Kırımoğlu, TEPAV'da "Rusya’nın Ukrayna’ya Saldırısı ve Kırım Sorunu" başlıklı programda büyükelçilerle bir araya geldi
Kırımoğlu, TEPAV'da "Rusya’nın Ukrayna’ya Saldırısı ve Kırım Sorunu" başlıklı programda büyükelçilerle bir araya geldi
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinde (ETÜ) Ukrayna Milletvekili, Kırım Tatarlarının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’na törenle Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler unvanı verildi. Ardından Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, TEPAV'da "Rusya’nın Ukrayna’ya Saldırısı ve Kırım Sorunu" başlıklı programa konuşmacı olarak katıldı ve büyükelçilerle bir araya geldi.
Haber Giriş Tarihi: 06.07.2022 09:39
Haber Güncellenme Tarihi: 20.03.2023 23:05
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Ayyıldız Huri Kaptan/QHA ANKARA
Kırım Tatarlarının milli lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, 5 Temmuz Salı günü TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinde (ETÜ) kendisine fahri doktora unvanının takdimi için düzenlenen Onursal Doktora Tevcih Töreni'nin ardından saat 15.30'da Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) binasında "Rusya’nın Ukrayna’ya Saldırısı ve Kırım Sorunu" başlıklı programa konuşmacı olarak katılarak büyükelçilere hitap etti. Emekli Büyükelçi N. Murat Ersavcı'nın moderatörlüğünde gerçekleşen programa çok sayıda büyükelçi, akademisyen ve pek çok diplomatik temsilci katıldı.
"Bizim ülkemiz, halkımız böyle zor bir durumda iken problemlerimiz hakkında ne kadar çok bilgi dünyaya duyurulursa bizim için o kadar iyi olacak." diyen Kırımoğlu, Kırım Tatar Milli Meclisinin dünden bugüne faaliyetlerine değindi ve şunları kaydetti:
"70 yıldan sonra kendi milli yönetim sistemimizi, kurultayımızı kurduk, ilk Sovyetler Birliğinde demokratik seçimler hayata geçirdik, halkımızı temsil eden kurultayı seçtik ve kurultay kendi toplantısında Kırım Tatar milletinin sözcüsü olan Kırım Tatar Milli Kurultayını seçti. Aslında bizim mücadelemiz çok uzun yıllardır sürüyor, biz bu mücadelemizde hiçbir zaman silah, şiddet kullanmadık. Hep demokratik yollarla mücadele ettik.
Kırım Tatar Sürgününden sonra Kırım’a Rusya’dan getirilen insanlar bizim evlerimize, topraklarımıza yerleştiler. Biz sürgünden sonra vatanımıza döndüğümüzde elbette onların çekinceleri vardı, Kırım Tatarları güçlenirse bizi evlerinden kovacaklar diye. Ancak biz orada yaşayan insanlara dedik ki; biz vatanımıza dönüyoruz, kimseden hiçbir şey istemiyoruz, siz yaşadığınız evlerimizde yaşamaya devam edebilirsiniz. Biz kendi sorunlarımızı Ukrayna devleti ile beraber çözeceğiz. Biz buraya barış içinde yaşamak için geldik, biz sizlere kardeşlik, barış ve dost elimizi uzatıyoruz. Ama onları devamlı bize karşı kışkırtan Rusya vardı."
"8 YIL ÖNCE HER ŞEY DEĞİŞTİ"
Ukrayna demokratik bir ülke olduğu için Kırım Tatarlarının yavaş yavaş sorunlarını belli derecede çözmeye başladığını belirten Kırımoğlu, "Okullarımızı açtık, binlerce evler kurduk, üniversite bile açtık ama 8 yıl önce her şey değişti, (Kırım’da) Rus işgali başladı. Kırım Tatarları hiçbir zaman işgalcileri desteklemediler. Kırım Tatar Milli Meclisi resmi açıklama yaptı: İşgali ve ilhakı tanımıyoruz, biz Kırım yarımadasını Ukrayna toprağı olarak kabul ediyoruz ve Ukrayna toprak bütünlüğünü savunuyoruz. İşte bu yüzden biz Kırım yarımadasında işgalcilerin en büyük düşmanı olduk. Halkımızı temsil eden Kırım Tatar Milli Meclisi yasaklandı, aşırı milliyetçi bir kuruluş olarak tanındı, Kırım Tatar Milli Meclisi yetkililerinin Kırım’a girişi yasaklandı, iki yetkilisi mahkemeye verildi, yargılandı, birçok aktivistimiz kaçırıldı, öldürüldü ve binlerce insan topraklarını terk ederek Ukrayna topraklarına gitmeye zorlandı." dedi.
