BRICS: Küresel güç mücadelesinin yeni arenası

Selahaddin Kaşgarlı / QHA Ankara

BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın oluşturduğu bir uluslararası organizasyon. İlk olarak 2009 yılında BRIC adıyla kurulan örgüt, Güney Afrika'nın 2010 yılında eklenmesiyle BRICS ismini aldı.

BRICS, ekonomik iş birliği, gelişen ülkeler arasındaki siyasi diyalog ve küresel sorunlara ortak çözümler geliştirmeyi amaçlayan bir forum olarak ortaya çıksa da, Çin ile Rusya'nın Türkisan topraklarındaki hakimiyetine olanak sağlama ve Hindistan'ı bölgede kontrol etme amacı taşıyor.

ÇİN VE RUSYA'NIN BRICS'TEKİ HEDEFLERİ

Çin ve Rusya, BRICS'i stratejik bir platform olarak kullanarak küresel ekonomik ve politik güçlerini artırmayı hedefliyor. Çin, BRICS'i ekonomik ve ticaret stratejilerini yaymak için bir araç olarak kullanırken, Rusya özellikle Batı ile yaşadığı gerilimlerde destek arayışı içinde. 

ÇİN BRICS İLE NEYİ AMAÇLIYOR?

Çin, BRICS aracılığıyla küresel ekonomik ve siyasi sistemde daha fazla etki sağlamayı hedefliyor. Özellikle Çin'in ekonomik gücünü kullanarak, uluslararası finansal ve ticaret düzenlemelerinde söz sahibi olma çabası ön planda. Çin'in, BRICS’in desteklediği projelerde ve Çin merkezli finansal kuruluşlarda (örneğin, Asya Altyapı Yatırım Bankası) liderlik etmesi, uluslararası arenada ekonomik etkisini artırma stratejisinin bir parçası olarak kendini gösteriyor.

Çin, BRICS aracılığıyla uluslararası yönetim kurumlarında (IMF, Dünya Bankası vb.) söz sahibi olma yönünde stratejiler geliştiyor. Aryıca "Bir Kuşak Bir Yol" projesi çerçevesinde gelişmekte olan ülkeleri borçlandırarak bu ülkelerde ekonomik ve stratejik nüfuzunu artırıyor. BRICS'e üye ülkeler ise Çin'in bu stratejisine önemli ölçüde katkı sağlıyor. 

RUSYA BRICS İLE NEYİ AMAÇLIYOR?

Rusya ise BRICS'i Batı ülkelerinin ekonomik ve siyasi baskılarına karşı bir denge unsuru olarak kullanıyor. Ayrıca, enerji ve doğal kaynaklar açısından büyük rezervlere sahip olan Rusya, BRICS ülkeleri ile iş birliğini artırarak küresel enerji piyasasında daha fazla söz sahibi olmayı amaçlıyor.

HİNDİSTAN BRICS İLE NEYİ AMAÇLIYOR?

Son olarak Hindistan, BRICS’in sağladığı ekonomik fırsatları ve ticaret imkanlarını değerlendirmeyi hedefliyor. BRICS, Hindistan’a gelişen piyasalarda daha fazla söz sahibi olma şansı tanıyor. Özellikle Asya-Pasifik bölgesinde stratejik hedeflerine ulaşmak isteyen Hindistan, örgütün imkanları doğrultusunda uluslararası platformlarda daha fazla görünürlük ve destek almayı amaçlıyor.

HİNDİSTAN İLE ÇİN ARASINDAKİ ANLAŞMAZLIKLAR

Hindistan ve Çin arasındaki ilişkiler, özellikle sınır bölgelerindeki toprak anlaşmazlıkları ve stratejik rekabet nedeniyle gerilimli olmaya devam ediyor. Bu gerilimler, ekonomik ilişkilerde belirsizliklere ve zaman zaman çatışmalara yol açıyor. Ancak BRICS içindeki ortak ekonomik çıkarlar, bu ülkelerin karşılıklı olarak yapıcı bir diyalog sürdürmesini teşvik ediyor. Hindistan ise Çin'in baskıcı ve tehditkar diplomasisi karşısında direnmeye, Batı ile olan ilişkilerini güçlendirmeye devam ediyor.

BRICS ve TÜRK DEVLETLERİ

BRICS ülkelerinin ekonomik gücünün artması, küresel ticaret arenasında rekabetini zorlaştırabilir. Bu, Türk devletleri ve diğer gelişen ülkelerin ihracat ve büyüme hedeflerini etkileyebilir. Ayrıca BRICS ülkeleri, yüksek yatırım kapasiteleri ile diğer ülkeler için yatırım çekme konusunda zorluk yaratabilir. Bu durum, Türk devletlerinin ekonomik büyüme ve kalkınma çabalarını olumsuz etkileyebilir.

SONUÇ: TÜRK DEVLETLERİ NELERE DİKKAT ETMELİ

BRICS, küresel ekonomide önemli bir rol oynamakla birlikte, üye ve potansiyel üye ülkeler için çeşitli stratejik ve ekonomik riskler barındırıyor. Özellikle Çin ve Rusya’nın stratejik hedefleri doğrultusunda geniş bir etki alanı oluşturuyor.

Türk devletleri ve diğer gelişen ülkeler, BRICS’in oluşturduğu dinamikleri dikkatle takip etmeli ve bu yeni küresel düzen içinde stratejik olarak nasıl yer alabileceklerini planlamalı. Uluslararası iş birliği ve etkili stratejiler geliştirmek, bu ülkelerin BRICS’in küresel etkilerinden en iyi şekilde yararlanabilmesi ve potansiyel risklere karşı korunabilmesi için kritik öneme sahip.