SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Şefika Gaspıralı

QHA - Kırım Haber Ajansı - Şefika Gaspıralı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Şefika Gaspıralı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

“Mektuplar: Nesip Yusufbeyli'den Şefika Gaspıralı'ya” isimli konferans Ankara’da yankı uyandırdı Haber

“Mektuplar: Nesip Yusufbeyli'den Şefika Gaspıralı'ya” isimli konferans Ankara’da yankı uyandırdı

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Vakfı her ay düzenli olarak tertip ettiği Tarih ve Kültür Konferansları kapsamında yeni isimleri ağırlamaya devam ediyor. Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği ile iş birliği içerisinde 5 Nisan 2025 tarihinde 14.00’te Dr. Ahmet İhsan Kırımlı Sosyal Tesisi bünyesinde bulunan Bekir Sıtkı Çobanzade Kütüphanesi'nde başlayan programda, "Mektuplar: Nesip Yusufbeyli'den Şefika Gaspıralı'ya" isimli eserin yazarı Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Minara Aliyeva Çınar konuk oldu.  “Mektuplar: Nesip Yusufbeyli'den Şefika Gaspıralı'ya” isimli konferans Ankara’da yankı uyandırdı pic.twitter.com/Fzo2Tv5DDy — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) April 5, 2025 Aliyeva Çınar, Türk kadınının millî ve medenî uyanışının en önemli figürlerinden, Türk kadın hareketinin öncüsü Şefika Gaspıralı'nın hayatı ve eşi Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin ideoloğu ve ikinci Başbakanı Nesip Yusufbeyli’nin Şefika Gaspıralı’ya göndermiş olduğu altmış altı adet mektup çerçevesinde hazırladığı eserini tanıttı. Konferansa; Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel, Kırım Derneği Genel Başkan Yardımcısı İsmet Yüksel, Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkan Yardımcısı ve Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin ve çok sayıda kişi katılım sağladı. “ŞEFİKA HANIM’I DAHA İYİ TANIMALI VE TANITMALIYIZ” Konferansın açılış konuşması KTMM Üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Yüksel tarafından gerçekleştirildi. Yüksel konuşmasında, "Mektuplar: Nesip Yusufbeyli'den Şefika Gaspıralı'ya" isimli eserin Şefika Gaspıralı’yı yeniden tanıtan ve yakından gösteren bir kitap olduğunu belirterek başladı.  Şefika Gaspıralı’nın Kırım Tatarlarının tarihinde iz bırakan bir kadın olduğunu kaydeden Yüksel cümlelerine şu şekilde devam etti: Maalesef bunu iyi bilmiyoruz, bilemiyoruz. Kırım'dan gelen, Ukrayna'dan gelen birisi olarak bunu söylüyorum. Ve bu kitap, bu çalışma bizim bilincimizi, bizim bilgilerimizi artıran kaynaktır. Ve şunu da söylemem gerekiyor, bir dernek olarak (Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği) yola çıktık, çalışmalarımıza başladık. Çalışmalarımız devam ediyor. Yani çok yeniyiz, yeni kurulduk. Geçen sene kadın birliği olarak yola çıktık. Ve şu anda çalışmalarımız devam etmektedir. Polonya, Romanya, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Ukrayna'ya projeler yapıyoruz. Her yerde Şefika Gaspıralı’yı anlatıyoruz. O her yerde ve hakikaten gurur duyacağımız, örnek olarak göstereceğimiz bir kadındır.  “MEKTUPLAR İSMAİL BEY’E AİT SANILDI” Konferans, Aliyeva Çınar’ın "Mektuplar: Nesip Yusufbeyli'den Şefika Gaspıralı'ya" isimli kitabının sunumu ile devam etti. Aliyeva Çınar, cümlelerine eserin ortaya çıkış sürecinden bahsederek başladı. Eserin altmış altı mektubun incelenmesiyle ortaya çıktığını belirten Aliyeva Çınar, kırk altı mektubun kendisine Türk Ocakları Bursa Şubesi Başkanı Prof. Dr. Selçuk Kırlı tarafından verildiğini söyledi. İlk başta mektupların Kırım Tatar siyasetçi, düşünür, yazar, eğitimci ve yayıncı İsmail Bey Gaspıralı’ya ait olduğunu sanıldığını ifade eden Aliyeva Çınar, mektupları okudukça aslında Nesip Yusufbeyli’den Şefika Gaspıralı’ya yazılan mektuplar olduğunun ortaya çıktığını bildirdi. Aliyeva Çınar, altı mektubun Azerbaycan Devlet Arşivi’nde bulunan Azize Caferzade arşivinden; on mektubun ise Nesip Yusufbeyli arşivinden alındığını bildirdi. Aliyeva Çınar geriye kalan üç mektubun ise, ŞengülHablemitoğlu ve Necip Hablemitoğlu’nun “Şefika Gaspıralı ve Rusya’da Türk Kadın Hareketi 1893-1920)” isimli eserinden alındığını söyledi. “ONLARIN YERİ ORASI: VATAN” Azize Caferzade’ye mektupların Şefika Gaspıralı’nın kızı Zöhre Yusufbeyli tarafından verildiğini bildiren Aliyeva Çınar, mektupların araştırılması sırasında yaşadığı bir anıyı paylaştı: Dediğim gibi 6 mektubu Prof. Dr. Azize Canferzade'den aldık. Bunu araştırdığımda Azize Canferzade'nin bir yazısını okudum. Orada şöyle bir ifade vardı. Okuduğumda da çok duygulandım: ‘Canferzade, Zöhre Hanım'dan mektupları alır. Canferzade, Zöhre Hanım'dan bu mektupları alırken o an hissettiği duyguyu da şöyle ifade ediyor: Mektupları görünce gözlerime inanamadım diyor. Zöhre Hanım bu mektupları bana verdiğinde ona dedim ki, bu acil hatıraları bana niçin veriyorsunuz? Onlardan nasıl ayrılabilirsiniz? Zöhre Hanım'ın gözleri doldu. Onların yeri orası, vatan…’ TERCÜMAN GAZETESİ VE ŞEFİKA GASPIRALI Aliyeva Çınar sunumuna, Şefika Gaspıralı’nın yetiştiği entelektüel çevreden ve hayatından anekdotlara yer vererek devam etti. Bu bağlamda Aliyeva Çınar, Şefika Gaspıralı’nın hem anne hem de baba tarafından köklü ve aydın ailelerden geldiğini belirtti ve Şefika Hanım’ın oldukça iyi bir eğitim gördüğünü kaydetti. Bununla birlikte “Tabii Tercüman dediğimizde en başta aklımıza İsmail Bey Gaspıralı gelir ama tercüman dediğimiz zaman aklımıza Şefika Hanım da gelir.” diyen Aliyeva Çınar, Tercüman gazetesinin Şefika Hanım’ın hayatında ve hayata bakış açısında çok önemli bir yeri olduğunu söyledi.  