SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kazan Tatar Edebiyatı

QHA - Kırım Haber Ajansı - Kazan Tatar Edebiyatı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kazan Tatar Edebiyatı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Stalin’in Darağacında Bir Tatar Aydının Portresi: Muhammed Fatih Kerimî ve Ceditçilik Hareketi Haber

Stalin’in Darağacında Bir Tatar Aydının Portresi: Muhammed Fatih Kerimî ve Ceditçilik Hareketi

Ömer Cihad KAYA Türkistan ceditçilik hareketinin önde gelen isimlerinden, Kazan Tatarı Fatih Kerimi hakkında Türkiye'de yayımlanan en kapsamlı ve ilk eser, Selenge Yayınlarından çıktı. Tarihçi Dr. Emre Özsoy'un Rus istihbarat servisi, eski adıyla KGB, dahil olmak üzere Rusya'daki arşivleri tarayarak, beş yılda yayına hazırladığı eser, ceditçi aydınlardan Muhammed Fatih Kerimî'nin hayat hikayesi ve fikirlerine mercek tuttu. STALİN DÖNEMİNDE TÜRKİYE CASUSLUĞU, DEVRİM DÜŞMANI VE PANTÜRKÇÜLÜK İLE SUÇLANIP İNFAZ EDİLEN BİR AYDIN FATİH KERİMİ Dr. Emre Özsoy, yeni çıkan eseri hakkında QHA'ya verdiği demeçte, "Bu çalışmada: Stalin döneminde Türkiye casusluğu, devrim düşmanı ve Pantürkcülük ile suçlanıp infaz edilen Fatih Kerimi'nin hayatı, Rusya Türkleri arasında Ceditçi hareketin serüveni ile birlikte incelenmiş, XIX-XX yüzyılda Türk Dünyasının sorunları ve Ceditci aydınların çözüm önerileri ortaya konmuştur. Çalışma, beş yıllık bir araştırmanın ürünü olup, Türkiye'de Fatih Kerimi hakkında yapılan en kapsamlı ve ilk eserdir." açıklamasını yaptı. STALİN’İN DARAĞACINDA BİR TATAR AYDININ PORTRESİ: MUHAMMED FATİH KERİMÎ VE CEDİTÇİLİK HAREKETİ Selenge Yayınlarından çıkan eserin sunuş yazısında şu ifadelere yer verildi: "Türk Dünyası’nın kadim coğrafyası İdil-Ural, 19. yüzyıldan itibaren Ceditçilik olarak adlandırılan yenileşme hareketlerine sahne oldu. Modern zamanın gerektirdiği doğrultuda ilerlemenin zaruriyetini anlayan bir avuç aydın; dinde ıslah çalışmalarından eğitim kurumlarının yeniden organize edilmesine, kadın haklarından millî kimlik sorunlarına, ortak edebî Türk dili oluşumundan siyasi temsil meselelerine kadar geniş alanda faaliyet gösterdiler. Bu hareketin önemli temsilcilerinden Muhammed Fatih Kerimî, fikirleri ve eylemleriyle kısa sürede sivrilerek Ceditçi aydınlar arasında önemli bir yer edindi. Hayatını, Rusya Türklerinin istikbalini kurtarmak için feda etmeye kararlı olan Kerimî, 1905 ve 1917 Devrimleri sırasında siyasi bir kimliğe bürünerek Çarlık Rusya’nın Hristiyanlaştırma ve Ruslaştırma politikalarına karşı çıktı. İsmail Bey Gaspıralı’nın “Dilde, fikirde, işte birlik” şiarına sıkı sıkıya bağlı kalarak Türk Dünyası için ortak dil oluşturmaya çalıştı. Dönemin en önemli gazete ve dergilerinde yazılar kaleme alarak halkının sorunlarına çözümler aradı. Faaliyetlerini Rusya dışına da genişleten Kerimî, Stalin döneminde Türkiye casusu olarak suçlanmasına sebep olacak derecede Türkiye’yle yakın bağlar kurdu. Elbette bunları yapmak kolay olmadı; Sovyet yönetimi ve Kadimciler olarak anılan mutaassıp zihniyetle var gücüyle mücadele etmek zorundaydı. Ülkemizde Kerimî’yi bütün yönleriyle ele alan ilk ciddi çalışma niteliğine sahip Stalin’in Darağacında Bir Tatar Aydının Portresi: Muhammed Fatih Kerimî ve Ceditçilik Hareketi adlı eserde; sosyal, siyasi ve kültürel çevrenin önde gelen bir aydınının hayatına odaklanırken bir dönemin portresini de bulacaksınız. Eseri okurken Orenburg, İstanbul, Kırım, Kazan, Petersburg ve Moskova arasında mekik dokuyacak; Ahmet Mithat Efendi, İsmail Bey Gaspıralı, Şeyh Cemaleddin Efgânî, Arminius Vámbéry, Yusuf Akçura, Ayaz İshakî gibi aydınlarla karşılaşacaksınız. Emre Özsoy, Rus ve Tatar arşivlerinden ziyadesiyle faydalanarak yazdığı kitabında; Türkiye casusu, devrim düşmanı ve sosyalizme ihanet suçlamalarıyla Stalin terörüne kurban giden büyük bir Tatar aydının hikâyesini gün yüzüne çıkarıyor."

