Ankara'da "Ortak Gelecek: Türkiye-Özbekistan Belgesel Filmi" galası yapıldı
Ankara'da "Ortak Gelecek: Türkiye-Özbekistan Belgesel Filmi" galası yapıldı
T.C. İletişim Başkanlığı tarafından desteklenen, yapımcılığı Yerli Düşünce Derneğince gerçekleştirilen "Ortak Gelecek: Türkiye-Özbekistan Belgesel Filmi" gala gösterisi 8 Mart'ta Milli Kütüphane Konferans Salonu'nda tertip edildi.
Haber Giriş Tarihi: 09.03.2024 15:20
Haber Güncellenme Tarihi: 09.03.2024 19:04
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Özbekistan'ın tarihi, kültürel değerleri, zenginlikleri, Türkiye ile tarih boyunca ilişkilerinin seyri ve iki ülkenin ortak geleceğinin önemini konu alan, Yerli Düşünce Derneği tarafından yapımcılığı üstlenilen ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından desteklenen "Ortak Gelecek: Türkiye-Özbekistan Belgesel Filmi" için 8 Mart 2024 tarihinde tanıtım galası programı düzenlendi.
Milli Kütüphane Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen etkinliğine Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Mahmut Özer, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Özbekistan'ın Ankara Büyükelçisi Alişer Azamhocayev ve çok sayıda davetli katıldı.
"ÖZBEKİSTAN TÜRKİYE İLİŞKİLERİN DAHA İYİ SEVİYEYE GELECEĞİNİ ÜMİT EDİYORUM"
Program, şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve ardından Özbekistan ve Türkiye millî marşlarının okunmasıyla başladı.
Programıın açılış konuşmasını gerçekleştiren Yerli Düşünce Derneği Başkanı, 26. ve 27. dönem Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, pandemi nedeniyle çalışmara ara verdiklerini ancak bu programla birlikte yeniden çalışmalara başladıklarını kaydetti. Özbekistan ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 4 Mart 1992 tarihinde gerçekleştiğini anımsatan Gündoğdu, etkinlik için mart ayının özellikle tercih edildiğini belirtti. Gündoğdu, "Ben bu diplomatik ilişkilerin daha iyi seviyeye geleceğini ümit ediyorum. Bu seviyeyi ve ilişkileri yükseltebilmek için, kardeşliğimizi, birliğimizi, beraberliğimizi yükseltebilmek için hep birlikte; hem Türkiye hem Özbek kardeşlerimizle, bu işi üzerimize düşen neyse yaparak güçlendirmeye devam edeceğiz." dedi.
"ATA VE ANAVATAN DEYİNCE ŞÜPHESİZ AKLA GELEN İKİ ÜLKE ÖZBEKİSTAN VE TÜRKİYE"
Filmin yönetmenliğini gerçekleştiren Umut Mete Soydan ise, konuşmasına "Ata ve anavatan deyince şüphesiz akla gelen iki ülke Özbekistan ve Türkiye." diyerek başladı.
Belgeselin içeriğinden bahseden Soydan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Biz de 'Ortak Gelecek: Özbekistan-Türkiye Belgesel Filmi' ile Özbekistan'ın sahip olduğu kültürel zenginlikleri, Semerkant, Buhara, Taşkent gibi birbirinden kıymetli ve masalsı görüntülere sahip bu şehirlerin sahip olduğu güzellikleri anlatmak, ortak tarihimizi, Türk tarihine ve Türk kimliğine ait eserleri anlatmak ve iki ülkenin ortak geleceğine dair bir perspektif sunmak için 42 dakikalık bir dairesel film hazırladık."
"ÖZBEKİSTAN TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİ DAHA ÜST SEVİYEYE YÜKSELTECEĞİZ"
Galaya katılan Özbekistan'ın Ankara Büyükelçisi Alişer Azamhocayev, açılışta yaptığı konuşmasında, "Bu hafta Özbek-Türk diplomatik münasebetlerinin 32. yılını kutladık. Bugün takdim edilecek film, işte bu ilişkilerimizi aksettiriyor. Özellikle son yıllarda yakaladığımız kapsamlı stratejik ortalık dönemini anlatıyor." ifadelerini kullandı.
Özbekistan ile Türkiye ilişkilerinin daha fazla gelişmesi adına hâlâ birçok imkan bulunduğunu söyleyen Azamhocayev, "Bu imkanları elbette kazandıracağız. Geçen aralık ayı içerisinde Karma Ekonomik Komisyonu toplantımız gerçekleşti. Son 3 ay içerisinde onlarca üst düzey ziyaret gerçekleşti. Aynı zamanda bu yıl yapılacak stratejik konseyimizin 3. toplantısı için çok yoğun çalışıyoruz. Böylece münasebetlerimizi daha üst seviyeye yükselteceğiz." şeklinde konuştu.
