SON DAKİKA
Hava Durumu

#Belgesel

QHA - Kırım Haber Ajansı - Belgesel haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Belgesel haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Rus mitlerini çürüten Haber

Rus mitlerini çürüten "Kırım’ın Gerçek Tarihi" belgeseli Türkçe yayında

Kırım Tatar gazeteci Alim Galimov tarafından hazırlanan “Kırım’ın Gerçek Tarihi” adlı belgesel filminin Türkçe dublaj versiyonu hazırlandı. Kıyiv Taras Şevçenko Milli Üniversitesi tarafından konuya ilişkin olarak yapılan açıklamada, “1+1 TV kanalının talebi üzerine Kıyiv Taras Şevçenko Milli Üniversitesi Filoloji Fakültesi akademisyenleri ve öğrencileri, Akim Galimov'un Kırım hakkındaki 'Kırım’ın Gerçek Tarihi' belgeselini Türk izleyiciler için tercüme edip seslendirdi.” ifadelerine yer verildi. Belgeselin seslendirme dilini değiştirmek için ayarlara girerek “ses parçası” seçeneğinin Türkçe olarak seçilmesi gerekiyor. “KIRIM’IN GERÇEK TARİHİ” BELGESELİ Ukrayna’da tarihi gerçeklere dair Rus propagandasının yüzyıllar boyunca yürüttüğü yalanlara karşı koymak için birçok proje hayata geçiriliyor. Kırım Tatar gazeteci Alim Galimov tarafından hazırlanan “Kırım’ın Gerçek Tarihi” adlı belgesel filmi de bu projeler arasında yer alıyor. Kırım Tatar gazeteci Alim Galimov tarafından hazırlanan “Gerçek Tarih” belgesel serisi; “Kırım’ın Gerçek Tarihi”, “Donbas’ın Gerçek Tarihi” ve “Odesa’nın Gerçek Tarihi” isimli üç belgeselden oluşuyor ve Rusya’nın tarihi çarpıtarak, tahrif etme uygulamalarını ele alıyor. BELGESELDE GERAY HANEDANI MENSUPLARI DA YER ALIYOR  Akim Galimov "Gerçek Tarih" serisini oluşturan üç belgeseli hazırlarken ekibiyle birlikte, Türkiye, Birleşik Krallık, İsveç ve Fransa'daki arşivleri ziyaret ederek, özellikle Ukrayna ve Kırım'ın tarihini uzun yıllardır inceleyen ünlü uzmanlarla özel röportajlar kaydetti. Ayrıca belgeseli hazırlayan ekip, Kırım hanlarının soyundan gelen Geray hanedanı mensuplarının, İstanbul Çatalca'daki Subaşı ve Tekirdağ'ın Saray kasabalarındaki kabirlerini ziyaret ederek çekimler yaptı. Ukrayna ekibine, III. Selim Geray Han’ın soyundan gelen Levent Giray ve Geray sülalesinden diğer isimler eşlik ederek aile hakkında bilgiler verdi. "Dezenformasyona Karşı Kapsamlı Bilgilendirme ve Eğitim Kampanyası" çerçevesinde Avrupa Birliği'nin desteğiyle hazırlanan “Kırım’ın Gerçek Tarihi” adlı belgesel Akim Galimov’un  “Realna İstoriya” YouTube kanalında Haziran 2024’te tarihinde yayımlandı.

