“Mektuplar: Nesip Yusufbeyli'den Şefika Gaspıralı'ya” isimli konferans Ankara’da yankı uyandırdı
“Mektuplar: Nesip Yusufbeyli'den Şefika Gaspıralı'ya” isimli konferans Ankara’da yankı uyandırdı
Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Vakfının düzenlediği Tarih ve Kültür Konferansları kapsamında, Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği ile iş birliği içerisinde, "Mektuplar: Nesip Yusufbeyli'den Şefika Gaspıralı'ya" isimli eserin yazarı Doç. Dr. Minara Aliyeva Çınar bir konferans verdi.
Haber Giriş Tarihi: 05.04.2025 19:58
Haber Güncellenme Tarihi: 05.04.2025 20:40
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Vakfı her ay düzenli olarak tertip ettiği Tarih ve Kültür Konferansları kapsamında yeni isimleri ağırlamaya devam ediyor. Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği ile iş birliği içerisinde 5 Nisan 2025 tarihinde 14.00’te Dr. Ahmet İhsan Kırımlı Sosyal Tesisi bünyesinde bulunan Bekir Sıtkı Çobanzade Kütüphanesi'nde başlayan programda, "Mektuplar: Nesip Yusufbeyli'den Şefika Gaspıralı'ya" isimli eserin yazarı Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Minara Aliyeva Çınar konuk oldu.
— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) April 5, 2025
Aliyeva Çınar, Türk kadınının millî ve medenî uyanışının en önemli figürlerinden, Türk kadın hareketinin öncüsü Şefika Gaspıralı'nın hayatı ve eşi Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin ideoloğu ve ikinci Başbakanı Nesip Yusufbeyli’nin Şefika Gaspıralı’ya göndermiş olduğu altmış altı adet mektup çerçevesinde hazırladığı eserini tanıttı.
Konferansa; Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel, Kırım Derneği Genel Başkan Yardımcısı İsmet Yüksel, Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkan Yardımcısı ve Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin ve çok sayıda kişi katılım sağladı.
“ŞEFİKA HANIM’I DAHA İYİ TANIMALI VE TANITMALIYIZ”
Konferansın açılış konuşması KTMM Üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Yüksel tarafından gerçekleştirildi. Yüksel konuşmasında, "Mektuplar: Nesip Yusufbeyli'den Şefika Gaspıralı'ya" isimli eserin Şefika Gaspıralı’yı yeniden tanıtan ve yakından gösteren bir kitap olduğunu belirterek başladı.
Şefika Gaspıralı’nın Kırım Tatarlarının tarihinde iz bırakan bir kadın olduğunu kaydeden Yüksel cümlelerine şu şekilde devam etti:
Maalesef bunu iyi bilmiyoruz, bilemiyoruz. Kırım'dan gelen, Ukrayna'dan gelen birisi olarak bunu söylüyorum. Ve bu kitap, bu çalışma bizim bilincimizi, bizim bilgilerimizi artıran kaynaktır. Ve şunu da söylemem gerekiyor, bir dernek olarak (Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği) yola çıktık, çalışmalarımıza başladık. Çalışmalarımız devam ediyor. Yani çok yeniyiz, yeni kurulduk. Geçen sene kadın birliği olarak yola çıktık. Ve şu anda çalışmalarımız devam etmektedir. Polonya, Romanya, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Ukrayna'ya projeler yapıyoruz. Her yerde Şefika Gaspıralı’yı anlatıyoruz. O her yerde ve hakikaten gurur duyacağımız, örnek olarak göstereceğimiz bir kadındır.