Ayrıca Aliyeva Çınar, o dönemdeki edebî çevrenin ve etrafını saran siyasî ve toplumsal olayların, Şefika Hanım'ın hayata bakışının değiştirilmesine vesile olduğunu belirtti ve “Bununla birlikte dünyaya çok daha farklı bir pencereden bakmış oluyor Şefika Hanım. Kadınlara karşı yapılan kabalıkları görüyor, okuyor. Hak etmedikleri muameleleri görüyor. Cehaletin ve rezaletin kurbanı olmaya maruz kalmalarını görüyor. Yani kadın meselesi Şefika Hanım'ı ön planda ya da ilk planda ilgilendiren en önemli konu olarak görülüyor.” şeklinde ekledi. ŞEFİKA HANIM VE NESİP BEY NASIL TANIŞTI? Aliyeva Çınar ifadelerine, Nesip Yusutbeyli’nin hayatınından bahsederek devam etti. Nesip Yusufbeyli’nin Türk dünyası için çok önemli bir isim olduğunu belirten Aliyeva Çınar, “Nesip Yusuf Beyli hayatını, aklını, çalışmalarını hep halkına adamış bir insandır. Ülkenin geleceğini, daha doğrusu Azerbaycan'ın bağımsızlığına ömrünü adayan bir kişiydi. Çok önemli çalışmalara imza atmıştı. Büyük bir devlet adamıydı.” ifadelerini kullandı. Daha sonrasında Aliyeva Çınar, Şefika Hanım ile Nesip Yusufbeyli’nin tanışma hikâyesini aktardı: Tercüman gazetesinin etrafında gelişen olaylar, ceditçilik akımı, eğitim faaliyetleri, Türkçülük akımı, Türkiye-Tataristan ve Azerbaycan ülkelerini birbirine hep yakınlaştırmıştı. O dönemde Odessa Üniversitesinde eğitim alan öğrenciler, İsmail Gaspıralı’yı hep ziyarete sık sık Kırım’a gelirler. Şefika Hanım da böyle bir ziyaret esnasında Nesip Yusufbeyli ile tanışıyor. İlk aşamada tabii ki iki arkadaş gibi ilişkiler kuruluyor. Bunu kendi mektuplardan yola çıkarak söyleyebiliriz. Daha sonra da bu ilişki duygusal bir hâl alıyor.  Birbirinin fikrini öğrenmeye çalışıyorlar, birbirlerini tanımaya çalışıyorlar. “ŞEFİKA HANIM, SAYGIDEĞER ŞEFİKA HANIM VE ŞEFİ” Konferansın devamında Aliyeva Çınar, “Mektuplar: Nesip Yusufbeyli'den Şefika Gaspıralı'ya" isimli eserinin ışığında Necip Yusufbeyli tarafından Şefika Gaspıralı’ya gönderilen mektupların özelliklerini ve içeriklerini anlattı. Mektupların sadece ikili sevgili arasında geçen aşk mektupları olmadığını vurgulayan Aliyeva Çınar, mektupların aynı zamanda birer tarihî belge olduğunu söyledi. Bununla birlikte Aliyeva Çınar, mektuplardaki hitap şekillerinin de önemine vurgu yaptı ve Nesip Bey’in Şefika Hanım’a “Şefika Hanım, Saygıdeğer Şefika Hanım ve Şefi” gibi isimlerle seslendiğini bildirdi. Sonrasında Nesip Yusufbeyli’nin 1905 yılında yazmış olduğu bir mektubu aktaran Aliyeva Çınar, cümlelerine şu şekilde devam etti: Nesip Bey'in 1905 Temmuz ayında yazdığı mektupta şöyle bir ifade var. Biraz sitem ediyor tabi bu arada Şefika Hanım'a: ‘…İlk başta senden mektup almadığım bir gün bile olmadı. Gönderdiğin hemen hemen bütün mektuplara da anında cevap yazıp gönderdim. Başlangıçta öyleydi. Şimdi ise… İki haftada bir mektup, bazen de bir kartpostal.’ Demek ki neredeyse her bir mektup gelirdi ve cevap giderdi. Eserini yazma aşamasında Nesip Yusufbeyli’nin mektuplarına kendini kaptırdığını vurgulayan Aliyeva Çınar, mektupların çok güzel bir dille yazıldığını belirtti. Aynı zamanda mektuplarda dönemin tarihî çerçevesi, Türk kadınların toplumdaki yeri, Türk kadının hakları, Türk toplumu hakkında fikirler ve Türk dünyasında eğitimin önemi gibi konuların da yer aldığını söyledi. Öte yandan eseri yazarken karşılaştığı zorluklardan bahseden yazar, mektupların hepsinin belirli bir tarihi olmadığı için sıralama yapmanın zor olduğunu söyledi. Bununla beraber, mektupların sadece Nesip Yusufbeyli tarafından yazılmasından dolayı yorumlamakta güçlük çektiğini bildirdi.  AŞK VE TUTKU, ACI VE HÜZÜN Aliyeva Çınar, “Benim hazırlamış olduğum eserin konusu hayatının baharında suikasta uğrayarak yaşamına göz yuman Azerbaycan'ın önemli bir devlet bir siyaset adamı Nesip Yusuf Beyli'nin üniversite öğrencisi iken âşık olduğu ve daha sonra kendisiyle hayatını birleştirdiği İsmail Gaspıralı’nın kızı Kırım'ın millî mücadelesinde aktif rol oynayan Müslüman-Türk kadınlarının modern yaşamında öncülük yapan Şefika Gaspıralı’na yazdığı mektuplardır. Aşk ve tutkunun, acı ve hüznün, ayrılık ve ihanetin bir arada yaşandığı bir hayat devrelerini bulacağız bu mektuplarda. Feleğin acımadan, vatanlarından uzak yerlere savulduğu iki bedbaht insanın hayatlarıdır.”  ifadeleriyle sunumuna son verdi. Konferansın sonunda katılımcıların sorularını yanıtlayan Minara Aliyeva Çınar'a günün anısında Gayana Yüksel tarafından plaket takdim edildi. Konferans sonrasında Aliyeva Çınar, katılımcılar için eserini imzaladı.

