Kıyıya vuran Rus tankeri Karadeniz'e petrol sızdırmaya devam ediyor

Rus işgali altındaki Kırım'ın doğusunda bulunan Kerç Boğazı yakınlarında 15 Aralık 2024 tarihinde Rusya’ya ait Volgoneft 212 ve Volgoneft 239 adlı petrol tankerleri kaza geçirdi.

Kötü hava şartlarına dayanamayan Volgoneft 212 tankeri ikiye bölündü ve 4 bin ton akaryakıt Karadeniz’in sularına karıştı. Bununla birlikte Volgoneft 239 tankeri akıntıyla sürüklenerek kıyıya vurdu.

Karadeniz’de büyük bir ekolojik krize yol açan kazanın ardından denize dökülen 4 bin tonu aşkın petrol Rusya’nın Taman, Soçi kıyılarına vurdu ardından petrol lekeleri Kırım Yarımadası kıyılarında birikmeye ve canlılara zarar vermeye başladı. İşgalci yönetim petrol kirliliği nedeniyle Krasnodar, işgal altındaki Kırım ve Akyar'da olağanüstü hal ilan etti.

Bugün ise kazadan 4 hafta sonra kıyıya vuran Volgoneft 212 tankerin Karadeniz'e petrol sızdırmaya devam ettiğini öğrenildi.

Rusya Ulaştırma Bakanlığı tarafından bugün yapılan açıklamada Krasnodar bölgesindeki Taman kasabası yakınlarında kıyıya vuran Volgoneft 239 tankeri etrafında yaklaşık 2,8 bin metrekarelik alanı kaplayan petrol sızıntısının tespit edildiği bildirildi. Açıklamada petrol lekesinin yüzer bariyerler yardımıyla toplanacağı ve daha sonra biyosorbent kullanılarak deniz yüzeyinden uzaklaştırılacağı ileri sürüldü.

PUTİN’DEN OLAYLA İLGİLİ İLK AÇIKLAMASINI KAZADAN 4 HAFTA SONRA YAPTI

Bilindiği üzere tanker kazasından birkaç gün boyunca Rus yönetimi bir önlem almamıştı. Krasnodar bölgesinde kıyıya vuran petrolü bölge halkı kendi imkanlarıyla toplamaya başlamıştı. Savaş suçlusu Putin ise konu ile ilgili ilk açıklamasını kazadan ancak 4 hafta sonra 9 Ocak 2024 tarihinde yaparak petrol sızıntısından kaynaklanan çevre kirliliğiyle ilgili yürütülen çalışmaları "yetersiz" bulduğunu dile getirdi.

UKRAYNA BM ADALET DİVANINA BAŞVURU YAPMAYA HAZIRLANIYOR

Ukrayna Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakan Yardımcısı Olena Kramarenko, Ukrayna’nın ilgili olay çerçevesinde Rusya'nın BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Adalet Divanı başta olmak üzere uluslararası yargı kurumlarına başvurmayı planladığını bildirdi.

“Rusya, BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne taraf bir ülke olarak, acil durumlara etkili bir şekilde yanıt vermek de dahil olmak üzere deniz çevresinin kirlenmesini önlemelidir.” ifadelerini kullanan Kramarenko ayrıca dava açarak Rusya'nın çevre suçlarına karşı daha fazla sorumluluk taşıması gerektiğini vurgulamayı ve uluslararası kamuoyunun dikkatini bu konulara çekmeyi amaçladığını kaydetti.