Rusya, Ukrayna'ya karşı çatışmalarda kaynağı Esed'den sağlayabilir
Rusya, Ukrayna'ya karşı çatışmalarda kaynağı Esed'den sağlayabilir
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Deniz Altınsoy, Suriye’de yaşanan son gelişmeleri ve Rusya ile Türkiye’nin bölgede izleyeceği muhtemel politikaları Kırım Haber Ajansına değerlendirdi.
Haber Giriş Tarihi: 12.12.2024 21:21
Haber Güncellenme Tarihi: 09.02.2025 17:22
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Dilara Dilşah KAYA / QHA Ankara
Suriye'deki Esed rejimi; Çin, İran ve Federasyonu Rusya gibi dünyanın otoriter dikta rejimleri tarafından desteklendi ve sürekli olarak kendi halkına zulmederek büyük insanlık suçları işledi. Rejimin 8 Aralık 2024 tarihindeki çöküş ise dünyanın gündemi oldu. 61 yıllık Baas rejiminin yerindeki muhalif gruplar bölgede nasıl bir sürecin yaşanacağı ve hangi aktörlerin politikalarının nasıl izleyeceği merak konusu oldu.
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Deniz Altınsoy ; Suriye'de gelecek dönemde yaşanması olası olaylar, devrik diktatör Beşşar Esed'in Rusya'ya sığınmasını, Rusya'nın bölgede izleneceği olası politikaları ve bölgede Türkiye'nin yüklendiği rol Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi.
Rusya devlet ajansı TASS tarafından, Rus yanlısı devrik diktatör Beşşar Esad'ın ailesiyle birlikte Moskova'da olduğu ve sığınma hakkı talep edildiği bildirildi. Zeynep Deniz Altınsoy, Esed'in Moskova dışında bir yere gitme ihtimalinin olmadığını belirtirken, Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Esed'in görevinden ayrılmasının kendi kişisel kararı olduğunu ileri sürdü. Altınsoy, “ Putin tarafından sığınma talebinin karşılanmasının söylenmesi ve 'insani kaygılarla' bu sığınmanın kabul edildiği söylendiği Rusya ve Putin'in bundan sonra Suriye'nin hayatta kalmaya devam ettiğini belirlemekte muğlak bir ifadeydi. Rusya bu anlamda her yerde olduğu gibi bölgede yaşananları gözlemlemeden adım atmayacağının işaretlerini verdi” ifadesini kullandı.
Uzman; Rusya'nın Esed'i tutmasının yeni Suriye-Rusya'da yön verici bir rol oynamasının önüne geçmesine dikkat çekerken; Rusya'nın açıklamasındaki “insani kaygılar” ın Suriye'deki muhaliflere ve dünya kamuoyuna bir mesaj verildiğini vurguladı.
Altınsoy, aynı zamanda Esed'in Moskova'ya giderken yanında götürüldüğü yüksek meblağda dolarlara da dikkat çekti. Ambargolar ve desteklerle ekonomik sıkıntıların içinde olduğu bilinen Rusya Federasyonu için bu durumda önem arz eden, "Ukrayna ile kalıcı olarak sürdürüldüğü çatışmada kaynağa ihtiyaç duyması vazgeçmemiş olduğu Esed'in ayrılmaktan vazgeçmesi . Tamamen, bu bağlamda Esed'e verilen sözler de mutlaka olan ki önemlidir.
RUSYA'NIN SURİYE'DEKİ DURUMU İLERLEYEN SÜREÇTE NET BİR ŞEKİLDE GÖZLEMLENEBİLECEK
Altınsoy, Rusya'nın sıcak denizlere inme politikasını Çarlık Rusyası döneminden itibaren koruduğunu ve bu politikasını özellikle Suriye üzerinden geliştirme çabasında olduğunu belirtti. Rusya'nın Suriye'de yedi bine yakın askerin aktif olarak bulunduğunu bildirdiğine göre Uzman, Rusya'nın Suriye'den ne ölçüde çekildiğini, gerçekten çekilip çekilmediğini ilerleyen süreçte daha net bir biçimdeki katılımcılarını kaydetti.