“MEKTUPLAR İSMAİL BEY’E AİT SANILDI”
Konferans, Aliyeva Çınar’ın "Mektuplar: Nesip Yusufbeyli'den Şefika Gaspıralı'ya" isimli kitabının sunumu ile devam etti. Aliyeva Çınar, cümlelerine eserin ortaya çıkış sürecinden bahsederek başladı. Eserin altmış altı mektubun incelenmesiyle ortaya çıktığını belirten Aliyeva Çınar, kırk altı mektubun kendisine Türk Ocakları Bursa Şubesi Başkanı Prof. Dr. Selçuk Kırlı tarafından verildiğini söyledi. İlk başta mektupların Kırım Tatar siyasetçi, düşünür, yazar, eğitimci ve yayıncı İsmail Bey Gaspıralı’ya ait olduğunu sanıldığını ifade eden Aliyeva Çınar, mektupları okudukça aslında Nesip Yusufbeyli’den Şefika Gaspıralı’ya yazılan mektuplar olduğunun ortaya çıktığını bildirdi.
Aliyeva Çınar, altı mektubun Azerbaycan Devlet Arşivi’nde bulunan Azize Caferzade arşivinden; on mektubun ise Nesip Yusufbeyli arşivinden alındığını bildirdi. Aliyeva Çınar geriye kalan üç mektubun ise, ŞengülHablemitoğlu ve Necip Hablemitoğlu’nun “Şefika Gaspıralı ve Rusya’da Türk Kadın Hareketi 1893-1920)” isimli eserinden alındığını söyledi.
“ONLARIN YERİ ORASI: VATAN”
Azize Caferzade’ye mektupların Şefika Gaspıralı’nın kızı Zöhre Yusufbeyli tarafından verildiğini bildiren Aliyeva Çınar, mektupların araştırılması sırasında yaşadığı bir anıyı paylaştı:
Dediğim gibi 6 mektubu Prof. Dr. Azize Canferzade'den aldık. Bunu araştırdığımda Azize Canferzade'nin bir yazısını okudum. Orada şöyle bir ifade vardı. Okuduğumda da çok duygulandım: ‘Canferzade, Zöhre Hanım'dan mektupları alır. Canferzade, Zöhre Hanım'dan bu mektupları alırken o an hissettiği duyguyu da şöyle ifade ediyor: Mektupları görünce gözlerime inanamadım diyor. Zöhre Hanım bu mektupları bana verdiğinde ona dedim ki, bu acil hatıraları bana niçin veriyorsunuz? Onlardan nasıl ayrılabilirsiniz? Zöhre Hanım'ın gözleri doldu. Onların yeri orası, vatan…’
TERCÜMAN GAZETESİ VE ŞEFİKA GASPIRALI
Aliyeva Çınar sunumuna, Şefika Gaspıralı’nın yetiştiği entelektüel çevreden ve hayatından anekdotlara yer vererek devam etti. Bu bağlamda Aliyeva Çınar, Şefika Gaspıralı’nın hem anne hem de baba tarafından köklü ve aydın ailelerden geldiğini belirtti ve Şefika Hanım’ın oldukça iyi bir eğitim gördüğünü kaydetti.
Bununla birlikte “Tabii Tercüman dediğimizde en başta aklımıza İsmail Bey Gaspıralı gelir ama tercüman dediğimiz zaman aklımıza Şefika Hanım da gelir.” diyen Aliyeva Çınar, Tercüman gazetesinin Şefika Hanım’ın hayatında ve hayata bakış açısında çok önemli bir yeri olduğunu söyledi.
Ayrıca Aliyeva Çınar, o dönemdeki edebî çevrenin ve etrafını saran siyasî ve toplumsal olayların, Şefika Hanım'ın hayata bakışının değiştirilmesine vesile olduğunu belirtti ve “Bununla birlikte dünyaya çok daha farklı bir pencereden bakmış oluyor Şefika Hanım. Kadınlara karşı yapılan kabalıkları görüyor, okuyor. Hak etmedikleri muameleleri görüyor. Cehaletin ve rezaletin kurbanı olmaya maruz kalmalarını görüyor. Yani kadın meselesi Şefika Hanım'ı ön planda ya da ilk planda ilgilendiren en önemli konu olarak görülüyor.” şeklinde ekledi.
