SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kırım Tatarları

QHA - Kırım Haber Ajansı - Kırım Tatarları haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kırım Tatarları haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Norveç, 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nün soykırım olarak tanınmasını değerlendirecek Haber

Norveç, 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nün soykırım olarak tanınmasını değerlendirecek

Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, Norveç’in, Rus işgali altındaki Kırım'da Rus işgal yönetiminin Kırım Tatarlarına uyguladığı baskılar hakkında ayrıntılı bir rapor hazırlayacağını ve Ukrayna Parlamentosunun 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıma çağrısını değerlendireceğini dile getirdi. KTMM Başkanı Refat Çubarov, 27 Mart 2025 tarihinde yaptığı açıklamada; Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sıbiha’nın daveti üzerine, 26 Mart’ta Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide ve Norveç Çalışma ve Sosyal Entegrasyon Bakanı Tonje Brenna ile yapılan toplantıya katıldığını bildirdi. NORVEÇ PARLAMENTOSUNA KIRIM’DAKİ BASKILARLA İLGİLİ RAPOR SUNULACAK Çubarov’un açıklamasına göre; toplantıda Kırım’daki durum ve Kırım Tatar halkının karşılaştığı zorluklar ele alındı. Bu kapsamda; Norveç Dışişleri Bakanı Eide'nin, Ukrayna ziyareti kapsamında elde edilen bilgileri parlamentoya sunulacak bir rapora dönüştüreceğini ve özellikle Kırım Tatarlarına yönelik baskıların detaylı bir şekilde ele alınacağını vurguladı. Ayrıca, Ukrayna Parlamentosu ve KTMM’nin, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nün soykırım olarak tanınması çağrısının da bu raporda değerlendirileceğini belirtti. Görüşme sırasında Norveçli bakanlara, Kırım Tatar halkının temsil organları olan Kırım Tatar Milli Meclisi ve Kırım Tatar Milli KuruItayı hakkında bilgi verdiğini belirten Çubarov, “Kırım Tatar halkının öz yönetim kurumlarının oluşumu, Ukrayna devletiyle etkileşimi hakkında konuşurken, Norveç'teki Sami Parlamentosu ile paralellik kurdum” ifadelerini kullandı. Görüşmenin sonunda Çubarov, Norveç’e Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne verdiği destek ve sağladığı askeri yardımlar için teşekkür etti. YEDİ DEVLET KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ'NÜ SOYKIRIM OLARAK TANIDI Çekya Parlamentosunun üst kanadı olan Senato, 18 Aralık 2024 tarihli genel kurulunda, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıyan kararı kabul etti. Böylece Çekya, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıyan 7. ülke oldu. Kırım Tatar Sürgünü’nün 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu tarafından soykırım olarak kabul edilmesi sonrasında; 2019 yılında Letonya ve Litvanya parlamentoları, 2022’de ise Kanada Parlamentosunun alt kanadı olan Avam Kamarası, 2024'ün temmuz ayında Polonya Parlamentosunun alt kanadı olan Sejm ve 2024'ün ekim ayında Estonya Parlamentosu (Riigikogu), 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanımıştı. 18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI ???? 80 yıldır dinmeyen acı: 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgün ve Soykırımı pic.twitter.com/YcZoYflQPH — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 16, 2024 Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Türkistan, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgün yıllarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü. Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Türkistan’da kaldı. 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.

