Rusya’nın vatandaşlık dayatma politikası, Kırım halkını Kremlin'in esiri haline getirdi
Rusya’nın vatandaşlık dayatma politikası, Kırım halkını Kremlin'in esiri haline getirdi
Rusya, 2014'ten bu yana işgal ettiği Kırım'da Ukrayna vatandaşlarına zorla Rus vatandaşlığı dayatıyor. Reddedenler haklarından mahrum bırakılıyor ve baskıya maruz kalıyor. Rus pasaportu olmayanlar iş bulamıyor, tedavi göremiyor ve işkencelere maruz kalıyor. Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Vekili Olha Kurışko, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov, KTMM Başkan Yardımcısı Nariman Celal ve Kırım İnsan Hakları Grubu Başkanı Olha Skrıpnık, QHA'ya Kremlin rejiminin Rus vatandaşlığını dayatma uygulamasını değerlendirdi.
Haber Giriş Tarihi: 02.01.2025 19:11
Haber Güncellenme Tarihi: 02.01.2025 19:23
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Kırım’ı 2014 yılında işgal altına alan Rusya Federasyonu, kısa süre içerisinde Ukrayna vatandaşlarını zorla Rus vatandaşlığına geçirme sürecini başlattı. Kırım'da zorla vatandaşlık dayatılması süreci, yerel nüfus üzerinde kontrol sağlamak için kullanılan ilk ve en önemli araçlardan biri haline geldi. Rus pasaportu almayı reddeden Kırım sakinleri; iş bulma, ikamet kaydı yaptırma ve sağlık sigortasından yararlanma gibi olanaklardan mahrum bırakılıyor. Ayrıca, Rus pasaportunun reddedilmesi; düzmece davalarla suçlu duruma düşürülme, zorla kaçırılma ve işkencelere yol açıyor.
Kremlin'in işgal ettiği topraklarda Rus vatandaşlığı dayatması hakkında; Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Vekili Olha Kurışko, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi olarak atanan KTMM Başkan Yardımcısı, eski siyasi tutsak Nariman Celal ve Kırım İnsan Hakları Grubu Başkanı Olha Skrıpnık, Kırım Haber Ajansına (QHA) konu hakkında beyanat verdi. Ajansa demeç veren yetkililer, Rus işgali altındaki Kırım’da Rus vatandaşlığı dayatma sürecinin nasıl gerçekleştiğini anlattı ve Kırım'da yaşayanlar için Rus pasaportu almanın doğuracağı sonuçları değerlendirdi.
“RUS VATANDAŞLIĞININ DAYATILMASI TAMAMEN YASA DIŞI BİR EYLEMDİR”
Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Vekili Olha Kurışko, Kırım'daki işgalci yönetimin yasa dışı referandum düzenledikten sonra 18 Mart 2014 tarihinde yarımadada yaşayan tüm Ukrayna vatandaşlarını sözde Rusya Federasyonu vatandaşı ilan ettiğini hatırlattı. Kurışko, bu kararı reddetmenin tamamen şekli bir anlam taşıdığına dikkat çekti. Ukrayna vatandaşlığını korumak isteyenlere, işgalci devletin vatandaşlığından feragat etmek için yalnızca bir ay süre verildiğini ve bu süreçte yapay engellerin yaratıldığını belirten Kurışko, "Aslında gerçek başvuru süresi 18 güne kadar kısaltıldı ve başvuru yalnızca belirli göçmenlik hizmeti merkezlerinde şahsen yapılabiliyordu. Kırım'da yaşayan 2,3 milyonun üzerinde insan için başvuru noktaları başlangıçta yalnızca iki, daha sonra ise dokuz merkezde açılmıştı. Ayrıca, çocuklar için yapılan vatandaşlık feragat başvurusu her iki ebeveyn tarafından imzalanmalıydı. Sonuç olarak, sadece 3 bin 247 kişi bu feragat hakkından yararlanabilmişti" dedi.
"İŞGALCİLER KIRIM'DA YAŞAYANLARA TUZAK KURDU"
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov, işgalcilerin o dönemde Kırım sakinlerine bir tuzak kurduğunu kaydederek şu şekilde konuştu:
9 Nisan’da iki başvuru noktası açıldı, 10 Nisan’da ise üçüncü nokta açıldı ve başvuru süresi 18 Nisan’da sona erdi. Yani, tutumlarını göstermek, korkmadan hareket etmek isteyenlere yalnızca 9 gün süre verdiler çünkü o dönemde insanlar gerçekten çok korkuyordu. Böylece bir tuzak kurdular ve insanları evlerinde, dört duvarları arasında ses çıkarmadan yaşamaya zorladılar. Ancak kimse koşa koşa Rus pasaportu almaya gitmedi.
