Karadeniz Haberleri - Son Dakika Karadeniz Haber Güncel Gelişmeler

Ukrayna, savaşta bir füze kruvazörü vuran ilk ülke oldu

Ukrayna, savaş tarihinde bir ilke imza atarak düşman filosunun en güçlü unsurlarından biri olan bir füzeli kruvazörü imha eden ilk ülke oldu. Ukrayna Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Oleksiy Neyijpapa, bu başarının yalnızca askeri değil, aynı zamanda stratejik ve psikolojik bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. UKRAYNA'DAN SAVAŞ TARİHİNDE BİR İLK Ukrayna Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Neyijpapa, Kırım.Realii haber ajansına verdiği röportajda, "Şu anda Ukrayna, savaş sırasında bir füze kruvazörünü imha eden tek ülke konumunda. Bu konuda dünyada bir ilki gerçekleştirdik. Üstelik bu gemi, Rusya’nın başkentinin adını taşıyan, donanmasının amiral gemisi olan ve büyük stratejik öneme sahip bir kruvazördü.” dedi. Moskova kruvazörünün, savaş bölgesini izole etmek ve Yılan Adası'ndan Tarhankut Burnu'na kadar olan bölgede bulunan diğer Rus gemilerine komuta etmekle görevli olduğunu belirten Deniz Kuvvetleri Komutanı, şunları kaydetti: Anladığım kadarıyla Ruslar, NATO gemilerinin bölgeye yaklaşmasını önlemek veya bizim kendi gemi ve botlarımızı çıkarmamızı engellemek amacıyla bu stratejiyi uyguluyordu. Moskova ruvazörünün imha edilmesinin Rus donanması için ciddi bir mesaj olduğunu belirten Neyijpapa, "Bunun başarılması halinde, düşmanın artık kıyılarımıza bu kadar yaklaşamayacağını ve Odesa'dan uzaklaşmak zorunda kalacağını biliyorduk." dedi.

Rusya, Karadeniz’de iki savaş gemisini görevde tutuyor

Rusya, Karadeniz’de Kalibr seyir füzesi fırlatma kapasitesi bulunan gemilerini savaş görevinde tutuyor. Ukrayna Deniz Kuvvetleri tarafından 1 Nisan 2025 tarihinde yapılan açıklamaya göre; toplamda sekiz füzeye kadar salvoya sahip iki Rus gemisi Karadeniz'de konuşlandırılırdı. Açıklamada, Karadeniz'de Kalibr seyir füzelerini taşıyan ve toplamda sekiz füzeye kadar salvo yapabilen iki düşman savaş gemisinin bulunduğu kaydedildi. Akdenizde ise, üçü Kalibr taşıyıcısı olmak üzere toplam 26 füzeye kadar salvoya sahip dört Rus savaş gemisi savaş görevinde bulunuyor. Öte yandan açıklamada, Azak Denizi'nde herhangi bir savaş gemisi görülmediği belirtildi. Ayrıca, son 24 saat içinde Kerç Boğazı'ndan hiçbir düşman gemisinin geçmediği bildirildi. Açıklamada, Rusya Federasyonu'nun otomatik tanımlama sistemlerini devre dışı bırakarak; Uluslararası Denizde Can Güvenliği Sözleşmesi'ni (1974) (SOLAS) ihlal etmeye devam ettiği vurgulandı.

