Putin Haberleri - Son Dakika Putin Haber Güncel Gelişmeler

Dünyada bir ilk: Bu gazetenin tamamı yapay zekâdan oluşuyor

İtalya'da IL Foglio isimli gazete ilk kez tamamı yapay zekâdan oluşan bir sayı yayımladığını duyurdu. Dört sayfa şeklinde yayımlanan günlük gazete 18 Mart 2025 tarihinde piyasada satışa sunulurken, internet sayfasında da yerini aldı. GAZETENİN TAMAMI YAPAY ZEKÂDAN OLUŞUYOR The Guardian'ın gündeme getirdiği habere göre gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Claudio Cerasa, yapay zekâ teknolojisinin çalışma şekilleri üzerindeki etkisini görmek amacıyla yapılan 1 aylık deney olduğunu açıkladı. Cerasa, "Bu, tamamen yapay zekâ kullanılarak oluşturulan, gazete bayilerinde satışa sunulan dünyanın ilk günlük gazetesi olacak. Her şeyde yapay zekâyı kullandık. Yazılar, başlıklar, alıntılar, özetler... Ve hatta bazen ironi için bile... Gazetecilerin rolleri bir yapay zekâ aracına soru sormak ve cevapları okumakla sınırlı." ifadelerini kullandı. İLK SAYFADA TRUMP VE PUTİN Gazetenin ilk sayfasında Trump (ABD Başkanı, Donald) ve Putin (Rusya Devlet Başkanı, Vladimir) yerini aldı. "İtalyan Trumpçıların paradoksu" ile yer alan başlıkta, "ABD'deki idollerinin bir muz cumhuriyetinin despotu gibi davranmasını" görmezden geldiklerini veya daha da kötüsü "kutladıklarını" anlatan bir haber kaydedildi. Öte yandan "Putin, 10 ihanet" başlıklı bir köşe yazısında, savaş suçlusu diktatörün, “20 yıldır yerine getirmediği vaatleri, yırtıp attığı anlaşmaları ve tutmayıp ihanete uğrattığı sözleri” yer aldı.

Savaş Çalışmaları Enstitüsü: Rusya toprak hırsından vazgeçmeyecek

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in söylemlerini değerlendiren Savaş Çalışmaları Enstitüsü (ISW) yayımladığı bir raporda, Rusya’nın toprak tavizi vermeyeceğinin sinyallerini verdiğini söyledi. ISW yayımladığı raporda, Putin ve Kremlin hükûmeti tarafından son zamanlarda yapılan açıklamaları, Rusya’nın maksimalist toprak hırsını koruduğunun ve toprak tavizi vermek istemediğinin sinyalleri olarak yorumladı. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) heyetleriyle görüşmelere başlayan Rusya heyetleri, ABD tarafından önerilen müzakere şartlarını reddetmeye devam ediyor ve Ukrayna’nın işgal altında olan topraklardan vazgeçmesini talep ediyor. SÖZDE NOVOROSSİYA Bununla birlikte Putin, Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) Yönetim Kurulu’na hitaben yaptığı konuşmada, sözde “Novorossiya”da (Yeni Rusya) ve işgal ettiği Ukrayna’nın Donbas bölgesinde FSB operasyonlarının güçlendirileceğini söyledi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise, işgal altındaki Donbas ve sözde Novorossiya'nın Rusya'nın “ayrılmaz” bir parçası olduğunu söyledi. Ayrıca Putin Ukrayna’dan, topyekûn işgal girişimi ve saldırılarının sürdüğü Donetsk, Herson ve Zaporijjya bölgelerini teslim etmesini istedi. Bu bakımdan emperyalist Rusya’nın, yasa dışı ve işgal edilen bu bölgelerin ötesinde toprak ele geçirmek istediklerini düzenli olarak ifade ettiği biliniyor. “PUTİN HAYALLERİNE ULAŞACAĞINA İNANIYOR" ISW tarafından yayımlanan raporda, Rusya'nın ifade ettiği bu söylemler "Rusya’nın hayali" olarak nitelendirildi. Ayrıca raporda, Putin'in toprak genişletme hedeflerini sürdürdüğü ve mevcut savaşta toprak tavizi vermek istemediği vurgulandı. Ayrıca raporda, “ISW, Putin'in uzlaşma gerektiren iyi niyetli müzakerelere ilgisiz kaldığını ve orta ila uzun vadede askerî hedeflerine ulaşabileceğine inandığını değerlendirmeye devam ediyor.” ifadelerine yer verildi. Bununla birlikte, “Kremlin'in Rus devlet medyasına son ABD-Rusya toplantılarının yayınlanması konusunda verdiği talimatlar, Putin'in Batı'yı manipüle etme ve bölme konusundaki kararlılığını göstermektedir.” denildi. Putin ve diğer Rus yetkililerinin iddialarına göre; Ukrayna topraklarından Kırım, Donbas, Kuban, Zaporijjya ve Ukrayna toprağı olmayan Çerkesya, sözde “Novorossiya” (Yeni Rusya) olarak adlandırılıyor. Aynı zamanda Rusya’ya göre Ukrayna’nın doğusu ve güneyi (Harkiv, Dnipro, Odesa ve Mıkolayiv bölgeleri dâhil olmak üzere) Rus toprağı olarak kabul ediliyor.

