Ukrayna Savaşı'na Tanıklık Etmek Çalıştayı'ndan notlar: Ukrayna-Rusya Savaşı herkes için kişisel
Yazının Giriş Tarihi: 23.10.2024 09:40
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.10.2024 12:05
27-30 Ağustos tarihleri arasında Polonya’nın Wroclaw şehrinde düzenlenen “Ukrayna Savaşı’na Tanıklık Etmek” adlı çalıştaya katıldım. Ukrain diasporasının her alanda aktif olduğu Kanada’nın Alberta Üniversitesi öncülüğünde birçok destekçi kurumun yer aldığı bu çalıştay, savaşın başlangıcından itibaren her yıl yapılıyor. 2022’de başlayan çalıştay daha önce Krakov şehrinde düzenlenirken bu sene eski bir Alman şehri olan Wroclaw’da Zadajna Merkezi’nin ev sahipliğinde yapıldı. Çalıştayın temel amacı, Ukrayna-Rusya Savaşı’nda yaşanan katliam suçlarından yargılanacak olan Uluslarararası Ceza Mahkemesi’nin yargılama konusu olan “soykırım suçu”,“insanlığa karşı suçlar”,“savaş suçları” ve “saldırı suçları” için sözlü tarih yoluyla delil toplamak. Aslında Rusya’nın katliam suçları, 2014’te Kırım’ın işgali, hatta 1996 I. Çeçen Savaşı ile başlayarak günümüze kadar geliyor.
Çalıştayın temelde Ukrain vatandaşlara açık olmasının yanı sıra Kırım’ın Ukrayna açısından önemine binaen, Kırım Tatarı olarak bu çalıştaya beni de kabul etmelerini anlamlı buluyorum. 2014 Kırım’ın işgali, Kırım Tatarlarının Ukrayna içinde her alanda kabul görmelerine hatta bu iki ulusun yani Ukrain ve Kırım Tatarlarının kader birliği yapmalarına yol açtı. Çalıştaya katılan tüm katılımcılar tarafından içtenlikle kabul görmem beni duygulandırdı. Hatta toplantı sonunda katılımcılardan birinin Kırım Tatarlarından duyduğu “Seneye Bahçesaray’da” demesi, bu savaşın Ukrain ulusunun başta kimlik olmak üzere sosyal yapısının tüm katmanlarında değişime yol açtığını gözler önüne koymuş oldu.
"SAVAŞTA YAŞANAN VAHŞETE KARŞIN UKRAİN HALKININ DİMDİK DURMASI UMUTLARIMIZI AYAKTA TUTUYOR"
Savaş kesinlikle Ukrain toplumunu dönüştürmüş. Savaşın acılarını, canlı tanıklardan ilk elden görmek ve dinlemek her insanı derinden etkileyecek yoğunlukta. Savaşta yaşanan tüm vahşete karşın Ukrain halkının güçlü şekilde dimdik ayakta olduğunu görmek, umutlarımızı ayakta tutuyor. Savaşın ilk zamanlarında yaşanan Buça şehrinde Yabluskaya Caddesi’ndeki soykırım görüntülerini izlemek yanında bunu haber yapan gazeteciler başta olmak üzere Ukrain kahramalarının da ölmüş olduğunu duymak, savaşın tüm gerçekliğini yüzünüze vuruyor. Tüm Ukrainlerin tek tek bireysel düzeyde yaşadıkları travmalar yanında kitlesel yaşanan toplumsal travmalar ise gelecekte Ukrain toplumunun da şekillenmesinde temel faktör olacak.
Bu bağlamda, 1944’ten beri seçilmiş travma olan “Kırım Tatar Sürgün Soykırımı” ile yaşayan bizlerin, 2014-2024 yılları arasında Ukrayna-Rusya Savaşı’nda yaşadığımız travmaları da kayıt altına almamız gerekiyor. Bunu yaparken temel amaçlarımızdan biri, Rusya savaş suçlularının uluslararası mahkemeler yanında Ukrain mahkemelerinde yargılanması sırasında gerekli olan deliller için kurbanların anlatılarını kayıt altına almak. Nazi Almanyası, II. Dünya Savaşı suçlularının yargılandığı başta Holokost (Yahudi Soykırımı) olmak üzere diğer savaş suçlarında Holokost sağ kalanlarının sözlü tarih anlatıları, en önemli kanıtlar olmuştu.
