Kırım Tatar askerî doktor Asan İsenacıyev: Nerede yaşadığımızın bir önemi yok, Kırım Tatarları tek bir millettir
Kırım Tatar askerî doktor Asan İsenacıyev: Nerede yaşadığımızın bir önemi yok, Kırım Tatarları tek bir millettir
Rusya tarafından kuşatılan Azovstal Fabrikası’ndan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yardım çağrısında bulunarak gündeme gelen ve esir takasıyla özgürlüğüne kavuşan Kırım Tatar askerî doktor Asan İsenacıyev, Ankara’da düzenlenen söyleşide Rus esaretinde yaşadıklarını anlattı.
Haber Giriş Tarihi: 05.12.2024 20:00
Haber Güncellenme Tarihi: 05.12.2024 21:49
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Kırım Tatar askerî doktor Asan İsenacıyev 5 Aralık 2024 tarihinde Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği ile Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Ankara Büyükelçiliği öncülüğünde ve Ankara Ukrayna Derneği ev sahipliğinde,“Azovstal’in Efsanevi Sağlık Görevlisi ile Buluşma” isimli programda katılımcılara hitap etti.
???? Kırım Tatar askerî doktor Asan İsenacıyev, Türk kökenli savaş esiri için seferber olma çağrısında bulundu pic.twitter.com/5zMCvHxyDw
Kırım Haber Ajansı (QHA) Editörü Mustafa Koçyegit’in moderasyonunda gerçekleşen programda, İsenacıyev sözlerine Rus esaretinde olan Türk kökenli bir Ukrayna askerinin hikâyesini anlatarak başladı. Bu hikâyenin en çok Türkleri etkileyeceğini belirten İsenacıyev, “Türkler tarihte hiçbir zaman soydaşlarının incitilmesine izin vermemiştir. Her zaman birbirine sahip çıkmıştır.” dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti:
Bu kahraman askerin annesi, torunlarını sevmek veya başarılarıyla gururlanmak yerine şu anda oğluma nasıl işkence yapıyorlar, hayatta mı diye geceleri uyku uyuyamıyor maalesef. Kendisi birçok Ukrayna insanı gibi vatanını savunmak için gönüllü olarak hareket etti. İlk motivasyonu annesinin evini savunmaktı ama vatan uğruna, canı pahasına bir mücadele sergiledi. Ailesi hem oğlunu savaşa yollamışken hem de diğer taraftan evlerini terk etmek zorunda kaldı. Çünkü Rus işgali altında yaşamak mümkün değildi.
TÜRK KÖKENLİ SAVAŞ ESİRİ İÇİN SEFERBER OLUNMASINI İSTEDİ
İsenacıyev, “Tam da bu nedenle sizden bu konuyu duyurmanız ve takipçisi olmanızı isteyeceğim. Rus medyasından öğrendiğimiz bilgilere göre, biliyorsunuz ki, Ruslar göstermelik hukuk dışı yargılama süreçleri gerçekleştiriyor.” diyerek Türk savaş esiri için bir yargılanma sürecinin başladığını duyurdu. İsenacıyev, bu hukuk dışı göstermelik yargılamanın durması ve askerin özgürlüğüne kavuşabilmesi için seferber olunmasını istedi ve “Çünkü Rus esareti öyle bir şey ki, yarının hiç belli değil. Maalesef şahit oluyoruz. Esaretten dönenler çoğu zaman diri değil; cenaze olarak geliyorlar. Bazen ise saygısızca torbalar içinde gönderiliyorlar. Bu nedenle hassasiyetinizi rica edeceğim.” ifadelerini kullandı.
