Çeçen İçkerya Cumhuriyeti’nden 18 Mayıs Kırım Tatar Sürgünü mesajı
Çeçen İçkerya Cumhuriyeti’nden 18 Mayıs Kırım Tatar Sürgünü mesajı
Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev, Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Başbakanı Ahmed Zakayev’in 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı mesajını Kırım Haber Ajansı (QHA) aracılığıyla ulaştırdı.
Haber Giriş Tarihi: 18.05.2024 12:46
Haber Güncellenme Tarihi: 18.05.2024 20:19
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Sürgündeki Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 80. yılında hayatını kaybeden Kırım Tatarlarını andı.
Sürgündeki İçkerya Çeçen Cumhuriyeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev'in, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 80. yıl dönümü mesajı pic.twitter.com/mKepU0XYa6
— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 18, 2024
"TOPRAKLARIMIZA GERİ DÖNÜŞÜMÜZÜN GERÇEKLEŞECEĞİ BU KUTLU YOLDA SONUNA KADAR YANINIZDAYIZ"
Şaptukayev, Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Başbakanı Ahmed Zakayev’in mesajını Kırım Haber Ajansı (QHA) aracılığıyla ulaştırdı. Zakayev’in mesajında şu ifadeler yer aldı:
“Sevgili kardeşlerim, 18 Mayıs birçok neslin kalbinde silinmez izler bırakan Kırım Tatar halkının toplu sürgününü hatırlatan karanlık bir tarih olarak tarihteki yerini koruyor. Bugün bize her Çeçen’in aşina olduğu acı ve ızdırabı yeniden yaşatıyor. Çünkü halkımızda korkunç, sürgün ve baskı dönemlerine katlandı. Bu tür olayların bir daha asla yaşanmaması için, geçmişin hatırasını korumanın ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Dünya kamuoyunun tarihte böylesine korkunç anlar yaşamış tüm halklar için hakikat ve adalet arayışımızda bize katılmaya çağırıyoruz. Bugün Kırım Tatar halkının direncini ve ruhunu ve hepimizin tüm halkları için saygı ve eşitliğin temel olduğu bir dünya inşa etmek ihtiyacını hatırlarsın. Bugün aynı zamanda yıllar süren zorluklara ve sıkıntılara rağmen hakları ve tarihi vatanlarına dönmek için mücadele etmeye devam eden Kırım Tatar halkının direncini ve azmini de saygıyla anıyoruz.
Bugün sadece yas tutmakla kalmıyor. Aynı zamanda Kırım Tatar halkına kopmaz kardeşliğimizi ilan ediyoruz. Biz Çeçenler sizinle birlikte duracağız ve sonuna kadar hakikat ve adalet için mücadele edeceğiz. Çocuklarının ve torunlarının geleceği için her şeyini feda edenlerin anısına saygı duyan ve onları onurlandırarak hepimize tarihi vatanımızı özgürce yaşama fırsatı verecek zafere doğru birlikte yürüyeceğiz. Birliğimiz, kararlılığımız ve ortak tarihimiz, birlikte yürütmemiz gereken mücadelenin temelini oluşturmaktadır. Bugün baskı ve şiddetin yerinin olmadığı her halkın kendi topraklarında uyum ve karşılıklı saygı içinde gelişebileceği, barışçıl bir gelecek inşa etme ihtiyacının bir hatırlatıcısı olsun. Topraklarımıza geri dönüşümüzün ve dirilişimizin hayallerinin gerçekleşeceği bu kutlu yolda sonuna kadar yanınızdayız.
— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 16, 2024
Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Türkistan, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti.
Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere Yarımada'daki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.
Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü.
Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Türkistan'da kaldı.
2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.
2019 yılında Letonya ve Litvanya meclisleri, 2022’de ise Kanada parlamentosunun alt kanadı olan avam kamarası 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.
18 Mayıs 1944 günü bir şafak vaktinde, milletler hapishanesi Sovyetler Birliği’nin eli kanlı lideri Stalin’in vermiş olduğu emirle, Kırım Tatar halkı öz vatanlarından koparıldı#18Mayıs1944pic.twitter.com/7aCjv0XSkz
— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 18, 2024
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çeçen İçkerya Cumhuriyeti’nden 18 Mayıs Kırım Tatar Sürgünü mesajı
Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev, Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Başbakanı Ahmed Zakayev’in 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı mesajını Kırım Haber Ajansı (QHA) aracılığıyla ulaştırdı.
Sürgündeki Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Temsilcisi Abdulhakim Şaptukayev, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 80. yılında hayatını kaybeden Kırım Tatarlarını andı.
"TOPRAKLARIMIZA GERİ DÖNÜŞÜMÜZÜN GERÇEKLEŞECEĞİ BU KUTLU YOLDA SONUNA KADAR YANINIZDAYIZ"
Şaptukayev, Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Başbakanı Ahmed Zakayev’in mesajını Kırım Haber Ajansı (QHA) aracılığıyla ulaştırdı. Zakayev’in mesajında şu ifadeler yer aldı:
“Sevgili kardeşlerim, 18 Mayıs birçok neslin kalbinde silinmez izler bırakan Kırım Tatar halkının toplu sürgününü hatırlatan karanlık bir tarih olarak tarihteki yerini koruyor. Bugün bize her Çeçen’in aşina olduğu acı ve ızdırabı yeniden yaşatıyor. Çünkü halkımızda korkunç, sürgün ve baskı dönemlerine katlandı. Bu tür olayların bir daha asla yaşanmaması için, geçmişin hatırasını korumanın ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Dünya kamuoyunun tarihte böylesine korkunç anlar yaşamış tüm halklar için hakikat ve adalet arayışımızda bize katılmaya çağırıyoruz. Bugün Kırım Tatar halkının direncini ve ruhunu ve hepimizin tüm halkları için saygı ve eşitliğin temel olduğu bir dünya inşa etmek ihtiyacını hatırlarsın. Bugün aynı zamanda yıllar süren zorluklara ve sıkıntılara rağmen hakları ve tarihi vatanlarına dönmek için mücadele etmeye devam eden Kırım Tatar halkının direncini ve azmini de saygıyla anıyoruz.
Bugün sadece yas tutmakla kalmıyor. Aynı zamanda Kırım Tatar halkına kopmaz kardeşliğimizi ilan ediyoruz. Biz Çeçenler sizinle birlikte duracağız ve sonuna kadar hakikat ve adalet için mücadele edeceğiz. Çocuklarının ve torunlarının geleceği için her şeyini feda edenlerin anısına saygı duyan ve onları onurlandırarak hepimize tarihi vatanımızı özgürce yaşama fırsatı verecek zafere doğru birlikte yürüyeceğiz. Birliğimiz, kararlılığımız ve ortak tarihimiz, birlikte yürütmemiz gereken mücadelenin temelini oluşturmaktadır. Bugün baskı ve şiddetin yerinin olmadığı her halkın kendi topraklarında uyum ve karşılıklı saygı içinde gelişebileceği, barışçıl bir gelecek inşa etme ihtiyacının bir hatırlatıcısı olsun. Topraklarımıza geri dönüşümüzün ve dirilişimizin hayallerinin gerçekleşeceği bu kutlu yolda sonuna kadar yanınızdayız.
Derin saygı ve sarsılmaz destekle...”
18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI
Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Türkistan, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti.
Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere Yarımada'daki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.
Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü.
Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Türkistan'da kaldı.
2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.
2019 yılında Letonya ve Litvanya meclisleri, 2022’de ise Kanada parlamentosunun alt kanadı olan avam kamarası 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.
Son Haberler