Stalin’in Darağacında Bir Tatar Aydının Portresi: Muhammed Fatih Kerimî ve Ceditçilik Hareketi
Stalin’in Darağacında Bir Tatar Aydının Portresi: Muhammed Fatih Kerimî ve Ceditçilik Hareketi
Ceditçi aydın Fatih Kerimi hakkında Türkiye'de en kapsamlı ve ilk eser olma özelliği taşıyan tarihçi Dr. Emre Özsoy'un Rusya arşivlerini tarayarak beş yılda hazırladığı "Stalin’in Darağacında Bir Tatar Aydının Portresi: Muhammed Fatih Kerimî ve Ceditçilik Hareketi" adlı kitap yayımlandı. Katil Stalin'in Türkiye casusluğu ve Pantürkçü olduğu gerekçesiyle infaz ettiği Fatih Kerimi'nin hayat hikayesi ve fikirleri gün yüzüne çıkıyor.
Haber Giriş Tarihi: 05.04.2023 23:06
Haber Güncellenme Tarihi: 24.04.2023 23:55
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Ömer Cihad KAYA
Türkistan ceditçilik hareketinin önde gelen isimlerinden, Kazan Tatarı Fatih Kerimi hakkında Türkiye'de yayımlanan en kapsamlı ve ilk eser, Selenge Yayınlarından çıktı. Tarihçi Dr. Emre Özsoy'un Rus istihbarat servisi, eski adıyla KGB, dahil olmak üzere Rusya'daki arşivleri tarayarak, beş yılda yayına hazırladığı eser, ceditçi aydınlardan Muhammed Fatih Kerimî'nin hayat hikayesi ve fikirlerine mercek tuttu.
STALİN DÖNEMİNDE TÜRKİYE CASUSLUĞU, DEVRİM DÜŞMANI VE PANTÜRKÇÜLÜK İLE SUÇLANIP İNFAZ EDİLEN BİR AYDIN FATİH KERİMİ
Dr. Emre Özsoy, yeni çıkan eseri hakkında QHA'ya verdiği demeçte, "Bu çalışmada: Stalin döneminde Türkiye casusluğu, devrim düşmanı ve Pantürkcülük ile suçlanıp infaz edilen Fatih Kerimi'nin hayatı, Rusya Türkleri arasında Ceditçi hareketin serüveni ile birlikte incelenmiş, XIX-XX yüzyılda Türk Dünyasının sorunları ve Ceditci aydınların çözüm önerileri ortaya konmuştur. Çalışma, beş yıllık bir araştırmanın ürünü olup, Türkiye'de Fatih Kerimi hakkında yapılan en kapsamlı ve ilk eserdir." açıklamasını yaptı.
STALİN’İN DARAĞACINDA BİR TATAR AYDININ PORTRESİ: MUHAMMED FATİH KERİMÎ VE CEDİTÇİLİK HAREKETİ
Selenge Yayınlarından çıkan eserin sunuş yazısında şu ifadelere yer verildi:
"Türk Dünyası’nın kadim coğrafyası İdil-Ural, 19. yüzyıldan itibaren Ceditçilik olarak adlandırılan yenileşme hareketlerine sahne oldu. Modern zamanın gerektirdiği doğrultuda ilerlemenin zaruriyetini anlayan bir avuç aydın; dinde ıslah çalışmalarından eğitim kurumlarının yeniden organize edilmesine, kadın haklarından millî kimlik sorunlarına, ortak edebî Türk dili oluşumundan siyasi temsil meselelerine kadar geniş alanda faaliyet gösterdiler. Bu hareketin önemli temsilcilerinden Muhammed Fatih Kerimî, fikirleri ve eylemleriyle kısa sürede sivrilerek Ceditçi aydınlar arasında önemli bir yer edindi. Hayatını, Rusya Türklerinin istikbalini kurtarmak için feda etmeye kararlı olan Kerimî, 1905 ve 1917 Devrimleri sırasında siyasi bir kimliğe bürünerek Çarlık Rusya’nın Hristiyanlaştırma ve Ruslaştırma politikalarına karşı çıktı. İsmail Bey Gaspıralı’nın “Dilde, fikirde, işte birlik” şiarına sıkı sıkıya bağlı kalarak Türk Dünyası için ortak dil oluşturmaya çalıştı. Dönemin en önemli gazete ve dergilerinde yazılar kaleme alarak halkının sorunlarına çözümler aradı. Faaliyetlerini Rusya dışına da genişleten Kerimî, Stalin döneminde Türkiye casusu olarak suçlanmasına sebep olacak derecede Türkiye’yle yakın bağlar kurdu. Elbette bunları yapmak kolay olmadı; Sovyet yönetimi ve Kadimciler olarak anılan mutaassıp zihniyetle var gücüyle mücadele etmek zorundaydı.
