SON DAKİKA
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Barış Müzakereleri

QHA - Kırım Haber Ajansı - Barış Müzakereleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Barış Müzakereleri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Rubio: Ukrayna konusunda hızlı ilerleme olmazsa ABD barış çabalarından vazgeçebilir Haber

Rubio: Ukrayna konusunda hızlı ilerleme olmazsa ABD barış çabalarından vazgeçebilir

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Ukrayna-Rusya Savaşı'nı sona erdirmenin hızlı bir şekilde mümkün olmadığının anlaşılması halinde ABD'nin bu çabalardan vazgeçmeye hazır olduğunu ifade etti. "KISA VADEDE BİR BARIŞ ANLAŞMASININ MÜMKÜN OLUP OLMADIĞINI NETLEŞTİRMEMİZ GEREKİYOR" Sky News’in haberine göre, Fransa'nın başkenti Paris'te gerçekleşen ve Ukrayna’daki ateşkesi ele alan bir dizi görüşme yaptıktan sonra Paris Le Bourget Havalimanı’nda gazetecilere konuşan ABD Dışişleri Bakanı Rubio, şunları kaydetti: Önümüzdeki birkaç gün içinde kısa vadede bir barış anlaşmasının mümkün olup olmadığını netleştirmemiz gerekiyor. Eğer mümkün değilse, sanırım yolumuza devam edeceğiz. ABD’nin hızlı sonuçlar beklediğini vurgulayan Rubio, Başkan Donald Trump’ın hâlâ barışa ulaşılmasıyla ilgilendiğini belirtti ancak küresel ölçekte ABD’nin başka önceliklere sahip olduğuna dikkat çekerek, “Şu anda çok kısa sürede, birkaç hafta içinde, bu işin çözülebilir olup olmadığını belirlememiz lazım. Eğer çözülebilecekse, bunu başarırız. Değilse, başka önceliklere odaklanmamız gerekecek.” dedi. Rubio, ABD’nin bu süreci haftalarca ya da aylarca sürdürmeye niyetli olmadığını da sözlerine ekledi. UKRAYNA’DAKİ SAVAŞIN SONA ERDİRİLMESİ PARİS’TE GÖRÜŞÜLDÜ Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 17 Nisan’da Paris’teki Élysée Sarayı’nda ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Trump'ın Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellog ile bir araya gelerek Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşı sona erdirme amaçlı barış müzakerelerini ele aldı. Ardından ABD heyeti, Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak, Dışişleri Bakan Yardımcısı Andriy Sıbiha ve Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov ile görüşme yaptı. Aynı gün, Marco Rubio’nun Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile de iletişim kurduğu bildirildi. Rubio, bu görüşmede Donald Trump’ın ve ABD’nin savaşı sona erdirmek istediğini ve tüm taraflara “sağlam ve kalıcı barışın ana hatlarını” içeren bir öneri sunduklarını iletti.

İlham Aliyev: Ukrayna’daki savaş ancak taraflardan birinin teslimiyetiyle sona erer, geçici ateşkesle değil Haber

İlham Aliyev: Ukrayna’daki savaş ancak taraflardan birinin teslimiyetiyle sona erer, geçici ateşkesle değil

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rusya ile Ukrayna arasında yakın gelecekte bir barış sağlanmasının gerçekçi gözükmediğini ifade etti. Bakü'deki ADA Üniversitesinde 9 Nisan 2025 tarihinde düzenlenen ve 44 ülkeden 80'den fazla uzmanın katıldığı "Yeni Dünya Düzenine Doğru" başlıklı uluslararası forumda konuşma yapan Aliyev, “Gerçekçi bir yaklaşım sergileyerek söylemem gerekirse, ben Ukrayna ile Rusya arasında kısa vadede barış sağlanacağına dair herhangi bir umut görmüyorum” ifadelerini kullandı. UKRAYNA KENDİ TOPRAĞINDAN NASIL VAZGEÇEBİLİR Kİ? Savaşın tarafları olan ülkelerinin tutumlarının uzlaşmaz olduğunu vurgulayan Aliyev, Rusya’nın işgal ettiği Ukrayna topraklarını kendi toprağı ilan ettiğini hatırlatarak, “Bu ilan edilen bölgelerden nasıl vazgeçebilirler? Ukrayna ve uluslararası toplum bu toprakları Ukrayna’nın bir parçası olarak görüyor, Azerbaycan da öyle. Ukrayna kendi toprağından nasıl vazgeçebilir ki? Eğer bu gerçekleşirse, o zaman ben uluslararası politikadan hiçbir şey anlamıyorum” dedi. İlham Aliyev, savaşların çoğunlukla bir tarafın kesin zaferiyle sona erdiğine dikkat çekerek şunları söyledi:  “Ne yazık ki savaşlar, teslimiyet belgesinin imzalanmasıyla sona erer. Hırvatistanlı dostumuzun da dediği gibi, onlar kendi topraklarını kurtardıktan sonra durdular. Biz de öyle yaptık. Sınırlarımıza ulaştık ve durduk. Gerçek dünyada savaşlar böyle sona eriyor.” Aliyev, Ukrayna’nın egemenliğinden taviz vermesinin ne adil ne de gerçekçi olacağını belirtti. Azerbaycan olarak her zaman Ukrayna’nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklediklerini belirten Aliyev, kendi ülkelerinin de benzer bir işgal geçmişine sahip olduğunu hatırlatarak şu şekilde konuştu: “Kime sorsanız, 'savaş bitsin' der. Evet, hepimiz savaşın hemen sona ermesini istiyoruz ama asıl soru şu: Bu nasıl olacak? Sağlanacak ateşkes kalıcı mı olacak yoksa geçici bir rahatlama mı olacak? Ben kendi tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim ki, ateşkes savaşı durdurmaz. Sadece taraflara toparlanmak ve savaşa yeniden başlamak için zaman kazandırır.”