Rus mahkemesi, 4 Kırım Tatarının esaret süresini uzattı Haber

Rus mahkemesi, 4 Kırım Tatarının esaret süresini uzattı

Rusya'nın Rostov-na-Donu kentindeki Güney Bölge Askerî Mahkemesi, Kırım Tatarları Memet Lyumanov, Aziz Azizov, Mustafa Abduramanov ve Rüstem Osmanov’un tutukluluk süresini uzattı. Kırım Dayanışması sivil teşkilâtından 24 Mart 2025 tarihinde yapılan açıklamada, Rus mahkemesinin aldığı kararla tutukluluk sürelerinin 3 ay daha uzatıldığı dört Kırım Tatarının 7 Temmuz 2025’e kadar tutuklu kalacağı belirtildi. Avukat Emil Kurbedinov, baskı uygulamak amacıyla Kırım Tatarlarının alıkonulduğuna dikkat çekerek, "Kimse onların kaçacağından veya güya suç işleme ihtimalinden korkmuyor, çünkü onlar suçlu değil. Aslında bu, kendilerini ve başkalarını suçlamayı reddettikleri için onlara baskı yapmanın bir yolu" dedi. KIRIM’DA TOPLU BASKIN: 10 KİŞİ ALIKONULDU Rus işgal güçleri, 5 Mart 2024 tarihinde sabah erken saatlerde Bahçesaray ile Canköy kentlerinde yaşayan 10 Kırım Tatarının evinde arama gerçekleştirdi. Aramaların ardından Bahçesaray’da; Memet Lyumanov, Rüstem Osmanov, Mustafa Abduramanov, Aziz Azizov; Canköy’de; Remzi Kurtnezirov, Nariman Ametov, Enver Halilayev, Arsen Kaşka, Ali Mamutov ve Vahid Mustafayev olmak üzere toplamda 10 Kırım Tatarı alıkonuldu. Avukatların verdiği bilgiye göre, işgalciler 10 Kırım Tatarına sözde terör örgütü üyesi olma ve faaliyetlerini düzenleme çerçevesinde suçlamalar yöneltti. Ardından sözde mahkeme, sağlık durumu nedeniyle tansiyon hastası ve kısmi felç olan Remzi Kurtnezirov hakkında ev hapsi diğer 9 kişi hakkında ise tutuklama kararı almıştı.

İşgalciler, Herson bölgesinde bir Kırım Tatarını daha alıkoydu Haber

İşgalciler, Herson bölgesinde bir Kırım Tatarını daha alıkoydu

Rus yönetimi, Kırım başta olmak üzere işgal altındaki Ukrayna topraklarında; Kırım Tatar halkına zulmetmek için kurmaca suçlamalar ile sözde davaları bahane ediyor. Bu kapsamda, kurgulanan sözde "Numan Çelebicihan Taburu Davası" çerçevesinde 2014'ten bu yana Kırım Tatarlarına ve işgale karşı çıkan Ukrainlere yönelik baskılar sürüyor. Rus işgalcilerin, Herson bölgesi sakini bir Kırım Tatarını daha sözde Numan Çelebicihan Taburu Davası çerçevesinde alıkoyduğu öğrenildi. Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı Eskender Bariyev; 24 Mart 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, Herson ilinin Rus işgali altındaki Novooleksiyivka kasabasında yaşayan 47 yaşındaki Kırım Tatar Eldar Karamurza’nın işgalciler tarafından bir ay önce alıkonulduğunu bildirdi. Karamurza’nın, Novotroyitsk’teki gözaltı merkezinde tutulduğu tahmin ediliyor. Öte yandan işgalciler, Eldar Karamurza’nın alıkonulma sebeplerine dair henüz bir açıklama yapmadı. 4 ÇOCUK BABASI VE 2. GRUP ENGELLİ Doğuştan serebral palsi hastalığı nedeniyle ikinci grup engelli olan Eldar Karamurza, dört çocuk babası. 2014 yılından önce aile Kırım’da yaşıyordu ancak Rusya yarımadayı işgal ettikten sonra Jıtomir’e taşındı. Birkaç yıl sonra ise aile Kırım’a daha yakın olan Novooleksiyivka’da yaşamaya başladı. Eskender Bariyev, “Bir ay önce, 24 Şubat 2025 tarihinde işgalciler, Eldar Karamurza’nın evinde arama yaptı ve Numan Çelebicihan Taburu üyesi olma ve Kırım’ın ekonomik ablukasını teşvik etme iddiasıyla onu alıkoydu. İşgalciler hem Eldar’ı alıkoydu hem de aracına el koydu” şeklinde konuştu. EN AZ 53 KİŞİ ALIKONULUYOR Kırım Tatar Kaynak Merkezinin verilerine göre, işgalciler 2014 yılından bu yana sözde Numan Çelebicihan Taburu Davası çerçevesinde, 19’u işgal altındaki Kırım’dan, 34’ü işgal altındaki Herson bölgesinden olmak üzere toplamda en az 53 kişiyi alıkoydu. KIRIM TATARI RÜSTEM VİRATİ RUS ESARETİNDE CAN VERDİ 12 Mart 2025 tarihinde Rus işgal güçleri tarafından Herson bölgesinde sözde Numan Çelebicihan Taburu üyesi olma iddiasıyla alıkonulan Kırım Tatarı Rüstem Virati'nin, esaret altındayken hayatını kaybettiği öğrenildi. İŞGALCİLER, NUMAN ÇELEBİCİHAN DAVASINI KIRIM TATARLARINDAN İNTİKAM ALMAK İÇİN KULLANIYOR KrımSOS insan hakları örgütü uzmanı Yevgeniy Yaroşenko, bu hususta, “İşgalci Rus yönetimi, Numan Çelebicihan Taburu Davası'nı, Herson bölgesinde yaşayan Kırım Tatarlarından ‘Kırım’ın ablukası’ için intikam almak için kullanıyor” ifadelerini kullanmıştı. NUMAN ÇELEBİCİHAN TABURU NEDİR? Numan Çelebicihan Taburu fikri Ukrayna’da 2016 yılından beri tartışılıyordu. Bununla birlikte tabur resmî olarak, Rusya’nın, Ukrayna’ya karşı geniş çaplı işgal girişimi ve saldırı başlattığı 24 Şubat 2022 tarihinden sonra kuruldu. Diğer yandan, Rus özel servisleri bu bahaneyi öne sürerek, Kırım Tatar halkına karşı baskı uygulamaya başladı.

