Dünya, Doğu Türkistan'daki kadınların uğradığı zulüm karşısında sessizliğini koruyor!
Dünya, Doğu Türkistan'daki kadınların uğradığı zulüm karşısında sessizliğini koruyor!
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla 1934 yılında Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanınması için adım atılmıştı. 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü'nde, Doğu Türkistan’daki Türk kadınları, Çin'in soykırım ve asimilasyon politikalarına maruz kalıyor.
Haber Giriş Tarihi: 05.12.2023 15:35
Haber Güncellenme Tarihi: 23.12.2023 18:12
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Selahaddin Kaşgarlı / QHA Muhabir / Ankara
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanınması için talimat vermesiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ilgili kanun çıkarılmıştı. 1934 tarihinde Türk kadınının çağdaş uygarlık seviyesine çıkması için önemli bir adım atıldı. Bununla birlikte Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanındı ve bu tarihin anısına 5 Aralık'ta Dünya Kadın Hakları Günü kutlanıyor.
HAKLARINDAN MAHRUM BIRAKILAN UYGUR TÜRKÜ KADINLAR
Fakat kadim Türk toprağı olan Çin işgalindeki Doğu Türkistan'daki yönetim, başta Uygur Türkleri olmak üzere diğer Türk topluluklarına yönelik büyük bir baskı ve asimilasyon politikası uygulanıyor. Çin'in soykırım politikalarından en fazla etkilenenlerin başında ise Uygur Türkü kadınlar geliyor.
ÇİN’İN ASİMİLASYON POLİTİKASI VE UYGUR TÜRKÜ KADINLARIN DURUMU
Çin Komünist Partisi (ÇKP) yönetiminin şiddet içeren politikaları, bölgede milyonlarca Uygur Türkü kadını mağdur ediyor. Onları en temel insani haklarından mahrum bırakıyor. Doğu Türkistan’da kadınlar, temel bir özgürlük olan inanç hürriyetinden mahrum bırakılıyor. Bunun yanında kadınların içki içmeye, dans etmeye zorlandığı ve inançları gereğince yaşamalarına izin verilmediği biliniyor. Kadınların İslami eğitim görmelerine ise neredeyse hiç izin verilmiyor.
UYGUR TÜRKÜ KADINLARIN EVLERİNE ÇİNLİ ERKEKLER YERLEŞTİRİLİYOR
Çin hükumetinin bölgede yaygın olarak izlediği bir diğer politika da Uygur Türklerinin evlerine Çinli erkeklerin yerleştirilmesi uygulaması. Çin yönetimi, evlerdeki Uygur Türkü erkekleri toplama kamplarına kapatırken, hükumetin görevlendirdiği erkekleri bölgedeki evlere yerleştiriyor. Uygur Türkü Müslüman aileler, bu erkeklerle yaşamaya mecbur bırakılıyor. Çinli erkekler Uygur Türkü kadınlara istediği muameleyi uyguluyor.
Bölgeden edinilen sınırlı bilgiler, Uygur ailelerin evlerinde Çinli erkeklerin tecavüze varan insanlık suçlarına imza attığına işaret ediyor. Ayrıca Uygur Türkü kadınların zorla Çinli erkeklerle evlendirilmesi de bölgedeki bir diğer yaygın asimilasyon uygulaması.
PEK ÇOK KADIN ÖRGÜTÜ, DOĞU TÜRKİSTAN'A SESSİZ!
Çin yönetiminin, Doğu Türkistan’daki kadınlara yönelik sistematik insan hakları ihlallerine rağmen dünya çapındaki kadın hakları savunucusu örgütlerin pek çoğu, bölgede olup bitenler karşısında sessizliklerini koruyor. Başta Batılı ülkeler olmak üzere bölgede faaliyet gösteren örgütlerin, Uygur Türkü kadınlara yönelik sistematik insan hakları ihlallerini gündemlerine almaması ise vicdanları yaralamaya devam ediyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dünya, Doğu Türkistan'daki kadınların uğradığı zulüm karşısında sessizliğini koruyor!
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla 1934 yılında Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanınması için adım atılmıştı. 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü'nde, Doğu Türkistan’daki Türk kadınları, Çin'in soykırım ve asimilasyon politikalarına maruz kalıyor.
Selahaddin Kaşgarlı / QHA Muhabir / Ankara
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanınması için talimat vermesiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ilgili kanun çıkarılmıştı. 1934 tarihinde Türk kadınının çağdaş uygarlık seviyesine çıkması için önemli bir adım atıldı. Bununla birlikte Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanındı ve bu tarihin anısına 5 Aralık'ta Dünya Kadın Hakları Günü kutlanıyor.
HAKLARINDAN MAHRUM BIRAKILAN UYGUR TÜRKÜ KADINLAR
Fakat kadim Türk toprağı olan Çin işgalindeki Doğu Türkistan'daki yönetim, başta Uygur Türkleri olmak üzere diğer Türk topluluklarına yönelik büyük bir baskı ve asimilasyon politikası uygulanıyor. Çin'in soykırım politikalarından en fazla etkilenenlerin başında ise Uygur Türkü kadınlar geliyor.
ÇİN’İN ASİMİLASYON POLİTİKASI VE UYGUR TÜRKÜ KADINLARIN DURUMU
Çin Komünist Partisi (ÇKP) yönetiminin şiddet içeren politikaları, bölgede milyonlarca Uygur Türkü kadını mağdur ediyor. Onları en temel insani haklarından mahrum bırakıyor. Doğu Türkistan’da kadınlar, temel bir özgürlük olan inanç hürriyetinden mahrum bırakılıyor. Bunun yanında kadınların içki içmeye, dans etmeye zorlandığı ve inançları gereğince yaşamalarına izin verilmediği biliniyor. Kadınların İslami eğitim görmelerine ise neredeyse hiç izin verilmiyor.
UYGUR TÜRKÜ KADINLARIN EVLERİNE ÇİNLİ ERKEKLER YERLEŞTİRİLİYOR
Çin hükumetinin bölgede yaygın olarak izlediği bir diğer politika da Uygur Türklerinin evlerine Çinli erkeklerin yerleştirilmesi uygulaması. Çin yönetimi, evlerdeki Uygur Türkü erkekleri toplama kamplarına kapatırken, hükumetin görevlendirdiği erkekleri bölgedeki evlere yerleştiriyor. Uygur Türkü Müslüman aileler, bu erkeklerle yaşamaya mecbur bırakılıyor. Çinli erkekler Uygur Türkü kadınlara istediği muameleyi uyguluyor.
Bölgeden edinilen sınırlı bilgiler, Uygur ailelerin evlerinde Çinli erkeklerin tecavüze varan insanlık suçlarına imza attığına işaret ediyor. Ayrıca Uygur Türkü kadınların zorla Çinli erkeklerle evlendirilmesi de bölgedeki bir diğer yaygın asimilasyon uygulaması.
PEK ÇOK KADIN ÖRGÜTÜ, DOĞU TÜRKİSTAN'A SESSİZ!
Çin yönetiminin, Doğu Türkistan’daki kadınlara yönelik sistematik insan hakları ihlallerine rağmen dünya çapındaki kadın hakları savunucusu örgütlerin pek çoğu, bölgede olup bitenler karşısında sessizliklerini koruyor. Başta Batılı ülkeler olmak üzere bölgede faaliyet gösteren örgütlerin, Uygur Türkü kadınlara yönelik sistematik insan hakları ihlallerini gündemlerine almaması ise vicdanları yaralamaya devam ediyor.
Son Haberler