Ülkemizde Kerimî’yi bütün yönleriyle ele alan ilk ciddi çalışma niteliğine sahip Stalin’in Darağacında Bir Tatar Aydının Portresi: Muhammed Fatih Kerimî ve Ceditçilik Hareketi adlı eserde; sosyal, siyasi ve kültürel çevrenin önde gelen bir aydınının hayatına odaklanırken bir dönemin portresini de bulacaksınız. Eseri okurken Orenburg, İstanbul, Kırım, Kazan, Petersburg ve Moskova arasında mekik dokuyacak; Ahmet Mithat Efendi, İsmail Bey Gaspıralı, Şeyh Cemaleddin Efgânî, Arminius Vámbéry, Yusuf Akçura, Ayaz İshakî gibi aydınlarla karşılaşacaksınız. Emre Özsoy, Rus ve Tatar arşivlerinden ziyadesiyle faydalanarak yazdığı kitabında; Türkiye casusu, devrim düşmanı ve sosyalizme ihanet suçlamalarıyla Stalin terörüne kurban giden büyük bir Tatar aydının hikâyesini gün yüzüne çıkarıyor."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Stalin’in Darağacında Bir Tatar Aydının Portresi: Muhammed Fatih Kerimî ve Ceditçilik Hareketi
Ceditçi aydın Fatih Kerimi hakkında Türkiye'de en kapsamlı ve ilk eser olma özelliği taşıyan tarihçi Dr. Emre Özsoy'un Rusya arşivlerini tarayarak beş yılda hazırladığı "Stalin’in Darağacında Bir Tatar Aydının Portresi: Muhammed Fatih Kerimî ve Ceditçilik Hareketi" adlı kitap yayımlandı. Katil Stalin'in Türkiye casusluğu ve Pantürkçü olduğu gerekçesiyle infaz ettiği Fatih Kerimi'nin hayat hikayesi ve fikirleri gün yüzüne çıkıyor.
Ömer Cihad KAYA
Türkistan ceditçilik hareketinin önde gelen isimlerinden, Kazan Tatarı Fatih Kerimi hakkında Türkiye'de yayımlanan en kapsamlı ve ilk eser, Selenge Yayınlarından çıktı. Tarihçi Dr. Emre Özsoy'un Rus istihbarat servisi, eski adıyla KGB, dahil olmak üzere Rusya'daki arşivleri tarayarak, beş yılda yayına hazırladığı eser, ceditçi aydınlardan Muhammed Fatih Kerimî'nin hayat hikayesi ve fikirlerine mercek tuttu.