ABD'den Ukrayna'ya karşı savaşan Çinli ve Kuzey Koreli askerlere tepki! Haber

ABD'den Ukrayna'ya karşı savaşan Çinli ve Kuzey Koreli askerlere tepki!

Ukrayna'ya karşı topyekûn işgal girişimi ve saldırılarını sürdüren Rusya'nın, Kuzey Kore'nin ardından müttefiki Çin'den de asker desteği aldığı ortaya çıktı.  Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy (Volodimir Zelenski), cephelerde işgalci Rus birliklerine yardım eden Çinli askerlerin bulunduğunu bildirdi. Cumhurbaşkanı Zelenskıy, savaş kapsamında iki Çinli askerin, Ukrayna birlikleri tarafından Donetsk'te esir alındığını duyurdu. Our military has captured two Chinese citizens who were fighting as part of the Russian army. This happened on Ukrainian territory—in the Donetsk region. Identification documents, bank cards, and personal data were found in their possession. We have information suggesting that… pic.twitter.com/ekBr6hCkQL — Volodymyr Zelenskyy / Володимир Зеленський (@ZelenskyyUa) April 8, 2025 “ÇİNLİ ASKERLERİN UKRAYNA’DA OLMASI RAHATSIZ EDİCİ” Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, 8 Nisan 2025 tarihli basın toplantısında konuyla ilgili bir soruyu cevapladı. Bruce, mevcut gelişmeyi ve Kuzey Koreli askerlerin Rusya’nın müttefiki olarak cephede yer almasını “rahatsız edici” olarak değerlendirdi. Bruce, “Rahatsız edici. Kuzey Kore'nin katılması rahatsız edici. Çinli askerlerin yakalanmış olması rahatsız edici. Ukrayna'nın Rusya adına Ukrayna'da savaşan iki Çin vatandaşını yakaladığına dair haberlerin farkındayız.” şeklinde konuştu. “ÇİN RUSYA’NIN EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ” Ayrıca Çin’in Ukrayna'daki savaşta Rusya'nın en büyük destekçilerinden biri olduğunu vurgulayan Bruce, “Çin, Rusya'nın savaşı sürdürmek için ihtiyaç duyduğu çift kullanımlı malzemelerin yaklaşık yüzde 80'ini sağlıyor. Yüzde 80’i Çin'den geliyor. Başkan Trump'ın da söylediği gibi, bu iki nükleer güç arasındaki iş birliğinin devam etmesi küresel istikrarsızlığa katkıda bulunacak ve ABD ile diğer ülkeleri daha az güvenli, daha az emniyetli ve daha az huzurlu hâle getirecektir. Bence bu yetersiz bir ifade.” dedi. KRIVIY RİH SALDIRISI ABD’NİN TUTUMUNU DEĞİŞTİRDİ Mİ? ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, geçen hafta düzenlenen NATO Dışişleri Bakanları Zirvesi’nde Rusya'ya barış görüşmeleri konusunda ciddi olup olmadıklarına dair tutumunu netleştirmesi için biraz zaman tanıdığını söylemişti. Bununla birlikte Karadeniz’de ve enerji altyapılarında ateşkes teklifini kabul etmeyen Rusya, 4 Nisan 2025 tarihinde Ukrayna'nın Krıvıy Rih kentini balistik füzeler vurarak en az 20 kişinin hayatını yitirmesine neden oldu. Bu durumun Bakan Rubio’nun tutumunu değiştirip değiştirmediğine dair bir soruya karşılık Bruce, “Bizim ve etkilenen hayatların zamanı yok. Geçen her gün, her hafta insanların yaşam kalitesini etkiliyor ve şu anda hayatta olan bazı insanlar yarın hayatta olmayacak. Yani (barış görüşmeleri) aciliyetle ele alınıyor.” ifadelerini kullandı. “BU SAVAŞI BİTİRMENİN ÇOKTAN ZAMANI GELDİ” Ayrıca Bruce, “Krıvıy Rih saldırısı Rusya Federasyonu'nun şehrin bir yerleşim bölgesine yaptığı balistik füze saldırısıydı. Bu durum Başkan Trump'ın acil barış çağrısının altını bir kez daha çizmektedir. Ve bundan etkileniyor. Tıpkı Başkan Trump'ın kayıp ya da Rusya'dan çalınan Ukraynalı çocukların bulunması ve iadesi konusunda kararlı olduğunu bildiğimiz gibi, ölüm ve yıkımı durdurmanın ve bu savaşı sona erdirmenin zamanı çoktan geldi. Dolayısıyla bu konu Başkan Trump ve Bakan Rubio için en önemli konuların başında geliyor.” diye konuştu.