"KİMLİKLER DEĞİŞSE DE SAVAŞTAKİ ACILAR AYNI"
Çalıştayın yapıldığı şehrin tarihi, özellikle II. Dünya Savaşı sonrası çok ilginç. Wroclaw aslında yüzyıllardır bir Alman şehri. Almanca adı Breslau. II. Dünya Savaşı’nda Breslau Kalesi olarak anılan bu şehrin Sovyet ordusuna boyun eğmemesi yönünde Hitler kesin emir vermiş. Bu yüzden II. Dünya Savaşı boyunca neredeyse hiç hasar görmeyen şehir, savaşın son birkaç ayında yüzde 75 oranında yıkılmış. II. Dünya Savaşı sonrası düzenin kararlaştırıldığı Potsdam Konferansı’nda Stalin’in eline aldığı bir krayon kalem ile günümüzdeki Almanya-Polonya sınırını çizmesi bu şehirde yaşayan Almanların da kaderini değiştirmiş. Yaklaşık 3 milyon Alman zorunlu olarak göç ettirilmiş. Aşağı Silezya’nın başkenti olan Breslau ile birlikte birçok Alman şehri Polonya’ya verilmiş. Göç eden toplam Alman sayısı 9 milyona yaklaşıyor. Almanlardan boşalan yerlere ise yine Stalin tarafından Polonya’nın doğusundaki başta Lviv olmak üzere Ukrayna’dan verilen topraklara Polonyalılar yerleştirilmiş.
İnsanların kimlikleri değişse de aslında tüm savaşlarda hikâyeler aynı, acılar aynı, gözyaşları aynı. Ayrıca, savaştan sonra insanların gücü, ayağa kalkmaları, dirençleri, yeniden varoluşları aynı... Doğu Avrupa'nın Stalin zamanında geçmiştekine benzer bir deneyimi yaşıyor olması çok üzücü. Bu seferki yeni Stalin: Putin. Dünyanın bu bölgesindeki insanlar 21. yüzyılda bile aynı deneyimi yaşıyor. Ama savaştan sonra barışın ve adaletin olacağına inanıyorum. Ukrayna'daki “Rus Soykırımı” araştırılacak, Ukrayna ve uluslararası mahkemelere gidecek. Savaş suçluları yargılanacak ve uygun cezaları alacak. Atölyede katılımcıların neredeyse tamamı kadındı. Savaş bize Ukraynalı kadınların güçlerini gösterdi. Onlar da bu savaşın kahramanları.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Prof. Dr. Sezai Özçelik
Ukrayna Savaşı'na Tanıklık Etmek Çalıştayı'ndan notlar: Ukrayna-Rusya Savaşı herkes için kişisel
27-30 Ağustos tarihleri arasında Polonya’nın Wroclaw şehrinde düzenlenen “Ukrayna Savaşı’na Tanıklık Etmek” adlı çalıştaya katıldım. Ukrain diasporasının her alanda aktif olduğu Kanada’nın Alberta Üniversitesi öncülüğünde birçok destekçi kurumun yer aldığı bu çalıştay, savaşın başlangıcından itibaren her yıl yapılıyor. 2022’de başlayan çalıştay daha önce Krakov şehrinde düzenlenirken bu sene eski bir Alman şehri olan Wroclaw’da Zadajna Merkezi’nin ev sahipliğinde yapıldı. Çalıştayın temel amacı, Ukrayna-Rusya Savaşı’nda yaşanan katliam suçlarından yargılanacak olan Uluslarararası Ceza Mahkemesi’nin yargılama konusu olan “soykırım suçu”, “insanlığa karşı suçlar”, “savaş suçları” ve “saldırı suçları” için sözlü tarih yoluyla delil toplamak. Aslında Rusya’nın katliam suçları, 2014’te Kırım’ın işgali, hatta 1996 I. Çeçen Savaşı ile başlayarak günümüze kadar geliyor.
Çalıştayın temelde Ukrain vatandaşlara açık olmasının yanı sıra Kırım’ın Ukrayna açısından önemine binaen, Kırım Tatarı olarak bu çalıştaya beni de kabul etmelerini anlamlı buluyorum. 2014 Kırım’ın işgali, Kırım Tatarlarının Ukrayna içinde her alanda kabul görmelerine hatta bu iki ulusun yani Ukrain ve Kırım Tatarlarının kader birliği yapmalarına yol açtı. Çalıştaya katılan tüm katılımcılar tarafından içtenlikle kabul görmem beni duygulandırdı. Hatta toplantı sonunda katılımcılardan birinin Kırım Tatarlarından duyduğu “Seneye Bahçesaray’da” demesi, bu savaşın Ukrain ulusunun başta kimlik olmak üzere sosyal yapısının tüm katmanlarında değişime yol açtığını gözler önüne koymuş oldu.
