Protesto Haberleri - Son Dakika Protesto Haber Güncel Gelişmeler

Şimdi değişim vakti: Sırbistan protestoları neye işaret ediyor?

Geçen kasım ayında Sırbistan'ın Novi Sad kentinde bulunan tren istasyonundaki bir çatının çökmesiyle 15 kişi hayatını kaybetmişti. İhmalkârlığın ve sessizliğin suç olduğunu haykıran birçok kesim ile birlikte öğrenciler, olayın ardından geniş çaplı bir hükumet karşıtı protesto başlattı. MUHALİF SIRPLAR GERÇEK DEMOKRASİ İSTİYOR Özensiz inşaat, dolandırıcılık ve yolsuzluğa ilişkin kanıtların konuşulduğu Novi Sad şehrinde Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic hükûmetine tepki gösteren Sırplar, seslerini yükseltirken; polis de olaylara sert müdahale ediyor. BAŞBAKAN VE ULAŞTIRMA BAKANININ İSTİFASI YETERLİ Mİ? Öte yandan devlet televizyonlarında yer verilmeyen protesto etkinlikleri, hafta sonu aktif bir şekilde devam ediyor. Cumhurbaşkanı Vucic ise protestoları, sözde "dış güçlere" bağlayarak, sorumluluktan kaçıyor. Fakat sonu gelmeyen protestoların ardından daha fazla dikkat çekmek istemeyen Ulaştırma Bakanı Goran Vesic ve ardından Başbakan Milos Vucevic istifa etmişti. "DEĞİŞİMİN MÜMKÜN OLDUĞUNU KANITLADIK" Öğrencilerin başını çektiği Sırp eylemciler, demokrasi vurgusu yaparken Cumhurbaşkanı Vucic'in istifasını istiyor. Dünya kamuoyunda ise Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne karşı geniş çaplı işgal girişimi başlatan Rusya'yı desteklemesiyle dikkat çeken Sırp liderin, akıbeti merak konusu oldu.

Sırbistan Başbakanı, tren istasyonundaki kazadan dolayı istifa etti!

Sırbistan'ın en büyük şehri olan Novi Sad şehrindeki 15 kişinin yaşamını yitirdiği tren istasyonundaki kazanın ardından gerçekleştirilen protestolar istifa getirdi. Sırbistan Başbakanı Milos Vucevic, başkent Belgrad şehrinde düzenlediği basın toplantısında istifasını duyurdu. VUCEVİC İSTİFASINI SUNDU Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandr Vucic ile bugün uzun bir görüşme yaptığını kaydeden Başbakan Milos Vucevic, "Vucic, kararımı ve gerekçelerimi kabul etti. Siyasilerin sorumluluklarını kabul etmesi ve toplumdaki gerginliğin düşürülmesi için hazır olmaları gerektiğini düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu. Vucevic, bu sabah kazadaki ihmalini protesto eden öğrencilerin dersleri boykot ettiğini anımsattığı açıklamasında, "Adeta görünmez bir el, gerginliği tırmandırmak için çalıştı. Bu sabah Novi Sad'daki gösteriler esnasında bir grup öğrencinin saldırıya uğradığı ve 1 kişinin ağır yaralandığı haberiyle uyandım. Kabul edilemez bir durum. Saldırganlar kesinlikle ceza alacak." dedi. Ayrıca, söz konusu haberin ardından Novi Sad Belediye Başkanı Milan Djuric'in de istifasını sunacağı öğrenildi. NOVİ SAD TREN İSTASYONU KAZASI 1 Kasım 2024 tarihinde Novi Sad kentinin tren istasyonunda beton sundurmanın çökmesi sonucunda 15 kişi hayatını kaybetmişti. Ülke genelinde hükumete tepki gösteren lise ve üniversite öğrencileri, yol kapatma eylemi düzenlemiş, "Dur Sırbistan" sloganları atmıştı. Öğrenciler sorumluların cezasını almasını ve ihmal şüphesi bulunan istasyonun yapım onarım çalışmalarına ilişkin tüm belgelerin yayımlanmasını talep etmişti.

Rus yanlısı Slovakya Başbakanı Fico, Ukraynalıları hedef aldı!

