ABD ve İsrail'e tepki göstermeyen İran, Türkiye ve Azerbaycan karşıtı gösteriler tertip etti!
ABD ve İsrail'e tepki göstermeyen İran, Türkiye ve Azerbaycan karşıtı gösteriler tertip etti!
İran'da geçen hafta Türkiye'nin Tahran Büyükelçiliği önünde hem Türkiye'yi hem de Azerbaycan'ı hedef alan, devlet destekli bir protesto düzenlendi. İran'ın hem Türkiye hem de Azerbaycan'ı hedef gösterdiği bu günlerde Güney Azerbaycan Türkü akademisyen Dr. Mehmet Rıza Heyet, İran'ın İsrail-Filistin çatışmaları sırasındaki tutumunu Kırım Haber Ajansına anlattı.
Haber Giriş Tarihi: 13.11.2023 09:23
Haber Güncellenme Tarihi: 13.11.2023 09:23
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Bir aydan fazladır devam eden ve her gün yüzlerce sivil insanın ölümü ve binlerce insanın göçe zorlanması ile sonuçlanan Gazze olayları, bir kez daha İran’ın bu ve buna benzer olaylardaki rolünü, aynı zamanda olayların başlamasından sonraki tutumunu gündeme getirdi. İran'da geçen hafta Türkiye'nin Tahran Büyükelçiliği önünde hem Türkiye'yi hem de Azerbaycan'ı hedef alan, devlet destekli bir protesto düzenlendi. İran'ın hem Türkiye hem de Azerbaycan'ı hedef gösterdiği bu günlerde Güney Azerbaycan Türkü akademisyen Dr. Mehmet Rıza Heyet, İran'ın İsrail-Filistin çatışmaları sırasındaki tutumunu Kırım Haber Ajansına anlattı.
"İRAN, GAZZE’DE CEREYAN EDEN FACİANIN ÖNLENMESİ İÇİN EN UFAK EYLEMDE BULUNMADIĞI HALDE, TÜRKİYE VE ARAP ÜLKELERİNİ İSRAİL’E DESTEK VERMEKLE SUÇLADI"
Hamas'ın saldırılarının arkasında İran'ın olduğunu dile getiren Heyet, İran'ın İsrail ve ABD tarafından hedef gösterilmekten çekindiği için geri adım attığını dile getirdi. Heyet, "Hamas’ın geçen ay İsrail’e karşı gerçekleştirdiği ve öncekilerden farklı olarak sivillerin de hedef alındığı saldırı girişiminin arkasında İran’ın olduğuna kesin gözüyle bakılıyor. Hatta ilk günlerde İran yönetimi de çeşitli yollarla dünyaya aynı yönde mesaj vermeye çalışıyordu. Fakat, İsrail ve ABD tarafından hedef gösterilmesinin ardından söylem değiştirmeye çalışan İran, bugüne kadar hemen hemen her platformda dile getirdiği 'İsrail’in dünya haritasından silinmesi gerektiği' hususunda söylemine rağmen Gazze’de cereyan eden facianın önlenmesi için en ufak eylemde bulunmadığı halde, Türkiye ve Arap ülkelerini İsrail’e destek vermekle suçlamaya başlamıştır" açıklamasını yaptı.
ABD İLE İRAN ARASINDAKİ KİRLİ İLİŞKİ ORTAYA ÇIKTI
Dr. Rıza Heyet, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın ABD ile İran arasındaki danışıklı dövüştüğünü itiraf ettiğini dile getirdi. Heyet, "İran’ın bir yandan İsrail karşıtı söylemleri, öte yandan ise ortalığın karıştığı durumlarda bir kenara çekilerek seyirci kalması; eski ABD Başkanı Donald Trump’ın da dikkatini çekmiş olmalı ki geçtiğimiz günlerde İran’la ABD arasında danışıklı dövüş olduğu itiraf etti" dedi.