“Şefika: İsmail Gaspıralı’nın Kızı” eseri Ukrainceye çevriliyor Haber

“Şefika: İsmail Gaspıralı’nın Kızı” eseri Ukrainceye çevriliyor

Kırım Derneği Genel Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Serra Menekay’ın “Şefika: İsmail Gaspıralı’nın Kızı” romanının Ukraince basılmasına yönelik çalışmalar kapsamında önemli bir toplantı gerçekleşti. 3 Şubat 2025 tarihinde çevrim içi olarak tertip edilen toplantıda; Kıyiv Taras Şevçenko Milli Üniversitesi Türkoloji Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Irına Drıga (Iryna Dryga) başkanlığındaki heyette yer alan çevirmenler, Türkoloji bölümü öğrencileri, Mayster Knıh Yayınevi İcra Müdürü Nadiya Honçarenko ve yazar Dr. Serra Menekay katıldı. Prof. Dr. Irına Drıga liderliğinde sürdürülen, Türkoloji bölümü öğrencilerinden kurulan bir ekibin de destek verdiği çalışmaların devamı niteliğinde olan bu toplantıda yazar Serra Menekay, eserlerini yazarken nasıl bir motivasyon içinde olduğunu, amaçlarını, hislerini ve yazım sürecinde yaşadıklarını paylaştı. Karşılıklı bilgi alış verişi şeklinde geçen ve iki saate yakın süren görüşmenin sonunda Serra Menekay’ın bu ay Türkiye’de basılacak olan yeni kitabı "İnci Kolye" de gündeme geldi. Dr. Serra Menekay’ın 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nı anlatan ve yazarın kendi aile hikâyesini romanlaştırdığı ilk eseri “Aluşta’dan Esen Yeller”; 2021 yılında Ukrainceye çevrilmiş ve Kıyiv’deki Mayster Knıh Yayınevi tarafından basılmıştı. Bu eser, Ukrayna’daki tarihçiler tarafından gözden geçirilerek değerli bir mikro tarih örneği olarak kabul edilmiş ve Taras Şevçenko Üniversitesi Tarih Bölümünde müfredata alınmıştı. Serra Menekay bu eseri ile Ukrayna’da tanınmakta ve okunmaktadır. Dr. Serra Menekay’ın Şefika Gaspıralı’nın hayatını anlattığı “Şefika: İsmail Gaspıralı’nın Kızı” adlı romanı ise 2017 yılında Galeati Yayıncılık tarafından basılmış ve günümüze kadar Türkiye’de 6 baskı yapmıştı. Bu romanda yazar, Türk dünyasının büyük fikir adamı, Kırım Tatar eğitimci ve reformist İsmail Bey Gaspıralı’nın kızı Şefika Gaspıralı’nın Türk kadın hareketi liderliğinden ilk Türk kadın milletvekili olmaya, gazetecilikten sivil toplum önderliğine, Kırımlı ünlü bir reformistin kızı olmaktan Azerbaycan başbakanının eşi olmaya uzanan sıra dışı hayatını aktarmıştı. Şefika Gaspıralı’yı roman dilinde Türkiye’deki okurlara ilk kez sunan bu eser, aynı zamanda Kırım Tatar kültürünün sağlam temellerini, tarihi geçmişini ve kültürel kodlarını aktarmak konusunda da değerli bir eser niteliğindeydi. TÜRK KADIN HAREKETİNİN ÖNCÜSÜ ŞEFİKA GASPIRALI 20. yüzyıl başlarında "Dilde, Fikirde, İşte Birlik" diyerek Türk dünyasında kültürel ve siyasi uyanışın önderliğini yapan ve ebedileştiren ünlü gazeteci, eğitimci, politikacı ve reformcu İsmail Bey Gaspıralı'nın kızı, Türk kadınının millî ve medenî uyanışının önemli bir figürü olan Şefika Gaspıralı, 14 Ekim 1886’da Kırım’ın Bahçesaray şehrinde hayata gözlerini açtı. Babası, bütün Türk milliyetçilerinin mutlaka tanıması gereken aydın ve Tercüman gazetesinin kurucusu İsmail Bey Gaspıralı, annesi ise Kazan Tatarlarının tanınmış Türkçü âilelerinden Akçura âilesine mensup Zühre Hanım’dır. Türkçülüğün önde gelen isimlerinden Yusuf Akçura da Şefika Hanım’ın dayısının oğludur. Şefika Hanım’ın hem anne hem de baba tarafı eğitime her zaman büyük önem verdi. Zühre Hanım, vefat ettiği 1903 senesine kadar matbuat işleriyle uğraşarak, dönemin sosyal ve siyasi meseleleriyle yakından ilgilenerek bu yönüyle kızına rol model oldu. Şefika Gaspıralı okuma-yazmayı babasından öğrendi; daha sonra eğitimine babasının Kırım'daki Usûl-ü Cedit Mektebinde devam etti. Annesinin vefatından sonra 17 yaşında evin sorumluluğunu üstlenen Şefika Gaspıralı, bir yandan da Tercüman gazetesinin yayınlarının yönetimi, yazışmaları ve Rusçadan çevirilerin yapılması, posta ve dağıtım işleri konularında babasının en önemli yardımcısı oldu. Şefika Hanım ilk yazısını 1903'de Tercüman'da yayımladı. Bu sıralarda Şefika Hanım, babasını sıkça ziyaret eden gençlerden Genceli Nesib Bey Yusufbeyli ile tanıştı. Siyasi konularda başlayan mektuplaşmalarının duygusal yakınlaşmaya dönüşmesiyle iki genç 1906 yılında evlendi. Şefika Gaspıralı, 1906-1912 yılları arasında, dünyanın ilk kadınlara özel dergisi haftalık Âlem-I Nisvân dergisinin yönetimini üstlendi. Buradaki ilk yazısı da Kırım Tatar masalları ve folklorüne dairdi. Kadın hürriyeti, erkek-kadın eşitliği,  kadının her alanda eğitim ve çalışma hakkı gibi temel konularda tohumlar eken Şefika Gaspıralı, ayrıca 1. Kırım Tatar Milli Kurultayı Başkanlık Divanı Üyesi ve iki dönem milletvekili oldu. Ayrıca Moskova’da gerçekleşen Bütün Rusya Müslümanları Birinci Kongresi'nde de yönetim kurulu üyeliğine seçildi ve Müslüman Türk kadınları içinde siyâsete giren ilk kadın oldu. 30 Nisan 1919’da Bolşeviklerin Kırım’ı işgal ettikten sonra Şefika Gaspıralı ailesi ile birlikte Bahçesaray’dan ayrılmak zorunda kalarak Bakü’ye geldi. Burada, Azerbaycan Halk Eğitim Bakanlığına bağlı çocuk okullarında eğitim verecek eğitimcileri yetiştirmek gayesiyle kurslar açtı. Bolşevikler Bakü’yü de işgal edip kocası Nesip Yusufbeyli’yi şehit edince, Şefika Gaspıralı bağımsız tek Türk devleti olan Türkiye’ye kaçmak zorunda kaldı. Kırım’da ve bütün Türk coğrafyasında kadınların lideri olan Şefika Hanım, Türkiye’de maddî sıkıntılar çekti; dikiş dikerek, hastânede, yetimhânelerde, Kızılay’da çalışarak hayatını idâme ettirdi. Yaşadığı sıkıntılara rağmen siyasi faaliyetlerden geri durmayan Şefika Hanım, 1930’da Kırım Kadınlar Cemiyetini kurdu. Bu cemiyeti kurarak, Kırım’da yaşayan Türklerin çektiği zulmü bütün dünya kamuoyuna duyurmak istedi. 35 yaşında geldiği Türkiye'de 54 yıl yaşan Şefika Gaspıralı uzun yıllar Kızılay'a hizmet etti. Ayrıca Kırım Dergisi, Emel Dergisi için yazılar yazdı. Şefika Gaspıralı kendi hayatı ile birlikte Rusya'daki Türk Kadın Hareketi'ni bir kitap haline getirmeyi planlıyordu. Bu konuda elinde bulunan belgeleri Necip Hablemitoğlu ve Şengül Hablemitoğlu'na verdi. Bu çalışma daha sonra "Şefika Gaspıralı ve Rusya'da Türk Kadın Hareketi (1893-1920)" ismiyle yayımlandı. 31 Ağustos 1975 tarihinde İstanbul'da hayatını kaybeden Şefika Gaspıralı Zincirlikuyu Asri Mezarlığına defnedildi.