Bulgaristan Karadeniz'in güvenliği için adım attı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un davetiyle NATO ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin bir araya geldiği 27 Mart 2025 tarihli Ukrayna İçin Barış ve Güvenlik Zirvesi'nde, Rus saldırıları altındaki Ukrayna'nın güvenliği ve askerî eğitimi masaya yatırıldı. BULGARİSTAN'DAN DENİZ TAŞIMACILIĞININ GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASI ÖNERİSİ 31 ülkenin katıldığı zirvede yer alan Bulgaristan, Karadeniz güvenliği için kritik bir teklif sundu. Bulgaristan Başbakanı Rosen Jelyazkov, Karadeniz'in batısında deniz taşımacılığının güvenliğinin sağlanması amacıyla çokuluslu bir deniz koordinasyon merkezinin kurulmasını ve bu merkezin Bulgaristan'da barındırılmasını önerdi. DÜŞMANCA FAALİYETLER KONUSUNDA ERKEN UYARI Öneri hakkında konuşan Jelyazkov, "Bulgaristan'ın önerisi, merkezin sürekli deniz gözetimi ve olası tehditler ile düşmanca faaliyetler konusunda erken uyarı sağlamasını ve ayrıca Karadeniz'deki kritik su altı altyapısının dayanıklılığını artırmasını öngörüyor." açıklamasını yaptı. Bölgedeki ticari faaliyetin aktif hale gelebilmesinin önemine işaret eden Jelyazkov, bunun Karadeniz Mayın Eylem Grubu'nun, kıyı devletleri arasındaki koordinasyonun Karadeniz'de güvenlik, emniyet, istikrar ve seyrüsefer özgürlüğünü güçlendirme çabalarına nasıl katkıda bulunabileceğinin güzel bir örneği olduğunu dile getirdi.

Rusya, Karadeniz’deki Kalibr seyir füzesi gemilerinin sayısını artırdı!

İşgalci Rus kuvvetleri, Karadeniz'deki Kalibr seyir füzesi gemilerinin sayısını artırarak; Ukrayna'ya bombardıman tehdidi oluşturduğu bildirildi. Ukrayna Deniz Kuvvetleri, 23 Mart 2025 tarihinde yaptığı açıklamada; işgalci Rusya'nın Karadeniz'deki Kalibr seyir füzesi gemilerinin sayısını artırdığını duyurdu. Açıklamaya göre; şu an Karadeniz'de toplam 12 füzeye kadar yaylım ateşi yapabilen Kalibr seyir füzeleri taşıyan 3 Rus gemisi bulunuyor. Ayrıca Akdeniz'de 3'ü Kalibr seyir füzesi taşıyıcısı olmak üzere toplamda 26 füzeye kadar atış yapabilen 4 Rus gemisi var. Açıklamada, “Gün boyunca Kerç Boğazı, Rusya Federasyonu'nun çıkarları doğrultusunda geçildi. 1 gemi Karadeniz'e, 7 gemi Azak Denizi'ne yelken açtı, bunlardan 5'i İstanbul Boğazı'ndan ilerlemekteydi.” ifadelerine yer verildi. Ayrıca Rusya Federasyonu'nun otomatik tanımlama sistemlerini devre dışı bırakarak; Uluslararası Denizde Can Güvenliği Sözleşmesi'ni (1974) (SOLAS) ihlal etmeye devam ettiği vurgulandı.

Rus tankerlerin Karadeniz'de sebep olduğu çevre felaketi büyümeye devam ediyor!

