Ukrayna Cumhurbaşkanı: Biçimini güncelleyen soykırım Kırım'dan başlayarak yine Ukrayna'ya karşı harekete geçti
Ukrayna Cumhurbaşkanı: Biçimini güncelleyen soykırım Kırım'dan başlayarak yine Ukrayna'ya karşı harekete geçti
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy, 18 Mayıs 1944’te Kırım Tatarı vatandaşların Sovyetler Birliği tarafından sürgüne gönderilmesinin 80. yıl dönümünü münasebetiyle açıklama yaptı.
Haber Giriş Tarihi: 18.05.2024 13:17
Haber Güncellenme Tarihi: 18.05.2024 15:28
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Kırım Tatar halkı, tam 80 yıl önce, 18 Mayıs 1944'te Sovyetler Birliği'nin eli kanlı diktatörü Josef Stalin'in emriyle vatan topraklarından sürüldü. Hayvan vagonlarında Türkistan, Urallar ve Sibirya bölgelerine sürülen Kırım Tatarlarının yüzde 46'sı ise yolda ve sürgünü takip eden günlerde hayatını kaybetti.
ZELENSKIY: SUÇLU CEZALANDIRILMADI
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy, Ukrayna’da bugün kaydedilen 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Soykırımı Kurbanları Anma Günü vesilesiyle paylaştığı mesajında, “80 yıl önce insan hayatına karşı en korkunç suçlardan biri işlendi: Sovyet yetkilileri Kırım Tatar halkını sürgün etti. Çocuklar ve yetişkinler; tüm halk. Birkaç gün içinde, acımasızca, yalanlar eşliğinde yabancı bir ülkeye sürüldü. Bu sürgün sonucunda Kırım Tatar halkının en az üçte biri hayatını kaybetti; öte yandan ölenlerin kesin sayısı hala bilinmiyor. İnsanlar ancak onlarca yıl sonra evlerine dönebildiler. Ancak suçlu cezalandırılmadı. Rejim kınanmadı. Geçtiğimiz yüzyılda hüküm süren insan hayatına yönelik küçümseme ve devlet şiddeti, günümüzde yeniden canlandı. On yıl önce, biçimini güncelleyen, ideolojik kılıfını değiştiren ama özünü ve hedeflerini değiştirmeyen soykırım kötülüğü Kırım'dan başlayarak yine Ukrayna'ya karşı harekete geçti.” ifadelerini kullandı.
Ukrayna’nın işgalci Rusya’yı yenmesi ve Rus rejimininin 2014’ten bu yana işlediği tüm savaş suçları nedeniyle cezalandırılması gerektiğini vurgulayan Zelenskıy, “Rusya'nın saldırılarına halkımızın direnciyle, devletimizin işgal kötülüğüne karşı zaferiyle ve Rusya'nın 2014'ten bu yana bu savaşta işlediği tüm suçların adil bir şekilde cezalandırılmasıyla karşılık vermek ortak tarihi görevimizdir. Ukrayna'yı, halkımızı ve topraklarımızda yaşananlara ilişkin hakikati savunarak, yaşamları yok edilen herkesin anısını onurlandırıyor ve gelecek nesillerin güçü olan insaniyet gücünü teyit ediyoruz.” açıklamasında bulundu.
— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 16, 2024
Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Türkistan, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti.
Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere Yarımada'daki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.
Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü.
Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Türkistan'da kaldı.
2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.
2019 yılında Letonya ve Litvanya meclisleri, 2022’de ise Kanada parlamentosunun alt kanadı olan avam kamarası 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.
18 Mayıs 1944 günü bir şafak vaktinde, milletler hapishanesi Sovyetler Birliği’nin eli kanlı lideri Stalin’in vermiş olduğu emirle, Kırım Tatar halkı öz vatanlarından koparıldı#18Mayıs1944pic.twitter.com/7aCjv0XSkz
— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 18, 2024
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ukrayna Cumhurbaşkanı: Biçimini güncelleyen soykırım Kırım'dan başlayarak yine Ukrayna'ya karşı harekete geçti
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy, 18 Mayıs 1944’te Kırım Tatarı vatandaşların Sovyetler Birliği tarafından sürgüne gönderilmesinin 80. yıl dönümünü münasebetiyle açıklama yaptı.
Kırım Tatar halkı, tam 80 yıl önce, 18 Mayıs 1944'te Sovyetler Birliği'nin eli kanlı diktatörü Josef Stalin'in emriyle vatan topraklarından sürüldü. Hayvan vagonlarında Türkistan, Urallar ve Sibirya bölgelerine sürülen Kırım Tatarlarının yüzde 46'sı ise yolda ve sürgünü takip eden günlerde hayatını kaybetti.
ZELENSKIY: SUÇLU CEZALANDIRILMADI
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy, Ukrayna’da bugün kaydedilen 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Soykırımı Kurbanları Anma Günü vesilesiyle paylaştığı mesajında, “80 yıl önce insan hayatına karşı en korkunç suçlardan biri işlendi: Sovyet yetkilileri Kırım Tatar halkını sürgün etti. Çocuklar ve yetişkinler; tüm halk. Birkaç gün içinde, acımasızca, yalanlar eşliğinde yabancı bir ülkeye sürüldü. Bu sürgün sonucunda Kırım Tatar halkının en az üçte biri hayatını kaybetti; öte yandan ölenlerin kesin sayısı hala bilinmiyor. İnsanlar ancak onlarca yıl sonra evlerine dönebildiler. Ancak suçlu cezalandırılmadı. Rejim kınanmadı. Geçtiğimiz yüzyılda hüküm süren insan hayatına yönelik küçümseme ve devlet şiddeti, günümüzde yeniden canlandı. On yıl önce, biçimini güncelleyen, ideolojik kılıfını değiştiren ama özünü ve hedeflerini değiştirmeyen soykırım kötülüğü Kırım'dan başlayarak yine Ukrayna'ya karşı harekete geçti.” ifadelerini kullandı.
Ukrayna’nın işgalci Rusya’yı yenmesi ve Rus rejimininin 2014’ten bu yana işlediği tüm savaş suçları nedeniyle cezalandırılması gerektiğini vurgulayan Zelenskıy, “Rusya'nın saldırılarına halkımızın direnciyle, devletimizin işgal kötülüğüne karşı zaferiyle ve Rusya'nın 2014'ten bu yana bu savaşta işlediği tüm suçların adil bir şekilde cezalandırılmasıyla karşılık vermek ortak tarihi görevimizdir. Ukrayna'yı, halkımızı ve topraklarımızda yaşananlara ilişkin hakikati savunarak, yaşamları yok edilen herkesin anısını onurlandırıyor ve gelecek nesillerin güçü olan insaniyet gücünü teyit ediyoruz.” açıklamasında bulundu.
18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI
Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Türkistan, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti.
Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere Yarımada'daki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.
Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü.
Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Türkistan'da kaldı.
2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.
2019 yılında Letonya ve Litvanya meclisleri, 2022’de ise Kanada parlamentosunun alt kanadı olan avam kamarası 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.
Son Haberler