Rus yanlısı Slovakya Başbakanı Robert Fico, Slovak Radyosu programı olan Sobotne'ye katıldı. Programda Ukrayna'yı karalama çalışmalarına devam eden Başbakan Fico, hükûmetin politikalarına karşı düzenlenen kitlesel protestolara katılanlar arasında Ukraynalıların da olduğunu iddia etti. FİCO İSTİFA ETMEYECEK Binlerce kişinin katıldığı protestolara rağmen istifa etmeyeceğini belirten Rus yanlısı Başbakan, Sobotne ile gerçekleştirdiği röportajda hükûmetin ancak parlamento seçimlerinden sonra değiştirilebileceğini belirtti. Protestocular hakkında konuşan Fico, katılımcıların üçte birinin "Slovak hükûmetine karşı çıkan" Ukraynalılar olduğunu da öne sürdü. Rus yanlısı Başbakan, daha önceden de Ukraynalıları hedef alan açıklamalarda bulunmuştu. FİCO HÜKÛMETİ PROTESTO EDİLİYOR Slovakya Başbakanı Robert Fico'nun Rus yanlısı politikalarına karşı ülke kamuoyu tek yürek oldu. Fico'nun Rusya'nın savaş suçlusu lideri Putin ile görüşecek kadar ileriye gitmesi, Ukrayna'daki topyekun savaşta Rusların işlediği savaş suçlarına göz yumması ciddi tepki toplamıştı. Bir süredir Fico'nun Ukrayna'da savaş suçları işleyen Rusya'ya destek veren demeçlerinden rahatsız olan Slovak halkı, 24 Ocak 2025 tarihinde meydanlara döküldü. Slovakya'nın Bratislava kentinde Robert Fico liderliğindeki hükumete karşı ülke çapında protestolar devam ederken yaklaşık 40 bin kişi Özgürlük Meydanı'nda toplandı. Slovak polisi gösterilerin barışçıl ve güvenli olmasını sağlamak için gerekli önlemleri aldı. Protestoculara, polis memurlarının verdiği talimatlara uyma çağrısı yapıldı. EN AZ 100 BİN KİŞİ PROTESTOLARA KATILDI Slovak medyası, gösterilere 100 binin üzerinde vatandaşın katıldığını ifade etti. "Ukrayna Barışı" girişiminin düzenlediği "Slovakya Avrupa'dır" adlı eylemler, 30'a yakın şehirde gerçekleşti. Ayrıca, yurtdışındaki Slovaklarda; Polonya, Almanya, Çekya ve İrlanda'da protestolara destek verdi. Slovakya'da Rus yanlısı Başbakan Fico'nun Moskova'da Rusya devlet başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelmesinin ardından da 10 Ocak 2025 tarihinde geniş çaplı gösteriler yapılmıştı.

