SON DAKİKA
Hava Durumu

#Türkiye

QHA - Kırım Haber Ajansı - Türkiye haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Putin'in nükleer doktrinine tepki! Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Putin'in nükleer doktrinine tepki!

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi için gittiği Brezilya ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerle bir araya gelerek gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan,  Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden'ın Ukrayna'ya verdiği ATACMS füzelerini Rusya'ya karşı kullanması izni ve Putin'in yeni nükleer doktrini hakkında değerlendirme yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biden tarafından alınan bu kararı doğru bulmadığını ve "Ukrayna-Rusya Savaşı'nın başından bu yana daha fazla silah, daha fazla kan, daha fazla gözyaşı ile değil, daha fazla barış çabası, daha fazla iyi niyet ve diplomasiyle sona erebileceğini" düşündüğünü aktardı. Biden'ın uzun menzilli füze kullanım iznini, savaşın devamına neden olacak bir hamle olarak değerlendiren Cumhurbaşkanı, Rusya'nın bu duruma büyük tepki verebileceğini belirtti.  Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 19 Kasım 2024 tarihinde onaylamış olduğu yeni nükleer doktrine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, atılan bu adımların bölgeyi ve dünyayı yeni ve büyük bir savaşın eşiğine getirdiğini vurguladı. Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: 'Benden sonrası tufan' anlayışıyla hiçbir yere varılmaz. Ukrayna ve Rusya tarafının, kışkırtmalara kapılmadan, sükuneti muhafaza ederek barışa odaklanmaları beklentimiz ve temennimizdir. Bu büyük hatanın oluşturduğu zeminde yapılacak en ufak yanlış, provokasyonlara kapılmak, barut fıçısına ateş atmaktan farksız olacaktır. Dolayısıyla herkese dikkatli davranmayı tavsiye ediyorum. BİDEN, UKRAYNA'NIN ATACMS FÜZELERİYLE RUSYA'YI VURMASINA İZİN VERDİ Ukrayna'nın ABD'den uzun bir süredir beklediği haber geldi. ABD Başkanı Joe Biden, uzun menzilli ATACMS balistik füzelerinin kullanılması için Ukrayna'ya izin verdi. ATACMS balistik füzeleri, 306 kilometre menzili ile savaş sahasında büyük bir avantaj sağlıyor. ABD'li yetkililerin The New York Times'a verdiği bilgilere göre; bu sürpriz karar, Rusya'nın Kuzey Kore birliklerini savaşa dahil etme hamlesine bir cevap olarak nitelendirildi. ABD'nin bu adımı aynı zamanda, işgalci Rusya'nın Ukrayna'yı hedef alan yoğun hava saldırısının başlamasının ardından geldi.  UKRAYNA'DAN İLK ATIŞ GELDİ Mİ? İşgalci Rusya'ya karşı mücadelesinde 1000 günü geride bırakan Ukrayna, ABD Başkanı Joe Biden'ın ATACMS balistik füzeleri konusundaki onayının ardından ilk kez Rusya'yı vurdu. Forbes'in, Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinden bir kaynağa dayandırdığı 19 Kasım 2024 tarihli haberine göre Ukrayna, Rusya'nın Bryansk bölgesindeki Karaçev kentinde bulunan cephaneliği ilk kez ATACMS füzeleriyle hedef aldı. Söz konusu iddiaya ilişkin olarak henüz Ukrayna makamları tarafından bir açıklama yapılmadı. 

