SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Rus Esareti

QHA - Kırım Haber Ajansı - Rus Esareti haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Rus Esareti haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Brüksel’de Tutsak Edilmiş Özgürlük Sergisi: Rus esaretindeki Kırım Tatar ve Ukraynalı gazetecilere dikkat çekildi Haber

Brüksel’de Tutsak Edilmiş Özgürlük Sergisi: Rus esaretindeki Kırım Tatar ve Ukraynalı gazetecilere dikkat çekildi

Avrupa’nın kalbinde Belçika'nın başkenti Brüksel’de "Imprisoned Freedom (Tutsak Edilmiş Özgürlük)" başlıklı bir fotoğraf sergisi açıldı. 9 Nisan’da Avrupa Parlamentosu bilgi merkezinde başlayan sergi,  Rus işgali altındaki Kırım’da haksız yere alıkonulan Kırım Tatar yurttaş gazeteciler dahil olmak üzere Rusya’nın alıkoyduğu Ukraynalı gazetecilerin sesini duyurmayı amaçlıyor. Etkinlik, 11 Nisan’a kadar devam edecek. Ukrayna Medya Enstitüsünün verilerine göre; Rusya şu anda en az 30 sivil Ukraynalı medya çalışanını esir olarak tutuyor. Serginin simge ismi ise Rus hapishanesinde işkence sonucu hayatını kaybeden 27 yaşındaki Ukraynalı gazeteci Viktoriya Roşçina oldu. "BUGÜN HALA EN AZ 30'U ESARET ALTINDA" Serginin açılışında konuşan Medya Enstitüsü Uzmanı Irına Zemlyana, Rusya tarafından öldürülen gazetecilerden Oleksandr Mahov ve savaş sırasında görev yaparken yaşamını yitiren foto muhabiri Maksım Levin’in hikayelerini anlattı. Zemlyana, konuşmasında gazetecilerin esaretten kurtarılması için uluslararası toplumun daha fazla sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. “2014’ten bu yana 100’den fazla gazeteci Rusya tarafından alıkonuldu. Bugün hâlâ en az 30’u esaret altında. Her biri için hayatta kalma garantisi yok” diyen Zemlyana, gazeteci Roşçina’nın genç yaşta, sağlıklı olmasına rağmen Rus esaretinde hayatını kaybettiğine dikkat çekerek, “Onun başına ne geldi ki hayatta kalamadı? Bu sorunun cevabını sormak hepimizin görevidir” dedi. Projenin eş organizatörleri arasında İntegrity UA Sivil Topluluğu, Ukrayna’nın Avrupa Birliği Nezdindeki Daimî Temsilciliği, Kitle İletişim Enstitüsü ve Promote Ukraine medya platformu yer aldı. Uluslararası Yeniden Doğuş Vakfının desteğiyle hayata geçirilen sergi, ifade özgürlüğü, insan hakları ve savaş koşullarında gazeteciliğin risklerine dair güçlü bir çağrı niteliği taşıyor. RUSYA ÇOĞU KIRIM TATARI OLMAK ÜZERE 18 KIRIMLI GAZETECİYİ ESİR TUTUYOR Ukrayna Cumhurbaşkanlığının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilciliği, 10 Nisan Kırım Tatar Gazetecilik Günü vesilesiyle yayımladığı açıklamada, işgalci Rusya tarafından haksız yere alıkonulan Kırımlı gazetecilerin büyük çoğunluğunun Kırım Tatarı olduğuna dikkat çekti. Rus işgal güçleri tarafından Kırım’da alıkonulan ve aralarında; Oleksiy Bessarabov, Dmıtro Ştıblikov, Seyran Saliyev, Marlen (Süleyman) Asanov, Vladıslav Yesıpenko, Timur İbrahimov, Ernes Ametov, Server Mustafayev, İrina Danılovıç ve Osman Arifmemetov gibi isimlerin bulunduğu 18 kişinin hâlâ Rusya tarafından özgürlüklerinden mahrum bırakıldığı vurgulandı.

Leniye Umerova: AKPM'de Rus esaretinin dehşetini anlattık Haber

Leniye Umerova: AKPM'de Rus esaretinin dehşetini anlattık

Ukrayna ile Rusya arasında gerçekleşen esir takası sonucunda serbest bırakılan, eski siyasi tutsak Kırım Tatarı Leniye Umerova, insan hakları savunucusu, gazeteci, asker, eski savaş esiri Maksım Butkevıç, Ukrayna deniz piyadesi, eski savaş esiri Yulian Pılıpey; Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin (AKPM) kış oturumunda kendi yaşadıklarını anlatarak Rus esaretinde alıkonulan Ukraynalı savaş askerlerinin ve sivil esirlerin durumuna dikkat çekti. Kırım Haber Ajansına konuşan eski siyasi tutsak Kırım Tatarı Leniye Umerova, toplantı hakkında şunları kaydetti: Rusya Federasyonu'ndaki hapishanelerde bulunan sivil ve askeri esirler hakkında dört komite önünde konuştuk. Rusya Federasyonu insan haklarını baltalamaya ve bu hakların korunmasına yönelik mekanizmaları yok etmeye devam ediyor. Savaşın, Avrupa için kuru bir gerçekler dizisi haline gelmemesi için kişisel hikayelerin paylaşılması önemliydi. Ben sivil esir olarak, Yulian Pılıpey ve Maksım Butkevıç ise savaş esiri olarak kendi hikayelerimiz üzerinden Rus esaretinin dehşetini anlattık. Leniye Umerova, Rus güçleri tarafından yasa dışı olarak kaçırıldığını, avukatla görüşmesine izin verilmeden alıkonulduğunu, kendisine fiziksel ve psikolojik baskının uygulandığını anlattı. Eski savaş esirleri Pılıpey ve Butkevıç’ın ise kendi deneyimlerini paylaştığını belirten Umerova, “Eminim ki bizi anladılar. Etkinlikten sonra insanlar yanıma geldiler, ilgi gösterdiler ve bireysel olarak esirlerin serbest bırakılmasına yardımcı olmak için elçi olmayı teklif ettiler. Ayrıca Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanı Theodore Rousopoulos, Avrupa Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Bjorn Berge ve İnsan Hakları Komiseri Michael O'Flaherty ile de görüşmelerde bulunduk. Hikayelerimizden çok etkilendiler ve nasıl yardımcı olabileceklerini sordular” diyerek Avrupa'da Kırımlı siyasi tutsaklar hakkında yeterince bilgi olmadığını ve bunun değişmesi gerektiğini vurguladı. LENİYE UMEROVA KIRIM'A GİRİŞ YAPMAK İSTERKEN ALIKONULDU Kırım Tatarı Leniye Umerova, kanser hastası olan ve durumu kötüleşen babasını görmek için 4 Aralık 2022’de Kıyiv’den Rus işgali altındaki Kırım’a doğru yola çıktı. Rusya-Gürcistan sınırını geçtikten sonra Rus yetkililer, sözde “rejim bölgesinin kurallarını ihlal” bahanesiyle Umerova’yı yasa dışı olarak alıkoydu. Rus mahkemeleri, farklı bahanelerle Umerova hakkında tutuklama kararı aldı. Mayıs 2023’te FSB’nin Leniye Umerova'yı Moskova’daki Lefortovo tutukevine sevk ettiği ve ona “casusluk” suçlaması yönelttiği ortaya çıktı. Dava dosyalarında “devlet sırrı” olarak sınıflandırılan belgelerin olması bahanesiyle Leniye Umerova’nın duruşmaları hep kapalı şekilde düzenlendi. Leniye Umerova, bir buçuk yıl boyunca türlü gerekçelerle Rusya tarafından haksız yere alıkonulan ve 13 Eylül 2024 tarihinde Rusya ile Ukrayna arasında gerçekleştirilen esir takası kapsamında serbest bırakıldı. UKRAYNALI ASKER VE GAZETECİ MAKSIM BUTKEVIÇ Haziran 2022’de esir alınan ve Ekim 2024’te esir takası sonucu serbest bırakılan insan hakları savunucusu, gazeteci ve asker Maksım Butkevıç, Rus esaretinde 2 yıl geçirdi. Esir tutulurken Butkevıç hakkında düzmece bir dava açıldı. Bu dava çerçevesinde Rus mahkemesi hakkında 12 yıl hapis cezası kararı aldı. DENİZ PİYADESİ YULİAN PILIPEY Deniz piyadesi Yulian Pılıpey, Mariupol’da Nisan 2022’de Ruslara esir düştü. Rus esaretinde 2,5 yıl geçiren Pılıpey; işkence, açlık ve kötü muameleye maruz kaldı. Hakkında açılan düzmece dava çerçevesinde Rusya’da 44 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Savaş esiri 2024 yılının sonbaharında gerçekleşen esir takası sonucu Ukrayna’ya iade edilmişti.