Heyet, İran'ın esas amacının ülke içinde kamuoyunu ikna etmek ve kendi itibarını korumak amacıyla ABD'nin Irak'taki üslere göstermelik bir saldırı düzenlediğini vurguladı. Dr. Heyet, konunun detaylarını açıklarken, "Bu itirafa göre, Kasım Süleymani’nin Ocak 2020’de ABD güçleri tarafından öldürülmesinin ardından “büyük intikam” çığlıkları atan İran, ülke içinde kamuoyunu ikna etmek ve kendi itibarını korumak amacıyla ABD’nin Irak’taki üslerine göstermelik bir saldırı düzenleyeceğini bildirmiş, saldırıda ABD güçlerine en ufak zararın bile verilmeyeceğinin teminatını vermiştir. Trump’ın bu açıklaması zamanlama olarak da önemlidir. Çünkü Trump’a göre İran, kontrol edilebilir ve hizaya getirilebilir bir ülkedir. Bu ise o demektir ki görünenden farklı olarak İran, ABD ve İsrail için asla hayati bir tehlike değildir" ifadelerini kullandı.
İRAN, YÖNETİMİNİN İSRAİL VE ABD İŞ BİRLİĞİ BEŞ MADDEDE SIRALANDI
Mevcut İran yönetiminin İsrail ve ABD ile iş birliği içinde olduğunu söyleyen Dr. Heyet, bu ilişkiyi beş maddede sıraladı:
"Ben bunu biraz daha genişleterek mevcut İran yönetiminin dolaylı olarak ABD ve İsrail’in bölgedeki politikalarına hizmet ettiğini, her iki tarafın da bunun farkında olduğunu ve yine her iki tarafın da bundan siyasi çıkar elde ettiğini düşünüyorum. Neden?
1- İran’ın Türkiye’den farklı olarak Batı ve İsrail karşıtı söylemleri ve politikası asla samimi ve gerçekçi olmamıştır. İran yönetimi, BM’nin ve dünyadaki birçok ülkenin aksine Filistin-İsrail meselesinde iki devletli çözümü kabul etmemekte, İsrail’in dünya haritasından silinmesi gerektiğini ifade ederek, aslında çözümsüzlüğe hizmet etmektedir.
2- İran bu politika ve söylemlerle ABD’nin Körfez ülkelerinde askeri üsler kurmasına bahane ve sebebiyet vermiş, yabancı güçlerin bölgeye yerleşmesine vesile olmuştur.
3- İran’ın bu politikası ve söylemleri sonucunda geçtiğimiz yıllarda ABD tarafından milyarlarca dolarlık silah Arap ülkelerine satılmış ve bu yolla ABD büyük kazanç elde etmiştir.
4- İran yönetiminin Irak, Suriye gibi ülkelere siyasi ve askeri müdahalesi ve terör örgütlerini beslemesi sonucunda söz konusu ülkeler Batılı güçlerin rekabet alanına dönüşmüş, bu bahane ile yeni devletçikler kurulmasına girişimler başlatılmıştır.
5- İran yönetiminin kışkırtıcı ve sonucunu umursamayan politikaları sonucunda Gazze halkı savunmasız bir duruma gelerek, İsrail’in Gazze’yi Filistinlilerden boşaltmak ve ardından bu bölgeyi İsrail’e ilhak etmek yönündeki planı uygulamaya konulmuştur"
HEYET: İRAN, SADECE GÖRÜNÜRDE ABD VE İSRAİL DÜŞMANI
Dr. Heyet, İran’ın ne kadar ABD karşıtı gibi görünse de iş birliği içinde olduğunu vurguladı. Heyet, “Örneklerini çoğaltabileceğimiz tüm bunlara baktığımızda İran’ın görünürde ABD-İsrail düşmanı olduğunu, gerçekte ise onların emelleri ve isteklerine hizmet ettiğini açıkça görebilmekteyiz” dedi.
