bulunmuş, açlık grevine başlamıştı.  DAHA ÖNCE İADE EDİLENLER İDAM EDİLMİŞTİ Tayland hükûmeti, 2014 yılında Çin’den kaçan 300 Uygur Türkünü yakalamış ve bazılarını Çin’e geri göndermişti. 2015’te ise 109 Uygur Türkü, rızaları dışında Çin’e iade edilmiş ve hepsi idam edilmişti.

Prof. Dr. Erhan Afyoncu'dan Uygur Türklerini Türkiye'ye getirme önerisi! Haber

Prof. Dr. Erhan Afyoncu'dan Uygur Türklerini Türkiye'ye getirme önerisi!

Türkiye’de hızla düşen nüfus artış hızı için uyarıda bulunan Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, nüfus artışındaki azalmayı Türkiye’nin önündeki en büyük sorun olarak nitelendirdi.  Afyoncu, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı sorunun büyüklüğünü “Kabusa gidiyoruz. Şöyle düşünün; 2023'te binde 1.1'e düşmüştü nüfus artış hızımız. 1990'da 2,1'di. Yani yüzde 2'den binde 1'e düştük, TÜİK'in son açıkladığı verilere göre binde 3,1'e çıktık. Bu çok ciddi bir tehdit, savaştan daha önemli bir tehdit.” ifadeleriyle aktardı.  Erhan Afyoncu, bu sorun için önerisini ise “Dünyanın farklı yerlerinden varlıklarını devam ettirme şansı kalmayan Türkleri, Türkiye’ye getirmeliyiz” ifadeleriyle dile getirdi. Afyoncu, bu hususta Uygur Türklerine atıfta bulundu.  AFYONCU'DAN UYGUR TÜRKLERİNİ TÜRKİYE'YE GETİRME ÖNERİSİ! Uygur Türklerine atıfta bulunan Afyoncu, sunduğu öneride "Mesela Çin’deki Uygur Türkleri gibi. Türkiye belli ölçüde Türklerden göç almak zorunda.” ifadelerini kullandı. DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ SOYKIRIM UYGULAMALARI  Çin Halk Cumhuriyeti hükumetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da topyekûn bir halk, asimilasyon ve soykırıma uğradı, uğruyor. Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler bu baskının kurbanı olmaktadır. Doğu Türkistan’da soykırıma varan ağır insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre Çin Komünist Partisi idaresinin kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında milyonlarca insan yasa dışı bir şekilde alıkoyuluyor. Çin hükûmeti, toplama kamplarında ve ceza kamplarında insanlık dışı şartlarda tutulan Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri dünya kamuoyundan gizliyor. ÇİN’İN  DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ CEZA KAMPLARINDA NELER YAŞANIYOR? Doğu Türkistan’da Uygur ve diğer Türk halklarından milyonlarca kişi suçsuz yere toplama kamplarına alınmaktadır. Halen bu baskı tüm şiddetiyle devam etmektedir. Tanıkların ifadelerine göre tutuklulara işkence ediliyor. Sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirle yaşıyor. Kampta tutulanlara ne olduğu belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. Tırnak çekme, kamçı, elektrik gibi işkencelere maruz kalıyor. Kadınlar toplu tecavüze uğruyorlar. Milyonlarca genç Doğu Türkistan’daki çalışma kamplarında veya Çin’deki fabrikalarda zorunlu köle işçi olarak çalıştırılıyor. Birçoğu toplama ve çalışma kamplarına gönderildikten sonra geride kalanlar da siyasi propaganda ezberlemeye, kamu hizmeti adıyla ücretsiz çalışmaya zorlanıyorlar. Kadınlar kısırlaştırılıyor, hamilelere zorla kürtaj yaptırılıyor. Genç kadınlar Çinlilerle evliliğe mecbur ediliyor. Ailelerinden koparılan 1 milyona yakın çocuk, çocuk toplama kamplarında asimile ediliyor. Çince konuşmaya Çince yaşamaya, Çinliler gibi beslenmeye zorlanıyor. Milli ve dini kültür mirasları yok ediliyor. Uygur tarihi ve kültürüyle ilgili kitaplar yakılıyor. Türk- İslam mimarileri ve tarihi şahsiyetlerin türbeleri, heykelleri yok ediliyor. İnanç özgürlüğü hiçe sayılıyor. Camiler yıkılıyor. Kur’anlar yakılıyor. Namaz kılmak, oruç tutmak kampa alınma nedeni olarak gösteriliyor. Türkiye başta olmak üzere yurtdışı ülkelerinde okumuş, seyahat etmiş olmak ya da sadece bunları yapan birinin akrabası olmak bile toplama kampına alınma veya hapse atılma nedeni olabiliyor.

Tutsak Uygur Türkleri açlık grevine son verdi: Tayland, Çin'e iade kararından döndü mü? Haber

Tutsak Uygur Türkleri açlık grevine son verdi: Tayland, Çin'e iade kararından döndü mü?