Kırım İnsan Hakları Grubu Başkanı Olha Skrıpnık, işgalcilerin Kırım sakinlerine dayattığı Rusya pasaportu alma ve Ukrayna vatandaşlığından çıkma başvurusu yapma zorunluluğunun saçmalık olduğunu vurgulayarak şu açıklamada bulundu:
Bu tamamen saçmaydı çünkü Ukrayna vatandaşlığı konusunda yalnızca Ukrayna devleti karar verebilir. Yani, Rus yetkililer için yazılan bir başvuru kesinlikle hiçbir hukuki anlam taşımıyordu. Bu yüzden insanlar bunu yapmadılar çünkü Ukrayna yasalarına aykırıydı. Ardından Ruslar, 'otomatik olarak Rus vatandaşı sayılacaksınız’ dediler.
İnsan hakları savunucusu Skrıpnık, Rusların Kırım'da kayıtlı olan tüm kişilerin şahsi bilgilerine tam erişimi olduğunu ve bu belgeler üzerinden Rus pasaportları verdiklerini belirtti. Skrıpnık, “Ukrayna yasaları ve uluslararası normlar açısından bu tamamen yasa dışı bir eylemdir. Bu nedenle, pasaport verme süreci, özellikle uluslararası belgelerde zorla yapılan bir işlem olarak kabul edilmiştir. Çünkü insanlar, Rus pasaportu alıp almama konusunda herhangi bir seçim şansına sahip değillerdi" değerlendirmesini yaptı.
Kırım Temsilcisi Vekili Olha Kurışko, Rusya'nın fiziksel olarak Rus pasaportu almamış olan Kırım sakinlerini bile kendi vatandaşları olarak kabul ettiğine dikkat çekti. Kırım Temsilcisi Vekili, 18 Mart 2014'te Kırım'ın sözde Rusya’ya bağlanmasına ilişkin hukuka aykırı sözde "ilhak anlaşması" ve 21 Mart 2014 tarihli yasanın kabulünden sonra Moskova'nın, Ukrayna vatandaşlarına zorla pasaport verme sürecine başladığını kaydetti. Kurışko, “Bu, Ukrayna ve tüm medeni dünya için hukuken geçersiz olan sözde yasalarla işgalci devlet, sözde 'Kırım Cumhuriyeti ve federal bir birim olan Sivastopol (Akyar) şehri' sınırlarında ikamet eden tüm kişileri kendi vatandaşları olarak kabul etti" şeklinde konuştu.
Kurışko, işgalcilerin Ukrayna belgelerinde ikamet yeri Kırım olarak gözüken ancak aslında Kırım’da yaşamayan insanlara bile Rus vatandaşlığını dayattığını anlatarak, “Bu tür vakalar, Herson bölgesi ile işgal altındaki yarımada arasındaki idari sınırın geçişinde yaşanıyordu." dedi.
KIRIM’DA İKAMET KAYDI OLAN HERKES İŞGALCİLER TARAFINDAN RUS VATANDAŞI İLAN EDİLDİ
İnsan hakları savunucusu Skrıpnık, Kırım'da ikametgâh kaydı olan herkesin otomatik olarak Ruslar tarafından sanki Rusya vatandaşıymış gibi kaydedildiğine dikkat çekerek, "Kırım'da yaşamayan insanlar, yarımadada yaşayan akrabaları üzerinden Rus pasaportuna sahip olduklarını öğrendiler" değerlendirmesini yaptı.
Rus işgal güçleri tarafından 2014 yılında alıkonulan eski siyasi tutsaklar Oleg Sentsov ve Oleksandr Kolçenko’yu örnek veren Skrıpnık, "Sentsov ve Kolçenko, Moskova’daki Lefortovo gözaltı merkezine sevk edildiğinde onlara Rus vatandaşı oldukları bildirildi. Ancak, ne Oleksandr ne de Oleg, Rus pasaportu için başvuru yapmadılar çünkü zaten hapishanedeydiler. Yani, tüm Ukrayna devlet kurumlarını ele geçiren Ruslar, Kırım'da yaşayan insanların tüm kimlik belgelerine sahipti ve herkese Rus vatandaşlığı dayatıyordu" ifadelerini kullandı.