Erdoğan'dan Rusya'nın yeni nükleer doktrine karşı NATO'ya çağrı Haber

Erdoğan'dan Rusya'nın yeni nükleer doktrine karşı NATO'ya çağrı

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen G20 Zirvesi'nde düzenlediği basın toplantısında, Rusya'nın dün imzaladığı yeni nükleer doktrine dikkat çekti. "NATO, RUSYA'NIN BU ADIMINI İSTİŞARE ETMELİ" Cumhurbaşkanı Erdoğan, nükleer silahın dikkat edilmesi gereken bir husus olduğunu vurgulayarak, "Nükleer silahların kullanıldığı bir savaşta olumlu bir taraf olduğunu söyleyemeyiz. NATO yetkilileri, Rusya'nın attığı bu adımı istişare etmeli ve gözden geçirmelidir." değerlendirmesinde bulundu.  "KENDİMİZİ KORUMAK İÇİN ADIMLAR ATMAMIZ GEREKİYOR" Rus saldırıları altındaki Ukrayna'nın da kullanmayı plandığı füzelere işaret eden Erdoğan, olumlu gelişmeler yaşanmadığını belirtti. Türkiye'nin de dahil olduğu NATO'nun tedbir alması gerektiğini aktaran Erdoğan, "Rusya'nın kendini korumak için gücü ve önlemleri var. Benzer şekilde, bir NATO ülkesi olarak kendimizi korumamız ve kendimizi korumak için adımlar atmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı. "TÜRKİYE ARABULUCULUĞA HAZIR" Öte yandan Erdoğan, Ukrayna-Rusya Savaşı'nın ilk aylarında İstanbul'da gerçekleşen görüşmelerinin tarihî bir fırsat olduğunu ancak bunun heba edildiğini söyledi. Türkiye'nin iki ülke ile de komşu olduğu için ilişkilerin sürdürülmesinde kararlı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı, tarafları savaşı sonlandırmaya çağırdı. Ayrıca Erdoğan, Türkiye'nin arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu belirttiği açıklamasında, "Türkiye, savaşın ilk gününden bu yana taraflar arasında her türlü kolaylaştırıcı rolü üstlenmeye hazır. Bunu yapacak irade ve kapasiteye sahibiz. Ukrayna ile Rusya arasında kalıcı bir ateşkesin en kısa sürede sağlanarak dünyanın beklediği barışın sağlanmasını umuyorum." dedi. PUTİN, RUSYA'NIN YENİ NÜKLEER DOKTRİNİNE İMZA ATTI ABD Başkanı Joe Biden'ın, Ukrayna'ya tedarik edilen ATACMS balistik füzelerinin Rusya topraklarından kullanılmasına izin vermesinin ardından, savaşın bininci gününde işgalci Rusya yeni bir nükleer doktrine imza attı. Rusya'nın savaş suçlusu lideri Vladimir Putin, 19 Kasım 2024 tarihinde 2020 yılından bu yana yürürlükte olan nükleer doktrini iptal ederek, Rusya'nın yeni nükleer doktrinini imzaladı. Putin tarafından imzalanan "Nükleer Caydırıcılık Konusunda Devlet Politikasının Temelleri" kararnamesi, resmî hükûmet sayfasında paylaşıldı.

Dışişleri kaynakları, Bloomberg'in Türkiye ile ilgili iddialarını reddetti! Haber

Dışişleri kaynakları, Bloomberg'in Türkiye ile ilgili iddialarını reddetti!

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün başlayan G-20 Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere Brezilya’nın Rio de Janeiro kentine gitti. Bloomberg tarafından bugün gündeme getirilen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir barış planı sunacağı iddiası, Türk Dışişleri kaynakları tarafından reddedildi. Anadolu Ajansı (AA) tarafından paylaşılan haberde; Türkiye'nin, Ukrayna-Rusya Savaşı'nın sona erdirilmesine yönelik diplomatik girişimleri desteklediği ifade edildi. Dışişleri kaynakları, "Bloomberg haber ajansı tarafından bugün yayımlanan haberin Türkiye ile ilgili kısımları gerçeği yansıtmamaktadır" açıklamasını yaptı. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN  "BARIŞ PLANI" SUNACAĞI İDDİASI! Bloomberg tarafından gündeme getirilen haberde; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü topyekun işgal girişimi ve savaşa ilişkin "barış planını"  ve Ukrayna'daki çatışmayı mevcut cephe hatlarında dondurmayı öneren bir teklifi sunacağı iddiası yer aldı. Habere göre; Türkiye'nin teklifinde, Rusya'nın büyük hasar verdiği Donbas'ın doğusunda bir silahsızlandırılmış bölge oluşturulması ve bölgede uluslararası birliklerin konuşlandırılmasının da öngörüldüğü belirtildi. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy'a (Volodimir Zelenski), Ukrayna'nın NATO üyeliği için müzakerelere en az 10 yıl süreyle ara vermesini teklif edeceği de iddia edildi. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN RİO'DA Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G-20 Liderler Zirvesi'ne katılmak için özel uçağı "CAN" ile Brezilya'nın Rio de Janeiro kentine gitti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, iniş yapılan Galeao Hava Üssü’nde Türkiye’nin Brezilya Büyükelçisi Halil İbrahim Akça ile Brezilya Dışişleri Bakanlığı protokol yetkilileri tarafından karşılandı. Gerçekleştirdiği resmi ziyarette; Cumhurbaşkanına  eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik eşlik etti.  Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brezilya Devlet Başkanı Lula Da Silva ile gerçekleştirdiği görüşmede Brezilya ile ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel konuları ele aldı.