Etimesgut'ta "Şefika Gaspıralı: Bir Dava, Bir Ömür" paneli Haber

Etimesgut'ta "Şefika Gaspıralı: Bir Dava, Bir Ömür" paneli

Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği ile Etimesgut Kırım Tatarları Kültür ve Dayanışma Derneği ortaklığında 11 Ocak 2025 tarihinde Türk kadınının millî ve medenî uyanışının önemli bir figürü olan Şefika Gaspıralı anılacak. "ŞEFİKA GASPIRALI: BİR DAVA BİR ÖMÜR" "Şefika Gaspıralı: Bir Dava Bir Ömür" ismli panel, Etimesgut Belediyesi Kent Konseyi Konferans Salonu'nda saat 14.00'te gerçekleştirilecek. Hatice Füsun Taştan'ın moderatörlüğünü yürüteceği panelde; Etimesgut Kırım Tatarları Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Reyhan Kadriye Tanılmış, Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Üyesi, Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel, Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Serra Menekay ve Azerbaycan Kültür Derneği Genel Merkez Kadınlar Kolu Başkanı Nesrin Ünal konuşmacı olarak yer alacak.  Program kapsamında Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Müzik ve Dans Topluluğu Cıyın Ansambli sahne alacak.  ŞEFİKA GASPIRALI KİMDİR? 20. yüzyıl başlarında "Dilde, Fikirde, İşte Birlik" sözleriyle Türk dünyasında kültürel ve siyasi uyanışın önderliğini yapan ve ebedileştiren ünlü gazeteci, eğitimci, politikacı ve reformcu İsmail Bey Gaspıralı'nın kızı, Türk kadınının millî ve medenî uyanışının önemli bir figürü olan Şefika Gaspıralı, 14 Ekim 1886’da Kırım’ın Bahçesaray şehrinde hayata gözlerini açtı. Babası, bütün Türk milliyetçilerinin mutlaka tanıması gereken aydın ve Tercüman gazetesinin kurucusu İsmail Bey Gaspıralı, annesi ise Kazan Tatarlarının tanınmış Türkçü âilelerinden Akçura âilesine mensup Zühre Hanım’dır. Türkçülüğün önde gelen isimlerinden Yusuf Akçura da Şefika Hanım’ın dayısının oğludur. Şefika Hanım’ın hem anne hem de baba tarafı eğitime her zaman büyük önem verdi. Zühre Hanım, vefat ettiği 1903 senesine kadar matbuat işleriyle uğraşarak, dönemin sosyal ve siyasi meseleleriyle yakından ilgilenerek bu yönüyle kızına rol model oldu. Şefika Gaspıralı okuma-yazmayı babasından öğrendi; daha sonra eğitimine babasının Kırım'daki Usûl-ü Cedit Mektebinde devam etti. Annesinin vefatından sonra 17 yaşında evin sorumluluğunu üstlenen Şefika Gaspıralı, bir yandan da Tercüman gazetesinin yayınlarının yönetimi, yazışmaları ve Rusçadan çevirilerin yapılması, posta ve dağıtım işleri konularında babasının en önemli yardımcısı oldu. Şefika Hanım ilk yazısını 1903'de Tercüman'da yayımladı.  Bu sıralarda Şefika Hanım, babasını sıkça ziyaret eden gençlerden Genceli Nesib Bey Yusufbeyli ile tanıştı. Siyasi konularda başlayan mektuplaşmalarının duygusal yakınlaşmaya dönüşmesiyle iki genç 1906 yılında evlendi. Şefika Gaspıralı, 1906-1912 yılları arasında, dünyanın ilk kadınlara özel dergisi haftalık Âlem-I Nisvân dergisinin yönetimini üstlendi. Buradaki ilk yazısı da Kırım Tatar masalları ve folklorüne dairdi. Kadın hürriyeti, erkek-kadın eşitliği,  kadının her alanda eğitim ve çalışma hakkı gibi temel konularda tohumlar eken Şefika Gaspıralı, ayrıca 1. Kırım Tatar Milli Kurultayı Başkanlık Divanı üyesi ve iki dönem milletvekili oldu. Ayrıca Moskova’da gerçekleşen Bütün Rusya Müslümanları Birinci Kongresi’nde de yönetim kurulu üyeliğine seçildi ve Müslüman Türk kadınları içinde siyâsete giren ilk kadın oldu. 30 Nisan 1919’da Bolşeviklerin Kırım’ı işgal ettikten sonra Şefika Gaspıralı ailesi ile birlikte Bahçesaray’dan ayrılmak zorunda kalarak Bakü’ye geldi. Burada, Azerbaycan Halk Eğitim Bakanlığına bağlı çocuk okullarında eğitim verecek eğitimcileri yetiştirmek gâyesiyle kurslar açtı. Bolşevikler Bakü’yü de işgal edip kocası Nesip Yusufbeyli’yi şehit edince, Şefika Gaspıralı bağımsız tek Türk devleti olan Türkiye’ye kaçmak zorunda kaldı. Kırım’da ve bütün Türk coğrafyasında kadınların lideri olan Şefika Hanım, Türkiye’de maddî sıkıntılar çekti; dikiş dikerek, hastânede, yetimhânelerde, Kızılay’da çalışarak hayatını idâme ettirdi. Yaşadığı sıkıntılara rağmen siyasi faaliyetlerden geri durmayan Şefika Hanım, 1930’da Kırım Kadınlar Cemiyetini kurdu. Bu cemiyeti kurarak, Kırım’da yaşayan Türklerin çektiği zulmü bütün dünya kamuoyuna duyurmak istedi. 35 yaşında geldiği Türkiye'de 54 yıl yaşan Şefika Gaspıralı uzun yıllar Kızılay'a hizmet etti. Ayrıca Kırım Dergisi, Emel Dergisi için yazılar yazdı. Şefika Gaspıralı kendi hayatı ile birlikte Rusya'daki Türk Kadın Hareketi'ni bir kitap haline getirmeyi planlıyordu. Bu konuda elinde bulunan belgeleri Necip Hablemitoğlu ve Şengül Hablemitoğlu'na verdi. Bu çalışma daha sonra "Şefika Gaspiralı ve Rusya'da Türk Kadın Hareketi (1893-1920)" ismiyle yayımlandı. 31 Ağustos 1975 tarihinde İstanbul'da hayatını kaybeden Şefika Gaspıralı Zincirlikuyu Asri Mezarlığına defnedildi.