Kerç Boğazı'nda batan Rus petrol tankerinin yol açtığı sorunlar devam ediyor. İşgal altındaki Kırım'da olağanüstü hal ilan edilen bölge sayısı 2'den 8'e çıktı. Kırım’ın Kremlin kontrolündeki sözde başkanı Sergey Aksyonov tarafından imzalanan kararnameye göre; iki Rus tankerin karıştığı kaza sonrası meydana gelen büyük çaplı akaryakıt sızıntısı nedeniyle Rus işgali altındaki Kırım’da olağanüstü hal ilan edilen bölge sayısı 2'den 8'e çıkarıldı. Daha önce sadece Kerç kenti ve Kerç bölgesinde uygulanan olağanüstü hal, şimdi Kefe (Feodosiya), Sudak, Sak (Saki), Kezlev (Yevpatoriya) kentlerinin yanı sıra Sak ve Akmeçit (Çernomorsk) bölgelerini de kapsayacak. Rusya Acil Durumlar Bakanlığının verilerine göre; son 24 saatte Kırım’daki plajlar ve kıyı şeritlerinden 22 ton petrol içeren kum ve toprak toplandı. Toplamda 525 kilometreden fazla sahil şeridi taranırken; 204 kilometrelik kısım temizlendi. Ayrıca kirlilik, Akyar’a (Sivastopol) da ulaştı. İlgili servisler, Laspi'den Akleyiz (Andriyivka) köyüne kadar uzanan 165 kilometrelik sahil şeridini denetliyor. Bugüne kadar bu bölgede 611 tondan fazla kirli toprak ve kum toplanıp kaldırıldı. KARADENİZ'DE TANKER KAZASI Rus işgali altındaki Kırım'ın doğusunda bulunan Kerç Boğazı yakınlarında 15 Aralık 2024 tarihinde Rusya’ya ait Volgoneft 212 ve Volgoneft 239 adlı petrol tankerleri kaza geçirdi. Kötü hava şartlarına dayanamayan Volgoneft 212 tankeri ikiye bölündü ve 4 bin ton akaryakıt Karadeniz’in sularına karıştı. Bununla birlikte Volgoneft 239 tankeri akıntıyla sürüklenerek kıyıya vurdu. Karadeniz’de büyük bir ekolojik krize yol açan kazanın ardından denize dökülen 4 bin tonu aşkın petrol, Rusya’nın Taman ve Soçi kıyılarına vurdu ardından petrol lekeleri Kırım Yarımadası kıyılarında birikmeye ve canlılara zarar vermeye başladı. İşgalci yönetim, petrol kirliliği nedeniyle Krasnodar, işgal altındaki Kırım ve Akyar'da olağanüstü hal ilan etti. 10 Ocak 2025 tarihinde sosyal medyada paylaşılan görüntüler kazadan 4 hafta sonra kıyıya vuran Volgoneft 212 tankerin Karadeniz'e petrol sızdırmaya devam ettiğini ortaya koydu. ???? Kıyıya vuran Rus tankeri haftalardır Karadeniz'e petrol sızdırmaya devam ediyor pic.twitter.com/leAx4kgnqL — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) January 10, 2025 DÖKÜLEN PETROL AZAK DENİZİ KIYILARINDA TESPİT EDİLDİ Kremlin kontrolündeki sözde Zaporijjya Valisi ve iş birlikçi hain Yevgeniy Balitskiy, Kerç Boğazı yakınlarda kaza yapan tankerlerden dökülen petrolün Zaporijjya bölgesindeki Azak Denizi kıyılarına vurmaya başladığını açıkladı. İşgalci yetkili, Berdyansk Dili’ndeki (Berdaynaska Kosa) açık deniz tarafında 14,5 kilometre uzunluğunda kıyı şeridinin petrol kalıntılarıyla kirlendiğini duyurdu. Ayrıca, Peresıp Dili’nde (Kosa Peresıp) petrolle kirlenmiş 5 kilometrelik alanın tespit edildiği öğrenildi. PUTİN, OLAYLA İLGİLİ İLK AÇIKLAMAYI KAZADAN 4 HAFTA SONRA YAPTI! Bilindiği üzere tanker kazasının ardından birkaç gün boyunca Rus yönetimi hiçbir önlem almamıştı. Krasnodar bölgesinde kıyıya vuran petrolü bölge halkı kendi imkanlarıyla toplamaya başlamıştı. Savaş suçlusu Putin ise konu ile ilgili ilk açıklamasını kazadan ancak 4 hafta sonra 9 Ocak 2024 tarihinde yaparak; petrol sızıntısından kaynaklanan çevre kirliliğiyle ilgili yürütülen çalışmaları "yetersiz" bulduğunu dile getirdi. UKRAYNA, BM ADALET DİVANINA BAŞVURU YAPMAYA HAZIRLANIYOR Ukrayna Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakan Yardımcısı Olena Kramarenko, Ukrayna’nın ilgili olay çerçevesinde Rusya'nın BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Adalet Divanı başta olmak üzere uluslararası yargı kurumlarına başvurmayı planladığını bildirdi. “Rusya, BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne taraf bir ülke olarak, acil durumlara etkili bir şekilde yanıt vermek de dahil olmak üzere deniz çevresinin kirlenmesini önlemelidir.” ifadelerini kullanan Kramarenko, ayrıca dava açarak; Rusya'nın çevre suçlarına karşı daha fazla sorumluluk taşıması gerektiğini vurgulamayı ve uluslararası kamuoyunun dikkatini bu konulara çekmeyi amaçladığını kaydetti.

