SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ortak gelecek, ortak güç: Türk dünyası sivil toplum kuruluşları Ankara’da buluştu

Türk dünyasının sivil toplum kuruluşları, EkoAvrasya Vakfı, İpekyolu Kamu Diplomasisi Teşkilatı ve TÜRKSİT tarafından düzenlenen “Türk Dünyası Sivil Toplum Çalıştayı” çatısı altında Ankara’da bir araya geldi. Çalıştayda, Türk dünyasında birliğe ve sivil toplum kuruluşlarının önemine dikkat çekildi.

Haber Giriş Tarihi: 10.04.2025 23:20
Haber Güncellenme Tarihi: 13.04.2025 00:01
Kaynak: Haber Merkezi
Ortak gelecek, ortak güç: Türk dünyası sivil toplum kuruluşları Ankara’da buluştu

Sivil toplum kuruluşlarının Türk dünyasında daha etkin ve sürdürülebilir iş birlikleri kurabilmesi amacıyla; EkoAvrasya Vakfı, İpekyolu Kamu Diplomasisi Teşkilatı ve Türk Dünyası Sivil Toplum İşbirliği Derneği (TÜRKSİT) tarafından 10 Nisan 2025 tarihinde Ankara’da “Türk Dünyası Sivil Toplum Çalıştayı” gerçekleştirildi. Çalıştaya; Kırım Tatar, Azerbaycan Türkü, Ahıska Türkü, Güney Azerbaycan Türkü ve diğer Türk halklarının sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Çalıştay, Ankara Ticaret Odasının (ATO) Konferans Salonu'nda düzenlendi.

100 YILI AŞAN MİLLÎ DAVA, DAVAYI YAŞATAN STK: KIRIM TÜRKLERİ KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, çalıştay kapsamında gerçekleştirdiği konuşmada; şu anda Türkiye'de Kırım Tatarlarının 50 civarında sivil toplum kuruluşu (STK) olduğunu, bunlardan 25 tanesinin Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneğinin çatısı altında faaliyet yürüttüğünü belirtti. Şahin, yurt dışında da 8 tane temsilcilikleri olduğunu sözlerine ekledi. Aynı zamanda Şahin, bu sene derneğin kuruluşunun 70. yılı olduğuna dikkat çekti.

Hitabında Kırım Tatarlarının tarihinden bahseden Şahin, "1783 yılına kadar devletimiz vardı. Biz, Uluğ Orda dediğimiz devletin bakiyesiyiz” ifadelerini kullandı. Genel Başkan Şahin, “Biz 1783'ten sonra da 230 küsur yıldır Rusya'ya karşı varlığını muhafaza etmeye çalışan bir halkız. Günümüzde, Kırgızistan’dan Kanada’ya kadar 20 ülkede varlığımızı devam ettiriyoruz. Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'nun liderliğini yaptığı milli hareketimiz, 100 yıldan eski bir tarihe sahip. Bu millî hareketimiz, özellikle Sovyetler Birliği zamanında Özbekistan'da, Kazakistan'da ve sürgün yerlerinde başladı" ifadeleriyle Kırım Tatar milli hareketi hakkında bilgi verdi.

Şahin, Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) hakkında da bilgi verdi. Kongrenin dünyadaki tüm Kırım Tatarlarını temsil eden bir teşkilat olduğunu aktardı. Şahin, “Bu teşkilat, kültürümüzü ve tarihimizi çocuklarımıza öğretmek, çocuklarımızı iyi bir Kırım Tatar olarak yetiştirmek, geleceğe hazırlamak ve Türk dünyasının bir parçası olma idrak ve şuurunu aşılamak için ortaya çıkmıştır" dedi.

Mükremin Şahin, Kırım Tatar sivil toplum kuruluşlarının Türk dünyasıyla ilişkileri hususunda ise şöyle konuştu:

“Biz, Kırım Tatar halkının yok olmaması idealinin her zaman devam etmesini istiyoruz. Sürgünde dahi bu düşünceyle hareket eden bir toplumuz. Derneklerimiz bu fikir ve düşünce içerisinde çalışıyor. Türkiye'deki derneklerimizin de düşüncesi ve çizgisi budur. Türk dünyasıyla ilgili çok önemli görevler ifa edebileceğimizi düşünüyoruz. Ama bu görevleri yapabilmenin yolu, Türk dünyasıyla ve STK’lar ile beraber çalışabilme pratiklerinin gelişmesiyle mümkündür.”

