SON DAKİKA
Hava Durumu

#Doğu Türkistan

QHA - Kırım Haber Ajansı - Doğu Türkistan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Doğu Türkistan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Aliyev: Çin'in toprak bütünlüğünü her zaman destekliyoruz Haber

Aliyev: Çin'in toprak bütünlüğünü her zaman destekliyoruz

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev 14 Mayıs 2024 tarihinde Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı Tüm Çin Komitesi Başkan Vekili, Şanghay İşbirliği Örgütü İyi Komşuluk, Dostluk ve İşbirliği Çin Komitesi Başkanı Şen Yueyue başkanlığındaki bir heyeti kabul etti. UYGUR SOYKIRIMINI GÖRMEZDEN GELDİ Azerbaycan Devlet Haber Ajansı (Azertac) tarafından aktarılan haberde Aliyev'in, Doğu Türkistan'ı işgal eden ve Uygur Türklerine soykırım uygulayan Çin'i ve toprak bütünlüğünü desteklediği bildirildi. Ayrıca Aliyev'in ikili ilişkilerin başarılı bir şekilde geliştiğini vurguladığı, bunların dostluk, karşılıklı anlayış ve destek ilkelerine dayandığını kaydettiği aktarıldı. "AZERBAYCAN HER ZAMAN ÇİN'İN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ DESTEKLEMİŞTİR" Çin ile İlişkilerini daha üst düzeye çıkarmak için gerçek fırsatların bulunduğunu ve iki ülkenin halihazırda çeşitli alanlarda çok yakın işbirliği içinde olduğunu kaydeden Aliyev, son dönemde Azerbaycan ile Çin arasında çeşitli düzeylerde karşılıklı resmi ziyaretlerin sayısının arttığını belirtti. Ayrıca bu tür görüşmelerden memnun kaldığını bildiren Aliyev, "Azerbaycan her zaman Çin'in toprak bütünlüğünü desteklemiştir" ifadelerini kullandı. “SİZ, ÇİN HALK CUMHURİYETİ BAŞKANI Şİ CİNPİNG'İN VE ÇİN HALKININ UZUN SÜREDİR DOSTUSUNUZ" Karşılama ve Çin'e olan desteklerinden dolayı minnettarlığını dile getiren Şen Yueyue ise, “Siz Çin Halk Cumhuriyeti Başkanı Şi Cinping'in ve Çin halkının uzun süredir dostusunuz. Öncelikle Çin Devlet Başkanı'nın en içten selamlarını ve en iyi dileklerini sizlere iletmek istiyorum. Son yıllarda sizin güçlü ve bilge liderliğiniz altında Azerbaycan halkı birlik ruhuyla kalkınma yolunda ilerlemektedir. Ülkeniz artık istikrarlı ve hızlı ekonomik büyüme yaşıyor ve Azerbaycan'ın gücü önemli ölçüde arttı" dedi.