Ukraynalı savaş esirlerinin yakınları İstanbul'da yardım çağrısında bulundu

Ukrayna’da her yıl 22 Ocak’ta Birlik Günü kaydediliyor. İstanbul’da yaşayan Ukraynalılar ve Kırım Tatarları, Ukrayna Birlik Günü vesilesiyle ülkelerinde yaklaşık 11 yıldır devan eden savaşa, işgalci Rusya'nın işlediği savaş suçlarına dikkat çekmek amacıyla protesto gösterisi gerçekleştirildi. Ukrayna Kültür Derneği tarafından 25 Ocak 2025 tarihinde organize edilen eyleme, Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Yardımcısı Andriy Boiko, Ukrayna Kültür Derneği Başkanı Münevver Usenova, Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti Hükûmeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Genel Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev, Birleşik Çerkesya Konseyi Genel Başkanı Kenan Kaplan, Maltepe Çerkes Derneği Başkanı Murat Özden ve Rus işgal güçleri tarafından esir alınan ve haklarında hiçbir bilgiye ulaşılamayan Ukraynalı askerlerin aileleri katıldı. Ukrayna Kültür Derneği Başkan Yardımcısı Aliya Usenova, eylemin açılışında yaptığı konuşmada birliğin önemini vurgulayarak, “Biz birlik için savaşıyoruz. İnsanlarımız bunun için ölüyor. Bugün de Ukrayna Birlik Günü’nün önemini vurgulamak için toplandık.” dedi. Andriy Boiko ise, “Bugün Ukrayna Birlik Günü dolayısıyla burada toplandık. Bu vesileyle herkesi birlik olmaya davet ediyorum. Hepimiz bu zor zamanda, savaş sırasında birbirimize destek olmalıyız. Her zaman şunu hatırlayın; biz mutlaka kazanacağız, bedeli ne olursa olsun bağımsızlığımızı koruyacağız. Ukrayna bir ve bölünmez olacak.” dedi. Yakınlarının Rus esaretinden kurtarılması konusunda yardım çağrısında bulunmak için Ukrayna’dan Türkiye’ye gelen Ukraynalı savaş esirlerinin ailelerini temsil eden Lyudmıla Hordiyenko, “Biz Rus Mariupol Garnizonu askerlerinin aileleri dünyaya yardım çağrısında bulunuyoruz. Rusya Ukrayna'ya geniş çaplı saldırısı başlattığında yakınlarımız düşman güçleriyle çarpışmaya giren ilk askerlerden biriydi, sayıca üstün olan işgal birliklerine karşı kahramanca savaştılar. Şimdi ise yaklaşık üç yıldır çok kötü şartlarda Rus esaretinde alıkonuluyorlar. Tüm dünya bunu görüyor ama kimse bir şey yapamıyor. Herkes biliyor ki, Rus esaretinde en kötü muamele Mariupol'da esir alınan askerlere karşı uygulanıyor. Mariupol garnizonundan bir dizi asker işkence ve kötü muamele sonucu Rus esaretinde hayatını kaybetti. Bu da, bir kere daha Rusya'nın uluslararası insancıl hukuku alaycı bir şekilde ihlal ettiğini kanıtlıyor. Bize Rus esaretinde işkence gören, aç bırakılan baba, eş, çocuklarımızı kurtarma konusunda yardım edin. Esirlerin durumu çok kötü. Maalesef Rusya Cenevre Sözleşmeleri'ne uymuyor. Yakınlarımızdan hiçbir bilgi alamıyoruz, uluslararası örgütlerin temsilcileri esirlere erişemiyor, hasta ve yaralı esirlere sağlık bakımı sağlanmıyor. Dünyayı bize yardım etmeye ve yakınlarımızı Rus esaretinden kurtarmak için elinizden gelen herşeyi yapmaya çağırıyoruz.” şeklinde konuştu. Protestoda ayrıca Birleşik Çerkesya Konseyi Genel Başkanı Kenan Kaplan, Maltepe Çerkes Derneği Başkanı Murat Özden, Sürgündeki Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Hükûmeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Genel Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev de konuşma yaptı. Konuşmacılar Rusya’nın başta Çerkes ve Çeçen halkları olmak üzere asırlar boyunca birçok halka karşı soykırım politikası uyguladığını vurgulayarak Kremlin rejiminin günümüzde Ukrayna devletini ve Ukrayna halkını yok etmek istediğini belirtti.

Oğlu için tek başına eylem başlatmış, Ruslar para cezasına çarptırmıştı!