Heyet, geçen sene İran’da halkın sokağa dökülmesiyle başlayan protestoların ABD tarafından yatıştırılmış olabileceğine dikkat çekerken, “İran ve ABD-İsrail birbirine zıt, aynı zamanda birbirinden beslenen, birbirine ihtiyaç duyan taraflar olarak, aslında karşı tarafın yok olmasını veya politika değiştirmesini istemiyorlar. Bu açıdan bakıldığında geçtiğimiz dönemlerde ülkenin tamamına yayılan ayaklanmalara rağmen İran yönetiminin neden değişmediğini, itiraz gösterilerinin devam ettiği günlerde İran-ABD arasındaki müzakerelerin hangi amaçla yapıldığını, ABD’nin neden zayıf ve halk arasında tabanı olmayan bir alternatifle (Rıza Pehlevi) itirazları yönlendirmeye çalıştığını anlamak mümkündür” açıklamasını yaptı.
TÜRKİYE'NİN TAHRAN BÜYÜKELÇİLİĞİ ÖNÜNDE DÜZENLENEN GÖSTERİ KAMUOYUNU DOLDURMAK İÇİN DESTEKLENDİ
Dr. Rıza Heyet, Türkiye’nin Tahran Büyükelçiliği önünde düzenlenen Türkiye ve Azerbaycan karşıtı gösterilerin, İran tarafından propaganda tertip olduğunu vurguladı. Heyet, “İlginç olan şu ki İran ve ABD-İsrail arasında danışıklı dövüş devam ederken, Türkiye Cumhuriyeti’nin Tahran Büyükelçiliği’nin önünde düzenlenen yönetim destekli gösteride, İran kamuoyunu Türkiye ve Azerbaycan’a karşı doldurmak ve bölge ülkeleri arasında nifak tohumu serpmek amacıyla bu ülkelerin İsrail’le iş birliği yaptığını, Türkiye ve Azerbaycan’ın İsrail’i desteklediğini ima etmeye çalışmakta, devlet gazetelerinde Türkiye aleyhine ciddi propaganda yürütmektedir” ifadelerini kullandı.
İRAN, TERÖRİZMİ FİNANSE ETMEYİ SÜRDÜRÜYOR
Türkiye’nin İran’a karşı sorunlarını hukuki yollarla çözme çabasının boşa çıktığına dikkat çeken Heyet, İran’ın ders alabileceği tek unsurun misliyle karşılık vermek olduğunu belirtti. Dr. Rıza Heyet konu kapsamında, “PKK gibi terör örgütlerini desteklediği, terör örgütü elebaşlarını ağırladığı, Haşd-i Şabi gibi örgütler aracılığıyla Türkiye’ye karşı eylemler düzenlediği, Karabağ savaşı sırasında Ermenistan’ı açıkça kolladığı ve Zengezur Koridoru’nun açılmasını engellemeye çalıştığı bilinen İran’a yönelik Türkiye’nin dostça, komşu hukukuna uygun bir tutum sergilemesi, İran’ın gittikçe daha da haddini aşmasına, bu ilişkiyi suiistimal etmesine yol açmaktadır. Oysa tecrübe göstermiştir ki, İran’ın düşmanca tavırlarını etkisizleştirmenin tek yolu misli ile karşılık vermektir. İran’ın Türk karşıtı politikalarının karşısında geri adım atmak veya uzun süre sessiz kalmak, İran’ı iyi bir komşu yapmayacak. Tam tersine onun daha da saldırganlaşmasına yol açacaktır” dedi.
İran’ın yayılmacı politikasına ilişkin konuşan Heyet, “Esasen benim kanaatime göre, Filistin, Irak, Suriye gibi bölge ülkelerindeki sorunların çözülmesinin tek yolu, İran’ın yayılmacı ve huzur bozucu politikalarını etkisizleştirmek ve bölgede barışın sağlanması için İran yönetimini hizaya getirmek, uluslararası hukuka saygı duymaya zorlamaktır” açıklamasını yaptı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ABD ve İsrail'e tepki göstermeyen İran, Türkiye ve Azerbaycan karşıtı gösteriler tertip etti!