Olha Skrıpnık, Kremlin'in; zorla dayatılan Rus vatandaşlığını, işgal altındaki bölgelerde yaşayan Ukrayna vatandaşlarını "vatana ihanet" suçlamasıyla yargılamak için kullandığına dikkat çekti.
KTMM Başkanı Refat Çubarov, hemen hemen tüm siyasi tutsakların çıkarıldıkları sözde mahkemelerde Ukrayna vatandaşı olduklarına vurgu yaptıklarına dikkat çekerek şu şekilde konuştu:
En azından, avukat veya siyasi tutsakların aileleri tarafından bana gönderilen ve incelediğim tüm mahkûmiyet kararlarında, her zaman siyasi tutsaklar Ukrayna vatandaşı olarak yargılıyorlar. Ancak, aynı zamanda davada belirli bir tarihte pasaport aldıkları belirtiliyor. Ama onlar pasaport almadılar, onlara bu pasaport zorla dayatıldı.
Olha Kurışko, Kırım başta olmak üzere işgal altındaki Ukrayna bölgelerinde Rus pasaportunu reddeden insanların; iş bulmalarının zorlaştığını, ikamet kaydı yaptırmalarının yasaklandığını, sağlık sigortası ve ücretsiz tedavi haklarından mahrum bırakıldığını ve bunun gibi birçok zorlukla karşılaştığını vurguladı.
2016 yılından itibaren Rus mahkemelerinin, Kırım'da Rus pasaportu olmayan kişileri işe alan işverenlere para cezaları uygulamaya başladığını belirten Kurışko, "Ceza miktarı 250 bin rubleye kadar çıkabiliyordu bu da insanları Rus pasaportunu almaya mecbur bıraktı. Ukrayna vatandaşlarının, işgal altındaki topraklarda zorla ve otomatik olarak Rusya Federasyonu vatandaşlığına geçirilmesi, Ukrayna tarafından tanınmamaktadır ve Ukrayna vatandaşlığının kaybı için bir gerekçe teşkil etmez" dedi.
"14 YAŞINA GELEN ÇOCUKLARIN RUSYA PASAPORTU ALMALARI ZORUNLU"
İşgalcilerin, çocuklara da 14 yaşından itibaren zorla Rus pasaportu dayattığını belirten KTMM Başkanı Çubarov şu şekilde konuştu:
"Onların barbar Rus yasalarına göre, 14 yaşındaki çocukların Rusya pasaportu almaları zorunlu. Kırım'ı kendi toprakları olarak kabul ettikleri için, 14 yaşına giren tüm çocuklara pasaport veriyorlar. Eğer bu pasaport alınmazsa, çocuklar eğitimlerini tamamladıklarına dair belge alamıyorlar, yani ortaöğretim ve lise diplomasını alamıyorlar. Yani, işgalin başından bu yana 10 yıl geçti zorla Rus pasaportu alan çocuklar artık yetişkin oldu. Eğer onlara herhangi bir suçlama yöneltilirse, bu çocuklara bu pasaportların zorla verildiğini anlamak gerekiyor."
Rus pasaportu olmadan işgal altındaki yarımadadaki sağlık kuruluşlarında hizmet almanın imkansız olduğuna dikkat çeken Çubarov şu ifadeleri kullandı:
Hastanelere, belirli bir tarihten itibaren Rus pasaportu olmayan hastalara hizmet verilmemesi yönünde özel talimatlar verildi. Sürekli olarak insanları sıkıştırıyorlar böylece eğer Rus pasaportu yoksa bir insan nefes alamaz hale geliyor.
RUS VATANDAŞLIĞI ALMAK İSTEMEYENLER BASKI VE İŞKENCELERE MARUZ KALIYOR
Rus vatandaşlığının reddedilmesi başka sonuçlara da yol açabiliyor. Bu tür vatandaşlar, Rus istihbarat servislerinin odağına giriyor.
Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi olarak göreve atanan, KTMM Başkan Yardımcısı ve eski siyasi tutsak Nariman Celal, Rus vatandaşlığının olmamasının, cezaevlerindeki tutuklulara baskı uygulamak için bir gerekçe olduğunu söyledi. Celal, "İşgal altındaki bölgelerde alıkonulanlar sık sık cezaevi yönetimine çağrıldıklarını ve Rus pasaportu alma konusunda baskı gördüklerini anlatıyordu. Rus pasaportu almayı reddedenler uydurma bir gerekçeyle hücre cezasına gönderiliyor ve ya başka olanaklardan mahrum bırakılıyor" dedi.