İşgal, işkence ve korku: Rus tanklarına direnen halk, şimdi neden sessiz? Haber

İşgal, işkence ve korku: Rus tanklarına direnen halk, şimdi neden sessiz?

Rusya'nın Ukrayna’ya 24 Şubat 2022’te karşı başlattığı geniş çaplı işgal saldırısının ilk günlerinde Rus işgal güçleri tarafından kontrol altına alınan Herson ve Zaporijjya bölgelerindeki baskılar 3 yıldır devam ediyor. İşgalcilerin uyguladığı baskılar, yerel halkı sindirmeyi amaçlayan politikalara dayanırken halkta ciddi bir korku yaratıyor. İşgalin başından itibaren Rus güçler, bu bölgelerde başta Kırım Tatarları olmak üzere Ukrayna yanlısı sivil aktivistlere, gazetecilere ve kamu görevlilerine yönelik zorla alıkoyma, işkence ve tehdit yöntemlerini sıkça uyguluyor. Bölgedeki Ukrayna nüfusu; Rus pasaportlarının zorla kabul ettirilmesi, eğitim müfredatının Rus propagandasına göre değiştirilmesi ve muhalif seslerin susturulması gibi uygulamalarla ağır bir baskı altına alındı. İşgal altındaki Herson ve Zaporijjya bölgelerinde yaşayan insanlar, Rus güçlerinin ağır baskısı nedeniyle işlenen suçları ve insan hakları ihlallerini duyurmaktan çekiniyor. İşgalin ilk günlerinden beri Rus güçleri, Ukrayna yanlısı bireyleri tespit etmek için sıkı gözetim sistemleri kurarak, sosyal medya paylaşımlarını izlemeye alarak ve en ufak bir muhalif sesin dahi şiddetle bastırılacağını gösterdi. Kaçırılma, işkence, keyfi tutuklamalar ve zorla kaybetmelerin yaygın olduğu bu ortamda, halk korku içinde yaşıyor. Özellikle Rus işgaline karşı çıkan aktivistler, gazeteciler ve eski Ukrayna yetkilileri hedef alınırken, sıradan vatandaşlar bile herhangi bir şikâyet veya direniş belirtisi gösterdiklerinde cezalandırılıyor. Bu nedenle birçok kişi, yaşanan insan hakları ihlallerini dünyaya duyurmak yerine hayatta kalabilmek için sessiz kalmayı tercih etmek zorunda kalıyor. Son olarak Kırım Tatar Kaynak Merkezi, 12 Mart 2025 tarihinde, Rus işgal güçleri tarafından yasa dışı olarak alıkonulan Kırım Tatarı Rüstem Virati’nin Rus tutukevinde yaşamını yitirdiğini duyurdu. Herson bölgesindeki Novooleksiyivka kasabasında 16 Mart 2023 tarihinde işgalciler tarafından alıkonulan, işkence gören daha sonra işgalcilerin Kırım Tatarlarına baskı uygulamak amacıyla kurguladığı sözde Numan Çelebicihan Taburu Davası çerçevesinde 8 yıl hapis cezasına çarptırılan Virati hakkında hiç bir şey bilinmiyordu. Ailesi, onun kurtulacağına inanarak ve gazetecilerin haber yapmasının işgalcileri daha fazla baskıya yönlendireceğinden korkarak durumu gizli tutmayı tercih etti. Öte yandan Ukraynalı insan hakları savunucuları başta insan kaçırma olmak üzere işgalciler tarafından işlenen hak ihlallerinin dünyaya duyurulmasının işgalcilere karşı koymanın en etkili yöntem olduğuna dikkat çekiyor. İşgalcilerin bu tip bilginin yayılmasından korktuğunu belirten insan hakları savunucuları, ihlallerin gündeme getirilmesinin alıkonulan kişilerin hayatlarını korumaya yardımcı olduğuna dikkat çekiyor. Kırım