Türkiye ve Azerbaycan'dan bir anlaşma daha! Haber

Türkiye ve Azerbaycan'dan bir anlaşma daha!

Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 29. Taraflar Konferansı (COP29); Azerbaycan ev sahipliğinde 11 Kasım 2024 tarihinde Bakü’de başladı. Dünyanın çeşitli yerlerinden birçok lideri, bakanları, bilim insanlarını ve aktivistleri ağırlamaya devam eden COP29, bir anlaşmaya daha ev sahipliği yaptı. Zirveye katılan Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 15 Kasım 2024 tarihinde Azerbaycan Turizm Ajansı Başkanı Fuad Nağıyev ile görüştü. Ersoy, COP29'un başarılı organizasyonunun dünyada ses getirdiğini söyledi ve ev sahibi Azerbaycan’ı kutladı. Ersoy ayrıca, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki turizm ilişkilerinin iyi potansiyele sahip olduğunu belirterek bu ilişkilerin daha da geliştirilmesi ve karşılıklı turist ziyaretlerinin artırılması gerektiğinin altını çizdi. Bu bağlamda Ersoy, Türkiye’nin turizm deneyimini Azerbaycan'la paylaşmaya hazır olduğunu belirtti. Nağıyev de Türkiye’nin COP29’a sağladığı üst düzey ve yoğun katılımı dolayısıyla memnuniyetlerini dile getirdi ve Bakü’ye geldiği için Ersoy'a teşekkürlerini iletti. Nağıyev ayrıca, "İlişkilerimizi daha da ilerletmeye hazırız. Türkiye'nin turizm tecrübesinden faydalanmak istiyoruz." ifadelerini kullandı. YENİ BİR ANLAŞMA İMZALANDI Görüşme sonrasında taraflar, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Turizm Alanında İş Birliği Anlaşması'na imza attı. Anlaşmada konaklama, turizm ve mevzuatı alanında bilgi alışverişi, turizm istatistiklerinin iyileştirilmesi, gastroturizm alanında iş birliği, turizm eğitimi ve yatırım teşvikinin temelleri gibi konular anlaşmada özellikle vurgulanıyor.

Ermenistan-AB ilişkileri nereye gidiyor? Haber

Ermenistan-AB ilişkileri nereye gidiyor?