İşkence ve açlık: Eski savaş esiri Vladıslav Zadorin Rus esaretinde yaşadıklarını QHA’ya anlattı Haber

İşkence ve açlık: Eski savaş esiri Vladıslav Zadorin Rus esaretinde yaşadıklarını QHA’ya anlattı

Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine karşı topyekun işgal girişimi ve saldırı başlatan Rusya, o günden bu yana asker sivil ayırt etmeksizin esir alıyor ve savaş suçlarına imza atıyor. Topyekun savaşın başladığı 24 Şubat 2022'de Yılan Adası’nda (Zmiyinıy) bulunan Ukraynalı deniz piyadesi Vladıslav Zadorin, tam 679 gün boyunca Rusya tarafından esir tutuldu. Rus esaretinde aç bırakılan, çok kez işkence gören ve kötü muameleye maruz kalan Zadorin, esaretteyken 60 kilo verdi. Ukrayna ile Rusya arasında 3 Ocak 2024 tarihinde gerçekleşen esir takası sonucu serbest bırakılan Zadorin, şu anda farklı ülkeleri ziyaret ederek; Ukraynalı savaş esirlerinin içinde bulunduğu kötü durumu ve işgalci Kremlin rejiminin zulmünü dünyaya duyurmaya çalışıyor. Kırım Haber Ajansına konuşan Ukraynalı deniz piyadesi ,eski savaş esiri Vladıslav Zadorin; savaşın ilk günlerini, nasıl esir düştüğünü ve Rus esaretinde yaşadıklarını anlattı. GENİŞ ÇAPLI İŞGALİN İLK GÜNÜNDE YILAN ADASI'NDA ESİR DÜŞTÜ 2019’da Ukrayna ordusuna katılan Vladıslav Zadorin deniz piyadesi olarak görev yaptı, Donetsk ve Luhansk’taki çatışmalara katıldı. 3 Ocak 2022’de görev yaptığı birlikle Karadeniz’deki Yılan Adası’na gönderilen asker, yaklaşık bir ay sonra adada görev yapan 82 askerle beraber işgalci Rusya'ya esir düştü. 24 Şubat 2022 tarihinde saat 04.00'te birliğinin alarma geçirildiğini belirten Zadorin, "İlk başta bunun bir tatbikat olduğunu düşündük. Çünkü günde birkaç kez tatbikat yapıyorduk. Ancak bu gerçek bir alarmdı. Pozisyonlarımızı aldık ve düşmana karşı koymaya hazırdık. İlk Rus gemisi, yaklaşık saat 09.00 civarında ufukta belirdi. Bir keşif gemisiydi. Yılan Adası’na ateş açtı ancak ıskaladı. Bu gemi geri çekildi ama radarlarda etrafımızda bir dizi Rus gemisinin bulunduğunu gördük. Saat 12.00 civarında ilk büyük gemi Vasiliy Bıkov korveti gözüktü, peşinden ise daha sonraki aylarda Ukrayna tarafından batırılan Moskova kruvazörü geliyordu" şeklinde anlattı. Rus gemileri Yılan Adası’na yaklaştığında açık kanaldan Ukraynalı askerlere teslim olma çağrısı yaptığını ve bunu Karadeniz'deki tüm gemilerin duyduğunu belirten asker, “Biz ise Ukraynalı askerler olarak onlara ‘Defol git Rus gemisi!’ cevabını vermiştik. Bu hikayeyi herkes biliyor.” dedi. Yılan Adası’nda deniz piyadeleri ve sınır muhafızları dahil olmak üzere yaklaşık 80 Ukraynalı asker ve Deniz feneri bakımı ve diğer görevleri yerine getiren bir dizi sivil bulunuyordu. Ukraynalı askerler, Rus işgal güçleriyle bağlantı kurarak sivillerin tahliyesine izin verilmesini istedi. Ukrayna ana karasından sivillerin tahliyesi için iki bot gönderildi. Komutan isteyenlere sivil kıyafeti giyerek adayı terk etme teklifinde bulundu. Ancak askerlerin hepsi bu teklifi reddetti.  Siviller adadan uzaklaşır uzaklaşmaz Moskova kruvazörünün Yılan Adası’na saldırmaya başladığını, daha sonra hava saldırısı düzenlendiğini ve Rus askerlerinin botlarla adaya indiğini aktaran Zadorin, “Savaşmaya hazırdık. Bunun bizim için ilk ve son çatışma olacağını ve adada öleceğimizi düşündük. Düşman akşama doğru adaya inmeye başlamıştı. Elimizde hiç gece görüş ekipmanı yoktu, cephanemiz de çok azdı. Bu yüzden komutanımız bize teslim olma emrini verme kararı aldı. Bu şekilde esir düştük. Bizi iskeleye yatırdılar ve akşam saat 17.30’dan sabah saat 05.00'e kadar o şekilde kaldık. O gece fırtına vardı ve iskeleye durmadan dalgalar vuruyordu. Yani gece boyunca iskelede rüzgar altında, soğuk suda yattık. Daha sonra sabaha karşı bizi, 82 kişiyi 10 kişilik odaya soktular.” şeklinde anlattı. UKRAYNALI ESİRLERE HER GÜN İŞKENCE EDİLİYOR Ukraynalı asker Vladıslav Zadorin Rus esaretinde yaklaşık 2 yıl geçirdi. 679 gün boyunca asker, çeşitli psikolojik ve fiziksel işkenceye maruz bırakıldı. Asker, alıkonulduğu Rus hapishanelerinde elektrikle işkence gördüğünü, acımasızca dövüldüğünü, kafasında votka ve şampanya şişelerinin kırıldığını ve tırnak altına iğneler sokulduğunu anlattı. Zadorin en korkunç işkencelerden birinin ise esirlerin zorla endüstriyel kurutuculara yerleştirilip ısıtılması olduğunu belirterek, “Birçok kişi orada hayatını kaybetti.” dedi. Rusya’nın Ukraynalı esirleri özellikle aç bıraktığına dikkat çeken eski esir, “Esir düştüğümde 120 kiloydum. Ama esarette 60 kiloya düştüm. Bir Rus hapishanesinde bize küflenmiş kara ekmek ve çorba olarak adlandırdıkları bir şey veriyorlardı. Çorba dedikleri şey; su ve pis patates kabuklarından oluşuyordu. Başka bir hapishanede esirlere yemek için 2 dakika veriliyordu. 