Kırım'da insan hakları durumu: Rus işgali altında süregelen baskı ve zulüm artıyor
Kırım'da insan hakları durumu: Rus işgali altında süregelen baskı ve zulüm artıyor
Kırım İnsan Hakları Grubu Koordinatörü Olga Skrıpnık, 10 Aralık İnsan Hakları Günü vesilesiyle yaklaşık 11 yıldır Rus işgali altında bulunan Kırım’daki insan hakları ihlallerini ve baskıları Kırım Haber Ajansına değerlendirdi. Skrıpnık, "Kırım işgal altında kaldığı sürece durum iyileşmeyecek. Çünkü Rusya hiçbir zaman insan haklarını korumamıştır" ifadelerini kullandı.
Haber Giriş Tarihi: 10.12.2024 20:27
Haber Güncellenme Tarihi: 10.12.2024 20:34
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
10 Aralık tarihi, tüm dünyada İnsan Hakları Günü olarak kabul ediliyor. Rusya tarafından işgal edilen Kırım, 2014 yılından bu yana sistematik insan hakları ihlallerinin yaşandığı bir bölge haline geldi. Rusya 24 Şubat 2022’te Ukrayna’ya karşı geniş çaplı işgal saldırısını başlatınca Kırım Yarımadası’ndaki insan hakları durumu daha da kötüleşti; baskı, zulüm ve işkenceler benzeri görülmemiş bir boyuta ulaştı.
Kırım Haber Ajansına (QHA) konuşan Kırım İnsan Hakları Grubu Koordinatörü Olga Skrıpnık, neredeyse 11 yıldır Rus işgali altında bulunan Kırım’daki insan hakları durumunu değerlendirdi.
2022'DEN SONRA BASKILAR ARTTI VE İŞKENCELER YAYGINLAŞTI
Araştırmacı Olga Skrıpnık, “Dinamik değişmedi; Kırım'da insan hakları durumu sürekli kötüleşiyor. Rusya, bir saldırgan olarak insan haklarını sistematik olarak ihlal ediyor. 2022 yılından itibaren, siyasi güdümlü ceza davalarının sayısındaki keskin artışa, işkence vakalarının ise işgalci güçler için bir norm haline gelmesine tanık oluyoruz. İnsanlar, özellikle sözde 'devlete ihanet' veya casuslukla ilgili davalarda, fiziksel ve psikolojik baskı altında itiraflar yapmaya zorlanıyorlar" değerlendirmesini yaptı.
Kırım’da yaklaşık 110’u Kırım Tatarı olmak üzere en az 220 Ukrayna vatandaşının düzmece siyasi davalar çerçevesinde Rusya tarafından alıkonulduğunu belirten insan hakları savunucusu, “Sistem, herhangi bir farklı düşünceyi bastırmak için çalışıyor. Çoğu durumda, itirafları zorla almak için işkence kullanılıyor" şeklinde konuştu.
Kırım'da son yılların en endişe verici eğilimlerinden birinin kadınlara yönelik baskılar olduğunu aktaran Skrıpnık, “Kadınlara karşı açılan ceza davalarının sayısında bir artış gözlemliyoruz. Örneğin, Galına Dovgopolova 'devlete ihanet' suçundan mahkûm edildi, İrina Danılovıç ise sözde silah bulundurma suçlamasıyla düzmece bir dava çerçevesinde tutuklandı. Bunlar, Rusya yönetiminin baskı makinesini kadınlara karş nasıl kullandığının sadece birkaç örneğidir" dedi.
Kısa zaman önceki baskıları hatırlatan Skrıpnık, ağustos ayından ekim ayının başına kadar Akyar’da (Sivastopol) 3 kadının alıkonulduğunu aktararak, “Bu kadınların hepsi, Kırım’ın işgaline karşı çıkan aktivistlerdi. İşgalciler onlara karşı düzmece davalar açtı. Bu davalara Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) bakıyor.” ifadelerini kullandı.