Bu uygulamanın, özellikle Rusya'nın 24 Şubat 2022'de Ukrayna’ya karşı geniş çaplı işgal saldırısı başlattıktan sonra sıkılaştığını belirten Celal şöyle konuştu:
"Kremlin rejimi işgal altındaki Ukrayna topraklarında yaşayan herkesi Rus vatandaşı olarak tanıdığı için bir kişide Rus pasaportunun olup olmaması onlar için pek fark etmiyor. Dava dosyalarında Ukrayna vatandaşı olduğum konusunda defalarca ısrar etmek zorunda kaldım."
Ayrıca Celal, Rus işgal güçleri tarafından işgal altındaki Nova Kahovka kentinde kaçırılan Ukraynalı aktivist ve gazeteci Sergiy Tsıpiga’nın, Rus hapishanesinde Rus pasaportu almayı reddettiği için psikolojik ve fiziksel baskılara maruz kaldığını aktardı.
İŞGAL ALTINDAKİ BÖLGELERDE VERİLEN RUS PASAPORTLARININ YASAL GEÇERLİLİĞİ YOKTUR
Kırım Daimi Temsilcisi Vekili Olha Kurışko, geçici olarak işgal altındaki bölgelerde Rus vatandaşlığının dayatılmasının yasal bir sonucu olmadığını dolayısıyla bu yüzden bir kişinin sorumlu tutulamayacağını vurguladı.
Olha Kurışko, "Ukrayna'nın Geçici İşgal Altındaki Topraklarında Vatandaşların Hak ve Özgürlüklerini Sağlama ve Hukuki Rejimi Düzenleme" başlıklı Ukrayna kanununa göre; Ukrayna vatandaşlarının, geçici olarak işgal altındaki topraklarda Rusya Federasyonu vatandaşlığını zorla ve otomatik olarak almalarının Ukrayna tarafından tanınmadığını ve bu durumun Ukrayna vatandaşlığının kaybı için bir temel teşkil etmediğini kaydetti. Kurışko konuyla ilgili şunları söyledi:
"Uluslararası ortaklar da açıkça bu tür eylemleri kınayarak işgal altındaki bölgelerde Rus vatandaşlığının zorla dayatılmasının uluslararası hukukun ihlali olduğunu ve hiçbir meşruiyet taşımadığını vurguluyor."
Ukrayna Adalet Bakanlığı da, 2024 yılının eylül ayında yaptığı açıklamada, işgal altındaki bölgelerde verilen Rus pasaportlarının hiçbir yasal geçerliliği olmadığını ve işgal altındaki bölgeler dışında hiçbir yerde tanınmadığını belirtti.
"RUS PASAPORTU ALMAK SUÇ DEĞİLDİR ÇÜNKÜ BU BİR ZORLAMADIR"
İnsan hakları savunucusu Olha Skrıpnık, Kırımlıların işgal yönetiminin yarattığı şartlar ve baskılar nedeniyle Rus pasaportu almaya mecbur kaldığına dikkat çekti. Skrıpnık; bazı insanların bilinçli olarak Rus pasaportları aldığını, örneğin işgalci yönetimin kurumlarındaki görevlere atanmak amacıyla bunu yaptığını belirtti. Bu insanların arasında işgalcilerle iş birliği yapan yargıçlar, savcılar ve polislerin de yer aldığını belirten Skrıpnık şu değerlendirmede bulundu:
Bu durumda; Rus pasaportu, işledikleri suç bağlamında değerlendirilmektedir. Yani, işgal altında Rus pasaportu almak suç değildir çünkü bu bir zorlamadır. Ancak, vatana ihanet ve işbirlikçilik yapmak suçtur. Bunun için insanlar cezalandırılacak. Çünkü, bu suçları işlemek için Rus pasaportu aldılar.
Kırım başta olmak üzere işgal altındaki topraklarda yaşayan Ukrayna vatandaşlarına Rus vatandaşlığının dayatılması, uluslararası insancıl hukukun ciddi bir ihlalidir ve Savaş Sırasında Sivil Nüfusun Korunmasına Dair Cenevre Sözleşmesi'nin ihlalidir. Bu tür eylemler, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, BM İnsan Hakları Yüksek Komitesi ve diğer uluslararası ve ulusal kurumlar tarafından kınanmıştır. Dayatılan Rus vatandaşlığı, Ukrayna ve dünya çapında çoğu ülke tarafından tanınmamaktadır.