ŞEFİKA HANIM VE NESİP BEY NASIL TANIŞTI?
Aliyeva Çınar ifadelerine, Nesip Yusutbeyli’nin hayatınından bahsederek devam etti. Nesip Yusufbeyli’nin Türk dünyası için çok önemli bir isim olduğunu belirten Aliyeva Çınar, “Nesip Yusuf Beyli hayatını, aklını, çalışmalarını hep halkına adamış bir insandır. Ülkenin geleceğini, daha doğrusu Azerbaycan'ın bağımsızlığına ömrünü adayan bir kişiydi. Çok önemli çalışmalara imza atmıştı. Büyük bir devlet adamıydı.” ifadelerini kullandı.
Daha sonrasında Aliyeva Çınar, Şefika Hanım ile Nesip Yusufbeyli’nin tanışma hikâyesini aktardı:
Tercüman gazetesinin etrafında gelişen olaylar, ceditçilik akımı, eğitim faaliyetleri, Türkçülük akımı, Türkiye-Tataristan ve Azerbaycan ülkelerini birbirine hep yakınlaştırmıştı. O dönemde Odessa Üniversitesinde eğitim alan öğrenciler, İsmail Gaspıralı’yı hep ziyarete sık sık Kırım’a gelirler. Şefika Hanım da böyle bir ziyaret esnasında Nesip Yusufbeyli ile tanışıyor. İlk aşamada tabii ki iki arkadaş gibi ilişkiler kuruluyor. Bunu kendi mektuplardan yola çıkarak söyleyebiliriz. Daha sonra da bu ilişki duygusal bir hâl alıyor. Birbirinin fikrini öğrenmeye çalışıyorlar, birbirlerini tanımaya çalışıyorlar.
“ŞEFİKA HANIM, SAYGIDEĞER ŞEFİKA HANIM VE ŞEFİ”
Konferansın devamında Aliyeva Çınar, “Mektuplar: Nesip Yusufbeyli'den Şefika Gaspıralı'ya" isimli eserinin ışığında Necip Yusufbeyli tarafından Şefika Gaspıralı’ya gönderilen mektupların özelliklerini ve içeriklerini anlattı. Mektupların sadece ikili sevgili arasında geçen aşk mektupları olmadığını vurgulayan Aliyeva Çınar, mektupların aynı zamanda birer tarihî belge olduğunu söyledi.
Bununla birlikte Aliyeva Çınar, mektuplardaki hitap şekillerinin de önemine vurgu yaptı ve Nesip Bey’in Şefika Hanım’a “Şefika Hanım, Saygıdeğer Şefika Hanım ve Şefi” gibi isimlerle seslendiğini bildirdi. Sonrasında Nesip Yusufbeyli’nin 1905 yılında yazmış olduğu bir mektubu aktaran Aliyeva Çınar, cümlelerine şu şekilde devam etti:
Nesip Bey'in 1905 Temmuz ayında yazdığı mektupta şöyle bir ifade var. Biraz sitem ediyor tabi bu arada Şefika Hanım'a: ‘…İlk başta senden mektup almadığım bir gün bile olmadı. Gönderdiğin hemen hemen bütün mektuplara da anında cevap yazıp gönderdim. Başlangıçta öyleydi. Şimdi ise… İki haftada bir mektup, bazen de bir kartpostal.’ Demek ki neredeyse her bir mektup gelirdi ve cevap giderdi.
Eserini yazma aşamasında Nesip Yusufbeyli’nin mektuplarına kendini kaptırdığını vurgulayan Aliyeva Çınar, mektupların çok güzel bir dille yazıldığını belirtti. Aynı zamanda mektuplarda dönemin tarihî çerçevesi, Türk kadınların toplumdaki yeri, Türk kadının hakları, Türk toplumu hakkında fikirler ve Türk dünyasında eğitimin önemi gibi konuların da yer aldığını söyledi.
