Ölümünden sonra vatanına dönebilen Kırım Tatarlarının milli şairi Eşref Şemizade'nin hayatı
Ölümünden sonra vatanına dönebilen Kırım Tatarlarının milli şairi Eşref Şemizade'nin hayatı
Kırım Tatarlarının milli şairi, yazar, çevirmen ve edebiyat araştırmacısı Eşref Şemizade, 11 Mart 1978 tarihinde yaşama veda etti.
Haber Giriş Tarihi: 11.03.2023 16:52
Haber Güncellenme Tarihi: 12.03.2023 02:29
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Kırım Tatar edebiyatının önemli isimlerinden, sürgün döneminde yeni yetişmekte olan şairler için adeta bir mektep vazifesi gören şair, yazar, çevirmen ve edebiyat araştırmacısı Eşref Şemizade’nin ölümünün 45. yıl dönümü.
Eşref Şemizade, 21 Haziran 1908 yılında Kezlev’de dünyaya geldi. Şemizade; halk yırlarını, çınları, manileri, masalları, rivayetleri ve destanları dinleyerek büyüdü. Halk edebiyatının etkisi gelecek yıllarda şairin eserlerine yansıdı.
Eşref Şemizade, 1928
Şemizade’nin ilk şiiri “Çölde yaz akşamı”, 1923 yılında basıldı. Kısa süre sonra genç şairinin yeteneğini fark eden Bekir Çobanzade ve Abdulla Latifzade, onu Akmescit’de davet ederek edebiyat çevrelerine katılmaya yardım etti. 1927 yılında Kırım Tatar harflerinin Arap alfabesinden Latin alfabesine geçmesi konulu konferansında, Eşref Şemizade süreci takip edecek komisyonun katibi olarak seçildi. 1927-1929 yılları arasında "Göz Aydın" dergisinin editörü olarak çalıştı.
Mart 1930’da Eşref Şemizade, Moskova’daki Devlet Sinema Enstitüsünün Edebiyat ve Senaryo Yazarlığı Bölümünde eğitim almaya başladı. Eşref Şemizade, Moskova'da eşi Saniye Bodaninskaya ile tanışıp evlendi.
1931 yılında basılan “Dneprelstan” şiiri basıldıktan sonra Şemizade, ülkenin önde gelen şairleri arasına girdi. Devlet Sinema Enstitüsünden mezun olduktan sonra 1932’de eşiyle birlikte Kırım’a döndü. 1935-1937 yılları arasında Kırım Yazarlar Birliği Sekreteri görevini yaptı.
Öte yandan 20 Eylül 1937’de Eşref Şemizade, burjuva milliyetçileri ile dostane ilişkiler ve aile bağları kurmakla suçlandı. Bundan sonra şair görevinden alındı ve Yazarlar Birliğinden atıldı.
24 Haziran 1941’de tutuklandı ve 3 ay boyunca Akmescit’teki Sovyetler Birliği İçişleri Halk Komiserliği (NKVD) tutukevinde alıkonulduktan sonra İrkutsk’taki hapishaneye sevk edildi. 4 Nisan 1942’de Şemizade kanıt yetersizliği nedeniyle serbest bırakıldı.
Özbek yazarların daveti üzerine Aralık 1942’de Şemizade Taşkent’e geldi ve Fergana’da yayımlanan gazetede çalışmaya başladı. 1944 ilkbaharında eşi ile oğlunun hayatta ve Akmescit’te (Simferopol) olduklarını öğrendi. Şair 17 Mayıs’ta Kırım’a geldi ve ertesi gün sabah erken saatlerde ailesiyle ve tüm Kırım Tatar halkıyla birlikte sürgün edildi.
Şemizade ve ailesi, Özbekistan’ın Andican bölgesine yerleştirildi. Eşref Şemizade’nin yeteneklerinin farkında olan yerel yönetim onu ilk başta Bölge Planlama Dairesi Başkanı görevine atadı. Ancak daha sonra Devlet Güvenlik Departmanın talebi üzerine Şemizade, Bölge Kültürel Eğitim Dairesi Başkan Yardımcısı görevine geçirildi.