"ARTIK HERKES UKRAYNALI"
Kırımoğlu, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı açtığı savaşa ilişkin ise şunları kaydetti:
"İşte halkın trajedisi şu: Uzun yıllar devamında vatan için totaliter Komünist rejimine karşı mücadele eden insanlar, yine Sovyet rejiminden daha beter olan Rus işgal rejimine maruz kaldılar yine vatanlarını terk etmek zorunda bırakıldılar. Bu yetmiyormuş gibi 4 ay önce Ruslar, tüm Ukrayna’yı işgal etmeye çalıştılar. Beş yönden 130 bin kadar askerini vatanımıza gönderdiler. Bunlar akıllarınca 3 gün içerisinde Kıyiv’i ele geçireceklerdi. Cumhurbaşkanını ya öldürecekler ya da rehin alacaklardı. Orada kukla bir Ukrayna hükumeti kuracaklardı ve o kurulan kukla hükumete kendi isteklerini dikte ettireceklerdi. Ukrayna halkının gösterdiği cesareti, vatanperverliği, fedakarlığı tüm dünyayı şaşırttı, Ruslar bunu beklemiyordu. Şimdi Ukrayna halkı öylesine birleşti ki artık herkes Ukraynalı…
Bizim şu an tek ümidimiz; bu savaşı kazanmak. Eğer biz bu topraklarımızı dönüp geri alamazsak... halkımızın başka bir perspektifi yok. Rusların asıl niyeti; Kırım’ı askeri bir üs yapmak ve bu askeri üs etrafında da kendilerine sadık insanları (işbirlikçileri) görmek. Kırım’ın asıl sahipleri olan biz Kırım Tatarları onların bu formülüne girmiyoruz. Onlar bize güvenmiyorlar, bizi düşman olarak görüyorlar. Bu nedenle de Kırım Tatarlarına yönelik çeşitli baskılarla Kırım Tatarlarının vatanlarını boşaltmalarını istiyorlar.
"MÜZAKERE SÜRECİNDE RUSYA'NIN KABUL EDİLEMEZ İSTEKLERİ OLDU"
Savaş boyunca bazı görüşmeler oldu. Belarus sınırındaki görüşmelere karşıydık. Çünkü Belarus’tan bizim topraklarımıza ateş açılıyor. Bize saldırıp bizi işgal eden bir ülkenin müttefikinin topraklarının müzakere yeri olamayacağını belirtmiştik. Cumhurbaşkanı Zelenskıy ise buna cevaben; ‘Eğer bu teklifi kabul etmez isek biz savaşı durdurmayı istemiyormuşuz gibi karşı propaganda olarak kullanırlar’ diyerek kabul etmişti. Son görüşme ise İstanbul’da olmuştu.
Başından sonuna kadar Rusların istekleri şunlar oldu:
Birincisi; Ukrayna Kırım yarımadasının Rus toprağı olduğunu tanıyacak, ikincisi Ukrayna, yine onların kurduğu sözde Lugansk ve Donetsk Cumhuriyetlerini tanıyacak, üçüncüsü Ukrayna, AB’ye ve NATO’ya girme niyetlerinden vazgeçecek bir de silahlarını Ruslara teslime edecek.
Ruslar ancak böyle insanları öldürmeyi durduracakmış ve ateşkes sağlayacakmış. Tabii ki hiçbir normal devlet böyle şartları kabul etmez, biz de etmedik. Biz de dedik ki; Kırım ve Donbas meselesini sonra konuşuruz, şimdi ateşkes sağlansın, ölümleri durduralım, bu ateşkes sizin için de lazım en azından kendi ölülerinizi toparlarsınız da insanlarınızı toprağa verirsiniz. Onlar cesetlerini bile almak istemiyorlar, durum bu.
UKRAYNA'DAKİ SAVAŞ KIRIM'A SIÇRAYACAK MI?
