Çin-Rus ilişkileri: Küresel barış için tehdit mi?
Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Wang Yi, Rusya ve Çin arasındaki diplomatik ilişkilerin 75. yıl dönümüne ilişkin bir makele yayımladı. İki ülkenin ilişkilerinin canlılığını vurgulayan Wang Yi, bu iş birliğinin küresel güvenlik için potansiyel bir tehdit oluşturduğunu saklayamadı. Wang'ın hükûmet kontrolündeki Ribao gazetesi için kaleme aldığı makalede, Çin-Rus ilişkilerinin stratejik içeriği ve geçmişi üzerinde durulması, dünya barışı açısından ciddi kaygıları da beraberinde getiriyor.
Wang, “75 yıl çok hızlı geçti. Çin-Rusya ilişkileri, stratejik içeriği ve geçmişiyle yeni dönemde de canlılığını sürdürüyor” ifadelerini kullandı. Bununla birlikte söz konusu bu canlılığın, uluslararası istikrar açısından kaygı verici bir durum ortaya çıkardığı yönünde değerlendirmeler yapılıyor.
STRATEJİK İŞ BİRLİĞİNİN TEHLİKELERİ
Wang, iki ülkenin birbirlerine destek vererek “kalkınma ve canlanmalarını ortaklaşa gerçekleştireceklerini” kaydetti ancak bu iş birliği, Batı dünyası ile artan gerginlikler ve hegemonya mücadelesi bağlamında incelendiğinde, uluslararası istikrar için bir tehdit unsuru olarak değerlendiriliyor. Çin ve Rusya'nın, çok kutuplu bir dünyanın inşasını desteklemesi ve “insanoğlunun kaderini belirleyici topluluk” kavramını benimsemesi, küresel hegemonya karşısında birleşik bir güç oluşturma amacını taşıyor.
KÜRESEL GÜVENLİK ENDİŞELERİ
Wang, “Çin ve Rusya, bağımsızlık ve karşılıklı yarar sağlayan iş birliğini aktif şekilde yönlendirecek” diyerek, iki ülkenin iş birliğinin kendi çıkarları doğrultusunda devam edeceğini belirtiyor. Ancak bu durum, ülkelerin kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesi ve uluslararası normları ihlal etme potansiyeli taşıması nedeniyle dikkatle izlenmesi gereken bir süreç olarak dikkat çekiyor. Şanghay İşbirliği Örgütü ve BRICS gibi platformlar aracılığıyla artan etkileşimleri, dünya düzeninde güç dengelerini sarsma riski taşıyor. Ayrıca Wang'ın “Çin-Rus ilişkilerinin özel değeri ortaya çıkarılacak” ifadelerini kullanması, bu ilişkilerin güçlenmesinin sadece ekonomik faydalar değil, aynı zamanda askerî ve stratejik tehditler doğurabileceğıni gözler önüne seriyor.
GELECEK İÇİN RİSKLER
Çin ve Rusya’nın artan iş birliği, hem bölgesel hem de küresel güvenlik için büyük bir tehdit oluşturuyor. Öte yandan Wang Yi’nin ifadeleri, iki ülke arasındaki iş birliğinin, yalnızca ekonomik ve siyasi açıdan değil, aynı zamanda küresel güvenlik bağlamında da ciddiyetle değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Özellikle Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik işgali, bu iş birliğinin tehlikeli boyutlarını gözler önüne seriyor. Çin-Rus ilişkilerinin geliştirilmesi, uluslararası istikrar ve barış için ciddi tehditler barındırıyor. Bu bağlamda, dünya kamuoyunun, Moskova ve Pekin arasındaki bu derinleşen iş birliğini dikkatle takip etmesi hayati önem taşıyor.