Fransız dergiden dikkat çekici "Trump" kapağı!

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump'ın Rus saldırıları altındaki Ukrayna hakkındaki ısrarcı önerileri ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy'a (Volodimir Zelenski) yönelik çarpıcı ithamlarının ardından Avrupalı müttefiklerin ABD'ye yönelik tepkileri sürüyor. "MOSKOVA'NIN ADAMI" Ünlü Fransız dergisi Le Point, bu haftaki sayısında dikkat çekici bir kapak ile piyasadaki yerini aldı. Dergi, 27 Şubat 2025 tarihli sayısının kapağında Donald Trump'ın yüzüne yer verdi. Okuyucular fotoğrafın üzerindeki "L'homme de Moscow" (Moskova'nın Adamı) başlığına dikkat kesildi. Ayrıca kapakta, "Putin ve Trump, yırtıcılarının ittifakı" ifadesi yer aldı. TRUMP-PUTİN-ZELENSKIY 20 Ocak 2025 tarihinde ABD'nin Başkanlık koltuğuna oturan Donald Trump'ın ilk gündemi Ukrayna-Rusya Savaşı olmuştu. İlk söylemlerinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e barış çağrısı yaparak üzerinde baskı kuran Trump, daha sonra Rus liderle telefon görüşmesi yapmıştı. Aynı zamanda Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskıy ile de görüşen Trump barışa giden yolda müzakereye ihtiyaç olduğunu vurgulayarak eylemlerini hadsiz bir safhaya sürdü. Ukrayna olmadan bir araya gelen ABD ve Rus heyetlerinin Suudi Arabistan'daki görüşmesi henüz gündemdeyken, Trump savaşı Ukrayna'nın başlattığını iddia ederek, Zelenskıy'ı "diktatör" olarak nitelendirmiş, savaşın sorumluluğunu Kıyiv'in üzerine atmıştı.

