SON DAKİKA
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ukrayna'da kalıcı barış arayışı: Kırım, pazarlık ya da taviz konusu değildir

Ukrayna, ABD'deki iddialara ve Rusya'nın taleplerine rağmen Kırım’ın işgaline karşı tutumunu koruyor. Kıyiv yönetimi ve Kırım Tatar Milli Meclisi, olası barış sürecinde Kırım’ın geleceğinin tartışmaya kapalı olduğunu defaatle vurgulamıştı. QHA, Kırım'ın barış görüşmelerindeki statüsü hususunda yetkili ve uzman isimlerle ayrıntılı bir röportaj gerçekleştirdi.

Haber Giriş Tarihi: 04.04.2025 23:30
Haber Güncellenme Tarihi: 05.04.2025 00:27
Kaynak: Haber Merkezi
Ukrayna'da kalıcı barış arayışı: Kırım, pazarlık ya da taviz konusu değildir

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy (Volodimir Zelenskiy), 26 Şubat Kırım’ın Rus İşgaline Direniş Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada; Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği ve güvenliğinin hiçbir zaman pazarlık konusu olmayacağını vurgulamıştı. Ancak 17 Mart 2025 tarihinde ABD merkezli haber platformu Semafor, üst düzey devlet yetkililerine dayandırdığı haberinde; ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin olası bir barış anlaşması çerçevesinde işgal altındaki Kırım’ı Rusya toprağı olarak tanımayı değerlendirdiğini ileri sürdü. Fakat, şu ana kadar bu iddiaya dair resmi bir doğrulama gelmedi.

Son bir ayda, ABD Başkanı Trump ile hem Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hem de Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy arasında telefon görüşmeleri gerçekleşti. Bunun yanında; ABD ile Rusya ve ABD ile Ukrayna arasında Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad şehrinde müzakereler yapıldı. Görüşmelerde, Kırım’ın statüsünün ele alındığına dair resmi bir açıklama yapılmadı.

Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilcisi Olha Kurışko, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov ve Ukrayna Milli Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Uzmanı Yuliya Tışçenko, Kırım’ın barış görüşmelerindeki yeri ve ABD’nin tutumunun değişip değişmediği hususu gibi pek çok konu başlığını Kırım Haber Ajansına değerlendirdi.

ZELENSKIY: KIRIM MESELESİ TRUMP İLE TELEFON GÖRÜŞMESİNDE GÜNDEME GELMEDİ

20 Mart 2025 tarihinde Norveç Başbakanı Jonas Gahr Store ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskıy'a Başkan Trump ile ve diğer ABD yetkilileriyle yapılan görüşmelerde Kırım konusunun ele alınıp alınmadığı soruldu. Zelenskıy, bu görüşmelerde Kırım’ın statüsü konusunun ele alınmadığını ve ABD yönetiminin Kırım’ı Rus toprağı olarak tanıyabileceği yönündeki iddiaların gündeme getirilmediğini dile getirdi. Bununla birlikte; geçen yıl New York’ta, 27 Eylül 2024 tarihinde Trump ile yapılan yüz yüze görüşmede Kırım’ın konuşulduğunu ifade eden Zelenskıy, o dönemde konunun daha çok Kırım’ın doğal güzellikleri, turizmi ve Ukraynalılar olmadan bölgenin çöküşe sürüklendiği üzerine olduğunu söyledi.

TRUMP'IN ÖZEL TEMSİLCİSİ: RUSYA’NIN İŞGAL ETTİĞİ BÖLGELERİN STATÜSÜ, SAVAŞIN ÇÖZÜMÜNDE ANAHTAR ROL OYNUYOR

ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ise birkaç gün sonra ünlü gazeteci Tucker Carlson’a verdiği röportajda, Rus işgali altındaki Ukrayna bölgelerinin savaşın çözümünde kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.