2 dakika içinde esirler yemekhaneden yemek tenceresini alıp koğuşa getirmeliydi, yemek dağıtıp yemeli ve bulaşıkları yıkamalıydı. Bu süre tabii ki çok yetersizdi. Yemek faslı zamanında bitmediyse nöbetçi esir dövülüyordu” şeklinde anlattı. Asker; esirlerin açlıktan solucan, fare ve hatta tuvalet kağıdı yediğini kaydetti. RUSLAR ESİR DÜŞEN UKRAYNALI ASKERLERE İŞKENCE EDEREK, NATO'YA BAĞLI OLDUKLARI YÖNÜNDE İFADE VERMEYE ZORLUYOR! Ayrıca Rusların NATO ile savaştığına inandıkları için Ukraynalı esirleri farklı dillerde slogan atmaya zorladıklarını anlatan Zadorin, “Duş diye adlandırılan bir prosedürümüz vardı. Sıraya dizilip banyoya yürüdüğümüz sırada  işgalciler farklı koğuşlarda tutulan esirleri farklı dillerde slogan atmaya zorluyorlardı. Mesela bir koğuş İngilizce, diğeri Fransızca, başkası Lehçe slogan atıyordu. Sonra banyo binasına gelip soyunuyorduk. Orada coplarla bizi dövüyorlardı. Yıkanmak için 15 saniye veriliyordu. Duştan çıkışta yine dayak atıyorlardı. Herkese özellikle küçük beden kıyafet veriliyordu. Sonra kıyafete sığamadığımız için yine bizi dövüyorlardı. Her günümüz bu şekilde geçiyordu…” dedi. Zadorin, ayak numarasının 45 olmasına rağmen kendisine 41 numara ayakkabı verildiğini ve bu yüzden ayağındaki 2 parmağının az kalsın ampute edileceğini aktardı. Rus gardiyanların, esir düşen Ukraynalı askerlere işkence ederek NATO'ya bağlı oldukları, yabancı ülke vatandaşı oldukları yönünde ifade vermeye zorladığını belirten eski esir, “İstedikleri ifadeyi vermeyi reddettiği için bir esirin dilini ortadan ikiye böldüler. Kursk, Taganrog ve Rostov-na-Donu’daki cezaevlerinde esirler sadece işkenceye uğramakla kalmıyor, aynı zamanda hadım ediliyor ve tecavüze uğruyorlar" diyerek; Rus esaretinde öldükten sonra Ukrayna’ya iade edilen esirlerin naaşlarında sıklıkla iç organ eksikliği tespit edildiğini vurguladı. "HALA BİNLERCE UKRAYNALI ESİR ZALİM RUSYA'NIN ELİNDE" 3 Ocak 2024’te gerçekleşen esir takası sonucu serbest bırakılan Vladıslav Zadorin 3 aylık rehabilitasyondan geçti. Şimdi ise farklı etkinlikleri, farklı ülkeleri ziyaret ederek Ukraynalı savaş esirlerinin alıkonulduğu kötü şartları ve Kremlin rejiminin zalimliğini dünyaya duyurmak için şahsi deneyimlerini paylaşıyor. Zadorin, "Dünyanın gerçeği bilmesini istiyorum. Benim yaşadıklarımı hâlâ binlerce başka insanın yaşamaya devam ettiğini unutmamalıyız." değerlendirmesini yaptı.

En az 184 Ukrayna vatandaşı Rus esaretinde hayatını kaybetti Haber

En az 184 Ukrayna vatandaşı Rus esaretinde hayatını kaybetti

Rusya Ukrayna’ya karşı topyekûn işgal girişimini başlattığı 24 Şubat 2022 tarihinden bu yana, en az 184 Ukrayna vatandaşı Rus esaretinde hayatını kaybetti. Bunlardan 169’unun asker, 15’inin ise sivil olduğu belirtildi. RUSYA BİLGİ VERMİYOR, GÖZLEMCİ KABUL ETMİYOR İnsan Hakları İçin Medya Girişimi, Ukrayna Savaş Esirlerine Muamele Koordinasyon Merkezinin verilerine dayanarak 24 Şubat 2022’ten Ekim 2024’te kadar Rus esaretinde hayatını kaybeden 169 savaş esiri asker ve 15 sivil esir olmak üzere toplamda 184 Ukrayna vatandaşının naaşının Ukrayna’ya iade edildiğini aktardı.  Öte yandan İnsan Hakları İçin Medya Girişimi, Rus esaretinde ölen esirlerin gerçek sayısının muhtemelen çok daha yüksek olduğunu belirtti. Rus esaretinden kurtarılan 122 Ukraynalı savaş esirinin ifadesini aldığını belirten girişim, ifade veren eski esirlerin Rus esaretinde sistematik işkenceye maruz bırakıldıklarını ve hasta veya yaralılara uygun tıbbi bakımının sağlanmadığını aktardığını kaydetti. İnsan Hakları İçin Medya Girişimi, “Geniş çaplı işgal saldırısının başından bu yana, yani 30 aydan uzun bir süredir birçok Ukrayna askeri Rus esaretinde bulunuyor. Rusya, başta Uluslararası Kızılhaç Komitesi olmak üzere izleme misyonlarının temsilcilerinin kendilerini ziyaret etmesine izin vermiyor, Ukrayna'ya esirlerin sağlık durumunun kötüleşmesi veya ölümü hakkında bilgi vermiyor. Bütün bunlar Cenevre sözleşmelerinin ağır bir ihlalidir.” ifadelerini kullandı.

