Arabanızın hangi parçası Uygur Zorunlu İşçileri tarafından yapıldı?
Arabanızın hangi parçası Uygur Zorunlu İşçileri tarafından yapıldı?
Doğu Türkistan’da zorla çalıştırılan Uygur Türkleri başta olmak üzere bir çok Türk topluluğu, hammadde ve bileşenler dahil olmak üzere tedarik zinciri araştırıldığında, otomotiv sektörünün Uygur Zorunlu İşçilerinin emeklerine bağlı olduğu görülmektedir. Konu hususunda analizler yapan araştırma grubu, yeni bir rapor yayımladı. Rapor ünlü araba markaların parçalarının, Doğu Türkistan’daki Uygur Zorunlu İşçiliği tarafından nasıl üretildiğine dair belgeler içeriyor. Raporu hazırlayanlar arasında, Koç Üniversitesi Sosyal ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümü Doktora Öğrencisi Uygur Türkü Yalkun Uluyol da yer alıyor. Uluyol, Kırım Haber Ajansı’na (QHA) bu önemli rapor özelinde röportaj verdi.
Haber Giriş Tarihi: 19.12.2022 14:42
Haber Güncellenme Tarihi: 09.01.2024 17:15
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Selahaddin Kaşgarlı / QHA Muhabir / Ankar
Çin rejimi, Çevreye zararlı, ağır işçilik gerektiren madencilik ve işleme tesislerini ve otomobil parça üretimini gerçekleştiren üretim merkezlerini bilinçli olarak Doğu Türkistan coğrafyasına dağıtmış durumda. Bununla birlikte bölgede inşa edilmiş araba fabrikaları, Uygur Türkleri insanlık dışı koşullar altında çalıştırıyor. Konu özelinde İngiltere Sheffield Hallam Üniversitesi, Helena Kennedy Uluslararası Adalet Merkezi'nde İnsan Hakları ve Çağdaş Kölelik alanından araştırmacı olan Prof. Dr. Laura Murphy, Kendyl Salcito, Mia Rabkin, Koç Üniversitesi Doktora öğrencisi Yalkun Uluyol ve diğer araştırmacılardan meydana gelen ekip tarafından bu konuda bir rapor yayımlandı. Rapor için yürütülen altı aylık araştırmada, kamuya açık belgelerin analizi ve Batı kökenli otomobil markaları ile Uygur Türklerinin zorunlu çalıştırılma politikası arasındaki bağlantılar ortaya konuldu.
UYGUR TÜRKLERİNİN HAYIR DEME ŞANSI YOK!
Rapor, araba kaputundan motor muhafazalarına, iç aksamdan elektronik parçalara kadar birçok parçanın Çin rejiminin köle olarak çalıştırdığı Uygur Türkleri tarafından üretildiğine dair belgeler içeriyor. Raporun yazarlarından Koç Üniversitesi Sosyal ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümü Doktora Öğrencisi Uygur Türkü Yalkun Uluyol, bölgedeki işçilerin "hayır deme şansı yok!” diyerek QHA’ya raporla ilgili açıklamalarda bulundu.
UYGUR ZORUNLU İŞÇİLİĞİ TÜM SEKTÖRLERİ ETKİLİYOR
Raporun öneminden bahsedebilir misiniz?
"Sheffield Hallam Üniversitesi ve Nomogaia tarafından hazırlanan rapor otomobil tedarik zincirini ve Uygur bölgesindeki zorunlu işçiliğini inceliyor. Rapor daha önce yapılan pamuk, domates, güneş enerjisi, Şincan Üretim ve İnşaat Kolordusu gibi konularda yapılan çalışmalara ek olarak, Uygur zorunlu işçiliğinin neredeyse tüm sektörleri etkilediğini gösteriyor. Rapor şu sorulara cevap arıyor: Doğu Türkistan’da zorunlu işçi olarak çalıştırılan Uygur ve diğer etnik grupların ürettikleri ürünler tedarik zincirinde yer alıyor mu? Bizim tükettiğimiz hangi ürünler Uygur zorunlu işçiliğinden etkilenmiştir? Otomotiv tedarik zinciri Uygur zorunlu işçiliğinden ne kadar etkileniyor?
