Elçin Mirzabeyli: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üye ülkeleriyle Azerbaycan'ın stratejik işbirliği mevcut

ABD’nin New York şehrinde 16 Ağustos 2023 tarihinde Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin Laçın Yolu kapsamındaki duruma ilişkin toplantısı yapıldı. Ermeni lobisinin baskıları sonucunda Azerbaycan’ın sözde insani kriz yarattığı iddiasıyla toplanan konseyde, Ermenistan’ın lehine bir karar çıkmadı.

Azerbaycan'ın BM Daimi Temsilcisi Yaşar Aliyev, uluslararası kamuoyuna Ermenistan’ın öne sürdüğü iddiaların asılsız olduğunu dile getirdi. Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik suçlamalarına ilişkin Türkiye'nin Birleşmiş Milletler nezdindeki Daimi Temsilcisi, Büyükelçi Sedat Önal, toplantıda Türkiye’nin de bu asılsız iddialara karşı olduğuna dikkat çekti. Arnavutluk ve Brezilya da görüşmede, Azerbaycan'ın tutumunu dinleme çağrısı yapan ülkeler arasında yer aldı. Diplomatlar, yaptıkları konuşmalarda Hankendi-Ağdam yolunun açık olduğunu hatırlattı. Ermenistan’ın insani ihtiyaçlarını, Azerbaycan’ın sunduğu yol üzerinden sağlaması gerektiğinin altı çizildi.

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin Laçın Yolu çevresindeki duruma ilişkin toplantısında alınan kararı ve Azerbaycan’ın uluslararası sistemdeki konumunu, Azerbaycan Türkü Siyaset Bilimci Elçin Mirzabeyli, Kırım Haber Ajansına anlattı.

Elçin Mirzabeyli, ''QHA'nın Ermeni lobisinin baskıları sonucunda Azerbaycan’ın sözde insani kriz yarattığı iddiasıyla toplanan konseyde, Ermenistan’ın lehine bir karar çıkmadı. Azerbaycan, toplantıdan çıkan karara karşı nasıl bir tepki verdi?'' sorusunu yanıtladı.

Daha önce Fransa’nın Azerbaycan’a yönelik olumsuz bir tavrının olduğuna dikkat çeken Elçin Mirzabeyli, “Azerbaycan'da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinden çıkan karara karşı olumlu bir yaklaşım var. Zaten önceden de böyle bir kararın çıkabileceği bekleniyordu. Daha birkaç ay önce Fransa'nın aynı yönde bir çabası olmuştu. Aynı sonuçla bitmişti” dedi.

Azerbaycan’ın uluslararası hukuka aykırı hiçbir davranış sergilemediğini vurgulayan Mirzabeyli, BM’nin farklı bir karar vermesini zaten beklemediklerini dile getirdi. Mirzabeyli, “Bu yüzden de sadece mevcut durumda, aynı zamanda Azerbaycan'ın da uluslararası hukuka aykırı olabilecek hiçbir adım atmadığını düşünürsek, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinden farklı bir kararın çıkacağını beklemiyorduk. Sınırlarımızı kontrol etmek ve topraklarımızda anayasamıza, uygun adımlar atmak bizim egemenlik hakkımızdır ve bu egemenlik hakkına uygun da bir davranış sergilendi" açıklamasını yaptı.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin verdiği karar hakkında değerlendirme yapan Mirzabeyli, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin beş daimi üyesi var. O üyelerden birkaçıyla Azerbaycan'ın stratejik işbirliği mevcut. Bunun yanı sıra geçici üyeler de var. 10 geçici üye var. 1O geçici üyeden 6'sı Bağlantısızlar Hareketinin bir üyesi ki, Azerbaycan’ın bu yapıdaki rolünü zaten herkes biliyor ve aynı zamanda bu ülkelerle de Azerbaycan'ın çok sık bir müttefiklik ilişkisi var” ifadelerini kullandı.

QHA, konuya ilişkin siyaset bilimci Mirzabeyli’ye, “Toplantıda Türkiye'nin Azerbaycan'a verdiği destek beklenirken, Arnavutluk ve Brezilya'nın desteği ise sürpriz oldu. Bu durumda Azerbaycan'ın dış politikasının da bu toplantının ardından yeniden şekilleneceğini söyleyebilir miyiz?” sorusunu yöneltti.