Tayland'da bulunan Geri Gönderme Merkezinde Çin'e iade tehlikesi yaşayan 48 Uygur Türkünün durumu ile ilgili olumlu adımlar atıldı. Gözaltındaki Uygur Türkleri, Çin'e iade edilmek istenmiş ve bu nedenle açlık grevi başlatmıştı. Bugün itibarıyla Uygur Türkleri açlık grevine son verdi ve Çin'e iade sürecinin durdurulduğu öne sürüldü. İHH İnsani Yardım Vakfı, sürece müdahil olarak Tayland makamlarıyla temasta bulundu. İHH'nın açıklamasında, "Vakfımızın girişimleriyle Tayland’daki geri gönderme merkezinde tutulan 48 Uygur Türkü'nün Çin’e iadesinin durdurulduğu yönünde güvence alınmıştır. Tayland’daki ilgili bakanlıklarla yürüttüğümüz temasları ve verilen taahhütlerin takibini kararlılıkla sürdüreceğiz" denildi. Vakfımızın girişimleriyle Tayland’daki geri gönderme merkezinde tutulan 48 Uygur Türkü'nün Çin’e iadesinin durdurulduğu yönünde güvence alınmıştır. Tayland’daki ilgili bakanlıklarla yürüttüğümüz temasları ve verilen taahhütlerin takibini kararlılıkla sürdüreceğiz. https://t.co/yHBWyDjS0e — İHH (@ihhinsaniyardim) January 29, 2025 48 UYGUR TÜRKÜ AÇLIK GREVİNE SON VERDİ Tayland'da temaslarda bulunan İHH İnsani Diplomasiden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Altay, Geri Gönderme Merkezinde tutulan 48 Uygur Türkünün açlık grevine son verdiğini duyurdu. Altay, "Tayland’daki geri gönderme merkezinde tutulan 48 Uygur Türkü, bugün itibarıyla açlık grevlerine son vermiştir" dedi. Tayland’daki geri gönderme merkezinde tutulan 48 Uygur Türkü, bugün itibarıyla açlık grevlerine son vermiştir. Yetkililerle yaptığımız görüşmeler sonucunda, Uygurların Çin’e iadesinin durdurulduğu yönünde bir güvence alınmıştır. Bu gelişmeyi kendilerine aktarmamız üzerine, son… pic.twitter.com/VgaCr9tmrY — Abdullah ALTAY (@altay_abdulla) January 29, 2025 TAYLAND SENATOSU İNSAN HAKLARI KOMİTESİ, SAVUNMA BAKANI İLE TOPLANTI YAPMAK İSTİYOR Öte yandan, Dünya Uygur Kurultayı, 2013 yılından bu yana Bangkok Sathorn Geri Gönderme Merkezinde bulunan Uygur Türkleri için Tayland Senatosu Üyesi Angkhana Neelapaijit'in, Senatonun İnsan Hakları Komitesi adına Tayland Savunma Bakanı ile bir toplantı talep ettiğini duyurdu. ????The Thai Senate's human rights committee, led by Senator @AngkhanaNee , is seeking a meeting with Defence Minister Phumtham Wechayachai to discuss the government's plans for 48 Uyghur refugeeshttps://t.co/zUdr3OGDxF — World Uyghur Congress (@UyghurCongress) January 29, 2025 GÖZALTINDAKİ UYGURLARA İNSANİ MUAMELE ÇAĞRISI Uzmanlar, Tayland’da insanlık dışı gözaltı koşulları nedeniyle 2’si çocuk 5 Uygur Türkünün hayatını kaybettiğini açıkladı. Yetersiz tıbbi bakım ve kötü koşulların ölümler üzerinde etkili olduğu vurgulandı. Bu durumun keyfi yaşam hakkı ihlaline işaret ettiği belirtilerek; kapsamlı bir soruşturma çağrısı yapıldı. Ayrıca, gözaltındaki 48 kişiden 23’ünün ciddi sağlık sorunları yaşadığını belirtti. Diyabet, böbrek yetmezliği, cilt hastalıkları, mide-bağırsak rahatsızlıkları ve felç gibi hastalıklarla mücadele eden Uygurların, acilen kapsamlı tıbbi bakıma ihtiyaç duydukları ifade edildi. 2013 yılında Tayland sınırını aşarak koruma arayan 350 kişilik bir grubun parçası olan bu 48 Uygurun, 10 yılı aşkın süredir tecrit koşullarında tutulduğu öğrenildi. Ayrıca; avukatlarına, ailelerine ve BM temsilcilerine erişim sağlanmadığı belirtildi. Uzmanlar, bu durumun insan hakları ihlali olduğunu vurguladı. BM uzmanları, Tayland yetkililerinden Uygur Türklerinin Çin’e iade edilmemesini talep etti. Bunun yerine, sığınma prosedürlerine erişim, tıbbi ve psiko-sosyal destek gibi insani yardımların sağlanması gerektiği belirtildi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.