Gaziantep'te "Hürriyete Bir Adım" paneli Haber

Gaziantep'te "Hürriyete Bir Adım" paneli

Türk coğrafyalarında yüzyıllardır yaşanan katliam, soykırım, işgal ve baskıya maruz kalan Türklerin acılarına Gaziantep ses olacak. Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Turkuaz Fikir Topluluğu ve Türk Ocakları Gaziantep Şubesi tarafından 20 Mayıs 2024 tarihinde panel düzenlenecek.  TÜRK DÜNYASINDA BASKI, İŞGAL VE SOYKIRIM YAŞAYAN COĞRAFYALAR ANLATILACAK Gaziantep Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Konferans Salonu'nda saat 13.00'te düzenlenecek olan etkinlikte panelist olarak önemli isimler yer alacak. "Hürriyete Bir Adım" başlıklı panelde Rus işgali altındaki Kırım, Çin'in soykırım politikalarını tatbik ettiği Doğu Türkistan, Irak ve İran'daki Türk varlığı konuşulacak. Panelin konuşmacıları; Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay, "İşgalin 10. Yılında Kırım", Doğu Türkistan Vakfı eski Başkanı Hamit Göktürk, "Doğu Türkistan ve Günümüzdeki Durumu", Araştırmacı, yazar Nurala Göktürk, "Doğu Türkistan'da Kadın-Şiir Dinletisi", Gazeteci, araştırmacı, yazar Reşat Salihi, "Irak'ta Türk Varlığı" ve araştırmacı, yazar Rahim Cavadbeyli "Türk İran'a Persliğin Dayatılması" konularını ele alacak. "TÜRK DÜNYASININ SESİ OLMAK BİZİM GÖREVİMİZ" Gaün Turkuaz Fikir Topluluğu Başkanı Talip Samet Aksoy, Kırım Haber Ajansına (QHA) etkinlik ile bilgi verdi. Türk Ocakları Gaziantep Şubesi desteği sayesinde programı organize ettiklerini dile getiren Aksoy, "Türk dünyasının sesi olmak bizim görevimiz" dedi. Aksoy, "Hürriyete Bir Adım" isminin bir hikâyesi olduğunu vurgulayarak, 19 Mayıs'ta Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıktığını anımsattı. O gün hala bazı Türk yurtlarının bağımsızlığa kavuşamadığının altını çizen Aksoy, dikkat çekmek için etkinliğin 20 Mayıs 2024 tarihinde düzenleneceğini aktardı. Aksoy sözlerine, "Bir fikrin hürriyete kavuşabilmesi için topluma yayılması gerekir" ifadesiyle son verdi.

Tutsak Uygur Türkleri: Tayland hapishanelerinde 10 yıl Haber

Tutsak Uygur Türkleri: Tayland hapishanelerinde 10 yıl

Doğu Türkistan'da Türk düşmanlığı ve İslam karşıtı Çin politikaları devam ediyor. Bu süreçte Doğu Türkistan'daki Çin işkencesi ve zulmünden dolayı 2014 yılında Tayland üzerindeki güvenli ülkelere gitmeye çalışırken yakalan Uygur Türkleri 10 yıldır ülkede tutsak. TAYLAND HAPİSHANESİNDE 10 YILDIR TUTSAK OLAN UYGUR TÜRKLERİ Uluslararası İnsan Hakları Örgütleri, Tayland hükûmetini ülkede tutsak olarak bulunan Uygur Türklerini, Türkiye başta olmak üzere diğer ülkelere teslim etmeye çağırsa da, yönetim bu çağrıyı her defasında reddetti. Fakat İnsan Hakları Örgütleri ve Uygur diasporası Tayland'taki soydaşlarının peşini bırakmadı. 10 yıldır Tayland hapishanesinde bulunan ve sadece adının Ahmet olarak açıklanmasını isteyen Uygur Türkü, Amerika'nın Sesine (VOA) ulaştı.  "ÇİN YANLISI TAYLANDLI YETKİLİLER ÖĞRENECEK” Ahmet VOA'ya verdiği röportajında, tutukluluk sürecinin devam ettiğini, uluslararası medyanın dikkatini çekmenin kendileri için kötü bir sonuç doğuracağını ve olası Çin'e iade edilme tehlikesinin olduğunu belirterek, "Buradaki durumumuz hakkında konuşursak medyanın ilgisini çekecek, dünya öğrenecek, bazı Çin yanlısı Taylandlı yetkililer öğrenecek. O zaman buradaki durumumuz daha da kötüleşir ve dış dünyayla tüm iletişimimizi kaybedebiliriz. Bu yüzden şimdilik konuşmaktan kaçınıyoruz” ifadelerini kullandı. "DÜNYA TARAFINDAN TERK EDİLDİK" Ahmet ayrıca Uygur Türkü tutukluların dış dünyayla iletişim kurmak için telefonları olmadığını, ancak bazen yeni gelen tutuklulardan telefonlarını ödünç alabildiklerini ifade ederek VOA ile bu şekilde iletişim kurduklarını beliriyor.  Ahmat VOA'ya kendilerinin Doğu Türkistan'daki Çin baskısından dolayı kaçmaya mecbur kaldıklarını ve dünyanın onları kaderine terk ettiğine dikkat çekerek, “Çin’deki baskı ve zulümden dolayı kaçtık. Son 10 yıldır dünya tarafından terk edildik. Dünya çağrılarımızı duydu ancak Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşların kuralları henüz bizim lehimize işlemedi” dedi.

Ankara’da 8 büyük soykırım ve sürgüne ithafen konser düzenlendi Haber

Ankara’da 8 büyük soykırım ve sürgüne ithafen konser düzenlendi

İlim Yayma Cemiyeti Ankara Şubesi, 11 Mayıs 2024'te sürgün ve soykırıma uğrayan Türk ve Müslümanların yaşadığı coğrafyalardaki acıları yad etmek adına konser düzenledi. Muhammed Hasan Solmaz şefliğindeki Hayal Meyal Müzik Topluluğu, Türk ve Müslüman coğrafyalarda gerçekleşen ve hâlâ devam eden 8 coğrafyadaki soykırım ve sürgüne atıfla düzenlenen konserde; Kırım, Bosna Hersek, Karabağ, Doğu Türkistan, Kerkük, Balkanlar ve Filistin'in yaşadığı zulme dikkat çekerek çeşitli türküler ve şarkılar seslendirildi. Programın açılış konuşmasını yapan İlim Yayma Cemiyeti Ankara Şube Başkanı Samet Şimşek, Aliya İzzetbegoviç'in “Ne yaparsanız yapın, soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır." sözlerini anımsatarak, Kırım'dan Doğu Türkistan'a, Kerkük'ten Balkanlara yaşanan soykırım ve sürgünlere dikkat çekti. Şimşek konuşmasında, "Bizler de bu hadiseleri anmanın ve acıları unutmamanın, kalbimizde ve zihnimizde hatıraları diri tutmanın bir daha böyle karanlık günlerin yaşanmaması için mücadele azmi vereceğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı. KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI'NIN 80. YIL DÖNÜMÜ Konser, Türkiye'nin başkenti Ankara'daki Melike Hatun Cami Konferans Salonu'nda saat 19.00'da gerçekleşleşti. Ücretsiz olarak gerçekleştirilen etkinlikte, eli kanlı Sovyet lideri Josef Stalin'in emriyle 18 Mayıs 1944'te vatan topraklarından sürülen Kırım Tatarları da anıldı. Sürgünün 80. yıl dönümünde Kırım Tatarlarının acı dolu hikayesi "Ey Güzel Kırım" performansıyla yeniden hatırlandı. Konser ilk olarak. Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 80. yıl dönümü münasebetiyle Kırım Haber Ajansı Türkiye İrtibat Bürosu Müdürü Esma Kasar'ın seslendirdiği şiir ile başladı. Kasar, Kırım Tatar şairi Şakir Selim'in "Tuvğam Tilim" adlı şiirini okudu. Şiir seyirciler tarafından alkış topladı. Daha sonra Hayal Meyal Topluluğu solisti Dilan Aydın tarafından "Biz Kırım'dan Çıkkanda" türküsü koro eşliğinde seslendirildi. Ardından 8 bin 372 Müslüman Boşnak'ın katledildiği Srebrenista Soykırımı ile ilgili kısaca bilgi verildikten sonra, solist Emin Çakır tatafından "Neden Yoksun" şiiri seslendirildi ve dinleyiciler tatafından büyük ilgi topladı. Ermeni işgalcilerinin elinden kurtarılan Karabağ'da yaşanan acı olayların da hatırlandığı konserde, başta Hocalı olmak üzere Azerbaycan Türklüğünün uğradığı katliam ve soykırımlar, "Çırpınırdın Karadeniz" türküsü ile yad edildi. Konser, sunucunun Türk yurdu Kerkük'teki katliam ve Türk düşmalığının yaşattığı zorlukların anlatımı ile devam etti. Daha sonra Mustafa Fatsa "Mum Kimin Yanan Kerkük" ve "Kerkük Divanı" türkülerini seslendirdi. Yaklaşık yarım asırdır Çin işgalindeki Türk yurdu Doğu Türkistan'da yaşanan ve hâlâ devam eden soykırım ve baskının hatırlatıldığı konser, genç Uygur Türkü muzisyen Satuk Murad'ın "Güzel Türkistan" türküsü ile devam etti. Büyük ilgi toplayan etkinlik, Balkan Mezalimi, Çerkes Sürgünü ve Filistin'deki soykırım ve baskı politikarının anlatıldığı şiir ve türkülerle devam etti. Program, son olarak Hayal Meyal Topluluğunun "Diren Filistin" türküsü ile sona erdi.