Büyükelçi Azamhocayev, konuşmasını "Yaşasın Özbekistan ve Türkiye ebedi dostluğu" diyerek sonlandırdı.
"TÜRKİYE VE ÖZBEKİSTAN'IN ORTAK MİRASI ÇOK BÜYÜK ZENGİNLİKLERİ BAHŞEDİYOR"
Açılışta konuşma gerçekleştiren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak başladığı konuşmasında, "İnşallah, Türkiye ve Özbekistan'daki kadınların çok değerli katkılarını, çok değerli emeklerini ve Türkiye-Özbekistan ilişkilerine kadın elinin değdiğinin hissedileceği günleri önümüzdeki dönemde yakından müşahede edeceğiz." dedi.
Bakan Yardımcısı Kıran konuşmasını, "Türkiye ve Özbekistan'ın birbiriyle paylaştığı ortak miras çok büyük zenginlikleri bize bahşediyor. Bu zenginliklerin başında da elbette zengin Türkistan medeniyetinin ve ülkemizin sahip olduğu eşsiz mirasın, kadın medeniyeti üzerinden şekillendiği hepimizin malumu. Zira bundan bir asır evvel Türkiye istiklal mücadelesini yürütürken de Anadolu'da Türk insanının, Türk milletinin güç aldığı en büyük unsurlardan biri de binlerce kilometre ötede Özbekistan'daki kardeşlerimizin duaları ve destekleri olmuştur." şeklinde sürdürdü.
Her iki ülke Cumhurbaşkanının da ortaya koyduğu 10 milyar dolarlık ticaret hedefinin asla ulaşılamaz bir hedef olmadığını belirten Kıran, "Hele ki, sahip olduğumuz tarihsel, bilimsel, kültürel miras, her ülkenin sahip olabileceği nitelikte bir zenginlik değildir. Binlerce kilometre ötede de olsa Mâverâünnehir'in merkezinde bizim manevi haritamızı oluşturan nice eserleri bünyesinde barındıran Özbekistan, bizim her anıldığında yüreğimizi titreten bir ülke olmuştur. O yüzden Özbekistan bağımsızlığını ilan ettiğinde Türkiye Cumhuriyeti'nin bu bağımsızlığı ilk tanıyan ülke olması, yine Taşkent'te Büyükelçilik açan ilk ülke olması ve bugün Semerkant'ta da ilk Başkonsolosluk açan ülke olması asla tesadüfi değildir." ifadelerini kullandı.
"GÜZEL TÜRKİSTAN ŞAHLANIP AYAĞA KALKACAK"
Gala gecesinin açılışında konuşan bir diğer isim Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu ise, "Tarihi bir hakikattir ki, Özbekistan güzel Türkistan'ın dürdanesi, bizim atayurdumuzdur. Özbekler de uzaklarda ayrı beşiklerde de büyüsek özbeöz kardeşlerimizdir. Tarihimiz bir, kültürümüz bir, dilimiz bir, dinimiz bir, kanımız bir, canımız bir olan Özbekistan ile Türkiye'nin her alandaki ilişkileri, birbirlerine 'kardeşim' diye hitap eden iki devlet başkanının yüksek katkıları ile Allah'a hamdolsun bugün en üst seviyede artarak ilerlemektir." dedi.
Özbekistan'ın "Geleceği büyük devlet" mottosuna dikkat çeken Topçu, "Özbekistan'da yapılan reformlarda Allah'ın izniyle o hedefe ulaşacaklar." değerlendirmesinde bulundu. Topçu konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Cumhurbaşkanımız geçen sene üç defa atayurdu ziyaret etti. Ben ne kadar ettim, unuttum. Ve her gittiğinizde, Özbekistan'ın sokaklarında dolaştığınız zaman, biraz daha mesafe katettiğini görüyorsunuz ve bununla iftihar ediyorsunuz."
Topçu, artık toplumların birbirine kavuşmasında sinema, radyo ve dijital medyanın çok etkili olduğunu belirterek, “bu araçların günümüzde etkin olduğu artık bir kesin. Yerli Düşünce buradan hareketle, değerli yönetmenimizle birlikte ve İletişim Başkanlığımızın destekleriyle bu güzel belgeseli hazırladılar. İnşallah bu diğer belgesellere de örnek olur” ifadelerini kullandı.