Amerika Birleşik Devletleri’nde Uygur Zorla Çalıştırmayı Önleme Kanunu yürürlüğe girmesiyle beraber tedarik zincirlerini Uygur zorunlu işçiliğinden arındırmaya yönelik önemli adımlar atılmaya başladı. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere liberal demokratik ülkelerin de benzer önlemler alabileceği öngörülüyor. Ancak, tedarik zincirleri oldukça karmaşık ve takibi zor bir alan. Örneğin, McKinsey and Company tarafından yapılan tahminlere göre, ortalama bir otomotiv üreticisinin ham maddelerden bileşenlere kadar tüm tedarik zincirinde 18.000 kadar tedarikçiyle bağlantısı olabiliyor.
Tüm bu zorluklara rağmen hazırlanan rapor bakır, alüminyum, çelik gibi ham maddeler ve tekerlek, cam gibi otomotiv parçaları dahil birçok ürünün Uygur zorunlu işçiliği ile bağlantılı olduğunu kaynaklarıyla açığa çıkarıyor. Rapor, nakliye verileri, kurumsal finans ve medya raporlaması, gazetecilik, devlet propagandası, uzaktan algılama verileri ve haritalar dahil olmak üzere halka açık İngilizce, Mandarin Çince ve Uygur dillerindeki kaynaklara dayanıyor. Bu hacimli raporun önemi, bir veya birkaç değil, tüm otomotiv sektörünün Uygur zorunlu işçiliği ile bağlantılı olabileceğini öne sürmekle birlikte, daha kapsamlı ve titiz bir şekilde durum tespit çalışmasının gerekli olduğunu da göstermesidir. Bunun haricinde rapor, birincil kaynaklarla Uygur zorunlu işçiliğinin hangi şartlar altında gerçekleştiğini aydınlatıyor. Hükümetlere, otomotive şirketlerine ve diğer paydaşlara önemli tavsiyelerde bulunuyor."
DOĞU TÜRKİSTAN'DA 50'DEN FAZLA ULUSLARARASI OTOMOTİV ARABA ÜRETİCİSİ BULUNUYOR
Doğu Türkistan Çin’in otomotiv endüstrisinde neden önemli?
" Bugün Çin, araba parçaları için hammaddelerin işlenmesinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Çin Halk Cumhuriyeti’nde gerçekleştirilen madencilik, rafine etme ve üretim işlemleri, küresel otomotiv endüstrisinin çoğunun temelini oluşturuyor. Çin, dünyadaki demir, çelik, boksiti alüminyuma ve lityum ve kobaltı pil sınıfı malzemelerinin önemli kısmını işliyor. Bu çevreye zarar veren işlemlerin büyük bir kısmı, Uygur Bölgesi'nin baskıcı ortamında gerçekleştiriliyor. Otomotiv sektörüne işlenmiş veya işlenmemiş ürünleri tedarik sağlayan birçok şirket, Uygur zorunlu işçiliğinden faydalanıyor. Doğu Türkistan’ın neden sektör için önemli bir bölge olduğunu şu bulgurlardan daha net görebiliriz:
Rapora göre:
Uygur Bölgesi'nde faaliyet gösteren otomotiv sektörüyle ilgili 96 madencilik, işleme veya üretim şirketi arasında en az 38'i devlet destekli işgücü transfer programlarına katılmıştır.Çin genelinde, Uygur Bölgesi'nden veya diğer bölgelerdeki Uygur işgücü transferini kabul eden şirketlerden tedarik sağlayan 40'tan fazla otomotiv sektörü üreticisi bulunmaktadır.Doğrudan Uygur Bölgesi'nde faaliyet gösteren şirketlerden veya diğer bölgelerdeki Uygur işçi transferini kabul eden şirketlerden kaynak sağlayan 50'den fazla uluslararası otomotiv parçası veya araba üreticisi (veya bunların ortak girişimleri) bulunmaktadır.100'den fazla uluslararası otomotiv parçası veya araba üreticisi Uygur zorunlu işçileri tarafından üretilen ürünlerle ilişki olduğu tespit edilmiştir.
