Lazkiye'deki Rus askerî üssünün duvarlarına Çeşme Baskını işlenmiş!
Lazkiye'deki Rus askerî üssünün duvarlarına Çeşme Baskını işlenmiş!
Rusya, Suriye'deki askerî üslerini boşaltmaya devam ediyor. Lazkiye'de bulunan ve tahliye edilen Rus üssünün duvarlarında; Rusların Akdeniz'deki zaferleri olarak nitelendirdikleri, Osmanlı donanmasının tamamen yakıldığı Çeşme Baskını'nı tasvir eden resimlerin yer aldığı görüldü.
Haber Giriş Tarihi: 07.01.2025 09:00
Haber Güncellenme Tarihi: 07.01.2025 10:31
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Suriye'deki Beşşar Esed rejimi, 8 Aralık 2024 tarihinde devrildi. Devrik diktatör Esed'in müttefiki Rusya, bölgedeki üslerini tahliye etmeye başladı.
Rusya'nın tahliye ettiği, Suriye'nin başlıca liman kenti olan Lazkiye'deki askerî üssünün duvarlarında, 1770 yılında gerçekleşen Çeşme Deniz Savaşı'nı konu alan resimler bulundu. Üsteki duvarlarda Osmanlı donanmasının Rus donanmasına karşı Akdeniz'de aldığı yenilginin tasvir edildiği resimlerin bulunması, dikkatleri üzerine çekti.
Suriye'nin Lazkiye şehrindeki Rus askeri üssünde, 1770 Çeşme Deniz Muharebesi'nde Osmanlı donanmasının yenilgisini tasvir eden resimler görüntülendi pic.twitter.com/fZcDWgAx7B
— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) January 5, 2025
1770 ÇEŞME BASKINI
Rusya'nın Akdeniz'deki ilk zaferi olarak da bilinen Çeşme Baskını, 6 Temmuz 1770 gecesinde Çeşme Limanı'ndaki Osmanlı donanmasına Rus donanması tarafından gerçekleştirilen baskındır. Rusya, düzenlediği bu baskın ile Osmanlı Devleti'nin Akdeniz bölgesinde sahip olduğu gücü kırmak ve yok etmek istemiştir. Osmanlı deniz gücünün tamamiyle yok olmasıyla sonuçlanan baskın, alınan yenilgiye rağmen Osmanlı tarihi açısından önemli bir dönüm noktasını teşkil etmektedir. Çeşme Deniz Savaşı olarak da bilinen baskın ile Osmanlı, denizcilik teknolojisinde geri kaldığını fark etmiş ve donanmasını modernleştirmesi gerektiğini fark etmiştir. Deniz Harp Okulu’nun temelleri de bu savaşta alınan ağır yenilgi sonrasında atılmıştır.
Ayrıca baskın, 1768 yılında başlayan Osmanlı-Rus Savaşı esnasında gerçekleşmiştir. İki imparatorluk arasındaki savaş, 1774 yılında Küçük Kaynarca Anlaşması'nın imzalanmasıyla sonuçlanmıştır.
KÜÇÜK KAYNARCA ANLAŞMASI
Osmanlı Devleti’nin Karlofça’dan sonra imzaladığı en ağır ikinci anlaşma olan Küçük Kaynarca Anlaşması; Osmanlı'nın toprak kaybından ziyade hukuk, ticaret ve diplomasi alanında aldığı en büyük yenilgi olma niteliği taşımaktadır. Bu anlaşmanın ardından Rusya, Karadeniz’e yerleşmiştir. Ruslar anlaşma hükümlerine göre İstanbul’da bir Ortodoks kilisesi kurma hakkı da elde etmiş, İstanbul’da daimi bir elçilik ve istedikleri şehirlerde de konsolosluk açma hakkına sahip olmuş ve Rus ticaret gemilerinin Boğazlardan geçişi serbest hâle gelmiştir.
Küçük Kaynarca Anlaşması ile Osmanlı Devleti'nin aldığı an ağır darbe ise Kırım'ın kaybedilmesi olmuştur. Bağımsızlık verilen Kırım, dinî bakımdan Osmanlı halifesine bağlanmış olsa da Rusya, Kırım'ın iç işlerine karışmaya başlamıştır. Ruslar, Şahin Giray'ı Han olarak seçmiş ve Kırım'ın Ruslaştırılması politikası bu dönemlerde başlamıştır.
KIRIM'IN İLK İŞGALİ: 19 NİSAN 1783
Rusya, 1774 tarihinde imzaladığı anlaşmayı ihlal etmiş ve 19 Nisan 1783 tarihinde Kırım, Ruslar tarafından ilk kez işgal edilmiştir. Kırım'ın Rusya tarafından işgal edilmesi, Kırım Hanlığı'nın ve Kırım Tatarlarının Rusya'da kayıtlı olduğu ve 2. Katerina'nın agresif sömürgeleştirme politikası sonucunda sona erdiği ve bağımsızlığın saklandığı dönem olarak tarihe geçmiştir.
Kırım Tatarlarının bitmeyen mücadelesi de bu tarihlerde başlamıştır. Rusya'nın işgali, çok sayıda Kırım Tatarının ana vatanlarından göç etmesine sebep olmuştur. Kırım Tatarlarından birçoğu Osmanlı topraklarına göç etmiştir. 1783-1793 yılları arasında Kırım Tatarlarına ait 380 bin hektardan fazla verimli toprak işgalciler tarafından gasp edilmiştir. Bu topraklar, Grigoriy Potyomkin'in sekreteri Popov ve Kont Bezborodko başta olmak üzere Rus burjuva kesimine ve memurlara dağıtılmıştır.
