Selanik'ten Ankara'ya Cumhuriyet'in 100. yılına armağan edilen bisiklet yolculuğu

Yağmur Filiz Şahin/QHA Ankara

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı 29 Ekim’de başkent Ankara’da tüm coşkusuyla kutlandı. Almanya’nın Köln kentinden yola çıkan 10 kişilik ekip, bisikletleriyle dün son durak olarak Anıtkabir’e geldi.

SELANİK'TEN ANKARA'YA BİSİKLET YOLCULUĞU

Gruptan birkaç isim Kırım Haber Ajansına (QHA), yaptıkları yolculuğa ilişkin değerlendirmede bulundu. Almanya Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde Uyum Meclisleri Birliği Başkanı Tayfun Keltek, Selanik’te öncelikle Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu evi ziyaret ettiklerini ve orada çok iyi karşılandıklarını aktardı. Keltek, Selanik’ten Ankara’ya kadar 800 kilometre bisikletle yol kat ettiklerini ve nihayetinde 16 günün ardından Ankara’ya geldiklerini belirtti.

Bisikletle yola çıkarak topluma ve çevreye sinyal vermek istediklerini belirten Keltek, “Halkların mutluluğu için en iyi sistem Cumhuriyet’tir diyerek, özellikle Selanik’ten Anıtkabir’e çıkıp gelmemiz Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu evden kabrine gelmemiz misyonumuzun sonu oldu” dedi.

"İSTERİM Kİ CUMHURİYET DAHA DA KÖKLENSİN"

Yolculuk boyunca belediye başkanları tarafından çok hoşgörülü karşılandıklarını ifade eden Keltek, aynı gün içinde döneceklerini belirtti. “İsterim ki Cumhuriyet, ülkemizde daha da köklensin, bunun anlamını halkımız iyice anlayabilsin. Bazı insanlar varlığın içinde ne olduğunu anlayamaz, yokken daha kıymetli olur. Bunun ne demek olduğunu anlamak için bazı acıları yaşamak gerekmez. Bunu kıymetini bilelim. Atatürk’ün nutkunu okusunlar, özellikle gençlerimiz Cumhuriyet’e sahip çıksın” diyen Keltek, Anıtkabir’in önünden Cumhuriyet'in 100. yılına özel bir mesaj verdi.

"İYİ Kİ BİR TÜRKİYE CUMHURİYETİ VAR" 

Öte yandan Köln Türk Alman Dostluk Derneği Başkanı Engin Sakal, QHA mikrofonuna yolculuklarını anlattı. Batı Trakya ve Türkiye’de hem iyi karşılandıklarını hem de keyifli bir yolculuk geçirdiklerini belirten Sakal, “Bizim için çok heyecan verici bir duyguydu. Çünkü yola çıkışımız Selanik’te Atatürk’ün eviydi. Orada başkonsolos bizi uğurladı. Batı Trakya'da keza başkonsolos bizi ağırladı, Türkiye’de de belediye başkanları. Hepsinde o 100. yıl coşkusunu gördük, bugün buradaki kalabalığı görmek de çok anlamlı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının bize emanet etmiş olduğu Cumhuriyet’in kıymetini çok iyi bir şekilde anlamak gerekiyor. Zayıf ülkelerin ne durumda olduğunu görüyoruz. İyi ki bir Türkiye Cumhuriyeti var” ifadelerini kullandı.

Türk dünyasına mesaj bırakan Sakal, “Her şeyden evvel soydaşlarımıza da mesajımız var. Cumhuriyet’in korunmasında birlik olmalı ve barış içinde yaşamalıyız” dedi.

“BİR DAHA GEL DESELER YİNE GELİRİM”

76 yaşındaki emekli öğretmen Kubilay Ercenk de Anıtkabir’in önünde QHA mikrofonuna konuştu. Bin 200 kilometrelik yolun 950 kilometrelik kısmını bisikletle geldiğini belirten Ercenk, “Atatürk’ün aşkıyla geldiğimiz için yorulmadık, bir daha gelin deseler yine gelirim” dedi.

“Atatürk’ün Yolu sloganıyla hareket ettik, bu slogan bütün dünya ülkelerinin yol göstericisi olmalı” vurgusu yapan Ercenk, Atatürk gibi bir liderin olması nedeniyle Türkiye’nin çok şanslı bir ülke olduğunu ifade etti. Ercenk, “O'nun (Atatürk) yolu bilime sanat götüren yoludur, o yoldan ayrılmayalım” dedi.

BU TURA 3 SENE ÖNCEDEN HAZIRLIK YAPILDI

Çift olarak ekibe katılım sağlayan Türkçe Eğitim Enstitüsü kurucusu, öğretmen Cuma Ulusan ve Türkçe Eğitim Enstitüsü kurucusu, sosyal danışman Nazan Ulusan QHA’ya konuştu. Nazan Ulucan, bir kadın ve bir anne olarak bu ekibe katıldığını çocuklarına örnek olmak için Selanik’ten Ankara’ya bisikletleriyle yol kat ettiklerini vurguladı. Nazan Ulusan, “Bu tura 3 sene önceden hazırlanmıştık. Cumhuriyeti diğer nesillere taşımak için bir kadın olarak buradayım. Cumhuriyetin kıymetini bilmeliyiz. Atatürk’ün bize verdiği özgürlüğe sahip çıkmalıyız” dedi.

"GENÇLERİN BURADA OLMASI BİZE İNANILMAZ BİR GÜÇ VERDİ"

Bisikletle Anıtkabir’e gelme fikrini sunan Cuma Ulusan ise “Bir birey olarak, ‘Çevremdeki insanlar için ne yapabilirim’ dedim, fikir burada bütünleşti ve bisikletle düğümlendi. Çünkü bisiklet özgürlüğün simgesi. Arkadaşlara aktardık ve hepsi heyecanla ‘Katılırız’ dedi” ifadelerine yer verdi. Batı Trakya’da heyecanlı bir şekilde karşılandıklarını dile getiren Cuma Ulusan, “Köylerdeki insanlar bize çok misafirperver davrandı. Bu sayede Türkiye’de bir okuldan davet aldım ve çocuklarla sohbet etme imkanım oldu. Yalnız olmadığımızı hissettik, en sonda burada gençlerin burada olması, kadınların özgürlük, barış diye bağırması bize inanılmaz bir güç verdi” açıklamasını yaptı.

Cuma Ulusan, Türkçenin Türk kültürünü birleştirdiğini ve bu sayede Türklerin Cumhuriyet’i birlikte yaşadığını vurguladı.