Bu görevde çalışırken Eşref Şemizade ikinci kez tutuklandı. Soruşturma sırasında şaire yabancı bir gazete, Kırım Tatar halkı adına bir makale yazarak Sovyetler Birliği yönetimine ve Stalin’e Kırım Tatar halkını Orta Asya’ya sürgün ettiği için teşekkür etmesi ve Kırım Tatarlarının çok iyi şartlarda yaşadığını yazması için teklif getirdi. Şemizade'nin hapis cezası bu şekilde 25 yıldan 10 yıla indirilmesi vaat edildi. Ancak Eşref Şemizade bu teklifi kesin bir dille reddetti. 1954 yılında şaire yöneltilen suçlamaların bir kısmı düşürüldü ve cezası 7 yıla indirildi. 27 Aralık 1954’te Şemizade serbest bırakıldı.
Eşref Şemizade ailesi ile birlikte Kırım'da, 1959
1958’de Şemizade, eşi ve 2 oğlu ile Taşkent’e yerleşti. Taşkent’te Şemizade farklı görevlerde çalıştı, şiirler yazdı ve dünyaca ünlü şairlerinin eserlerini Kırım Tatar diline çevirdi.
DÖNEMİN SOVYET İDARESİ KIRIM'A GÖMÜLMESİNİ İSTEMEDİ
Eşref Şemizade, 11 Mart 1978’te Moskova’da vefat etti. Şairin eşi Sayde Bodaninskaya, "Ne pahasına olursa olsun 'tabutu yaya olarak vatanına sürüklemek zorunda kalsam' bile Eşref Şemizade’yi Kırım'da gömeceğim" dedi. Moskova’dan Kırım’a uçan uçak havalimanında bekletilse de yine de dönemin Sovyetler Birliği yönetimi ailenin şairi anavatanına toprağa verme kararına karşı çıkmaya cesaret edemedi. 14 Mart 1978’de Eşref Şemizade, Akçora köyündeki Müslüman mezarlığında toprağa verildi.
Yabancı medya kuruluşları, Kırım Tatar şairi Eşref Şemizade’nin vefat ettiğini ve Kırım’da toprağa verildiğini duyururken, “Ancak ölümünden sonra şair vatanına dönebildi” ifadelerini kullanmıştı.
Ölümünden sonra vatanına dönebilen Kırım Tatarlarının milli şairi Eşref Şemizade'nin hayatı
Şair, yazar, çevirmen ve edebiyat araştırmacısı Eşref Şemizade, 11 Mart 1978 tarihinde yaşama veda etti
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ölümünden sonra vatanına dönebilen Kırım Tatarlarının milli şairi Eşref Şemizade'nin hayatı
Kırım Tatarlarının milli şairi, yazar, çevirmen ve edebiyat araştırmacısı Eşref Şemizade, 11 Mart 1978 tarihinde yaşama veda etti.
Kırım Tatar edebiyatının önemli isimlerinden, sürgün döneminde yeni yetişmekte olan şairler için adeta bir mektep vazifesi gören şair, yazar, çevirmen ve edebiyat araştırmacısı Eşref Şemizade’nin ölümünün 45. yıl dönümü.
Eşref Şemizade, 21 Haziran 1908 yılında Kezlev’de dünyaya geldi. Şemizade; halk yırlarını, çınları, manileri, masalları, rivayetleri ve destanları dinleyerek büyüdü. Halk edebiyatının etkisi gelecek yıllarda şairin eserlerine yansıdı.
Eşref Şemizade, 1928
Şemizade’nin ilk şiiri “Çölde yaz akşamı”, 1923 yılında basıldı. Kısa süre sonra genç şairinin yeteneğini fark eden Bekir Çobanzade ve Abdulla Latifzade, onu Akmescit’de davet ederek edebiyat çevrelerine katılmaya yardım etti. 1927 yılında Kırım Tatar harflerinin Arap alfabesinden Latin alfabesine geçmesi konulu konferansında, Eşref Şemizade süreci takip edecek komisyonun katibi olarak seçildi. 1927-1929 yılları arasında "Göz Aydın" dergisinin editörü olarak çalıştı.
Mart 1930’da Eşref Şemizade, Moskova’daki Devlet Sinema Enstitüsünün Edebiyat ve Senaryo Yazarlığı Bölümünde eğitim almaya başladı. Eşref Şemizade, Moskova'da eşi Saniye Bodaninskaya ile tanışıp evlendi.