İşgal altındaki vatandaşlarımızı savaşa hazırlıyorlar. İnsanlarımız savaşın Kırım’a sıçrayıp sıçramayacağını soruyorlar. Elbette bu savaşı istemiyoruz ama Karadeniz kıyısındaki şehirlerimize roketler atıyorlar. Bizim buna roketle karşılık verme imkanımız yok. Ama maalesef savaşsız olmayacak gibi görünüyor. Bu bizim için çok acı bir şey. Ukrayna’nın bazı şehirleri yeryüzünden yok ediliyor. İşta karşımızda böyle bir düşman var. Bizim çok fazla sivil kaybımız var aralarında göğsüne yakın mesafeden ateş açılarak öldürülen çocuklar bulunuyor. Ömrümün 15 yılı hapishanelerde geçirdim, öylesine acımasız insanlar gördüm ancak onların arasında bile böyle bir vahşete imza atan birini görmedim.
UKRAYNA'YA SALDIRAN RUSYA'YA KARŞI YAPTIRIMLARIN ROLÜ
Kırımoğlu, Rusya’ya yönelik yaptırımların "faydasız" olduğunu söyleyip bu meselenin sadece masada çözüleceğini savunanlara ilişkin ise şu ifadeleri kullandı:
"Bir devlet ben bu toprağı işgal ettim, kimseye vermeyeceğim, bu konuda da hiç kimseyle bir şey konuşmayacağım derse ne masası? Masada olmanın ne manası var? Madem bu devletin başında, aklı yerinde olmayan hasta, kendi ülkesinin ihtiyaçlarını, geleceğini düşünmeyen biri var ve onunla masada ne konuşacak ne anlaşacaksınız? Bu yüzden batı ülkeleri keskin yaptırım kararları almalı yoksa Putin başka dilden anlamayacak. Bu devlet sadece güçten anlıyor, mantık, hukuk bunlardan anlamıyor."
Putin’in taleplerinin çok yalancı ve sahte olduğunu dile getiren Kırımoğlu, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırma nedenini, Ukrayna’nın NATO’ya girme niyeti olarak açıklamasına ilişkin “Peki 2014 yılında NATO söz konusu değildi. Neden bizim topraklarımıza girdi neden işgal etti?” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kırımoğlu, TEPAV'da "Rusya’nın Ukrayna’ya Saldırısı ve Kırım Sorunu" başlıklı programda büyükelçilerle bir araya geldi
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinde (ETÜ) Ukrayna Milletvekili, Kırım Tatarlarının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’na törenle Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler unvanı verildi. Ardından Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, TEPAV'da "Rusya’nın Ukrayna’ya Saldırısı ve Kırım Sorunu" başlıklı programa konuşmacı olarak katıldı ve büyükelçilerle bir araya geldi.
Ayyıldız Huri Kaptan/QHA ANKARA
Kırım Tatarlarının milli lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, 5 Temmuz Salı günü TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinde (ETÜ) kendisine fahri doktora unvanının takdimi için düzenlenen Onursal Doktora Tevcih Töreni'nin ardından saat 15.30'da Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) binasında "Rusya’nın Ukrayna’ya Saldırısı ve Kırım Sorunu" başlıklı programa konuşmacı olarak katılarak büyükelçilere hitap etti. Emekli Büyükelçi N. Murat Ersavcı'nın moderatörlüğünde gerçekleşen programa çok sayıda büyükelçi, akademisyen ve pek çok diplomatik temsilci katıldı.
"Bizim ülkemiz, halkımız böyle zor bir durumda iken problemlerimiz hakkında ne kadar çok bilgi dünyaya duyurulursa bizim için o kadar iyi olacak." diyen Kırımoğlu, Kırım Tatar Milli Meclisinin dünden bugüne faaliyetlerine değindi ve şunları kaydetti:
"70 yıldan sonra kendi milli yönetim sistemimizi, kurultayımızı kurduk, ilk Sovyetler Birliğinde demokratik seçimler hayata geçirdik, halkımızı temsil eden kurultayı seçtik ve kurultay kendi toplantısında Kırım Tatar milletinin sözcüsü olan Kırım Tatar Milli Kurultayını seçti. Aslında bizim mücadelemiz çok uzun yıllardır sürüyor, biz bu mücadelemizde hiçbir zaman silah, şiddet kullanmadık. Hep demokratik yollarla mücadele ettik.
