Kırımoğlu'ndan Çek milletvekillerine 1944 Sürgünü'nü soykırım olarak tanıma çağrısı
Kırımoğlu'ndan Çek milletvekillerine 1944 Sürgünü'nü soykırım olarak tanıma çağrısı
Kırım Tatar halkının milli lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Çek mevkidaşlarına 18 Mayıs 1944 Sürgünü'nü, Kırım Tatar halkına karşı soykırım eylemi olarak kabul etme çağrısı yaptı.
Haber Giriş Tarihi: 28.11.2023 14:07
Haber Güncellenme Tarihi: 28.11.2023 20:11
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Kırım Tatar halkının milli lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Çekya milletvekillerine 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü Kırım Tatar halkına karşı işlenen soykırım eylemi olarak tanıma çağrısında bulundu.
Çekya Parlamentosu Senatosu ve Temsilciler Meclisi üyelerinden oluşan heyet, geçen hafta Ukrayna’ya ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret çerçevesinde Çek heyeti 25 Kasım’da Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Daimi Temsilcisi Tamila Taşeva tarafından kabul edildi. Taşeva’nın Çek heyeti ile yaptığı görüşmeye Kırım Tatar halkının milli lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov,KTMM üyeleri Eskender Bariyev ve Rıza Şevkiyev de katıldı.
SÜRGÜNÜ SOYKIRIM OLARAK TANIMA ÇAĞRISI
Taraflar, işgal altında bulunan Kırım’daki durumu ve Kırım Yarımadası'nın Rus işgalinden kurtarılması ile yeniden entegrasyonu konularını ele aldı.
Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Ukrayna’nın tüm bölgelerinin işgalden kurtarılmasının gerekliliğini ve bunun Kırım Tatar halkının hayatta kalma meselesi olduğu için toprak imtiyazlarının kesinlikle imkansız olduğunu vurguladı. Ayrıca Kırımoğlu, Çekya Senatosu ve Temsilciler Meclisini üyelerine, sürgünü soykırım olarak tanıma çağrısı yaptı.
18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI
Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Orta Asya, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti.
Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere yarımadadaki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.
Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü.
Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Orta Asya’da kaldı.
2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.
2019 yılında Letonya ve Litvanya, 2022’de ise Kanada 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kırımoğlu'ndan Çek milletvekillerine 1944 Sürgünü'nü soykırım olarak tanıma çağrısı
Kırım Tatar halkının milli lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Çek mevkidaşlarına 18 Mayıs 1944 Sürgünü'nü, Kırım Tatar halkına karşı soykırım eylemi olarak kabul etme çağrısı yaptı.
Kırım Tatar halkının milli lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Çekya milletvekillerine 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü Kırım Tatar halkına karşı işlenen soykırım eylemi olarak tanıma çağrısında bulundu.
Çekya Parlamentosu Senatosu ve Temsilciler Meclisi üyelerinden oluşan heyet, geçen hafta Ukrayna’ya ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret çerçevesinde Çek heyeti 25 Kasım’da Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Daimi Temsilcisi Tamila Taşeva tarafından kabul edildi. Taşeva’nın Çek heyeti ile yaptığı görüşmeye Kırım Tatar halkının milli lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov,KTMM üyeleri Eskender Bariyev ve Rıza Şevkiyev de katıldı.
SÜRGÜNÜ SOYKIRIM OLARAK TANIMA ÇAĞRISI
Taraflar, işgal altında bulunan Kırım’daki durumu ve Kırım Yarımadası'nın Rus işgalinden kurtarılması ile yeniden entegrasyonu konularını ele aldı.
Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Ukrayna’nın tüm bölgelerinin işgalden kurtarılmasının gerekliliğini ve bunun Kırım Tatar halkının hayatta kalma meselesi olduğu için toprak imtiyazlarının kesinlikle imkansız olduğunu vurguladı. Ayrıca Kırımoğlu, Çekya Senatosu ve Temsilciler Meclisini üyelerine, sürgünü soykırım olarak tanıma çağrısı yaptı.
18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI
Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Orta Asya, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti.
Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere yarımadadaki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.
Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü.
Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Orta Asya’da kaldı.
2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.
2019 yılında Letonya ve Litvanya, 2022’de ise Kanada 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.
Son Haberler