1931 yılında basılan “Dneprelstan” şiiri basıldıktan sonra Şemizade, ülkenin önde gelen şairleri arasına girdi. Devlet Sinema Enstitüsünden mezun olduktan sonra 1932’de eşiyle birlikte Kırım’a döndü. 1935-1937 yılları arasında Kırım Yazarlar Birliği Sekreteri görevini yaptı.
Öte yandan 20 Eylül 1937’de Eşref Şemizade, burjuva milliyetçileri ile dostane ilişkiler ve aile bağları kurmakla suçlandı. Bundan sonra şair görevinden alındı ve Yazarlar Birliğinden atıldı.
24 Haziran 1941’de tutuklandı ve 3 ay boyunca Akmescit’teki Sovyetler Birliği İçişleri Halk Komiserliği (NKVD) tutukevinde alıkonulduktan sonra İrkutsk’taki hapishaneye sevk edildi. 4 Nisan 1942’de Şemizade kanıt yetersizliği nedeniyle serbest bırakıldı.
Özbek yazarların daveti üzerine Aralık 1942’de Şemizade Taşkent’e geldi ve Fergana’da yayımlanan gazetede çalışmaya başladı. 1944 ilkbaharında eşi ile oğlunun hayatta ve Akmescit’te (Simferopol) olduklarını öğrendi. Şair 17 Mayıs’ta Kırım’a geldi ve ertesi gün sabah erken saatlerde ailesiyle ve tüm Kırım Tatar halkıyla birlikte sürgün edildi.
Şemizade ve ailesi, Özbekistan’ın Andican bölgesine yerleştirildi. Eşref Şemizade’nin yeteneklerinin farkında olan yerel yönetim onu ilk başta Bölge Planlama Dairesi Başkanı görevine atadı. Ancak daha sonra Devlet Güvenlik Departmanın talebi üzerine Şemizade, Bölge Kültürel Eğitim Dairesi Başkan Yardımcısı görevine geçirildi.
Bu görevde çalışırken Eşref Şemizade ikinci kez tutuklandı. Soruşturma sırasında şaire yabancı bir gazete, Kırım Tatar halkı adına bir makale yazarak Sovyetler Birliği yönetimine ve Stalin’e Kırım Tatar halkını Orta Asya’ya sürgün ettiği için teşekkür etmesi ve Kırım Tatarlarının çok iyi şartlarda yaşadığını yazması için teklif getirdi. Şemizade'nin hapis cezası bu şekilde 25 yıldan 10 yıla indirilmesi vaat edildi. Ancak Eşref Şemizade bu teklifi kesin bir dille reddetti. 1954 yılında şaire yöneltilen suçlamaların bir kısmı düşürüldü ve cezası 7 yıla indirildi. 27 Aralık 1954’te Şemizade serbest bırakıldı.
Eşref Şemizade ailesi ile birlikte Kırım'da, 1959
1958’de Şemizade, eşi ve 2 oğlu ile Taşkent’e yerleşti. Taşkent’te Şemizade farklı görevlerde çalıştı, şiirler yazdı ve dünyaca ünlü şairlerinin eserlerini Kırım Tatar diline çevirdi.
DÖNEMİN SOVYET İDARESİ KIRIM'A GÖMÜLMESİNİ İSTEMEDİ
Eşref Şemizade, 11 Mart 1978’te Moskova’da vefat etti. Şairin eşi Sayde Bodaninskaya, "Ne pahasına olursa olsun 'tabutu yaya olarak vatanına sürüklemek zorunda kalsam' bile Eşref Şemizade’yi Kırım'da gömeceğim" dedi. Moskova’dan Kırım’a uçan uçak havalimanında bekletilse de yine de dönemin Sovyetler Birliği yönetimi ailenin şairi anavatanına toprağa verme kararına karşı çıkmaya cesaret edemedi. 14 Mart 1978’de Eşref Şemizade, Akçora köyündeki Müslüman mezarlığında toprağa verildi.
Yabancı medya kuruluşları, Kırım Tatar şairi Eşref Şemizade’nin vefat ettiğini ve Kırım’da toprağa verildiğini duyururken, “Ancak ölümünden sonra şair vatanına dönebildi” ifadelerini kullanmıştı.
Son Haberler