SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Azerbaycan ve Ermenistan'dan önemli adım: Maddeler tamam, barış ne zaman?

Bayburt Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ramin Sadık ve AVİM Analisti Tuğçe Tecimer, Azerbaycan ve Ermenistan'ın mutabık kaldığı barış anlaşması metnini ve süreci Kırım Haber Ajansına değerlendirdi.

Haber Giriş Tarihi: 23.03.2025 17:25
Haber Güncellenme Tarihi: 23.03.2025 17:29
Kaynak: Haber Merkezi
Azerbaycan ve Ermenistan'dan önemli adım: Maddeler tamam, barış ne zaman?

Dilara Dilşah KAYA / QHA Ankara

Bir süredir üzerinde çalışılan Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış anlaşması metninin müzakere süreci tamamlandı. Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, 12. Küresel Bakü Forumu’nda Ermenistan ile yürütülen barış süreci hakkında açıklama yaptı. Bayramov, barış anlaşmasının metnine ilişkin müzakerelerin tamamlandığını ve Ermenistan’ın mutabakat sağlanamayan 2 maddede Azerbaycan’ın önerilerini kabul ettiğini duyurdu.

İki ülke arasında mutabık kalınan anlaşma metnini, Ermenistan’ın izlemesi gereken süreci ve anlaşmanın önemini; Bayburt Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ramin Sadık ve Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Analisti Tuğçe Tecimer, Kırım Haber Ajansı (QHA) için değerlendirdi.

ERMENİSTAN’IN ATMASI GEREKEN ADIMLAR VAR

Doç. Dr. Ramin Sadık, Azerbaycan ve Ermenistan’ın barış anlaşması taslağında bulunan 17 maddenin tamamı üzerinde anlaşarak önemli bir aşamayı geçtiklerini belirtti. Şimdiki sürecin bu maddelerin nasıl ve ne zaman uygulanacağı sorularıyla şekilleneceğini aktaran Sadık; “Ermenistan nihai barış anlaşmasının imzalanmasını ve maddelerin sonra uygulanmasını arzu ederken, Azerbaycan ise Ermenistan'ın atması gereken bazı adımlar olduğunu dile getiriyor.” değerlendirmesini yaptı.

Analist Tuğçe Tecimer de İkinci Karabağ Savaşı’nın ardından iki ülke arasında yapılması planlanan barış anlaşmasının neticesinin uzun zamandır beklendiğini kaydederken, anlaşma hakkında “Anlaşma sadece taraf devletler için değil aynı zamanda bölgede barış ve istikrarın kalıcı olarak sağlaması açısından da büyük önem arz ediyor.” şeklinde konuştu.

Tecimer, 12. Küresel Bakü Forumu’nda Bayramov’un açıklamasından önce Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in konuşmasına da dikkat çekilmesi gerektiğini vurguladı. Analist, Cumhurbaşkanının konuşması hakkında “Aliyev Ermenistan’a güvenlerinin sıfıra yakın olduğunu, sözlere değil evraklara ihtiyaçları olduğunu ve bu sebeple Anayasalarında Azerbaycan’a karşı herhangi bir toprak iddiasının yer almamasının sağlanması ve Minsk Grubunun dağıtılması gerektiğini ifade etti.” şeklinde konuştu.

ÇÖZÜLMESİ GEREKEN SORUNLAR NELER?

Anlaşma metninde mutabık kalınmasının ardından giderilmesi gereken birtakım pürüzler olduğunu aktaran Sadık ve Tecimer, yaptıkları değerlendirmelerde kapsamlı açıklamalarda bulundular.

Sadık, üzerinde anlaşılan maddelerden birisinin Ermenistan'da bulunan Avrupa Birliği (AB) gözlemcilerinin çekilmesi konusu olduğunu belirtti. Konuya ilişkin “Bilindiği gibi Ermenistan'da AB misyonu adı altında her gün sınıra giderek Azerbaycan tarafını gözetleyen, güya ateşkes rejimini kayda alan bir gözlemci heyeti var. Gözlemciler, Fransa'nın bölgedeki çıkarını temsil ediyor. Azerbaycan öncelikle gözlemcilerin çekilmesini talep ediyor. Ermenistan ise bunu nihai barış anlaşmasından sonraya bırakmaya çalışıyor.” açıklamasını yaptı.

MİNSK GRUBU BİR AN ÖNCE FESH EDİLMELİ

Tecimer ise üzerinde anlaşmaya varılmaktan zorlanılmış iki maddeye dikkat çekerek; bunlardan ilkinin üçüncü ülkelerin sınır boyunca konuşlandırılmaması olduğunu kaydetti. Analist, bu maddeyi Azerbaycan’ın özellikle üzerinde durduğu Minsk Grubu bağlamında ele aldı. Tecimer konuyla ilgili olarak “Söz konusu oluşum Karabağ Sorunu'nun bir an önce sonuçlandırılması için çözüm amacıyla oluşturulmuştu. Günümüzde gelinen noktada ise işgal altındaki topraklar Azerbaycan tarafından geri alınmış ve artık böyle bir sorun kalmamıştır. Dolayısıyla bu amaçla oluşturulan bir oluşuma da ihtiyaç yoktur.” şeklinde konuştu.

