SON DAKİKA
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hamas saldırısı ve Rusya

Yazının Giriş Tarihi: 17.10.2023 14:37
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.10.2023 16:05

1973 Yom Kippur Savaşı’ndan elli yıl sonra yine sürpriz saldırı ile Vietkonglar ile Hamas arasındaki benzerlik bize Sovyetlerin daha önce Amerika’ya karşı Vietnam’da kullandıkları bu stratejinin ilk anda işe yaradığını hatta "Ortadoğu’nun 11 Eylül’ü" olarak adlandırılabileceğini akıllara getirdi. Aslında "Ortadoğu’nun 11 Eylül’ü oldu diyebiliriz çünkü şu ana kadar öldürülen 1300’den fazla insan arasında 1 tane Türk vatandaşı ölü ve 1 Türk vatandaşı kayıp olmak üzere dünyanın değişik bölgelerinden ölenlerin sayıları şu şekilde:

4 tane Rus vatandaşı ölü ve 6 kayıp bulunmakta. 27 Amerikan vatandaşı ölü, 14 Amerikan vatandaşı kayıp; 3 Kanadalı ölü ve 4 Kanadalı kayıp; 17 İngiliz vatandaşı ölü ve kayıp; 15 Fransız vatandaşı ölü ve 17 kayıp (4 çocuk); 3 Çin vatandaşı ölü ve 2 kayıp; 24 Tayland vatandışı ölü ve 16 tanesi kayıp; 10 Nepal vatandaşı ölü; 3 Filipin vatandaşı ölü ve 3 kayıp; 7 Arjantin vatandaşı ölü; Ukrain vatandaşı 7 ölü ve 9 kayıp; 3 Şili vatandaşı ölü ve 1 tane kayıp; 2 Peru vatandaşı ölü ve 3 kayıp; 3 Avusturya vatandaşı ölü ve 2 kayıp; 1 Brezilya vatandaşı ölü ve 3 kayıp; 2 İtalyan vatandaşı kayıp; 2 Paraguay vatandaşı kayıp, 2 Sri Lanka vatandaşı kayıp; Portekiz 1 ölü ve 4 kayıp 1 İspanya vatandaşı ölü ve 1 kayıp; 1 İsviçre vatandaşı ölü, 3 Belarus vatandaşı ölü ve 1 kayıp; 2 Romen vatandaşı ölü; 1 Avustralya vatandaşı ölü; 1 Azerbaycan vatandaşı ölü ve 1 kayıp; 1 Kamboçya vatandaşı ölü; 2 Tanzanya vatandaşı kayıp. 3 İtalyan vatandaşı kayıp; 4 Özbekistan vatandaşı kayıp; 1 Sudan vatandaşı ölü; 2 Kazakistan vatandaşı kayıp; 2 Macar vatandaşı ölü; 1 Eritre vatandaşı kayıp; 1 Estonya vatandaşı kayıp; 1 Danimarka vatandaşı kayıp; 1 Kolombiya vatandaşı ölü ve 1 kayıp; 2 Paraguay vatandaşı kayıp.

Yaklaşık 100 yabancı uyruklu ülke vatandaşı ölü ya da kayıp olarak bildirilse de bunların birçoğu çifte vatandaşlığa sahip İsrail vatandaşları aslında. Bu uzun listeyi hazırlamamın nedeni gelecekte yapılacak araştırmalar için kaynak oluşturmak.

Örneğin, Türkiye’nin İsrail Büyükelçiği, saldırıda ölen Türk vatandaşının 1972 yılında ailesi ile İsrail’e yerleşmiş olan Avraam Avi Zakuto olduğunu bildirdi. Alman hükumeti birçok çifte vatandaşlığı olan Alman vatandaşının kaçırıldığını bildiriyor. Tabii bunlardan en bilineni, 1 pikap kamyonetin arkasında Gazze’ye götürülmüş olan dövme sanatçısı 30 yaşında Alman vatandaşı Shani Louk. Her ne kadar 3 gün önce ağır yaralı olarak Gazze’de bir hastanede olduğu annesine telefonda söylenmiş olsa da benim tahminim Gazze yapılan İsrail hava saldırıları sonrası şu ana kadar Hamas’ın öldüğünü söylediği 13 rehine arasında onun da ismi yayınlanacaktır.