Topçu konuşmasını şu cümlelerle noktaladı:
"Biz yedi tane devlet, bir tane milletiz. Bu yedi devlet bir millet şu anda Türk Yüzyılını başlattı. Kim ne yaparsa yapsın, Türk Yüzyılı başladı. Bu yüzyıl, insanlığı yeniden bizim adaletimizle, merhametimizle, samimiyetimizle, hoşgörümüzle buluşturacak. Bu buluşmadan sonra bütün ceditçi büyük atalarımızın ruhları şad olacak. Ve tabii ki, bunun yanında şehit atamız Çolban'ın Güzel Türkistan'ı şahlanıp ayağa kalkacak inşallah."
"TÜRKİYE GÜÇLENİRSE, YEDİ DEVLET ÇOK DAHA GÜÇLÜ ŞEKİLDE SESİNİ DÜNYAYA DUYURACAKTIR"
TBMM Milli Eğitim, Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Mahmut Özer ise, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak başladığı konuşmasında, "Tabii, bir günde kadınların önemini idrak edebilmek mümkün değil. Tüm günler kadınlarımız içindir. Şeyh Edebali'nin bir sözü var. Der ki, 'insanı yaşat ki, devlet yaşasın'. Ben de mütevazı olarak ona küçük bir katkı yapıyorum; kadını yaşat ki, insan yaşasın. Kadınlarımız ne kadar güçlü olursa toplumumuz o kadar dürüst olur, güçlü olur, dirayetli olur, aile o kadar güçlü olur." şeklinde konuştu.
Yapılmış olan belgeselin iki ülke arasındaki ilişkilerin anlatılması için büyük bir önem taşıdığını kaydeden Özer, “Eğer toplumlar arasında eğitimde, kültürde, sanatta özellikle gençler ve kadınlar üzerinden iş birliğini arttırabilirsek o ilişkiler çok daha kalıcı olur” dedi.
Özer ayrıca, "Bir millet yedi devlete doğru gelmek, bu ilişkileri perçinlemek öyle kolay süreçler değil. Türkiye ne kadar güçlenirse; Türkiye ne kadar eğitimde, ulaşımda, savunma sanayinde, sadece bölgesinde değil, dünyada bir aktör olarak güçlü olarak ortaya çıkarsa, işte o bir millet yedi devlet, çok daha güçlü bir şekilde gür sesini tüm dünyaya duyuracaktır" ifadelerini kullandı.
Program, açılış konuşmaları sonrasında belgesel gösterimi ve akabinde plaket takdimiyle son buldu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ankara'da "Ortak Gelecek: Türkiye-Özbekistan Belgesel Filmi" galası yapıldı
T.C. İletişim Başkanlığı tarafından desteklenen, yapımcılığı Yerli Düşünce Derneğince gerçekleştirilen "Ortak Gelecek: Türkiye-Özbekistan Belgesel Filmi" gala gösterisi 8 Mart'ta Milli Kütüphane Konferans Salonu'nda tertip edildi.
Özbekistan'ın tarihi, kültürel değerleri, zenginlikleri, Türkiye ile tarih boyunca ilişkilerinin seyri ve iki ülkenin ortak geleceğinin önemini konu alan, Yerli Düşünce Derneği tarafından yapımcılığı üstlenilen ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından desteklenen "Ortak Gelecek: Türkiye-Özbekistan Belgesel Filmi" için 8 Mart 2024 tarihinde tanıtım galası programı düzenlendi.
Milli Kütüphane Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen etkinliğine Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Mahmut Özer, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Özbekistan'ın Ankara Büyükelçisi Alişer Azamhocayev ve çok sayıda davetli katıldı.
"ÖZBEKİSTAN TÜRKİYE İLİŞKİLERİN DAHA İYİ SEVİYEYE GELECEĞİNİ ÜMİT EDİYORUM"
Program, şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve ardından Özbekistan ve Türkiye millî marşlarının okunmasıyla başladı.
Programıın açılış konuşmasını gerçekleştiren Yerli Düşünce Derneği Başkanı, 26. ve 27. dönem Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, pandemi nedeniyle çalışmara ara verdiklerini ancak bu programla birlikte yeniden çalışmalara başladıklarını kaydetti. Özbekistan ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 4 Mart 1992 tarihinde gerçekleştiğini anımsatan Gündoğdu, etkinlik için mart ayının özellikle tercih edildiğini belirtti. Gündoğdu, "Ben bu diplomatik ilişkilerin daha iyi seviyeye geleceğini ümit ediyorum. Bu seviyeyi ve ilişkileri yükseltebilmek için, kardeşliğimizi, birliğimizi, beraberliğimizi yükseltebilmek için hep birlikte; hem Türkiye hem Özbek kardeşlerimizle, bu işi üzerimize düşen neyse yaparak güçlendirmeye devam edeceğiz." dedi.