AB: Rusya'ya yaptırımların hafifletilmesi konusunda ABD ile görüşme yapılmadı Haber

AB: Rusya'ya yaptırımların hafifletilmesi konusunda ABD ile görüşme yapılmadı

Avrupa Birliği (AB), Rusya’nın talebine rağmen olası bir ateşkes anlaşmasının bir parçası olarak Rusya'ya uygulanan yaptırımların hafifletilmesi konusunda Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile henüz bir görüşme yapmadı. AB Uluslararası Yaptırımlar Özel Temsilcisi David O’Sullivan 7 Nisan 2025 tarihinde Bloomberg TV'ye konuştu. O'Sullivan, ABD'nin Karadeniz'de ve enerji altyapılarında ateşkes önerisine karşılık Moskova'nın ön koşullarından biri olarak yaptırımların hafifletilmesi talebiyle ilgili açıklamalarda bulundu. O'Sullivan, olası ateşkes anlaşmasının bir parçası olarak Rusya'ya uygulanan yaptırımların hafifletilmesi konusunda ABD ve AB arasında henüz bir görüşme yapılmadığını söyledi. Suudi Arabistan'da iki gün süren görüşmelerin ardından Rusya, Ukrayna ve ABD 25 Mart'ta Karadeniz'de ateşkes ve enerji altyapısı saldırılarının yasaklanması konusunda anlaştı. Ancak Moskova, bir koşul olarak Batı'nın Rosselkhozbank ve gıda ticaretiyle bağlantılı diğer finans kuruluşlarına yönelik yaptırımları kaldırmasını ve SWIFT ödeme sistemine erişimlerini yeniden sağlamasını istedi.  ABD, Rusya'nın gıda ve gübre ihracatını kolaylaştırmaya yardımcı olmayı kabul etti. Ancak böyle bir adım için AB üye ülkelerinin oy birliği gerekiyor. YAPTIRIMLAR BİR KALDIRAÇ Yaptırımları “Rusya ile herhangi bir müzakerede çok önemli bir kaldıraç noktası” olarak tanımlayan O'Sullivan, “Yaptırımlar kullanılmalı ancak mantıklı ve yavaş bir şekilde ve sadece kalıcı ve sürdürülebilir bir barışa yönelik bir çözüme ulaşma bağlamında kullanılmalı” şeklinde konuştu. Moskova'nın taleplerine rağmen AB'nin Rusya'ya yönelik 17. yaptırım paketini hazırlamaya başladığı biliniyor. AB YAPTIRIMLARI KALDIRMIYOR AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Sözcüsü Anitta Hipper tüm Rus güçlerinin Ukrayna'dan çekilmesinin AB yaptırımlarının kaldırılması ya da değiştirilmesi için ana koşullardan biri olacağını bildirmişti. Hipper yaptığı açıklamada, “Rusya'nın Ukrayna'daki haksız saldırganlığının sona ermesi ve tüm Rus askerî güçlerinin Ukrayna topraklarının tamamından koşulsuz olarak çekilmesi, yaptırımların değiştirilmesi ya da kaldırılması için temel ön koşullardan biri olacaktır.” ifadelerini kullandı. Ayrıca Hipper, “Rusya şimdi yasa dışı ve saldırganlık savaşını sona erdirmek için gerçek bir siyasî irade göstermelidir.” şeklinde ekledi. Bununla birlikte Hipper, “Deneyimler göstermiştir ki, Rusya sözleriyle değil eylemleriyle değerlendirilmelidir.” vurgusunu yaptı.

AB: Putin’e güvenilemez, Ukrayna güçlendirilmeli Haber

AB: Putin’e güvenilemez, Ukrayna güçlendirilmeli

Avrupa Birliği (AB), Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in barışı sağlamaya yönelik uluslararası çabaları tamamen göz ardı etmesi nedeniyle barış müzakerelerinde Ukrayna’nın konumunun güçlendirmesi gerektiğine inanıyor. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Sözcüsü Anitta Hipper, 7 Nisan 2025 tarihinde Brüksel’de yaptığı basın açıklamasında, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından ateşkes sağlanması için başlattığı görüşmeleri desteklediğini ancak Putin’e güvenilmeyeceğini söyledi. RUSYA BARIŞ İLE İLGİLENMİYOR Hipper, “Dokuzu çocuk olmak üzere en az 20 sivilin ölümüne neden olan son saldırı da dâhil olmak üzere Rusya'nın her gün sergilediği eylemler söz konusu olduğunda, Rusya görüşmelere karşı tam bir saygısızlık sergilemekte ve görüşmeleri sürdürmekle hiç ilgilenmemektedir.” şeklinde konuştu.  Bu nedenle ateşkesin, adil, kapsamlı ve uzun süreli bir barışın sağlanmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Hipper, “Ancak her gün ölümcül saldırılarını gördüğümüz Putin'le muhatap olduğumuzda saf olamayız.” ifadelerini kullandı. UKRAYNA GÜÇLENDİRİLMELİDİR Hipper ayrıca, AB'nin ABD'nin barış girişimlerini desteklediğini çünkü Ukrayna'nın barışa ve ateşkese ihtiyacı olduğunu ve hiç kimsenin barışı Ukraynalılardan daha fazla istemediğini yineledi. Bu bağlamda Hipper, “Barış görüşmelerinin devam etmesi çok önemli. Ancak bu barış görüşmelerinin sonucu Ukrayna'yı güçlendirmelidir çünkü Putin zayıflığa saygı duymaz. Bu nedenle Ukrayna'yı güçlü bir konuma getirmemiz gerekiyor. Bu nedenle savunma desteğimizi ve bu konudaki kabiliyetlerimizi artırmayı taahhüt ettik.” dedi. KRIVIY RİH SALDIRISI İşgalci Rusya, 4 Nisan 2025 tarihinde Ukrayna'nın Krıvıy Rih kentine balistik füze ile saldırdı. Rus birlikleri, marketlerin ve çocuk oyun alanlarının bulunduğu yerleşim bölgelerini hedef aldı. Kentte yangın meydana gelirken, çok sayıda bina ve araç ağır hasar aldı. Saldırıda dokuzu çocuk olmak üzere en az 20 kişi hayatını kaybetti. Yaralıların sayısı son olarak 75 olarak açıklanırken, 37'sinin hastanelerde tedavi gördüğünü, 19'unun ise durumunun ağır olduğunu bildirildi.