YURTTAŞ GAZETECİLER VE DİN ADAMLARI İŞGALCİLERİN HEDEFİNDE
İşgal yönetiminin bir başka hedefinin yurttaş gazeteciler olduğunu belirten insan hakları aktivisti, “En az 18 yurttaş gazeteci halihazırda Rusya tarafından düzmece davalar çerçevesinde alıkonuluyor. Bunların çoğunu, işgal güçlerinin gerçekleştirdiği yasa dışı baskın, aramalar ve insan kaçırmaları dünyaya duyuran Kırım Tatarlarıdır” değerlendirmesini yaptı.
Ayrıca Skrıpnık, işgalcilerin din adamlarına baskı uyguladığını belirtti. Baskıların önemli bir kısmının, “Yehova Şahitleri'ne” yönelik olduğunu kaydederek; Rusya’nın bu grubun faaliyetlerini yasakladığını şimdi ise “terörizm” suçlamalarıyla kişilere baskı uyguladığını anlattı. Bununla birlikte insan hakları savunucusu, Rus işgal yönetiminin Kırım Tatar imamlarına sık sık baskı uyguladığına dikkat çekti.
RUSYA, SİYASİ TUTSAKLARI KASITLI OLARAK TEDAVİ ETMİYOR
En büyük sorunlardan birinin siyasi tutsaklara sağlık bakımının sağlanmaması olduğunu kaydeden Skrıpnık, şu ana kadar en az 2 siyasi tutsağın gerekli tıbbi bakım sağlanmadığı için Rus esaretinde hayatını kaybettiğini hatırlattı.
“Cemil Gafarov, Rus tutukevinde hayatını kaybetti, oysa onun durumu, Rusya yasalarına göre bile tutuklu kalmasına uygun değildi. Kalp ameliyatına ihtiyacı olan Kostyantın Şıring, tedavi edilmemesi nedeniyle hayatını kaybetti" şeklinde konuşan Skrıpnık, halihazırda Rusya tarafından alıkonulan onlarca Kırımlı siyasi tutsağın sağlık sorunları yaşadığını kaydetti. İnsan hakları aktivisti, bu kişilerden bazılarının durumunun kritik olduğunu ancak Rusya’nın yine de onlara kasıtlı olarak tedavi sağlamadığını belirtti.
İŞGALCİLER, KIRIMLILARI RUS ORDUSUNDA HİZMETE ZORLAYARAK ULUSLARARASI HUKUKU İHLAL EDİYOR
İşgalcilerin Kırım’da yürüttüğü yasa dışı zorunlu askere alma kampanyasının, Rusya’nın işlediği savaş suçlarından biri olduğuna dikkat çeken insan hakları savunucusu şu şekilde konuştu:
2022 yılına kadar, Rusya yılda iki kez askere çağırma kampanyaları yürütüyordu. Öte yandan bu uygulama uluslararası insancıl hukuk tarafından yasaklanmıştır. 2022 yılından sonra Putin, Eylül 2022'de ek bir seferberlik süreci başlattı. Bu, kısmi seferberlik olarak da biliniyor; bu durumda, genel askerlik yaş sınırından daha yaşlı erkekler ve 60 yaşına kadar olan tüm erkekler seferber edilebiliyor. 2022'de kanser hastalığı olan kişilerin orduya alma girişimlerini kaydettik. Ayrıca, Kırım Tatarlarının yoğun yaşadığı yerleşim yerlerinde baskınlar yapıldı. Baskınlarda alıkonulan Kırım Tatar erkeklerini seferber etmeye çalıştılar. Şu anda seferberlik ile ilgili tüm veriler, Rusya tarafından gizleniyor.
Son dönemde işgalcilerin, uygulamaya 2022 yılında konulan “Rus ordusunun itibarını zedeleme” maddesini sık sık baskı uygulamak için kullandığını kaydeden Skrıpnık, bu suçlamalar çerçevesinde Kırım’da şimdiden 800’den fazla idari davanın açıldığını aktardı.
BAĞIMSIZ AVUKATLARA BASKI UYGULANIYOR
Siyasi tutsakları savunan avukatların da işgalcilerin baskısı altında olduğunu vurgulayan Skrıpnık şöyle konuştu:
Kırım'da zaten çok az sayıda bulunan bağımsız avukatlara yönelik zulüm de artıyor. Bunlar siyasi tutukluları savunan avukatlardır. Ya lisansları ellerinden alınıyor ya da haklarında dava açmaya çalışıyorlar. Bu uygulama son dönemde arttı. Bu nedenle genel olarak durum daha da kötüleşiyor.