Şi Cinping 5 günlük AB turunda neyi amaçlıyor? Haber

Şi Cinping 5 günlük AB turunda neyi amaçlıyor?

Selahaddin Kaşgarlı / QHA Ankara Muhabiri Çin ile Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasındaki ticari ilişkiler hâlâ gerginliğini koruyor. AB ülkeleri Çin'e, Ukrayna'ya yönelik topyekûn işgal girişimi yürüten Rusya'ya askerî teçhizat sağladığı için yaptırım uygulamıştı. Çin ise bu yaptırımları lehine çevirmek için farklı yollar aramaya devam ediyor. Bu kapsamda Hacettepe Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erkin Ekrem, Çin lideri Şi Cinping'in 5 yıl aradan sonra Avrupa'ya düzenlediği ziyaretle neyi amaçladığı, Çin'in Doğu Türkistan'daki insan hak ihlallerini soykırım olarak tanıyan Fransa'yı ziyareti nasıl ele alınmalı konularını QHA için değerlendirdi. "GÖRÜŞME SIRASINDA İNSAN HAKLARI KONUSU GÜNDEME GELSE BİLE GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE YERİNİ ALAMADI" 2022 yılı ocak ayında Fransa Ulusal Meclisinin Doğu Türkistan'da Çin tarafından işlenen insan hakları ihlallerini soykırım olarak tanıdığını anımsatan Ekrem, "Şi Cinping'in Fransa ziyareti öncesi, uluslararası insan hakları izleme örgütü, Doğu Türkistan ve Tibet örgütleri Fransa hükûmetininden özellikle Doğu Türkistan'daki soykırım konusunda Şi Cinping'e baskı yapmasını istedi. Ancak bu görüşme sırasında insan hakları konusu gündeme gelse bile güçlü bir şekilde yerini alamadı. Avrupa ülkeleri değerlerini ve ekonomik çıkarlarını savunmak istiyor. Doğu Türkistan meselesi iki çıkarın arasında kaldığı için bazen ön plana çıkıyor bazen de arka planda kalıyor. Fransa Meclisinin kabul ettiği soykırım kararının yaptırım gücü yok." ifadelerini kullandı. "ÇİN AÇISINDAN BAKILDIĞINDAN 'DÜNYAYA AÇILIYORUZ' İMAJI VERİYOR" Ekrem ayrıca 2019 yılından itibaren Şi Cinping'in Avrupa ülkelerine olan ziyaretinin azaldığını ve Avrupa ülkelerinin de Çin'e olan ziyaretlerinin azaldığına dikkat çekerek, "Şi Cinping'in 5 yıl aradan sonra Avrupa'ya ziyaret düzenlemesinin bir önemi var. Çin açısından bakıldığından 'dünyaya açılıyoruz' imajı veriyor. Dolaysıyla Şi Cinping'in ilk durağının Fransa oluşu da çok önemli. Çünkü Çin'i ilk tanıyan Batı ülkesidir" dedi. Ayrıca zayıflayan ekonomisini Avrupa üzerinden toparlamaya çalışan Çin için, Fransa'nın iyi bir aday