ABD, Rusya’ya vergi muafiyetinin gerekçesini açıkladı: Barış görüşmeleri zarar görmesin! Haber

ABD, Rusya’ya vergi muafiyetinin gerekçesini açıkladı: Barış görüşmeleri zarar görmesin!

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Millî Ekonomi Konseyi Direktörü Kevin Hassett, Rusya’nın yeni gümrük vergileri listesine dâhil edilmemesinin sebebinin, Ukrayna-Rusya Savaşı’nı sona erdirmesi beklenen barış görüşmeleri olduğunu açıkladı. ABC News’e konuşan Hassett, ABD'nin savaşı sona erdirmek amacıyla Moskova ile müzakere hâlinde olması nedeniyle Rusya’nın ABD tarafından uygulamaya konulan yeni gümrük vergileri listesine dâhil edilmediğini söyledi. Hassett, "Elbette Rusya ve Ukrayna ile müzakereler sürüyor ve sanıyorum ki Başkan (Donald Trump) bu iki konuyu birbirine karıştırmama yönünde bir karar aldı.” dedi. Öte yandan Hassett, bu durumun Rusya'nın diğer ülkelerden tamamen farklı muamele göreceği anlamına gelmediğini vurguladı.  “TERS ETKİ YARATILMAK İSTENMEDİ” Hassett, savaşta tarafların yaşadığı can kayıplarının önlenmesinin söz konusu olduğunu, bu nedenle barış sağlamaya çalışılırken gümrük vergilerini gündeme getirmenin ters etki yaratacağını sözlerine ekledi. ABD YENİ UYGULANACAK GÜMRÜK VERGİLERİNİ AÇIKLADI: LİSTEDE RUSYA YOK ABD Başkanı Donald Trump, 3 Nisan 2025 tarihinde ABD'nin diğer ülkelere karşılıklı gümrük vergisi tarifeleri uygulayacağını duyurdu. Beyaz Saray'da düzenlenen etkinlikte, diğer ülkelere karşılıklı tarifelerin uygulanmasını öngören kararnameyi imzalayan Trump, temel tarife oranının yüzde 10 olacağını belirtti. UKRAYNA VE TÜRKİYE'YE YÜZDE 10'LUK TARİFE UYGULANACAK Kararnamenin imzalandığı günün "ABD tarihinin en önemli günlerinden biri" olduğunu vurgulayan Trump, "Bu, bizim ekonomik bağımsızlık bildirgemizdir." şeklinde konuştu. Konuşmasında yabancı ticaret engellerini ortadan kaldıracaklarını belirten ABD Başkanı, nihayetinde bunun yurt içinde daha fazla üretim, daha güçlü rekabet ve tüketiciler için daha düşük fiyatlar anlamına geleceğini kaydetti. Trump, temel tarife oranı hakkında ise "Minimum temel tarife oranını yüzde 10 olarak belirleyeceğiz." şeklinde konuştu. Ayrıca Trump, ithal otomobillere yüzde 25 gümrük vergisi uygulamasının da yürürlüğe gireceğini ifade etti. ABD Başkanı Trump'ın imzaladığı kararname kapsamında, ABD'nin birçok ticaret ortağına tarife getirilmesi öngörülüyor. Tarife oranları, yüzde 10 ile yüzde 50 arasında değişiyor. Bu kapsamda, ülkenin ithalat yaptığı başlıca ticaret partnerlerinden Avrupa Birliği'ne yüzde 20, Çin'e yüzde 34, Vietnam'a yüzde 46, Tayvan'a yüzde 32, Japonya'ya yüzde 24, Türkiye ve Ukrayna'ya yüzde 10, Kazakistan'a yüzde 27, İsviçre'ye yüzde 31, Suriye'ye yüzde 41 tarife getirilmesi planlanıyor. YÜZDE 10'LUK TARİFELER 5 NİSAN'DA YÜRÜRLÜĞE GİRECEK Tüm ülkelere getirilen yüzde 10 oranındaki temel gümrük vergisinin 5 Nisan'da yürürlüğe gireceği bildirilen açıklamada, ülkelere özel olarak belirlenen daha yüksek oranlı tarifelerin ise 9 Nisan'da yürürlüğe gireceği duyuruldu. Öte yandan açıklamada; sektörel tarifelerin açıklandığı çelik, alüminyum, otomobil, bakır, yarı iletkenler ve kereste gibi ürünlerle ABD'de bulunmayan enerji ve belirli minerallerin karşılıklı tarife düzenlemelerinden muaf olacağı bildirildi.