Haber Ajansına (QHA) konuşan Kırım Tatar Kaynak Merkezi Müdürü Av. Lyudmıla Korotkıh (Lyudmyla Korotkykh) ve Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Üyesi Gülnara Bekirova, Rus işgal güçlerinin Herson ve Zaporijjya bölgelerindeki baskılarını değerlendirerek işgal altında yaşayan insanların sessiz kalmalarının sebebini ele aldı. EN AZ 413 KİŞİ İŞGALCİLER TARAFINDAN KAÇIRILDI Kırım Tatar Kaynak Merkezinin verilerine göre, 24 Şubat 2022’ten sonra Rus işgali altına alınan Herson ve Zaporijjya bölgelerinde en az 413 kişi işgal güçleri tarafından alıkonuldu. İşgalcilerce hukuksuz bir şekilde alıkonulan 413 kişiden 104’ü ise Kırım Tatarı. Son zamanlarda çoğunlukla Rus işgalcilerce kaçırılan insanların yakınlarının insan hakları savunucularına ilgili vakaları bildirmediğini belirten Lyudmıla Korotkıh, “Bildiğiniz gibi işgalciler, Geniçesk dahil yeni işgal altına alınan bölgelerde kendi mahkemelerini oluşturdu ve insanları ‘yargılıyorlar’. Maalesef biz bazen bu davaları oldukça uzun bir gecikmeyle öğreniyoruz. Öncelikle bunun sebebi yakınlarının bu vakaları bildirmemesi ve bu konuda açık kaynaklarda bir bilginin olmaması; sosyal ağlarda veya medyada bu bilgiler yer almıyor.” dedi. Rusya’nın işgal altındaki bölgelerde yaşayan insanlara baskı uyguladığı için insanların ihlalleri bildirmeye korktuğunu aktaran Korotkıh, “Gerçekten çok korkuyorlar çünkü Rus işgal güçleri tarafından bu bölgelerin ele geçirilmesi sırasında büyük bir şiddet dalgasına tanık oldular. Dolayısıyla de herhangi bir bilgiyi paylaşmaktan çekiniyorlar.” ifadelerini kullandı.  BİRÇOK İNSAN KAÇIRILARAK İŞKENCEYE MARUZ KALDI "KAÇIRILAN İNSANLARIN KIRIM’A GÖTÜRÜLDÜĞÜ, ORADA YARGILANARAK CEZAEVLERİNE GÖNDERİLDİĞİ BİLİNİYOR" Yeni işgal edilen bölgelerde insanların kaçırıldığı, belirli bir süre boyunca alıkonularak işkencelere maruz kaldığı birçok vakanın mevcut olduğuna dikkat çeken insan hakları savunucusu şunları kaydetti: Özellikle, insanların kaçırılarak belirli bir süre boyunca alıkonulduğu birçok vaka yaşandı. Bir süre sonra insanlar serbest bırakıldı ancak fiziksel ve psikolojik olarak korkunç durumdaydılar. Bu yüzden sevdiklerinin bir gün serbest bırakılmasını uman aileler konuşmaktan, bilgi vermekten korkuyor. Ancak ne yazık ki her zaman böyle olmuyor. Kaçırılan insanların Kırım’a götürüldüğü, orada yargılanarak cezaevlerine gönderildiği biliniyor. Aileler ise mahkeme kararı açıklandıktan sonra bilgi vermeye başlıyor. Ayrıca bir başka sorun da ailelerin kime başvuracaklarını bilmemesidir. Kime güvenebileceklerini, hangi iletişim kanallarının güvenli olduğunu ve bu bilgileri nasıl yayabileceklerini bilmiyorlar. “Öncelikli sebep elbette güvenlik faktörü, çünkü insanlar korkuyor.” diyen Korotkıh, bir diğer meselenin ise, alıkonulan kişilere atanan sözde avukatların ailelere bu konuyu dile getirmemelerini ve bilgiyi yaymamalarını tavsiye etmesi olduğunu belirterek şu ifadelerini kullandı: Bunun sebebi, işgalcilerle