SON DAKİKA
Hava Durumu

Kırım Tatar millî özerkliğinin kurulması tarihi adaletin yeniden sağlanmasıdır

KTMM Başkan Yardımcısı ve Ukrayna Milletvekili Ahtem Çiygöz ile Kırım Tatar millî hareketini araştıran Ukraynalı tarihçi Martin Oleksandr Kıslıy, Kırım'ın statüsünü özerk cumhuriyet olarak belirleyen Anayasa'nın 10. maddesinin neden değiştirilmesi gerektiğini ve Anayasa’daki değişikliklerin yapılma olasılığını QHA'ya değerlendirdi.

Haber Giriş Tarihi: 08.08.2024 18:45
Haber Güncellenme Tarihi: 09.08.2024 18:55
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Kırım Tatar millî özerkliğinin kurulması tarihi adaletin yeniden sağlanmasıdır

Mıkola Şevçuk - Anife Bilal / QHA Ankara

Uluslararası Dünya Yerli Halklar Günü, Birleşmiş Milletler (BM) teşkilâtının kararı üzerine, 1995 yılından bu yana her 9 Ağustos tarihinde kutlanıyor. BM'nin yerli halkların haklarını korumaya yönelik komisyonu ise ilk kez 9 Ağustos 1982 tarihinde bir araya gelerek çalışmalarına başladı.

UNESCO verilerine göre, bugün dünyada 7 binden fazla etnik dilde konuşan ve kültürel geleneklerine bağlı kalan yaklaşık 300 milyon yerli halk topluluğu ikamet ediyor. Günümüzde, Rus işgali altındaki anavatanları Kırım Yarımadası'nda yaşayan, işgalcilerin sistematik baskı politikalarının hedefi olan Kırım Tatarları da bahsi geçen yerli halklardan birisi.

UKRAYNA’NIN YERLİ HALKLARI YASASI

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy, 21 Temmuz 2021 tarihinde “Ukrayna’nın Yerli Halklarına Dair” başlıklı yasayı imzaladı. Kırım Tatarları, Karaylar ve Kırımçakları Ukrayna’nın yerli halkları olarak tanıyan yasanın hükümlerine göre, Ukrayna’nın yerli halkları ve temsilcileri, BM Sözleşmesi, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, BM Yerli Halkların Hakları Bildirgesi ve Ukrayna Parlamentosu tarafından tanınan uluslararası anlaşmalar çerçevesinde tanımlanan; ayrıca Ukrayna Anayasası ve yasalarıyla öngörülen tüm insan haklarından ve temel özgürlüklerden kolektif ve bireysel olarak tam yararlanma hakkına sahip.

Söz konusu yasa aynı zamanda, yerli halklarının enstitüleri gibi kurumların ve yerli halkların dil, din, örf ve adetlerini korumak adına başlatılan projelerin devlet tarafından desteklenmesi ve finanse edilmesini öngörüyor.

Artık Kırım’ın yerli halklarının kendi kaderini tayin etme hakkının sağlanması için Ukrayna Anayasası'nın 10. maddesinde değişikliklerin yapılması bekleniyor. Birçok siyasetçi ve aktivist için Kırım'ın statüsünü Özerk Cumhuriyet olarak belirleyen Anayasa'nın 10. maddesi tartışmalı hükümdür. "Özerk Cumhuriyet" statüsünün korunup korunmayacağı, Kırım’a “milli özerklik” statüsünün verilip verilmeyeceği konusunda birçok tartışma yapılıyor.  Kırım Tatarları, Yarımada’nın Ukrayna’ya bağlı bir millî-bölgesel özerklik statüsünün verilmesi için mücadele ediyor. 

Kırım Haber Ajansına (QHA) konuşan Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı ve Ukrayna Milletvekili Ahtem Çiygöz ile Kırım Tatar millî hareketini araştıran Ukraynalı tarihçi Martin Oleksandr Kıslıy, Kırım’ın mevcut statüsünün neden değiştirilmesi gerektiğini ve Anayasa üzerinde yapılacak değişikliklerin gerçekleştirilme olasılığı hakkında değerlendirmelerde bulundu.

“1991’DE ORTAYA ÇIKAN ÖZERKLİK BİR TÜR FRANKENSTEİN’DİR”

Kırım Tatar millî hareketini araştıran tarihçi Martin Oleksandr Kıslıy, 1991'de onaylanan ve Anayasa'da yer alan özerkliğin daha ziyade Sovyet mirası bir oluşum olduğunu belirterek, “1991’de ortaya çıkan özerklik bir tür Frankenstein'dır. O dönemde hâlâ komünist olan yerel elitler iktidarı gerek Kıyiv'le gerekse geri dönen Kırım Tatarlarıyla paylaşmak istemediği için bu durum ortaya çıktı. Dolayısıyla doğası gereği bu özerklik post-Sovyet ve post-komünisttir. Elbette bu özerklik uzun yıllar boyunca, 2014 yılına kadar, doğası gereği, Rusya'nın Kırım'a nüfuz etmesi ve Kırım'daki politikasının uygulanması için bir araçtı. Bu politikadan Rusya yanlısı güçler yararlandı." ifadelerini kullandı.

