Ukrayna-Rusya Savaşı’nın başlamasının üstünden 825 gün geçmiş durumda. 24 Şubat 2022’de savaş ilk başladığında, düşünce kuruluşu RUSI’ye göre Putin, savaşı 10 gün içinde kazanacağını düşünüyordu. Putin’in bu 10 günlük zafer planı bazı varsayımlara dayanıyordu. İlk varsayım, Ruslar ile Ukrainlerin tek halk olduğuna inanan Putin, FSB özel birlikleri ile Kyiv’e girip Zelenskiy ve Ukrain politik ve askeri liderlerini elimine ettikten sonra Rus Ordusu ile taaruza geçip Kyiv’e ulaşmaktı. Bu yüzden bu planı, Rus ordusu değil FSB yapmıştı. Unuttukları, Ukrain ordusunun 2014’ten beri bu saldırıya hazırlanması ve Ukrain halkının bağımsızlık ve vatanları için sonuna kadar savaşma arzusuydu. 10 gün içinde Ukrayna ve Kyiv’i işgal edemeyen Rusya, B planı olmadığı için savaş hala devam ediyor.
Savaş boyunca ateşkes ve barış görüşmelerinin en önemlileri Türkiye arabuluculuğu ve ev sahiplinde yapıldı. Savaşın ilk aylarında Mart 2022’de Antalya Diplomatik Forum toplantısında Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu evsahipliğinde Ukrain Dışişleri Bakanı DmıtroKuleba ve Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov bir araya geldi. Barış görüşmelerinde düğüm noktalarından biri, 22 Temmuz 2022’de imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşması. Üç kez uzatılan bu anlaşma ile gıda güvenliği açısından binden fazla gemi ile 33 milyon ton tahıl dünyanın her tarafına taşındı. Bu arada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın lider diplomasisi ile esir değişimi oynadığı rolü belirtmek gerekir.
Kasım 2022’de Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy G20 toplantısında ilk kez ortaya atılan 10-Madde Barış Planını Aralık 2022’de G7 Zirvesi’nde de dünya liderlerine sunuldu. Yine Zelenskıy tarafından Haziran 15’te İsviçre’de küresel düzeyde yapılacak Ukrayna Küresel Barış Zirvesi düşüncesi de ilk kez ortaya atıldı. Adil ve kalıcı barış için yapılması gerekenleri on maddede özetleyen barış planı şu temel konuları kapsamaktadır: 1- Nükleer Güvenlik, 2- Gıda Güvenliği, 3- Enerji Güvenliği, 4- Tüm Esirlerin ve Sürgünlerin Serbest Bırakılması, 5- BM Sözleşmesi’nin Uygulanması ve Ukrayna’nın Toprak Bütünlüğünün Sağlanması, 6- Rus Birliklerinin Geri Çekilmesi ve Saldırıların Durdurulması 7- Adaletin Tesisi, 8- Çevrenin Korunması, 9- Çatışmanın Tırmanmasının Önlenmesi, ve 10- Savaşın Sona Ermesinin Teyidi.
Ukrayna-Rusya Savaşı’nda barış planı tartışılırken ister istemez tarihi örneklere de bakılıyor. İlk örnek, Kore modeli. Kore Savaşı ile bu savaş arasında farklar bulunsa da benzerlikler de bulunuyor. Kore modeli, kalıcı barış yerine ateşkesi yani silahların susmasına dayanıyor. Kore’de Sovyetler Birliği süper güç iken yine Çin ona ekonomik yardım ve askeri ekipman bakımından bağımlı ortaktı. İlginç şekilde günümüzde roller değişmiş durumda. Çin, Amerikan hegemonyasının karşıt gücü iken Rusya ise Çin’e bağımlı olan ortak rolünde. Kore Savaşı’ında hem Mao hem Stalin, ateşkese karşıydılar. Savaşın devam etmesi, her iki ülke için avantajlıydı çünkü Amerika’yı dünyanın bu bölgesine odaklanmasına sebep oluyordu. Askeri anlamda durum, çıkmaza girmiş olsa da Kuzey Kore’nin çok büyük insan kayıpları vermesi Mao ve Stalin için önemsizdi. Çin ve Sovyetler’in sabırlı ve dayanıklı olması yeterliydi. Kore’de barışın olmaması savaş esirleri konusunda anlaşamamaktan başarılı olamadı. Ateşkes ile sağlandı. Resmi ve teknik olarak Kore yarımadasında hala savaş devam ediyor. 74 yıldır devam eden ateşkesten sonra gelinen noktayı hepimiz biliyoruz.