"ATA VE ANAVATAN DEYİNCE ŞÜPHESİZ AKLA GELEN İKİ ÜLKE ÖZBEKİSTAN VE TÜRKİYE"
Filmin yönetmenliğini gerçekleştiren Umut Mete Soydan ise, konuşmasına "Ata ve anavatan deyince şüphesiz akla gelen iki ülke Özbekistan ve Türkiye." diyerek başladı.
Belgeselin içeriğinden bahseden Soydan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Biz de 'Ortak Gelecek: Özbekistan-Türkiye Belgesel Filmi' ile Özbekistan'ın sahip olduğu kültürel zenginlikleri, Semerkant, Buhara, Taşkent gibi birbirinden kıymetli ve masalsı görüntülere sahip bu şehirlerin sahip olduğu güzellikleri anlatmak, ortak tarihimizi, Türk tarihine ve Türk kimliğine ait eserleri anlatmak ve iki ülkenin ortak geleceğine dair bir perspektif sunmak için 42 dakikalık bir dairesel film hazırladık."
"ÖZBEKİSTAN TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİ DAHA ÜST SEVİYEYE YÜKSELTECEĞİZ"
Galaya katılan Özbekistan'ın Ankara Büyükelçisi Alişer Azamhocayev, açılışta yaptığı konuşmasında, "Bu hafta Özbek-Türk diplomatik münasebetlerinin 32. yılını kutladık. Bugün takdim edilecek film, işte bu ilişkilerimizi aksettiriyor. Özellikle son yıllarda yakaladığımız kapsamlı stratejik ortalık dönemini anlatıyor." ifadelerini kullandı.
Özbekistan ile Türkiye ilişkilerinin daha fazla gelişmesi adına hâlâ birçok imkan bulunduğunu söyleyen Azamhocayev, "Bu imkanları elbette kazandıracağız. Geçen aralık ayı içerisinde Karma Ekonomik Komisyonu toplantımız gerçekleşti. Son 3 ay içerisinde onlarca üst düzey ziyaret gerçekleşti. Aynı zamanda bu yıl yapılacak stratejik konseyimizin 3. toplantısı için çok yoğun çalışıyoruz. Böylece münasebetlerimizi daha üst seviyeye yükselteceğiz." şeklinde konuştu.
Büyükelçi Azamhocayev, konuşmasını "Yaşasın Özbekistan ve Türkiye ebedi dostluğu" diyerek sonlandırdı.
"TÜRKİYE VE ÖZBEKİSTAN'IN ORTAK MİRASI ÇOK BÜYÜK ZENGİNLİKLERİ BAHŞEDİYOR"
Açılışta konuşma gerçekleştiren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak başladığı konuşmasında, "İnşallah, Türkiye ve Özbekistan'daki kadınların çok değerli katkılarını, çok değerli emeklerini ve Türkiye-Özbekistan ilişkilerine kadın elinin değdiğinin hissedileceği günleri önümüzdeki dönemde yakından müşahede edeceğiz." dedi.
Bakan Yardımcısı Kıran konuşmasını, "Türkiye ve Özbekistan'ın birbiriyle paylaştığı ortak miras çok büyük zenginlikleri bize bahşediyor. Bu zenginliklerin başında da elbette zengin Türkistan medeniyetinin ve ülkemizin sahip olduğu eşsiz mirasın, kadın medeniyeti üzerinden şekillendiği hepimizin malumu. Zira bundan bir asır evvel Türkiye istiklal mücadelesini yürütürken de Anadolu'da Türk insanının, Türk milletinin güç aldığı en büyük unsurlardan biri de binlerce kilometre ötede Özbekistan'daki kardeşlerimizin duaları ve destekleri olmuştur." şeklinde sürdürdü.
Her iki ülke Cumhurbaşkanının da ortaya koyduğu 10 milyar dolarlık ticaret hedefinin asla ulaşılamaz bir hedef olmadığını belirten Kıran, "Hele ki, sahip olduğumuz tarihsel, bilimsel, kültürel miras, her ülkenin sahip olabileceği nitelikte bir zenginlik değildir. Binlerce kilometre ötede de olsa Mâverâünnehir'in merkezinde bizim manevi haritamızı oluşturan nice eserleri bünyesinde barındıran Özbekistan, bizim her anıldığında yüreğimizi titreten bir ülke olmuştur. O yüzden Özbekistan bağımsızlığını ilan ettiğinde Türkiye Cumhuriyeti'nin bu bağımsızlığı ilk tanıyan ülke olması, yine Taşkent'te Büyükelçilik açan ilk ülke olması ve bugün Semerkant'ta da ilk Başkonsolosluk açan ülke olması asla tesadüfi değildir." ifadelerini kullandı.