Sadık da Minsk Grubu hakkında “hiçbir işlevi olmayan oluşum” yorumunu yaparak Azerbaycan’ın nihai barıştan önce bu grubun feshini istediğini aktardı. Ermenistan'ın da bu feshi resmî olarak istemesi gerektiğine dikkat çeken Sadık, ülkenin bu konuda henüz net yanıtlar vermediğini aktardı.

ERMENİSTAN HIZLA SİLAHLANIRKEN ÜLKEDEKİ RÖVANŞİST DÜŞÜNCE DE ARTIYOR

Ermenistan’ın hızla silahlanması hususuna da vurgu yapan Sadık, Azerbaycan’ın bu hususa şiddetle karşı çıktığını belirtti. Uzman, “Zira Ermenistan'ı silahlandıran güç, başta Fransa, diğeri Hindistan. Barışa can atması gereken Ermenistan'ın, hızla silahlanması ve ülkede rövanşist düşüncelerin giderek yükselmesi, Ermenistan'ın sınır hattında son zamanlarda sık sık ateşkesi bozması, Erivan yönetiminin samimi bir şekilde barışa niyetli olması konusunda kuşku uyandırıyor.” değerlendirmesini yaptı.

AZERBAYCAN, ERMENİSTAN ANAYASASININ DEĞİŞMESİNİ TALEP EDİYOR

Değerlendirmelerinde Ermenistan’ın toprak taleplerine de değinen Sadık ve Tecimer; ülkeler bir barış üzerinde anlaşacaksa bunun uluslararası alanda karşılıklı taleplerinin geri çekilmesiyle olacağına dikkat çekti.

Ermenistan Anayasası'nda Azerbaycan ve Türkiye'ye yönelik toprak talepleri bulunduğunu vurgulayan Sadık, bu konunun Bakü yönetimi tarafından nihai barış için ciddi bir engel olarak görüldüğünü kaydetti. Uzman “Erivan yönetimi Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü tanıdığını söylüyor ancak yazılı en esas belgesinde Azerbaycan'a yönelik toprak talebi durmaya devam ediyor. Azerbaycan; Ermenistan Anayasada Karabağ'a olan iddia hükmünün ve Türkiye'nin doğu bölgesinin ‘Batı Ermenistan’ diye ifade edilmesinin kaldırılmasını talep ediyor.” Şeklinde konuştu. Aynı zamanda anayasanın değişmesinin referandum ile olabileceğini aktaran uzman, şu anda Ermenistan'da böyle bir hazırlığın olmadığını de kaydetti. Sadık, Ermenistan Anayasasında toprak taleplerinin bulunduğu maddelerin değiştirilmediği takdirde nihai barışın sağlanmasının zor olduğunu vurguladı.

ERMENİSTAN ANAYASASI’NIN DEĞİŞTİRİLMESİ GELECEKTE BARIŞIN KORUNMASI İÇİN DE ELZEMDİR

Ermenistan Anayasası’nın değiştirilmesinin barış sürecinin önündeki en temel engellerden biri olduğunu vurgulayan Tecimer, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:

“Bilindiği gibi anayasa devletlerin yönetim şeklini belirler ve bütün iç hukuk kuralları ve yapılarından üstündür. O sebeple devletin en yetkin metninde Azerbaycan’ın sınırları içinde yer alan Karabağ ile ilgili söz konusu atfın bulunmasının Azerbaycan için tehdit niteliği taşıdığı aşikardır. Bu konuda Paşinyan hükümeti mevcut Ermenistan Anayasası’nın modern Ermenistan’ın çıkarları ile örtüşmediği ve Azerbaycan’ın taleplerinden bağımsız olarak zaten bir değişiklik yapılması gerekliliğini belirterek öngörülen reform süreci için çalışmaları başlatmış, ancak referandumun 2027’de yapılabileceğini açıklamıştı. Günümüzde geldiğimiz noktada ise her ne kadar taraflar barış taslağı üzerinde mutabakata vardıklarını açıklamış olsalar da anayasa değişikliği konusu Azerbaycan için hala önemini koruyor. Zira barış anlaşması yapması beklenen iki devletin birbirlerinin toprak bütünlüğüne ve sınırlarına saygı duymasını ve hak talep etmemesini beklemek en doğal haklarıdır. Dolayısıyla haksız toprak taleplerine dayanak oluşturabilecek bağımsızlık bildirgesine atıfta bulunan Ermenistan Anayasası’nın değiştirilmesi sadece barış anlaşmasının imzalanması için değil aynı zamanda devletlerin gelecekte barışı koruyabilmeleri için elzemdir.”