Rus mitlerini çürüten Haber

Rus mitlerini çürüten "Kırım’ın Gerçek Tarihi" belgeselinin galası yapıldı

Ukrayna’da tarihi gerçeklere dair Rus propagandasının yüzyıllar boyunca yürüttüğü yalanlara karşı koymak için birçok proje hayata geçiriliyor. Bu çalışmalar çerçevesinde hazırlanan “Kırım’ın Gerçek Tarihi” adlı belgesel filminin ön gösterimi dün başkent Kıyiv’de gerçekleştirildi. Kırım Tatar gazeteci Alim Galimov tarafından hazırlanan “Gerçek Tarih” belgesel serisi; “Kırım’ın Gerçek Tarihi”, “Donbas’ın Gerçek Tarihi” ve “Odesa’nın Gerçek Tarihi” isimli üç belgeselden oluşuyor ve Rusya’nın tarihi çarpıtarak, tahrif etme uygulamalarını ele alıyor. BELGESEL UKRAYNA'NIN GERÇEK TARİHİNİ ORTAYA KOYUYOR “Gerçek Tarih” belgesel serisinde dünya çapındaki arşivlerde bulunan özgün eserlerin, fotoğrafların, belgelerin ve eski haritaların orijinalleri gösteriliyor. Bu materyaller Rusya'nın hak iddia ederek işgal ettiği ve işgal etmeyi planladığı Ukrayna bölgelerinin gerçek tarihini ortaya koyarak işgalci ülkenin tarihi entrikalarını açığa çıkarıyor. Belgesel ayrıca, Rusların yüzyıllardır tarihi sahtekârlıklar yaptığını, 2014’te Ukrayna'ya karşı başlattığı savaş için bir bilgi köprüsü hazırladığını kanıtlıyor. “Kırım’ın Gerçek Tarihi” adlı belgeselin galasına, Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Tamila Taşeva başta olmak üzere çok sayıda yetkili, gazeteciler ve misafirler katıldı. "KIRIM, 1944'TE BÜTÜN BİR HALKIN SÜRGÜN EDİLDİĞİ BÖLGEDİR" Gösterim öncesinde konuşan Tamila Taşeva, Rusya’nın mitlerini baltalayan bu filmin seyircilerle buluşmasını uzun zamandır beklediğini belirterek, “Kırım’ın Rusya'nın 'askerî ihtişamının' bölgesi olmadığını, Sevastopol'un Rus denizcilerin şehri olmadığın anlatmamız gerekiyor. Kırım'ın Karaylar, Kırımçaklar ve Kırım Tatarları olmak üzere üç yerli halkın oluştuğu bir bölge olduğunu anlatmalıyız. Kırım, 1944'te bütün bir halkın sürgün edildiği bölgedir. Kırım'ın gerçek tarihinim bu açılardan anlatılması gerekiyor.” diyerek belgeselin Ukrayna dışında da gösterilmesi gerektiğini belirtti. BELGESELDE GERAY HANEDANI MENSUPLARI DA YER ALIYOR  Akim Galimov "Gerçek Tarih" serisini oluşturan üç belgeseli hazırlarken ekibiyle birlikte, Türkiye, Birleşik Krallık, İsveç ve Fransa'daki arşivleri ziyaret ederek, özellikle Ukrayna ve Kırım'ın tarihini uzun yıllardır inceleyen ünlü uzmanlarla özel röportajlar kaydetti. Ayrıca belgeseli hazırlayan ekip, Kırım hanlarının soyundan gelen Geray hanedanı mensuplarının, İstanbul Çatalca'daki Subaşı ve Tekirdağ'ın Saray kasabalarındaki kabirlerini ziyaret ederek çekimler yaptı. Ukrayna ekibine, III. Selim Geray Han’ın soyundan gelen Levent Giray ve Geray sülalesinden diğer isimler eşlik ederek aile hakkında bilgiler verdi. "Dezenformasyona Karşı Kapsamlı Bilgilendirme ve Eğitim Kampanyası" çerçevesinde Avrupa Birliği'nin desteğiyle hazırlanan “Kırım’ın Gerçek Tarihi” adlı belgesel Akim Galimov’un  “Realna İstoriya” YouTube kanalında 3 Haziran 2024 tarihinde yayımlanacak.

İşgal sırasında mağdur olan Kırım Tatar aileleri anlatan Haber

İşgal sırasında mağdur olan Kırım Tatar aileleri anlatan "Sessiz Sürgün" belgeseli New York Festivalleri’nde ödül kazandı