"SAVAŞTA YAŞANAN VAHŞETE KARŞIN UKRAİN HALKININ DİMDİK DURMASI UMUTLARIMIZI AYAKTA TUTUYOR"
Savaş kesinlikle Ukrain toplumunu dönüştürmüş. Savaşın acılarını, canlı tanıklardan ilk elden görmek ve dinlemek her insanı derinden etkileyecek yoğunlukta. Savaşta yaşanan tüm vahşete karşın Ukrain halkının güçlü şekilde dimdik ayakta olduğunu görmek, umutlarımızı ayakta tutuyor. Savaşın ilk zamanlarında yaşanan Buça şehrinde Yabluskaya Caddesi’ndeki soykırım görüntülerini izlemek yanında bunu haber yapan gazeteciler başta olmak üzere Ukrain kahramalarının da ölmüş olduğunu duymak, savaşın tüm gerçekliğini yüzünüze vuruyor. Tüm Ukrainlerin tek tek bireysel düzeyde yaşadıkları travmalar yanında kitlesel yaşanan toplumsal travmalar ise gelecekte Ukrain toplumunun da şekillenmesinde temel faktör olacak.
Bu bağlamda, 1944’ten beri seçilmiş travma olan “Kırım Tatar Sürgün Soykırımı” ile yaşayan bizlerin, 2014-2024 yılları arasında Ukrayna-Rusya Savaşı’nda yaşadığımız travmaları da kayıt altına almamız gerekiyor. Bunu yaparken temel amaçlarımızdan biri, Rusya savaş suçlularının uluslararası mahkemeler yanında Ukrain mahkemelerinde yargılanması sırasında gerekli olan deliller için kurbanların anlatılarını kayıt altına almak. Nazi Almanyası, II. Dünya Savaşı suçlularının yargılandığı başta Holokost (Yahudi Soykırımı) olmak üzere diğer savaş suçlarında Holokost sağ kalanlarının sözlü tarih anlatıları, en önemli kanıtlar olmuştu.
"KİMLİKLER DEĞİŞSE DE SAVAŞTAKİ ACILAR AYNI"
Çalıştayın yapıldığı şehrin tarihi, özellikle II. Dünya Savaşı sonrası çok ilginç. Wroclaw aslında yüzyıllardır bir Alman şehri. Almanca adı Breslau. II. Dünya Savaşı’nda Breslau Kalesi olarak anılan bu şehrin Sovyet ordusuna boyun eğmemesi yönünde Hitler kesin emir vermiş. Bu yüzden II. Dünya Savaşı boyunca neredeyse hiç hasar görmeyen şehir, savaşın son birkaç ayında yüzde 75 oranında yıkılmış. II. Dünya Savaşı sonrası düzenin kararlaştırıldığı Potsdam Konferansı’nda Stalin’in eline aldığı bir krayon kalem ile günümüzdeki Almanya-Polonya sınırını çizmesi bu şehirde yaşayan Almanların da kaderini değiştirmiş. Yaklaşık 3 milyon Alman zorunlu olarak göç ettirilmiş. Aşağı Silezya’nın başkenti olan Breslau ile birlikte birçok Alman şehri Polonya’ya verilmiş. Göç eden toplam Alman sayısı 9 milyona yaklaşıyor. Almanlardan boşalan yerlere ise yine Stalin tarafından Polonya’nın doğusundaki başta Lviv olmak üzere Ukrayna’dan verilen topraklara Polonyalılar yerleştirilmiş.
İnsanların kimlikleri değişse de aslında tüm savaşlarda hikâyeler aynı, acılar aynı, gözyaşları aynı. Ayrıca, savaştan sonra insanların gücü, ayağa kalkmaları, dirençleri, yeniden varoluşları aynı... Doğu Avrupa'nın Stalin zamanında geçmiştekine benzer bir deneyimi yaşıyor olması çok üzücü. Bu seferki yeni Stalin: Putin. Dünyanın bu bölgesindeki insanlar 21. yüzyılda bile aynı deneyimi yaşıyor. Ama savaştan sonra barışın ve adaletin olacağına inanıyorum. Ukrayna'daki “Rus Soykırımı” araştırılacak, Ukrayna ve uluslararası mahkemelere gidecek. Savaş suçluları yargılanacak ve uygun cezaları alacak. Atölyede katılımcıların neredeyse tamamı kadındı. Savaş bize Ukraynalı kadınların güçlerini gösterdi. Onlar da bu savaşın kahramanları.
https://app.groupize.com/organizations/university-of-alberta-5ee56bd5-25a5-4b48-b9d5-4f1171a9c70f/events/witnessing-the-war-in-ukraine-testimony-in-the-pursuit-of-justice