Ukrayna için 74 yıl önce Kore’de olduğu gibi politik konuların daha sonra konuşulması ama silahların susması konusunda sesler yükselmekte. Güney Kore’nin ABD’nin güvenlik garantisi ve koruması ile demokratik, ekonomik, kültürel ve politik anlamda geldiği noktayı düşünürsek ateşkesin Ukrayna için aynı sonuçları doğurabileceğini savunanlar bulunuyor. Kore’de ateşkesin olması çok ağır bedellerin ödenmesiyle oldu. 37 bin Amerikalı askerin öldüğü ve 100 binin yaralandığı bu savaşta, 15 bine yakın Türk askerinden yüzde 22’sinin yaşamını yitirdiği, kaybolduğu, esir düştüğü ve yaralandığı unutulmamalıdır. ABD’nin ardından en çok zayiat veren ikinci ülke, Türkiye olmuştur. Kore Savaşı’nda Stalin neyse Ukrayna Savaşı’nda Putin odur. Kore’de ateşkesin ve barışın önündeki engel, Mao değil Stalin’di. Günümüzde de Putin, barışın önündeki en büyük engeldir. Çin lideri de Mao’dan farklı olarak barış güvercinin uçması için değil Nemrud’un ateşine odun taşımak görevini üstlenmektedir. Kore Savaşı’ndan çıkarılacak üç ders bulunmakta: 1- Savaş alanında savaşmaya devam ederken aynı anda görüşmelere devam etmek. Savaş alanındaki kazanımlar ile pazarlık masasında talepleri kazanabilmek. 2- Birleşmiş Milletler gibi arabulucu rolü üstlenebilecek üçüncü tarafın varlığı. 3- Çatışma sonrası güvenlik garantileri ve yeniden inşa için Ukrayna’yı desteklemek.
Kore’de ateşkes görüşmelerinin ilk iki maddesi kabul edilmişken savaş esiri değişiminde anlaşmama olmaması görüşmeleri başarısızlıkla sonuçlandı. Amerika’da yeni başkan Eisenhower seçimi (Trump ve Biden seçimi) ve 1953 Mart ayında Stalin’in ölümü ile Nisan’da görüşmeler tekrar başladı. Amerika’nın Kuzey Kore’nin içlerine hava savaşını taşıma, Mançurya’daki Çin üslerini vurma ve hatta atom bombası kullanma gibi seçenekleri Kuzey Kore, Çin ve Sovyetler’e bildirmesi ile 27 Temmuz’da ateşkes anlaşması imzalandı.
Ukrayna’da ateşkes ve barışın önünde engeller hala bulunmakta. İlk olarak, Putin’in Stalin’e benzer politik pozisyon benimsemesi. Putin bağımsız ve demokratik Ukrayna fikrinden nefret ediyor. 2014'ten bu yana ele geçirdiği Ukrayna topraklarının herhangi birini kaybetmek istemiyor. Savaş alanındaki yüksek maliyetlere, karşın ateşkes iradesinin üstün gelmiyor. Herhangi bir taviz vermenin iç politikadaki olası maliyeti, ekonomik ve insani maliyetleri ne olursa olsun, geri adım atmaması olasılığını daha da güçlendiriyor. Putin müzakerelerin başlamasına izin verse bile uzlaşmayı reddedebilir. Bu yüzden Ukrayna, ABD ve NATO'dan taviz koparmak için oyalama taktiklerine başvurabilir. İkincisi, çatışmanın tüm tarafları savaş alanında değişiklik olacağı yönündeki düşünceleri, görüşmelerin başlamasını engelliyor. Tüm taraflar, savaş alanında pozitif gelişmenin görüşme masasında avantaj sağlayacağının farkında. Üçüncü engel, Amerikan iç politikası, Kore Savaşı’nda olduğu gibi görüşmeleri etkiliyor. 2024 seçimlerinde ABD’nin Ukrayna politikası Biden açısından Gazze Savaşı’yla birlikte ateşten gömlek. Trump yanlısı birçok Cumhuriyetçi ise Kyiv’e destek verilmesini istemiyor. ABD yönetimleri, Kore’de, Güney Vietnam’da ve Afganistan’daki müttefikleri ile yaptıkları gibi Zelenskiy’e baskı yapıyorlar. Fakat Zelenskıy bu baskılara göğüs geriyor. Kırım ve Donbas konularında taviz verilmesi Ukrayna’yı stratejik olarak daha kötü pozisyona sokacağının farkında. Karadeniz’e çıkışı engellenmiş ve NATO ve Batı ile belirsiz güvenlik ilişkisi olan Ukrayna’nın zararına. Kore’den farklı olarak hiçbir NATO ve Amerikan askeri savaşmıyor. Bu savaşı veren Ukrainler ve vatanları için ölüme gidiyorlar.