olduğuna işaret eden Ekrem, "Fransa diğer Batı ülkeleri ile uyum içinde bir tutum sağlamıyor. Bu Çin'in işine yarıyor. Çünkü Çin Fransa ile olan iyi ilişkilerinden faydalanmak istiyor. Yani Avrupa'yı bölerek yönetme açısından Fransa iyi bir adaydır. Onun için ilk Avrupa ziyaretinde Fransa'yı seçti. Diğer iki ülke ise Çin ile ilişkilerinde gayet iyi. Şi Cinping'in bu 3 ülkeyi ziyaret etmesi Çin'in zayıflayan ekonomisi için önemli." değerlendirmesinde bulundu. "ÇİN FRANSA HÜKÛMETİNE BASKI YAPARAK DOĞU TÜRKİSTAN TEŞKİLÂTLARINA KISITLAMA GETİREMEZ" Doç. Dr. Ekrem, kendisine yöneltilen "Bu ziyaret Fransa'da yaşayan Uygur Türklerini ve Doğu Türkistan mücadelesini nasıl etkiler?" sorusu üzerine, ziyaretin Fransa anasayasına uygun bir şekilde kurulan Doğu Türkistan teşkilâtlarını etkileyemeyceğini belirterek, "Şi Cinping'in ziyareti Uygur Türkleri ve Doğu Türkistan mücadelesine olumsuz bir etki olmaya bilir diye düşünüyorum. Çünkü bu teşkilâtlar Fransa'nın anayasasına göre kurulmuş olan resmî kuruluşlardır. Fransa anayasasının verdiği bazı imkanlarından dolayı Çin, Fransa hükûmetine baskı yaparak Doğu Türkistan teşkilâtlarına kısıtlama getiremez. Yani Doğu Türkistan teşkilâtları Fransa'da diğer insan hakları kuruluşları ile yaptığı çalışmalar, hatta ulusal mecliste yaptığı lobicilik faaliyetleri ile daha etkin hale geldi diyebiliriz. Özbellikle bu ziyaret sırasında Doğu Türkistan teşkilâtları tarafından düzenlenen protesto faaliyetlerinin etkili olduğunu görüyoruz." ifadelerini kullandı. ABD'NİN SEÇİMİNDEN SONRA AVRUPA İLE OLAN İLİŞKİLERİNİ BOZMA GİRİŞİMİ Doç. Dr. Ekrem son olarak Şi Cinping'in 5 günlük ziyaretinin Avrupa'yı bölmeyi amaçladığını belirterek, ziyareti "Şi Cinping Avrupa ziyaretinde, Avrupa'nın içinde Avrupa'nın bir bütünlüğünü bozmak için uğraştığı bir durum söz konusu. Ayrıca Avrupa ile ABD arasındaki ilişkileri bozmaya çalıştığı durumu da var. Bunun dışında kendi ürünlerini Avrupa pazarına satmak, yani ekonomik gücü ile Avrupa ülkelerini kendine bağlamak ve jeopolitik anlamda yine Avrupa'nın içinde bazı bölünmüllük yaratarak, ABD'nin seçiminden sonra Avrupa ile olan ilişkilerini bozma girişimi olduğunu görebiliyoruz" şeklinde yorumladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı: Çin bilgi manipülasyonu yapıyor! Haber