Rusya, Kerç Boğazı'nda gerçekleşen ekolojik felaketi gizlemeye çalışıyor

Rus işgalciler, Kerç Boğazı'ndaki tankerlerinden akaryakıtın dökülmesi nedeniyle Karadeniz ve Azak Denizi'nde meydana gelen çevre felaketinin boyutunu gizlemeye devam ediyor. İşgalciler, kazanın sonuçlarını ortadan kaldırmak için gerçek önlemler almıyor, durumun herhangi bir tehlike teşkil etmediğini beyan ederek yakalanan balıkların normlara uygunluğu konusunda sahte kararlar veriyor. Ukrayna Ulusal Direniş Merkezi tarafından yapılan açıklamaya göre; sözde güvenilir Rus ajansları, sahte araştırmalar ile felaketin yaşandığı sulardaki balıkların kesinlikle güvenli olduğunu iddia ediyor. RUSYA, GETİRDİĞİ KAOSUN SORUMLULUĞUNDAN KAÇIYOR! Merkez tarafından yapılan açıklamada, "Açıklamalar, kirliliğin feci sonuçlarını gizlemek ve işgalcilerin topraklarımıza getirdiği tam düzensizlik ve kaosun sorumluluğundan kaçınmak için bir başka girişimdir." ifadelerine yer verildi. Aynı zamanda denizin aldığı zarardan tamamen doğal yollarla temizlenmesinin 20 yıl kadar sürebileceği vurgulanan açıklamada, yaşanan bu vahşete karışan herkesin adalet önüne çıkarılacağının da altı çizildi. KARADENİZ'DE TANKER KAZASI Rus işgali altındaki Kırım'ın doğusunda bulunan Kerç Boğazı yakınlarında 15 Aralık 2024 tarihinde Rusya’ya ait Volgoneft 212 ve Volgoneft 239 adlı petrol tankerleri kaza geçirdi. Kötü hava şartlarına dayanamayan Volgoneft 212 tankeri ikiye bölündü ve 4 bin ton akaryakıt Karadeniz’in sularına karıştı. Bununla birlikte Volgoneft 239 tankeri akıntıyla sürüklenerek kıyıya vurdu. Karadeniz’de büyük bir ekolojik krize yol açan kazanın ardından denize dökülen 4 bin tonu aşkın petrol, Rusya’nın Taman, Soçi kıyılarına vurdu ardından petrol lekeleri Kırım Yarımadası kıyılarında birikmeye ve canlılara zarar vermeye başladı. İşgalci yönetim, petrol kirliliği nedeniyle Krasnodar, işgal altındaki Kırım ve Akyar'da olağanüstü hal ilan etti. Geçen hafta sosyal medyada paylaşılan görüntüler kazadan 4 hafta sonra kıyıya vuran Volgoneft 212 tankerin Karadeniz'e petrol sızdırmaya devam ettiğini ortaya koydu. ???? Kıyıya vuran Rus tankeri haftalardır Karadeniz'e petrol sızdırmaya devam ediyor pic.twitter.com/leAx4kgnqL — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) January 10, 2025 DÖKÜLEN PETROL AZAK DENİZİ KIYILARINDA TESPİT EDİLDİ Kremlin kontrolündeki sözde Zaporijjya Valisi ve iş birlikçi hain Yevgeniy Balitskiy, Kerç Boğazı yakınlarda kaza yapan tankerlerden dökülen petrolün Zaporijjya bölgesindeki Azak Denizi kıyılarına vurmaya başladığını açıkladı. İşgalci yetkili, Berdyansk Dili’ndeki (Berdaynaska Kosa) açık deniz tarafında 14,5 kilometre uzunluğunda kıyı şeridinin petrol kalıntılarıyla kirlendiğini duyurdu. Ayrıca, Peresıp Dili’nde (Kosa Peresıp) petrolle kirlenmiş 5 kilometrelik alanın tespit edildiği öğrenildi. PUTİN, OLAYLA İLGİLİ İLK AÇIKLAMAYI KAZADAN 4 HAFTA SONRA YAPTI! Bilindiği üzere tanker kazasının ardından birkaç gün boyunca Rus yönetimi hiçbir önlem almamıştı. Krasnodar bölgesinde kıyıya vuran petrolü bölge halkı kendi imkanlarıyla toplamaya başlamıştı. Savaş suçlusu Putin ise konu ile ilgili ilk açıklamasını kazadan ancak 4 hafta sonra 9 Ocak 2024 tarihinde yaparak petrol sızıntısından kaynaklanan çevre kirliliğiyle ilgili yürütülen çalışmaları "yetersiz" bulduğunu dile getirdi. UKRAYNA BM ADALET DİVANINA BAŞVURU YAPMAYA HAZIRLANIYOR Ukrayna Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakan Yardımcısı Olena Kramarenko, Ukrayna’nın ilgili olay çerçevesinde Rusya'nın BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Adalet Divanı başta olmak üzere uluslararası yargı kurumlarına başvurmayı planladığını bildirdi. “Rusya, BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne taraf bir ülke olarak, acil durumlara etkili bir şekilde yanıt vermek de dahil olmak üzere deniz çevresinin kirlenmesini önlemelidir.” ifadelerini kullanan Kramarenko, ayrıca dava açarak; Rusya'nın çevre suçlarına karşı daha fazla sorumluluk taşıması gerektiğini vurgulamayı ve uluslararası kamuoyunun dikkatini bu konulara çekmeyi amaçladığını kaydetti.