“BASKI NEDENİYLE RUS PASAPORTU ALMAK ZORUNDA KALAN VATANDAŞLAR CEZAİ SORUMLULUK TAŞIMIYOR”
Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar (Sivastopol) Savcılığı, 2014 yılında Kırım’da Ukrayna vatandaşlarının zorla Rusya vatandaşlığına geçirilmesi uygulamasını başlatan işgalci Kremlin rejiminin, halihazırda bu uygulamayı diğer işgal altındaki Ukrayna topraklarında devam ettirdiğini aktararak şu açıklamada bulundu:
Bu, Rusya'nın güya 'Rus vatandaşlarını koruma' bahanesiyle, Ukrayna'ya karşı süregelen silahlı saldırganlığını meşrulaştırmanın bir yoludur. Sağlık hizmeti alma hakkının olmaması, sosyal yardımların engellenmesi, iş bulmanın imkansızlaştırılması, sınır dışı tehdidi gibi işgalci yönetim tarafından yapılan tüm bu baskılar, insanlara seçim hakkı bırakmıyor ve onları Rusya vatandaşlığına geçmeye zorluyor. İşgalci yönetim tarafından zorla dayatılan pasaportlar, Ukrayna tarafından tanınmamaktadır. Bu pasaportları alan vatandaşlar, cezai sorumluluk taşımazlar ve Ukrayna vatandaşlıklarından mahrum bırakılmayacaklardır.
İşgalci devlet Rusya'nın bu eylemlerinin, işgal altında yaşamaya zorlanan Ukrayna vatandaşları üzerinde sistematik baskı oluşturduğunu ve uluslararası hukukun ilkelerine aykırı olduğunu belirten Kırım Savcılığı, "Rusya pasaportlarının dayatılması, Ukrayna vatandaşlarını terör devletinin rehineleri haline getiriyor. Bu şekilde; Rusya, Ukrayna vatandaşlarını kendi devletlerine karşı savaşmaya zorluyor" ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Rusya’nın vatandaşlık dayatma politikası, Kırım halkını Kremlin'in esiri haline getirdi
Rusya, 2014'ten bu yana işgal ettiği Kırım'da Ukrayna vatandaşlarına zorla Rus vatandaşlığı dayatıyor. Reddedenler haklarından mahrum bırakılıyor ve baskıya maruz kalıyor. Rus pasaportu olmayanlar iş bulamıyor, tedavi göremiyor ve işkencelere maruz kalıyor. Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Vekili Olha Kurışko, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov, KTMM Başkan Yardımcısı Nariman Celal ve Kırım İnsan Hakları Grubu Başkanı Olha Skrıpnık, QHA'ya Kremlin rejiminin Rus vatandaşlığını dayatma uygulamasını değerlendirdi.
Kırım’ı 2014 yılında işgal altına alan Rusya Federasyonu, kısa süre içerisinde Ukrayna vatandaşlarını zorla Rus vatandaşlığına geçirme sürecini başlattı. Kırım'da zorla vatandaşlık dayatılması süreci, yerel nüfus üzerinde kontrol sağlamak için kullanılan ilk ve en önemli araçlardan biri haline geldi. Rus pasaportu almayı reddeden Kırım sakinleri; iş bulma, ikamet kaydı yaptırma ve sağlık sigortasından yararlanma gibi olanaklardan mahrum bırakılıyor. Ayrıca, Rus pasaportunun reddedilmesi; düzmece davalarla suçlu duruma düşürülme, zorla kaçırılma ve işkencelere yol açıyor.
Kremlin'in işgal ettiği topraklarda Rus vatandaşlığı dayatması hakkında; Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Vekili Olha Kurışko, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi olarak atanan KTMM Başkan Yardımcısı, eski siyasi tutsak Nariman Celal ve Kırım İnsan Hakları Grubu Başkanı Olha Skrıpnık, Kırım Haber Ajansına (QHA) konu hakkında beyanat verdi. Ajansa demeç veren yetkililer, Rus işgali altındaki Kırım’da Rus vatandaşlığı dayatma sürecinin nasıl gerçekleştiğini anlattı ve Kırım'da yaşayanlar için Rus pasaportu almanın doğuracağı sonuçları değerlendirdi.