ABD Dışişleri Bakanlığı: Çin bilgi manipülasyonu yapıyor!

Bilgi akışının ve erişimin hızlı, kolay ve kontrol edilemez hali Çin'in işine yarıyor. Bu kapsamda Çin yönetimi sadece ülke çapında kalmayıp küresel çapta da bilgi manipülasyonu yapmayı sürdürüyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Küresel Katılım Merkezinin (GEC) özel elçisi ve koordinatörü James Rubin, 7 Mayıs 2024 tarihinde Dış İlişkiler Konseyi Düşünce Kuruluşu etkinliğinde Çin'in bilgi manipülasyonunu genişletmesini eleştirerek, dünya ülkelerinin bu konuda uyanık olmaları gerektiğine dikkat çekti. "UMURSADIKLARINI SÖYLEDİKLERİ ŞEYLERİ UMURSAMIYORLAR" Rubin konuşmasında bir örnek vererek Çin'in bilgi manipülasyonunu, Uygur Türkü temsilcilerinin uluslararası platformlarda konuşmasını engellemek için tüm gücünü kullandığına dikkat çekti.  Rubin Müslüman dünyasına seslenerek, "Şi Cinping, Uygur Türklerine yapacağı zulümleri tanımlamak için 'merhamet gösterme' ifadesini kullandı. Müslüman dünyası bunu neden bilmiyor? Neden umursamıyorlar? Bunun nedenlerinden biri de liderlerinin bunu yapmaması. Aslında umursadıklarını söyledikleri şeyleri umursamıyorlar. Bunun bir nedeni de Çin'in, medya alanını esasen doğru olarak tanımladıkları şeylerin kendi versiyonlarıyla doldurmada çok iyi olmasıdır" dedi. ÇİN'İN GERÇEKLERİ MANİPÜLASYON YOLUYLA SAKLADI Rubin, Çin'in gerçekleri manipülasyon yoluyla sakladığını ve Çin'in yararına olan tek taraflı gerçekleri dünyaya ihraç ettiğini belirtti. Diğer yandan, mali ve maddi zenginliğini genişletmek için gerçekleri  örtbas ederek borçlandırdığı ülkeler üzerinde hakimiyet kurmaya başladığını aktardı. ÇİN'İN DÜNYANIN DİĞER BÖLGELERİNDE PROPAGANDA OPERASYONLARI YÜRÜTMEKTE ÖZGÜR  Otoriter ülkeleri dünyanın geri kalanından ayıran bir duvarın olduğunu ve bu duvarın Çin tarafından inşa edildiğini belirten Rubin, "Çin'de buna Büyük Güvenlik Duvarı deniyor" diyen Rubin, Çin'in dünyanın diğer bölgelerinde propaganda operasyonları yürütmekte özgür olduğunu, diğer ülkelerin ise Çin'de hiçbir şey yapamadıklarını kaydetti.  Rubin son olarak Mart 2023'te Çin'in, Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Dolkun İsa'nın Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi toplantısında konuşma yapmasını engellemeye çalıştığını anımsattı.

Doğu Türkistanlılar Çin liderini Fransa'da protesto etti Haber

Doğu Türkistanlılar Çin liderini Fransa'da protesto etti

Fransa'da yaşayan Doğu Türkistanlılar 5 Mayıs 2024 tarihinde, Fransa'nın Başkente Paris'e gelen ve iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 60. yıl dönümünü kutlamak üzere resmi ziyarette bulunan Çin lideri Şi Cinping'i protesto etti. ÇİN'İN İŞLEDİĞİ SOYKIRIM SUÇLARI  Şi Cinping 5 yıl aradan sonra Avrupa'da yeni arayış için Fransa, Sırbistan ve Macaristan'a ziyaret gerçekleştiriyor. Bunun üzerine Doğu Türkistanlılar ve Tibetliler, Paris'teki Place de la Madeleine'de ırk ayrımcılığı, İslam karşıtlığı, sömürgecilik, tecavüz ve kitlesel kısırlaştırma, çevresel yıkım, ırk, din, kültür ve ekonomik soykırım politikarı ve toplama kampları gibi konularda Çin rejimini kınayan posterlerle bir protesto düzenledi. Protestoya Çin'in toplama kampında 1 buçuk yıl işkence gören kamp şahidi Gülbahar Celilova'da katıldı.  DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ GERÇEKLER Tamamen Çin'in kontrolü ve izin verdiği yerleri ziyaret eden Avustralya'nın dünyaca ünlü televizyon kanalı ABC ekibi, Çin Komünist Partisinin (ÇKP) yıllar süren acımasız baskısının ardından Doğu Türkistan'ı bir turizm noktasına dönüştürmeye çalıştığını aktarmıştı. ABC'nin 30 Eylül 2023 tarihinde yayımladığı özel raporunda, Çin'in baskıları neticesinde Doğu Türkistan'ın dünyadan izole edildiği bildirilmişti. Şi Cinping'in 2014 tarihinde Doğu Türkistan'a yaptığı ziyaretinde verdiği sözde terörizme karşı "sert saldırı" emrinden bu yana Doğu Türkistan'daki baskıların belgelendiği vurgulanmıştı. DOĞU TÜRKİSTAN'DA SOYKIRIM YAŞANIYOR! Çin Halk Cumhuriyeti hükumetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da bir halk topyekûn soykırıma uğradı ve bugün halen uğramaya devam ediyor. Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler, bu baskının kurbanı oluyor. Doğu Türkistan’da soykırıma varan ağır insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. ÇİN'İN TOPLAMA KAMPLARI Doğu Türkistan’da Uygur Türkleri başta olmak üzere diğer Türk halklarından milyonlarca kişi, suçsuz yere toplama kamplarına alınmaktadır. Halen bu baskı tüm şiddetiyle devam etmektedir. Tanıkların ifadelerine göre tutuklular, işkenceye uğruyor, sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirlerle yaşıyor. Kampta tutulanlara, içeriği belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. İnsanlar, burada tırnak çekme, kamçı, elektrik gibi işkencelere maruz kalıyor, kadınlar toplu tecavüze uğruyor.