Ben buna "İsrail’in Vietnam’ı" demek istiyorum. Vietnam Savaşı’nın başlangıcı 1960’larda Kennedy dönemiyle başlayıp daha sonra çatışmanın tırmanmasıyla ABD’nin zorunlu askerliği uygulamaya koymasına neden oldu. Vietnam Savaşı’nın dönüm noktası gerilla savaş stratejisi için kitaplarda okutulacak olan savaşın kırılma noktası olan 1968 Tet Saldırısı’dır. 31 Ocak 1968’de iki bin Vietkong askerinin başkent Saygon’a sızması, birçok Amerikan üssüne saldırması ve Amerikan Büyükelçiliği bahçesine kadar girmesiyle sonuçlanmıştır. İlk gün Amerikan askeri kayıpları bini bulmuştur. Kuzey Vietnam için askeri açısından başarısız olmuş olsa da politik ve psikolojik etkisi Amerikan sokaklarında savaş karşıtı gösterilerin yapılmasına giden süreci başlatmıştır. Her ne kadar Hamas’ın 7 Ekim Saldırısı ile 1973 Yom Kippur Savaşı arasında benzerlik kurulsa da asıl 1968 Ocak ayında Kuzey Vietnam Ordusu Güney Vietnam ile olan ateşkesi bozarak saldırıya geçmiştir. 7 Ekim’de Hamas nasıl Yahudi dini bayramı gününde saldırı yapmış ise Vietkonglar da Vietnam Yeni Yıl Festivali olan Tet Nguyen Dan günü yani birçok Güney Vietnam askeri tatildeyken saldırıyı düzenlemişti. Tet Saldırısı 8 hafta sürmüş Güney Vietnam hiçbir toprak kazancı olmadan binlerce ölü ve yaralı vermiştir. Askeri anlamda büyük bir hezimet olsa da politik etkisi, Doğum Günü 4 Temmuz filminde olduğu gibi Washington D.C.’ye kadar uzanmıştı. O güne kadar Amerikan kamuoyuna Güney Vietnam’ın savunmada olduğu yalanını yutturan Johnson yönetimi, 1968 seçimleri öncesinde Amerika’nın ünlü TV sunucusu Walter Cronkite’ın söylediği gibi “What the hell is going on? I thought we were wining the war!” yorumu, tüm Amerikalıların evlerinin salonlarında yapılmaya başlanmıştı.

Tet Saldırısı ile 7 Ekim Hamas-İsrail Savaşı arasında ulusal tatilde yapılması ve bir tarafın askeri açıdan üstün olması yanında Amerikan hükumeti nasıl yolsuzluğa bulaşmış Güney Vietnam’ı destekliyor ise şu anda Netanyahu hükumeti de aynı şekilde bir yıldan fazla anti demokratik uygulamalar ve yolsuzluk iddialarının merkezinde yer alıyor. Aynı şekilde Amerikan yönetimi kendi kamuoyunu Vietnam Savaşı konusunda ikna etmeye çalışıyor ise 1967 Altı Gün Savaşı’nda işgal ettiği topraklardan çekilmeyen İsrail de aynı şekilde kendi kamuoyunu bu yasa dışı işgalin arkasında durmaya çalışıyor. Kısa dönemde tüm İsrail toplumu, bayrağın etrafında birlik ve bütünlük için toplanacak. Fakat uzun dönemde Tet Saldırısı gibi askeri olarak Gazze’de kazansa bile politik ve psikolojik olarak kaybedebilir. Yani İsrail toplumu, Filistin topraklarını işgalin sürdürülemez olduğunu anlayabilir.

Gelelim bu savaşın Rusya açısından analizine... İlk olarak, Hamas saldırısı, Rusya ve İsrail arasındaki yumuşama sürecini sekteye uğratacaktır. İkinci olarak, bu Hamas’ın Putin’e hediyesidir. Küresel düzeyde önce Afrika, Karabağ, Sırbistan-Kosova arasında yaşanan ve sonra Filistin-İsrail Savaşı’na dönüşen küresel kaos, dünyanın dolayısıyla Batı’nın enerjisini Ukrayna’dan bu bölgelere yöneltecektir.

Şu anda, Kremlin yönetiminin Rusya-Ukrayna Savaşı’ndaki stratejisi, Batı’nın destek ve dikkatini Ukrayna üzerinden başka odak noktalarına yönlendirmek. İsrail'de başlayan ve Gazze yayılan hatta Hizbullah aracılığıyla Lübnan’a ve Golan Tepeleri’nden Suriye’ye yayılacak büyük yangın tam da bunu yapma riski taşıyor. Rus algı yöneticileri eminim bütün bu olayların ardında Putin’in zekasının ve Rus üst aklının olduğunu kabul ettirmek isteyeceklerdir. Gerçekte, Putin bu yangınların ilk ateşini yakmamıştır. Fakat ateşe körükle gittiğinden şüpheniz olmasın.