İşgalci Rusya'nın baskıları yüzünden anavatanlarını terk etmek zorunda kalan Kırım Tatar ailelerin yaşadığı zulmü anlatan, Türkiye çekimleri Kırım Haber Ajansı ekibi tarafından yapılan "Sessiz Sürgün" belgeseli 2024 New York Festivalleri Televizyon ve Film Ödülleri'nin (New York Festivals TV & Film Awards) “İnsan Hakları” dalında Altın Ödül kazandı. 2024 New York Festivalleri Televizyon ve Film Ödülleri, 16 Nisan akşamı düzenlenen çevrim içi gala sırasında açıklandı. 1957'de kurulan New York Festivalleri Televizyon ve Film Ödüllerine bu yıl 14 kategoride 5 kıtadan yüzlerce başvuru yapıldı. Belgesel ve kurgu dışı dalında ödüle aday gösterilenler arasında Al Jazeera, Yeti Television, Big Ten Network, Fox Sports Network, Voice of America, NHK, GMA Network, Wild Pacific Media ve diğer medya gruplardan ekipler de yerini aldı.  İşgal altındaki Kırım'da Rus güvenlik güçleri tarafından zulme uğrayan, işgalin ardından Kırım’ı terk etmeye zorlanan ve Rusya’nın 24 Şubat 2024’te Ukrayna'ya karşı başlattığı büyük çaplı saldırısının ardından Rus ordusu saflarında savaşmamak için vatanlarını terk etmek zorunda kalanların hikayelerin ele alındığı "Sessiz Sürgün" belgeseli  “İnsan Hakları” dalında birincilik kazandı. SESSİZ SÜRGÜN "Sessiz Sürgün" belgeseli, Rusya’nın Kırım Tatarlarını nasıl yine evsiz bıraktığını, Kırım’ın yerli halkı Kırım Tatarlarının neden toplu olarak vatanlarını terk etmek zorunda kaldığını anlatıyor. Belgeselde hayat hikayelerini anlatan kahramanlar, Rus işgali altındaki Kırım'dan nasıl ayrıldıklarını, neler yaşadıklarını, neden vatanlarında kalma fırsatı bulamadıklarını, şimdi nerede ve nasıl yaşadıklarını ve Kırım'a dönme hayalleri hakkında konuştular.