Şefika Gaspıralı doğumunun 138. yılında ABD'de konuşulacak Haber

Şefika Gaspıralı doğumunun 138. yılında ABD'de konuşulacak

Kırım Tatar aydını, Tercüman gazetesinin kurucusu, Türk dünyasının abide şahsiyetlerinden biri olan fikir insanı İsmail Bey Gaspıralı'nın en büyük yardımcısı ve kızı, Türk kadın hareketinin öncüsü Şefika Gaspıralı, Kırım Tatarları başta olmak üzere tüm Türk dünyası sevdalıları tarafından anılıyor. Bu kapsamda doğumunun 138. yılında Şefika Gaspıralı dünya ülkelerinde tanıtılmaya devam ediyor.  ŞEFİKA GASPIRALI ABD'DE TANITILACAK Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği ABD Temsilciliği ve Kırım Türkleri Amerikan Birliği bünyesindeki İsmail Gaspıralı Okulu tarafından "Kadın Lideri Öncülerinden Şefika Gaspıralı" başlıklı tanıtım programı düzenlenecek.   ABD'nin New York kentindeki Kırım Türkleri Amerikan Birliğinde 19 Ekim 2024 tarihinde icra edilecek olan etkinlikte; Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği ABD Temsilcisi Huriye Altan açılış konuşması gerçekleştirecek. Ardından Leyla Memetova "Şefika Gaspıarlı Kimdir?" sunumunu Kırım Tatarca, Esma Resulova ise İngilizce yapacak. Huriye Altan'ın “Women’s Rights, Activist and Politician” başlıklı İngilizce sunumunun ardından okulun öğrencileri şiir dinletisi gerçekleştirecek ve Kırım Tatar halk oyunları sergilenecek.  Saat 15.00'te başlayacak olan program Altan'ın kapanış konuşmasıyla sona erecek. ŞEFİKA GASPIRALI KİMDİR? 20. yüzyıl başlarında "Dilde, Fikirde, İşte Birlik" diyerek Türk dünyasında kültürel ve siyasi uyanışın önderliğini yapan ve ebedileştiren ünlü gazeteci, eğitimci, politikacı ve reformcu İsmail Bey Gaspıralı'nın kızı, Türk kadınının millî ve medenî uyanışının önemli bir figürü olan Şefika Gaspıralı, 14 Ekim 1886’da Kırım’ın Bahçesaray şehrinde hayata gözlerini açtı. Babası, bütün Türk milliyetçilerinin mutlaka tanıması gereken aydın ve Tercüman gazetesinin kurucusu İsmail Bey Gaspıralı, annesi ise Kazan Tatarlarının tanınmış Türkçü âilelerinden Akçura âilesine mensup Zühre Hanım’dır. Türkçülüğün önde gelen isimlerinden Yusuf Akçura da Şefika Hanım’ın dayısının oğludur. Şefika Hanım’ın hem anne hem de baba tarafı eğitime her zaman büyük önem verdi. Zühre Hanım, vefat ettiği 1903 senesine kadar matbuat işleriyle uğraşarak, dönemin sosyal ve siyasi meseleleriyle yakından ilgilenerek bu yönüyle kızına rol model oldu. Şefika Gaspıralı okuma-yazmayı babasından öğrendi; daha sonra eğitimine babasının Kırım'daki Usûl-ü Cedit Mektebi'nde devam etti. Annesinin vefatından sonra 17 yaşında evin sorumluluğunu üstlenen Şefika Gaspıralı, bir yandan da Tercüman gazetesinin yayınlarının yönetimi, yazışmaları ve Rusçadan çevirilerin yapılması, posta ve dağıtım işleri konularında babasının en önemli yardımcısı oldu. Şefika Hanım ilk yazısını 1903'de Tercüman'da yayımladı.  Bu sıralarda Şefika Hanım, babasını sıkça ziyaret eden gençlerden Genceli Nesib Bey Yusufbeyli ile tanıştı. Siyasi konularda başlayan mektuplaşmalarının duygusal yakınlaşmaya dönüşmesiyle iki genç 1906 yılında evlendi. Şefika Gaspıralı, 1906-1912 yılları arasında, dünyanın ilk kadınlara özel dergisi haftalık Âlem-I Nisvân dergisinin yönetimini üstlendi. Buradaki ilk yazısı da Kırım Tatar masalları ve folklorüne dairdi. Kadın hürriyeti, erkek-kadın eşitliği,  kadının her alanda eğitim ve çalışma hakkı gibi temel konularda tohumlar eken Şefika Gaspıralı, ayrıca 1. Kırım Tatar Milli Kurultayı Başkanlık divanı üyesi ve iki dönem milletvekili oldu. Ayrıca Moskova’da gerçekleşen Bütün Rusya Müslümanları Birinci Kongresi’nde de yönetim kurulu üyeliğine seçildi ve Müslüman Türk kadınları içinde siyâsete giren ilk kadın oldu. 30 Nisan 1919’da Bolşeviklerin Kırım’ı işgal ettikten sonra Şefika Gaspıralı ailesi ile birlikte Bahçesaray’dan ayrılmak zorunda kalarak Bakü’ye geldi. Burada, Azerbaycan Halk Eğitim Bakanlığına bağlı çocuk okullarında eğitim verecek eğitimcileri yetiştirmek gâyesiyle kurslar açtı. Bolşevikler Bakü’yü de işgal edip kocası Nesip Yusufbeyli’yi şehit edince, Şefika Gaspıralı bağımsız tek Türk devleti olan Türkiye’ye kaçmak zorunda kaldı. Kırım’da ve bütün Türk coğrafyasında kadınların lideri olan Şefika Hanım, Türkiye’de maddî sıkıntılar çekti; dikiş dikerek, hastânede, yetimhânelerde, Kızılay’da çalışarak hayatını idâme ettirdi. Yaşadığı sıkıntılara rağmen siyasi faaliyetlerden geri durmayan Şefika Hanım, 1930’da Kırım Kadınlar Cemiyeti’ni kurdu. Bu cemiyeti kurarak, Kırım’da yaşayan Türklerin çektiği zulmü bütün dünya kamuoyuna duyurmak istedi. 35 yaşında geldiği Türkiye'de 54 yıl yaşan Şefika Gaspıralı uzun yıllar Kızılay'a hizmet etti. Ayrıca Kırım Dergisi, Emel Dergisi için yazılar yazdı. Şefika Gaspıralı kendi hayatı ile birlikte Rusya'daki Türk Kadın Hareketi'ni bir kitap haline getirmeyi planlıyordu. Bu konuda elinde bulunan belgeleri Necip Hablemitoğlu ve Şengül Hablemitoğlu'na verdi. Bu çalışma daha sonra "Şefika Gaspiralı ve Rusya'da Türk Kadın Hareketi (1893-1920)" ismiyle yayımlandı. 31 Ağustos 1975 tarihinde İstanbul'da hayatını kaybeden Şefika Gaspıralı Zincirlikuyu Asri Mezarlığına defnedildi.