İran'da geçen hafta Türkiye'nin Tahran Büyükelçiliği önünde hem Türkiye'yi hem de Azerbaycan'ı hedef alan, devlet destekli bir protesto düzenlendi. İran'ın hem Türkiye hem de Azerbaycan'ı hedef gösterdiği bu günlerde Güney Azerbaycan Türkü akademisyen Dr. Mehmet Rıza Heyet, İran'ın İsrail-Filistin çatışmaları sırasındaki tutumunu Kırım Haber Ajansına anlattı.
Bir aydan fazladır devam eden ve her gün yüzlerce sivil insanın ölümü ve binlerce insanın göçe zorlanması ile sonuçlanan Gazze olayları, bir kez daha İran’ın bu ve buna benzer olaylardaki rolünü, aynı zamanda olayların başlamasından sonraki tutumunu gündeme getirdi. İran'da geçen hafta Türkiye'nin Tahran Büyükelçiliği önünde hem Türkiye'yi hem de Azerbaycan'ı hedef alan, devlet destekli bir protesto düzenlendi. İran'ın hem Türkiye hem de Azerbaycan'ı hedef gösterdiği bu günlerde Güney Azerbaycan Türkü akademisyen Dr. Mehmet Rıza Heyet, İran'ın İsrail-Filistin çatışmaları sırasındaki tutumunu Kırım Haber Ajansına anlattı.
"İRAN, GAZZE’DE CEREYAN EDEN FACİANIN ÖNLENMESİ İÇİN EN UFAK EYLEMDE BULUNMADIĞI HALDE, TÜRKİYE VE ARAP ÜLKELERİNİ İSRAİL’E DESTEK VERMEKLE SUÇLADI"
Hamas'ın saldırılarının arkasında İran'ın olduğunu dile getiren Heyet, İran'ın İsrail ve ABD tarafından hedef gösterilmekten çekindiği için geri adım attığını dile getirdi. Heyet, "Hamas’ın geçen ay İsrail’e karşı gerçekleştirdiği ve öncekilerden farklı olarak sivillerin de hedef alındığı saldırı girişiminin arkasında İran’ın olduğuna kesin gözüyle bakılıyor. Hatta ilk günlerde İran yönetimi de çeşitli yollarla dünyaya aynı yönde mesaj vermeye çalışıyordu. Fakat, İsrail ve ABD tarafından hedef gösterilmesinin ardından söylem değiştirmeye çalışan İran, bugüne kadar hemen hemen her platformda dile getirdiği 'İsrail’in dünya haritasından silinmesi gerektiği' hususunda söylemine rağmen Gazze’de cereyan eden facianın önlenmesi için en ufak eylemde bulunmadığı halde, Türkiye ve Arap ülkelerini İsrail’e destek vermekle suçlamaya başlamıştır" açıklamasını yaptı.
ABD İLE İRAN ARASINDAKİ KİRLİ İLİŞKİ ORTAYA ÇIKTI
Dr. Rıza Heyet, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın ABD ile İran arasındaki danışıklı dövüştüğünü itiraf ettiğini dile getirdi. Heyet, "İran’ın bir yandan İsrail karşıtı söylemleri, öte yandan ise ortalığın karıştığı durumlarda bir kenara çekilerek seyirci kalması; eski ABD Başkanı Donald Trump’ın da dikkatini çekmiş olmalı ki geçtiğimiz günlerde İran’la ABD arasında danışıklı dövüş olduğu itiraf etti" dedi.