Kazan Tatar halkının milli şairi Abdullah Tukay Haber

Kazan Tatar halkının milli şairi Abdullah Tukay

Tataristan'da edebiyatın en tanınmış isimlerinden, çok yönlü bir şair olarak hem yaşadığı dönemde hem de sonrasında edebiyata yön vermiş ve yol gösterici olmuş bir isim Abdullah Tukay, 15 Nisan 1913'te Kazan'da hayatını kaybetmişti. Tatar edebiyatının altın devri olarak anılan 1905-1917 yılları arasında Tatar dilini çağdaş bir edebiyat dili haline getiren yazarlardan olan Abdullah (Gabdulla) Tukay, sanatçı kişiliği, düşünce adamlığı ve eserleriyle Osmanlı'da ve Türkiye Cumhuriyeti'nde de aydınları etkiledi. 27 yıllık kısacık ömrüne 214 şiir ve hikayeler sığdıran Abdullah (Gabdulla) Tukay, Kazan ve Türk edebiyatının önemli isimleri arasında hafızalardaki yerini korumaya devam ediyor. Ünlü Kazan Tatar şairi Abdullah Tukay, yalnızca yaşadığı toprakların, içinde doğup büyüdüğü, eserlerini verdiği toplumun ve Tatar halkının şairi değil, Türk dünyasının anıtsal şahsiyetlerinden biri olarak kabul edildi. ABDULLAH TUKAY'IN HAYATI Kazan Tatarlarının millî şairi Abdullah (Gabdulla) Tukay, 26 Nisan 1886'da Kazan bölgesi Menger ili Kuşlavıç köyünde (şimdiki Tataristan Cumhuriyeti Arca bölgesinde) doğmuştur. Küçük yaşta yetim kaldığı için evlatlık verildiği aileler ve akrabaları arasında elden ele ve ilden ile dolaşan Tukay’ın çocukluğu Sansa, Üçili, Kırlay Köylerinde geçmiş; ilköğrenimini Kırlay Köyü Medresesi’nde almıştır. Daha medrese talebesi iken ilk şiir denemelerini yazarak kendini geliştirmeye başlamıştır. Tukay, medrese öğrenimi esnasında Gark-ı Rus, Tercüman gibi gazetelere ilaveten İstanbul ve Arap gazetelerini de takip etmiştir. 1902 yılında Tukay, kendisine ciddi anlamda tesir eden Mutiullah Hoca’nın oğlu Mehmet Kâmil Efendi ve İstanbul’dan gelip medreseye kaydolan Abdülveli adlı bir talebe ile tanışmıştır. Tukay’ın medresede dostluk kurduğu Abdülveli isimli İstanbullu bir talebe burada bir yıl kalmış ve bu süre zarfında Tukay’a İstanbul Türkçesi ile Osmanlı edebiyatını sevdirmiştir. Tukay, doğduğu ve edebi hayatında önemli yere sahip olan 1905-1907 yılları arasına tekabül eden döneminde yaşadığı Cayık (Uralsk) şehrinden 1907 yılının güzünde Kazan’a dönmüş, o zamanki edebî-medenî muhitin merkezi olan Kazan’da olgunlaşmıştır. A. Kemal ile birlikte Yeşin, Yalt-Yult dergilerini çıkaran Tukay, El Islah gazetesinde sık sık yazmıştır. ABDULLAH TUKAY'IN ESERLERİ Abdullah Tukay 27 yıllık kısacık hayatında birçok şiir, fıkra ve siyasi makaleler kaleme almıştır. Fikir, Yuldız, El-İslâh, Kuyaş ve Turmış gazeteleri ile El-Asrü’l-Cedit, Terbiyetü’l-Etfal, Añ, Yeşin, Yalt, Yult ve Mektep gibi dergilerde yayımlanan şiir ve nesirleri, 1907’den 1917 yılına kadar geçen zaman içerisinde risâleler halinde 55 defa basılmıştır. 1906 ile 1913 yılları arasında çıkan söz konusu gazete ve dergilerde 214 şiir ve nesri yer almıştır. Tukay’ın Şiirleri, 1917'den önce risaleler şeklinde yayınlanmış, sonra ise Kırım-Tatar, Kazak, Kırgız, Özbek, Başkurt, Uygur ve Çuvaş Türkçelerine aktarılmıştır. Ancak, Tukay hayatta iken bütün şiir ve nesirlerinin bir arada toplandığı yayınları görememiştir. Şiirlerinden seçmelerinin oluşturduğu ilk eser yayıma hazırlanırken o, hastanede yatmaktadır. 14 Mart 1913’te kaleme aldığı “Uyangaç Birinçi İşim” başlıklı yazısında 400 sayfalık şiir kitabını yayımlatmayı vaadeder. Ancak, bu eser, o öldükten sonra 1914’te basılır. Şiir ve nesirlerinin toplu yayını ise, Latin hafleriyle 1929-1931 yıllarında üç cilt olarak; Kiril harfleriyle 1947-1948’de iki; 1955-1956’da dört; 1976’da dört ve son olarak 1985’de beş cilt halinde yayımlanır. 27 YAŞINDA HAYATA VEDA ETTİ 27 yıllık kısacık hayatına külliyat mesabesinde eserler sığdıran Kazan Tatarlarının milli şairi Abdullah (Gabdulla) Tukay, 15 Nisan 1913 günü tüberküloz hastalığından vefat etmiştir.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.