“İLK HEDEFLERİ KIRIM TATARLARI OLDU”
Programın ikinci kısmında ise İsenacıyev, kendisine yöneltilen sorular üzerinden tanıklıklarını aktardı. İlk olarak QHA Editörü'nün Kırım’ın işgal edilme süreciyle ilgili sorusunu yanıtlayan İsenacıyev, Onur Devrimi’nden sonra birdenbire Kırım’da "yeşil adamların" ortaya çıkmasını ve sahte referandumu anımsattıktan sonra sözlerine şu şekilde devam etti:
Kırım Tatarları Ukraynalıdır ve aksi hiçbir şekilde iddia edilemez. Kırım Tatarları hiçbir şekilde Rus değildir ve olamazlar. Çünkü biz tarihi biliyoruz, kendi toplumsal hafızamız var. 1944 yılındaki sürgünde ve soykırımda dedesini ve ninesini hayvan vagonlarında kaybeden biri nasıl Rusya’ya ait olmak istesin ki? Onlar da zaten bunu bildikleri için bu korkunç düzeni sağlar sağlamaz ilk hedefleri yine Kırım Tatarları oldu.
“PEKİ BENİM GÖZÜMÜN ÖNÜNDE ÖLEN SİVİLLER KİMDİ?”
Bununla beraber İsenacıyev, sahte referandumdan sonra referandum sonuçlarına karşı çıkan Kırım Tatarlarının çöp konteynırlarında ve elektrik akımı olmayan tarlalarda elektriğe çarpılarak ölen insanların bulunduğunu söyledi. Buna rağmen İsenacıyev, Rus işgaline karşı çıkmak için sivil mitingler düzenlediklerini belirterek, “Kırım’ın asil sahipleri olan bizler, orada yaşayan insanlar olarak Rus işgaline karşı çıkmıştık. Sivil bir toplantıydı ve karşımızda yine sözde siviller vardı. Tek farkı arkalarındaki silahlı adamlar; ağabeyleri onları koruyordu. Biz şunu net bir şekilde anladık ki, biz ilerlediğimiz sürece o siviller çekilecek ve arkasındaki silahlılar bizi hedef alacaktı.” ifadelerini kullandı.
İsenacıyev, Kırım’ın sözde ilhak edilme sürecinin tek bir kurşun dahi atılmadan gerçekleştiği yönündeki Rus propagandasına atıfta bulunarak, “Peki benim gözümün önünde ölen siviller kimdi?” dedi. Rusya’nın Kırım’da gerçekleştirdiği katliamı ve sürgünleri meşrulaştırmak için birçok uydurmaca neden sunduğunu belirten İsenacıyev, “Bugün Türkiye'de, milyonlarca diğer birçok ülkede yüz binlerce Kırım Tatarı yaşıyor. Ancak nerede yaşadığımızın herhangi bir önemi yok. Biz tek bir milletiz.” dedi.
OLENİVKA KATLİAMI BİR KREMATORYUMDU
Bununla beraber, 28 Temmuz 2022’yi 29 Temmuz 2022’ye bağlayan gece gerçekleşen Olenivka Katliamı’nı anlatan İsenacıyev, gerçekleşen üç patlama sonrasında canlı canlı yanan Ukrayna askerlerinin ölüm çığlıklarını dinlediklerini kaydetti. İsenacıyev, Olenivka Katliamı’nı krematoryuma benzetti. Katliamdan sonra hayatta kalanların ise 6 saat sonra tahliye edildiğini belirten İsenacıyev, 76 yaralı ve esir Ukrayna askerinin bir kamyonun arkasına üst üste konulduğunu ve çoğunun da yolda vefat ettiğini söyledi.
GÜNDE 6 SAAT İŞKENCE
İsenacıyev ayrıca; esarette olduğu zamanlarda katil Rusya tarafından uygulanan işkencelere ve savaş suçlarını anlattı. Günde 6 saat işkenceye maruz kaldığını ve sadece ölmeyip sürünsünler diye kendilerine yemek verildiğini söyleyen İsenacıyev, esaret sürecinde birçok arkadaşını kaybettiğini kaydetti. “Koğuşumuzun önünde öldürdükleri arkadaşımızın kanı hücremize dolmuştu. Yaşanılan her şey kabustu ama biz bu kabusu gerçekte yaşıyorduk.” ifadelerini kullanan İsenacıyev, esaret sürecince öleceğinin bilinciyle yaşadığını kaydetti.