ABD Başkanı Trump: Bombalamanın durmasını istiyoruz, Rusya ile görüşüyoruz Haber

ABD Başkanı Trump: Bombalamanın durmasını istiyoruz, Rusya ile görüşüyoruz

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, Rusya ile müzakerelerin devam ettiğini bildirdi ve bombardımandan hoşlanmadığını söyledi. Başkan Trump, 6 Nisan 2025 tarihinde Air Force One uçağında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Rusya ile devam eden görüşmeler ve barışa yönelik olası adımlar ile ilgili bir soruyu yanıtlayan Trump, Moskova ile barışa dair diyalogların devam ettiğini bildirdi. Trump, bombardımandan hoşlanmadığını kaydederek, “Bombalamayı sevmiyorum, durmasını istiyoruz. Rusya ile görüşüyoruz. Bombalama devam ediyor ve her hafta insanlar, binlerce genç insan öldürülüyor” şeklinde konuştu. “BEN OLSAYDIM ASLA BAŞLAMAZDI” Ayrıca Trump, kendisi daha önce başkan olsaydı Ukrayna-Rusya Savaşı’nın başlamayacağı iddiasını yineledi ve “Bu hiç başlamaması gereken korkunç bir şey, (eğer ben) başkan olsaydım yüzde 100 asla başlamazdı” dedi. KRIVIY RİH SALDIRISI İşgalci Rusya, 4 Nisan 2025 tarihinde Ukrayna'nın Krıvıy Rih kentine balistik füze ile saldırdı. Rus birlikleri, marketlerin ve çocuk oyun alanlarının bulunduğu yerleşim bölgelerini hedef aldı. Kentte yangın meydana gelirken, çok sayıda bina ve araç ağır hasar aldı. Saldırıda dokuzu çocuk olmak üzere 18 kişi hayatını kaybetti. Yaralıların sayısı 75'e yükseldi. Bunlardan 37'sinin hastanelerde tedavi gördüğü, 19'unun ise durumunun ağır olduğu bildirildi. 6 Nisan'da ise, füze saldırısında yaralanan 57 yaşındaki bir adamın hastanede hayatını kaybettiği ifade edildi.

Ukrayna'da kalıcı barış arayışı: Kırım, pazarlık ya da taviz konusu değildir Haber