bir şekilde anlaşmaya vararak durumu çözmeyi ve alıkonulan kişinin serbest bırakılmasını umuyorlar. Ancak ne yazık ki bu tür durumlar oldukça nadir gerçekleşiyor. “İHLALLERİ GÜNDEME TAŞIMAK EN ETKİLİ YÖNTEM” İnsan kaçırma vakasının duyurulmasının, bilginin yayılmasının en etkili yöntem olduğunu vurgulayan Korotkıh, “İlgili bilgilerin Ukraynalı insan hakları savunuculara aktarılması ilk önce bize hızlı tepki vermemizi, bu bilgiyi ilgili uluslararası kurumlara, başta BM olmak üzere insan hakları koruma örgütlerine iletmemizi sağlıyor. Bilgiyi yabancı medyada yayıyoruz, sosyal medyada duyuruyoruz, işgalciler bunlardan korkuyor, bundan sonra bazı insanlar serbest bırakılıyor veya en azından kaçırılan insanın alıkonulduğu yer hakkında bilgi veriliyor. Ayrıca işgalciler bu sayede alıkonulanan kişilere daha farklı davranmaya başlıyor; en azından işkence uygulamıyorlar ve yaşamları doğrudan tehdit altında olmuyor. Bu yüzden, işgal altındaki bölgelerde yaşayan herkesten, kaçırılan veya alıkonulan kişiler hakkında bilgi sahibi olduğunda, ister aile üyesi, ister komşu ya da tanıdık olsun, bu durumu duyurmasını istiyoruz. Çünkü bu, öncelikle alıkonulan kişilerin hayatlarını korumamıza yardımcı olur.” şeklinde konuştu. “SİLAHSIZ İNSANLAR RUS TANKLARINA KARŞI YÜRÜDÜ” Rusya Kırım’ı işgal ettikten sonra başta Geniçesk ili olmak üzere Herson ve Zaporijjya bölgelerinde yaşayan Kırım Tatarlarının ve Ukraynalı aktivistlerinin Kırım’ın idari sınırında düzenlenen birçok eyleme katılarak Ukrayna toprak bütünlüğünü kararlı bir şekilde savunduğunu belirten KTMM Üyesi Gülnara Bekirova, “Bu yüzden Rusya Ukrayna'ya karşı geniş çaplı işgal saldırısı başlattığında ve yüzlerce tankın bölgemizden geçtiktiğini gördüğümüzde elbette önce ailelerimiz, hayatlarımız için korktuk. Ama bu korku aynı zamanda bize evlerimizi, ailelerimiz korumaya cesaret verdi. İlk haftalarda silahsız, ellerinde sadece Ukrayna ve Kırım Tatar bayrakları olan insanlar tanklara karşı yürüdü. İşgalcilerin vazgeçeceğinden emindik. Ama bu çok acımasız, kanlı bir savaş. Çok sayıda insan işgalcileri protesto etmek için sokaklara çıktı. Ancak işgal güçlerinin uyguladığı baskı, aramalar, insan kaçırmaları, işkenceler insanları sindirdi.” dedi. “İNSANLAR ÇOK KORKUYOR” Rus işgalcilerin sindirme taktiğini yaygın bir şekilde kullandığını kaydeden Bekirova, “Geniçesk bölgesinde yaşayan Kırım Tatarları ve Ukraynalı aktivistlerin yüzde 70’i işgal altındaki bölgeleri terk etti. Çünkü işgalciler bölgeyi kontrol altına aldıktan hemen sonra özellikle aktif olan insanlara baskılar uyguladı, alıkoyarak işkence etti. Serbest bırakılanlar bir daha yakalanmamak üzere evlerini terk etmek zorunda kaldı. İşgalcilerin Ukrayna vatandaşlarına karşı benzeri görülmemiş vahşice yöntemler kullanıyor. İşgal altındaki topraklarda hapiste alıkonulan insanlarımıza her türlü işkence ve kötü muamele uyguluyorlar. Bu yüzden insanlar çok korkuyor.” ifadelerini kullandı.