ABD Savunma Bakanı: Ukrayna'ya nükleer silah verilmesi Başkan Trump'a bağlı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Savunma Bakanı Pete Hegseth, ABD’nin Ukrayna için nükleer silahları göz ardı etmediğini ve nihayetinde bunun ABD Başkanı Donald Trump’a bağlı olduğunu söyledi. Hegseth, Breitbart News'e verdiği özel röportajda; Ukrayna’nın 2014 sınırları öncesine dönmesinin ve NATO üyeliğinin imkânsız gözüktüğüne dair söylemleri üzerine açıklamalar yaptı. Hegseth; sözlerinin kırmızı çizgiler olarak değil, durumun gerçekliği olarak yorumlanması gerektiğini söyledi ve “Kırmızı çizgi ilan eden ya da etmeyen ben değilim. Bu konular üzerinde çalışırken Başkan ile birlikte çalışıyorum, ancak konuşmaya biraz gerçeklik katmanın faydalı olacağına inandık.” şeklinde ekledi. KARARI TRUMP VERECEK Yine de böyle bir kararı vermenin kendisine ait olmadığını belirten Hegseth; “Nihayetinde, herhangi bir pozisyonda kıpırdama ya da hareket olup olmadığına karar verecek olan tek kişi Başkan Trump'tır.” ifadelerini kullandı. “UKRAYNA NATO’YA KATILABİLİR AMA ŞU AN GERÇEKÇİ OLMAK GEREKİYOR” Hegseth ayrıca sözlerinin Ukrayna'nın gelecekte NATO'ya katılamayacağı anlamına gelmediğini söyledi. Bu bağlamda Hegseth, “Sanırım dün Beyaz Saray ve Başkan'ın Oval Ofisindeki üst düzey liderlerle istişare ederek ifade ettiğim şey, içinde bulunduğumuz dönemin gerçekleri göz önünde bulundurulduğunda NATO üyeliğinin olası olmadığı gerçeğiydi. Kimse 25 yıl sonrası ya da belirli bir zaman dilimi için toprağa kazık çakmıyor.” dedi ve ekledi: Bu sadece, eğer müzakere edilmiş bir barış istiyorsak, ateşkes istiyorsak, kalıcı barış için bir fırsat istiyorsak, gerçekçi olmak gerekirse, şu anda bunun mümkün olmadığının kabulüdür. Tıpkı 2014 sınırlarına geri dönmenin gerçekçi olarak şu anda mümkün olmaması gibi. Bu kesin bir değer ifadesi değildir.” Hegseth, Trump'ın gerçek dünyada yaşayan bir anlaşma yapıcı olduğunu vurguladı ve “İdeal bir dünyada bir şeyler hakkında konuşabilirsiniz ya da gerçek dünyada bir şeyler hakkında konuşabilirsiniz. Başkan Trump'ın bulunduğu yer de burasıdır.” dedi. “PUTİN, TRUMP’IN GÜÇLÜ OLDUĞUNU BİLİYOR” Aynı zamanda Hegseth, Trump'ın Rusya ile müzakere etmesinin bir zayıflık işareti olduğu yönünde yapılan eleştirilerin “yanlış ve tam tersi” olduğunu söyledi. Hegseth, “Vladimir Putin ve Zelenskıy'ın masada olmasının nedeni Başkan Trump'ın gücüdür, ABD’nin gücüdür. Joe Biden döneminde böyle bir şey olmadı. Yıllardır da olmadı.” ifadelerini kullandı. Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Başkan Trump'ın güçlü olduğunu bildiğini vurgulayan Hegseth, “Bu yüzden bu işgal Başkan Trump döneminde asla gerçekleşmeyecekti. Vladimir Putin 2014'te (Kırım’ı) Obama döneminde işgal etti. Trump döneminde dört yıl boyunca hiçbir şey olmadı ve sonra 2022'de Joe Biden döneminde (topyekûn) işgal gerçekleşti.” değerlendirmesini yaptı. Hegseth ayrıca “Başkan Trump seçildi ve görüşme tamamen değişti. Bir şekilde masadan bir kart çektiği ve zayıflık gibi göründüğü gibi ucuz bir tür bilgisiz Trump karşıtı argüman yapmak istiyorsanız, bu ucuz koltuklardan ucuz bir atış olur. (Bu görüş) Sofistike, üst düzey müzakerelerin gerçekte neye benzediğiyle ciddi bir şekilde ilgilenmiyor.” dedi. “TRUMP İYİ BİR PAZARLIKÇI” Aynı zamanda Trump’ın tam bir pazarlıkçı olduğunu vurgulayan Hegseth, “Başkan Trump'tan bilmeniz gereken tek şey, her zaman güçlü bir pozisyondan pazarlık yaptığıdır. Bir anlaşmanın içine girip pes etmeyecektir. Her iki tarafın da teşviklerinin farkına varacak ve bu teşvikler konusunda dürüst olacaktır.” ifadelerini kullandı. Hegseth ayrıca, NATO kapsamı altında olmayan herhangi bir barışı koruma misyonunun Putin'i caydırmayacağını söyleyen eleştirmenlere, “Bu bir nevi ucuz, kolay bir argüman. Bunu söyleyenler de yeni bir fikir sunmayan aynı kişiler. Sizin fikriniz nedir? Sonsuz siper savaşı mı?” şeklinde yanıt verdi. ABD UKRAYNA’YA GERÇEK GARANTİLER VERECEK Hegseth kendisinin müzakerelerdeki rolünün Trump tarafından yönetilen kapsayıcı bir yaklaşımın “bir parçası” olduğunu söyledi. Bununla birlikte Hegseth, “Hazine Bakanımızın, Başkan Yardımcımızın ve Dışişleri Bakanımızın Zelenskıy ile yaptığı bazı konuşmaları göreceksiniz ki bence bu konuşmalar ABD’nin Ukrayna'ya olan yatırımını ve ilgisini gösterecek ki bu da 'Sizi seviyoruz, bu yüzden sizi destekleyeceğiz' demekten çok daha farklı bir garanti düzeyine sahip.” dedi.