Dilara Dilşah KAYA / QHA Ankara Ermenistan, 2024 yılının ekim ayında Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik konusunda referandum yapılması için bir dilekçe kampanyası başlattı. 50 bin imza gerektiren kampanya için, beklenen son tarihten önce 60 bin imza toplandı. Toplanan imzalar, Ermenistan Merkez Seçim Komisyonuna sunulacak ve gerekli doğrulamaların yapılmasının ardından, yasa tasarısı değerlendirilmek üzere Ermenistan Parlamentosuna iletilecek.  Ermenistan’ın Batı ile olan ilişkileri ve kurduğu ittifaklar dikkat çekiyor. 22 Temmuz 2024 tarihinde gerçekleşen AB Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısında; Ermenistan’a yapılacak askerî yardım konusu ele alındı ve  Ermenistan Silahlı Kuvvetlerini desteklemek amacıyla Avrupa Barış Aracı (APF) kapsamında 10 milyon avro değerinde bir yardım tedbirinin kabul edildi. Ermenistan’ın savunma alanında güçlenmesinin önünü açacak bu yardım, Azerbaycan’ın da gözünden kaçmadı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, atılan bu adım üzerine yaptığı açıklamada Batı’yı uyarmış ve yaşanacak olası olayların da doğrudan sorumlusu olacaklarını belirtti. Yaşanan bu gelişmeler ışığında; Ermeni tarihi ve Türk-Ermeni İlişkileri alanlarında uzman olan Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Analisti Tuğçe Tecimer, Ermenistan’ın attığı adımların Güney Kafkasya bölgesindeki dinamiklere yönelik olası etkilerini Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi. ERMENİSTAN, MÜTTEFİĞİ RUSYA’DAN BEKLEDİĞİ DESTEĞİ GÖREMEDİ Başlatılan imza kampanyasının Ermenistan’ın AB ile ilişki kurma konusundaki ilk denemesi olmadığını belirten Tecimer, daha önceki dönemlerde de konuyla ilgili adımlar atıldığını fakat Rusya’nın müdahalesi nedeniyle ilerlenemediğini kaydetti. Ermenistan’ın AB ile ilişki kurma çabalarının nedenlerini sıralayan Uzman; başlıca sebebin “Ermenistan’ın İkinci Karabağ Savaşı sırasında müttefiki olan Rusya’dan beklediği desteği göremediğini düşünmesi” olduğunu ifade etti. Tecimer aynı zamanda Ermenistan’ın Rusya’nın Güney Kafkasya’da kurmaya çalıştığı tahakkümden rahatsız olduğunun da altını çizdi. ÖNCE TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER DÜZELTİLMELİ Geniş çaplı bir alternatif müttefik arayışında olan Ermenistan’ın AB ile bağ kurabilmesi için önce Türkiye ile ilişkilerini düzeltmesi gerektiğini vurgulayan Uzman, “AB’ye üyelik konusunda devam eden müzakereler ve kurulan alternatif ticari ilişkiler Ermenistan’ın politik ve ticari olarak Rusya ile sınırlı kalmayıp dünyaya açılma misyonunu da ortaya koymaktadır. Bu konuda şunu da belirtmek gerekir ki, Ermenistan’ın Türkiye ile normalleşme sürecini tamamlaması denize ve ticaret yollarına açılması bakımından elzemdir. Yani, Ermenistan’ın söz konusu hedefine ulaşması Türkiye ile olan ilişkilerini geliştirmesiyle doğrudan bağlantılıdır.” ifadelerini kullandı. ASKERÎ YARDIMLAR, AZERBAYCAN İLE BARIŞ ANLAŞMASININ İMZALANMASINI ZORLAŞTIRIYOR Tecimer, Ermenistan-AB ilişkileri hakkındaki değerlendirmesine bölgesel ve Azerbaycan özelinde açıklamalarıyla devam etti. Azerbaycan’ın Ermenistan’ın AB’ye üye olması konusunda herhangi bir çekincesi olmadığını belirten Tecimer, AB tarafından Ermenistan’a sağlanan askerî yardımlara dikkat çekti. Uzman, “Ermenistan’ın İkinci Karabağ Savaşı henüz bitmişken ve barış anlaşması dahil imzalanamamışken, Fransa ve diğer Batılı ülkelerden aldığı askeri yardımlar ve askeri malzeme satın alımları Azerbaycan’ı haklı gerekçelerle rahatsız etmektedir.” açıklamasını yaptı. Ermenistan’a yapılan yardımların Azerbaycan tarafından art niyet olarak görüldüğünü aktaran Tecimer, bu yardımlarla yeni bir savaş çıkma olasılığı oluşturduğunu vurguladı. Değerlendirmesini, “Azerbaycan’ın görüşüne göre, Ermenistan’ın bu şekilde silahlandırılması ve savunma alanında yapılan yatırımlar, gelecekte tekrar bir savaş çıkma olasılığını ortaya çıkarmaktadır. Bu sebeple, Azerbaycan Ermenistan’a verilen bu askeri desteği art niyetli bir girişim olarak görmektedir. Bu koşullar, iki ülke arasında barış anlaşması imzalanmasını zorlaştıran etkenlerden biridir.” ifadeleriyle aktardı. ERMENİSTAN AB ÜYESİ OLABİLİR Mİ? Ermenistan’ın talep ettiği söz konusu üyeliğin çeşitli etkenlerden dolayı öngörülebilir gelecek için mümkün görünmediğini aktaran Uzman, etkenler hakkında bilgi verdi. İlk olarak AB ile doğal köprü görevi görecek olan Türkiye’nin üyelik süreci tamamlanmamışken denize çıkışı bile olmayan ve Türkiye ile normal ilişki tesis edemeyen Ermenistan’ın AB üyesi olması gerçekçi görünmediğini belirtti. İkinci olarak Ermenistan’dan çok daha önce, kararlı bir şekilde AB üyeliği sürecine giren diğer bir Kafkas ülkesi Gürcistan’ın üyeliği muammadayken Ermenistan üyeliğinin öne alınmasının Gürcistan ve diğer aday ülkeler için olumsuz mesaj verilmesine sebep olarak AB’nin prestijine zarar vereceğini kaydetti. Üçüncü olarak Doğu Avrupa ve özellikle de Ukrayna’nın geleceği devam eden Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle belirsiz durumdayken, Avrupa’nın yanı başında bile olmayan Kafkasya’daki Ermenistan’ın AB üyesi olması jeopolitik açıdan mantıklı olmadığı yorumunu yaptı. Dördüncü ve son olarak da AB’nin en son yapılan genişlemeyi bile tam olarak hazmedememişken, üye ülkelerin Ermenistan gibi jeopolitik ve ekonomik sorunlarını henüz çözememiş bir ülkenin üyeliğine onay vermesinin pek mümkün gözükmediğini kaydetti. Tecimer, değerlendirmesini “Tüm bunlara rağmen Batılı ülkeler, Ermenistan’a AB üyeliği olasıymış gibi mesaj vermektedir. Bunun temel sebebi, Batılı ülkelerin Ermenistan üzerinden Kafkasya’da söz sahibi olmak istemesi ve bölgedeki ülkelere (Türkiye, Rusya, İran, Azerbaycan ve Gürcistan) oyun kurucu olduğunun mesajını verme gayretidir.” ifadeleriyle sonlandırdı.