RUS KAYNAKLARINA TEMKİNLİ YAKLAŞILMALI
Uzman, Rusya'da veri vermiş olduğu bilgilerin kesinliğine temkinli yaklaşılması durumunu vurgularken “Rusya algı yönetimini iyi yapabilen bir ülke. Bu yönetimin genel itibarı ile üst perdeden tabir yerinde ise 'açık eksiklik' yapıyor. Görünen o ki Esed'den vazgeçmiş olması bile bir algı yönetimi çünkü Esed ve ailesi Moskova'da. Ne denli vazgeçilmiş olduğu düşündürücü. Velev ki vazgeçmiş olsun Suriye sahasından vazgeçmeyecektir.” tasarruf kullanıldı.
“TÜRKİYE, SAHADA KURULAN HER DİPLOMATİK MASADA BÖLGESEL BİR AKTÖR OLARAK VARLIK GÖSTERMEK ZORUNDADIR”
Uzman, Türkiye'nin Suriye İç Savaşı'nın başladığı andan itibaren sürekli olarak Suriye'nin toprak bütünlüğüne destek veriyorken; Türkiye'nin Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı çerçevesinde uluslararası hukuktan yararlandığını, cevazla bölgesel terör operasyonlarının devam ettiğini ve yapmaya da devam edeceğini vurguladı. Altınsoy, Türkiye'nin gerçekleştirdiği ve gerçekleştireceği operasyonların değerlendirmesinde, “Bugüne kadar yapılan askeri operasyonlar, siyasi ve operasyonel eylemler, hepsi hukuka uygun ve terörle mücadelenin sınırlarına dayanmamıştır. Birleşmiş Milletlerin uluslararası terörizmle mücadelesine karşı Güvenlik Konseyi kararları da ortadadır. Bu kararların bir koruyuculuğuna göre teröre yönelik müdahalelerin hepsinin sorumluluğundadır. Türkiye'nin hakkını kendisine yüklemiş olduğu bu sorumluluğun yerine getirilmesinde. Diğer tarafta Suriye'nin mevcut durumu için yine terör ve güvenlik programları üzerine düşeni yapacaktır . Türkiye, sahada oluşum sürecindeki aktör olarak varlık göstermek zorunda.” cümlelerine yer verdi.
Ayrıca Uzman; Bölgedeki Uluslararası Deniz Hukuku'nu da ilgilendiren konuların mevcut olduğunu, bu bağlamda Türkiye'nin kendi haklarından vazgeçme gibi bir tavır sergilemeyeceğini kaydetti.
SURİYELİLER ULUSLARARASI KURUMLAR VE DEVLET KURUMLARININ İŞ BİRLİĞİ İLE ÜLKELERİNE GERİ DÖNEBİLECEK
Altınsoy oğlu olarak; Türkiye'nin Suriye vatandaşlarının ülkelerinde iç savaş patlak vermesinden bu yana kendi korumasına ve bu alanda hukuki bir düzenleme yaparak 14 Nisan 2013 tarihinde “Yabancılar ve Uluslararası Koruma” olarak bilinen 6458 Sayılı kanunu yöneticilerinin bulunduğunu belirtti. Kanunda yer alan Suriye rejiminin Türk hukukuna göre “geçici koruma” uygulamalarında bulunduğunu kaydeden Uzman, Avrupa müktesebatında bu statünün üç sene ile sınırlı olduğu ancak Türkiye'nin insani gerekçelere dayanılarak bu kararın uygulanmasını ifade etti. Kanunun 60/2 maddesi ile “onurlu ve güvenli geri gönderme” hükmünün verildiğini belirten Uzman, “Bu yasal madde gereğince Suriyeliler uluslararası kurumlar ve mevzuatla ilgili kuralların iş birliği kapsamında ülkelerine geri dönebileceklerdir.” ifadesiyle değerlendirmesini sonlandırdı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
QHA - Kırım Haber Ajansı
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Rusya, Ukrayna'ya karşı çatışmalarda kaynağı Esed'den sağlayabilir
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Deniz Altınsoy, Suriye’de yaşanan son gelişmeleri ve Rusya ile Türkiye’nin bölgede izleyeceği muhtemel politikaları Kırım Haber Ajansına değerlendirdi.