Almanya Genelkurmay Başkanı: Rusya açık tehdit, 2029’a kadar savaşa hazır olmalıyız

Almanya Genelkurmay Başkanı Carsten Breuer, Rusya'yı "açık tehdit" olarak gördüklerini belirterek NATO ülkelerinin, bu tehdide birlikte ve kararlılıkla karşılık verdiğini söyledi. Anadolu Ajansının (AA) 4 Şubat 2025 tarihinde gündeme getirdiği habere göre; Breuer, Alman ekonomi gazetesi Handelsblatt’a konuştu. Breuer, Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin’in saldırganlığına karşı NATO ülkelerinin birliktelik ve kararlılıkla karşılık verdiğini vurgulayarak, “Bu, bir demir perde değil. Doğuda açık bir tehdit görüyoruz ve bu tehdide karşı koymak için bir şeyler yapıyoruz. Soğuk Savaş'ta yaptığımız gibi binlerce tankı yan yana dizmemize gerek yok. İhtiyacımız olan şey, esnek ve akıllı bir savunma planı ve bizim bir planımız var" ifadelerini kullandı. AVRUPA’DA HER ÜLKE SAVUNMA İÇİN DAHA FAZLASINI YAPMALI Bununla birlikte Breuer, standardizasyona doğru ilerlenmesi gerektiğini kaydetti ve “Karşılaşılan zorluklar göz önüne alındığında, başka bir yol yok. Bunun en iyi örneği Almanya ve Hollanda Silahlı Kuvvetlerinin entegrasyonudur ya da Norveç ile iş birliğimizdir. Ancak Avrupa'daki her ülke, savunma için daha fazlasını yapmalıdır” değerlendirmesini yaptı. Genelkurmay Başkanı Breuer, 2029 yılında savaşa hazır olunması gerektiğini açıkladı ve “Ortak silahlanma projelerini şimdi başlatırsam, 2030'ların ortasında silahlar sahada olursa bu, işe yaramayacaktır. Bu nedenle silahlı kuvvetler piyasada olandan daha fazlasını satın alıyor" dedi. 4 YIL İÇİNDE SAVAŞ ÇIKABİLİR Breuer, Rusya ile gelecekte bir savaş tehdidinden bahsetmenin "korku tellallığı" olup olmadığına yönelik bir soruya ise şu şekilde cevap verdi: Hayır, durum çok ciddi. Putin planlarını sistematik olarak uyguluyor. Yeniden silahlanma süreçleri devam ediyor. Ancak zamanla pek çok değişkene tabi ve Ukrayna savaşının gidişatına da bağlı. Bir subay olarak en kötü senaryoyu düşünmek zorundayım. Analistler (savaş çıkma ihtimali) '4 ile 7 yıl arasında' dediğinde ben 4 yıl olduğunu varsayıyorum. Bu, 2029'da gerçekten bir Rus saldırısının olacağı anlamına gelmiyor ancak daha erken gerçekleşemeyeceği anlamına da gelmiyor. Kendimizi mümkün olduğunca iyi hazırlamalıyız. Bu, sadece askerler için değil tüm toplum için geçerli."