"GÜZEL TÜRKİSTAN ŞAHLANIP AYAĞA KALKACAK"
Gala gecesinin açılışında konuşan bir diğer isim Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu ise, "Tarihi bir hakikattir ki, Özbekistan güzel Türkistan'ın dürdanesi, bizim atayurdumuzdur. Özbekler de uzaklarda ayrı beşiklerde de büyüsek özbeöz kardeşlerimizdir. Tarihimiz bir, kültürümüz bir, dilimiz bir, dinimiz bir, kanımız bir, canımız bir olan Özbekistan ile Türkiye'nin her alandaki ilişkileri, birbirlerine 'kardeşim' diye hitap eden iki devlet başkanının yüksek katkıları ile Allah'a hamdolsun bugün en üst seviyede artarak ilerlemektir." dedi.
Özbekistan'ın "Geleceği büyük devlet" mottosuna dikkat çeken Topçu, "Özbekistan'da yapılan reformlarda Allah'ın izniyle o hedefe ulaşacaklar." değerlendirmesinde bulundu. Topçu konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Cumhurbaşkanımız geçen sene üç defa atayurdu ziyaret etti. Ben ne kadar ettim, unuttum. Ve her gittiğinizde, Özbekistan'ın sokaklarında dolaştığınız zaman, biraz daha mesafe katettiğini görüyorsunuz ve bununla iftihar ediyorsunuz."
Topçu, artık toplumların birbirine kavuşmasında sinema, radyo ve dijital medyanın çok etkili olduğunu belirterek, “bu araçların günümüzde etkin olduğu artık bir kesin. Yerli Düşünce buradan hareketle, değerli yönetmenimizle birlikte ve İletişim Başkanlığımızın destekleriyle bu güzel belgeseli hazırladılar. İnşallah bu diğer belgesellere de örnek olur” ifadelerini kullandı.
Topçu konuşmasını şu cümlelerle noktaladı:
"Biz yedi tane devlet, bir tane milletiz. Bu yedi devlet bir millet şu anda Türk Yüzyılını başlattı. Kim ne yaparsa yapsın, Türk Yüzyılı başladı. Bu yüzyıl, insanlığı yeniden bizim adaletimizle, merhametimizle, samimiyetimizle, hoşgörümüzle buluşturacak. Bu buluşmadan sonra bütün ceditçi büyük atalarımızın ruhları şad olacak. Ve tabii ki, bunun yanında şehit atamız Çolban'ın Güzel Türkistan'ı şahlanıp ayağa kalkacak inşallah."
"TÜRKİYE GÜÇLENİRSE, YEDİ DEVLET ÇOK DAHA GÜÇLÜ ŞEKİLDE SESİNİ DÜNYAYA DUYURACAKTIR"
TBMM Milli Eğitim, Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Mahmut Özer ise, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak başladığı konuşmasında, "Tabii, bir günde kadınların önemini idrak edebilmek mümkün değil. Tüm günler kadınlarımız içindir. Şeyh Edebali'nin bir sözü var. Der ki, 'insanı yaşat ki, devlet yaşasın'. Ben de mütevazı olarak ona küçük bir katkı yapıyorum; kadını yaşat ki, insan yaşasın. Kadınlarımız ne kadar güçlü olursa toplumumuz o kadar dürüst olur, güçlü olur, dirayetli olur, aile o kadar güçlü olur." şeklinde konuştu.
Yapılmış olan belgeselin iki ülke arasındaki ilişkilerin anlatılması için büyük bir önem taşıdığını kaydeden Özer, “Eğer toplumlar arasında eğitimde, kültürde, sanatta özellikle gençler ve kadınlar üzerinden iş birliğini arttırabilirsek o ilişkiler çok daha kalıcı olur” dedi.
Özer ayrıca, "Bir millet yedi devlete doğru gelmek, bu ilişkileri perçinlemek öyle kolay süreçler değil. Türkiye ne kadar güçlenirse; Türkiye ne kadar eğitimde, ulaşımda, savunma sanayinde, sadece bölgesinde değil, dünyada bir aktör olarak güçlü olarak ortaya çıkarsa, işte o bir millet yedi devlet, çok daha güçlü bir şekilde gür sesini tüm dünyaya duyuracaktır" ifadelerini kullandı.
Program, açılış konuşmaları sonrasında belgesel gösterimi ve akabinde plaket takdimiyle son buldu.
Son Haberler