Öte yandan eseri yazarken karşılaştığı zorluklardan bahseden yazar, mektupların hepsinin belirli bir tarihi olmadığı için sıralama yapmanın zor olduğunu söyledi. Bununla beraber, mektupların sadece Nesip Yusufbeyli tarafından yazılmasından dolayı yorumlamakta güçlük çektiğini bildirdi.
AŞK VE TUTKU, ACI VE HÜZÜN
Aliyeva Çınar, “Benim hazırlamış olduğum eserin konusu hayatının baharında suikasta uğrayarak yaşamına göz yuman Azerbaycan'ın önemli bir devlet bir siyaset adamı Nesip Yusuf Beyli'nin üniversite öğrencisi iken âşık olduğu ve daha sonra kendisiyle hayatını birleştirdiği İsmail Gaspıralı’nın kızı Kırım'ın millî mücadelesinde aktif rol oynayan Müslüman-Türk kadınlarının modern yaşamında öncülük yapan Şefika Gaspıralı’na yazdığı mektuplardır. Aşk ve tutkunun, acı ve hüznün, ayrılık ve ihanetin bir arada yaşandığı bir hayat devrelerini bulacağız bu mektuplarda. Feleğin acımadan, vatanlarından uzak yerlere savulduğu iki bedbaht insanın hayatlarıdır.” ifadeleriyle sunumuna son verdi.
Konferansın sonunda katılımcıların sorularını yanıtlayan Minara Aliyeva Çınar'a günün anısında Gayana Yüksel tarafından plaket takdim edildi.
Konferans sonrasında Aliyeva Çınar, katılımcılar için eserini imzaladı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
QHA - Kırım Haber Ajansı
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
“Mektuplar: Nesip Yusufbeyli'den Şefika Gaspıralı'ya” isimli konferans Ankara’da yankı uyandırdı
Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Vakfının düzenlediği Tarih ve Kültür Konferansları kapsamında, Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği ile iş birliği içerisinde, "Mektuplar: Nesip Yusufbeyli'den Şefika Gaspıralı'ya" isimli eserin yazarı Doç. Dr. Minara Aliyeva Çınar bir konferans verdi.
Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Vakfı her ay düzenli olarak tertip ettiği Tarih ve Kültür Konferansları kapsamında yeni isimleri ağırlamaya devam ediyor. Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği ile iş birliği içerisinde 5 Nisan 2025 tarihinde 14.00’te Dr. Ahmet İhsan Kırımlı Sosyal Tesisi bünyesinde bulunan Bekir Sıtkı Çobanzade Kütüphanesi'nde başlayan programda, "Mektuplar: Nesip Yusufbeyli'den Şefika Gaspıralı'ya" isimli eserin yazarı Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Minara Aliyeva Çınar konuk oldu.
Aliyeva Çınar, Türk kadınının millî ve medenî uyanışının en önemli figürlerinden, Türk kadın hareketinin öncüsü Şefika Gaspıralı'nın hayatı ve eşi Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin ideoloğu ve ikinci Başbakanı Nesip Yusufbeyli’nin Şefika Gaspıralı’ya göndermiş olduğu altmış altı adet mektup çerçevesinde hazırladığı eserini tanıttı.
Konferansa; Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel, Kırım Derneği Genel Başkan Yardımcısı İsmet Yüksel, Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkan Yardımcısı ve Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin ve çok sayıda kişi katılım sağladı.
“ŞEFİKA HANIM’I DAHA İYİ TANIMALI VE TANITMALIYIZ”
Konferansın açılış konuşması KTMM Üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Yüksel tarafından gerçekleştirildi. Yüksel konuşmasında, "Mektuplar: Nesip Yusufbeyli'den Şefika Gaspıralı'ya" isimli eserin Şefika Gaspıralı’yı yeniden tanıtan ve yakından gösteren bir kitap olduğunu belirterek başladı.