Kırım Tatar Sürgününden sonra Kırım’a Rusya’dan getirilen insanlar bizim evlerimize, topraklarımıza yerleştiler. Biz sürgünden sonra vatanımıza döndüğümüzde elbette onların çekinceleri vardı, Kırım Tatarları güçlenirse bizi evlerinden kovacaklar diye. Ancak biz orada yaşayan insanlara dedik ki; biz vatanımıza dönüyoruz, kimseden hiçbir şey istemiyoruz, siz yaşadığınız evlerimizde yaşamaya devam edebilirsiniz. Biz kendi sorunlarımızı Ukrayna devleti ile beraber çözeceğiz. Biz buraya barış içinde yaşamak için geldik, biz sizlere kardeşlik, barış ve dost elimizi uzatıyoruz. Ama onları devamlı bize karşı kışkırtan Rusya vardı."
"8 YIL ÖNCE HER ŞEY DEĞİŞTİ"
Ukrayna demokratik bir ülke olduğu için Kırım Tatarlarının yavaş yavaş sorunlarını belli derecede çözmeye başladığını belirten Kırımoğlu, "Okullarımızı açtık, binlerce evler kurduk, üniversite bile açtık ama 8 yıl önce her şey değişti, (Kırım’da) Rus işgali başladı. Kırım Tatarları hiçbir zaman işgalcileri desteklemediler. Kırım Tatar Milli Meclisi resmi açıklama yaptı: İşgali ve ilhakı tanımıyoruz, biz Kırım yarımadasını Ukrayna toprağı olarak kabul ediyoruz ve Ukrayna toprak bütünlüğünü savunuyoruz. İşte bu yüzden biz Kırım yarımadasında işgalcilerin en büyük düşmanı olduk. Halkımızı temsil eden Kırım Tatar Milli Meclisi yasaklandı, aşırı milliyetçi bir kuruluş olarak tanındı, Kırım Tatar Milli Meclisi yetkililerinin Kırım’a girişi yasaklandı, iki yetkilisi mahkemeye verildi, yargılandı, birçok aktivistimiz kaçırıldı, öldürüldü ve binlerce insan topraklarını terk ederek Ukrayna topraklarına gitmeye zorlandı." dedi.
"ARTIK HERKES UKRAYNALI"
Kırımoğlu, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı açtığı savaşa ilişkin ise şunları kaydetti:
"İşte halkın trajedisi şu: Uzun yıllar devamında vatan için totaliter Komünist rejimine karşı mücadele eden insanlar, yine Sovyet rejiminden daha beter olan Rus işgal rejimine maruz kaldılar yine vatanlarını terk etmek zorunda bırakıldılar. Bu yetmiyormuş gibi 4 ay önce Ruslar, tüm Ukrayna’yı işgal etmeye çalıştılar. Beş yönden 130 bin kadar askerini vatanımıza gönderdiler. Bunlar akıllarınca 3 gün içerisinde Kıyiv’i ele geçireceklerdi. Cumhurbaşkanını ya öldürecekler ya da rehin alacaklardı. Orada kukla bir Ukrayna hükumeti kuracaklardı ve o kurulan kukla hükumete kendi isteklerini dikte ettireceklerdi. Ukrayna halkının gösterdiği cesareti, vatanperverliği, fedakarlığı tüm dünyayı şaşırttı, Ruslar bunu beklemiyordu. Şimdi Ukrayna halkı öylesine birleşti ki artık herkes Ukraynalı…
Bizim şu an tek ümidimiz; bu savaşı kazanmak. Eğer biz bu topraklarımızı dönüp geri alamazsak... halkımızın başka bir perspektifi yok. Rusların asıl niyeti; Kırım’ı askeri bir üs yapmak ve bu askeri üs etrafında da kendilerine sadık insanları (işbirlikçileri) görmek. Kırım’ın asıl sahipleri olan biz Kırım Tatarları onların bu formülüne girmiyoruz. Onlar bize güvenmiyorlar, bizi düşman olarak görüyorlar. Bu nedenle de Kırım Tatarlarına yönelik çeşitli baskılarla Kırım Tatarlarının vatanlarını boşaltmalarını istiyorlar.