Witkoff, “Bu çatışmadaki en büyük mesele, Donbas, Kırım, Luhansk ve diğer iki bölge. Bunlar Rusça konuşulan bölgeler ve burada yapılan referandumlarda halkın çoğunluğu Rusya’nın kontrolü altında olmayı tercih etti. Bence bu, savaşın en temel meselesi.” açıklamasında bulundu. Witkoff, söz konusu bölgelerin fiilen Rusya’nın kontrolünde olduğunu ve asıl tartışmanın uluslararası toplumun bu durumu tanıyıp tanımayacağı üzerine olduğunu ileri sürdü. Witkoff, bu sözleriyle Rusya'nın işgal ettiği bölgelerde ortaya koyduğu hukuksuz sözde referandumları meşrulaştırmaya çalıştı.

“ABD’NİN RESMİ TUTUMU DEĞİŞMEDİ”

Ukrayna Milli Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Uzmanı Yuliya Tışçenko'ya göre; yabancı medyada yer alan işgal altındaki Kırım’ın Rusya’ya ait olarak tanınabileceğine dair iddialar bilgi manipülasyonunun bir parçası. ABD’nin resmi tutumunun değişmediğini vurgulayan uzman şunları kaydetti:

"En azından şu an itibarıyla, geçici olarak işgal edilen Ukrayna topraklarının, özellikle de Kırım’ın Rusya’ya ait olduğuna dair herhangi bir resmi açıklama yapılmadı.”

Tışçenko, Steve Witkoff’un röportajda dile getirdiği ifadelerin ABD’nin resmi görüşü olarak kabul edilemeyeceğini belirtti. Uzman, Temmuz 2018'de Dışişleri Bakanı Mike Pompeo tarafından yayımlanan Kırım Bildirgesi’nin, yarımadanın uluslararası hukuk çerçevesinde asla Rus toprağı olarak tanınmayacağını net bir şekilde ortaya koyduğunu hatırlattı. Ancak bu durumun ABD’nin ve diğer ülkelerin Rusya ile ticari ilişkiler kurmasına veya güvenlik meselelerinde iş birliği yapmasına engel olmadığını da sözlerine ekledi.

"Ukrayna’nın, geçici işgali ve topraklarının ilhak edilme girişimini uluslararası düzeyde tanımayı kabul edebileceği herhangi bir koşulu hayal etmek bile zor. Zira bu, uluslararası hukuk açısından tamamen gerçek dışı bir senaryodur" şeklinde konuşan Tışçenko, bu tür bir emsalin yaratılması halinde, dünya çapında farklı uluslararası ve bölgesel çatışmaların, sınır ihtilaflarının ve toprak taleplerinin tetiklenebileceğini belirtti.

“UKRAYNA ASLA BU TOPRAKLARI KAYBETTİĞİNİ HUKUKİ OLARAK TANIYAMAZ”

Uzman, işgal altındaki toprakların statüsünün barış görüşmelerinde ele alınabileceğini ancak şu an için böyle bir aşamada olunmadığını söyledi. Ayrıca Rusya’nın müzakerelerde toprak tavizleri konusunu gündeme getirebileceğini fakat bunun kamuya açık bir şekilde tartışılmayacağını belirterek, "Ukrayna, uluslararası hukuk çerçevesinde bu toprakları kaybettiğini ve ‘resmen Rusya’nın’ olduğunu asla kabul edemez” diye konuştu.

Öte yandan, Ukrayna'da bu tür fikirleri savunan herhangi bir siyasetçinin kariyerinin sona ereceğini savunan Tışçenko, "Toprakların güvenlik karşılığında takas edilmesi fikri uzun süredir gündeme getiriliyor ancak bu koşullarda ne topraklarımız ne de güvenliğimiz olur” dedi.