Şefika Gaspıralı’nın Kırım Tatarlarının tarihinde iz bırakan bir kadın olduğunu kaydeden Yüksel cümlelerine şu şekilde devam etti:
“MEKTUPLAR İSMAİL BEY’E AİT SANILDI”
Konferans, Aliyeva Çınar’ın "Mektuplar: Nesip Yusufbeyli'den Şefika Gaspıralı'ya" isimli kitabının sunumu ile devam etti. Aliyeva Çınar, cümlelerine eserin ortaya çıkış sürecinden bahsederek başladı. Eserin altmış altı mektubun incelenmesiyle ortaya çıktığını belirten Aliyeva Çınar, kırk altı mektubun kendisine Türk Ocakları Bursa Şubesi Başkanı Prof. Dr. Selçuk Kırlı tarafından verildiğini söyledi. İlk başta mektupların Kırım Tatar siyasetçi, düşünür, yazar, eğitimci ve yayıncı İsmail Bey Gaspıralı’ya ait olduğunu sanıldığını ifade eden Aliyeva Çınar, mektupları okudukça aslında Nesip Yusufbeyli’den Şefika Gaspıralı’ya yazılan mektuplar olduğunun ortaya çıktığını bildirdi.
Aliyeva Çınar, altı mektubun Azerbaycan Devlet Arşivi’nde bulunan Azize Caferzade arşivinden; on mektubun ise Nesip Yusufbeyli arşivinden alındığını bildirdi. Aliyeva Çınar geriye kalan üç mektubun ise, ŞengülHablemitoğlu ve Necip Hablemitoğlu’nun “Şefika Gaspıralı ve Rusya’da Türk Kadın Hareketi 1893-1920)” isimli eserinden alındığını söyledi.
“ONLARIN YERİ ORASI: VATAN”
Azize Caferzade’ye mektupların Şefika Gaspıralı’nın kızı Zöhre Yusufbeyli tarafından verildiğini bildiren Aliyeva Çınar, mektupların araştırılması sırasında yaşadığı bir anıyı paylaştı:
TERCÜMAN GAZETESİ VE ŞEFİKA GASPIRALI
Aliyeva Çınar sunumuna, Şefika Gaspıralı’nın yetiştiği entelektüel çevreden ve hayatından anekdotlara yer vererek devam etti. Bu bağlamda Aliyeva Çınar, Şefika Gaspıralı’nın hem anne hem de baba tarafından köklü ve aydın ailelerden geldiğini belirtti ve Şefika Hanım’ın oldukça iyi bir eğitim gördüğünü kaydetti.
Bununla birlikte “Tabii Tercüman dediğimizde en başta aklımıza İsmail Bey Gaspıralı gelir ama tercüman dediğimiz zaman aklımıza Şefika Hanım da gelir.” diyen Aliyeva Çınar, Tercüman gazetesinin Şefika Hanım’ın hayatında ve hayata bakış açısında çok önemli bir yeri olduğunu söyledi.
Ayrıca Aliyeva Çınar, o dönemdeki edebî çevrenin ve etrafını saran siyasî ve toplumsal olayların, Şefika Hanım'ın hayata bakışının değiştirilmesine vesile olduğunu belirtti ve “Bununla birlikte dünyaya çok daha farklı bir pencereden bakmış oluyor Şefika Hanım. Kadınlara karşı yapılan kabalıkları görüyor, okuyor. Hak etmedikleri muameleleri görüyor. Cehaletin ve rezaletin kurbanı olmaya maruz kalmalarını görüyor. Yani kadın meselesi Şefika Hanım'ı ön planda ya da ilk planda ilgilendiren en önemli konu olarak görülüyor.” şeklinde ekledi.
ŞEFİKA HANIM VE NESİP BEY NASIL TANIŞTI?