Ruslar, Karadeniz'i "Rus Denizi" yapmak istiyor!

Çarlık hülyaları kuran Rusya Federasyonu'nda, Rus şovenizmine hizmet eden demeçlerin ardı arkası kesilmiyor. Rusya’nın Saratov Bölge Konseyi Üyesi Denis Bulanov, Karadeniz’in adının "Rus Denizi" olarak değiştirilmesi gerektiğini iddia etti. Telegram üzerinden faaliyet gösteren Rusya merkezli Ostorojno Novosti haber kanalı, Rusya Komünist Partisi Temsilcisi, Saratov Bölge Duması Konseyi Üyesi Denis Bulanov’un önerisine yer verdi. Rus şovenist, ABD Başkanı Donald Trump'ın Meksika Körfezi'nin adının "Amerikan Körfezi" olarak değiştirilmesi kararının ardından Karadeniz'in isminin de değiştirilmesi gerektiğini öne sürdü. Bulanov, Karadeniz'in yüzyıllardır Rus Denizi olarak anıldığını ve güya eski Rus kroniklerinde bundan bahsedildiğini söyledi. Saratov Bölge Konseyi Üyesi, "Coğrafi isimlerin yeniden düşünülmesi fikri, ülkelerin tarihi ve kültürel kimliklerini vurgulama isteğini yansıtarak küresel uygulamada popülerlik kazanıyor. Bu bağlamda Karadeniz’in eski ismine, yani Rus Denizi’ne döndürülmesini düşünebiliriz” sözlerini sarf etti. TRUMP, MEKSİKA KÖRFEZİ'NİN ADINI DEĞİŞTİREN KARARNAMEYİ İMZALADI ABD Başkanı Donald Trump, 20 Ocak 2025 tarihinde yemin ederek göreve başlamasından kısa bir süre sonra Meksika Körfezi'nin adının Amerika Körfezi olarak değiştirilmesini öngören başkanlık kararnamesini imzaladı.

Rus Donanması Kırım ve çevresine yaklaşamıyor!