Uygur zorunlu işçiliğinin otomotiv tedarik zincirini nasıl etkilediğini rapor ile beraber sunulan interaktif tedarik zinciri haritasından daha iyi görebilirsiniz. https://www.shuforcedlabour.org/drivingforce/sankey/ "
"RAPOR GEREKLİ ADIMLARIN ATILMASINA VESİLE OLUR"
Bir Uygur olarak bu raporu hazırlarken neler hissettiniz? Sizi bu raporu hazırlamaya iten güç neydi ve okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?
" Ben rapor yazarlarından sadece birisiyim. Ekibimiz Laura Murphy, Kendyl Salcito, Mia Rabkin ve güvenlik endişelerinden ötürü kimliklerini açıklamak istemeyen diğer araştırmacılardan oluşuyor. Bir Uygur olarak ekipte yer almak ve birincil kaynaklardan Uygur zorunlu işçiliğini araştırmak çok zor bir süreçti. Üretim tesislerindeki zor koşullar ve işçilerin maruz kaldığı baskıcı politikalar gerçekten endişe verici. Bir Doğu Türkistanlı olarak, araştırma boyunca sürekli memleketteki babam dahil aile üyelerimi ve arkadaşlarımı düşündüm. Onların da zorunlu işçi olarak çalıştırılıyor olabileceği düşüncesinden hiç kurtulamadım. Bir bakıma bu duygular, yaptığımız araştırmanın ne kadar önemli olduğunu bana sürekli hatırlattı. Uygur zorunlu işçiliğine son verilmesi ve Doğu Türkistan’daki soykırım politikalarının durdurulmasına en ufak katkıda bulunabilecek olmamdan mutluyum. Umarım rapor gerekli adımların atılmasına vesile olur. "
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Arabanızın hangi parçası Uygur Zorunlu İşçileri tarafından yapıldı?
Doğu Türkistan’da zorla çalıştırılan Uygur Türkleri başta olmak üzere bir çok Türk topluluğu, hammadde ve bileşenler dahil olmak üzere tedarik zinciri araştırıldığında, otomotiv sektörünün Uygur Zorunlu İşçilerinin emeklerine bağlı olduğu görülmektedir. Konu hususunda analizler yapan araştırma grubu, yeni bir rapor yayımladı. Rapor ünlü araba markaların parçalarının, Doğu Türkistan’daki Uygur Zorunlu İşçiliği tarafından nasıl üretildiğine dair belgeler içeriyor. Raporu hazırlayanlar arasında, Koç Üniversitesi Sosyal ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümü Doktora Öğrencisi Uygur Türkü Yalkun Uluyol da yer alıyor. Uluyol, Kırım Haber Ajansı’na (QHA) bu önemli rapor özelinde röportaj verdi.
Selahaddin Kaşgarlı / QHA Muhabir / Ankar
Çin rejimi, Çevreye zararlı, ağır işçilik gerektiren madencilik ve işleme tesislerini ve otomobil parça üretimini gerçekleştiren üretim merkezlerini bilinçli olarak Doğu Türkistan coğrafyasına dağıtmış durumda. Bununla birlikte bölgede inşa edilmiş araba fabrikaları, Uygur Türkleri insanlık dışı koşullar altında çalıştırıyor. Konu özelinde İngiltere Sheffield Hallam Üniversitesi, Helena Kennedy Uluslararası Adalet Merkezi'nde İnsan Hakları ve Çağdaş Kölelik alanından araştırmacı olan Prof. Dr. Laura Murphy, Kendyl Salcito, Mia Rabkin, Koç Üniversitesi Doktora öğrencisi Yalkun Uluyol ve diğer araştırmacılardan meydana gelen ekip tarafından bu konuda bir rapor yayımlandı. Rapor için yürütülen altı aylık araştırmada, kamuya açık belgelerin analizi ve Batı kökenli otomobil markaları ile Uygur Türklerinin zorunlu çalıştırılma politikası arasındaki bağlantılar ortaya konuldu.