Ukrayna'da kalıcı barış arayışı: Kırım, pazarlık ya da taviz konusu değildir

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy (Volodimir Zelenskiy), 26 Şubat Kırım’ın Rus İşgaline Direniş Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada; Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği ve güvenliğinin hiçbir zaman pazarlık konusu olmayacağını vurgulamıştı. Ancak 17 Mart 2025 tarihinde ABD merkezli haber platformu Semafor, üst düzey devlet yetkililerine dayandırdığı haberinde; ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin olası bir barış anlaşması çerçevesinde işgal altındaki Kırım’ı Rusya toprağı olarak tanımayı değerlendirdiğini ileri sürdü. Fakat, şu ana kadar bu iddiaya dair resmi bir doğrulama gelmedi. Son bir ayda, ABD Başkanı Trump ile hem Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hem de Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy arasında telefon görüşmeleri gerçekleşti. Bunun yanında; ABD ile Rusya ve ABD ile Ukrayna arasında Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad şehrinde müzakereler yapıldı. Görüşmelerde, Kırım’ın statüsünün ele alındığına dair resmi bir açıklama yapılmadı. Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilcisi Olha Kurışko, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov ve Ukrayna Milli Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Uzmanı Yuliya Tışçenko, Kırım’ın barış görüşmelerindeki yeri ve ABD’nin tutumunun değişip değişmediği hususu gibi pek çok konu başlığını Kırım Haber Ajansına değerlendirdi. ZELENSKIY: KIRIM MESELESİ TRUMP İLE TELEFON GÖRÜŞMESİNDE GÜNDEME GELMEDİ 20 Mart 2025 tarihinde Norveç Başbakanı Jonas Gahr Store ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskıy'a Başkan Trump ile ve diğer ABD yetkilileriyle yapılan görüşmelerde Kırım konusunun ele alınıp alınmadığı soruldu. Zelenskıy, bu görüşmelerde Kırım’ın statüsü konusunun ele alınmadığını ve ABD yönetiminin Kırım’ı Rus toprağı olarak tanıyabileceği yönündeki iddiaların gündeme getirilmediğini dile getirdi. Bununla birlikte; geçen yıl New York’ta, 27 Eylül 2024 tarihinde Trump ile yapılan yüz yüze görüşmede Kırım’ın konuşulduğunu ifade eden Zelenskıy, o dönemde konunun daha çok Kırım’ın doğal güzellikleri, turizmi ve Ukraynalılar olmadan bölgenin çöküşe sürüklendiği üzerine olduğunu söyledi. TRUMP'IN ÖZEL TEMSİLCİSİ: RUSYA’NIN İŞGAL ETTİĞİ BÖLGELERİN STATÜSÜ, SAVAŞIN ÇÖZÜMÜNDE ANAHTAR ROL OYNUYOR ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ise birkaç gün sonra ünlü gazeteci Tucker Carlson’a verdiği röportajda, Rus işgali altındaki Ukrayna bölgelerinin savaşın çözümünde kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Witkoff, “Bu çatışmadaki en büyük mesele, Donbas, Kırım, Luhansk ve diğer iki bölge. Bunlar Rusça konuşulan bölgeler ve burada yapılan referandumlarda halkın çoğunluğu Rusya’nın kontrolü altında olmayı tercih etti. Bence bu, savaşın en temel meselesi.” açıklamasında bulundu. Witkoff, söz konusu bölgelerin fiilen Rusya’nın kontrolünde olduğunu ve asıl tartışmanın uluslararası toplumun bu durumu tanıyıp tanımayacağı üzerine olduğunu ileri sürdü. Witkoff, bu sözleriyle Rusya'nın işgal ettiği bölgelerde ortaya koyduğu hukuksuz sözde referandumları meşrulaştırmaya çalıştı. “ABD’NİN RESMİ TUTUMU DEĞİŞMEDİ” Ukrayna Milli Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Uzmanı Yuliya Tışçenko'ya göre; yabancı medyada yer alan işgal altındaki Kırım’ın Rusya’ya ait olarak tanınabileceğine dair iddialar bilgi manipülasyonunun bir parçası. ABD’nin resmi tutumunun değişmediğini vurgulayan uzman şunları kaydetti: "En azından şu an itibarıyla, geçici olarak işgal edilen Ukrayna topraklarının, özellikle de Kırım’ın Rusya’ya ait olduğuna dair herhangi bir resmi açıklama yapılmadı.” Tışçenko, Steve Witkoff’un röportajda dile getirdiği ifadelerin ABD’nin resmi görüşü olarak kabul edilemeyeceğini belirtti. Uzman, Temmuz 2018'de Dışişleri Bakanı Mike Pompeo tarafından yayımlanan Kırım Bildirgesi’nin, yarımadanın uluslararası hukuk çerçevesinde asla Rus toprağı olarak tanınmayacağını net bir şekilde ortaya koyduğunu hatırlattı. Ancak bu durumun ABD’nin ve diğer ülkelerin Rusya ile ticari ilişkiler kurmasına veya güvenlik meselelerinde iş birliği yapmasına engel olmadığını da sözlerine ekledi. "Ukrayna’nın, geçici işgali ve topraklarının ilhak edilme girişimini uluslararası düzeyde tanımayı kabul edebileceği herhangi bir koşulu hayal etmek bile zor. Zira bu, uluslararası hukuk açısından tamamen gerçek dışı bir senaryodur" şeklinde konuşan Tışçenko, bu tür bir emsalin yaratılması halinde, dünya çapında farklı uluslararası ve bölgesel çatışmaların, sınır ihtilaflarının ve toprak taleplerinin tetiklenebileceğini belirtti. “UKRAYNA ASLA BU TOPRAKLARI KAYBETTİĞİNİ HUKUKİ OLARAK TANIYAMAZ” Uzman, işgal altındaki toprakların statüsünün barış görüşmelerinde