“RUS VATANDAŞLIĞININ DAYATILMASI TAMAMEN YASA DIŞI BİR EYLEMDİR”
Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Vekili Olha Kurışko, Kırım'daki işgalci yönetimin yasa dışı referandum düzenledikten sonra 18 Mart 2014 tarihinde yarımadada yaşayan tüm Ukrayna vatandaşlarını sözde Rusya Federasyonu vatandaşı ilan ettiğini hatırlattı. Kurışko, bu kararı reddetmenin tamamen şekli bir anlam taşıdığına dikkat çekti. Ukrayna vatandaşlığını korumak isteyenlere, işgalci devletin vatandaşlığından feragat etmek için yalnızca bir ay süre verildiğini ve bu süreçte yapay engellerin yaratıldığını belirten Kurışko, "Aslında gerçek başvuru süresi 18 güne kadar kısaltıldı ve başvuru yalnızca belirli göçmenlik hizmeti merkezlerinde şahsen yapılabiliyordu. Kırım'da yaşayan 2,3 milyonun üzerinde insan için başvuru noktaları başlangıçta yalnızca iki, daha sonra ise dokuz merkezde açılmıştı. Ayrıca, çocuklar için yapılan vatandaşlık feragat başvurusu her iki ebeveyn tarafından imzalanmalıydı. Sonuç olarak, sadece 3 bin 247 kişi bu feragat hakkından yararlanabilmişti" dedi.
"İŞGALCİLER KIRIM'DA YAŞAYANLARA TUZAK KURDU"
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov, işgalcilerin o dönemde Kırım sakinlerine bir tuzak kurduğunu kaydederek şu şekilde konuştu:
Kırım İnsan Hakları Grubu Başkanı Olha Skrıpnık, işgalcilerin Kırım sakinlerine dayattığı Rusya pasaportu alma ve Ukrayna vatandaşlığından çıkma başvurusu yapma zorunluluğunun saçmalık olduğunu vurgulayarak şu açıklamada bulundu:
İnsan hakları savunucusu Skrıpnık, Rusların Kırım'da kayıtlı olan tüm kişilerin şahsi bilgilerine tam erişimi olduğunu ve bu belgeler üzerinden Rus pasaportları verdiklerini belirtti. Skrıpnık, “Ukrayna yasaları ve uluslararası normlar açısından bu tamamen yasa dışı bir eylemdir. Bu nedenle, pasaport verme süreci, özellikle uluslararası belgelerde zorla yapılan bir işlem olarak kabul edilmiştir. Çünkü insanlar, Rus pasaportu alıp almama konusunda herhangi bir seçim şansına sahip değillerdi" değerlendirmesini yaptı.
Kırım Temsilcisi Vekili Olha Kurışko, Rusya'nın fiziksel olarak Rus pasaportu almamış olan Kırım sakinlerini bile kendi vatandaşları olarak kabul ettiğine dikkat çekti. Kırım Temsilcisi Vekili, 18 Mart 2014'te Kırım'ın sözde Rusya’ya bağlanmasına ilişkin hukuka aykırı sözde "ilhak anlaşması" ve 21 Mart 2014 tarihli yasanın kabulünden sonra Moskova'nın, Ukrayna vatandaşlarına zorla pasaport verme sürecine başladığını kaydetti. Kurışko, “Bu, Ukrayna ve tüm medeni dünya için hukuken geçersiz olan sözde yasalarla işgalci devlet, sözde 'Kırım Cumhuriyeti ve federal bir birim olan Sivastopol (Akyar) şehri' sınırlarında ikamet eden tüm kişileri kendi vatandaşları olarak kabul etti" şeklinde konuştu.
Kurışko, işgalcilerin Ukrayna belgelerinde ikamet yeri Kırım olarak gözüken ancak aslında Kırım’da yaşamayan insanlara bile Rus vatandaşlığını dayattığını anlatarak, “Bu tür vakalar, Herson bölgesi ile işgal altındaki yarımada arasındaki idari sınırın geçişinde yaşanıyordu." dedi.
KIRIM’DA İKAMET KAYDI OLAN HERKES İŞGALCİLER TARAFINDAN RUS VATANDAŞI İLAN EDİLDİ
İnsan hakları savunucusu Skrıpnık, Kırım'da ikametgâh kaydı olan herkesin otomatik olarak Ruslar tarafından sanki Rusya vatandaşıymış gibi kaydedildiğine dikkat çekerek, "Kırım'da yaşamayan insanlar, yarımadada yaşayan akrabaları üzerinden Rus pasaportuna sahip olduklarını öğrendiler" değerlendirmesini yaptı.