Kırım'daki Rus işgalcilerin siyasi baskıları devam ederken, haksız yere tutuklanan Kırım Tatarlarının aileleri de zor durumda kalıyor. Buna bağlı olarak türlü gerekçelerle haksız yere tutuklanan Kırım Tatar siyasi tutsak Eskender Abdulganiyev'in annesi Emine Abdulganiyeva 4 yıl önce işgalcileri protesto ederek, oğlunun serbest bırakılması konusunda çağrıda bulunmuştu. ANNE ABDULGANİYEVA'YA PARA CEZASI Anne Emine Abdulganiyeva, "Benim oğlum terörist değil" pankartı ile tek başına gerçekleştirdiği protesto akıllara getirildi. Emel Kırım Vakfı Başkan Yardımcısı Nurten Bay, Vakfın 10 Aralık 2023 tarihinde başlattığı "Mektup Kampanyası'na" dikkat çektiği sosyal medya paylaşımında söz konusu durumu yeniden gündeme getirdi. Bay, Kırım Tatarlarının bağımsızlıklarına göz diken işgalci yönetimin, sesini duyurmak isteyen anne Abdulganiyeva'ya 10 bin ruble para cezası verdiğini anımsattı. Ayrıca Bay, Emel Kırım Vakfının ikinci organizayonu olan "Daima Bekleyeceğim Balam" başlıklı projeye dikkat çekti. Vakıf tarafından düzenlenen kitapçıkta anne Emine Abdulgayeva ve siyasi tutsak oğlu şu şekilde anlatılıyor: Emine ilk başlarda kendini çaresiz hissediyordu ve yer ayaklarının altından kayıp gidiyordu. Ancak büyük zorluklar ve güçsüzlük ve terk edilmişlik duygularının üstesinden geldi. İnancı ve işi onu ayakta tutuyor. Emine evi genişletmeye karar verdi. Eskender döndüğünde gelinini buraya getirebilmesi ve burada mutlu olabilmesi için evi güzel ve rahat bir hale getirmeye çalışıyor. RUS ESARETİNDEKİ SİYASİ TUTSAKLARA DESTEK KAMPANYASI Emel Kırım Vakfı ve Emel Dergisi, Dünya İnsan Hakları Günü vesilesiyle Rus esaretindeki Kırımlı siyasi tutsaklara destek vermek için bir kampanya başlattı. Konuyla ilgili yapılan açıklamada, "10 Aralık İnsan Hakları Günü vesilesiyle Rusya’nın esir tuttuğu Kırımlı siyasi mahkumlara mektup göndererek onların unutulmadıklarını göstermek ve yalnız olmadıklarını hissettirmek istiyoruz. Aşağıda isimleri ve esir tutuldukları yerlerin listesi bulunan Kırım Tatarı ve Ukraynalı kardeşlerimize Latin ve dilerseniz Kiril alfabeleri ile istediğiniz dilde mektup veya kartpostal göndermenizi rica ediyoruz" denildi. Emel Kırım Vakfının internet sayfasında siyasi tutsaklara ilişkin isim ve adres bilgisi yer aldı. ZAFER KARATAY: BİR KAÇ SATIR YAZIN, YALNIZLIKLARINI PAYLAŞIN Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilcisi, Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay ise Emel Dergisi ve Emel Kırım Vakfı adına başlatılan kampanyaya ilişkin şunları ifade etti: "10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü... Ama İnsanlık onuru ayaklar altında. Gazze'de yaşanan ABD ve Batılı ülke yönetimlerinin himayesinde yaşanan katliam, gündeme çok az gelen Doğu Türkistan'daki kardeşlerimize yapılan Çin zulmü ve 2014'ten beri Rusya işgalindeki Kırım'daki Rus zulümü... Emel Kırım Vakfı ve Emel Dergisi olarak Rusya'nın Kırım'dan alıp çeşitli hapishanelerde esir tuttuğu siyasi mahkum kardeşlerimize, bu anlamlı günde bir kaç satır yazarak, kartpostal veya mektup ile bir yeni yıl selamı ve duası göndermeye başlıyoruz. Bu Ramazan ayında, Ramazan Bayramı'nda ve Kurban Bayramı'nda ve milli günlerimizde devam edecek. Her bir insanımız, hapisteki dilediği kadar insanımızla mektup arkadaşlığına başlayacak. Ta ki onlar özgür olana Vatan Kırım özgür olana kadar.... Sizleri de bu kampanyaya katılmaya, listesini yayınladığımız esir arkadaşlarımızdan dilediğiniz kadarıyla mektup arkadaşı olmaya, onların ve ailelerinin yalnızlıklarını paylaşmaya davet ediyoruz. Gönderdiklerimizi hapishane yönetimleri verir veya vermez. Ama kimlere gönderdiğimizi video ve fotoğraf olarak paylaşarak kamuoyunu haberdar edebilir, Kırım'daki aileleri bunları o insanlara iletebilir... Çektiğiniz video mesajları, fotoğrafları bize de ulaştırırsanız sayfalarımızda ve YouTube kanalımızda yayınlayarak, tarihe bir belge bırakmış oluruz. Bu kampanyaya dünyanın her köşesinden insanlarımız katılabilir.... Bir kaç satır yazın, yalnızlıklarını paylaşın." İŞGALCİ RUSYA’DAN SÖZDE RADİKAL ÖRGÜT SUÇLAMASI 14 Şubat 2019 tarihinde, işgalci güçler, Kırım’ın Kurman (Kransogvardeyskoye) bölgesinde bulunan Büyük Onlar (Oktyabrskoye) kasabasında yaşayan bir dizi Kırım Tatarının evine baskın düzenleyerek arama yaptı. Arama sonucunda, Eskender Abdulganiyev, Arsen Abhairov ve Rüstem Emirüseinov gözaltına alındı. Daha sonra üç Kırım Tatarı hakkında tutuklama kararı alındı. İşgalciler, üç Kırım Tatarını “Rusya’da yasaklı olan bir örgüte katılmakla” suçluyor. Rostov-na-Donu kentindeki Güney Bölge Askeri Mahkemesi, 29 Ocak 2020 tarihinde Eskender Abdulganiyev, Arsen Abhairov ve Rüstem Emirüseinov’un davalarını incelemeye başladı. Üç Kırım Tatarı, düzmece dava çerçevesinde yaklaşık 6 yıldır alıkonulmaya devam ediyor.

Gürcistan diplomasisinde AB çatlağı yaşanıyor!