Kremlin algı yöneticileri, Ortadoğu savaşı Rusya için kazançtır ve Ukrayna'ya giden para kuruyacaktır söylemini yaymaya başladılar bile. Ortadoğu’daki yangın Putin için en iyi doğum günü hediyesi oldu. Garip bir rastlantı mı bilinmez, Putin'in 71. doğum gününü kutladığı 7 Ekim tarihi, aynı zamanda Hamas’ın saldırısının olduğu gün. Belki Putin’e bu hediyeyi vermek isteyen Batı ve özellikle Biden, ilk günlerdeki sert söylemini yavaş yavaş Filistin halkı ile Hamas’ı ayırarak ve İsrail’in Gazze’yi işgalini sadece kuzeyi ve Hamas’ın savaşabilme kapasitesini tünelleri yok ederek yapması şeklinde daraltmaya çalışıyor. Çünkü Ortadoğu’daki savaş Ukrayna-Rusya konusunda bir çuval inciri berbat edebilir. Bu adımlara karşı Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskıy, İran ile Rusya’nın yakın müttefik olduğunu Batı için Moskova ile savaşmanın İran’ın desteklediği İslami aşırı militanlarla mücadele etmek olduğunu belirtiyor. Aynı şekilde Rusya’nın Ukrayna’daki Buça Katliamı’na benzer şekilde şeytani kötülüğün İsrail Müzik Festivali Katliamı’nda yaşandığına vurgu yapıyor. Zelenskıy’a göre, İsrail’de Hamas terör örgütü bunu yaparken Ukrayna’da terörist devlet olan Rusya aynısını yapmakta.

Hamas lideri İsmail Haniyeh bir yıl önce 13 Eylül 2022’de Moskova’yı ziyaret edip Rus Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov ile görüşmeler yapması bunun Kremlin’in daveti olması önemli. Lavrov daha önce 2020’de o dönem Hamas lideri olan Halid Meşal ile de görüştüğü biliniyor. Rusya-Hamas ilişkisi 2006’da Hamas’ın seçimleri kazanmasından beri çok yakın şekilde devam ediyor.

Lavrov’un 2 Mayıs 2022’de Ukrayna’daki savaşta Neo-Naziler ile karşı karşıya kaldıkları söyleyip İtalyan televizyonundaki söyleşisinde, Adolf Hitler’in “Yahudi kökenli olduğuna” iddia etmesi ve “En büyük Yahudi karşıtları (anti semitikler) Yahudilerdi” sözleri üzerine Rusya’nın İsrail Büyükelçisi İsrail Dışişleri Bakanlığı’na çağrılarak açıklama talep etmesi de unutulmamalı. İki ülke ilişkileri Netanhayu iktidara geldiğinden beri buzdolabında gibi. İsrail,  Suriye konusunda özellikle hava sahasını kullanma konusunda Rusya’ya bağımlı olmasından dolayı söylem düzeyinde Rusya’yı eleştirse de Ukrayna’ya silah sağlamadığı gibi Rusya yaptırımlarına da katılmamıştı. Ayrıca İsrail’de yüzde 10 oy potansiyeli olan Rus Yahudisinin olması da ilişkileri etkileyen bir diğer unsur. Putin ile Bibi (Netanhayu) arasındaki yakın kişisel ilişki de iki ülke ilişkilerinde anahtar rol oynuyor. Ortadoğu yangını, şu anda Putin’in çıkarına görünüyor. Fakat yangının Suriye’ye hatta İran’a sıçraması halinde bölgeden Rusya’nın tamamen çekilmesine yol açabilir. Bölgeye yönelik Rus dış politikasının hassas dengeleri gözetmesi gerekiyor. Rusya Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olabilir.

Hamas’ı siyasal olarak destekleyen Putin'in, Ukrayna-Rusya Savaşı’nda Batı’nın dikkatini başka yöne çekmek için Karabağ’da 24 saat içinde Azerbaycan’ın zafer kazanmasına neden olduğu yorumları da yapılmakta. Bu Güney Kafkasya’da gücünün zayıfladığını gösterdiğini söyleyenler olsa da Karabağ’daki Ermenilerin, Azerbaycan dilinde kaçkın yani mülteci konumuna düşmelerine yol açarak Washington ve Batı başkentlerinin ve kamuoyunun dikkatini bu bölgeye çekmiş oldu. Putin’in yeşil ışığı olmadan Bakü’nün Karabağ’a girmesi zor olduğu gibi Azerbaycan’ın düşmanı Tahran yönetiminin Güney Kafkasya’daki sınır değişikliğine fazla ses çıkaramamasının nedeni, Kremlin yönetimidir. Azerbaycan askerleri, Karabağ’da bayraklarını dalgalandırırken aynı günlerde Rus Dışişleri Bakanı Şoygu’nun Tahran’da İran güvenlik bürokrasi ile görüşmeler yapması rastlantı değil.

Kosova’daki olaylar ile Afrika’daki askeri darbelerin arkasında Wagner parmağı yani Rusya’nın olduğunu söylemek de falcılık olmayacaktır.

Jeopolitik entrikalara son derece aşina olan eski ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, 2018’de Amerikan Kongresi’nde, "çeşitli coğrafyalarda yaşanan münferit krizlerin" sadece tesadüflerin sonucu olduğu fikrini reddettiğini belirtmişti.1990’larda başlayan Kissinger ile Putin arasındaki dostluk bir başka yazının konusu…

Kaynakça:

https://www.rferl.org/a/israel-hamas-invasion-russian-role-notte-interview-iran/32629626.html

https://www.politico.eu/article/hamas-gift-russia-vladimir-putin-international-crises-russia-israel-palestine/

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.