Ukrayna'nın Kırım'daki Rus deniz üslerine gerçekleştirdiği bir dizi başarılı operasyonun ardından 2024 yılı içerisinde tamamen çekilen Rusya Karadeniz Filosu, hâlâ Kırım'a geri dönemedi. Ukrayna'nın özellikle insansız deniz araçları (İDA) ile gerçekleştirdiği başarılı operasyonlar, işgalci Rusya'nın bu bölgede varlık göstermesinin önüne geçti. Ukrayna Deniz Kuvvetleri tarafından 18 Ocak 2025 tarihinde yayımlanan açıklamada Karadeniz'de ve Azak Denizi'nde Rus savaş gemisi bulunmadığı kaydedildi. Akdeniz'de ise 2'si Kalibr "seyir füzesi gemisi" olmak üzere toplamda 22 füzeye kadar yaylım ateşi yapabilen 7 Rus savaş gemisi bulunduğu aktarılırken, "Gün boyunca Kerç Boğazı Rusya Federasyonu'nun çıkarları doğrultusunda geçildi: 3 gemi Karadeniz'e yelken açtı, bunlardan 2'si İstanbul Boğazı'na devam etti; 9 gemi Azak Denizi'ne yelken açmış, bunlardan 4'ü İstanbul Boğazı'na yönelmiştir." ifadelerine yer verildi. Açıklamada ayrıca Rusya Federasyonu'nun otomatik tanımlama sistemlerini devre dışı bırıktığı bırakarak Uluslararası Denizde Can Güvenliği Sözleşmesi'ni (1974) (SOLAS) ihlal etmeye devam ettiği vurgulandı.

Ukrayna, Romanya ve Bulgaristan'dan Karadeniz’deki çevre felaketine karşı ortak adımlar