Ankara’da Türk kadın hareketinin öncüsü Şefika Gaspıralı tanıtıldı Haber

Ankara’da Türk kadın hareketinin öncüsü Şefika Gaspıralı tanıtıldı

İrem Kaya / QHA Ankara Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği , 5 Ekim 2024 tarihinde “Kadın Aydınlanmasının Öncülerinden Şefika Gaspıralı” adlı panel düzenlendi. Saat 13.30'da başlayan panel, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi'nde bulunan Ahmet İhsan Kırımlı Sosyal Tesisi Bekir Sıtkı Çobanzade Kütüphanesi'nde faaliyet gösteriyor. ???? “Kadın Aydınlanmasının Öncülerinden Şefika Gaspıralı” adlı panel, Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliğinin organizasyonlarıyla pic.twitter.com/ts5Wkq8mh9 — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) 5 Ekim 2024 Panelin katılımcıları; yazar Serra Menekay “Bir kadın direniş lideri olarak Şefika Gaspıralı” , Azerbaycan Kültür Derneği Kadın Kolları Başkanı Nesrin Askeran Ünal “Azerbaycan'dan Türkiye'ye Şefika Gaspıralı” , Şikago Üniversitesi Ortadoğu Çalışmaları Bölümünde araştırmacı olarak görev yapan Gül Banu Kayır Üçsu  “İlmî kaynaklarda Şefika Gaspıralı” ve son olarak Şefika Gaspıralı'nın soyundan gelen, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde Yüksek Lisans yapmakta olan Gülnara Seyitvaniyeva “Şefika Gaspıralı ve Aile” sunumu gerçekleştirdi. Ayrıca panele; Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, Kırım Derneği Genel Başkan Yardımcısı İsmet Yüksel, Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Necla Kalkay, Kırım Tatar Teşkilatları Platformu ve Kırım Gelişim Vakfı Başkanı Ümit Şilit, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Denis Zolotaryov, Kazan Tatar tarihçi, araştırmacı yazar, çevirmen Roza Kurban, Ankara Kazan Tatarları Kültür Dayanışma Derneği, Azerbaycan Kültür Derneği temsilcileri  ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği yönetim kurulu üyeleri Saadet Aslan Bayar, Ülkü Aksel, Pınar Ayhan, Evelina Kemileva, Doç. Dr. Nariye Seydametova, Gönül Şamilkızı, Prof. Dr. Zühal Yüksel ve diasporadan isimler katılım sağladı. Panel, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Doç. Dr. Gayana Yüksel ile Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü  Oya Deniz Çongar Şahin’in konuşmalarıyla başladı. Yüksel, Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği hakkında bilgi verdi. Birliğin çalışmalarının yalnızca Kırım’da, Ukrayna’da veya Türkiye’de ses bulmasını değil, tüm uluslararası topluma ulaşmasının hedeflendiğini belirtti. Yüksel, kadın birliğindeki ilk etkinliğin Şefika Gaspıralı’nın tanıtılması hususunda olmasının büyük bir önemi olduğunu ifade etti. ŞEFİKA GASPIRALI, TÜRK KADIN HAREKETİNİN TOHUMLARINI ANNESİ ZÖHRE HANIMDAN DEVRALDI İlk konuşmacı yazar Serra Menekay, Şefika Gaspıralı’yı konu alan kitabı “Şefika”yı yazarken ulaştığı bilgileri aktardı. Menekay, konuşmasına Şefika Gaspıralı’nın hayatından, babası, "Dilde, fikirde, işte birlik" şiarının büyük öncüsü, fikir adamı, eğitimci ve yazar, yayıncı İsmail Bey Gaspıralı’nın faaliyetlerinden bahsederek başladı. Şefika Gaspıralı’nın Tercüman gazetesindeki faaliyetlerinden, Usul-i Cedid okullarından, Alem-i Nisvan dergisinden bahseden Menekay, Türk Müslüman Kadın Hareketinin başlamasında Tercüman gazetesinin etkili olduğunu vurguladı. Şefika Gaspıralı’nın destekleriyle Tercüman gazetesinin tüm Rusya’daki Türk kadın örgütlenmesinin basın organı haline geldiğini ifade etti. Konuşmacı, Tercüman gazetesinde babasının yanında çalışan Şefika Gaspıralı’nın, Türk kadın hareketinin tohumlarını atan annesi Zöhre Hanımdan bu tohumları miras aldığını vurguladı. Menekay, 1917 yılında Kırım’da yapılan Kurultay seçimlerinde, 5 kadın milletvekilinin Şefika Hanımın sürdürdüğü kadın hareketi sayesinde KTMM'ye seçildiğini belirtti. Menekay, Türk kadın hareketinde ilk olmayı başarmanın sırrının yüksek entelektüel düzey ve yüksek ahlak düzeye sahip olmak olduğunu vurguladı. Ayrıca Menekay, Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun şu sözünden bahsetti: Bizim milli hareketimizin prensiplerinden birisi silah kullanmamaktır. Terör kullanmak İslam prensiplerine, İsmail Gaspıralı’nın presiplerine aykırıdır.  