Sıbiha: Ukrayna, Trump'ın mesajlarını memnuniyetle karşılıyor

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sıbiha (Andrii Sybiha); Ukrayna’nın, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump tarafından Rusya'nın Ukrayna'ya karşı 24 Şubat 2022 tarihinden bu yana sürdürdüğü topyekûn işgal girişimin ve saldırıların sona ermesine dair yaptığı açıklamaları memnuniyetle karşıladığını söyledi. Interfax-Ukraine’nin 23 Ocak 2025 tarihinde gündeme getirdiği habere göre Sıbiha, İsviçre’nin Davos şehrinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) kapsamında düzenlenen Ukraine: The Road Ahead (Ukrayna: Önümüzdeki Yol) isimli oturumda, Trump’ın açıklamalarını değerlendirdi. Trump 21 Ocak 2025 tarihinde Oval Ofis'te yaptığı basın açıklamasında; Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna ile herhangi bir anlaşmaya varmayarak, ülkeyi neredeyse yok ettiğini söylemişti. Ayrıca Trump, Putin'in ateşkes görüşmeleri için müzakere masasına gelmemesi hâlinde Rusya'ya ilave yaptırımlar uygulayacağına dair gözdağı vermişti. “UKRAYNA TRUMP’IN AÇIKLAMALARINI MEMNUNİYETLE KARŞILIYOR” İlgili habere göre; Sıbiha Trump’ın bu açıklamasını, “Bu gerçekten güçlü bir mesaj ve güçlü bir sinyaldi. Rusya üzerindeki baskıyı artırmalı ve Rusya'yı müzakereye zorlamalıyız. ABD liderliğine ihtiyacımız var. ABD'nin daha fazla angajmanına ihtiyacımız var. Bu önemli hususlardan biridir.” şeklinde değerlendirdi. Sıbiha ayrıca, “Başkan Trump'ın böylesine güçlü mesajlarını gerçekten memnuniyetle karşılıyoruz. Ve kazananın kendisi olacağına inanıyoruz. Ve bu savaşı sona erdirmek ve uzun süreli, adil ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için diplomatik çabalardaki dinamiği geliştirmek için ek bir şansımız olduğuna inanıyoruz.” ifadelerini kullandı. “RUSYA SALDIRGANLIĞININ BEDELİNİ ÖDEMELİ” Öte yandan Sıbiha, Rusya’nın artan saldırganlığının bedelinin ödetilmesi gerektiğini söyledi. Sıbiha, Rusya’nın güçlü bir yatırım politikası yoluyla zayıflaması gerektiğini kaydetti. Bununla birlikte Sıbiha, Ukrayna’nın savaş meydanındaki durumu istikrara kavuşturmak, askerî ve savunma kapasitelerini güçlendirmek için bu yaptırım paketine ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Trump'ın önceliği Putin ile görüşmek!

Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) seçilmiş başkanı Donald Trump, bugün görevine başlayacak. Görevine başlamadan önce Vaşington'da yaptığı bir toplantıda; Ukrayna-Rusya Savaşı'na değinen Trump, tekrardan savaşı durdurma ve Putin ile görüşme sözü verdi. Ayrıca Trump'a yakın kaynaklar; Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ilerleyen günlerde bir telefon görüşmesi ayarlamaları yönünde talimat aldıklarını öne sürdü. ABD kaynaklı CNN ise Trump'ın milli güvenlik ekibindeki yetkililerin birkaç hafta önce Putin ile bir görüşme ayarlamak için çalışmaya başladığını fakat görüşme için bir tarih belirlenmediğini belirtti . BARIŞ İÇİN PUTİN İLE DOĞRUDAN İLETİŞİM YAPILMASI GEREK! Trump ve Putin arasındaki bir görüşme, 46. Başkan Joe Biden'ın yaklaşımından keskin bir kopuşu temsil edecek. Yaklaşık üç yıldır Putin ile doğrudan görüşmeyen Biden'dan sonra, Trump'ın göreve başladıktan yakın bir süre sonra Putin ile görüşmek istemesinin çatışmayı çözmeye yönelik fayda sağlayıp sağlamayacağı akıllarda soru işareti bırakıyor. Trump ise savaşı sona erdirecek bir çözüm bulmak için tam olarak gereken şeyin Putin ile doğrudan etkileşim olduğunu düşünüyor. TRUMP GÖREVE BAŞLIYOR 5 Kasım 2024 tarihinde gerçekleşen ABD Başkanlık Seçimi sonrası sandıktan zaferle çıkan Cumhuriyetçi Donald Trump, 20 Ocak 2025 tarihinde başkent Vaşington'da yapılacak yemin töreniyle Beyaz Saray’da koltuğa oturacak. 4 yıl boyunca görevini sürdürecek olan Trump'ın Ukrayna-Rusya Savaşı'nda izleyeceği politikalar da merak ediliyor.