2014’te olduğu gibi bu savaşın da donmuş çatışmaya dönüşmesi, Rusya’ya zaman kazandıracaktır. Rusya’ın tam olarak yenilmeden yapılacak ateşkes ve barış sadece gelecekte yaşanacak daha büyük savaşların gecikmesinden başka yararı olmayacaktır. Ukrayna’ya tam askeri ve ekonomik destek ile Batı’nın Rusya’ya baskısı devam etmelidir. Kore Savaşı’nda görüşmeler için nasıl ABD atom bombası seçeneğini masaya koymuş ise günümüzde de silahlarının Rusya’ya karşı kullanılmasına izin verme dışında Ukrayna’ya asker göndermeyi de düşünmelidir. Savaş görevi almadan Vietnam savaşından olduğu gibi Amerikan askeri danışmanları ve özel kuvvetlerin Ukrayna topraklarında olması önemli katkı sağlayacaktır. 2022’de ABD’nin 77 milyar dolar ve diğer NATO ülkelerinin 63 milyar dolarlık Ukrayna’ya yardımları ateşkes oluncaya kadar devam etmelidir. Barış için en büyük engel Putin’dir. Stalin’in Kore’deki uzlaşmaz tavrı ancak öldüğünde son buldu. Putin’in inatçılığını, onu devrilemeyeceği ve yakın zamanda ölmeyeceği düşünülürse ancak askeri ve ekonomik baskı ile kırmak mümkün gözüküyor. Ateşkes ve barış için çabaları sürdürmek kumar gibi gözükebilir. Barış için kumar oynamak, riskleri düşük ve potansiyel getirileri yüksektir. Zelesnkıy'ın 10 maddelik barış planının başarılı olması, istikrarlı ve kalıcı barışı sağlayarak sadece Ukrayna ve destekleyenler için değil tüm dünya için bir zafer olacaktır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
QHA - Kırım Haber Ajansı
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Prof. Dr. Sezai Özçelik
Ukrayna Barış Planı: Ateşkes mi Barış mı?
Ukrayna-Rusya Savaşı’nın başlamasının üstünden 825 gün geçmiş durumda. 24 Şubat 2022’de savaş ilk başladığında, düşünce kuruluşu RUSI’ye göre Putin, savaşı 10 gün içinde kazanacağını düşünüyordu. Putin’in bu 10 günlük zafer planı bazı varsayımlara dayanıyordu. İlk varsayım, Ruslar ile Ukrainlerin tek halk olduğuna inanan Putin, FSB özel birlikleri ile Kyiv’e girip Zelenskiy ve Ukrain politik ve askeri liderlerini elimine ettikten sonra Rus Ordusu ile taaruza geçip Kyiv’e ulaşmaktı. Bu yüzden bu planı, Rus ordusu değil FSB yapmıştı. Unuttukları, Ukrain ordusunun 2014’ten beri bu saldırıya hazırlanması ve Ukrain halkının bağımsızlık ve vatanları için sonuna kadar savaşma arzusuydu. 10 gün içinde Ukrayna ve Kyiv’i işgal edemeyen Rusya, B planı olmadığı için savaş hala devam ediyor.
Savaş boyunca ateşkes ve barış görüşmelerinin en önemlileri Türkiye arabuluculuğu ve ev sahiplinde yapıldı. Savaşın ilk aylarında Mart 2022’de Antalya Diplomatik Forum toplantısında Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu evsahipliğinde Ukrain Dışişleri Bakanı DmıtroKuleba ve Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov bir araya geldi. Barış görüşmelerinde düğüm noktalarından biri, 22 Temmuz 2022’de imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşması. Üç kez uzatılan bu anlaşma ile gıda güvenliği açısından binden fazla gemi ile 33 milyon ton tahıl dünyanın her tarafına taşındı. Bu arada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın lider diplomasisi ile esir değişimi oynadığı rolü belirtmek gerekir.