Ankara'da Haber

Ankara'da "Ortak Gelecek: Türkiye-Özbekistan Belgesel Filmi" galası yapıldı

Özbekistan'ın tarihi, kültürel değerleri, zenginlikleri, Türkiye ile tarih boyunca ilişkilerinin seyri ve iki ülkenin ortak geleceğinin önemini konu alan, Yerli Düşünce Derneği tarafından yapımcılığı üstlenilen ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından desteklenen "Ortak Gelecek: Türkiye-Özbekistan Belgesel Filmi" için 8 Mart 2024 tarihinde tanıtım galası programı düzenlendi. Milli Kütüphane Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen etkinliğine Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Mahmut Özer, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Özbekistan'ın Ankara Büyükelçisi Alişer Azamhocayev ve çok sayıda davetli katıldı. "ÖZBEKİSTAN TÜRKİYE İLİŞKİLERİN DAHA İYİ SEVİYEYE GELECEĞİNİ ÜMİT EDİYORUM" Program, şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve ardından Özbekistan ve Türkiye millî marşlarının okunmasıyla başladı. Programıın açılış konuşmasını gerçekleştiren Yerli Düşünce Derneği Başkanı, 26. ve 27. dönem Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, pandemi nedeniyle çalışmara ara verdiklerini ancak bu programla birlikte yeniden çalışmalara başladıklarını kaydetti. Özbekistan ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 4 Mart 1992 tarihinde gerçekleştiğini anımsatan Gündoğdu, etkinlik için mart ayının özellikle tercih edildiğini belirtti. Gündoğdu, "Ben bu diplomatik ilişkilerin daha iyi seviyeye geleceğini ümit ediyorum. Bu seviyeyi ve ilişkileri yükseltebilmek için, kardeşliğimizi, birliğimizi, beraberliğimizi yükseltebilmek için hep birlikte; hem Türkiye hem Özbek kardeşlerimizle, bu işi üzerimize düşen neyse yaparak güçlendirmeye devam edeceğiz." dedi. "ATA VE ANAVATAN DEYİNCE ŞÜPHESİZ AKLA GELEN İKİ ÜLKE ÖZBEKİSTAN VE TÜRKİYE" Filmin yönetmenliğini gerçekleştiren Umut Mete Soydan ise, konuşmasına "Ata ve anavatan deyince şüphesiz akla gelen iki ülke Özbekistan ve Türkiye." diyerek başladı. Belgeselin içeriğinden bahseden Soydan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Biz de 'Ortak Gelecek: Özbekistan-Türkiye Belgesel Filmi' ile Özbekistan'ın sahip olduğu kültürel zenginlikleri, Semerkant, Buhara, Taşkent gibi birbirinden kıymetli ve masalsı görüntülere sahip bu şehirlerin sahip olduğu güzellikleri anlatmak, ortak tarihimizi, Türk tarihine ve Türk kimliğine ait eserleri anlatmak ve iki ülkenin ortak geleceğine dair bir perspektif sunmak için 42 dakikalık bir dairesel film hazırladık." "ÖZBEKİSTAN TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİ DAHA ÜST SEVİYEYE YÜKSELTECEĞİZ" Galaya katılan Özbekistan'ın Ankara Büyükelçisi Alişer Azamhocayev, açılışta yaptığı konuşmasında, "Bu hafta Özbek-Türk diplomatik münasebetlerinin 32. yılını kutladık. Bugün takdim edilecek film, işte bu ilişkilerimizi aksettiriyor. Özellikle son yıllarda yakaladığımız kapsamlı stratejik ortalık dönemini anlatıyor." ifadelerini kullandı. Özbekistan ile Türkiye ilişkilerinin daha fazla gelişmesi adına hâlâ birçok imkan bulunduğunu söyleyen Azamhocayev, "Bu imkanları elbette kazandıracağız. Geçen aralık ayı içerisinde Karma Ekonomik Komisyonu toplantımız gerçekleşti. Son 3 ay içerisinde onlarca üst düzey ziyaret gerçekleşti. Aynı zamanda bu yıl yapılacak stratejik konseyimizin 3. toplantısı için çok yoğun çalışıyoruz. Böylece münasebetlerimizi daha üst seviyeye yükselteceğiz." şeklinde konuştu.  Büyükelçi Azamhocayev, konuşmasını "Yaşasın Özbekistan ve Türkiye ebedi dostluğu" diyerek sonlandırdı. "TÜRKİYE VE ÖZBEKİSTAN'IN ORTAK MİRASI ÇOK BÜYÜK ZENGİNLİKLERİ BAHŞEDİYOR" Açılışta konuşma gerçekleştiren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak başladığı konuşmasında, "İnşallah, Türkiye ve Özbekistan'daki kadınların çok değerli katkılarını, çok değerli emeklerini ve Türkiye-Özbekistan ilişkilerine kadın elinin değdiğinin hissedileceği günleri önümüzdeki dönemde yakından müşahede edeceğiz." dedi. Bakan Yardımcısı Kıran konuşmasını, "Türkiye ve Özbekistan'ın birbiriyle paylaştığı ortak miras çok büyük zenginlikleri bize bahşediyor. Bu zenginliklerin başında da elbette zengin Türkistan medeniyetinin ve ülkemizin sahip olduğu eşsiz mirasın, kadın medeniyeti üzerinden şekillendiği hepimizin malumu. Zira bundan bir asır evvel Türkiye istiklal