Rus işgal güçleri tarafından 2014 yılında alıkonulan eski siyasi tutsaklar Oleg Sentsov ve Oleksandr Kolçenko’yu örnek veren Skrıpnık, "Sentsov ve Kolçenko, Moskova’daki Lefortovo gözaltı merkezine sevk edildiğinde onlara Rus vatandaşı oldukları bildirildi. Ancak, ne Oleksandr ne de Oleg, Rus pasaportu için başvuru yapmadılar çünkü zaten hapishanedeydiler. Yani, tüm Ukrayna devlet kurumlarını ele geçiren Ruslar, Kırım'da yaşayan insanların tüm kimlik belgelerine sahipti ve herkese Rus vatandaşlığı dayatıyordu" ifadelerini kullandı.
Olha Skrıpnık, Kremlin'in; zorla dayatılan Rus vatandaşlığını, işgal altındaki bölgelerde yaşayan Ukrayna vatandaşlarını "vatana ihanet" suçlamasıyla yargılamak için kullandığına dikkat çekti.
KTMM Başkanı Refat Çubarov, hemen hemen tüm siyasi tutsakların çıkarıldıkları sözde mahkemelerde Ukrayna vatandaşı olduklarına vurgu yaptıklarına dikkat çekerek şu şekilde konuştu:
“RUS PASAPORTU ALMAYAN KİŞİ KIRIM’DA NEFES BİLE ALAMIYOR”
Olha Kurışko, Kırım başta olmak üzere işgal altındaki Ukrayna bölgelerinde Rus pasaportunu reddeden insanların; iş bulmalarının zorlaştığını, ikamet kaydı yaptırmalarının yasaklandığını, sağlık sigortası ve ücretsiz tedavi haklarından mahrum bırakıldığını ve bunun gibi birçok zorlukla karşılaştığını vurguladı.
2016 yılından itibaren Rus mahkemelerinin, Kırım'da Rus pasaportu olmayan kişileri işe alan işverenlere para cezaları uygulamaya başladığını belirten Kurışko, "Ceza miktarı 250 bin rubleye kadar çıkabiliyordu bu da insanları Rus pasaportunu almaya mecbur bıraktı. Ukrayna vatandaşlarının, işgal altındaki topraklarda zorla ve otomatik olarak Rusya Federasyonu vatandaşlığına geçirilmesi, Ukrayna tarafından tanınmamaktadır ve Ukrayna vatandaşlığının kaybı için bir gerekçe teşkil etmez" dedi.
"14 YAŞINA GELEN ÇOCUKLARIN RUSYA PASAPORTU ALMALARI ZORUNLU"
İşgalcilerin, çocuklara da 14 yaşından itibaren zorla Rus pasaportu dayattığını belirten KTMM Başkanı Çubarov şu şekilde konuştu:
"Onların barbar Rus yasalarına göre, 14 yaşındaki çocukların Rusya pasaportu almaları zorunlu. Kırım'ı kendi toprakları olarak kabul ettikleri için, 14 yaşına giren tüm çocuklara pasaport veriyorlar. Eğer bu pasaport alınmazsa, çocuklar eğitimlerini tamamladıklarına dair belge alamıyorlar, yani ortaöğretim ve lise diplomasını alamıyorlar. Yani, işgalin başından bu yana 10 yıl geçti zorla Rus pasaportu alan çocuklar artık yetişkin oldu. Eğer onlara herhangi bir suçlama yöneltilirse, bu çocuklara bu pasaportların zorla verildiğini anlamak gerekiyor."
Rus pasaportu olmadan işgal altındaki yarımadadaki sağlık kuruluşlarında hizmet almanın imkansız olduğuna dikkat çeken Çubarov şu ifadeleri kullandı:
RUS VATANDAŞLIĞI ALMAK İSTEMEYENLER BASKI VE İŞKENCELERE MARUZ KALIYOR
Rus vatandaşlığının reddedilmesi başka sonuçlara da yol açabiliyor. Bu tür vatandaşlar, Rus istihbarat servislerinin odağına giriyor.
Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi olarak göreve atanan, KTMM Başkan Yardımcısı ve eski siyasi tutsak Nariman Celal, Rus vatandaşlığının olmamasının, cezaevlerindeki tutuklulara baskı uygulamak için bir gerekçe olduğunu söyledi. Celal, "İşgal altındaki bölgelerde alıkonulanlar sık sık cezaevi yönetimine çağrıldıklarını ve Rus pasaportu alma konusunda baskı gördüklerini anlatıyordu. Rus pasaportu almayı reddedenler uydurma bir gerekçeyle hücre cezasına gönderiliyor ve ya başka olanaklardan mahrum bırakılıyor" dedi.