Heyet, İran'ın esas amacının ülke içinde kamuoyunu ikna etmek ve kendi itibarını korumak amacıyla ABD'nin Irak'taki üslere göstermelik bir saldırı düzenlediğini vurguladı. Dr. Heyet, konunun detaylarını açıklarken, "Bu itirafa göre, Kasım Süleymani’nin Ocak 2020’de ABD güçleri tarafından öldürülmesinin ardından “büyük intikam” çığlıkları atan İran, ülke içinde kamuoyunu ikna etmek ve kendi itibarını korumak amacıyla ABD’nin Irak’taki üslerine göstermelik bir saldırı düzenleyeceğini bildirmiş, saldırıda ABD güçlerine en ufak zararın bile verilmeyeceğinin teminatını vermiştir. Trump’ın bu açıklaması zamanlama olarak da önemlidir. Çünkü Trump’a göre İran, kontrol edilebilir ve hizaya getirilebilir bir ülkedir. Bu ise o demektir ki görünenden farklı olarak İran, ABD ve İsrail için asla hayati bir tehlike değildir" ifadelerini kullandı.
İRAN, YÖNETİMİNİN İSRAİL VE ABD İŞ BİRLİĞİ BEŞ MADDEDE SIRALANDI
Mevcut İran yönetiminin İsrail ve ABD ile iş birliği içinde olduğunu söyleyen Dr. Heyet, bu ilişkiyi beş maddede sıraladı:
"Ben bunu biraz daha genişleterek mevcut İran yönetiminin dolaylı olarak ABD ve İsrail’in bölgedeki politikalarına hizmet ettiğini, her iki tarafın da bunun farkında olduğunu ve yine her iki tarafın da bundan siyasi çıkar elde ettiğini düşünüyorum. Neden?
1- İran’ın Türkiye’den farklı olarak Batı ve İsrail karşıtı söylemleri ve politikası asla samimi ve gerçekçi olmamıştır. İran yönetimi, BM’nin ve dünyadaki birçok ülkenin aksine Filistin-İsrail meselesinde iki devletli çözümü kabul etmemekte, İsrail’in dünya haritasından silinmesi gerektiğini ifade ederek, aslında çözümsüzlüğe hizmet etmektedir.
2- İran bu politika ve söylemlerle ABD’nin Körfez ülkelerinde askeri üsler kurmasına bahane ve sebebiyet vermiş, yabancı güçlerin bölgeye yerleşmesine vesile olmuştur.
3- İran’ın bu politikası ve söylemleri sonucunda geçtiğimiz yıllarda ABD tarafından milyarlarca dolarlık silah Arap ülkelerine satılmış ve bu yolla ABD büyük kazanç elde etmiştir.
4- İran yönetiminin Irak, Suriye gibi ülkelere siyasi ve askeri müdahalesi ve terör örgütlerini beslemesi sonucunda söz konusu ülkeler Batılı güçlerin rekabet alanına dönüşmüş, bu bahane ile yeni devletçikler kurulmasına girişimler başlatılmıştır.
5- İran yönetiminin kışkırtıcı ve sonucunu umursamayan politikaları sonucunda Gazze halkı savunmasız bir duruma gelerek, İsrail’in Gazze’yi Filistinlilerden boşaltmak ve ardından bu bölgeyi İsrail’e ilhak etmek yönündeki planı uygulamaya konulmuştur"
HEYET: İRAN, SADECE GÖRÜNÜRDE ABD VE İSRAİL DÜŞMANI
Dr. Heyet, İran’ın ne kadar ABD karşıtı gibi görünse de iş birliği içinde olduğunu vurguladı. Heyet, “Örneklerini çoğaltabileceğimiz tüm bunlara baktığımızda İran’ın görünürde ABD-İsrail düşmanı olduğunu, gerçekte ise onların emelleri ve isteklerine hizmet ettiğini açıkça görebilmekteyiz” dedi.