1778 yılında 527 bin kişi olan Kırım'ın yüzde 95'ini Kırım Tatarları oluşturuyordu. İşgalin ilk döneminde 1776-1795 yılları arasında 300 binden fazla Kırım Tatarı veba salgını ve işgal koşullarında Osmanlı hayatlarında hayatta kalırken sağ kalanlar ise İmparatorluğuna sığındı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Lazkiye'deki Rus askerî üssünün duvarlarına Çeşme Baskını işlenmiş!
Rusya, Suriye'deki askerî üslerini boşaltmaya devam ediyor. Lazkiye'de bulunan ve tahliye edilen Rus üssünün duvarlarında; Rusların Akdeniz'deki zaferleri olarak nitelendirdikleri, Osmanlı donanmasının tamamen yakıldığı Çeşme Baskını'nı tasvir eden resimlerin yer aldığı görüldü.
Suriye'deki Beşşar Esed rejimi, 8 Aralık 2024 tarihinde devrildi. Devrik diktatör Esed'in müttefiki Rusya, bölgedeki üslerini tahliye etmeye başladı.
Rusya'nın tahliye ettiği, Suriye'nin başlıca liman kenti olan Lazkiye'deki askerî üssünün duvarlarında, 1770 yılında gerçekleşen Çeşme Deniz Savaşı'nı konu alan resimler bulundu. Üsteki duvarlarda Osmanlı donanmasının Rus donanmasına karşı Akdeniz'de aldığı yenilginin tasvir edildiği resimlerin bulunması, dikkatleri üzerine çekti.
1770 ÇEŞME BASKINI
Rusya'nın Akdeniz'deki ilk zaferi olarak da bilinen Çeşme Baskını, 6 Temmuz 1770 gecesinde Çeşme Limanı'ndaki Osmanlı donanmasına Rus donanması tarafından gerçekleştirilen baskındır. Rusya, düzenlediği bu baskın ile Osmanlı Devleti'nin Akdeniz bölgesinde sahip olduğu gücü kırmak ve yok etmek istemiştir. Osmanlı deniz gücünün tamamiyle yok olmasıyla sonuçlanan baskın, alınan yenilgiye rağmen Osmanlı tarihi açısından önemli bir dönüm noktasını teşkil etmektedir. Çeşme Deniz Savaşı olarak da bilinen baskın ile Osmanlı, denizcilik teknolojisinde geri kaldığını fark etmiş ve donanmasını modernleştirmesi gerektiğini fark etmiştir. Deniz Harp Okulu’nun temelleri de bu savaşta alınan ağır yenilgi sonrasında atılmıştır.
Ayrıca baskın, 1768 yılında başlayan Osmanlı-Rus Savaşı esnasında gerçekleşmiştir. İki imparatorluk arasındaki savaş, 1774 yılında Küçük Kaynarca Anlaşması'nın imzalanmasıyla sonuçlanmıştır.
KÜÇÜK KAYNARCA ANLAŞMASI
Osmanlı Devleti’nin Karlofça’dan sonra imzaladığı en ağır ikinci anlaşma olan Küçük Kaynarca Anlaşması; Osmanlı'nın toprak kaybından ziyade hukuk, ticaret ve diplomasi alanında aldığı en büyük yenilgi olma niteliği taşımaktadır. Bu anlaşmanın ardından Rusya, Karadeniz’e yerleşmiştir. Ruslar anlaşma hükümlerine göre İstanbul’da bir Ortodoks kilisesi kurma hakkı da elde etmiş, İstanbul’da daimi bir elçilik ve istedikleri şehirlerde de konsolosluk açma hakkına sahip olmuş ve Rus ticaret gemilerinin Boğazlardan geçişi serbest hâle gelmiştir.
Küçük Kaynarca Anlaşması ile Osmanlı Devleti'nin aldığı an ağır darbe ise Kırım'ın kaybedilmesi olmuştur. Bağımsızlık verilen Kırım, dinî bakımdan Osmanlı halifesine bağlanmış olsa da Rusya, Kırım'ın iç işlerine karışmaya başlamıştır. Ruslar, Şahin Giray'ı Han olarak seçmiş ve Kırım'ın Ruslaştırılması politikası bu dönemlerde başlamıştır.
KIRIM'IN İLK İŞGALİ: 19 NİSAN 1783
Rusya, 1774 tarihinde imzaladığı anlaşmayı ihlal etmiş ve 19 Nisan 1783 tarihinde Kırım, Ruslar tarafından ilk kez işgal edilmiştir. Kırım'ın Rusya tarafından işgal edilmesi, Kırım Hanlığı'nın ve Kırım Tatarlarının Rusya'da kayıtlı olduğu ve 2. Katerina'nın agresif sömürgeleştirme politikası sonucunda sona erdiği ve bağımsızlığın saklandığı dönem olarak tarihe geçmiştir.
Kırım Tatarlarının bitmeyen mücadelesi de bu tarihlerde başlamıştır. Rusya'nın işgali, çok sayıda Kırım Tatarının ana vatanlarından göç etmesine sebep olmuştur. Kırım Tatarlarından birçoğu Osmanlı topraklarına göç etmiştir. 1783-1793 yılları arasında Kırım Tatarlarına ait 380 bin hektardan fazla verimli toprak işgalciler tarafından gasp edilmiştir. Bu topraklar, Grigoriy Potyomkin'in sekreteri Popov ve Kont Bezborodko başta olmak üzere Rus burjuva kesimine ve memurlara dağıtılmıştır.
1778 yılında 527 bin kişi olan Kırım'ın yüzde 95'ini Kırım Tatarları oluşturuyordu. İşgalin ilk döneminde 1776-1795 yılları arasında 300 binden fazla Kırım Tatarı veba salgını ve işgal koşullarında Osmanlı hayatlarında hayatta kalırken sağ kalanlar ise İmparatorluğuna sığındı.
Son Haberler