"KIRIM, KIRIM TATAR HALKININ ANA VATANI VE UKRAYNA’NIN AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR”

"BU KONU HERKESİN ÜZERİNDE BİR GÖLGE GİBİ DURSA DA HENÜZ MÜZAKERE EDİLMEDİ"

KTMM Başkanı Refat Çubarov, Ukrayna devletinin işgal altındaki topraklarıyla ilgili hiçbir taviz vermeyeceğini vurgulayarak; Ukrayna ile ABD arasındaki mevcut müzakerelerin toprak meselelerini kapsamadığına dikkat çekti. Çubarov, “Bu konu herkesin üzerinde bir gölge gibi dursa da henüz müzakere edilmedi” şeklinde konuştu.

KTMM Başkanı, işgalci Rusya'nın bu taleplerini gizlemediğini ve onları yalnızca Ukrayna’ya değil uluslararası topluma ve savaşı sona erdirmek için arabuluculuk rolü üstlenmiş olan ABD’ye de yönelttiğini kaydetti. Moskova’nın anayasasına dahil ettiği tüm Ukrayna topraklarını elinde tutmakta kararlı olduğunu belirten Çubarov şunu söyledi:

“Şu an Rusya; Kırım’ı ve Herson, Luhansk, Zaporijjya, Donetsk bölgelerinin büyük bir kısmını kontrol ediyor. Fakat Kremlin; Herson, Zaporijjya, Donetsk ve Luhansk bölgelerinin, idari sınırları içinde tamamen Rusya’ya katılması gerektiği konusunda ısrar ediyor. Çünkü anayasalarına bu şekilde yazdıklarını söylüyorlar. Ayrıca, bir dizi ek koşul daha öne sürüyorlar.” 

"KIRIM KONUSUNDA UKRAYNA VE KIRIM TATAR HALKI OLMADAN HİÇBİR KARAR ALINAMAZ"

Kırım Tatar halkının en yüksek temsil organı olan Kırım Tatar Milli Meclisinin bu hususta tutumunun çok net olduğunu vurgulayan Çubarov şu ifadelere yer verdi:

“Kırım, Kırım Tatar halkının ana vatanı ve Ukrayna devletinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu nedenle, Kırım konusunda Ukrayna ve Kırım Tatar halkı olmadan hiçbir karar alınamaz.”

Refat Çubarov, KTMM temsilcilerinin savaşın sona erdirilmesine yönelik müzakereler konusunda hem Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy hem de bakanlarla, özellikle Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sıbiha ile görüştüğünü belirterek, "Ukrayna yönetiminin tutumundan memnunuz. Bu tutum hiçbir şekilde gizli değil aksine kamuoyuna açık bir şekilde farklı konuşmalarda ve açıklamalarda dile getiriliyor. Aynı şekilde, Ukrayna Cumhurbaşkanı veya bakanlarla yaptığımız görüşmelerde de bu tutumu duyuyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

“KIRIM BİZİM İÇİN PAZARLIK VEYA TAVİZ KONUSU DEĞİL”

Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Daimî Temsilcisi Olha Kurışko, Kırım’ın ve geçici olarak işgal edilen tüm toprakların kurtarılması konusunun, Ukrayna’nın adil barış hususunda genel tutumunun ayrılmaz bir parçası olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti:

“Bizim için bu, pazarlık veya taviz konusu değildir. Kırım Ukrayna’dır. Kırım’ın işgalden kurtarılması ve ülkemizin toprak bütünlüğünün yeniden tesis edilmesi, en temel taleplerimizden birisidir.”

Cumhurbaşkanı Zelenskıy’ın defalarca belirttiği gibi, Kırım’ı veya herhangi bir Ukrayna toprağını Rus işgali altında bırakmanın savaşı daha sonraya ertelemek anlamına geleceğini ifade eden Kurışko, “Adil ve kalıcı bir barış ancak Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün yeniden sağlanması ve Rus esaretindeki vatandaşlarımızın geri dönmesiyle mümkündür.” dedi.