Kırım Tatar askerî doktor Asan İsenacıyev: Nerede yaşadığımızın bir önemi yok, Kırım Tatarları tek bir millettir Haber

Kırım Tatar askerî doktor Asan İsenacıyev: Nerede yaşadığımızın bir önemi yok, Kırım Tatarları tek bir millettir

Kırım Tatar askerî doktor Asan İsenacıyev 5 Aralık 2024 tarihinde Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği ile Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Ankara Büyükelçiliği öncülüğünde ve Ankara Ukrayna Derneği ev sahipliğinde, “Azovstal’in Efsanevi Sağlık Görevlisi ile Buluşma” isimli programda katılımcılara hitap etti. ???? Kırım Tatar askerî doktor Asan İsenacıyev, Türk kökenli savaş esiri için seferber olma çağrısında bulundu pic.twitter.com/5zMCvHxyDw — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) December 5, 2024 Kırım Haber Ajansı (QHA) Editörü Mustafa Koçyegit’in moderasyonunda gerçekleşen programda, İsenacıyev sözlerine Rus esaretinde olan Türk kökenli bir Ukrayna askerinin hikâyesini anlatarak başladı. Bu hikâyenin en çok Türkleri etkileyeceğini belirten İsenacıyev, “Türkler tarihte hiçbir zaman soydaşlarının incitilmesine izin vermemiştir. Her zaman birbirine sahip çıkmıştır.” dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti: Bu kahraman askerin annesi, torunlarını sevmek veya başarılarıyla gururlanmak yerine şu anda oğluma nasıl işkence yapıyorlar, hayatta mı diye geceleri uyku uyuyamıyor maalesef. Kendisi birçok Ukrayna insanı gibi vatanını savunmak için gönüllü olarak hareket etti. İlk motivasyonu annesinin evini savunmaktı ama vatan uğruna, canı pahasına bir mücadele sergiledi. Ailesi hem oğlunu savaşa yollamışken hem de diğer taraftan evlerini terk etmek zorunda kaldı. Çünkü Rus işgali altında yaşamak mümkün değildi. TÜRK KÖKENLİ SAVAŞ ESİRİ İÇİN SEFERBER OLUNMASINI İSTEDİ İsenacıyev, “Tam da bu nedenle sizden bu konuyu duyurmanız ve takipçisi olmanızı isteyeceğim. Rus medyasından öğrendiğimiz bilgilere göre, biliyorsunuz ki, Ruslar göstermelik hukuk dışı yargılama süreçleri gerçekleştiriyor.” diyerek Türk savaş esiri için bir yargılanma sürecinin başladığını duyurdu. İsenacıyev, bu hukuk dışı göstermelik yargılamanın durması ve askerin özgürlüğüne kavuşabilmesi için seferber olunmasını istedi ve “Çünkü Rus esareti öyle bir şey ki, yarının hiç belli değil. Maalesef şahit oluyoruz. Esaretten dönenler çoğu zaman diri değil; cenaze olarak geliyorlar. Bazen ise saygısızca torbalar içinde gönderiliyorlar. Bu nedenle hassasiyetinizi rica edeceğim.” ifadelerini kullandı. “İLK HEDEFLERİ KIRIM TATARLARI OLDU” Programın ikinci kısmında ise İsenacıyev, kendisine yöneltilen sorular üzerinden tanıklıklarını aktardı. İlk olarak QHA Editörü'nün Kırım’ın işgal edilme süreciyle ilgili sorusunu yanıtlayan İsenacıyev, Onur Devrimi’nden sonra birdenbire Kırım’da "yeşil adamların" ortaya çıkmasını ve sahte referandumu anımsattıktan sonra sözlerine şu şekilde devam etti: Kırım Tatarları Ukraynalıdır ve aksi hiçbir şekilde iddia edilemez. Kırım Tatarları hiçbir şekilde Rus değildir ve olamazlar. Çünkü biz tarihi biliyoruz, kendi toplumsal hafızamız var. 1944 yılındaki sürgünde ve soykırımda dedesini ve ninesini hayvan vagonlarında kaybeden biri nasıl Rusya’ya ait olmak istesin ki? Onlar da zaten bunu bildikleri için bu korkunç düzeni sağlar sağlamaz ilk hedefleri yine Kırım Tatarları oldu. “PEKİ BENİM GÖZÜMÜN ÖNÜNDE ÖLEN SİVİLLER KİMDİ?” Bununla beraber İsenacıyev, sahte referandumdan sonra referandum sonuçlarına karşı çıkan Kırım Tatarlarının çöp konteynırlarında ve elektrik akımı olmayan tarlalarda elektriğe çarpılarak ölen insanların bulunduğunu söyledi. Buna rağmen İsenacıyev, Rus işgaline karşı çıkmak için sivil mitingler düzenlediklerini belirterek, “Kırım’ın asil sahipleri olan bizler, orada yaşayan insanlar olarak Rus işgaline karşı çıkmıştık. Sivil bir toplantıydı ve karşımızda yine sözde siviller vardı. Tek farkı arkalarındaki silahlı adamlar; ağabeyleri onları koruyordu. Biz şunu net bir şekilde anladık ki, biz ilerlediğimiz sürece o siviller çekilecek ve arkasındaki silahlılar bizi hedef alacaktı.” ifadelerini kullandı. İsenacıyev, Kırım’ın sözde ilhak edilme sürecinin tek bir kurşun dahi atılmadan gerçekleştiği yönündeki Rus propagandasına atıfta bulunarak, “Peki benim gözümün önünde ölen siviller kimdi?” dedi. Rusya’nın Kırım’da gerçekleştirdiği katliamı ve sürgünleri meşrulaştırmak için birçok uydurmaca neden sunduğunu belirten İsenacıyev, “Bugün Türkiye'de, milyonlarca diğer birçok ülkede yüz binlerce Kırım Tatarı yaşıyor. Ancak nerede yaşadığımızın herhangi bir önemi yok. Biz tek bir milletiz.” dedi. OLENİVKA KATLİAMI BİR KREMATORYUMDU Bununla beraber, 28 Temmuz 2022’yi 29 Temmuz 2022’ye bağlayan gece gerçekleşen Olenivka Katliamı’nı anlatan İsenacıyev, gerçekleşen üç patlama sonrasında canlı canlı yanan Ukrayna askerlerinin ölüm çığlıklarını dinlediklerini kaydetti. İsenacıyev, Olenivka Katliamı’nı krematoryuma benzetti. Katliamdan sonra hayatta kalanların ise 6 saat sonra tahliye edildiğini belirten İsenacıyev, 76 yaralı ve esir Ukrayna askerinin bir kamyonun arkasına üst üste konulduğunu ve çoğunun da yolda vefat ettiğini söyledi. GÜNDE 6 SAAT İŞKENCE İsenacıyev ayrıca; esarette olduğu zamanlarda katil Rusya tarafından uygulanan işkencelere ve savaş suçlarını anlattı. Günde 6 saat işkenceye maruz kaldığını ve sadece ölmeyip sürünsünler diye kendilerine yemek verildiğini söyleyen İsenacıyev, esaret sürecinde birçok arkadaşını kaybettiğini kaydetti. “Koğuşumuzun önünde öldürdükleri arkadaşımızın kanı hücremize dolmuştu. Yaşanılan her şey kabustu ama biz bu kabusu gerçekte yaşıyorduk.” ifadelerini kullanan İsenacıyev, esaret sürecince öleceğinin bilinciyle yaşadığını kaydetti. Öte yandan gerek Azovstal Fabrikası’nda gerekse esir değişimi sonrasında Kızıl Haç’ı görmediğini vurgulayan “Benim merak ettiğim, bu kurumlar böyle yerlerde değillerse neredeler ve kime yakınlar?” dedi. İsenacıyev ayrıca Cenevre Sözleşmesi’nin de uygulanmadığının altını çizdi. Bununla birlikte savaşın sadece isimlerden olduğunun altını çizen İsenacıyev, cephede herkesin eşit olduğunu söyleyerek önemli olanın toplumun genelinin bağımsız bir şekilde yaşaması olduğunu vurguladı.