İşgalciler Kırım Tatar millî hareketi aktivisti Rüstem Üseinov’u bir kez daha evsiz bıraktı Haber

İşgalciler Kırım Tatar millî hareketi aktivisti Rüstem Üseinov’u bir kez daha evsiz bıraktı

Kırım Tatar millî hareketi emektarı Rüstem Üseinov'un, Rus işgal güçleri tarafından evinin yıkılmasının ardından yaşamını sürdürdüğü römork bugün Rus işgalgiler tarafından el konularak götürüldü. "BU TOPRAKLAR ATALARIMIN YURDU. BURADAN AYRILMAYACAĞIM" Rus işgal güçleri, Rüstem Üseinov’un evini 2021’de “kaçak yapı” gerekçesiyle yıkmıştı. O günden bu yana evin bulunduğu arazide önce çadırda, ardından römorkte yaşayan aktivist, bu şekilde yaşam mücadelesini sürdürüyordu. Bu sabah Rus işgal güçleri ve sözde yerel yönetim temsilcileri Üseinov’un yaşadığı araziye gelerek römorkunu kaldırılacaklarını bildirdi. Tüm kişisel eşyalarının ve günlük olarak kullanması gereken ilaçlarının da içinde olduğu römork, vinç yardımıyla götürüldü.  İşgal yetkililerinin römorka el konulması ile ilgili herhangi bir resmî belge sunmadığına dikkat çeken Üseinov duruma tepki göstererek, “Bu topraklar atalarımın yurdu. Buradan ayrılmayacağım. Şimdi alışverişe çıkacağım,bir çadır bulup içinde yaşayacağım. Zaten evim yıkıldıktan sonra iki sene çadırda yaşadım. Ama eski çadırım yıprandı artık bir işe yaramıyor.” dedi. İŞGALCİLER KIRIM TATAR MİLLÎ HAREKETİ EMEKTARININ EVİNİ YIKTI Kırım Tatar millî hareketi aktivisti Rüstem Üseinov, Sudak yakınlarındaki Qapsihor (Morskoye) köyünde bir ev inşa etmişti. Rusya'nın Kırım'ı işgal ettiği 2014 yılına kadar evi resmî olarak tescil ettrip iskan belgesi alamadı. Kremlin kontrolündeki sözde Sudak Şehir Mahkemesi 2021’de, Üseinov'un evinin yıkılmasına karar verdi. Rüstem Üseinov, bu karara üst mahkemede itiraz etti ancak buna rağmen evi silahlı Rus işgal güçleri tarafından yıkıldı. Üseinov’un 19 yıldır yaşadığı ev bir günde yok edildi.  Ev yıkımı sırasında Üseinov fenalaştı ve yüksek tansiyon nedeniyle ambulansla hastaneye kaldırıldı. Ancak Kırım Tatar millî hareketi aktivisti, ata toprağında yaşama hakkı için mücadeleye devam etti. Evi yıkıldıktan sonra 2 yıl boyunca bir çadırda yaşadı. Ardından ise bir römorkte yaşamaya başlamıştı.

FSB’nin kaçırdığı Kırım Tatarı Lera Cemilova, 10 ay sonra “casuslukla” suçlandı! Haber

FSB’nin kaçırdığı Kırım Tatarı Lera Cemilova, 10 ay sonra “casuslukla” suçlandı!

Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), Kırım’da güya Ukrayna istihbaratına bilgi aktaran Canköy sakini 28 yaşındaki bir kadının alıkonulduğunu duyurdu. FSB’den bugün yapılan açıklamada, gözaltına alınan kadının Kırım’daki Rus askeri tesislerine dair bilgileri Ukrayna istihbaratına aktardığı iddia edildi. Ayrıca işgalciler sözde itiraf videosunu yayımladı. Açıklamada, güya Ukrayna için casusluk yaptığı öne sürülen kadın hakkında "vatana ihanet" suçlaması çerçevesinde işlem uygulandığı aktarıldı. Videoda yer alan kadının, işgalcilerce 10 ay önce kaçırılan Lera Cemilova olduğu belirtiliyor. MAYIS 2024’TE KAÇIRILDI Daha önce Rus işgal güçlerinin Mayıs 2024’te 28 yaşındaki Canköy sakini Kırım Tatarı Lera Cemilova’yı kaçırdıkları bildirilmişti. İşgalciler ailesine hiçbir bilgi vermeden kadını aylarca alıkoydu.  Rus işgali altındaki Kırım’da insan hakları ihlallerini kayda alan insan hakları örgütü İrade’ye konuşan 28 yaşındaki Lera Cemilova’nın annesi Lenora Cemilova, Rus işgal güçlerinin 20 Mayıs 2024’te evlerinde arama yaptığını ve evdeki tüm telefonlara, dizüstü bilgisayar, fotoğraf makinesi ve flash belleklere el koyduğunu ayrıca kızı Lera Cemilova’yı yanlarında götürdüğünü aktararak, “Ertesi gün kızımı FSB’nin Canköy şubesine götürdüler. 22 Mayıs’ta ise (sözde) mahkeme uyuşturucu testinden geçmeyi reddettiği iddiasıyla kızımın 15 gün süreyle idari gözetim altına alınmasına karar verdi” şeklinde konuştu. Bununla birlikte Lenora Cemilova, diğer kızının da kısa süre sonra FSB’ye güya "sohbet" için çağrıldığını söyledi. Görevliler, bu görüşmede ona kardeşinin ceza süresi bittikten sonra FSB’nin gözaltı merkezine sevk edileceğini bildirdi. O günden sonra anne Cemilova, kızı hakkında yaklaşık 10 ay boyunca haber alamadı. “VATANA İHANET” SUÇLAMASI YÖNELTİLDİ Kırım Tatar Kaynak Merkezi, 11 Mart 2025 tarihinde Canköy sakini Kırım Tatarı Lera Cemilova’nın Akmescit’teki 1 No’lu tutukevinde alıkonulduğunu aktardı. Ayrıca, işgalcilerin kadın hakkında Rusya Ceza Kanunu'nun 275. maddesi uyarınca “vatana ihanet” suçu iddiasıyla soruşturma başlattığı bildirdi.

Rus işgal güçleri, Kırım Tatar milli hareketi aktivisti Rüstem Üseinov’un evine bir kez daha müdahale ediyor Haber

Rus işgal güçleri, Kırım Tatar milli hareketi aktivisti Rüstem Üseinov’un evine bir kez daha müdahale ediyor

Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, Rus işgal güçlerinin, bu sabah Sudak yakınlarındaki Qapsihor (Morskoye) köyünde bir römorkta yaşayan Kırım Tatar milli hareketi aktivisti Rüstem Üseinov’un abluka altına alındığını duyurdu. KTMM Başkanı Refat Çubarov, işgalcilerin, 2021 yılında Kırım Tatar milli hareketi aktivisti Rüstem Üseinov’un evini yıktığını hatırlatarak, “Rüstem Ağa’nın şu an yaşadığı römorkun bulunduğu yerde bir ev inşa ettiği ancak Rusya'nın Kırım'ı işgal ettiği 2014 yılına kadar onu resmi olarak tescil etmeye yetiştiremediği biliniyor. Kasım 2021’de Rus işgal güçleri evini yıktı. Ancak kendi hakları için mücadele eden Rüstem Ağa yasa dışı olarak yıkılan evin yerine bir römork yerleştirdi ve orada yaşıyordu” açıklamasını yaptı. İşgalcilerin, Rüstem Üseinov’un yaşadığı römorkun etrafına birçok silahlı insan ve inşaat aracı topladığına dikkat çeken Çubarov, “Rus işgalcilerin 20 Mart 2025 sabahı Qapsihor köyünü getirdikleri teçhizat ve silahlı insan sayısına bakılırsa, şimdi de römork yıkılacak.” dedi. İŞGALCİLER KIRIM TATAR MİLLİ HAREKETİ EMEKTARININ EVİNİ YIKTI Rus işgal yönetimi, Kasım 2021’de Kırım Tatar milli hareketi aktivisti Rüstem Üseinov’un evini yıktı. Üseinov’un 19 yıldır yaşadığı ev bir günde yok edildi. Bu yıllar boyunca Kırım Tatar milli hareketi aktivisti, toprak hakkını yasallaştırmaya çalıştı. Rusya kontrolündeki sözde Sudak Şehir Mahkemesi, Kırım Tatarının evinin yıkılmasına karar verdi. Rüstem Üseinov, bu karara üst mahkemede itiraz etti ancak buna rağmen evi silahlı çevik kuvvet polisleri tarafından yıkıldı.

