10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nde Rus işgaline direnen Ukrayna ve Vatan Kırım
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nde Rus işgaline direnen Ukrayna ve Vatan Kırım
Birleşmiş Milletler, 10 Aralık 1948’de İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni kabul etti. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edilişinin yıl dönümünde dünyada, baskıcı ve emperyal rejimlerin yayılmacı politikalarına dikkat çekmek üzere 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kaydediliyor. Mart 2014’ten bu yana Rus işgali altındaki Kırım’da ve Rusya’nın 24 Şubat’tan bu yana aralıksız saldırdığı Ukrayna’da katliam, baskı ve zulümler ile yaşanan insan hakları ihlalleri ise aralıksız devam ediyor.
Haber Giriş Tarihi: 10.12.2022 10:08
Haber Güncellenme Tarihi: 18.12.2022 19:34
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 10 Aralık 1948 tarihinde, dünyada acı tecrübelere sahne olan insan haklarının ağır ihlallerine ve soykırım fiillerine dikkat çekmek için İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi kabul edildi. Bu tarihten itibaren 10 Aralık, Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanmaya başladı.
UKRAYNA’DA İNSAN HAKLARI İHLALLERİ HAD SAFHADA
Rusya’nın başlattığı geniş çaplı işgal saldırısı sırasında 24 Şubat’tan bu yana Rus işgal güçleri, Ukrayna’da sayısız savaş suçuna imza attı. Resmi raporlara yansıyan bilgilere göre Rus işgalciler, Ukrayna’da binlerce sivili katletti, işkence, tecavüz, toplu katliam gibi pek çok suç işledi.
BM, Ukrayna’da birçok kurbanın elleri bağlı halde ve kafasında kurşun yarası izleriyle bulunduğunu belirtti. Rus işgalcilerin savaş suçları her gün gün yüzüne çıkarken Rusya savaş suçlarının soruşturulmasına yanaşmıyor. Dünyada pek çok ülke, Rusya’nın savaş suçlarının soruşturulması için özel mahkemelerin kurulmasını talep ediyor.
RUS İŞGALİ ALTINDAKİ KIRIM’DA İNSAN HAKLARI DURUMU
İşgalci Rus askerlerinin Kırım’daki baskı ve zulümleri, Mart 2014’ten bu yana devam ediyor. Bu baskıdan en çok etkilenen topluluk, Kırım’ın yerli halkı Kırım Tatarları oldu.
İşgalin hemen ardından Rusya, Kırım Tatarlarının siyasi ve toplum önderlerinin Kırım’a girişini yasakladı.
Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, KTMM Başkan Yardımcıları; İlmi Ümerov, Ahtem Çiygöz ve Nariman Celal hakkında düzmece davalar açıldı. Nariman Celal, halen Rus esaretinde ve mücadelesine devam ediyor.
Kırım’da faaliyet gösteren neredeyse tüm bağımsız medya organları yasaklandı. Kırım Haber Ajansı ve Kırım Tatar televizyon kanalı ATR, bu baskıdan nasibini aldı.
Rusya, Nisan 2016’da Kırım Tatar halkının temsil organı Kırım Tatar Milli Meclisinin faaliyetini yasaklama kararı aldı.
Rus işgalci yönetimine karşı çıkan Kırım Tatarları ve Ukrainlere baskı uygulamak amacıyla açılan düzmece davalar çerçevesinde toplamda 140’tan fazla Ukrayna vatandaşı Rusya tarafından siyasi güdümlü davalar çerçevesinde yasa dışı olarak alıkonuluyor.
Kırım’da son dönemde siyasi tutsaklara destek verenlere baskılar gündemde. Sadece son 3 ayda 100’den fazla Kırım Tatarı işgalci güçlerce yasa dışı olarak alıkonuldu.
Siyasi tutsaklara destek veren avukatlar da baskı altında. Kırım Tatar avukatlar Emil Kurbedinov ve Edem Semedlayev haklarında açılan idari davalar çerçevesinde hapis cezası aldı.
Rusya, Kırım’ı işgal ettikten sonra yarımadada toplamda 44 kişi kaçırıldı. Aralarından 6’sı ölü bulundu ve 15’inden halen hiçbir haber alınamadı. Bunlar arasında Dünya Kırım Tatar Kongresi Yönetim Kurulu üyesi Ervin İbragimov da yer alıyor.
Kırım’da 2014’ten önce Kırım Tatarca eğitim veren milli okul sayısı 15 iken işgalden sonra bu okulların milli okul statüsünü kaldırıldı.
Kırım Tatar mimarisinin dünyadaki eşsiz örneği Hansaray, restorasyon bahanesiyle işgalci Rusya tarafından acımasız biçimde talan ediliyor. UNESCO bunu durdurmak için çabala da hiçbir sonuç alamadı.