Dilara Dilşah KAYA / QHA Ankara
Suriye'deki Esed rejimi; Çin, İran ve Federasyonu Rusya gibi dünyanın otoriter dikta rejimleri tarafından desteklendi ve sürekli olarak kendi halkına zulmederek büyük insanlık suçları işledi. Rejimin 8 Aralık 2024 tarihindeki çöküş ise dünyanın gündemi oldu. 61 yıllık Baas rejiminin yerindeki muhalif gruplar bölgede nasıl bir sürecin yaşanacağı ve hangi aktörlerin politikalarının nasıl izleyeceği merak konusu oldu.
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Deniz Altınsoy ; Suriye'de gelecek dönemde yaşanması olası olaylar, devrik diktatör Beşşar Esed'in Rusya'ya sığınmasını, Rusya'nın bölgede izleneceği olası politikaları ve bölgede Türkiye'nin yüklendiği rol Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi.
ESED'İN RUSYA'DA BULUNMASININ YENİ SURİYE DEVLETİ İLE İLİŞKİLERİ ETKİLEMEMESİ HEDEFLENİYOR
Rusya devlet ajansı TASS tarafından, Rus yanlısı devrik diktatör Beşşar Esad'ın ailesiyle birlikte Moskova'da olduğu ve sığınma hakkı talep edildiği bildirildi. Zeynep Deniz Altınsoy, Esed'in Moskova dışında bir yere gitme ihtimalinin olmadığını belirtirken, Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Esed'in görevinden ayrılmasının kendi kişisel kararı olduğunu ileri sürdü. Altınsoy, “ Putin tarafından sığınma talebinin karşılanmasının söylenmesi ve 'insani kaygılarla' bu sığınmanın kabul edildiği söylendiği Rusya ve Putin'in bundan sonra Suriye'nin hayatta kalmaya devam ettiğini belirlemekte muğlak bir ifadeydi. Rusya bu anlamda her yerde olduğu gibi bölgede yaşananları gözlemlemeden adım atmayacağının işaretlerini verdi” ifadesini kullandı.
Uzman; Rusya'nın Esed'i tutmasının yeni Suriye-Rusya'da yön verici bir rol oynamasının önüne geçmesine dikkat çekerken; Rusya'nın açıklamasındaki “insani kaygılar” ın Suriye'deki muhaliflere ve dünya kamuoyuna bir mesaj verildiğini vurguladı.
RUSYA, UKRAYNA'YA KARŞI ÇATIŞMALARINDA KAYNAĞI ESED'DEN SAĞLAYABİLİR!
Altınsoy, aynı zamanda Esed'in Moskova'ya giderken yanında götürüldüğü yüksek meblağda dolarlara da dikkat çekti. Ambargolar ve desteklerle ekonomik sıkıntıların içinde olduğu bilinen Rusya Federasyonu için bu durumda önem arz eden, "Ukrayna ile kalıcı olarak sürdürüldüğü çatışmada kaynağa ihtiyaç duyması vazgeçmemiş olduğu Esed'in ayrılmaktan vazgeçmesi . Tamamen, bu bağlamda Esed'e verilen sözler de mutlaka olan ki önemlidir.
RUSYA'NIN SURİYE'DEKİ DURUMU İLERLEYEN SÜREÇTE NET BİR ŞEKİLDE GÖZLEMLENEBİLECEK
Altınsoy, Rusya'nın sıcak denizlere inme politikasını Çarlık Rusyası döneminden itibaren koruduğunu ve bu politikasını özellikle Suriye üzerinden geliştirme çabasında olduğunu belirtti. Rusya'nın Suriye'de yedi bine yakın askerin aktif olarak bulunduğunu bildirdiğine göre Uzman, Rusya'nın Suriye'den ne ölçüde çekildiğini, gerçekten çekilip çekilmediğini ilerleyen süreçte daha net bir biçimdeki katılımcılarını kaydetti.
