Kırım Tatarları ve Ukraynalılar, İstanbul’da bir araya gelerek "Topraklarımızı Asla Bırakmayacağız" dedi
Kırım'ın Rusya tarafından işgalinin 11. yılı ve Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı geniş çaplı işgal saldırısının 3. yıl dönümü nedeniyle İstanbul’daki Şişhane Meydanı’nda eylem gerçekleştirildi. Eyleme katılan yüzlerce Ukraynalı ve Kırım Tatarı, Ukrayna’da devam eden topyekun savaşa dikkat çekerek; Ukrayna’nın bağımsız ve bölünmez bir devlet olduğunu vurguladı. Ayrıca eyleme katılan Ukraynalı savaş esirlerinin aileleri, Türkiye'ye yakınlarını Rus esaretinden kurtama konusunda yardım etme çağrısı yaptı.
Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosluğu ve Ukrayna Kültür Derneği tarafından düzenlenen etkinliğe; Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy ve eşi Lyudmıla Nedilska, Ukrayna İnsan Hakları Yetkilisi Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar Temsilcisi Elvin Kadirov, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) üyeleri Gülnara Bekirova ve Abmecit Süleymanov, Ukrayna Kültür Derneği Başkanı Münevver Usenova, Kırım Derneği İstanbul Anadolu Yakası Şubesi Başkanı Şebnem Sözen, Emel Kırım Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Tanatar, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Gebze Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Recep Orak, Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti Hükûmeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Genel Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev, Rus işgal güçleri tarafından esir alınan ve haklarında hiçbir bilgiye ulaşılamayan Ukraynalı askerlerin aileleri ve İstanbul’da yaşayan Ukrainler ile Kırım Tatarları katıldı.
"UKRAYNA'NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ SAĞLANMIYORSA HİÇBİR GÜÇ BİZİ O SÖZDE BARIŞA SÜRÜKLEYEMEZ"
Ukrayna Kültür Derneği Başkan Yardımcısı Aliya Usenova, eylemin açılışında yaptığı konuşmada, "3 yıldır Ruslar bizi öldürüyor, tecavüz ediyor, çocuklarımızı kaçırıyor, şehirlerimizi yok ediyor. Ukraynalılar kendi topraklarının bir santimetresini bile düşmana bırakmayacaktır. Bundan emin olabilirsiniz. Çünkü bu topraklar bizim kanımızla doldu. Eğer topraklarımızın bir santimetresini bile düşmana bırakırsak bu savaşta ölen, kaybolan, şu an Rus hapishanelerinde işkence gören vatandaşlarımıza ihanet etmiş oluruz. Bizim tek bir vatanımız var; o da Ukrayna. Ukrayna, bağımsız bir ülkedir. Ukrayna toprak bütünlüğü sağlanmıyorsa hiçbir güç bizi o sözde barışa sürükleyemez” dedi.
"KIRIM MUTLAKA UKRAYNA’YA GERİ DÖNECEKTİR"
Savaşın Kırım’ın işgaliyle başladığını hatırlatan ve uluslararası toplumun işgale karşı kararlı bir şekilde tepki göstermemesinin geniş çaplı işgal saldırısına yol açtığına dikkat çeken Usenova, "Kırım mutlaka Ukrayna’ya geri dönecektir. Rusya’ya toprak tavizinde bulunmak birkaç yıl sonra yine saldırmasına izin vermek demektir…Ayrıca Kırım, Rusya’nın işgali altında kalacaksa Kırım Tatar halkı yok edilecektir. Kırım sadece bir toprak parçası değildir. Bizim vatanımızdır. Bizi yok edeceklerdir. Bizim Kırım Tatar aktivistlerimizden birçoğu Rus hapishanelerinde, ben dahil olmak üzere birçoğumuz vatanımıza gidemiyoruz. Kırım Rus idaresi altında kalırsa Rusya bizi öldürecektir, susarsanız biz yok oluruz. Lütfen susmayınız, lütfen konuşunuz" ifadelerini kullandı.
"BAĞIMSIZLIĞIMIZ İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ"
Rusya’nın Ukrayna'ya karşı başlattığı geniş çaplı işgal saldırısının bin 96 gündür devam ettiğini vurgulayan Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, “Üç yıl önce halkımız düşmana karşı koymak için birleşti. O günden beri bağımsızlığımız için mücadele ediyoruz. Şu an devletimiz çok zor bir dönemden geçiyor. Bu yüzden birlik olmalıyız ve tüm dünyaya birlik olduğumuzu ve bizim için her şeyden önce devletimizin geldiğini göstermeliyiz.” dedi.
YAPILAN SOYKIRIMA DÜNYA DAHA NE KADAR SESSİZ KALACAK?
Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Üyesi Gülnara Bekirova, şubat ayının Kırım Tatar halkı için birçok trajik günü içinde barındırdığını hatırlatarak, "Bugün 23 Şubat, halkımızın tarihindeki trajik günlerden birisi. 23 Şubat 1918 tarihinde Kırım Tatar lideri Numan Çelebicihan, Ruslar tarafından vahşice katledildi. Rusya’nın baskıları bitmek bilmiyor. 11 yıl önce yine şubat ayında Ruslar, Kırım’ı işgal etmeye başladılar. 11 yıldır Kırım Tatar ve Ukraynalı aktivistlerin evlerinde aramalar yapılıyor, suçsuz evlatlarımız Rus işgal güçleri tarafından hapislere atılıyor. Nice soydaşımız öldürüldü. Hepsi Ukrayna toprak bütünlüğüne destek verdikleri için hapsediliyor ve öldürülüyor. Yüzlerce anne, suçsuz evladının hapisten çıkmasını bekliyor. Çocuklar babaları yanlarında olmadan büyüyorlar. Rusya daha ne karar Kırım Tatar ve Ukraynalıyı öldürecek. Yapılan soykırıma dünya daha ne kadar sessiz kalacak?.. Bugün tüm dünyanın Ukrayna’ya destek vermesi gerekiyor. Ukrayna ve Kırım Tatar halklarının soykırımının durdurulması gerekiyor" dedi.
"TÜRKİYE, HER ZAMAN MAZLUMUN TARAFINDA, ZULME KARŞI DURUYOR"
Türkiye’nin Ukrayna’ya sağladığı desteğin önemine dikkat çeken Ukrayna İnsan Hakları Yetkilisi Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar Temsilcisi Elvin Kadirov, “Türkiye her zaman mazlumun tarafında, zulme karşı duruyor. Savaşın ilk günlerinde Türkiye, Ukrayna’yı mazlum olarak tanıdı ve destek sağladı. Bunun için hem Türkiye Cumhuriyeti'ne hem de Türk halkına çok minnettarız. Sizin desteğiniz bizim için çok önemli ve ona ihtiyacımız var. Hatırlatmak isterim ki, savaş 3 yıl önce değil 2014’te Kırım’ın işgaliyle başladı. İşgalciler Kırım Tatarlarına zulmediyor, haksız yere hapse atıyor. Hapislerde çok kötü şartlarda alıkonuluyorlar, bazıları ölüyorlar. Bu insanların da Türkiye’nin desteğine ihtiyacı var” şeklinde konuştu.
Eylem katılan Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti Hükûmeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Genel Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev, Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti hükûmetinin; 23 Şubat 1944 Çeçen-İnguş Sürgünü ve Soykırımı'nın 81. yıl dönümü ve Rusya'nın Ukrayna’daki topyekun saldırısının 3. yıl dönümü için hazırladığı basın açıklamasını okudu. Açıklamada, 81 yıl önce Stalin rejiminin Çeçen ve İnguş halklarını acımasızca vatanından sürdüğünü hatırlatarak; Ukrayna’ya saldıran şu anki Rusya’nın Stalin rejiminin bir devamcısı olduğunu kaydetti. Şaptukayev, “Rus İmparatorluğu; ister Sovyet, ister Çarlık, ister şu anki Putin rejimi olsun her zaman sadece ölüm, yıkım ve acı getirmiştir” vurgusunu yaptı.
Ardından Rus işgal güçleri tarafından esir alınan ve haklarında hiçbir bilgiye ulaşılamayan Ukraynalı askerler adına bir temsilci kalabalığa hitap etti. 24 Şubat 2022 tarihinin tüm Ukraynalıların hayatını kökten değiştirdiğini belirten ailelerin temsilcisi, “Yakınlarımız aylardır Rus esaretinde. Her gün onlardan haber gelmesini bekliyoruz. Günlerimiz ‘Acaba hayatta mı? Aç mı? İşkence görüyor mu?’ düşünerek geçiyor. Yakınlarımız ülkelerini, kendi topraklarını, ailelerini korumak için savaşmaya gittiler. Vatan görevini yerine getiriyorlardı ama şu an esir tutuluyorlar. Esirlerin yakınları olarak onlara yardım etmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Susmuyoruz, ama yardımınıza ihtiyacımız var. Türkiye her zaman insani görevler ve müzakerelerde önemli rol oynamıştır. Sizden sesimiz olmanızı ve yakınlarımızı Rus esaretinden kurtarmaya yardım etmenizi istiyoruz…” çağrısında bulundu.
Eylem sonunda katılımcılar savaşta hayatını kaybeden Ukraynalı askerleri ve sivilleri saygı duruşuyla andı ve Ukrayna'nın millî marşını okudu. Ardından büyük Ukrayna bayrağını açarak, "Slava Ukraini! (Yaşasın Ukrayna)", "Her şeyden önce Ukrayna!", "Tek ve bölünmez, birlik Ukrayna", "Kırım, Ukrayna'dır" sloganlarını attı.