Yeşil enerji koridorları, Türkistan ve Kafkasya'yı güçlendirecek Haber

Yeşil enerji koridorları, Türkistan ve Kafkasya'yı güçlendirecek

Dünyanın en prestijli toplantılarından biri olan Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin 29. Taraflar Konferansı (COP29); "Yeşil bir dünya için birlikte duralım!" sloganının çatısı altında dünyanın dört bir yanından liderleri, bilim insanlarını ve aktivistleri bir araya getirdi. Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de 11 Kasım 2024 tarihinde başlayan konferans, her gün düzenlenen farklı etkinlikleriyle iklim krizine çözüm bulmak için çalışıyor. DÜŞÜK MALİYETLİ, SÜRDÜRÜLEBİLİR ENERJİ SAĞLANABİLİR Londra merkezli uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember tarafından 14 Kasım 2024 tarihinde "Orta Asya ve Kafkaslar için Yeşil Enerji Koridorları" adlı bir rapor yayımladı. Raporda, Türkistan ve Kafkasya'daki ülkelerin yenilenebilir enerjiden sağlanacak elektriğin yaygınlaştırılması için oluşturulacak geliştirilmiş bir bölgesel iş birliğinden kazanacakları çok şey olduğuna değinildi. Aynı zamanda Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan, Türkiye ve Avrupa Birliği'ni (AB) birbirine bağlaması planlanan yeşil enerji koridorlarının, çeşitli yenilenebilir kaynakları bir araya getirerek sınırlar arasında düşük maliyetli, sürdürülebilir enerji sağlayabileceğine de değinildi. TÜRKİSTAN VE KAFKASYA COĞRAFYASI, BÜYÜK POTANSİYELE SAHİP Yayımlanan raporda, incelenen bölgenin henüz kullanılmamış büyük bir yenilenebilir enerji potansiyeline sahip olduğu aktarıldı. Türkistan ve Kafkasya coğrafyasının kuzeyde güçlü rüzgar potansiyeli, güneyde güneş enerjisi ve doğuda bölgenin en büyük iki nehri çevresinde hidroelektrik gibi birbirini tamamlayan bir yenilenebilir enerji profiline ve coğrafi çeşitliliğe sahip olduğu belirtildi.  TÜRKİYE, NAHÇIVAN ÜZERİNDEN BU VİZYONU DESTEKLEYEBİLİR Ember Türkiye, Orta Asya ve Kafkasya Bölge Lideri ve ele alınan raporun sahibi olan Ufuk Alparslan, bölge ülkelerinin yenilenebilir enerji potansiyeline dikkat çekti. Konuyla ilgili "Geliştirilmiş ara bağlantılar, rüzgar zengini kuzeyden güneşli güneye kadar bölgenin yenilenebilir potansiyelinden en iyi şekilde yararlanabilir ve bol miktarda ucuz elektrik tedarikiyle enerji güvenliğini artırmaya yardımcı olabilir." değerlendirmesini yaptı. Bu bağlamda Alparslan, Türkiye'nin koridordaki olası rolüne de değindi. Değerlendirmesinde "Azerbaycan, hedeflerini artırarak ve enerji dönüşümüne yönelik bölgesel iş birliğinde öncü bir rol üstlenerek Orta Asya ve Avrupa'yı birbirine bağlayan bir yeşil enerji merkezi olma potansiyeline sahip. Türkiye, Nahçıvan üzerinden Azerbaycan ile şebeke bağlantısını geliştirerek önemli bir kara köprüsü olarak bu vizyonu daha da destekleyebilir." ifadelerini kullandı.  COP29 YENİ BİR DÖNEM SUNABİLİR Azerbaycan'ın oluşturulacak koridorlarda Türkistan coğrafyasını ve Avrupa'yı birbirine bağlamada merkezi bir rol oynayacağını aktaran Alparslan, Azerbaycan'ın potansiyeli konusunda da değerlendirmede bulundu. Alparslan, "COP29'un ev sahibi, yenilenebilir enerji hedeflerini yükselterek kendisini bölgesel bir yeşil enerji merkezi olarak konumlandırabilir, Orta Asya ve Avrupa arasında köprü kurabilir ve komşu ülkeler arasında temiz enerji geçişleri konusunda daha güçlü bir işbirliğini teşvik edebilir." değerlendirmesini yaptı.  AZERBAYCAN, TARİHİNDEKİ EN BÜYÜK ULUSLARARASI ORGANİZASYONA EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR Azerbaycan, ülke tarihinde bir ilke imza atarak COP29'a ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 11-22 Kasım 2024 tarihleri ​​arasında Bakü Olimpiyat Stadyumunda tertip edilecek olan konferans, Azerbaycan'ın bugüne kadar düzenlediği en büyük etkinlik olma niteliği taşıyor. AZERBAYCAN'IN  "YEŞİL" HEDEFLERİ Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in 25 Aralık 2023 tarihli emrine göre 2024 yılı, Azerbaycan'da “Yeşil Dünya Dayanışma Yılı” olarak belirlendi. Aynı zamanda Azerbaycan, sera gazı emisyonlarını 1990 temel yılına göre 2030 yılına kadar yüzde 35 ve 2050 yılına kadar yüzde 40 oranında azaltmayı hedefliyor. Aynı zamanda Azerbaycan, Ermeni işgalinden kurtardığı bölgelerdeki enerji ihtiyacını yenilenebilir enerjiden sağlamayı düşünüyor. Azerbaycan'ın bu yıl düzenlenen COP29'a ev sahipliği yapması, ülkenin fosil yakıtlara dayalı ekonomisini dönüştürme konusunda attığı adımlar konusunda da öncü rol oynuyor. Azerbaycan; hedeflediği enerji geçişleri, yenilenebilir enerji yatırımları ve çevresel sürdürülebilirlik konularıyla bölgedeki diğer ülkelere de örnek teşkil ediyor.