Aliyeva Çınar ifadelerine, Nesip Yusutbeyli’nin hayatınından bahsederek devam etti. Nesip Yusufbeyli’nin Türk dünyası için çok önemli bir isim olduğunu belirten Aliyeva Çınar, “Nesip Yusuf Beyli hayatını, aklını, çalışmalarını hep halkına adamış bir insandır. Ülkenin geleceğini, daha doğrusu Azerbaycan'ın bağımsızlığına ömrünü adayan bir kişiydi. Çok önemli çalışmalara imza atmıştı. Büyük bir devlet adamıydı.” ifadelerini kullandı.
Daha sonrasında Aliyeva Çınar, Şefika Hanım ile Nesip Yusufbeyli’nin tanışma hikâyesini aktardı:
“ŞEFİKA HANIM, SAYGIDEĞER ŞEFİKA HANIM VE ŞEFİ”
Konferansın devamında Aliyeva Çınar, “Mektuplar: Nesip Yusufbeyli'den Şefika Gaspıralı'ya" isimli eserinin ışığında Necip Yusufbeyli tarafından Şefika Gaspıralı’ya gönderilen mektupların özelliklerini ve içeriklerini anlattı. Mektupların sadece ikili sevgili arasında geçen aşk mektupları olmadığını vurgulayan Aliyeva Çınar, mektupların aynı zamanda birer tarihî belge olduğunu söyledi.
Bununla birlikte Aliyeva Çınar, mektuplardaki hitap şekillerinin de önemine vurgu yaptı ve Nesip Bey’in Şefika Hanım’a “Şefika Hanım, Saygıdeğer Şefika Hanım ve Şefi” gibi isimlerle seslendiğini bildirdi. Sonrasında Nesip Yusufbeyli’nin 1905 yılında yazmış olduğu bir mektubu aktaran Aliyeva Çınar, cümlelerine şu şekilde devam etti:
Eserini yazma aşamasında Nesip Yusufbeyli’nin mektuplarına kendini kaptırdığını vurgulayan Aliyeva Çınar, mektupların çok güzel bir dille yazıldığını belirtti. Aynı zamanda mektuplarda dönemin tarihî çerçevesi, Türk kadınların toplumdaki yeri, Türk kadının hakları, Türk toplumu hakkında fikirler ve Türk dünyasında eğitimin önemi gibi konuların da yer aldığını söyledi.
Öte yandan eseri yazarken karşılaştığı zorluklardan bahseden yazar, mektupların hepsinin belirli bir tarihi olmadığı için sıralama yapmanın zor olduğunu söyledi. Bununla beraber, mektupların sadece Nesip Yusufbeyli tarafından yazılmasından dolayı yorumlamakta güçlük çektiğini bildirdi.
AŞK VE TUTKU, ACI VE HÜZÜN
Aliyeva Çınar, “Benim hazırlamış olduğum eserin konusu hayatının baharında suikasta uğrayarak yaşamına göz yuman Azerbaycan'ın önemli bir devlet bir siyaset adamı Nesip Yusuf Beyli'nin üniversite öğrencisi iken âşık olduğu ve daha sonra kendisiyle hayatını birleştirdiği İsmail Gaspıralı’nın kızı Kırım'ın millî mücadelesinde aktif rol oynayan Müslüman-Türk kadınlarının modern yaşamında öncülük yapan Şefika Gaspıralı’na yazdığı mektuplardır. Aşk ve tutkunun, acı ve hüznün, ayrılık ve ihanetin bir arada yaşandığı bir hayat devrelerini bulacağız bu mektuplarda. Feleğin acımadan, vatanlarından uzak yerlere savulduğu iki bedbaht insanın hayatlarıdır.” ifadeleriyle sunumuna son verdi.
Konferansın sonunda katılımcıların sorularını yanıtlayan Minara Aliyeva Çınar'a günün anısında Gayana Yüksel tarafından plaket takdim edildi.
Konferans sonrasında Aliyeva Çınar, katılımcılar için eserini imzaladı.
Son Haberler