“UKRAYNA, KIRIM’I ÖZEL BİR KONU OLARAK DEĞİL TOPRAKLARININ AYRILMAZ BİR PARÇASI OLARAK ELE ALMAKTADIR”

Temsilci Kurışko, Rusya’nın en yaygın taktiklerinden birisinin, Kırım meselesinin “çözüldüğü” ve dünyanın bu işgali kabullenmesi gerektiği yalanını kabul ettirmek olduğunu söyledi. Fakat gerçeklerin bundan çok farklı olduğunu belirten Kırım Temsilcisi, hiçbir demokratik ülkenin, Kırım’ın işgalini tanımadığını ve Moskova’nın bunu geri döndürülemez bir gerçek olarak sunma çabalarının, uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurguladı. Olha Kurışko şöyle konuştu:

“Ukrayna, Kırım’ı özel bir konu olarak değil topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak ele almaktadır. Tıpkı Donetsk, Luhansk, Mariupol veya Melitopol gibi. Kırım’ın barış sürecinde özel bir statüye sahip olduğu iddiası, yalnızca işgalcinin işine gelen bir yanılsamadır.”

"ON BİR YILDIR İSTİKRARSIZLIĞIN, TEHDİTLERİN VE ACILARIN KAYNAĞI OLAN BİR SUÇ...”

Kurışko, Ukrayna’nın hukuki tutumunun hem yasalar hem de Helsinki Nihai Senedi’nden ABD’nin Kırım Bildirgesi'ne kadar birçok uluslararası belgeyle desteklendiğini hatırlatarak, “Bu belgeler, Ukrayna’nın uluslararası alanda tanınan sınırları içinde toprak bütünlüğüne saygıyı teyit etmektedir. Bu ilkelerin görmezden gelinmesi, küresel güvenlik sistemini sarsan tehlikeli bir emsal teşkil eder” dedi.

Kırım Temsilcisi, “Rusya, şartları dikte edebileceğini iddia ederek güç pozisyonundan hareket etmeye çalışıyor ancak gerçekte uluslararası hukukun açık bir ihlalini yasallaştırmaya uğraşıyor. Kırım’ın işgali, on bir yıldır istikrarsızlığın, tehditlerin ve acıların kaynağı olan bir suçtur.” ifadelerini kullandı.

Yarımadanın Rusya tarafından Ukrayna ana karasına saldırılar düzenlenen militarize bir bölgeye dönüştürüldüğünü hatırlatan Kurışko, “İnsan hakları ihlalleri, Kırım Tatarlarının davalarında olduğu gibi özellikle etnik kimliğe dayanan sistematik baskılar, zorla kaybedilmeler, zorunlu Ruslaştırma ve ifade özgürlüğünün bastırılması, işgal altındaki Kırım’da günlük yaşamın bir parçası haline geldi. Bu durum ne Rusya’ya ne yarımada sakinlerine ne de Avrupa’ya güvenlik ya da istikrar getirdi" dedi.

“EN KÖTÜ İHTİMALDE BU TOPRAKLAR GEÇİCİ OLARAK İŞGAL EDİLEN VE KURTARILMASI GEREKEN TOPRAKLAR OLARAK TANINACAK”

Savaşın sona erdirilmesine yönelik olası bir anlaşmada, işgal altındaki toprakların kaderinin ne olacağı konusunda henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, daha önce adı geçen ABD Başkanının Özel Temsilcisi Steve Witkoff; şubat ayında CNN’e verdiği demeçte, İstanbul Anlaşmasının Ukrayna ile Rusya arasında barış anlaşmasına temel teşkil edebileceğini ifade etmişti. Aynı zamanda Witkoff, herhangi bir barış anlaşmasında her iki tarafın da ister toprak ister ekonomik olsun bazı tavizler vermek zorunda kalacağını vurgulamıştı.