Öte yandan gerek Azovstal Fabrikası’nda gerekse esir değişimi sonrasında Kızıl Haç’ı görmediğini vurgulayan “Benim merak ettiğim, bu kurumlar böyle yerlerde değillerse neredeler ve kime yakınlar?” dedi. İsenacıyev ayrıca Cenevre Sözleşmesi’nin de uygulanmadığının altını çizdi.
Bununla birlikte savaşın sadece isimlerden olduğunun altını çizen İsenacıyev, cephede herkesin eşit olduğunu söyleyerek önemli olanın toplumun genelinin bağımsız bir şekilde yaşaması olduğunu vurguladı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kırım Tatar askerî doktor Asan İsenacıyev: Nerede yaşadığımızın bir önemi yok, Kırım Tatarları tek bir millettir
Rusya tarafından kuşatılan Azovstal Fabrikası’ndan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yardım çağrısında bulunarak gündeme gelen ve esir takasıyla özgürlüğüne kavuşan Kırım Tatar askerî doktor Asan İsenacıyev, Ankara’da düzenlenen söyleşide Rus esaretinde yaşadıklarını anlattı.
Kırım Tatar askerî doktor Asan İsenacıyev 5 Aralık 2024 tarihinde Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği ile Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Ankara Büyükelçiliği öncülüğünde ve Ankara Ukrayna Derneği ev sahipliğinde, “Azovstal’in Efsanevi Sağlık Görevlisi ile Buluşma” isimli programda katılımcılara hitap etti.
Kırım Haber Ajansı (QHA) Editörü Mustafa Koçyegit’in moderasyonunda gerçekleşen programda, İsenacıyev sözlerine Rus esaretinde olan Türk kökenli bir Ukrayna askerinin hikâyesini anlatarak başladı. Bu hikâyenin en çok Türkleri etkileyeceğini belirten İsenacıyev, “Türkler tarihte hiçbir zaman soydaşlarının incitilmesine izin vermemiştir. Her zaman birbirine sahip çıkmıştır.” dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti:
TÜRK KÖKENLİ SAVAŞ ESİRİ İÇİN SEFERBER OLUNMASINI İSTEDİ
İsenacıyev, “Tam da bu nedenle sizden bu konuyu duyurmanız ve takipçisi olmanızı isteyeceğim. Rus medyasından öğrendiğimiz bilgilere göre, biliyorsunuz ki, Ruslar göstermelik hukuk dışı yargılama süreçleri gerçekleştiriyor.” diyerek Türk savaş esiri için bir yargılanma sürecinin başladığını duyurdu. İsenacıyev, bu hukuk dışı göstermelik yargılamanın durması ve askerin özgürlüğüne kavuşabilmesi için seferber olunmasını istedi ve “Çünkü Rus esareti öyle bir şey ki, yarının hiç belli değil. Maalesef şahit oluyoruz. Esaretten dönenler çoğu zaman diri değil; cenaze olarak geliyorlar. Bazen ise saygısızca torbalar içinde gönderiliyorlar. Bu nedenle hassasiyetinizi rica edeceğim.” ifadelerini kullandı.
“İLK HEDEFLERİ KIRIM TATARLARI OLDU”
Programın ikinci kısmında ise İsenacıyev, kendisine yöneltilen sorular üzerinden tanıklıklarını aktardı. İlk olarak QHA Editörü'nün Kırım’ın işgal edilme süreciyle ilgili sorusunu yanıtlayan İsenacıyev, Onur Devrimi’nden sonra birdenbire Kırım’da "yeşil adamların" ortaya çıkmasını ve sahte referandumu anımsattıktan sonra sözlerine şu şekilde devam etti:
“PEKİ BENİM GÖZÜMÜN ÖNÜNDE ÖLEN SİVİLLER KİMDİ?”