Bir hareketin arkasında masum insanların kanı dökülecek olsa, bir çocuğun göz yaşı dökülecek olsa o başarı, başarı değildir. Menekay, konuşmasını Şefika Gaspıralı’nın sözleriyle bitirdi: Şimdi bana göre bir kadın hareketine katılan kadınların öncelikle düşünce sistemlerinin kafa yapılarının gelişmiş olması gerekir. Bu kadınlar her türlü kompleksin ve kişisel menfaat hesapları gibi şeylerin üzerine çıkmayı başarabilmelidir. Manevi yönleri güçlü olmalıdır.  Tolerans sahibi ve anlayışlı kişiler olmalıdırlar. Halktan kopuk hiçbir hareket başarıya ulaşamaz. O yüzden halkla iç içe ilişkiler içinde olmalıdırlar. Böyle bir harekete kalkışanlar akıl almaz anlamsızlıklar ve dirençle  karşılaşabileceklerini bilmeli ve bu durumda metanet gösterme erdemine sahip olmalıdırlar. Yürekleri vatan aşkı ve millet sevgisiyle dolu olmalıdır. Davalarına büyük bir samimiyetle bağlı, fikirleri ve imanları güçlü, milli konularda ilim, irfan sahibi olmalıdırlar.  Böyle kadınlar arttıkça zaten toplum da yücelir. -Şefika Gaspıralı İLMÎ KAYNAKLARDA ŞEFİKA GASPIRALI Panele çevrimiçi sunumu ile katılım sağlayan Gül Banu Kayır Üçsu, ilmî kaynaklarda Şefika Gaspıralı’ya yer verilmesinden bahsetti. Şefika Gaspıralı üzerine yoğunlaşan çalışmaların onun etkin olduğu “kadın hakları, eğitim ve yayıncılık” alanlarını kapsadığını belirtti. Şefika Gaspıralı’nın kadın haklarını ele aldığı, kadın haklarını iyileştirmek adına faaliyetlerde bulunduğunu ve kadın hareketlerinin öncüsü olduğunu vurgulayan Üçsu, aynı zamanda Müslüman kadın örgütlenmesiyle feminizm hareketinin de başlangıcını temsil ettiğini vurguladı. AZERBAYCAN’DAN TÜRKİYE’YE ŞEFİKA GASPIRALI Azerbaycan Kültür Derneği Kadın Kolları Başkanı Nesrin Askeran Ünal ise Şefika Gaspıralı’nın 89 yıllık hayatında  doğup büyüdüğü topraklar olan Kırım’dan, evlilik nedeniyle geldiği Azerbaycan’dan ve canını korumak adına evlatlarıyla göç ettiği Türkiye’deki yaşamından bahsetti. Konuşmacı Ünal, Şefika Gaspıralı’nın hayatının geçtiği bu üç toprağın da Türk toprağı olmasının, yaşadığı acılara en büyük teselli olduğunu vurguladı. Ünal, Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin ideologu ve ikinci Başbakanı Nesip Yusufbeyli ile evlenerek Azerbaycan'a gelini olan Şefika Gaspıralı'nın Azerbaycan için de büyük önem taşıdığını belirtti. Konuşmacı Ünal, önemli şahsiyetlerin eşi ve kızının ortaya çıkması yanı sıra Şefika Gaspıralı'nın Azerbaycan'daki kadın hareketlerine katılmasıyla ve oradaki kadın sivil toplum örgütleriyle iletişim kurmasıyla da kendi önemli bir şahsiyet haline geldiğini vurguladı. Şefika Hanım'ın eşi Nesip Bey'i kaybetmesinin ardından Azerbaycan'da zor zamanlar yaşadığını söyleyen Ünal, Mustafa Kemal Atatürk'ün Bolşevik İhtilali ile işgal edilen Türk topraklarında neler yaşandığından haberdar olmak için bir mümessillik kurduğunu belirtti. Azerbaycan'daki mümessilin Memduh Şevket Esendal olduğunu ifade eden Ünal, Esendal'ın Şefika Gaspıralı'yı çocuklarıyla birlikte trene bindirerek Türkiye'ye kaybettiğini kaydetti. Bir süre Kars'ta durduktan sonra İstanbul'a gelen Şefika Gaspıralı'nın burada da boş durmadığını ve çeşitli çalışmaların yapıldığını, Kırım Müslüman Cemiyeti ve Kırım Kadınlar Birliğinde aktif rol aldığını belirtti. Ünal, son olarak Şefika Gaspıralı'nın 1930 yılında duyurduğu bir bildiride yer alan cümlelere dikkat çekti: Kırım'ın demografik olarak soykırımı tabidir. Kırım harcanıyor. Bir tarih gelecek, Kırım'da Kırım Tatarı kalmayacak. ŞEFİKA GASPIRALI'NİN SOYUNDAN: GÜLNARA SEYİTVANİYEVA Panelde katılmayı sağlayan Şefika Gaspıralı'nın soyundan gelen ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde Yüksek Lisans yapmakta olan Gülnara Seyitvaniyeva da Şefika Gaspıralı'nın soyundan ve aile ilişkilerinden bahsedildi. Gaspıralı ayrıntıları detaylı olarak soy ağacını veren Seyitvaniyeva, Şefika Gaspıralı'nın soyundan şahsiyetleri anlatarak konuşmasını sonlandırdı.