Hatırlatmak gerekirse, İstanbul Anlaşmaları hiçbir zaman imzalanmadı. Rusya’nın Ukrayna’ya tam ölçekli saldırısının ardından 29 Mart 2022’de İstanbul’da Ukrayna ve Rusya heyetleri arasında savaşın sonlandırılması amacıyla müzakereler yapılmıştı. Ukrayna tarafı o zaman, anlaşmaya Kırım ve Akyar’ın (Sivastopol) statüsüne ilişkin meselenin 15 yıl içinde ikili müzakereler yoluyla çözülmesi gerektiğini öngören ayrı bir madde eklemeyi teklif etmişti.

Kırım’ın olası bir barış anlaşmasındaki yeriyle ilgili konuşan KTMM Başkanı Refat Çubarov, teorik olarak hiçbir seçeneğin göz ardı edilemeyeceğini kabul etse de, bugünkü durumun 2022 Mart-Nisan aylarındaki koşullardan kökten farklı olduğunu belirterek şunları kaydetti:

“Anlaşmada, Ukrayna’nın işgal altındaki topraklarının aidiyeti konusunda herhangi bir şüphe yaratacak ifadelerin kullanılacağını hiç düşünmüyorum. Bu meselenin ertelenmesi, dolaylı olarak bu aidiyetin sorgulanması anlamına gelir. O yüzden böyle bir şeyin tekrarlanmasını ihtimal dışı görüyorum. Bizim için en kötü senaryoda bile, bu toprakların Rusya Federasyonu tarafından işgal edildiğini, Ukrayna devletinin ayrılmaz parçası olduğunu ve mutlaka kurtarılması gerektiğini açıkça ifade ederiz. Bu, Ukrayna tarafının asgari taviz çizgisidir.”

Benzer görüşü uzman Yuliya Tışçenko da dile getirdi. Ona göre Rusya, her ne kadar pazarlık yapmaya çalışsa da Ukrayna’nın İstanbul Anlaşmalarına geri dönmesi mümkün değil. “Rusya’ya sadece Kırım, Donetsk ya da Luhansk bölgelerini istemiyor. Tüm Ukrayna üzerinde kontrol sağlamak istiyor. Bunu net olarak anlamamız gerekiyor” diyen uzman, Ukrayna’nın hiçbir zaman yasal olarak işgal altındaki toprakları Rusya’ya ait olarak tanımayacağını belirtti. Tışçenko, bunun Ukrayna için bir "kırmızı çizgi" olduğunu vurgulayarak şu şekilde konuştu:

“Kapsamlı, adil ve sürdürülebilir bir barıştan söz ediyoruz. Ama şimdilik bunun mümkün olduğunu söylemek için bir neden yok. Savaşı dondurma seçeneklerinden bahsetmek için sebepler var ancak bu da oldukça muğlak görünüyor. Geçici bir aşamada, Kırım fiilen işgal altında kalabilir çünkü şu anda askeri yöntemlerle kurtarılması mümkün değil. Mevcut statüsünü koruyabilir. Ancak bu, Ukrayna’nın Kırım’dan vazgeçtiği ya da Rusya’ya uygulanan yaptırımların kaldırılacağı anlamına gelmez.”

Kırım Temsilcisi Olha Kurışko, Ukrayna'nın Kırım'ın geleceği konusunda kararlı bir tutum sergilediğine ve Ukrayna egemenliği altına dönmesi gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca Cumhurbaşkanı Zelenskıy’ın, Kırım meselesinin mutlaka çözülmesi gerektiğini ve bunun diplomatik yollarla da mümkün olabileceğini ifade ettiğini hatırlatan Temsilci şu açıklamada bulundu:

“Ukrayna devleti, bazı kırmızı çizgilerini net şekilde belirledi; Rusya’nın taleplerine rağmen herhangi bir toprak tavizi verilmemesi; başta çocuklar olmak üzere Rusya’ya yasa dışı şekilde götürülen ve orada alıkonulan tüm Ukrayna vatandaşlarının iadesi, Rusya’nın olası ateşkes ihlallerine karşı uluslararası güvenlik garantilerinin sağlanması.”

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.