"MÜZAKERE SÜRECİNDE RUSYA'NIN KABUL EDİLEMEZ İSTEKLERİ OLDU"
Savaş boyunca bazı görüşmeler oldu. Belarus sınırındaki görüşmelere karşıydık. Çünkü Belarus’tan bizim topraklarımıza ateş açılıyor. Bize saldırıp bizi işgal eden bir ülkenin müttefikinin topraklarının müzakere yeri olamayacağını belirtmiştik. Cumhurbaşkanı Zelenskıy ise buna cevaben; ‘Eğer bu teklifi kabul etmez isek biz savaşı durdurmayı istemiyormuşuz gibi karşı propaganda olarak kullanırlar’ diyerek kabul etmişti. Son görüşme ise İstanbul’da olmuştu.
Başından sonuna kadar Rusların istekleri şunlar oldu:
Birincisi; Ukrayna Kırım yarımadasının Rus toprağı olduğunu tanıyacak, ikincisi Ukrayna, yine onların kurduğu sözde Lugansk ve Donetsk Cumhuriyetlerini tanıyacak, üçüncüsü Ukrayna, AB’ye ve NATO’ya girme niyetlerinden vazgeçecek bir de silahlarını Ruslara teslime edecek.
Ruslar ancak böyle insanları öldürmeyi durduracakmış ve ateşkes sağlayacakmış. Tabii ki hiçbir normal devlet böyle şartları kabul etmez, biz de etmedik. Biz de dedik ki; Kırım ve Donbas meselesini sonra konuşuruz, şimdi ateşkes sağlansın, ölümleri durduralım, bu ateşkes sizin için de lazım en azından kendi ölülerinizi toparlarsınız da insanlarınızı toprağa verirsiniz. Onlar cesetlerini bile almak istemiyorlar, durum bu.
UKRAYNA'DAKİ SAVAŞ KIRIM'A SIÇRAYACAK MI?
İşgal altındaki vatandaşlarımızı savaşa hazırlıyorlar. İnsanlarımız savaşın Kırım’a sıçrayıp sıçramayacağını soruyorlar. Elbette bu savaşı istemiyoruz ama Karadeniz kıyısındaki şehirlerimize roketler atıyorlar. Bizim buna roketle karşılık verme imkanımız yok. Ama maalesef savaşsız olmayacak gibi görünüyor. Bu bizim için çok acı bir şey. Ukrayna’nın bazı şehirleri yeryüzünden yok ediliyor. İşta karşımızda böyle bir düşman var. Bizim çok fazla sivil kaybımız var aralarında göğsüne yakın mesafeden ateş açılarak öldürülen çocuklar bulunuyor. Ömrümün 15 yılı hapishanelerde geçirdim, öylesine acımasız insanlar gördüm ancak onların arasında bile böyle bir vahşete imza atan birini görmedim.
UKRAYNA'YA SALDIRAN RUSYA'YA KARŞI YAPTIRIMLARIN ROLÜ
Kırımoğlu, Rusya’ya yönelik yaptırımların "faydasız" olduğunu söyleyip bu meselenin sadece masada çözüleceğini savunanlara ilişkin ise şu ifadeleri kullandı:
"Bir devlet ben bu toprağı işgal ettim, kimseye vermeyeceğim, bu konuda da hiç kimseyle bir şey konuşmayacağım derse ne masası? Masada olmanın ne manası var? Madem bu devletin başında, aklı yerinde olmayan hasta, kendi ülkesinin ihtiyaçlarını, geleceğini düşünmeyen biri var ve onunla masada ne konuşacak ne anlaşacaksınız? Bu yüzden batı ülkeleri keskin yaptırım kararları almalı yoksa Putin başka dilden anlamayacak. Bu devlet sadece güçten anlıyor, mantık, hukuk bunlardan anlamıyor."
Putin’in taleplerinin çok yalancı ve sahte olduğunu dile getiren Kırımoğlu, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırma nedenini, Ukrayna’nın NATO’ya girme niyeti olarak açıklamasına ilişkin “Peki 2014 yılında NATO söz konusu değildi. Neden bizim topraklarımıza girdi neden işgal etti?” dedi.
Son Haberler