Gürcistan hükûmetinin aldığı skandal Avrupa Birliği (AB) kararının ardından halk protestolarına devam ediyor. Gürcistan diplomasisinde de çatlaklar oluşmaya başladı. Gürcistan'ın Prag Büyükelçisi Tea Maisuradze, Çekya'ya istifasını sunduğunu resmi hesabından yaptığı bir açıklama ile duyurdu. Büyükelçi, açıklamasında "Gürcistan Büyükelçisi olarak istifamı Çekya'ya sundum. Ülkemin ulusal çıkarlarına yaklaşık 20 yıldır hizmet etmek, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunurken Avrupa ve Avrupa-Atlantik entegrasyonunu desteklemek benim için büyük bir onurdu. Gürcistan'ın AB geleceğine bağlı kalmaya devam ediyorum!" ifadelerine yer verdi. I’ve submitted my resignation as Ambassador of ????????to???????? It was a great honor 2serve national interests of my country 4 nearly 2decades, fostering its European&Euro-Atlantic integration, while defending its sovereignty&territorial integrity I remain committed 2Georgia’s????????Future! — Tea Maisuradze ???????????????????????? (@MaisuradzeThea) December 2, 2024 GÜRCİSTAN HÜKÛMETİNDEN SKANDAL AB KARARI Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze, AB üyelik müzakerelerinin başlatılması konusunun 2028'e kadar askıya alındığını 28 Kasım 2024 tarihinde yaptığı bir açıklama ile duyurdu. Başbakan Kobakhidze, iktidardaki Gürcü Rüyası Partisinin başkentteki ofisinden alınan karar ve Gürcistan'ın AB ile entegrasyon süreci hakkında değerlendirme yaptı. Gürcistan hükûmetinin amacının ülkenin milli çıkarlarını koruyarak onurlu bir şekilde AB'ye katılmak olduğunu belirten Başbakan, ülkenin AB üyeliğine 2030 yılına kadar hazır olacağını belirtti. Kobakhidze, "Zor bir yol olacak. Önümüzde yaklaşık 6 yıl var, hedefimiz daha önce de söylediğimiz gibi 2030 yılında Avrupa Birliği'ne katılmaktır" ifadelerini kullandı. PROTESTOLARI BASTIRANLARA YAPTIRIMLAR UYGULANACAK Üç Baltık ülkesi (Letonya, Litvanya, Estonya), karara karşı arka planda devam eden protestoları bastıranlara ulusal yaptırımlar uygulama konusunda anlaştıklarını duyurdu. Estonya Dışişleri Bakanı Margus Tsahkna, karara ilişkin açıklamasında, "Üç Baltık devleti Gürcistan'da meşru protestoları bastıranlara karşı ulusal yaptırımlar uygulama konusunda anlaştı. Demokrasi düşmanları ve insan hakları ihlalcileri ülkelerimizde hoş karşılanmaz" ifadelerine yer verdi. KARARIN ARDINDAN ÜLKE ÇAPINDA PROTESTOLAR BAŞLADI Hükûmetin 2028 yılına kadar AB üyeliğini askıya alacağı ve gelecek bütçeyi reddedeceği kararının ardından halk sokaklara çıktı. Başkent Tiflis'te yüzlerce kişi parlamento binasının önünde toplanarak protestolara başladı. Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili de Başbakanın kararına tepki gösterdi. Zurabişvili yaptığı açıklamada, "Bugün, haftalardır devam eden anayasal darbenin sonuna geldik. Aylar önce belirlenen ve bizi Avrupa'dan Rusya'ya doğru götüren rota artık sona ermiştir. Bugün bu gayrimeşru hükumet kendi halkına, geçmişine ve geleceğine barış değil savaş ilan etmiştir. Evde olan ya da protestolara katılan herkes: Umudunuzu kaybetmeyin! Taviz yok, teslimiyet yok, direniş var. Ben sonuna kadar buna sadık kalacağım, tıpkı sizin sonuna kadar sadık kalacağınız gibi" ifadelerini kullandı.