Kaçırılan Ukraynalı Belediye Başkanı, Rus esaretinde hayatını kaybetti Haber

Kaçırılan Ukraynalı Belediye Başkanı, Rus esaretinde hayatını kaybetti

Mart 2022'de Rus işgal güçleri tarafından kaçırılan Zaporijjya bölgesindeki Dnipropudne kenti Belediye Başkanı Yevgen Matveyev’in Rus esaretinde hayatını kaybettiği öğrenildi. Zaporijjya Bölgesi Askeri İdaresi Başkanı İvan Fedorov, 2 yıl 8 ay boyunca işgalci Rusya tarafından esir tutulan Dnipropudne kenti Belediye Başkanı Yevgen Matveyev’in hayatını kaybettiğini duyurdu. Matveyev’in naaşının, Ukrayna ile Rusya arasında düzenlenen son takas çerçevesinde Ukrayna’ya iade edildiği aktarıldı. KAÇIRILDI VE İŞKENCE GÖRDÜ Zaporijjya bölgesindeki Dnipropudne kenti, 2022 yılının mart ayında Ruslar tarafından işgal edildi. Belediye Başkanı Matveyev, kenti terk etmedi ve görevlerini yerine getirmeye devam etti. 13 Mart 2022 tarihinde Rus işgal güçleri belediye başkanını kaçırdı. Zaporijjya Bölgesi Askeri İdaresi Başkanı İvan Fedorov, "İşgalciler tarafından 2 yıl 8 ay boyunca esir tutuldu ve işkence gördü. Son değişim sırasında cenazesi Ukrayna'ya iade edildi... Yevgen Matveyev'i saygıyla anıyorum. Yakınlarına ve dostlarına başsağlığı diliyorum" açıklamasını yaptı. UKRAYNALI BİR BELEDİYE BAŞKANI OLDUĞU İÇİN ÖLDÜRÜLDÜ Öte yandan Ukraynalı gazeteci Denıs Kazanskıy, Yevgen Matveyev'in Rusya Devlet Başkanı Putin’e yakınlığı ile bilinen Viktor Medvedçuk’un Rus yanlısı Muhalefet Platformu-Yaşam İçin Partisinin adayı olarak belediye başkanı seçildiğini hatırlattı. Bunun bile savaş suçlusu Rus işgal güçlerini durdurmadığını belirten Kazanskıy şöyle konuştu: "Medvedçuk, partideki dava arkadaşına yardım edebilir ve en azından onu ölümden kurtarabilirdi ama o bunu yapmadı… Daha önce ülkesine ve halkına ihanet ettiği gibi bu dava arkadaşına da ihanet etti. Evet, Rusya bir Avrupa şehrinin yasal olarak seçilmiş belediye başkanını kaçırdı ve herhangi bir yargılama olmaksızın ona ölümüne işkence yaptı. Yevgen Matveyev bir asker değildi ve Muhalefet Platformu-Yaşam İçin Parti üyesi olduğu için kesinlikle Bandera yanlısı bir insan da değildi. Onun tek suçu Ukraynalı bir belediye başkanı olmasıydı. Bu yüzden öldürüldü."

Leniye Umerova, Rusya'nın sivil Ukraynalı esirlere uyguladığı işkenceleri anlattı Haber

Leniye Umerova, Rusya'nın sivil Ukraynalı esirlere uyguladığı işkenceleri anlattı