mücadelesini yürütürken de Anadolu'da Türk insanının, Türk milletinin güç aldığı en büyük unsurlardan biri de binlerce kilometre ötede Özbekistan'daki kardeşlerimizin duaları ve destekleri olmuştur." şeklinde sürdürdü. Her iki ülke Cumhurbaşkanının da ortaya koyduğu 10 milyar dolarlık ticaret hedefinin asla ulaşılamaz bir hedef olmadığını belirten Kıran, "Hele ki, sahip olduğumuz tarihsel, bilimsel, kültürel miras, her ülkenin sahip olabileceği nitelikte bir zenginlik değildir. Binlerce kilometre ötede de olsa Mâverâünnehir'in merkezinde bizim manevi haritamızı oluşturan nice eserleri bünyesinde barındıran Özbekistan, bizim her anıldığında yüreğimizi titreten bir ülke olmuştur. O yüzden Özbekistan bağımsızlığını ilan ettiğinde Türkiye Cumhuriyeti'nin bu bağımsızlığı ilk tanıyan ülke olması, yine Taşkent'te Büyükelçilik açan ilk ülke olması ve bugün Semerkant'ta da ilk Başkonsolosluk açan ülke olması asla tesadüfi değildir." ifadelerini kullandı. "GÜZEL TÜRKİSTAN ŞAHLANIP AYAĞA KALKACAK" Gala gecesinin açılışında konuşan bir diğer isim Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu ise, "Tarihi bir hakikattir ki, Özbekistan güzel Türkistan'ın dürdanesi, bizim atayurdumuzdur. Özbekler de uzaklarda ayrı beşiklerde de büyüsek özbeöz kardeşlerimizdir. Tarihimiz bir, kültürümüz bir, dilimiz bir, dinimiz bir, kanımız bir, canımız bir olan Özbekistan ile Türkiye'nin her alandaki ilişkileri, birbirlerine 'kardeşim' diye hitap eden iki devlet başkanının yüksek katkıları ile Allah'a hamdolsun bugün en üst seviyede artarak ilerlemektir." dedi. Özbekistan'ın "Geleceği büyük devlet" mottosuna dikkat çeken Topçu, "Özbekistan'da yapılan reformlarda Allah'ın izniyle o hedefe ulaşacaklar." değerlendirmesinde bulundu. Topçu konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Cumhurbaşkanımız geçen sene üç defa atayurdu ziyaret etti. Ben ne kadar ettim, unuttum. Ve her gittiğinizde, Özbekistan'ın sokaklarında dolaştığınız zaman, biraz daha mesafe katettiğini görüyorsunuz ve bununla iftihar ediyorsunuz." Topçu, artık toplumların birbirine kavuşmasında sinema, radyo ve dijital medyanın çok etkili olduğunu belirterek, “bu araçların günümüzde etkin olduğu artık bir kesin. Yerli Düşünce buradan hareketle, değerli yönetmenimizle birlikte ve İletişim Başkanlığımızın destekleriyle bu güzel belgeseli hazırladılar. İnşallah bu diğer belgesellere de örnek olur” ifadelerini kullandı. Topçu konuşmasını şu cümlelerle noktaladı: "Biz yedi tane devlet, bir tane milletiz. Bu yedi devlet bir millet şu anda Türk Yüzyılını başlattı. Kim ne yaparsa yapsın, Türk Yüzyılı başladı. Bu yüzyıl, insanlığı yeniden bizim adaletimizle, merhametimizle, samimiyetimizle, hoşgörümüzle buluşturacak. Bu buluşmadan sonra bütün ceditçi büyük atalarımızın ruhları şad olacak. Ve tabii ki, bunun yanında şehit atamız Çolban'ın Güzel Türkistan'ı şahlanıp ayağa kalkacak inşallah." "TÜRKİYE GÜÇLENİRSE, YEDİ DEVLET ÇOK DAHA GÜÇLÜ ŞEKİLDE SESİNİ DÜNYAYA DUYURACAKTIR" TBMM Milli Eğitim, Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Mahmut Özer ise, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak başladığı konuşmasında, "Tabii, bir günde kadınların önemini idrak edebilmek mümkün değil. Tüm günler kadınlarımız içindir. Şeyh Edebali'nin bir sözü var. Der ki, 'insanı yaşat ki, devlet yaşasın'. Ben de mütevazı olarak ona küçük bir katkı yapıyorum; kadını yaşat ki, insan yaşasın. Kadınlarımız ne kadar güçlü olursa toplumumuz o kadar dürüst olur, güçlü olur, dirayetli olur, aile o kadar güçlü olur." şeklinde konuştu. Yapılmış olan belgeselin iki ülke arasındaki ilişkilerin anlatılması için büyük bir önem taşıdığını kaydeden Özer, “Eğer toplumlar arasında eğitimde, kültürde, sanatta özellikle gençler ve kadınlar üzerinden iş birliğini arttırabilirsek o ilişkiler çok daha kalıcı olur” dedi. Özer ayrıca, "Bir millet yedi devlete doğru gelmek, bu ilişkileri perçinlemek öyle kolay süreçler değil. Türkiye ne kadar güçlenirse; Türkiye ne kadar eğitimde, ulaşımda, savunma sanayinde, sadece bölgesinde değil, dünyada bir aktör olarak güçlü olarak ortaya çıkarsa, işte o bir millet yedi devlet, çok daha güçlü bir şekilde gür sesini tüm dünyaya duyuracaktır" ifadelerini kullandı. Program, açılış konuşmaları sonrasında belgesel gösterimi ve akabinde plaket takdimiyle son buldu.