UYGUR TÜRKLERİNİN HAYIR DEME ŞANSI YOK!
Rapor, araba kaputundan motor muhafazalarına, iç aksamdan elektronik parçalara kadar birçok parçanın Çin rejiminin köle olarak çalıştırdığı Uygur Türkleri tarafından üretildiğine dair belgeler içeriyor. Raporun yazarlarından Koç Üniversitesi Sosyal ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümü Doktora Öğrencisi Uygur Türkü Yalkun Uluyol, bölgedeki işçilerin "hayır deme şansı yok!” diyerek QHA’ya raporla ilgili açıklamalarda bulundu.
UYGUR ZORUNLU İŞÇİLİĞİ TÜM SEKTÖRLERİ ETKİLİYOR
Raporun öneminden bahsedebilir misiniz?
"Sheffield Hallam Üniversitesi ve Nomogaia tarafından hazırlanan rapor otomobil tedarik zincirini ve Uygur bölgesindeki zorunlu işçiliğini inceliyor. Rapor daha önce yapılan pamuk, domates, güneş enerjisi, Şincan Üretim ve İnşaat Kolordusu gibi konularda yapılan çalışmalara ek olarak, Uygur zorunlu işçiliğinin neredeyse tüm sektörleri etkilediğini gösteriyor. Rapor şu sorulara cevap arıyor: Doğu Türkistan’da zorunlu işçi olarak çalıştırılan Uygur ve diğer etnik grupların ürettikleri ürünler tedarik zincirinde yer alıyor mu? Bizim tükettiğimiz hangi ürünler Uygur zorunlu işçiliğinden etkilenmiştir? Otomotiv tedarik zinciri Uygur zorunlu işçiliğinden ne kadar etkileniyor?
Amerika Birleşik Devletleri’nde Uygur Zorla Çalıştırmayı Önleme Kanunu yürürlüğe girmesiyle beraber tedarik zincirlerini Uygur zorunlu işçiliğinden arındırmaya yönelik önemli adımlar atılmaya başladı. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere liberal demokratik ülkelerin de benzer önlemler alabileceği öngörülüyor. Ancak, tedarik zincirleri oldukça karmaşık ve takibi zor bir alan. Örneğin, McKinsey and Company tarafından yapılan tahminlere göre, ortalama bir otomotiv üreticisinin ham maddelerden bileşenlere kadar tüm tedarik zincirinde 18.000 kadar tedarikçiyle bağlantısı olabiliyor.
Tüm bu zorluklara rağmen hazırlanan rapor bakır, alüminyum, çelik gibi ham maddeler ve tekerlek, cam gibi otomotiv parçaları dahil birçok ürünün Uygur zorunlu işçiliği ile bağlantılı olduğunu kaynaklarıyla açığa çıkarıyor. Rapor, nakliye verileri, kurumsal finans ve medya raporlaması, gazetecilik, devlet propagandası, uzaktan algılama verileri ve haritalar dahil olmak üzere halka açık İngilizce, Mandarin Çince ve Uygur dillerindeki kaynaklara dayanıyor. Bu hacimli raporun önemi, bir veya birkaç değil, tüm otomotiv sektörünün Uygur zorunlu işçiliği ile bağlantılı olabileceğini öne sürmekle birlikte, daha kapsamlı ve titiz bir şekilde durum tespit çalışmasının gerekli olduğunu da göstermesidir. Bunun haricinde rapor, birincil kaynaklarla Uygur zorunlu işçiliğinin hangi şartlar altında gerçekleştiğini aydınlatıyor. Hükümetlere, otomotive şirketlerine ve diğer paydaşlara önemli tavsiyelerde bulunuyor."
