Ukraynalı esir askerlerin yakınları İstanbul’da yardım çağrısında bulundu

Vladimir Putin emrindeki işgalci Rus ordusunun Ukrayna'nın Mariupol kentindeki Azovstal Çelik Fabrikası'nda sözde tahliye adı altında esir aldığı Ukraynalı askerlerinin aileleri, İstanbul Odakule'de 13 Ekim 2024 tarihinde "Azovstal Kahramanlarını Kurtar" temalı eylem gerçekleştirerek Türk halkına ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a  yardım çağrısında bulundu.

Ukrayna Kültür Derneği tarafından organize edilen eylem, Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy ve Azovstal Fabrikası'nda esir alınan Ukraynalı askerlerin ailelerin katılımıyla gerçekleştirildi.

Eylemde konuşan Başkonsolos Nedilskıy, Ukrayna’nın 963 gündür Rusya’nın başlattı geniş çaplı işgal saldırısına karşı direndiğini hatırlatarak, “Eşleriniz ve oğullarınız gururumuzdur. Onlar Mariupol’u savunurken Rus işgal güçlerinin daha fazla ilerlemesini engelledi. Yüz binlerce Ukraynalının hayatını kurtardılar. Bazıları bunun için hayatını feda etti, bazıları ise esir düştü. Siz ise 2 yıldır onlar için mücadele ediyorsunuz. Bugün buradasınız, önceki gün başka bir ülkedeydiniz. Biz de sizinle birlikte bu mücadeleyi devam ettireceğiz.” dedi.

Eyleme katılan Maltepe Çerkes Derneği Başkanı Murat Özden ise, “Direnişiniz insanlık onuru içindir. Diktatörlüklerin, faşist kalkışmaların, yayılmacılığın önünü kesiyorsunuz. Dünyada diktatörlüğün ağababası olan faşist Rusya’yı durdurarak, gerileterek, çökerteceğinize olan inancımız tam ve eksiksizdir.” şeklinde konuştu.

Ardından eylemde 29 aydır işgalci Rusya tarafından esir tutulan askerlerin eşleri ve anneleri konuşmalar gerçekleştirildi. Konuşmalarda esirlerin yakınları Azovstal’daki Ukraynalı askerlerin Kızılhaç başta olmak üzere uluslararası örgütlerin ve Rusya’nın verdiği garantiler karşılığında teslim olduğunu ancak Rusya’nın hiçbir uluslararası sözleşmeye uymadığına ve verdiği sözleri tutmadığına dikkat çekildi. Ayrıca eylemciler, işgalci Rusya’nın 1949 tarihli Savaş Esirlerinin Muamelesine İlişkin Sözleşmesi'ne (3. Cenevre Sözleşmesi) uymadığı ve Ukraynalı esirlere kötü muamele ve işkence uyguladığını vurguladı.

Oğlunu Rus esaretinden kurtarabilmek için mücadele eden Svitlana Tançuk, Kırım Haber Ajansı (QHA) muhabirine yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Ukraynalı esir askerin annesiyim. Eylem düzenlemek ve Türkiye’deki yetkililere, 29 aydır Rus esaretinde bulunan yakınlarımızın kurtarılması konusunda bize yardım etme çağrısında bulunmak amacıyla bugün İstanbul’da bulunuyoruz. Mariupol’u abluka altında 3 ay boyunca savunan askerleri temsil ediyoruz. Daha sonra askerlerimiz teslim olmak zorunda kaldı. Şu an Rus esaretinde çok korkunç şartlar altında bulunuyorlar. Bazıları esarette hayatlarını kaybetti ve evlerine dönemeyecek. Biz ise yakınlarımızın evlerine, ailelerinin yanına dönmeleri için mücadele etmeye devam ediyoruz. Oğlum Bogdan Tınçuk, Mariupol savunmasında yer almıştı ve 29 aydır Rusya tarafından esir tutuluyor. Ayrıca oğlum Rusya’nın Olenivka Hapishanesinde Ukraynalı esirlere karşı işlediği korkunç savaş suçunun tanığı. Olenivka Hapishanesinde işgalciler esir askerlerimizi ayrı bir binada topladı ve onlar gece uyurken binayı havaya uçurdu. Bu olay sırasında 54 Ukraynalı esir hayatını kaybetti. Oğlum Mariupol ve Olenivka’da hayatta kalmaya başardı. Şu an ise Rus esaretinde hayata kalması ve eve dönmesi için dua ediyorum.

MARİUPOL'DE ESİR DÜŞEN ASKERÎ DOKTOR QHA'YA KONUŞMUŞTU

Kırım Tatar askerî doktor Asan İsenacıyev, 24 Şubat 2022'de başlayan ve iki aydan uzun süre Rus işgal güçleri tarafından kuşatılarak ağır saldırılara maruz kalan Mariupol kentindeki Azovstal Çelik Fabrikası’ndayken Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yaptığı yardım çağrısıyla gündeme gelmişti. Asan İsenacıyev 7 ay Rus esaretinde kaldıktan sonra 31 Aralık 2022’de gerçekleşen esir takası sırasında Ukrayna’ya iade edildi.

QHA'ya konuşan Asan İsenacıyev, orduya nasıl yazıldığını, savaş başladığı zaman nerede görev yaptığını, kuşatma altındaki Azovstal Çelik Fabrikası'nda hangi şartlar altında yaralıları tedavi etmek zorunda kaldığını ve Rus esaretinde gördüğü insanlık dışı muameleleri anlatmıştı.