TÜRK DÜNYASI KADINLARI, ŞEFİKA GASPIRALI ULUSLARARASI KADIN BİRLİĞİ ÇATISI ALTINDA

Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel, çalıştayın gerçekleştiği 10 Nisan tarihinin, Kırım Tatarları ve Türk dünyası için önemli bir günün (Kırım Tatar Gazetecilik Günü) yıl dönümü olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Yüksel, Tercüman gazetesinin ilk nüshasının 10 Aralık tarihinde çıktığını anımsattı.

Prof. Dr. Yüksel, “Bugün, 10 Nisan 1883 Tercüman gazetesinin ilk nüshasının çıktığı gündür. Ben yirmi yıldan fazla süredir Türk dünyasıyla ilgili toplantılara katılıyorum. Her türlü akademik toplantıda, sempozyumda ve forumda, İsmail Gaspıralı’nın ‘Dilde, fikirde, işte birlik’ sözünün geçtiğini görüyorum. Dolayısıyla bugün çok anlamlı bir gün.” değerlendirmesini yaptı. Tercüman gazetesinden “Türk dünyasının incisi” olarak bahseden Yüksel, konuşmasının devamında Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliğinin kuruluşunu anlattı. Yüksel, Türkiye'deki kadınların güçlü ve başarılı olduğunu ve bu nedenle birliğin kurulduğunu vurguladı.

"ŞEFİKA GASPIRALI’NIN DEDİĞİ GİBİ MİLLETİ KADIN YETİŞTİRİR"

Gayana Yüksel, Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliğinin 6 aydır faaliyet gösteren bir dernek olduğunu kaydetti. Bu kısa sürede önemli işler başardıklarını kaydeden Yüksel, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İtalya’da temsilciliklerinin bulunduğunu dile getirdi. Ayrıca, Prof. Dr. Yüksel, Ukrayna'nın en büyük kadın kuruluşu Ukrayna Kadınlar Birliğiyle ortak projeler gerçekleştirdiklerini ifade etti. Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliğinde sadece Kırım Tatar kadınlarının olmadığını belirten Yüksel; birlik içerisinde Türk dünyasının diğer halklarından da temsilcilerin bulunduğunu söyledi. Bununla birlikte STK’ların gündemi değiştirebilen, ciddi konuları ortaya koyan kuruluşlar olduğunu ve bu nedenle büyük önem verilmesi gerektiğini kaydetti.

Birliğin faaliyetlerinin ortak noktasının kadınların eğitimi, kadınlara verilen imkânlar, kadınlara destek ve toplumda rahat yaşamasının sağlanması olduğunu vurgulayan Yüksel, “Çünkü Şefika Gaspıralı’nın dediği gibi 'milleti kadın yetiştirir'. Dolayısıyla kadın ne kadar başarılı ve eğitimli olursa; toplum da o kadar sağlıklı, huzurlu ve ileri görüşlü olacaktır” ifadelerini kullandı.

“150 YILLIK ORTAK BİR TÜRK DÜŞÜNCESİ VAR”

Türkiye Politik ve Stratejik Araştırmalar Vakfı (TÜRPAV) Başkanı DrSinan Demirtürk, “Söylediğimiz hiçbir şeyi ilk defa ifade etmiyoruz. Neredeyse 150 yıllık ortak bir Türk düşüncesi var. Türk medeniyetinin üzerinde şekillenmiş büyük bir dünya var. İsmail Bey Gaspıralı'nın, Zeki Velidi Togan’ın, Hüseyinzade Ali’nin, Mehmet Emin Resulzade’nin, Ziya Gökalp’in, Ömer Seyfettin’in ve Alparslan Türkeş’in siyasî ve fikrî yönlerini meydana getirdiği büyük bir Türklük olgusu var.” değerlendirmesini yaptı. Demirtürk, "Türk dünyasının ortak değerleri ve çıkarlarını; siyasetin, düşüncenin, bilimin, teknolojinin ve ekonominin ortak konusu haline getirmemiz gerekiyor. Bu hususta, biz STK'lara daha büyük bir rol düşecektir" değerlendirmesini yaptı.

TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Sayit Yusuf, dünyanın Türk milletine ve medeniyetine ihtiyacı olduğunu belirtti. Yusuf, "Bizim amacımız, Türkün anlayışını, sevgi dilini ve barış dilini tüm dünyaya sabırla anlatmaktır" cümlelerini sarf etti. Türk dünyasının ortak hassasiyeti üzerine çalışmaların yapılması gerektiğini vurgulayan Yusuf, bu tür toplantıların devamlılığını temenni etti.

TÜRK DÜNYASI SİVİL TOPLUM KURULTAYI ÖNERİSİ

Çalıştayın 3. oturumunun başkanlığını Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Toğrul İsmayıl yaptı. İsmayıl, çocukluğundan bu yana Türk dünyası ve Türklük üzerine araştırmalar yaptığını ve bu konuyla ilgilendiğini dile getirdi. Prof. Dr. İsmayıl, "Türklük bizim aile terbiyemiz ve yaşam tarzımızdır. Bundan vazgeçmek kendimize, ailemize ve mantığımıza ihanet etmektir" ifadelerini kullandı. Aynı zamanda İsmayıl, yapılan bu çalışmaların format değiştirmesini önererek, bu hususta "Türk Dünyası Sivil Toplum Kurultayı'nın" oluşturulması gerektiğini vurguladı.

Ankara Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Arslan ise Batı Avrupa’daki Türk sivil toplum kuruluşlarından bahsetti. Özellikle 1960’larda yaşanan işçi göçüyle Almanya’ya giden Türklerin, geçen yıllar içerisinde nasıl birlik olduğunu aktardı. Arslan, böyle konularda STK’ların önemli bir yer tuttuğunu vurguladı.

Ankara Üniversitesi Dil Ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Dr. Öğretim Üyesi, Tebriz Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Dr. Rıza Heyet, gerçekleştirdiği konuşmada Güney Azerbaycan’daki Türklerin yaşadığı baskılara ve zorluklara değindi. Heyet, bölgede Türkçenin resmi dil olarak kabul edilmediğini ve çocukların ana dilinde eğitim alamadığını vurguladı. Heyet, bu konuda sivil toplum kuruluşların yerine ve önemine değindi. Konuşmasında, "Sivil toplum kuruluşları ve özellikle Varlık Dergisi'nin etkisiyle, İran'da ilk defa Türklük bilincine sahip, kendini Türk olarak tanımlayan ve bununla gurur duyduğunu söyleyen bir Cumhurbaşkanı da seçecek kadar güç elde edilmiş durumda. Yani bu ideal olmasa da sevindiricidir" ifadelerini kullandı.

“ZAMAN, SİVİL TOPLUMLARIN ÖNCÜLÜĞÜNDE ORTAK VİZYONLA HAREKET EDEN GÜÇLÜ BİR TÜRK DÜNYASI KURMA ZAMANI”

Azerbaycan-Türkiye İş İnsanları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Nigar Alasgarova, gerçekleştirdiği konuşmada STK’ların Türk dünyası için önemine değindi. "Türk dünyası, bizi birleştiren bir değerdir" ifadelerini kullanan Alasgarova; Türk dünyasının bir bütün haline gelmesi, tarihinin öğrenilmesi ve değerinin anlaşılması konusunda STK’ların üzerine büyük bir görev düştüğünü kaydetti. Düzenlenen çalıştay gibi programlardan sonra STK’ların kendilerine ciddi hedefler koymaları gerektiğini vurguladı. 

Azerbaycan Türkü Nigar Alasgarova, “Devletler arası iş birliği ne kadar önemliyse, STK’lar arası iş birliği de o kadar önemlidir" şeklinde konuştu. Alasgarova, “Artık zaman, sivil toplumların öncülüğünde ortak vizyonla hareket eden güçlü bir Türk dünyası kurma zamanıdır" dedi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.