ele alınabileceğini ancak şu an için böyle bir aşamada olunmadığını söyledi. Ayrıca Rusya’nın müzakerelerde toprak tavizleri konusunu gündeme getirebileceğini fakat bunun kamuya açık bir şekilde tartışılmayacağını belirterek, "Ukrayna, uluslararası hukuk çerçevesinde bu toprakları kaybettiğini ve ‘resmen Rusya’nın’ olduğunu asla kabul edemez” diye konuştu. Öte yandan, Ukrayna'da bu tür fikirleri savunan herhangi bir siyasetçinin kariyerinin sona ereceğini savunan Tışçenko, "Toprakların güvenlik karşılığında takas edilmesi fikri uzun süredir gündeme getiriliyor ancak bu koşullarda ne topraklarımız ne de güvenliğimiz olur” dedi. "KIRIM, KIRIM TATAR HALKININ ANA VATANI VE UKRAYNA’NIN AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR” "BU KONU HERKESİN ÜZERİNDE BİR GÖLGE GİBİ DURSA DA HENÜZ MÜZAKERE EDİLMEDİ" KTMM Başkanı Refat Çubarov, Ukrayna devletinin işgal altındaki topraklarıyla ilgili hiçbir taviz vermeyeceğini vurgulayarak; Ukrayna ile ABD arasındaki mevcut müzakerelerin toprak meselelerini kapsamadığına dikkat çekti. Çubarov, “Bu konu herkesin üzerinde bir gölge gibi dursa da henüz müzakere edilmedi” şeklinde konuştu. KTMM Başkanı, işgalci Rusya'nın bu taleplerini gizlemediğini ve onları yalnızca Ukrayna’ya değil uluslararası topluma ve savaşı sona erdirmek için arabuluculuk rolü üstlenmiş olan ABD’ye de yönelttiğini kaydetti. Moskova’nın anayasasına dahil ettiği tüm Ukrayna topraklarını elinde tutmakta kararlı olduğunu belirten Çubarov şunu söyledi: “Şu an Rusya; Kırım’ı ve Herson, Luhansk, Zaporijjya, Donetsk bölgelerinin büyük bir kısmını kontrol ediyor. Fakat Kremlin; Herson, Zaporijjya, Donetsk ve Luhansk bölgelerinin, idari sınırları içinde tamamen Rusya’ya katılması gerektiği konusunda ısrar ediyor. Çünkü anayasalarına bu şekilde yazdıklarını söylüyorlar. Ayrıca, bir dizi ek koşul daha öne sürüyorlar.”  "KIRIM KONUSUNDA UKRAYNA VE KIRIM TATAR HALKI OLMADAN HİÇBİR KARAR ALINAMAZ" Kırım Tatar halkının en yüksek temsil organı olan Kırım Tatar Milli Meclisinin bu hususta tutumunun çok net olduğunu vurgulayan Çubarov şu ifadelere yer verdi: “Kırım, Kırım Tatar halkının ana vatanı ve Ukrayna devletinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu nedenle, Kırım konusunda Ukrayna ve Kırım Tatar halkı olmadan hiçbir karar alınamaz.” Refat Çubarov, KTMM temsilcilerinin savaşın sona erdirilmesine yönelik müzakereler konusunda hem Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy hem de bakanlarla, özellikle Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sıbiha ile görüştüğünü belirterek, "Ukrayna yönetiminin tutumundan memnunuz. Bu tutum hiçbir şekilde gizli değil aksine kamuoyuna açık bir şekilde farklı konuşmalarda ve açıklamalarda dile getiriliyor. Aynı şekilde, Ukrayna Cumhurbaşkanı veya bakanlarla yaptığımız görüşmelerde de bu tutumu duyuyoruz" değerlendirmesinde bulundu. “KIRIM BİZİM İÇİN PAZARLIK VEYA TAVİZ KONUSU DEĞİL” Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Daimî Temsilcisi Olha Kurışko, Kırım’ın ve geçici olarak işgal edilen tüm toprakların kurtarılması konusunun, Ukrayna’nın adil barış hususunda genel tutumunun ayrılmaz bir parçası olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti: “Bizim için bu, pazarlık veya taviz konusu değildir. Kırım Ukrayna’dır. Kırım’ın işgalden kurtarılması ve ülkemizin toprak bütünlüğünün yeniden tesis edilmesi, en temel taleplerimizden birisidir.” Cumhurbaşkanı Zelenskıy’ın defalarca belirttiği gibi, Kırım’ı veya herhangi bir Ukrayna toprağını Rus işgali altında bırakmanın savaşı daha sonraya ertelemek anlamına geleceğini ifade eden Kurışko, “Adil ve kalıcı bir barış ancak Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün yeniden sağlanması ve Rus esaretindeki vatandaşlarımızın geri dönmesiyle mümkündür.” dedi. “UKRAYNA, KIRIM’I ÖZEL BİR KONU OLARAK DEĞİL TOPRAKLARININ AYRILMAZ BİR PARÇASI OLARAK ELE ALMAKTADIR” Temsilci Kurışko, Rusya’nın en yaygın taktiklerinden birisinin, Kırım meselesinin “çözüldüğü” ve dünyanın bu işgali kabullenmesi gerektiği yalanını kabul ettirmek olduğunu söyledi. Fakat gerçeklerin bundan çok farklı olduğunu belirten Kırım Temsilcisi, hiçbir demokratik ülkenin, Kırım’ın işgalini tanımadığını ve Moskova’nın bunu geri döndürülemez bir gerçek olarak sunma çabalarının, uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurguladı. Olha Kurışko şöyle konuştu: “Ukrayna, Kırım’ı özel bir konu olarak değil topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak ele almaktadır. Tıpkı Donetsk, Luhansk, Mariupol veya Melitopol gibi. Kırım’ın barış sürecinde özel bir statüye sahip olduğu iddiası, yalnızca işgalcinin işine gelen bir yanılsamadır.” "ON BİR YILDIR İSTİKRARSIZLIĞIN, TEHDİTLERİN VE ACILARIN KAYNAĞI OLAN BİR SUÇ...” Kurışko, Ukrayna’nın hukuki tutumunun hem yasalar hem de Helsinki Nihai Senedi’nden ABD’nin Kırım Bildirgesi'ne