İşgalci Rusya’nın Kırım’a verdiği en büyük zararlardan birisi, demografik yapıdaki değişim. Kremlin yönetimi, son 7 yıl içinde yarımadaya, 600 binden bir buçuk milyona kadar Rus vatandaşı yerleştirdi. Bu süre içinde Kırım’ı en az 50 bin Ukrayna vatandaşı terk etmek zorunda kaldı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nde Rus işgaline direnen Ukrayna ve Vatan Kırım
Birleşmiş Milletler, 10 Aralık 1948’de İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni kabul etti. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edilişinin yıl dönümünde dünyada, baskıcı ve emperyal rejimlerin yayılmacı politikalarına dikkat çekmek üzere 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kaydediliyor. Mart 2014’ten bu yana Rus işgali altındaki Kırım’da ve Rusya’nın 24 Şubat’tan bu yana aralıksız saldırdığı Ukrayna’da katliam, baskı ve zulümler ile yaşanan insan hakları ihlalleri ise aralıksız devam ediyor.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 10 Aralık 1948 tarihinde, dünyada acı tecrübelere sahne olan insan haklarının ağır ihlallerine ve soykırım fiillerine dikkat çekmek için İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi kabul edildi. Bu tarihten itibaren 10 Aralık, Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanmaya başladı.
UKRAYNA’DA İNSAN HAKLARI İHLALLERİ HAD SAFHADA
Rusya’nın başlattığı geniş çaplı işgal saldırısı sırasında 24 Şubat’tan bu yana Rus işgal güçleri, Ukrayna’da sayısız savaş suçuna imza attı. Resmi raporlara yansıyan bilgilere göre Rus işgalciler, Ukrayna’da binlerce sivili katletti, işkence, tecavüz, toplu katliam gibi pek çok suç işledi.
BM, Ukrayna’da birçok kurbanın elleri bağlı halde ve kafasında kurşun yarası izleriyle bulunduğunu belirtti. Rus işgalcilerin savaş suçları her gün gün yüzüne çıkarken Rusya savaş suçlarının soruşturulmasına yanaşmıyor. Dünyada pek çok ülke, Rusya’nın savaş suçlarının soruşturulması için özel mahkemelerin kurulmasını talep ediyor.
RUS İŞGALİ ALTINDAKİ KIRIM’DA İNSAN HAKLARI DURUMU
İşgalci Rus askerlerinin Kırım’daki baskı ve zulümleri, Mart 2014’ten bu yana devam ediyor. Bu baskıdan en çok etkilenen topluluk, Kırım’ın yerli halkı Kırım Tatarları oldu.
İşgalin hemen ardından Rusya, Kırım Tatarlarının siyasi ve toplum önderlerinin Kırım’a girişini yasakladı.
Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, KTMM Başkan Yardımcıları; İlmi Ümerov, Ahtem Çiygöz ve Nariman Celal hakkında düzmece davalar açıldı. Nariman Celal, halen Rus esaretinde ve mücadelesine devam ediyor.
Kırım’da faaliyet gösteren neredeyse tüm bağımsız medya organları yasaklandı. Kırım Haber Ajansı ve Kırım Tatar televizyon kanalı ATR, bu baskıdan nasibini aldı.
Rusya, Nisan 2016’da Kırım Tatar halkının temsil organı Kırım Tatar Milli Meclisinin faaliyetini yasaklama kararı aldı.
Rus işgalci yönetimine karşı çıkan Kırım Tatarları ve Ukrainlere baskı uygulamak amacıyla açılan düzmece davalar çerçevesinde toplamda 140’tan fazla Ukrayna vatandaşı Rusya tarafından siyasi güdümlü davalar çerçevesinde yasa dışı olarak alıkonuluyor.
Kırım’da son dönemde siyasi tutsaklara destek verenlere baskılar gündemde. Sadece son 3 ayda 100’den fazla Kırım Tatarı işgalci güçlerce yasa dışı olarak alıkonuldu.
Siyasi tutsaklara destek veren avukatlar da baskı altında. Kırım Tatar avukatlar Emil Kurbedinov ve Edem Semedlayev haklarında açılan idari davalar çerçevesinde hapis cezası aldı.
Rusya, Kırım’ı işgal ettikten sonra yarımadada toplamda 44 kişi kaçırıldı. Aralarından 6’sı ölü bulundu ve 15’inden halen hiçbir haber alınamadı. Bunlar arasında Dünya Kırım Tatar Kongresi Yönetim Kurulu üyesi Ervin İbragimov da yer alıyor.
Kırım’da 2014’ten önce Kırım Tatarca eğitim veren milli okul sayısı 15 iken işgalden sonra bu okulların milli okul statüsünü kaldırıldı.
Kırım Tatar mimarisinin dünyadaki eşsiz örneği Hansaray, restorasyon bahanesiyle işgalci Rusya tarafından acımasız biçimde talan ediliyor. UNESCO bunu durdurmak için çabala da hiçbir sonuç alamadı.
İşgalci Rusya’nın Kırım’a verdiği en büyük zararlardan birisi, demografik yapıdaki değişim. Kremlin yönetimi, son 7 yıl içinde yarımadaya, 600 binden bir buçuk milyona kadar Rus vatandaşı yerleştirdi. Bu süre içinde Kırım’ı en az 50 bin Ukrayna vatandaşı terk etmek zorunda kaldı.
EN ÇOK OKUNANLAR