Ukrayna, Romanya ve Bulgaristan, 15 Aralık 2024’te Rusya'ya ait tankerin yaptığı kaza sonucu Karadeniz’de meydana gelen büyük çevre felaketine karşı uluslararası kurumlarla iş birliği yapmak üzere ortak adımlar atma konusunda mutabakata vardı. Ukrayna Çevre Koruma ve Doğal Kaynaklar Bakanı Svitlana Hrınçuk (Svitlana Hrynchuk), 13 Ocak’ta sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Karadeniz’deki çevre felaketini ele almak amacıyla Romanya Çevre, Su ve Orman Kaynakları Bakanı Mircea Fechet ve Bulgaristan Çevre ve Su Bakanı Vekili Petar Dimitrov ile bir çevrim içi toplantı gerçekleştirdiğini bildirdi. Mircea Fechet ve Petar Dimitrov, görüşmede meydana gelen çevre felaketi hakkında halen doğrulanmış verilere sahip olmadıklarını ve bunun ciddi bir sorun olduğunu kaydetti. Bilindiği üzere; Rusya'ya ait tankerin 15 Aralık 2024’te neden olduğu kaza sonrasında, Karadeniz’de yayılan petrol kirliliği hakkındaki bilgiler yalnızca sınırlı sayıda uydu görüntüsü ve yerel medyanın paylaştığı haberlerden alınabiliyor. RUS TANKERİ KAZASININ SONUÇLARI, TÜM KARADENİZ'İ ETKİLİYOR Konuyla ilgili açıklamasında Hrınçuk, “Toplantıda mevkidaşlarım, iş birliğimizin Ukrayna'ya bir hizmet değil ortak bir sorumluluk olduğunu vurguladılar. Karadeniz birçok Avrupa ülkesini birbirine bağlıyor. Rus tanker kazasının sonuçları tüm Karadeniz için risk oluşturuyor” ifadelerini kullandı. Ukrayna Çevre Koruma ve Doğal Kaynaklar Bakanı, ön belirlemelere göre petrol sızıntısının, Karadeniz’in ekosistemine verdiği maddi zararın 14 milyar doların üzerinde olduğunu aktardı. Bu kirliliğin, su altı ekosistemlerinin yanı sıra kıyıların ve yaban hayatının da büyük zarar görmesine neden olduğunu belirten Hrınçuk, “Karadeniz'in su yüzeyinde onlarca kilometre uzunluğuna yayılan petrol tabakasından, binlerce kilometre kirlenmiş kıyı şeridinden, binlerce ölü kuştan ve onlarca yunustan, ekosistemlerdeki bozulan besin zincirlerinden bahsediyoruz.” dedi. 27 OCAK'TA RUSYA'NIN OLUŞTURDUĞU KİRLİLİKLE İLGİLİ TOPLANTI Bununla birlikte toplantıda taraflar, deniz ekosistemi için potansiyel tehdit oluşturan Rusya Federasyonu'nun eski filosunun Karadeniz'e girişinin sınırlandırılması için ortak çabaların koordine edilmesi konusunda mutabakata vardı. Bilindiği üzere Rusya, petrol taşımak için 50 senelik tankerleri kullanıyor. Bakan Hrınçuk, Ukrayna’nın konu ile ilgili Birleşmiş Milletler (BM), BM Çevre Programı (UNEP), UNESCO, Avrupa Birliği ve Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) gibi uluslararası organizasyonlarla iletişime geçerek; gerekli önlemlerin alınması talebinde bulunduğunu aktardı. Bakan, “27 Ocak’ta bu konuda IMO’nun kirliliği önleme alt komitesinde özel bir toplantı yapılacak" şeklinde konuştu. KARADENİZ'DE TANKER KAZASI Rus işgali altındaki Kırım'ın doğusunda bulunan Kerç Boğazı yakınlarında 15 Aralık 2024 tarihinde Rusya’ya ait Volgoneft 212 ve Volgoneft 239 adlı petrol tankerleri kaza geçirdi. Kötü hava şartlarına dayanamayan Volgoneft 212 tankeri ikiye bölündü ve 4 bin ton akaryakıt Karadeniz’in sularına karıştı. Bununla birlikte Volgoneft 239 tankeri akıntıyla sürüklenerek kıyıya vurdu. Karadeniz’de büyük bir ekolojik krize yol açan kazanın ardından denize dökülen 4 bin tonu aşkın petrol, Rusya’nın Taman, Soçi kıyılarına vurdu ardından petrol lekeleri Kırım Yarımadası kıyılarında birikmeye ve canlılara zarar vermeye başladı. İşgalci yönetim, petrol kirliliği nedeniyle Krasnodar, işgal altındaki Kırım ve Akyar'da olağanüstü hal ilan etti. Geçen hafta sosyal medyada paylaşılan görüntüler kazadan 4 hafta sonra kıyıya vuran Volgoneft 212 tankerin Karadeniz'e petrol sızdırmaya devam ettiğini ortaya koydu. ???? Kıyıya vuran Rus tankeri haftalardır Karadeniz'e petrol sızdırmaya devam ediyor pic.twitter.com/leAx4kgnqL — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) January 10, 2025 PUTİN, OLAYLA İLGİLİ İLK AÇIKLAMAYI KAZADAN 4 HAFTA SONRA YAPTI! Bilindiği üzere tanker kazasının ardından birkaç gün boyunca Rus yönetimi hiçbir önlem almamıştı. Krasnodar bölgesinde kıyıya vuran petrolü bölge halkı kendi imkanlarıyla toplamaya başlamıştı. Savaş suçlusu Putin ise konu ile ilgili ilk açıklamasını kazadan ancak 4 hafta sonra 9 Ocak 2024 tarihinde yaparak petrol sızıntısından kaynaklanan çevre kirliliğiyle ilgili yürütülen çalışmaları "yetersiz" bulduğunu dile getirdi. UKRAYNA BM ADALET DİVANINA BAŞVURU YAPMAYA HAZIRLANIYOR Ukrayna Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakan Yardımcısı Olena Kramarenko, Ukrayna’nın ilgili olay çerçevesinde Rusya'nın BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Adalet Divanı başta olmak üzere uluslararası yargı kurumlarına başvurmayı planladığını bildirdi. “Rusya, BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne taraf bir ülke olarak, acil durumlara etkili bir şekilde yanıt vermek de dahil olmak üzere deniz çevresinin kirlenmesini önlemelidir.” ifadelerini kullanan Kramarenko, ayrıca dava açarak; Rusya'nın çevre suçlarına karşı daha fazla sorumluluk taşıması gerektiğini vurgulamayı ve uluslararası kamuoyunun dikkatini bu konulara çekmeyi amaçladığını kaydetti.

#Karadeniz