Kazakistan’da Ocak olaylarını konu edinen “Kanlı Ocak” belgeseli yayımlandı Haber

Kazakistan’da Ocak olaylarını konu edinen “Kanlı Ocak” belgeseli yayımlandı

Bağımsız Kazak gazeteci Lukpan Akmedyarov ve Raul Uporov tarafından hazırlanan ve Kazakistan'ın Almatı şehrinde bir hafta sürmüş olan Ocak Olayları'nı konu edinen "Kanlı Ocak" belegeseli yayımlandı. KAZAKİSTAN'DAKİ 12 ŞEHİR GEZİLDİ Akmedyarov belgesele ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu filmi iki yıl boyunca çektik. Kazakistan’ın 12 şehrini gezdik. Polis ve askerlerin insanları vurduğu tüm yerleşim yerlerinde bulunduk. Dört saatlik bir film yaptık” ifadelerini kullandı. İki bölümden oluşan belgeselin bağış paraları ile yapıldığı bidirildi. OCAK OLAYLARINDAN SONRA NE YAŞANDI? Öte yandan belgeselin ilk bölümünde, daha önceki Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in gücünün ülkede vatandaşların kitlesel protestoları nedeniyle nasıl azaldığı ve sonunda düştüğü anlatılıyor. İkinci bölümünde ise Ocak olaylarının ardından toplumun ödediği yüksek bedel ve yeni Cumhurbaşkanının nihayet iktidara gelmesinin ülkede yarattığı sonuçlar anlatılıyor. KAZAKİSTAN'DAKİ OCAK OLAYLARI Kazakistan’ın Mangıstav eyaletinde 2 Ocak 2022 tarihinde akaryakıt fiyatlarındaki artan zam nedeniyle başlayan protestolar ülke geneline hızla yayıldı. Almatı’da da başlayan gösteriler, ülke genelinde hükûmet karşıtı protestolara dönüşmüştü. Ülkede protestolar hükûmetin istifasına rağmen devam ederken, göstericiler, kurucu Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in dokunulmazlığının kaldırılmasını talep etmişti. KAZAKİSTAN'DA OLAĞANÜSTÜ HAL İLAN EDİLDİ Diğer yandan Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev 5 Ocak 2022’de ulusa sesleniş konuşması yapmıştı. Tokayev, bu günden itibaren Kazakistan Güvenlik Konseyi başkanı olarak göreve başladığını duyurmuştu. Bu görevi ülkede Kazakistan’ın kurucu Cumhurbaşkanı Nazarbayev yürütüyordu. Ülkede protestocular, Almatı ve Aktöbe’deki belediye binalarını ele geçirmişti. Tokayev, başkent Nur Sultan’da 5 Ocak 2022 saat 16:00’dan itibaren olağanüstü hal ilan edilen kararı imzalamıştı. Olağanüstü hal 19 Ocak gece yarısına kadar yürürlükte kalmıştı. TOKAYEV RUS ORDUSUNUN KAZAKİSTAN’A GİRMESİNE İZİN VERDİ Kazakistan’da 5 Ocak 2022 itibarıyla tüm yurtta OHAL ilan edilmişti. Kazakistan kolluk güçlerinin göstericilere müdahale edeceği bildirilmişti. 6 Ocak 2022 gece erken saatlerde Almata’da Kazakistan kolluk güçleri, “terörle mücadele” operasyonuna başlamıştı. Ülkede göstericilerin çoğu etkisiz hale getirilmiş, bununla eş zamanlı olarak, Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, Rusya’nın başını çektiği askeri müdahale gücü yetkisi olan Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütünden yardım istemişti. Öte yandan, Kazakistan’a Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütünü davet ederek, Rus ordusunun Kazakistan’a girmesine izin veren Tokayev, ayaklanmalardan yurt dışında eğitilen terörist grupları sorumlu tutmuştu. KOLEKTİF GÜVENLİK ANTLAŞMASI ÖRGÜTÜ ASKERLERİ KAZAKİSTAN'DA Kremlin, Rusya ve Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü kapsamında Kazakistan’a Rus ordusunu sokmuş, bu kapsamda, ülkenin kuzeyindeki etnik Rusların durumu da merak konusu olmuştu. Son olarak Tokayev, 7 Ocak 2022'de Kazakistan’daki son durumu değerlendirmek üzere ulusa sesleniş konuşması yaparak ülkede en yüksek muhalefetin olduğu Almata şehrinde 20 bin “terörist” bulunduğu dile getirmiş ve orduya “vur emri” verdiğini bildirmişti. Yine 7 Ocak'ta Kazakistan’daki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü silahlı güçleri başına Rus Korgeneral Andrey Serdyukov'un getirildiği öğrenilmişti. Serdyukov, Rusya’nın Şubat 2014’te başlattığı Kırım’ı işgal etme operasyonunu yönetmesi ve 2019 yılında da Suriye’deki Rus birliklerinin komutanlığını yapmasıyla tanınıyordu. Serdyukov'un Kırım ve Suriye dışında daha önceki dönemlerde Yugoslavya ve Çeçenya'daki çeşitli bölgelerdeki operasyonlarda görev aldığı biliniyordu. NAZARBAYEV'İN ÜLKEDEN KAÇTIĞINA DAİR İDDİALAR 8 Ocak 2022 itibarıyla, Kazakistan’ın eski devlet başkanı Nursultan Nazarbayev’in iddiaların aksine ülkeyi terk etmediği, başkent Nursultan'da bulunduğu Nazarbayev’in sözcüsü Aydos Ukibay tarafından duyurulurken, yine aynı tarihte Belarus tarafından, Nazarbayev'in Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko ile telefonda görüştüğü kaydedilmişti. Yine 8 Ocak 2022'de Kazakistan Ulusal Güvenlik Komitesinin daha önce 6 Ocak 2022’de Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı görevinden alınan Karim Masimov hakkında, Kazakistan Cumhuriyeti Ceza Kanunu’nun devlete ihanet maddesine dayanılarak soruşturma başlattığı duyurulmuştu. Kazakistan Ulusal Güvenlik Komitesi tarafından 8 Ocak 2022’de yayınlanan açıklamada, söz konusu suçu işlediği şüphesiyle Masimov’un gözaltına alındığı, Masimov’un ve yine soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan başka kişilerin, hep birlikte geçici tutuklama merkezine yerleştirildiği açıklamıştı.