Arnavutluk ve Brezilya’nın Azerbaycan ile müttefiklik konusunda önemli bir konumda olduklarını söyleyen Mirzabeyli, "Arnavutluk ve Brezilya geldiğimizde, Brezilya zaten Bağlantısızlar Hareketi üyesidir. O yüzden Bağlantısızlar Hareketinin Azerbaycan'a karşı tutumuna uygun olarak bir davranış sergiledi" dedi.

Arnavutluk’un Azerbaycan ile geliştirdiği işbirliği stratejisinin BM Güvenlik Konseyine de yansıdığını belirten Mirzabeyli, “Azerbaycan'ın attığı bütün adımlar ülkemizin egemenlik haklarından kaynaklanan adımlardır. Bu yüzden de Brezilya'nın tavrının bu yönde olacağı bekleniyor. Arnavutluk'a gelince, Arnavutluk'un hem Azerbaycan'la hem de Türkiye ile iyi ilişkileri var. Arnavutluk Cumhurbaşkanının Azerbaycan'a seyahati esnasında da bir dizi yeni anlaşmalar imzalandı. Projelerin hayata geçirilmesine ilişkin kararlar kabul edildi. Arnavutluk ile Azerbaycan arasında anlaşmalar var. Yani bu iki taraflı münasebetin daha da ileriye doğru gideceğini düşünüyorum. Bu yüzden daha Arnavutluk'un da aynı davranışı sergileyeceği bekleniyordu. Bu bağlamda, Ermenistan'ın ve Fransa'nın neticede, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyindeki durumu dikkate almadıkları da anlaşıldı. Azerbaycan'ın yaklaşımında daha önceden de çok sabırlı bir tutumun olması ülkemizin bugüne kadar yürüttüğü diş politikasıyla ilişkiliydi” ifadelerini kullandı.

"AZERBAYCAN'IN BUGÜNE KADAR ŞEKİLLENDİRDİĞİ DIŞ POLİTİKANIN SONUCU"

Azerbaycan’ın dış politikasındaki adımların kısa sürede bu hale gelmediğini dile getiren uzman, “Bu ilişkiler kısa sürede bu şekle ulaşmadı. Azerbaycan'ın daha önceden de Bağlantısızlar Hareketindeki başkanlığı döneminde de sergilediği bir tavır var, bir davranış var. Aynı zamanda harekete üye olan ülkelerle çok sık ilişkileri mevcut. Bu yüzden, bugüne kadar Azerbaycan'ın yürüttüğü dış politikanın da netice itibarıyla olumlu bir sonuca ulaştığını ve Ermenistan'ın haksız taleplerinin reddedildiğini düşünmek mümkün” dedi.

Azerbaycan’ın yeni dönem dış politikasındaki sürece ilişkin konuşan Siyaset Bilimci, “Daha önce de kaydettiğim gibi, Arnavutluk ve Brezilya’nın da faklı konularda, yani Bağlantısızlar Hareketi ve ikili ilişkiler konusunda Azerbaycan'a destek olacakları hususunda önceden bazı tespitlerimiz var idi ve bu kanıtlandı. Bu ortaya çıkan neticenin, Azerbaycan'ın bugüne kadar şekillendirdiği dış politikanın bir sonucu olduğunu düşünüyorum" değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’nin Azerbaycan’a karşı desteğinin zaten beklendiğini, iki ülkenin dış politikada ortak adımlar attığını ifade eden Mirzabeyli,  “Bu konuda diğer taraftan Türkiye'nin Azerbaycan'a verdiği desteğe gelecek olursak... Bunu zaten bekliyorduk. Yani Türkiye demek Azerbaycan demek, Azerbaycan demek Türkiye demek. Zaten, Azerbaycan'da kimse farklı düşünmüyor ve Türkiye Azerbaycan'ı destekledi diye şaşkınlık doğuracak bir durum zaten yoktu. Aynı davranışı Azerbaycan'ın Türkiye ile ilişkilerinde sergileyeceğini yüzde yüz söylemek mümkündü. O yüzden de Türkiye'den zaten destek bekliyorduk. Bu konuda aksini asla düşünmüyor. Hem Azerbaycan dış politikasında hem de Türkiye dış politikasında ortak davranışlar sergileniyor. Bundan sonra da devamlı olarak sürdürülecek. Bu destekten Azerbaycan'ın da Türkiye'nin de yürüttüğü bir politikanın hem bölgemiz üçün hem de dünya üçün güvenlik konusunda da refah konusunda da önemli olduğunu düşünüyorum” açıklamasını yaptı.