Sırbistan Rus silahlarına veda etti

Euractiv Haber Ajansının 10 Ocak 2025 tarihinde gündeme getirdiği habere göre, Sırbistan Genelkurmay Başkanı Milan Mojsilovic, Sırbistan’ın Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSBC) döneminden beri ordusuna tedarik edilen Rus silahları için sözleşmeleri iptal ettiğini duyurdu. Öte yandan ilgili habere göre, eleştirel ve muhalif yayın yapan Moscow Times gazeesine konuşan Mojsilovic, Sırbistan’ın Rusya ile bağlarının kesip kesmeyeceği konusunda bir açıklama yapmadı ve sözleşmelerin iptal edilme sebebinin, Batı’nın Moskova’ya uyguladığı yaptırımlar olduğunu söyledi. Bununla birlikte Belgrad hükûmetinin diplomatik kanallar aracılığıyla bir çözüm bulmaya çalıştığını belirten Mojsilovic; uluslararası ilişkilerin normale dönmesi umuduyla bazı sözleşmelerin iptal edildiğini, bazılarının ise ertelendiğini bildirdi. SIRBİSTAN RUS EKİPMANI ALMAMA KONUSUNDA KARARLI Öte yandan Sırbistan’ın hâlihazırda ellerinde bulunan Sovyet ve Rus ekipmanları için yedek parça almaya devam edeceğini söyleyen Mojsilovic, gerekçe olarak yedek parçaların dünya çapında çeşitli ülkelerin lisansı altında üretilmesini gerekçe gösterdi. Buna karşın Mojsilovic Sırbistan’ın artık Rusya'dan yeni ekipman satın almayacağını dile getirdi. FRANSIZ SAVAŞ UÇAKLARI RUS UÇAKLARININ YERİNİ ALDI Bununla birlikte Sırbistan 2021 yılından beri tartışılan yeni bir Rus savaş uçağı filosunu 2024 yılının ağustos ayında satın almaktan vazgeçti. Belgrad, eskiyen Rus MiG-29 filosunun yerini almak için Rus uçakları yerine 12 adet Fransız Rafale jetini 2,7 milyar avroya satın aldı. SIRBİSTAN HAVA KUVVETLERİ YENİDEN YAPILANIYOR İlgili habere göre bu adım Sırbistan Hava Kuvvetleri’nin radikal şekilde yeniden yapılanmasının başlangıcı olarak görüldü ve Fransız savaş uçaklarının seçiminin, uzun vadede hava kuvvetleri için gerekli yetenekleri sağlayacakları için yapıldığını söylendi. Bununla birlikte Euractiv Haber Ajansına konuşan International Security Institute’nün (Uluslararası Güvenlik Enstitüsü) kurucusu Dr. Orhan Dragas; Batı tarafından uygulanan yaptırımlar sonrasında yaptırım uygulanan yetkililerin Belgrad’a seyahat etmesinin imkânsız hâle geldiğini söyledi. Dragas bunun nedeninin Sırbistan’ın diplomatik uçakların hava sahalarından uçmasına izin vermeyi reddeden NATO üyeleri tarafından çevrili olması olduğunu ifade etti. RUSYA MÜTTEFİKİNİ KAYBETTİ Bununla birlikte Dragas, Sırbistan’ın kopardığı askerî tedarik bağlarının yenilenmeyeceğini bildirdi ve bu gelişmenin Moskova’nın Batı Balkanlar’daki ana nüfuz kollarından birini kaybettiği anlamına geldiğini belirtti. Dragaš verdiği demeçte ayrıca, Sırbistan'ın Rusya'ya olan bağımlılığının kademeli olarak ortadan kalkılmasının genel olarak olumlu bir etkiye sahip olduğunu, yolsuzluğu ve bölgedeki Rus ajanlarının finansmanını azalttığını savundu.