Ukrayna için savaşan Kırım Tatarlarını konu alan Haber

Ukrayna için savaşan Kırım Tatarlarını konu alan "Kırımlı Askerler" belgesel filmi tanıtıldı

Ukrayna’nın başkenti Kıyiv’de, "Kırımlı Askerler" adlı belgesel filmin tanıtım toplantısı düzenlendi. Kırım Tatar Kaynak Merkezi tarafından hazırlanan “Kırımlı Askerler” belgesel filmi, Kırım Tatar halkının Ukrayna-Rusya Savaşı'ndaki rolünü ve önemini konu alıyor. Etkinliğe; Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Tamila Taşeva, KTMM üyesi, Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı Eskender Bariyev, Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Başmüdürlüğüne (GUR) bağlı faaliyet gösteren Kırım Taburu Komutanı İsa Akayev, Ukrayna ordusunda imam olarak görevli olan Kırım Müslümanları Dini İdaresi Ulema Konseyi Başkanı Süleyman Hayrullayev, Ukraynalı yetkililer, yabancı ülkelerin diplomatları, gazeteciler ve aktivistler katıldı. UKRAYNA-RUSYA SAVAŞI'NDA KIRIM TATARLARININ ROLÜ Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı Eskender Bariyev, Kırım Tatarlarının 10 yıldır Ukrayna'nın bağımsızlığı için işgalcilere karşı mücadele ettiğine dikkat çekerek, "Bu filmi hazırlama fikri uzun zaman önce ortaya atıldı. Daha önce bu türden bir film hiç yapılmadı. Bu bir ilk. Kırım Tatar halkının Ukrayna-Rusya Savaşı'ndaki rolünü ve katkısını göstermeye çalışıyoruz… Ayrıca uluslararası topluma Kırım'ın yerli halkı olan Kırım Tatar halkının geleceğinin ancak işgalden kurtarılan, Avrupa değerlerine saygı duyan, hukuk devleti olan Ukrayna’da olabildiğini göstermek istiyoruz.” dedi. Belgesel film, Kırım Tatar kökenli Ukrayna ordusu askerleri ile yapılan röportajlardan oluşuyor. Güvenlik nedeniyle filmde yer alan bazı askerlerin kimlikleri gizlendi. Bazı askerin akrabaları ise halihazırda işgal altındaki Kırım'da yaşıyor. "KIRIMLI ASKERLER" BELGESEL FİLMİ Belgesel film, Türkçe, İngilizce ve Ukraince olarak hazırlandı. Belgeselin tamamı:

Haber

"Mariupol'de 20 Gün" belgeseli 2023 Oscar Ödülleri kısa listesinde

Oscar Ödülleri'ni belirleyen Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi, En İyi Uluslararası Film ve En İyi Belgesel de dahil olmak üzere 10 dalda kısa listesini açıkladı. Pulitzer Ödüllü fotoğraf sanatçısı, yazar ve yönetmen Mstislav Çernov'un, "Mariupol'de 20 Gün" adlı filmi, 96. Akademi Ödülleri'nde Uzun Metrajlı Belgesel Film ve En İyi Uluslararası Film kategorilerinde kısa listeye girdi. "Mariupol'de 20 Gün" filmi, Rusya’nın 24 Şubat 2022'de Ukrayna’ya karşı başlattığı topyekun işgal girişimi neticesinde en çok tahribatın ve can kaybının yaşandığı kentlerden biri olan Mariupol şehrinde oluşan yıkım ve katliamı konu alıyor. KESİN ADAYLAR OCAK AYINDA AÇIKLANACAK 96. Akademi Ödülleri için kesin adaylar, 12-17 Ocak 2024 tarihleri arasında yapılacak oylama ile belirlenecek. 24 Ocak'ta ise Oscar adayları açıklanacak. 12 Mart 2024 tarihinde ise Los Angeles'ta düzenlenen törenle 95. Oscar Ödülleri sahiplerini bulacak. "MARİUPOL'DE 20 GÜN" "Mariupol'de 20 Gün adlı belgesel film, savaş muhabiri, fotoğrafçı ve kameraman Mstislav Çernov'un yoğun Rus saldırılarına maruz kalan Mariupol kentinde çektiği görüntülere dayanarak hazırlanan bir çalışma. Bu film, Çernov'un ilk yönetmenlik denemesi oldu. Film, Ukrayna’da en çok hasılat yapan belgesel film olarak tarihe geçti. "Mariupol'de 20 Gün", #Ukrayna’da en çok hasılat yapan belgesel film olduhttps://t.co/KJebHNKkLE pic.twitter.com/DaOEPDMZY9 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) September 5, 2023 Fotoğrafçı Yegen Maloletka ve gazeteci, yapımcı Vasılisa Stepanenko da filme katkıda bulundu. Maloletka ile Stepanenko, Çernov ile birlikte Associated Press çekim ekibinin bir parçası olarak Mariupol'de kalan ve Rusya Federasyonu'nun işlediği suçları belgelemeye devam eden tek uluslararası gazeteci ekibiydi. Çernov, Maloletka ve Stepanenko, bu çalışmalarından dolayı Pulitzer Ödülü'ne layık görüldüler. RUSYA'NIN EN YOĞUN BOMBARDIMANLARINA MARUZ KALAN MARİUPOL Ukrayna'nın güneydoğusundaki liman kenti Mariupol, 24 Şubat 2022'de Putin Rusyası'nın başlattığı işgal girişimi ve saldırıların en yoğun yaşandığı bölgelerden birisi.  Haftalarca karadan, denizden ve havadan bombalanan kentin çoğu kısmı Rus saldırılarında yok edildi. Ukrayna yetkililerinin açıklamalarına göre kentte en az 20 bin sivil hayatını kaybetti. Kentte hayatını kaybedenlerin sayısını gizlemek için Rus işgal güçleri, saldırılarda zarar gören apartmanları, enkaz kaldırma çalışmalarını yapmadan iş makineleriyle yıktı. İşgalciler, hayatını kaybeden insanları toplu mezarlara gömdü.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.