KTMM Başkanı Çubarov, Bulgaristan'daki Kırım Tatar diasporasıyla toplantı yaptı Haber

KTMM Başkanı Çubarov, Bulgaristan'daki Kırım Tatar diasporasıyla toplantı yaptı

Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, Bulgaristan’da yaşayan Kırım Tatar diasporasının temsilcileriyle çevrim içi bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıya; Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) Genel Sekreteri, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkan Vekili Av. Namık Kemal Bayar, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilcisi, Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay ve Ukrayna Geleneksel Kültürü Sivil Toplum Kuruluşunun Başkanı, Kırım Tatar Araştırmaları Projesinin Koordinatörü Valeria Levkivska da katıldı. KIRIM TATAR ARAŞTIRMALARI PROJESİ VE BULGARİSTAN'DA AÇILACAK OLAN SERGİ KTMM’den yapılan açıklamaya göre; görüşmede, bu yıl mayıs ayında Bulgaristan'da açılması planlanan sergilerin hazırlıkları ele alındı. Valeria Levkivska, Kırım Tatar Araştırmaları projesinin 3 yıldır varlığını sürdürdüğünü, bu süre zarfında Ukrayna'da üç, Bulgaristan'da ise iki serginin düzenlendiğini, bu yıl ise 22 Mayıs'ta Ruse kentinde ve 26 Mayıs'ta Tsarev-Brod köyünde iki etkinliğin yapılmasının planlandığını aktardı. Sergilerde, Bulgaristan'da yaşayan Kırım Tatarlarının aile koleksiyonlarından giysiler ve ev eşyaları, resimler, fotoğraflar ve Ukrayna'dan getirilen eserler gösterilecek. Projede; Kırım Tatarlarının günlük yaşamı ile neredeyse unutulmuş olan gelenek ve ritüellerinin ele alındığını belirten Valeria Levkivska, "Ukrayna ve dünyanın, Kırım Tatar kültürü hakkında bilgi edinmesini ve bu kültürü daha derinlemesine keşfetmesini çok istiyorum.” dedi. BULGARİSTAN'DAKİ KIRIM TATAR DİASPORASI Kırım Tatar diasporasıyla çevrim içi toplantı, daha fazla insanı etkinliklere hazırlık sürecine ve katılıma teşvik etmek amacıyla düzenlendi. Sergi; Ukrayna’nın Sofya Büyükelçiliği, Ukrayna’nın Ruse Konsolosluğu ve Kırım Tatar Milli Meclisinin desteğiyle gerçekleştirilecek. Etkinlik kapsamında üç dilli bir katalog yayımlanacak ve Tsarev-Brod’da, Bulgaristan’daki Kırım Tatar diasporasının oluşumu ve gelişimini ele alan bir yuvarlak masa toplantısı yapılacak. Kırım Tatar diasporası temsilcilerinden Bahtişen Kaya, Tsarev-Brod köyünde Kırım Hanlığı ve Osmanlı Devleti dönemine ait birçok tarihi yer bulunduğunu; özellikle eski çeşmelerin planlanan etkinlikler öncesinde restore edilmesinin düşünüldüğünü belirterek, "Kırım Savaşı'ndan bu yana bu bölgede yaşayan Kırım Tatarlarının varlığını yeniden gündeme getirmeyi ve ‘Biz varız, unutulmadık, bizim gurur duyduğumuz bir tarihimiz var ve bunu dünyaya göstermek istiyoruz’ mesajını vermeyi amaçlıyoruz" şeklinde konuştu. Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov, bu tür projelerin diaspora içinde etkileşimi artırmak ve Ukrayna ile Kırım Tatarlarının uluslararası alanda daha iyi anlaşılmasını sağlamak açısından çok önemli olduğunu vurguladı. Toplantının sonunda, katılımcılar mevcut sorunları ve güncel konuları tartışarak çevrim içi toplantıları daha sık yapma ve her seferinde daha fazla diaspora üyesi, KTMM üyesi ve Dünya Kırım Tatar Kongresi üyesini sürece dahil etme kararı aldı. Ayrıca, benzer toplantıların diğer ülkelerdeki temsilcilerle de düzenlenmesinin planlandığı aktarıldı.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.