Kasım 2022’de Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy G20 toplantısında ilk kez ortaya atılan 10-Madde Barış Planını Aralık 2022’de G7 Zirvesi’nde de dünya liderlerine sunuldu. Yine Zelenskıy tarafından Haziran 15’te İsviçre’de küresel düzeyde yapılacak Ukrayna Küresel Barış Zirvesi düşüncesi de ilk kez ortaya atıldı. Adil ve kalıcı barış için yapılması gerekenleri on maddede özetleyen barış planı şu temel konuları kapsamaktadır: 1- Nükleer Güvenlik, 2- Gıda Güvenliği, 3- Enerji Güvenliği, 4- Tüm Esirlerin ve Sürgünlerin Serbest Bırakılması, 5- BM Sözleşmesi’nin Uygulanması ve Ukrayna’nın Toprak Bütünlüğünün Sağlanması, 6- Rus Birliklerinin Geri Çekilmesi ve Saldırıların Durdurulması 7- Adaletin Tesisi, 8- Çevrenin Korunması, 9- Çatışmanın Tırmanmasının Önlenmesi, ve 10- Savaşın Sona Ermesinin Teyidi.
Ukrayna-Rusya Savaşı’nda barış planı tartışılırken ister istemez tarihi örneklere de bakılıyor. İlk örnek, Kore modeli. Kore Savaşı ile bu savaş arasında farklar bulunsa da benzerlikler de bulunuyor. Kore modeli, kalıcı barış yerine ateşkesi yani silahların susmasına dayanıyor. Kore’de Sovyetler Birliği süper güç iken yine Çin ona ekonomik yardım ve askeri ekipman bakımından bağımlı ortaktı. İlginç şekilde günümüzde roller değişmiş durumda. Çin, Amerikan hegemonyasının karşıt gücü iken Rusya ise Çin’e bağımlı olan ortak rolünde. Kore Savaşı’ında hem Mao hem Stalin, ateşkese karşıydılar. Savaşın devam etmesi, her iki ülke için avantajlıydı çünkü Amerika’yı dünyanın bu bölgesine odaklanmasına sebep oluyordu. Askeri anlamda durum, çıkmaza girmiş olsa da Kuzey Kore’nin çok büyük insan kayıpları vermesi Mao ve Stalin için önemsizdi. Çin ve Sovyetler’in sabırlı ve dayanıklı olması yeterliydi. Kore’de barışın olmaması savaş esirleri konusunda anlaşamamaktan başarılı olamadı. Ateşkes ile sağlandı. Resmi ve teknik olarak Kore yarımadasında hala savaş devam ediyor. 74 yıldır devam eden ateşkesten sonra gelinen noktayı hepimiz biliyoruz.
Ukrayna için 74 yıl önce Kore’de olduğu gibi politik konuların daha sonra konuşulması ama silahların susması konusunda sesler yükselmekte. Güney Kore’nin ABD’nin güvenlik garantisi ve koruması ile demokratik, ekonomik, kültürel ve politik anlamda geldiği noktayı düşünürsek ateşkesin Ukrayna için aynı sonuçları doğurabileceğini savunanlar bulunuyor. Kore’de ateşkesin olması çok ağır bedellerin ödenmesiyle oldu. 37 bin Amerikalı askerin öldüğü ve 100 binin yaralandığı bu savaşta, 15 bine yakın Türk askerinden yüzde 22’sinin yaşamını yitirdiği, kaybolduğu, esir düştüğü ve yaralandığı unutulmamalıdır. ABD’nin ardından en çok zayiat veren ikinci ülke, Türkiye olmuştur. Kore Savaşı’nda Stalin neyse Ukrayna Savaşı’nda Putin odur. Kore’de ateşkesin ve barışın önündeki engel, Mao değil Stalin’di. Günümüzde de Putin, barışın önündeki en büyük engeldir. Çin lideri de Mao’dan farklı olarak barış güvercinin uçması için değil Nemrud’un ateşine odun taşımak görevini üstlenmektedir. Kore Savaşı’ndan çıkarılacak üç ders bulunmakta: 1- Savaş alanında savaşmaya devam ederken aynı anda görüşmelere devam etmek. Savaş alanındaki kazanımlar ile pazarlık masasında talepleri kazanabilmek. 2- Birleşmiş Milletler gibi arabulucu rolü üstlenebilecek üçüncü tarafın varlığı. 3- Çatışma sonrası güvenlik garantileri ve yeniden inşa için Ukrayna’yı desteklemek.