Üç Baltık ülkesi, Gürcistan'daki protestoları bastıranlara yaptırım uygulayacak

Gürcistan'da Rus yanlısı hükûmetin 28 Kasım 2024 tarihinde ülkenin Avrupa Birliği (AB) üyeliğini 2028 yılına kadar askıya alması kararının ardından patlak veren protestolar devam ediyor. PROTESTOLARI BASTIRANLARA YAPTIRIMLAR UYGULANACAK Üç Baltık ülkesi (Letonya, Litvanya, Estonya), karara karşı arka planda devam eden protestoları bastıranlara ulusal yaptırımlar uygulama konusunda anlaştıklarını duyurdu. Estonya Dışişleri Bakanı Margus Tsahkna, karara ilişkin açıklamasında, "Üç Baltık devleti Gürcistan'da meşru protestoları bastıranlara karşı ulusal yaptırımlar uygulama konusunda anlaştı. Demokrasi düşmanları ve insan hakları ihlalcileri ülkelerimizde hoş karşılanmaz" ifadelerine yer verdi. PROTESTOLAR BEŞİNCİ GÜNÜNDE AB üyeliğinin askıya alınması kararına tepki gösteren halk, demokrasi mücadelesinin beşinci gününe girdi. Devam eden protestolarda kolluk güçleri ve halk arasındaki arbede devam ediyor. Gürcistan Parlamentosu binası önünde toplanan halk; ellerinde bayraklarla, binaya yeşil lazerler tutarak yeni hükumetin politikalarına karşı çıkıyor. Gürcistan hükûmetinin aldığı AB üyeliğini askıya alma kararına halkın tepkisi devam ediyor. pic.twitter.com/tuHfo1yQpQ — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) December 2, 2024 GÜRCİSTAN HÜKÛMETİNDEN SKANDAL AB KARARI Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze, AB üyelik müzakerelerinin başlatılması konusunun 2028'e kadar askıya alındığını 28 Kasım 2024 tarihinde yaptığı bir açıklama ile duyurdu. Başbakan Kobakhidze, iktidardaki Gürcü Rüyası Partisinin başkentteki ofisinden alınan karar ve Gürcistan'ın AB ile entegrasyon süreci hakkında değerlendirme yaptı. Gürcistan hükûmetinin amacının ülkenin milli çıkarlarını koruyarak onurlu bir şekilde AB'ye katılmak olduğunu belirten Başbakan, ülkenin AB üyeliğine 2030 yılına kadar hazır olacağını belirtti. Kobakhidze, "Zor bir yol olacak. Önümüzde yaklaşık 6 yıl var, hedefimiz daha önce de söylediğimiz gibi 2030 yılında Avrupa Birliği'ne katılmaktır" ifadelerini kullandı. AB'DEN GELECEK OLAN BÜTÇE REDDEDİLDİ Başbakan, bazı Avrupalı siyasetçilerin Gürcistan'ın iç işlerine karıştığını ve AB'nin parasıyla şantaj yaptığını vurguladı. Aynı zamanda AB'den gelecek bütçeyi de reddettiklerini, "Bütün bunları göz önünde bulundurarak AB ile müzakerelerin başlatılması konusunu 2028 sonuna kadar gündeme almama kararı aldık. Ayrıca 2028 sonuna kadar AB'den gelecek her türlü bütçe hibesini reddediyoruz" ifadeleriyle açıkladı. Kobakhidze, açıklamasında Gürcistan'ın AB'ye onurlu bir şekilde gireceğini de vurguladı. Açıklamasında, "Avrupa Birliği'ne dilenerek, tek ayak üzerinde durarak girmeyeceğiz. AB'ye onurlu bir şekilde, düzgün bir demokratik sistemle, güçlü bir ekonomiyle gireceğiz" ifadelerine yer verdi. KARARIN ARDINDAN ÜLKE ÇAPINDA PROTESTOLAR BAŞLADI Hükûmetin 2028 yılına kadar AB üyeliğini askıya alacağı ve gelecek bütçeyi reddedeceği kararının ardından halk sokaklara çıktı. Başkent Tiflis'te yüzlerce kişi parlamento binasının önünde toplanarak protestolara başladı. Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili de Başbakanın kararına tepki gösterdi. Zurabişvili yaptığı açıklamada, "Bugün, haftalardır devam eden anayasal darbenin sonuna geldik. Aylar önce belirlenen ve bizi Avrupa'dan Rusya'ya doğru götüren rota artık sona ermiştir. Bugün bu gayrimeşru hükumet kendi halkına, geçmişine ve geleceğine barış değil savaş ilan etmiştir. Evde olan ya da protestolara katılan herkes: Umudunuzu kaybetmeyin! Taviz yok, teslimiyet yok, direniş var. Ben sonuna kadar buna sadık kalacağım, tıpkı sizin sonuna kadar sadık kalacağınız gibi" ifadelerini kullandı.