“BARIŞI SADECE YAZILI BARIŞ ANLAŞMALARI İLE SAĞLAMAK ZORDUR”

Karşılıklı taleplerin geri çekilmesini iyi ilişkiler oluşturmak ve sürdürmek isteyen devletlerin doğal talebi olarak görülebileceğini belirten Tecimer; “Sınır komşusu olan ülkeler için barışı sadece yazılı barış anlaşmaları ile sağlamak zordur. Aynı zamanda toplumların da savaşın zihinlerde bıraktığı, geçmişten gelen travmaları ve düşmanlıkları zamanla aşması ya da yeni normale alışmaları gerekmektedir.” ifadelerini kullandı. Ülkelerin aktif olarak birbirlerini suçladıkları davalar görülürken toplumların barışa uyum sağlamasının zor olacağını kaydeden analist, “Ermenistan ve Azerbaycan’ın barış anlaşması taslağı üzerinde mutabakata vardıklarını açıklamalarının ardından Ermenistan’daki muhalif gruplar ve Karabağ Ermenilerinden davaların geri çekilmemesi yönünde gelen sert tepkiler de aslında bu durumun bir örneği olarak karşımıza çıkıyor.” şeklinde konuştu.

ERMENİSTAN, TÜRK DÜNYASININ KESİNTİSİZ KÖPRÜSÜ ZENGEZUR KORİDORUNA KARŞI ÇIKIYOR

Ek olarak Azerbaycan’ın önemsediği Zengezur Koridoruna da değinen Sadık, ülkenin Ermenistan’dan bir adım beklediğini kaydetti. Önceki değerlendirmesinde Ermenistan’ın Zengezur’u bir “koridor” olarak kabul etmediğini belirten Sadık, yanına aldığı bazı devletlerin de desteğine güvenerek farklı talepler öne sürdüğünü söyledi. Sadık, bu hususu şöyle örneklendirdi:

“Örneğin Paşinyan, koridor verilmesinin mümkün olmadığını (oysa 11 Kasım 2020 Üçlü Mutabakat'ın son maddesinde konu geçiyordu ve Paşinyan o belgeye imza atmıştı) dile getiriyor ve alternatif olarak ‘Barış Kavşağı’ diye bir projeden bahsediyor. Buna göre Ermenistan içinde Azerbaycan ile bağlantı kuracak ve 30 yıldır kapalı olan yollar açılabilir, Azerbaycan o yolları kullanarak Nahçıvan'a geçebilir. Ancak Bakü yönetimi o projeyi gereksiz buluyor, sadece Zengezur Koridorunun gerçekleşmesini istiyor. Zira koridoru sadece Nahçıvan'a uzanması açısından değil, Türk dünyası arasında kesintisiz ‘köprü’ rolünü oynaması açısından da önemli buluyor.”

NİHAİ BARIŞ NASIL OLACAK?

Sadık, bahsettiği konuların iki ülke arasında çözülmesi geren konular olduğunu belirtirken, çözüm sürecinde Ermenistan'ın nasıl bir tavır sergileyeceğinin bilinmediğini aktardı. Uzman, Azerbaycan’ın bu pürüzler giderilmeden nihai barış anlaşmasına imza atmak istemediğini kaydetti. Sadık, “Bundan dolayı iki ülke arasında hemen nihai barış yapılacağı zayıf bir ihtimal. Nihai barış olmadığı sürece ise bölge her an yeni bir gerilime ve çatışmaya müsait durumda.” değerlendirmesinde bulundu.

Barış anlaşmasının ne zaman imzalanacağı konusunun belirsizliğini koruduğunu belirten Tecimer de  bu süreç boyunca özellikle Azerbaycan tarafından Ermenistan’ın Azerbaycan mevkilerine ateş açtığı yönünde açıklamalar yapıldığını aktardı. Ermenistan’ın ise bu açıklamaları reddettiğini ve böyle bir emrin verilmediği yönünde açıklamalar yaptığını belirten analist, “Bu durum, sınır tacizlerinin herhangi bir emir olmadan usulsüzce yapıldığı düşüncesini akıllara getirmektedir.” değerlendirmesini yaptı.

Azerbaycan’ın Ermenistan Anayasası değiştirilmeden bir barış anlaşması imzalamayacağı yönünde açıklamaları olduğunu kaydeden Tecimer, söz konusu talep hakkında Ermenistan’da çalışmalara başlandığının belirtildiğini fakat henüz gerçekleştirilmediğini belirtti. Bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanması adına anlaşmanın bir an önce imzalanmasının son derece önemli olduğuna dikkat çeken Tecimer, Azerbaycan’ın haklı endişelerinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini kaydetti. Tecimer son olarak “Ermenistan anlaşma konusunu oldu bittiye getirerek kendi lehine bir durum yaratmaya çalışmakta ise, endişeleri giderilmeyen Azerbaycan süreci ağırdan almakta, stratejik bir bekleyiş sürdürmektedir.” ifadelerini kullandı.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.