Hakan Fidan: Kıbrıs Türklerinin iftihar günü Haber

Hakan Fidan: Kıbrıs Türklerinin iftihar günü

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) kuruluşunun 41. yıl dönümünü kutlayarak Kıbrıs Türk halkının egemen eşitlik haklarının ve uluslararası statülerinin tescil edilmesinin önemini vurguladı. Fidan, yaptığı açıklamada, KKTC’nin uluslararası platformda hak ettiği yeri alması için Türkiye'nin çabalarını sürdüreceğini belirtti. "ŞARTLAR NE OLURSA OLSUN, HER DAİM, BİR VE BERABERDİR" Bakan Fidan, "Kıbrıs Türklerinin iftihar günü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 41’inci yıl dönümünü çoşkuyla kutluyoruz. Ada’nın eşit sahibi Kıbrıs Türklerinin özden hakları olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statülerinin yeniden tescil edilmesi vazgeçilemez önceliğimizdir. Bu doğrultuda, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda hak ettiği yere gelmesi için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti şartlar ne olursa olsun, her daim, bir ve beraberdir" ifadelerini kullandı. Kıbrıs Türklerinin iftihar günü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 41’inci yıl dönümünü çoşkuyla kutluyoruz. Ada’nın eşit sahibi Kıbrıs Türklerinin özden hakları olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statülerinin yeniden tescil edilmesi vazgeçilemez… — Hakan Fidan (@HakanFidan) November 15, 2024 "TÜRKİYE DAİMA KIBRIS TÜRKÜ’NÜN YANINDA OLACAK" Öte yadan Bakanlıktan da konu ile ilgili yapılan yazılı açıklamada, "Kıbrıs Türkü’nün egemenlik ve özgürlük yolunda verdiği mücadelesinin en önemli simgesi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 41. yıl dönümü kutlu olsun! Anavatan ve Garantör Türkiye daima Kıbrıs Türkü’nün yanında olacak, hak ve çıkarlarını koruyacaktır" denildi.  Kıbrıs Türkü’nün egemenlik ve özgürlük yolunda verdiği mücadelesinin en önemli simgesi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 41. yıl dönümü kutlu olsun! Anavatan ve Garantör Türkiye daima Kıbrıs Türkü’nün yanında olacak, hak ve çıkarlarını koruyacaktır. pic.twitter.com/GbLIIsT6VH — T.C. Dışişleri Bakanlığı (@TC_Disisleri) November 15, 2024

Çin teknoloji devi Huawei'ye Türkiye'den üst düzey ziyaret Haber

Çin teknoloji devi Huawei'ye Türkiye'den üst düzey ziyaret

Çin, Doğu Türkistan'daki Uygur Türkleri ve diğer Türk toplulukları üzerinde baskıya devam ediyor. Uydular vasıtasıyla yolda yürüyen insanların kim olduğunu dahi tespit edebilecek teknolojiler geliştiren Çin, Doğu Türkistan'da inşa ettiği toplama kamplarında tuttuğu Uygur Türklerini teknoloji devi Huawei şirketinin geliştirdiği sistemler ile sıkı denetime tabi tutuyor. TOPLAMA KAMPLARINDA HUAWEİ TEKNOLOJİSİ Ayrıca Huawei’nin Çin Ulusal Fikri Mülkiyet Hakkı İdaresine (CNIPA) yaptığı bir başvuru kalabalık arasında bulunan Uygur Türklerinin yapay zeka ile tespit edilebilmesi için teknolojiler geliştirdiğini gösteriyor.  Huawei sadece toplama kamplarına atılan Uygurları gözetlemekle kalmıyor, sokakta yürüyen yayalar arasında Uygur Türkü olup olmadığını tespit edebilen teknolojiler geliştiriyor. Dünyada birçok devlet ise insan haklarını hiçe sayan teknoloji şirketi Huawei ile olan anlaşmalarını askıya aldı. HUAWEİ'DEN AÇIKLAMA Huawei'den yapılan açıklamaya göre, Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanı Yardımcısı Mustafa Tuzcu liderliğinde Pekin'e resmi ziyaret yapıldı. Resmi ziyarette, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu'nun yanı sıra Hazine ve Maliye Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı temsilcileri de yer aldı. Ziyaret sırasında, Türk heyeti ve Huawei yetkilileri üst düzey bir toplantı gerçekleştirdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.