Türk kadın hareketinin öncüsü Şefika Gaspıralı 137. doğum yıl dönümü Haber

Türk kadın hareketinin öncüsü Şefika Gaspıralı 137. doğum yıl dönümü

Bugün, Türk dünyasındaki milli uyanış hareketlerinin öncüsü ve en büyük fikir adamlarından olan Kırım Tatarı İsmail Bey Gaspıralı'nın kızı ve en büyük yardımcısı, Türk kadın hareketinin öncüsü  Şefika Gaspıralı’nın 137. doğum yıl dönümü kaydediliyor. 20. yüzyıl başlarında "Dilde, Fikirde, İşte Birlik" diyerek Türk dünyasında kültürel ve siyasi uyanışın önderliğini yapan ve ebedileştiren ünlü gazeteci, eğitimci, politikacı ve reformcu Gaspıralı İsmail'in kızı, Türk kadınının milli ve medeni uyanışının önemli bir figürü olan Şefika Gaspıralı, 14 Ekim 1886’da Kırım’ın Bahçesaray şehrinde dünyaya geldi. Babası, bütün Türk milliyetçilerinin mutlaka tanıması gereken aydın ve Tercüman gazetesinin kurucusu, olan İsmail Gaspıralı, annesi ise Kazan Tatarlarının tanınmış Türkçü âilelerinden Akçura âilesine mensup Zühre Hanım’dır. Türkçülüğün önde gelen isimlerinden Yusuf Akçura da Şefika Hanım’ın dayısının oğludur. Şefika Hanım’ın hem anne hem de baba tarafı eğitime her zaman büyük önem verdi. Zühre Hanım, vefat ettiği 1903 senesine kadar matbuat işleriyle uğraşarak, dönemin sosyal ve siyasi meseleleriyle yakından ilgilenerek bu yönüyle kızına rol model oldu. Şefika Gaspıralı okuma-yazmayı babasından öğrendi; daha sonra eğitimine babasının Kırım'daki Usûl-ü Cedit Mektebi'nde devam etti. Annesinin vefatından sonra 17 yaşında evin sorumluluğunu üstlenen Şefika Gaspıralı, bir yandan da Tercüman gazetesinin yayınlarının yönetimi, yazışmaların ve Rusçadan çevirilerin yapılması, posta ve dağıtım işleri konularında babasının en önemli yardımcısı oldu. Şefika Hanım ilk yazısını 1903'de Tercüman'da yayımladı.  Bu sıralarda Şefika Hanım, babasını sıkça ziyaret eden gençlerden Genceli Nesib Bey Yusufbeyli ile tanıştı. Siyasi konularda başlayan mektuplaşmalarının duygusal yakınlaşmaya dönüşmesiyle iki genç 1906 yılında evlendi. Şefika Gaspıralı, 1906-1912 yılları arasında, dünyanın ilk kadınlara özel dergisi haftalık Âlem-I Nisvân dergisinin yönetimini üstlendi. Buradaki ilk yazısı da Kırım Tatar masalları ve folklorüne dairdi. Kadın hürriyeti, erkek-kadın eşitliği,  kadının her alanda eğitim ve çalışma hakkı gibi temel konularda tohumlar eken Şefika Gaspıralı, ayrıca 1. Kırım Tatar Milli Kurultayı Başkanlık divanı üyesi ve iki dönem milletvekili oldu. Ayrıca Moskova’da gerçekleşen Bütün Rusya Müslümanları Birinci Kongresi’nde de yönetim kurulu üyeliğine seçildi ve Müslüman Türk kadınları içinde siyâsete giren ilk kadın oldu. 30 Nisan 1919’da Bolşeviklerin Kırım’ı işgal ettikten sonra Şefika Gaspıralı ailesi ile birlikte Bahçesaray’dan ayrılmak zorunda kalarak Bakü’ye geldi. Burada, Azerbaycan Halk Eğitim Bakanlığına bağlı çocuk okullarında eğitim verecek eğitimcileri yetiştirmek gâyesiyle kurslar açtı. Bolşevikler Bakü’yü de işgal edip kocası Nesip Yusufbeyli’yi şehit edince, Şefika Gaspıralı bağımsız tek Türk devleti olan Türkiye’ye kaçmak zorunda kaldı. Kırım’da ve bütün Türk coğrafyasında kadınların lideri olan Şefika Hanım, Türkiye’de maddî sıkıntılar çekti; dikiş dikerek, hastânede, yetimhânelerde, Kızılay’da çalışarak hayatını idâme ettirdi. Yaşadığı sıkıntılara rağmen siyasi faaliyetlerden geri durmayan Şefika Hanım, 1930’da Kırım Kadınlar Cemiyeti’ni kurdu. Bu cemiyeti kurarak, Kırım’da yaşayan Türklerin çektiği zulmü bütün dünya kamuoyuna duyurmak istedi. 35 yaşında geldiği Türkiye'de 54 yıl yaşamış Şefika Gaspıralı uzun yıllar Kızılay'a hizmet etti. Ayrıca Kırım Dergisi, Emel Dergisi için yazılar yazdı. Şefika Gaspıralı kendi hayatı ile birlikte Rusya'daki Türk Kadın Hareketi'ni bir kitap haline getirmeyi planlıyordu. Şefika Gaspıralı 31 Ağustos 1975 tarihinde İstanbul'da hayatını yitirmiş ve Zincirlikuyu Asri Mezarlığına defnedildi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
QHA - Kırım Haber Ajansı En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.