Gürcistan Cumhurbaşkanı Zurabişvili: Rus hükûmeti, Rus yöntemleri

Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili (Salome Zourabichvili), 28 Kasım 2024 tarihinde hükûmet tarafından alınan ülkenin Avrupa Birliği (AB) üyeliğinin 4 yıl süreyle askıya alınması kararı ve protestolarla ilgili açıklamalar yaptı. "GÜRCÜ HALKI AVRUPA'NIN GELECEĞİNİ SAVUNUYOR" Protestoların başladığı ilk anlarda paylaşımda bulunan Cumhurbaşkanı, "AB'li ortaklarımızın seslerini yükseltme zamanı geldi! Rusya'nın elini kolunu sallayarak gezmesine izin vermeyin! Gürcü halkı Avrupa'nın geleceğini savunuyor ve seçimler özgür ve adil bir ortamda tekrarlanana kadar da savunmaya devam edecek!" ifadelerini kullanarak halkı harekete geçmeye çağırdı. "RUS HÜKÛMETİ, RUS YÖNTEMLERİ" Başkent Tiflis'te devam eden protestolarda kolluk güçlerinin halk üzerinde uyguladığı şiddeti paylaşan Cumhurbaşkanı, paylaşımında "Gürcistan'da güvenli liman yok: kilise bahçesi veya eczane. Çevik kuvvet polisleri her yerde kovalayıp dövüyor ve tutukluyor... Rus hükûmeti, Rus yöntemleri." ifadelerini kullandı. #georgianprotests no safehaven in Georgia: church yard or pharmacy, robicops chase the participants everywhere to beat and arrest them… russian government, russian methods https://t.co/8haFBu3TSA — Salome Zourabichvili (@Zourabichvili_S) November 29, 2024 GÜRCİSTAN HÜKÛMETİNDEN SKANDAL AB KARARI Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze, AB üyelik müzakerelerinin başlatılması konusunun 2028'e kadar askıya alındığını 28 Kasım 2024 tarihinde yaptığı bir açıklama ile duyurdu. Başbakan Kobakhidze, iktidardaki Gürcü Rüyası Partisinin başkentteki ofisinden alınan karar ve Gürcistan'ın AB ile entegrasyon süreci hakkında değerlendirme yaptı. Gürcistan hükûmetinin amacının ülkenin milli çıkarlarını koruyarak onurlu bir şekilde AB'ye katılmak olduğunu belirten Başbakan, ülkenin AB üyeliğine 2030 yılına kadar hazır olacağını belirtti. Kobakhidze, "Zor bir yol olacak. Önümüzde yaklaşık 6 yıl var, hedefimiz daha önce de söylediğimiz gibi 2030 yılında Avrupa Birliği'ne katılmaktır" ifadelerini kullandı. AB'DEN GELECEK BÜTÇE REDDEDİLDİ Başbakan, bazı Avrupalı siyasetçilerin Gürcistan'ın iç işlerine karıştığını ve AB'nin parasıyla şantaj yaptığını vurguladı. Aynı zamanda AB'den gelecek bütçeyi de reddettiklerini, "Bütün bunları göz önünde bulundurarak AB ile müzakerelerin başlatılması konusunu 2028 sonuna kadar gündeme almama kararı aldık. Ayrıca 2028 sonuna kadar AB'den gelecek her türlü bütçe hibesini reddediyoruz" ifadeleriyle açıkladı. Kobakhidze, açıklamasında Gürcistan'ın AB'ye onurlu bir şekilde gireceğini de vurguladı. Açıklamasında, "Avrupa Birliği'ne dilenerek, tek ayak üzerinde durarak girmeyeceğiz. AB'ye onurlu bir şekilde, düzgün bir demokratik sistemle, güçlü bir ekonomiyle gireceğiz" ifadelerine yer verdi. KARARIN ARDINDAN ÜLKE ÇAPINDA PROTESTOLAR BAŞLADI Hükûmetin 2028 yılına kadar AB üyeliğini askıya alacağı ve gelecek bütçeyi reddedeceği kararının ardından halk sokaklara çıktı. Başkent Tiflis'te yüzlerce kişi parlamento binasının önünde toplanarak protestolara başladı. Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili de Başbakanın kararına tepki gösterdi. Zurabişvili yaptığı açıklamada, "Bugün, haftalardır devam eden anayasal darbenin sonuna geldik. Aylar önce belirlenen ve bizi Avrupa'dan Rusya'ya doğru götüren rota artık sona ermiştir. Bugün bu gayrimeşru hükumet kendi halkına, geçmişine ve geleceğine barış değil savaş ilan etmiştir. Evde olan ya da protestolara katılan herkes: Umudunuzu kaybetmeyin! Taviz yok, teslimiyet yok, direniş var. Ben sonuna kadar buna sadık kalacağım, tıpkı sizin sonuna kadar sadık kalacağınız gibi" ifadelerini kullandı.