Ukrayna ile Rusya arasında gerçekleşen esir takası sonucunda serbest bırakılan, eski siyasi tutsak Kırım Tatarı Leniye Umerova, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu çerçevesinde insan hakları ihlallerinin ele alındığı toplantıda; kendi hikayesini ve Rus esaretinde alıkonulan Ukrayna vatandaşı sivil esirlerin hikayelerini anlattı. Leniye Umerova, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada; birkaç gün önce BM Genel Kurulu çerçevesinde farklı ülkelerden insan hakları savunucularının katıldığı bir yan etkinlikte konuşmacı olduğunu kaydetti. Umerova, Rus esaretindeyken karşılaştığı iki Ukrayna vatandaşı sivil esir olan Yana Akulova ve Oksana Fedorova’nın hikayelerini de insan hakları savunucularına aktardığını bildirerek, şu bilgileri paylaştı: “Herson sakini Oksana, Moskova’daki Lefortovo Tutukevine getirilmeden önce, kimliği belirsiz kişiler tarafından 6 ay boyunca, çoğu zaman kafasına torba geçirilmiş halde, bir yerden başka yere sürüklenip durdu. Bir keresinde ise bu insanlar kadını bir çukurun yanına götürerek onu şu anda canlı canlı gömeceklerini ve yakınlarına bulunduğu yer hakkında hiçbir haber vermeyeceklerini söyledi. Yana ise Zaporijjya bölgesinden. Ruslar ona işkence uyguladı, çenesini kırdı, dişlerinin bir kısmını kırdı ve bundan sonra ona hiçbir tıbbi yardım sağlamadılar. Ayrıca  tıbbi yardımın sağlanmaması nedeniyle bir kulağı tamamen sağır olan, felç geçiren ve sürekli baş ağrıları ile kalp ağrıları çeken yurttaş gazeteci İrına Daniloviç’in hikayesini anlattım. Konuşmamda, her bir Ukrayna vatandaşı sivilin Rus terör sisteminin pençesinden çıkarılıp Ukrayna'ya geri getirilmesinin önemini vurguladım." LENİYE UMEROVA KIRIM'A GİRİŞ YAPMAK İSTERKEN ALIKONULDU Kırım Tatarı Leniye Umerova, kanser hastası olan ve durumu kötüleşen babasını görmek için 4 Aralık 2022’de Kıyiv’den Rus işgali altındaki Kırım’a doğru yola çıktı. Rusya-Gürcistan sınırını geçtikten sonra Rus yetkililer, sözde “rejim bölgesinin kurallarını ihlal” bahanesiyle Umerova’yı yasa dışı olarak alıkoydu. Umerova, 16 Mart 2023'e kadar Vladikavkaz yakınlarındaki Yabancı Vatandaşların Geçici Gözaltı Merkezinde tutuldu. Rus mahkemesi, Leniye Umerova’yı "devlet sınırını geçme kurallarını ihlal etmekten" suçlu buldu ve 2 bin ruble para cezasına çarptırdı. KAFASINA TORBA GEÇİRİLEREK KAÇIRILDI Yabancı Vatandaşların Geçici Gözaltı Merkezinden çıkarken merkezin kapısının önünde bekleyen 4 erkek, kafasına torba geçirerek genç kızı alıkoydu ve Vladikavkaz kentinin bir semtine götürüp bıraktı. Serbest bırakıldıktan birkaç dakika sonra polis devriyesi Umerova’yı gözaltına aldı. Gözaltı sebebini öğrenmek için polise soru soran Umerova'ya “polise itaatsizlik” suçlaması yöneltildi. Rus mahkemesi, Leniye Umerova hakkında 15 gün tutuklama kararı çıkardı. Leniye Umerova, tutukevinde alıkonulurken hakkında benzer bir dava daha açıldı. 27 Mart’ta aynı mahkeme, Umerova hakkında yine 15 gün tutuklama kararı aldı. 9 Nisan’da Leniye Umerova hakkında yeni bir dava açıldı ve 11 Nisan’da başka bir mahkeme, Umerova hakkında 15 gün tutuklama kararı aldı. İşgalci mahkeme, o tarihten sonra Umerova'nın tutukluluk süresini birkaç kere daha uzattı. Mayıs 2023’te FSB’nin Leniye Umerova'yı Moskova’daki Lefortovo tutukevine sevk ettiği ve ona “casusluk” suçlaması yönelttiği ortaya çıktı. Dava dosyalarında “devlet sırrı” olarak sınıflandırılan belgelerin olması bahanesiyle Leniye Umerova’nın duruşmaları hep kapalı şekilde düzenlendi. ESİR TAKASI İLE SERBEST BIRAKILDI Leniye Umerova, bir buçuk yıl boyunca türlü gerekçelerle Rusya tarafından haksız yere alıkonulan ve 13 Eylül 2024 tarihinde Rusya ile Ukrayna arasında gerçekleştirilen esir takası kapsamında serbest bırakıldı. ???????? Esir takası sonucu özgürlüğüne kavuşan Kırım Tatarı Leniye Umerova: Ukrayna bayrağını görmekten çok mutluyum! pic.twitter.com/deUGqgEwuX — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) September 13, 2024