STALİN DÖNEMİNDE TÜRKİYE CASUSLUĞU, DEVRİM DÜŞMANI VE PANTÜRKÇÜLÜK İLE SUÇLANIP İNFAZ EDİLEN BİR AYDIN FATİH KERİMİ
Dr. Emre Özsoy, yeni çıkan eseri hakkında QHA'ya verdiği demeçte, "Bu çalışmada: Stalin döneminde Türkiye casusluğu, devrim düşmanı ve Pantürkcülük ile suçlanıp infaz edilen Fatih Kerimi'nin hayatı, Rusya Türkleri arasında Ceditçi hareketin serüveni ile birlikte incelenmiş, XIX-XX yüzyılda Türk Dünyasının sorunları ve Ceditci aydınların çözüm önerileri ortaya konmuştur. Çalışma, beş yıllık bir araştırmanın ürünü olup, Türkiye'de Fatih Kerimi hakkında yapılan en kapsamlı ve ilk eserdir." açıklamasını yaptı.
STALİN’İN DARAĞACINDA BİR TATAR AYDININ PORTRESİ: MUHAMMED FATİH KERİMÎ VE CEDİTÇİLİK HAREKETİ
Selenge Yayınlarından çıkan eserin sunuş yazısında şu ifadelere yer verildi:
"Türk Dünyası’nın kadim coğrafyası İdil-Ural, 19. yüzyıldan itibaren Ceditçilik olarak adlandırılan yenileşme hareketlerine sahne oldu. Modern zamanın gerektirdiği doğrultuda ilerlemenin zaruriyetini anlayan bir avuç aydın; dinde ıslah çalışmalarından eğitim kurumlarının yeniden organize edilmesine, kadın haklarından millî kimlik sorunlarına, ortak edebî Türk dili oluşumundan siyasi temsil meselelerine kadar geniş alanda faaliyet gösterdiler. Bu hareketin önemli temsilcilerinden Muhammed Fatih Kerimî, fikirleri ve eylemleriyle kısa sürede sivrilerek Ceditçi aydınlar arasında önemli bir yer edindi. Hayatını, Rusya Türklerinin istikbalini kurtarmak için feda etmeye kararlı olan Kerimî, 1905 ve 1917 Devrimleri sırasında siyasi bir kimliğe bürünerek Çarlık Rusya’nın Hristiyanlaştırma ve Ruslaştırma politikalarına karşı çıktı. İsmail Bey Gaspıralı’nın “Dilde, fikirde, işte birlik” şiarına sıkı sıkıya bağlı kalarak Türk Dünyası için ortak dil oluşturmaya çalıştı. Dönemin en önemli gazete ve dergilerinde yazılar kaleme alarak halkının sorunlarına çözümler aradı. Faaliyetlerini Rusya dışına da genişleten Kerimî, Stalin döneminde Türkiye casusu olarak suçlanmasına sebep olacak derecede Türkiye’yle yakın bağlar kurdu. Elbette bunları yapmak kolay olmadı; Sovyet yönetimi ve Kadimciler olarak anılan mutaassıp zihniyetle var gücüyle mücadele etmek zorundaydı.
Ülkemizde Kerimî’yi bütün yönleriyle ele alan ilk ciddi çalışma niteliğine sahip Stalin’in Darağacında Bir Tatar Aydının Portresi: Muhammed Fatih Kerimî ve Ceditçilik Hareketi adlı eserde; sosyal, siyasi ve kültürel çevrenin önde gelen bir aydınının hayatına odaklanırken bir dönemin portresini de bulacaksınız. Eseri okurken Orenburg, İstanbul, Kırım, Kazan, Petersburg ve Moskova arasında mekik dokuyacak; Ahmet Mithat Efendi, İsmail Bey Gaspıralı, Şeyh Cemaleddin Efgânî, Arminius Vámbéry, Yusuf Akçura, Ayaz İshakî gibi aydınlarla karşılaşacaksınız. Emre Özsoy, Rus ve Tatar arşivlerinden ziyadesiyle faydalanarak yazdığı kitabında; Türkiye casusu, devrim düşmanı ve sosyalizme ihanet suçlamalarıyla Stalin terörüne kurban giden büyük bir Tatar aydının hikâyesini gün yüzüne çıkarıyor."
Son Haberler