SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

2014'ten bu yana Kırım'da en az 66 zorla kaybetme vakası kaydedildi

Kırım SOS Sivil Toplum Teşkilatı Uzmanı Yevgen Yaroşenko, işgal altındaki Kırım'da 2014'ten bu yana zorla kaybetme vakalarının sayısına dair açıklamada bulundu.

Haber Giriş Tarihi: 09.01.2025 12:53
Haber Güncellenme Tarihi: 09.01.2025 13:27
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
2014'ten bu yana Kırım'da en az 66 zorla kaybetme vakası kaydedildi

Kırım SOS Sivil Toplum Teşkilatı, Rus işgali altındaki Kırım’da 2014 yılından bu yana en az 66 zorla kaybetme vakası kaydedildiğini bildirdi.

21 KİŞİNİN AKIBETİ HÂL BİLİNMİYOR

Konu ile ilgili açıklama yapan Kırım SOS Sivil Toplum Teşkilatı Uzmanı Yevgen Yaroşenko, Kırım SOS tarafından işgalin başladığı 2014’ten bu yana 66 zorla kaybetme vakasının kayda geçirildiğini belirterek, “Bunlardan 21 kişinin akıbeti hâlâ bilinmiyor, 6 kişi ölü bulundu, 1 kişi yurt dışına iade edildi, 7 kişi hakkında dava açıldı, 31 kişi ise zorla kaybedildikten birkaç gün sonra serbest bırakıldı." dedi.

Kırım SOS adlı insan hakları kuruluşuna göre zorla kaybetmeler, 2014'teki Kırım'ın işgalinin ardından dört farklı dalga halinde yaşandı. İlk dalga 2014 yılı Mart-Mayıs aylarında, Rusya'nın Kırım'ı işgal etmesiyle başladı. Bu dönemde, en az 25 Ukrayna yanlısı aktivist zorla kaybedildi. Bunlar arasında, Akmescit’te (Simferopol) tek kişilik protesto düzenleyen ve 12 gün sonra işkence izleriyle ölü bulunan Kırım Tatarı Reşat Ametov, 11 gün asılsız yere alıkonulan ve işkenceye maruz kalan Kırım’daki Ukrayna toplumu liderleri Andriy Şçekun ve Anatoliy Kovalskiy gibi isimler bulunuyor. O dönemde zorla kaybedilen Ukrayna yanlısı aktivistler; Valeriy Vaşçuk, İvan Bondarets, Vasıl Çernış, Timur Şaymardanov, Seyran Zinedinov’un akıbeti hâlâ bilinmiyor.

İkinci dalga, 2014 yılının sonlarına doğru başladı. O dönemde zorla kaybetme vakaları kurbanlarının çoğu Kırım Tatarı oldu. Bunların arasında insan hakları savunucusu Abdureşit Cepparov'un oğlu ve yeğeni de yer alıyor. İki genç hakkında 10 yılı aşkın bir süredir hiçbir bilgi alınamıyor.

Kırım’daki zorla kaybetme vakalarında üçüncü dalga ise 2015'in ağustos ayında başladı ve 2016 yılı mayısına kadar sürdü. Bu dönemde, yine Kırım Tatarları hedef alındı. Bu dönemde zorla kaybedilenlerden Dünya Kırım Tatar Kongresi Yönetim Kurulu ve Bahçesaray Kırım Tatar Bölge Meclisi üyesi Ervin İbragimov’un akıbeti hakkında hâlâ hiçbir şey bilinmiyor.

Son dalga, Rusya'nın 2022'de Ukrayna'ya karşı başlattığı topyekûn işgal girişimi ve saldırıları sonrasında başladı. Şubat 2022’ten itibaren, Rus işgal güçleri, Herson ve Zaporijjya bölgelerindeki kişileri zorla alıkoyarak Kırım'daki cezaevlerine götürdü. Bu kişilerin arasında, İrına Gorobtsova, Oleksiy Kıselov, Ruslan Abdurahmanov ve Rustem Osmanov gibi isimler de yer alıyor.

Yevgen Yaroşenko, “Bu dönemde Rus işgal güçleri, Kırım'ın idari sınırında ve doğrudan Yarımada'da kişileri zorla kaybetme uygulamasına geri döndü. Mevcut bilgilere göre, hâlâ 6 kişinin akıbeti bilinmiyor, bunların çoğu Rus işgal güçleri tarafından evlerinde yapılan arama sırasında alıkonuldu. Birçok kişi Ukrayna yanlısı görüşleri nedeniyle zorla kaybedilenlerin arasında yer aldı.” şeklinde konuştu.

"ZORLA KAYBETME" KAVRAMI NE ANLAM İFADE EDİYOR?

Zorla kaybetme, bir kişinin bir devlet veya siyasi örgüt tarafından ya da bir devlet yahut siyasi örgütün yetkilendirmesi, desteği veyahut rızasıyla üçüncü bir tarafça gizlice kaçırılması veya hapsedilmesi ve ardından mağduru hukukun koruması dışına çıkarmak amacıyla kişinin akıbetini ve nerede olduğunu kabul etmeyi reddetmesidir. Zorla kaybetme, kimi devletlerin muhalif grupları bastırma ve sindirme amacıyla uyguladığı şiddet yöntemlerinden biridir.

Uluslararası Ceza Mahkemesinin 1 Temmuz 2002 tarihinde yürürlüğe giren Roma Statüsü'ne göre, herhangi bir sivil nüfusa yönelik yaygın veya sistematik bir saldırının parçası olarak işlendiğinde, "zorla kaybetme" uluslararası ceza hukukunda zaman aşımına tabi olmayan insanlığa karşı bir suç olarak nitelendirilir.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.