Savaş esiri annesi: Rusya esir tuttuğu askerlerin isimlerini açıklamıyor Haber

Savaş esiri annesi: Rusya esir tuttuğu askerlerin isimlerini açıklamıyor

Anife Bilal/QHA Ankara Savaş suçlusu Vladimir Putin emrindeki işgalci Rus ordusunun Ukrayna'nın Mariupol kentindeki Azovstal Çelik Fabrikası'nda sözde tahliye adı altında esir aldığı Ukraynalı askerlerin aileleri, İstanbul Odakule'de 13 Ekim 2024 tarihinde "Azovstal Kahramanlarını Kurtar" başlıklı bir eylem gerçekleştirerek, Türk halkına ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yardım çağrısında bulundu. Türkiye'de bulunan Ukraynalı askerlerin yakınları hikâyelerini Kırım Haber Ajansına (QHA) anlattı. Haftalardır Rusya tarafından acımasızca bombalanan Mariupol’de esir düşen oğlunun ve yüzlerce Ukraynalı askerin hikâyesini anlatmak ve yardım çağrısında bulunmak için İstanbul’a gelen Lyubov Stoyan, oğlunun 30 aydır Rus esaretinde tutulduğunu ve yaptığı çok sayıda başvuruya rağmen Rus yetkililerin hakkında hiçbir bilgi sağlamadığını aktardı. Lyubov Stoyan, askerî sağlık görevlisi oğlunun görev yaptığı 36. Ayrı Deniz Piyade Tugayının, Rusya Ukrayna'ya karşı geniş çaplı işgal saldırısı başlattığı 24 Şubat 2022’de Mariupol’de konuşlandığını anlattı. Mariupol’de yaşanan yoğun çatışmalar sırasında bacağından yaralanan Artem Stoyan, tedavi gördüğü hastanede 12 Nisan 2022’de esir alındı. Esir askerin annesi, “Çok uzun zaman boyunca oğlum hakkında hiçbir bir şey bilmiyordum. Ancak Mayıs 2024’te sosyal medyada bir Rus propagandacının videosuna rastladım. Videoda açıklanan esir listesinde oğlumun adı da geçiyordu. O günden beri ilgili birçok uluslararası örgüte, Rus yetkililere başvuru yaptım ama oğlumun durumu hakkında hiçbir cevap alamadım. Esir takası sonucu Ukrayna’ya dönen savaş esirlerinden oğlumun Lugansk bölgesindeki cezaevinde tutulduğunu öğrendim.” şeklinde anlattı. Rus esaretinden kurtarılan Ukraynalı askerlerden öğrendiğine göre oğlunun yaralı olarak esir düştüğünü, ayrıca görme sorunu yaşadığını belirten Lyubov Stoyan, “Oğlum askerî sağlık görevlisi olduğu için kendi kendini tedavi ederek yaralanan bacağını kurtarmaya başarmış. Onunla birlikte tutulan esirlerin anlattığına göre cezaevinde bulduğu sopalarla kendine bir değnek yapıp bir süre onu kullanmış. Ayak kemiğinin kaynaştığını söylüyorlar. Ama tam olarak durumunu bilmiyorum. Ayrıca çatışmalar sırasında gözlüğü kırıldığı için görme sorunları yaşıyor. Sadece serbest bırakılan esir askerlerin bana anlattıklarını biliyorum. Başka hiçbir bilgiye ulaşamadım.” dedi. ULUSLARARASI TOPLUMA DESTEK ÇAĞRISI Mariupol’de esir alınan Ukraynalı askerlerin 30 aydır esir tutulduğunu belirten Lyudmıla Stoyan, “Uluslararası toplumun bize yardım etmesini istiyoruz. Daha ne yapabileceğimi bilmiyorum. Ukraynalı savaş esirleri Rusya’da çok kötü şartlarda alıkonuluyor. Normal yemek olmadan, tıbbî yardım sağlanmadan, devamlı işkence ve kötü muameleye maruz bırakılırken onların hayatta kalabilmesi bir mucize.” ifadelerini kullandı. İşgalci Rusya’nın uluslararası hukuku ihlâl ederek esir tuttuğu yüzlerce Ukraynalı savaş esiri hakkında Ukrayna yetkililere ve esirlerin ailelerine hiçbir bilgi sağlamadığına dikkat çeken Ukraynalı askerî sağlık görevlisinin annesi, “Bu yüzden biz savaş esirlerinin yakınları olarak karma sağlık komisyonlar oluşturmasını gerektiğini savunuyoruz. Karma sağlık komisyonları sayesinde yakınlarımızın sağlık durumları hakkında bir bilgiye ulaşabiliriz. Sağlık durumu kritik, acil tedaviye ihtiyaçları olan esirlerin ülkelerine daha hızlı iade edilmesi sağlanabilir.” dedi. EN YOĞUN RUS BOMBARDIMANINA MARUZ KALAN KENT: MARİUPOL Ukrayna'nın güneydoğusundaki liman kenti Mariupol, 24 Şubat 2022'de Putin Rusyası'nın başlattığı işgal girişimi ve saldırıların en yoğun olarak yaşandığı bölgelerden birisi.  Haftalarca karadan, denizden ve havadan bombalanan kentin çoğu kısmı Rus saldırılarında yok oldu. Ukraynalı yetkililerinin açıklamalarına göre kentte en az 20 bin sivil hayatını kaybetti. Kentte hayatını kaybedenlerin sayısını gizlemek için Rus işgal güçleri, saldırılarda zarar gören apartmanları, enkaz kaldırma çalışmalarını yapmadan iş makineleriyle yıktı. İşgalciler, hayatını kaybeden insanları toplu mezarlara gömdü. Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) Mart 2024’te sunulan bir raporda, Kremlin rejiminin, 2022'nin başlarında 85 gün süren Mariupol kuşatması sırasında savaş suçu olarak sınıflandırılan "kasıtlı aç bırakma taktiği" kullandığı kaydedildi. MARİUPOL’DA TESLİM OLAN UKRAYNALI ASKERLERİN BİRKAÇ AY İÇİNDE İADE EDİLMESİ GEREKİYORDU Kenti savunan Ukraynalı askerler gıda, cephanelik ve ilaç eksikliğine rağmen yaklaşık 3 ay boyunca tam abluka altında Rus işgal güçlerine karşı mücadele etti. Ukrayna üst düzey yönetiminin Ukraynalı askerlerin hayatta kalmasını sağlamak için verdiği emir doğrultusunda, Mariupol’daki Azovstal Fabrikası'nda abluka altında düşmana karşı mücadele eden Ukrayna askerleri, Rusya’ya teslim oldu. Rusya ile Ukrayna arasında yapılan ve Birleşmiş Milletler (BM) ile Uluslararası Kızılhaç Komitesinin garantör olduğu anlaşmaya göre birkaç ay içinde Azovstal’da teslim olan Ukraynalı askerlerin Ukrayna’ya iade edilmesi gerekiyordu. Ancak her zamanki gibi savaş suçlusu Kremlin rejimi verdiği sözünden geri döndü.