Bu uygulamanın, özellikle Rusya'nın 24 Şubat 2022'de Ukrayna’ya karşı geniş çaplı işgal saldırısı başlattıktan sonra sıkılaştığını belirten Celal şöyle konuştu:
"Kremlin rejimi işgal altındaki Ukrayna topraklarında yaşayan herkesi Rus vatandaşı olarak tanıdığı için bir kişide Rus pasaportunun olup olmaması onlar için pek fark etmiyor. Dava dosyalarında Ukrayna vatandaşı olduğum konusunda defalarca ısrar etmek zorunda kaldım."
Ayrıca Celal, Rus işgal güçleri tarafından işgal altındaki Nova Kahovka kentinde kaçırılan Ukraynalı aktivist ve gazeteci Sergiy Tsıpiga’nın, Rus hapishanesinde Rus pasaportu almayı reddettiği için psikolojik ve fiziksel baskılara maruz kaldığını aktardı.
İŞGAL ALTINDAKİ BÖLGELERDE VERİLEN RUS PASAPORTLARININ YASAL GEÇERLİLİĞİ YOKTUR
Kırım Daimi Temsilcisi Vekili Olha Kurışko, geçici olarak işgal altındaki bölgelerde Rus vatandaşlığının dayatılmasının yasal bir sonucu olmadığını dolayısıyla bu yüzden bir kişinin sorumlu tutulamayacağını vurguladı.
Olha Kurışko, "Ukrayna'nın Geçici İşgal Altındaki Topraklarında Vatandaşların Hak ve Özgürlüklerini Sağlama ve Hukuki Rejimi Düzenleme" başlıklı Ukrayna kanununa göre; Ukrayna vatandaşlarının, geçici olarak işgal altındaki topraklarda Rusya Federasyonu vatandaşlığını zorla ve otomatik olarak almalarının Ukrayna tarafından tanınmadığını ve bu durumun Ukrayna vatandaşlığının kaybı için bir temel teşkil etmediğini kaydetti. Kurışko konuyla ilgili şunları söyledi:
"Uluslararası ortaklar da açıkça bu tür eylemleri kınayarak işgal altındaki bölgelerde Rus vatandaşlığının zorla dayatılmasının uluslararası hukukun ihlali olduğunu ve hiçbir meşruiyet taşımadığını vurguluyor."
Ukrayna Adalet Bakanlığı da, 2024 yılının eylül ayında yaptığı açıklamada, işgal altındaki bölgelerde verilen Rus pasaportlarının hiçbir yasal geçerliliği olmadığını ve işgal altındaki bölgeler dışında hiçbir yerde tanınmadığını belirtti.
"RUS PASAPORTU ALMAK SUÇ DEĞİLDİR ÇÜNKÜ BU BİR ZORLAMADIR"
İnsan hakları savunucusu Olha Skrıpnık, Kırımlıların işgal yönetiminin yarattığı şartlar ve baskılar nedeniyle Rus pasaportu almaya mecbur kaldığına dikkat çekti. Skrıpnık; bazı insanların bilinçli olarak Rus pasaportları aldığını, örneğin işgalci yönetimin kurumlarındaki görevlere atanmak amacıyla bunu yaptığını belirtti. Bu insanların arasında işgalcilerle iş birliği yapan yargıçlar, savcılar ve polislerin de yer aldığını belirten Skrıpnık şu değerlendirmede bulundu:
“BASKI NEDENİYLE RUS PASAPORTU ALMAK ZORUNDA KALAN VATANDAŞLAR CEZAİ SORUMLULUK TAŞIMIYOR”
Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar (Sivastopol) Savcılığı, 2014 yılında Kırım’da Ukrayna vatandaşlarının zorla Rusya vatandaşlığına geçirilmesi uygulamasını başlatan işgalci Kremlin rejiminin, halihazırda bu uygulamayı diğer işgal altındaki Ukrayna topraklarında devam ettirdiğini aktararak şu açıklamada bulundu:
İşgalci devlet Rusya'nın bu eylemlerinin, işgal altında yaşamaya zorlanan Ukrayna vatandaşları üzerinde sistematik baskı oluşturduğunu ve uluslararası hukukun ilkelerine aykırı olduğunu belirten Kırım Savcılığı, "Rusya pasaportlarının dayatılması, Ukrayna vatandaşlarını terör devletinin rehineleri haline getiriyor. Bu şekilde; Rusya, Ukrayna vatandaşlarını kendi devletlerine karşı savaşmaya zorluyor" ifadelerini kullandı.
Son Haberler