Bununla beraber İsenacıyev, sahte referandumdan sonra referandum sonuçlarına karşı çıkan Kırım Tatarlarının çöp konteynırlarında ve elektrik akımı olmayan tarlalarda elektriğe çarpılarak ölen insanların bulunduğunu söyledi. Buna rağmen İsenacıyev, Rus işgaline karşı çıkmak için sivil mitingler düzenlediklerini belirterek, “Kırım’ın asil sahipleri olan bizler, orada yaşayan insanlar olarak Rus işgaline karşı çıkmıştık. Sivil bir toplantıydı ve karşımızda yine sözde siviller vardı. Tek farkı arkalarındaki silahlı adamlar; ağabeyleri onları koruyordu. Biz şunu net bir şekilde anladık ki, biz ilerlediğimiz sürece o siviller çekilecek ve arkasındaki silahlılar bizi hedef alacaktı.” ifadelerini kullandı.
İsenacıyev, Kırım’ın sözde ilhak edilme sürecinin tek bir kurşun dahi atılmadan gerçekleştiği yönündeki Rus propagandasına atıfta bulunarak, “Peki benim gözümün önünde ölen siviller kimdi?” dedi. Rusya’nın Kırım’da gerçekleştirdiği katliamı ve sürgünleri meşrulaştırmak için birçok uydurmaca neden sunduğunu belirten İsenacıyev, “Bugün Türkiye'de, milyonlarca diğer birçok ülkede yüz binlerce Kırım Tatarı yaşıyor. Ancak nerede yaşadığımızın herhangi bir önemi yok. Biz tek bir milletiz.” dedi.
OLENİVKA KATLİAMI BİR KREMATORYUMDU
Bununla beraber, 28 Temmuz 2022’yi 29 Temmuz 2022’ye bağlayan gece gerçekleşen Olenivka Katliamı’nı anlatan İsenacıyev, gerçekleşen üç patlama sonrasında canlı canlı yanan Ukrayna askerlerinin ölüm çığlıklarını dinlediklerini kaydetti. İsenacıyev, Olenivka Katliamı’nı krematoryuma benzetti. Katliamdan sonra hayatta kalanların ise 6 saat sonra tahliye edildiğini belirten İsenacıyev, 76 yaralı ve esir Ukrayna askerinin bir kamyonun arkasına üst üste konulduğunu ve çoğunun da yolda vefat ettiğini söyledi.
GÜNDE 6 SAAT İŞKENCE
İsenacıyev ayrıca; esarette olduğu zamanlarda katil Rusya tarafından uygulanan işkencelere ve savaş suçlarını anlattı. Günde 6 saat işkenceye maruz kaldığını ve sadece ölmeyip sürünsünler diye kendilerine yemek verildiğini söyleyen İsenacıyev, esaret sürecinde birçok arkadaşını kaybettiğini kaydetti. “Koğuşumuzun önünde öldürdükleri arkadaşımızın kanı hücremize dolmuştu. Yaşanılan her şey kabustu ama biz bu kabusu gerçekte yaşıyorduk.” ifadelerini kullanan İsenacıyev, esaret sürecince öleceğinin bilinciyle yaşadığını kaydetti.
Öte yandan gerek Azovstal Fabrikası’nda gerekse esir değişimi sonrasında Kızıl Haç’ı görmediğini vurgulayan “Benim merak ettiğim, bu kurumlar böyle yerlerde değillerse neredeler ve kime yakınlar?” dedi. İsenacıyev ayrıca Cenevre Sözleşmesi’nin de uygulanmadığının altını çizdi.
Bununla birlikte savaşın sadece isimlerden olduğunun altını çizen İsenacıyev, cephede herkesin eşit olduğunu söyleyerek önemli olanın toplumun genelinin bağımsız bir şekilde yaşaması olduğunu vurguladı.
Son Haberler