Mariupol’da esir alınan Ukraynalıların acı ve umutsuzlukla dolu 2,5 yılı Haber

Mariupol’da esir alınan Ukraynalıların acı ve umutsuzlukla dolu 2,5 yılı

Vladimir Putin emrindeki işgalci Rus ordusunun Ukrayna'nın Mariupol kentindeki Azovstal Çelik Fabrikası'nda sözde tahliye adı altında esir aldığı Ukraynalı askerlerin aileleri, İstanbul Odakule'de 13 Ekim 2024 tarihinde "Azovstal Kahramanlarını Kurtar" başlıklı bir eylem gerçekleştirerek, Türk halkına ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yardım çağrısında bulundu. Türkiye'de bulunan Ukraynalı askerlerin yakınları hikâyelerini Kırım Haber Ajansına (QHA) anlattı. Ganna Şustrova, Ukrayna Devlet Sınır Servisine bağlı Kerç Deniz Muhafız Birliğinde (2014’dan sonra konuşlandırma yeri Mariupol) sağlık görevlisi olarak görev yapan ve Rus işgal güçlerinin yoğun saldırıları altındaki Mariupol’da yaralı asker ve sivillere ilk yardım sağladığı esnada esir düşen Ukraynalı asker Mıkola Şustrov’in eşi. YOĞUN BOMBARDIMAN ALTINDAKİ MARİUPOL’DAN ANCAK BİR AY SONRA ÇIKABİLDİ Rusya'nın Ukrayna’ya karşı topyekûn işgal girişimi ve saldırılarını başlattığı 24 Şubat 2022’den önce Ganna, eşiyle birlikte Mariupol kentinde yaşıyordu. 24 Şubat’tan birkaç hafta önce sınırdaki gerginliğin artması sebebiyle eşinin kendisine Mariupol’u terk etmesini teklif ettiğini söyleyen kadın, “Ben ise ona: ‘Seninle birlikte kalacağım’ demiştim. 24 Şubat’ta saldırılar başladığında eşim beni aradı ve ‘Toplan ve kenti terk et’ dedi. Eşimin arkadaşları beni evden aldı. Ancak o gün Mariupol’dan çıkamamıştık. Abluka altında kaldık. Eşim o sırada görevdeydi. Kentte bağlantı neredeyse yoktu. Birbirimize sadece ‘iyiyim’ diye kısa mesajlar atabiliyorduk. Mariupol çok yoğun şekilde bombalanıyordu. Birkaç kere çok büyük saldırılara denk geldim. Mariupol’dan ancak 21 Mart 2024’te çıkmayı başardım. Aynı gün eşim esir düştü. Bağlantı yakalar yakalamaz eşime kentten çıktığımı bildirdim. O da bana cevap olarak ‘çok iyi’ diye yazdı. Ancak daha sonra o gün esir düştüğünü öğrendim.” şeklinde konuştu. Ganna, “Daha sonra eşimin annesi, -saldırılar başladığında o Lviv’deydi- eşimin arada sırada kendisini aradığını ve Mariupol’da çok fazla hem sivil hem de asker yaralıların olduğunu, çok sayıda insanın öldüğünü ve sağlık görevlilerin herkese yetişemediğini bildirdiğini anlattı.” ifadelerini kullandı. “SAĞLIK PERSONELİ ESİR ALINMAMALI” Eşinin sağlık görevlisi olduğunu yani yaralılara yardım ettiği sırada esir alındığını belirten Ganna Şustrov, “Eşim gayri muharip askeri sağlık personeli yani sağlık görevlisi. Cenevre Sözleşmesi'ne göre sağlık görevlileri esir alınamaz. Çünkü sağlık görevlilerinin vazifeleri hayat kurtarmaktır. Yani eşim şu an yasa dışı olarak esir tutuluyor. Bu da Rusya’nın en büyük ihlâllerinden biridir.” dedi. Eşinin savaş başlamadan önce ve Rus esaretindeki görüntülerini gösteren Ganna, “Rus işgali altındaki Olenivka Hapishanesinde (Temmuz 2022) çekilen görüntülerde eşimin çok zayıfladığını görebiliyoruz. Serbest bırakılan Ukraynalı esir askerlerin anlattığına göre Olenivka Hapishanesinde yemek neredeyse verilmiyordu. Günde bir kere, çorba adı altında içinde birkaç sebze yüzen bir tas su veriliyordu. Eşimden aylardır haber alamadım ve şu an nasıl bir halde olduğunu hiç bilmiyorum. Yalnızca bazen Rus esaretinden kurtarılan askerler bana eşimin hayatta olduğunu bildiriyorlar.” şeklinde konuştu. “ARTIK UMUDUMU KAYBETTİM…” Ganna takas sonucu serbest bırakılan Ukraynalı askerlerden birinin kendisine, eşinin 2023’te yazdığı mektubu ulaştırmayı başardığını aktardı. Mektupta esir Mıkala Şustrov şunları yazdı: Bugün esaret altında olduğumdan bu yana tam 11 ay geçti ve artık umudumu kaybettim. Bana öyle geliyor ki, daha önce yaşadığımız hayat hayal gücümün bir ürünüydü. Seni tekrar görme umudum beni terk ediyor. Karamsar düşüncelerim için kusura bakma ama bizi unuttuklarını, filmimizin sona geldiğini, şu an jenerikleri izlediğimizi ve ardından bir sonun geleceğini düşünmeden edemiyorum. Tüm bunlar ne zaman bitecek? Seninle ne zaman görüşebileceğiz? Bizi neden kurtarmıyorlar? İlgili mektubunun 2023 yılında yazıldığını ve şu an eşinin 30 aydır esir tutulduğuna dikkat çeken Ganna Şustrova, “Şu an ne düşünüyor, psikolojik olarak ne durumda hiçbir fikrim yok. Bazı Ukraynalı askerlerin esaretteki baskıya, kötü muameleye dayanamadıkları için intihar girişimlerinde bulunduğunu biliyorum. Bu yüzden uluslararası toplumun bize, Rus esaretinde bulunan yakınlarımızı kurtarmak için yardım etmesini istiyoruz.” dedi. EN YOĞUN RUS BOMBARDIMANINA MARUZ KALAN KENT: MARİUPOL Ukrayna'nın güneydoğusundaki liman kenti Mariupol, 24 Şubat 2022'de Putin Rusyası'nın başlattığı işgal girişimi ve saldırıların en yoğun olarak yaşandığı bölgelerden birisi.  Haftalarca karadan, denizden ve havadan bombalanan kentin çoğu kısmı Rus saldırılarında yok oldu. Ukraynalı yetkililerinin açıklamalarına göre kentte en az 20 bin sivil hayatını kaybetti. Kentte hayatını kaybedenlerin sayısını gizlemek için Rus işgal güçleri, saldırılarda zarar gören apartmanları, enkaz kaldırma çalışmalarını yapmadan iş makineleriyle yıktı. İşgalciler, hayatını kaybeden insanları toplu mezarlara gömdü. Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) Mart 2024’te sunulan bir raporda, Kremlin rejiminin, 2022'nin başlarında 85 gün süren Mariupol kuşatması sırasında savaş suçu olarak sınıflandırılan "kasıtlı aç bırakma taktiği" kullandığı kaydedildi. MARİUPOL’DA TESLİM OLAN UKRAYNALI ASKERLERİN BİRKAÇ AY İÇİNDE İADE EDİLMESİ GEREKİYORDU Kenti savunan Ukraynalı askerler gıda, cephanelik ve ilaç eksikliğine rağmen yaklaşık 3 ay boyunca tam abluka altında Rus işgal güçlerine karşı mücadele etti. Ukrayna üst düzey yönetiminin Ukraynalı askerlerin hayatta kalmasını sağlamak için verdiği emir doğrultusunda, Mariupol’daki Azovstal Fabrikası'nda abluka altında düşmana karşı mücadele eden Ukrayna askerleri, Rusya’ya teslim oldu. Rusya ile Ukrayna arasında yapılan ve Birleşmiş Milletler (BM) ile Uluslararası Kızılhaç Komitesinin garantör olduğu anlaşmaya göre birkaç ay içinde Azovstal’da teslim olan Ukraynalı askerlerin Ukrayna’ya iade edilmesi gerekiyordu. Ancak her zamanki gibi savaş suçlusu Kremlin rejimi verdiği sözünden geri döndü.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.