"KIRIM İŞGAL ALTINDA KALDIĞI SÜRECE DURUM DEĞİŞMEYECEK"
Kırımlı siyasi tutsakların iade edilmesi konusunu değerlendiren insan hakları savunucusu, işgal dönemi boyunca sadece 10 Kırımlı siyasi tutsağın Rus esaretinden kurtarıldığını kaydederek şunları söyledi:
Olumsuz eğilimlere rağmen küçük başarılar var. 2024 yılında Kırım Tatar Milli Meclis Başkan Yardımcısı Nariman Celal ve Leniye Umerova esaretten kurtarıldı. Elbette Kırım işgal altında kaldığı sürece durum iyileşmeyecek.Çünkü Rusya hiçbir zaman insan haklarını korumamıştır; her türlü anlaşmayı ve tüm uluslararası anlaşmaları hiçe sayan bir devlettir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kırım'da insan hakları durumu: Rus işgali altında süregelen baskı ve zulüm artıyor
Kırım İnsan Hakları Grubu Koordinatörü Olga Skrıpnık, 10 Aralık İnsan Hakları Günü vesilesiyle yaklaşık 11 yıldır Rus işgali altında bulunan Kırım’daki insan hakları ihlallerini ve baskıları Kırım Haber Ajansına değerlendirdi. Skrıpnık, "Kırım işgal altında kaldığı sürece durum iyileşmeyecek. Çünkü Rusya hiçbir zaman insan haklarını korumamıştır" ifadelerini kullandı.
10 Aralık tarihi, tüm dünyada İnsan Hakları Günü olarak kabul ediliyor. Rusya tarafından işgal edilen Kırım, 2014 yılından bu yana sistematik insan hakları ihlallerinin yaşandığı bir bölge haline geldi. Rusya 24 Şubat 2022’te Ukrayna’ya karşı geniş çaplı işgal saldırısını başlatınca Kırım Yarımadası’ndaki insan hakları durumu daha da kötüleşti; baskı, zulüm ve işkenceler benzeri görülmemiş bir boyuta ulaştı.
Kırım Haber Ajansına (QHA) konuşan Kırım İnsan Hakları Grubu Koordinatörü Olga Skrıpnık, neredeyse 11 yıldır Rus işgali altında bulunan Kırım’daki insan hakları durumunu değerlendirdi.
2022'DEN SONRA BASKILAR ARTTI VE İŞKENCELER YAYGINLAŞTI
Araştırmacı Olga Skrıpnık, “Dinamik değişmedi; Kırım'da insan hakları durumu sürekli kötüleşiyor. Rusya, bir saldırgan olarak insan haklarını sistematik olarak ihlal ediyor. 2022 yılından itibaren, siyasi güdümlü ceza davalarının sayısındaki keskin artışa, işkence vakalarının ise işgalci güçler için bir norm haline gelmesine tanık oluyoruz. İnsanlar, özellikle sözde 'devlete ihanet' veya casuslukla ilgili davalarda, fiziksel ve psikolojik baskı altında itiraflar yapmaya zorlanıyorlar" değerlendirmesini yaptı.
Kırım’da yaklaşık 110’u Kırım Tatarı olmak üzere en az 220 Ukrayna vatandaşının düzmece siyasi davalar çerçevesinde Rusya tarafından alıkonulduğunu belirten insan hakları savunucusu, “Sistem, herhangi bir farklı düşünceyi bastırmak için çalışıyor. Çoğu durumda, itirafları zorla almak için işkence kullanılıyor" şeklinde konuştu.
KADINLARA KARŞI AÇILAN DAVALARIN SAYISINDA ENDİŞE VERİCİ ARTIŞ
Kırım'da son yılların en endişe verici eğilimlerinden birinin kadınlara yönelik baskılar olduğunu aktaran Skrıpnık, “Kadınlara karşı açılan ceza davalarının sayısında bir artış gözlemliyoruz. Örneğin, Galına Dovgopolova 'devlete ihanet' suçundan mahkûm edildi, İrina Danılovıç ise sözde silah bulundurma suçlamasıyla düzmece bir dava çerçevesinde tutuklandı. Bunlar, Rusya yönetiminin baskı makinesini kadınlara karş nasıl kullandığının sadece birkaç örneğidir" dedi.