Zelenskıy: Lukaşenko, "Füzeleri Putin fırlattı" deyip benden özür diledi

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy, ABD'li yayıncı Lex Fridman ile yapılan kapsamlı röportajda Ukrayna'da devam eden savaş hakkında dikkat çeken demeçler verdi. Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisi tarafından 5 Ocak 2025 tarihinde yayımlanan röportajda Ukrayna lideri Zelenskıy, Rusya'nın 24 Şubat 2022'de başlattığı topyekun savaşın ilk günleri hakkındaki soruya yanıt verdi. BELARUS DİKTATÖRÜ, UKRAYNA CUMHURBAŞKANINDAN ÖZÜR DİLEDİ Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskıy, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı 24 Şubat 2022 tarihinden bu yana sürdürdüğü topyekûn işgal girişimi ve saldırılarının başladığı anları anlattı. Sabah 4'te füze saldırılarıyla sarsıldıklarını belirten Zelenskıy, "Çocuklarım uyuyordu ama eşim uyanıktı. Saldırılar vardı: Füze saldırıları. Onları duyduk" ifadelerini kullandı. Zelenskıy, işgal girişiminin ilk günlerinden sonra Belarus diktatörü Aleksandr Lukaşenko ile telefonda konuştuğunu bildirdi. “BEN YAPMADIM; FÜZELERİ PUTİN FIRLATTI” Gerçekleşen konuşmanın ayrıntılarına değinen Zelenskıy, Lukaşenko’nun kendisinden özür dilediğini belirterek şu ifadeleri kullandı: 'Ben yapmadım. Füzeler benim topraklarımdan fırlatıldı ve onları fırlatan Putin'di’ dedi. Bunlar onun sözleri... Şahitlerim var. ‘Özür dilerim’ dedi. ‘Ama inan bana, bunu yapan ben değilim. Yetkili ben değilim. Ona bunu yapmamasını söyledim. Bu benim emrim olmadan yapıldı’ dedi. Ona inandığımı söyledim. Ona, ‘Sen de bir katilsin, sadece söylüyorum’ dedim. O ise bana ‘Ruslarla savaşılamayacağını anlamalısınız’ dedi. Ona dedim ki, ‘Bu bir savaş. Füzeler, sizin topraklarınızdan Belarus'tan geldi. Buna nasıl izin verdiniz?’ Öte yandan Kremlin hükûmeti yanlısı basın kuruluşu RBC News’in 6 Ocak 2025 tarihli haberine göre; Lukaşenko’nun Basın Sözcüsü, Zelenskıy ve Lukaşenko arasında geçen telefon görüşmesini doğrulamakla birlikte; Lukaşenko'nun özür dilemediğini öne sürdü. BELARUS VE RUSYA’NIN YAKIN İLİŞKİLERİ Belarus, 1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bu yana Rusya Federasyonu ile yakın bağlarını sürdürdü. 1994'ten bu yana Belarus'un lideri olan Lukaşenko, uzun zamandır Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yakın müttefiki olarak biliniyor. Öyle ki Belarus, 2022 yılının başlarında 30 bin kadar Rus askerinin yanı sıra silah ve zırhlı araçlara ev sahipliği yaptı. Rus kuvvetleri, Belarus'un Ukrayna sınırına yığınak yaptı ve sonunda başkent Kıyiv bölgesine kuzeyden saldırmaya başladı.