Çin zulmüne karşı direnişin sembolü 5 Mayıs Doppa Bayramı Haber

Çin zulmüne karşı direnişin sembolü 5 Mayıs Doppa Bayramı

Doğu Türkistanlılar her yıl 5 Mayıs'ta milli kimliğinin, zengin kültürünün ve Çin yönetiminin kültürel soykırımına karşı direnişinin sembolü haline getirdiği Doppa (Kalpa) Bayramı'nı kutluyor. 5 MAYIS DOPPA BAYRAMI Doğu Türkistanlıların geleneksel başlığı olan Doppa'nın, Çin yönetimi tarafından tehlike olarak addedildiğinden kamu alanlarında yasaklandığı biliniyor. Ayrıca 5 Mayıs Doppa Bayramı, Uygur Türklerinin kültürüne, milli kimliğine olan saygı, sevgisinin ve Çin işgaline, asimilasyon politikasına karşı yılmaz bir ruhun tezahü olarak yaşatılıyor. KÜLTÜREL SOYKIRIMA KARŞI DİRENİŞİN SEMBOLÜ: DOPPA BAYRAMI Doppaların üzerinde insanlığın doğumunu ve ölümünü hatırlatan nakışların yanı sıra Doğu Türkistan'ın geleneksel motiflerine yer veriliyor. Çin hükumeti tarafından "Uygur Türklerinin milli değerleri ve kılık kıyafetleri tehlike" olarak görüldüğünden Doppa kullanımının kamu ve resmi dairelerde, okullarda yasaklanmasına ilişkin birçok tedbir bulunuyor. DİRENİŞİN SEMBOLÜ - DOPPA Doppa, Doğu Türkistan’da Çin'in kültürel asimilasyon politikarına karşı Uygur Türklerinin direnişinin sembolü olarak bilindiği için bir yandan da 5 Mayıs, tüm Uygur Tükleri arasında "sistematik baskıya meydan okuma günü" olarak da kaydediliyor. ÇEŞİTLİ RENKLERİN BİR ARAYA GELDİĞİ DOPPA Doppa genellikle yuvarlak şekilde, el emeği ve işlemeli bir şapkadır. Farklı renklerin bir arada olduğu Doppa üzerinde yeşil, kırmızı, beyaz ve mavi renkler barındırır. Doppa; Uygur Türkleri, Kırım ve Kazan Tatarları, Özbekler, Tacikler tarafından kullanılmaktadır. Doppaların üzerinde insanlığın doğumunu ve ölümünü hatırlatan nakışların yanı sıra Doğu Türkistan'ın geleneksel motiflerine yer veriliyor. Dünyanın çeşitli devletlerinde yaşayan Uygur diasporası da Doppalarıyla sosyal medya paylaşımlarında bulunarak soydaşlarının yalnız olmadığını, baskılara karşı birlikte karşı koyduklarını gösteriyor. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.