Gürcistan'ın AB kararı sonrası AB Büyükelçisinden açıklama: Gürcülerin iradesiyle çelişiyor

Avrupa Birliği'nin (AB) Gürcistan Büyükelçisi Pawel Herczynski, Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze'nin AB üyelik müzakerelerinin başlatılması konusunun 2028'e kadar askıya alınması kararının ardından açıklama yaptı. HÜKÛMETİN POLİTİKALARI GÜRCİSTAN HALKININ İRADESİYLE ÇELİŞİYOR Büyükelçi, Başbakanın kararını çok üzücü ve yürek parçalayıcı olarak değerlendirirken aynı zamanda Gürcü Rüyası Partisinin aldığı kararlar hakkında, "Gürcistan'ın önceki tüm hükûmetlerinin politikalarıyla ve Gürcü halkının büyük çoğunluğunun iradesiyle çelişiyor." ifadelerini kullandı. Büyükelçi, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Gürcistan'a AB üyeliğine aday ülke statüsü verdik ve dün yaşananlar açıkça Gürcistan'ın önceki hükûmetinin politikasına aykırıdır. Aslında anladığım kadarıyla önceki tüm Gürcistan hükûmetlerinin politikasına da aykırıdır. Gürcülerin büyük çoğunluğunun iradesiyle çelişiyor. Elbette Gürcistan bağımsız bir ülkedir. Gürcistan egemen bir ülkedir. Avrupa entegrasyonuna devam etmek isteyip istemediğine Gürcistan karar verecek. Benim açımdan bu durum çok üzücü, çok üzücü ve yürek parçalayıcı. GÜRCİSTAN HÜKÛMETİNDEN SKANDAL AB KARARI Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze, AB üyelik müzakerelerinin başlatılması konusunun 2028'e kadar askıya alındığını 28 Kasım 2024 tarihinde yaptığı bir açıklama ile duyurdu. Başbakan Kobakhidze, iktidardaki Gürcü Rüyası Partisinin başkentteki ofisinden alınan karar ve Gürcistan'ın AB ile entegrasyon süreci hakkında değerlendirme yaptı. Gürcistan hükûmetinin amacının ülkenin milli çıkarlarını koruyarak onurlu bir şekilde AB'ye katılmak olduğunu belirten Başbakan, ülkenin AB üyeliğine 2030 yılına kadar hazır olacağını belirtti. Kobakhidze, "Zor bir yol olacak. Önümüzde yaklaşık 6 yıl var, hedefimiz daha önce de söylediğimiz gibi 2030 yılında Avrupa Birliği'ne katılmaktır" ifadelerini kullandı. AB'DEN GELECEK BÜTÇE REDDEDİLDİ Başbakan, bazı Avrupalı siyasetçilerin Gürcistan'ın iç işlerine karıştığını ve AB'nin parasıyla şantaj yaptığını vurguladı. Aynı zamanda AB'den gelecek bütçeyi de reddettiklerini, "Bütün bunları göz önünde bulundurarak AB ile müzakerelerin başlatılması konusunu 2028 sonuna kadar gündeme almama kararı aldık. Ayrıca 2028 sonuna kadar AB'den gelecek her türlü bütçe hibesini reddediyoruz" ifadeleriyle açıkladı. Kobakhidze, açıklamasında Gürcistan'ın AB'ye onurlu bir şekilde gireceğini de vurguladı. Açıklamasında, "Avrupa Birliği'ne dilenerek, tek ayak üzerinde durarak girmeyeceğiz. AB'ye onurlu bir şekilde, düzgün bir demokratik sistemle, güçlü bir ekonomiyle gireceğiz" ifadelerine yer verdi. KARARIN ARDINDAN ÜLKE ÇAPINDA PROTESTOLAR BAŞLADI Hükûmetin 2028 yılına kadar AB üyeliğini askıya alacağı ve gelecek bütçeyi reddedeceği kararının ardından halk sokaklara çıktı. Başkent Tiflis'te yüzlerce kişi parlamento binasının önünde toplanarak protestolara başladı. Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili de Başbakanın kararına tepki gösterdi. Zurabişvili yaptığı açıklamada, "Bugün, haftalardır devam eden anayasal darbenin sonuna geldik. Aylar önce belirlenen ve bizi Avrupa'dan Rusya'ya doğru götüren rota artık sona ermiştir. Bugün bu gayrimeşru hükumet kendi halkına, geçmişine ve geleceğine barış değil savaş ilan etmiştir. Evde olan ya da protestolara katılan herkes: Umudunuzu kaybetmeyin! Taviz yok, teslimiyet yok, direniş var. Ben sonuna kadar buna sadık kalacağım, tıpkı sizin sonuna kadar sadık kalacağınız gibi" ifadelerini kullandı.

#Protesto