DOĞU TÜRKİSTAN'DA 50'DEN FAZLA ULUSLARARASI OTOMOTİV ARABA ÜRETİCİSİ BULUNUYOR
Doğu Türkistan Çin’in otomotiv endüstrisinde neden önemli?
" Bugün Çin, araba parçaları için hammaddelerin işlenmesinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Çin Halk Cumhuriyeti’nde gerçekleştirilen madencilik, rafine etme ve üretim işlemleri, küresel otomotiv endüstrisinin çoğunun temelini oluşturuyor. Çin, dünyadaki demir, çelik, boksiti alüminyuma ve lityum ve kobaltı pil sınıfı malzemelerinin önemli kısmını işliyor. Bu çevreye zarar veren işlemlerin büyük bir kısmı, Uygur Bölgesi'nin baskıcı ortamında gerçekleştiriliyor. Otomotiv sektörüne işlenmiş veya işlenmemiş ürünleri tedarik sağlayan birçok şirket, Uygur zorunlu işçiliğinden faydalanıyor. Doğu Türkistan’ın neden sektör için önemli bir bölge olduğunu şu bulgurlardan daha net görebiliriz:
Rapora göre:
Uygur Bölgesi'nde faaliyet gösteren otomotiv sektörüyle ilgili 96 madencilik, işleme veya üretim şirketi arasında en az 38'i devlet destekli işgücü transfer programlarına katılmıştır.Çin genelinde, Uygur Bölgesi'nden veya diğer bölgelerdeki Uygur işgücü transferini kabul eden şirketlerden tedarik sağlayan 40'tan fazla otomotiv sektörü üreticisi bulunmaktadır.Doğrudan Uygur Bölgesi'nde faaliyet gösteren şirketlerden veya diğer bölgelerdeki Uygur işçi transferini kabul eden şirketlerden kaynak sağlayan 50'den fazla uluslararası otomotiv parçası veya araba üreticisi (veya bunların ortak girişimleri) bulunmaktadır.100'den fazla uluslararası otomotiv parçası veya araba üreticisi Uygur zorunlu işçileri tarafından üretilen ürünlerle ilişki olduğu tespit edilmiştir.
Uygur zorunlu işçiliğinin otomotiv tedarik zincirini nasıl etkilediğini rapor ile beraber sunulan interaktif tedarik zinciri haritasından daha iyi görebilirsiniz. https://www.shuforcedlabour.org/drivingforce/sankey/ "
"RAPOR GEREKLİ ADIMLARIN ATILMASINA VESİLE OLUR"
Bir Uygur olarak bu raporu hazırlarken neler hissettiniz? Sizi bu raporu hazırlamaya iten güç neydi ve okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?
" Ben rapor yazarlarından sadece birisiyim. Ekibimiz Laura Murphy, Kendyl Salcito, Mia Rabkin ve güvenlik endişelerinden ötürü kimliklerini açıklamak istemeyen diğer araştırmacılardan oluşuyor. Bir Uygur olarak ekipte yer almak ve birincil kaynaklardan Uygur zorunlu işçiliğini araştırmak çok zor bir süreçti. Üretim tesislerindeki zor koşullar ve işçilerin maruz kaldığı baskıcı politikalar gerçekten endişe verici. Bir Doğu Türkistanlı olarak, araştırma boyunca sürekli memleketteki babam dahil aile üyelerimi ve arkadaşlarımı düşündüm. Onların da zorunlu işçi olarak çalıştırılıyor olabileceği düşüncesinden hiç kurtulamadım. Bir bakıma bu duygular, yaptığımız araştırmanın ne kadar önemli olduğunu bana sürekli hatırlattı. Uygur zorunlu işçiliğine son verilmesi ve Doğu Türkistan’daki soykırım politikalarının durdurulmasına en ufak katkıda bulunabilecek olmamdan mutluyum. Umarım rapor gerekli adımların atılmasına vesile olur. "
EN ÇOK OKUNANLAR