Kısa zaman önceki baskıları hatırlatan Skrıpnık, ağustos ayından ekim ayının başına kadar Akyar’da (Sivastopol) 3 kadının alıkonulduğunu aktararak, “Bu kadınların hepsi, Kırım’ın işgaline karşı çıkan aktivistlerdi. İşgalciler onlara karşı düzmece davalar açtı. Bu davalara Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) bakıyor.” ifadelerini kullandı.
YURTTAŞ GAZETECİLER VE DİN ADAMLARI İŞGALCİLERİN HEDEFİNDE
İşgal yönetiminin bir başka hedefinin yurttaş gazeteciler olduğunu belirten insan hakları aktivisti, “En az 18 yurttaş gazeteci halihazırda Rusya tarafından düzmece davalar çerçevesinde alıkonuluyor. Bunların çoğunu, işgal güçlerinin gerçekleştirdiği yasa dışı baskın, aramalar ve insan kaçırmaları dünyaya duyuran Kırım Tatarlarıdır” değerlendirmesini yaptı.
Ayrıca Skrıpnık, işgalcilerin din adamlarına baskı uyguladığını belirtti. Baskıların önemli bir kısmının, “Yehova Şahitleri'ne” yönelik olduğunu kaydederek; Rusya’nın bu grubun faaliyetlerini yasakladığını şimdi ise “terörizm” suçlamalarıyla kişilere baskı uyguladığını anlattı. Bununla birlikte insan hakları savunucusu, Rus işgal yönetiminin Kırım Tatar imamlarına sık sık baskı uyguladığına dikkat çekti.
RUSYA, SİYASİ TUTSAKLARI KASITLI OLARAK TEDAVİ ETMİYOR
En büyük sorunlardan birinin siyasi tutsaklara sağlık bakımının sağlanmaması olduğunu kaydeden Skrıpnık, şu ana kadar en az 2 siyasi tutsağın gerekli tıbbi bakım sağlanmadığı için Rus esaretinde hayatını kaybettiğini hatırlattı.
“Cemil Gafarov, Rus tutukevinde hayatını kaybetti, oysa onun durumu, Rusya yasalarına göre bile tutuklu kalmasına uygun değildi. Kalp ameliyatına ihtiyacı olan Kostyantın Şıring, tedavi edilmemesi nedeniyle hayatını kaybetti" şeklinde konuşan Skrıpnık, halihazırda Rusya tarafından alıkonulan onlarca Kırımlı siyasi tutsağın sağlık sorunları yaşadığını kaydetti. İnsan hakları aktivisti, bu kişilerden bazılarının durumunun kritik olduğunu ancak Rusya’nın yine de onlara kasıtlı olarak tedavi sağlamadığını belirtti.
İŞGALCİLER, KIRIMLILARI RUS ORDUSUNDA HİZMETE ZORLAYARAK ULUSLARARASI HUKUKU İHLAL EDİYOR
İşgalcilerin Kırım’da yürüttüğü yasa dışı zorunlu askere alma kampanyasının, Rusya’nın işlediği savaş suçlarından biri olduğuna dikkat çeken insan hakları savunucusu şu şekilde konuştu:
Son dönemde işgalcilerin, uygulamaya 2022 yılında konulan “Rus ordusunun itibarını zedeleme” maddesini sık sık baskı uygulamak için kullandığını kaydeden Skrıpnık, bu suçlamalar çerçevesinde Kırım’da şimdiden 800’den fazla idari davanın açıldığını aktardı.
BAĞIMSIZ AVUKATLARA BASKI UYGULANIYOR
Siyasi tutsakları savunan avukatların da işgalcilerin baskısı altında olduğunu vurgulayan Skrıpnık şöyle konuştu:
"KIRIM İŞGAL ALTINDA KALDIĞI SÜRECE DURUM DEĞİŞMEYECEK"
Kırımlı siyasi tutsakların iade edilmesi konusunu değerlendiren insan hakları savunucusu, işgal dönemi boyunca sadece 10 Kırımlı siyasi tutsağın Rus esaretinden kurtarıldığını kaydederek şunları söyledi:
Son Haberler