kadar birçok uluslararası belgeyle desteklendiğini hatırlatarak, “Bu belgeler, Ukrayna’nın uluslararası alanda tanınan sınırları içinde toprak bütünlüğüne saygıyı teyit etmektedir. Bu ilkelerin görmezden gelinmesi, küresel güvenlik sistemini sarsan tehlikeli bir emsal teşkil eder” dedi. Kırım Temsilcisi, “Rusya, şartları dikte edebileceğini iddia ederek güç pozisyonundan hareket etmeye çalışıyor ancak gerçekte uluslararası hukukun açık bir ihlalini yasallaştırmaya uğraşıyor. Kırım’ın işgali, on bir yıldır istikrarsızlığın, tehditlerin ve acıların kaynağı olan bir suçtur.” ifadelerini kullandı. Yarımadanın Rusya tarafından Ukrayna ana karasına saldırılar düzenlenen militarize bir bölgeye dönüştürüldüğünü hatırlatan Kurışko, “İnsan hakları ihlalleri, Kırım Tatarlarının davalarında olduğu gibi özellikle etnik kimliğe dayanan sistematik baskılar, zorla kaybedilmeler, zorunlu Ruslaştırma ve ifade özgürlüğünün bastırılması, işgal altındaki Kırım’da günlük yaşamın bir parçası haline geldi. Bu durum ne Rusya’ya ne yarımada sakinlerine ne de Avrupa’ya güvenlik ya da istikrar getirdi" dedi. “EN KÖTÜ İHTİMALDE BU TOPRAKLAR GEÇİCİ OLARAK İŞGAL EDİLEN VE KURTARILMASI GEREKEN TOPRAKLAR OLARAK TANINACAK” Savaşın sona erdirilmesine yönelik olası bir anlaşmada, işgal altındaki toprakların kaderinin ne olacağı konusunda henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, daha önce adı geçen ABD Başkanının Özel Temsilcisi Steve Witkoff; şubat ayında CNN’e verdiği demeçte, İstanbul Anlaşmasının Ukrayna ile Rusya arasında barış anlaşmasına temel teşkil edebileceğini ifade etmişti. Aynı zamanda Witkoff, herhangi bir barış anlaşmasında her iki tarafın da ister toprak ister ekonomik olsun bazı tavizler vermek zorunda kalacağını vurgulamıştı. Hatırlatmak gerekirse, İstanbul Anlaşmaları hiçbir zaman imzalanmadı. Rusya’nın Ukrayna’ya tam ölçekli saldırısının ardından 29 Mart 2022’de İstanbul’da Ukrayna ve Rusya heyetleri arasında savaşın sonlandırılması amacıyla müzakereler yapılmıştı. Ukrayna tarafı o zaman, anlaşmaya Kırım ve Akyar’ın (Sivastopol) statüsüne ilişkin meselenin 15 yıl içinde ikili müzakereler yoluyla çözülmesi gerektiğini öngören ayrı bir madde eklemeyi teklif etmişti. Kırım’ın olası bir barış anlaşmasındaki yeriyle ilgili konuşan KTMM Başkanı Refat Çubarov, teorik olarak hiçbir seçeneğin göz ardı edilemeyeceğini kabul etse de, bugünkü durumun 2022 Mart-Nisan aylarındaki koşullardan kökten farklı olduğunu belirterek şunları kaydetti: “Anlaşmada, Ukrayna’nın işgal altındaki topraklarının aidiyeti konusunda herhangi bir şüphe yaratacak ifadelerin kullanılacağını hiç düşünmüyorum. Bu meselenin ertelenmesi, dolaylı olarak bu aidiyetin sorgulanması anlamına gelir. O yüzden böyle bir şeyin tekrarlanmasını ihtimal dışı görüyorum. Bizim için en kötü senaryoda bile, bu toprakların Rusya Federasyonu tarafından işgal edildiğini, Ukrayna devletinin ayrılmaz parçası olduğunu ve mutlaka kurtarılması gerektiğini açıkça ifade ederiz. Bu, Ukrayna tarafının asgari taviz çizgisidir.” Benzer görüşü uzman Yuliya Tışçenko da dile getirdi. Ona göre Rusya, her ne kadar pazarlık yapmaya çalışsa da Ukrayna’nın İstanbul Anlaşmalarına geri dönmesi mümkün değil. “Rusya’ya sadece Kırım, Donetsk ya da Luhansk bölgelerini istemiyor. Tüm Ukrayna üzerinde kontrol sağlamak istiyor. Bunu net olarak anlamamız gerekiyor” diyen uzman, Ukrayna’nın hiçbir zaman yasal olarak işgal altındaki toprakları Rusya’ya ait olarak tanımayacağını belirtti. Tışçenko, bunun Ukrayna için bir "kırmızı çizgi" olduğunu vurgulayarak şu şekilde konuştu: “Kapsamlı, adil ve sürdürülebilir bir barıştan söz ediyoruz. Ama şimdilik bunun mümkün olduğunu söylemek için bir neden yok. Savaşı dondurma seçeneklerinden bahsetmek için sebepler var ancak bu da oldukça muğlak görünüyor. Geçici bir aşamada, Kırım fiilen işgal altında kalabilir çünkü şu anda askeri yöntemlerle kurtarılması mümkün değil. Mevcut statüsünü koruyabilir. Ancak bu, Ukrayna’nın Kırım’dan vazgeçtiği ya da Rusya’ya uygulanan yaptırımların kaldırılacağı anlamına gelmez.” Kırım Temsilcisi Olha Kurışko, Ukrayna'nın Kırım'ın geleceği konusunda kararlı bir tutum sergilediğine ve Ukrayna egemenliği altına dönmesi gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca Cumhurbaşkanı Zelenskıy’ın, Kırım meselesinin mutlaka çözülmesi gerektiğini ve bunun diplomatik yollarla da mümkün olabileceğini ifade ettiğini hatırlatan Temsilci şu açıklamada bulundu: “Ukrayna devleti, bazı kırmızı çizgilerini net şekilde belirledi; Rusya’nın taleplerine rağmen herhangi bir toprak tavizi verilmemesi; başta çocuklar olmak üzere Rusya’ya yasa dışı şekilde götürülen ve orada alıkonulan tüm Ukrayna vatandaşlarının iadesi, Rusya’nın olası ateşkes ihlallerine karşı uluslararası güvenlik garantilerinin sağlanması.”

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.