Kore’de ateşkes görüşmelerinin ilk iki maddesi kabul edilmişken savaş esiri değişiminde anlaşmama olmaması görüşmeleri başarısızlıkla sonuçlandı. Amerika’da yeni başkan Eisenhower seçimi (Trump ve Biden seçimi) ve 1953 Mart ayında Stalin’in ölümü ile Nisan’da görüşmeler tekrar başladı. Amerika’nın Kuzey Kore’nin içlerine hava savaşını taşıma, Mançurya’daki Çin üslerini vurma ve hatta atom bombası kullanma gibi seçenekleri Kuzey Kore, Çin ve Sovyetler’e bildirmesi ile 27 Temmuz’da ateşkes anlaşması imzalandı.
Ukrayna’da ateşkes ve barışın önünde engeller hala bulunmakta. İlk olarak, Putin’in Stalin’e benzer politik pozisyon benimsemesi. Putin bağımsız ve demokratik Ukrayna fikrinden nefret ediyor. 2014'ten bu yana ele geçirdiği Ukrayna topraklarının herhangi birini kaybetmek istemiyor. Savaş alanındaki yüksek maliyetlere, karşın ateşkes iradesinin üstün gelmiyor. Herhangi bir taviz vermenin iç politikadaki olası maliyeti, ekonomik ve insani maliyetleri ne olursa olsun, geri adım atmaması olasılığını daha da güçlendiriyor. Putin müzakerelerin başlamasına izin verse bile uzlaşmayı reddedebilir. Bu yüzden Ukrayna, ABD ve NATO'dan taviz koparmak için oyalama taktiklerine başvurabilir. İkincisi, çatışmanın tüm tarafları savaş alanında değişiklik olacağı yönündeki düşünceleri, görüşmelerin başlamasını engelliyor. Tüm taraflar, savaş alanında pozitif gelişmenin görüşme masasında avantaj sağlayacağının farkında. Üçüncü engel, Amerikan iç politikası, Kore Savaşı’nda olduğu gibi görüşmeleri etkiliyor. 2024 seçimlerinde ABD’nin Ukrayna politikası Biden açısından Gazze Savaşı’yla birlikte ateşten gömlek. Trump yanlısı birçok Cumhuriyetçi ise Kyiv’e destek verilmesini istemiyor. ABD yönetimleri, Kore’de, Güney Vietnam’da ve Afganistan’daki müttefikleri ile yaptıkları gibi Zelenskiy’e baskı yapıyorlar. Fakat Zelenskıy bu baskılara göğüs geriyor. Kırım ve Donbas konularında taviz verilmesi Ukrayna’yı stratejik olarak daha kötü pozisyona sokacağının farkında. Karadeniz’e çıkışı engellenmiş ve NATO ve Batı ile belirsiz güvenlik ilişkisi olan Ukrayna’nın zararına. Kore’den farklı olarak hiçbir NATO ve Amerikan askeri savaşmıyor. Bu savaşı veren Ukrainler ve vatanları için ölüme gidiyorlar.
2014’te olduğu gibi bu savaşın da donmuş çatışmaya dönüşmesi, Rusya’ya zaman kazandıracaktır. Rusya’ın tam olarak yenilmeden yapılacak ateşkes ve barış sadece gelecekte yaşanacak daha büyük savaşların gecikmesinden başka yararı olmayacaktır. Ukrayna’ya tam askeri ve ekonomik destek ile Batı’nın Rusya’ya baskısı devam etmelidir. Kore Savaşı’nda görüşmeler için nasıl ABD atom bombası seçeneğini masaya koymuş ise günümüzde de silahlarının Rusya’ya karşı kullanılmasına izin verme dışında Ukrayna’ya asker göndermeyi de düşünmelidir. Savaş görevi almadan Vietnam savaşından olduğu gibi Amerikan askeri danışmanları ve özel kuvvetlerin Ukrayna topraklarında olması önemli katkı sağlayacaktır. 2022’de ABD’nin 77 milyar dolar ve diğer NATO ülkelerinin 63 milyar dolarlık Ukrayna’ya yardımları ateşkes oluncaya kadar devam etmelidir. Barış için en büyük engel Putin’dir. Stalin’in Kore’deki uzlaşmaz tavrı ancak öldüğünde son buldu. Putin’in inatçılığını, onu devrilemeyeceği ve yakın zamanda ölmeyeceği düşünülürse ancak askeri ve ekonomik baskı ile kırmak mümkün gözüküyor. Ateşkes ve barış için çabaları sürdürmek kumar gibi gözükebilir. Barış için kumar oynamak, riskleri düşük ve potansiyel getirileri yüksektir. Zelesnkıy'ın 10 maddelik barış planının başarılı olması, istikrarlı ve kalıcı barışı sağlayarak sadece Ukrayna ve destekleyenler için değil tüm dünya için bir zafer olacaktır.