RUS KAYNAKLARINA TEMKİNLİ YAKLAŞILMALI
Uzman, Rusya'da veri vermiş olduğu bilgilerin kesinliğine temkinli yaklaşılması durumunu vurgularken “Rusya algı yönetimini iyi yapabilen bir ülke. Bu yönetimin genel itibarı ile üst perdeden tabir yerinde ise 'açık eksiklik' yapıyor. Görünen o ki Esed'den vazgeçmiş olması bile bir algı yönetimi çünkü Esed ve ailesi Moskova'da. Ne denli vazgeçilmiş olduğu düşündürücü. Velev ki vazgeçmiş olsun Suriye sahasından vazgeçmeyecektir.” tasarruf kullanıldı.
“TÜRKİYE, SAHADA KURULAN HER DİPLOMATİK MASADA BÖLGESEL BİR AKTÖR OLARAK VARLIK GÖSTERMEK ZORUNDADIR”
Uzman, Türkiye'nin Suriye İç Savaşı'nın başladığı andan itibaren sürekli olarak Suriye'nin toprak bütünlüğüne destek veriyorken; Türkiye'nin Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı çerçevesinde uluslararası hukuktan yararlandığını, cevazla bölgesel terör operasyonlarının devam ettiğini ve yapmaya da devam edeceğini vurguladı. Altınsoy, Türkiye'nin gerçekleştirdiği ve gerçekleştireceği operasyonların değerlendirmesinde, “Bugüne kadar yapılan askeri operasyonlar, siyasi ve operasyonel eylemler, hepsi hukuka uygun ve terörle mücadelenin sınırlarına dayanmamıştır. Birleşmiş Milletlerin uluslararası terörizmle mücadelesine karşı Güvenlik Konseyi kararları da ortadadır. Bu kararların bir koruyuculuğuna göre teröre yönelik müdahalelerin hepsinin sorumluluğundadır. Türkiye'nin hakkını kendisine yüklemiş olduğu bu sorumluluğun yerine getirilmesinde. Diğer tarafta Suriye'nin mevcut durumu için yine terör ve güvenlik programları üzerine düşeni yapacaktır . Türkiye, sahada oluşum sürecindeki aktör olarak varlık göstermek zorunda.” cümlelerine yer verdi.
Ayrıca Uzman; Bölgedeki Uluslararası Deniz Hukuku'nu da ilgilendiren konuların mevcut olduğunu, bu bağlamda Türkiye'nin kendi haklarından vazgeçme gibi bir tavır sergilemeyeceğini kaydetti.
SURİYELİLER ULUSLARARASI KURUMLAR VE DEVLET KURUMLARININ İŞ BİRLİĞİ İLE ÜLKELERİNE GERİ DÖNEBİLECEK
Altınsoy oğlu olarak; Türkiye'nin Suriye vatandaşlarının ülkelerinde iç savaş patlak vermesinden bu yana kendi korumasına ve bu alanda hukuki bir düzenleme yaparak 14 Nisan 2013 tarihinde “Yabancılar ve Uluslararası Koruma” olarak bilinen 6458 Sayılı kanunu yöneticilerinin bulunduğunu belirtti. Kanunda yer alan Suriye rejiminin Türk hukukuna göre “geçici koruma” uygulamalarında bulunduğunu kaydeden Uzman, Avrupa müktesebatında bu statünün üç sene ile sınırlı olduğu ancak Türkiye'nin insani gerekçelere dayanılarak bu kararın uygulanmasını ifade etti. Kanunun 60/2 maddesi ile “onurlu ve güvenli geri gönderme” hükmünün verildiğini belirten Uzman, “Bu yasal madde gereğince Suriyeliler uluslararası kurumlar ve mevzuatla ilgili kuralların iş birliği kapsamında ülkelerine geri dönebileceklerdir.” ifadesiyle değerlendirmesini sonlandırdı.
Son Haberler