“YERLİ HALKLAR YASASININ KABUL EDİLMESİ BÜYÜK BİR BAŞARI”

2021 yılında Ukrayna Parlamentosu, ilgili yasayı kabul ederek Kırım Tatarlarını, Karayları ve Kırımçakları yerli halklar olarak tanıdı. Tarihçiye göre uzun zamandır beklenen yasa 90'larda veya en azından 2014'te kabul edilmeliydi.

Yasanın nihayet kabul edilmesinin büyük bir başarı olduğuna dikkat çeken Kıslıy, “Ancak bunun bir çerçeve yasa olduğunu hatırlamakta fayda var. Yasanın kabul edilmesi, aslında yerli halkların kendi haklarının sağlanması için yasal bir temel oluşturan diğer yasal düzenlemelerin kabul edilmesini gerektiriyor. Şu an için çerçeve yasasının kabul edilmesi dışında daha fazla ilerleme kaydedilmedi. Bunu, Kırım Tatar halkının temsil organı olarak KTMM'nin tescili konusu örneğinde de görebiliyoruz. Bu tescil bilinmeyen bir nedenden dolayı geciktiriliyor. Başta Ukrayna Etnopolitik Dairesi başta olmak üzere bu sürece dahil olan tüm sorumlu kurum ve makamlar, sorunun kendilerinden kaynaklanmadığını garanti ediyor. Yasa 2021 yılında kabul edildi ancak KTMM’nin hala temsil organı olarak tescil edilmemesi saçmalıktır.” dedi.

“KIRIM STATÜSÜNÜN KESİN OLARAK BELİRLENMESİ GEREKİYOR”

KTMM, Ukrayna Anayasası’nda belirlenen Kırım’ın özel statüsünün, Kırım Tatar halkının Ukrayna'nın yerli halkı olarak kendi kaderini tayin etme hakkına dayanması gerektiğini savunuyor. Bu nedenle, Kırım'ın mevcut özerklik statüsünün, Ukrayna‘ya bağlı millî-bölgesel özerklik şeklinde yeniden biçimlendirilmesi gerektiğinin altı çiziliyor.

KTMM Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz, “Sıkıyönetim sırasında Ukrayna Anayasasında herhangi bir değişiklik yapılmaz. Ancak adım adım ilerlemek gerekiyor. Özellikle Yerli Halklar Yasası'nın kabul edilmesiyle Ukrayna yetkilileriyle iş birliği yeni bir seviyeye ulaştı. ‘Kırım Tatar Halkının Statüsüne Dair’ başlıklı yasa tasarısı üzerinde çalışmalar sürüyor. Bu yasa kabul edildikten sonra Anayasa'da yapılacak değişikliklerin kabul edilmesi için engel kalmayacak.” dedi.

Yerli Halklar Yasası'nın kabul edilmesinin Ukrayna’yı olumlu etkilediğini belirten Çiygöz, özellikle uluslararası kuruluşların açıklamalarında, yerli halk olan Kırım Tatarları sadece siyasi olarak değil pratik düzeyde de algılanmaya başladığını vurguladı.

KTMM Başkan Yardımcısı, “‘Kırım Tatar halkının Statüsüne Dair’ başlıklı yasasının kabul edilmesi toplumda her zaman manipülatif olan bir dizi sorunu çözme fırsatı verecektir. Ve özerklik statüsündeki değişiklikleri kabul ettiğimizde Ukrayna devleti ve halkı, uluslararası kurumlar ile bu konuda ortak hareket içinde olacaklardır. Çünkü Kırım’ı işgalden kurtarabiliriz ama Kırım’ın statüsünü nihai olarak belirlemezsek devletin toprak bütünlüğüne ilişkin olası spekülasyonlara hâlâ açık kapı bırakmış olacağız.” şeklinde konuştu.

KIRIM’DA KIRIM TATAR ÖZERKLİĞİN KURULMASI, TARİHİ ADALETİN SAĞLANMASIDIR

Kırım'da Kırım Tatar millî özerkliğin kurulmasının tarihi adaletin yeniden sağlanması anlamına geleceğini vurgulayan tarihçi Martin Oleksandr Kıslıy, “Tarih açısından bakıldığında, millî-bölgesel özerkliğe ilişkin değişikliklerin yapılması, tarihi adaletin yeniden sağlanması anlamına gelecek ve soykırıma uğrayan halka kendi kaderini tayin hakkını kullanma fırsatı verecektir.” diye konuştu.

Bununla birlikte tarihçi, Kırım’ın millî-bölgesel özerklik statüsüne ilişkin Anayasa'da değişikliklerin yapılmasının Ukrayna toprak bütünlüğünü korumaya yardımcı olacağını ve Rusya'nın Kırım'ı işgaline ilişkin senaryonun gelecekte tekrarlanmasını önleyeceğini belirtti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.