Heyet, geçen sene İran’da halkın sokağa dökülmesiyle başlayan protestoların ABD tarafından yatıştırılmış olabileceğine dikkat çekerken, “İran ve ABD-İsrail birbirine zıt, aynı zamanda birbirinden beslenen, birbirine ihtiyaç duyan taraflar olarak, aslında karşı tarafın yok olmasını veya politika değiştirmesini istemiyorlar. Bu açıdan bakıldığında geçtiğimiz dönemlerde ülkenin tamamına yayılan ayaklanmalara rağmen İran yönetiminin neden değişmediğini, itiraz gösterilerinin devam ettiği günlerde İran-ABD arasındaki müzakerelerin hangi amaçla yapıldığını, ABD’nin neden zayıf ve halk arasında tabanı olmayan bir alternatifle (Rıza Pehlevi) itirazları yönlendirmeye çalıştığını anlamak mümkündür” açıklamasını yaptı.
TÜRKİYE'NİN TAHRAN BÜYÜKELÇİLİĞİ ÖNÜNDE DÜZENLENEN GÖSTERİ KAMUOYUNU DOLDURMAK İÇİN DESTEKLENDİ
Dr. Rıza Heyet, Türkiye’nin Tahran Büyükelçiliği önünde düzenlenen Türkiye ve Azerbaycan karşıtı gösterilerin, İran tarafından propaganda tertip olduğunu vurguladı. Heyet, “İlginç olan şu ki İran ve ABD-İsrail arasında danışıklı dövüş devam ederken, Türkiye Cumhuriyeti’nin Tahran Büyükelçiliği’nin önünde düzenlenen yönetim destekli gösteride, İran kamuoyunu Türkiye ve Azerbaycan’a karşı doldurmak ve bölge ülkeleri arasında nifak tohumu serpmek amacıyla bu ülkelerin İsrail’le iş birliği yaptığını, Türkiye ve Azerbaycan’ın İsrail’i desteklediğini ima etmeye çalışmakta, devlet gazetelerinde Türkiye aleyhine ciddi propaganda yürütmektedir” ifadelerini kullandı.
İRAN, TERÖRİZMİ FİNANSE ETMEYİ SÜRDÜRÜYOR
Türkiye’nin İran’a karşı sorunlarını hukuki yollarla çözme çabasının boşa çıktığına dikkat çeken Heyet, İran’ın ders alabileceği tek unsurun misliyle karşılık vermek olduğunu belirtti. Dr. Rıza Heyet konu kapsamında, “PKK gibi terör örgütlerini desteklediği, terör örgütü elebaşlarını ağırladığı, Haşd-i Şabi gibi örgütler aracılığıyla Türkiye’ye karşı eylemler düzenlediği, Karabağ savaşı sırasında Ermenistan’ı açıkça kolladığı ve Zengezur Koridoru’nun açılmasını engellemeye çalıştığı bilinen İran’a yönelik Türkiye’nin dostça, komşu hukukuna uygun bir tutum sergilemesi, İran’ın gittikçe daha da haddini aşmasına, bu ilişkiyi suiistimal etmesine yol açmaktadır. Oysa tecrübe göstermiştir ki, İran’ın düşmanca tavırlarını etkisizleştirmenin tek yolu misli ile karşılık vermektir. İran’ın Türk karşıtı politikalarının karşısında geri adım atmak veya uzun süre sessiz kalmak, İran’ı iyi bir komşu yapmayacak. Tam tersine onun daha da saldırganlaşmasına yol açacaktır” dedi.
İran’ın yayılmacı politikasına ilişkin konuşan Heyet, “Esasen benim kanaatime göre, Filistin, Irak, Suriye gibi bölge ülkelerindeki sorunların çözülmesinin tek yolu, İran’ın yayılmacı ve huzur bozucu politikalarını etkisizleştirmek ve bölgede barışın sağlanması için İran yönetimini hizaya getirmek, uluslararası hukuka saygı duymaya zorlamaktır” açıklamasını yaptı.
Son Haberler