Nariman Celal bu mektubu, 26 Ocak 2022'de yazdı. Mektup, ancak Rus tutukevinden çıkarak avukatlarına ve ailesine teslim edilebildi

Aziz Ahtemov ve Asan Ahtemov’a karşı yasa dışı psikolojik ve fiziksel baskı yöntemleri uygulanırken soruşturma görevlisi benden sadece önemsiz tanıklık ifadeleri almıştı. Beni suçu kabul etmeye zorlamadı, herhangi bir gerçeği onaylamamı veya reddetmemi istemedi.

Soruşturma görevlisi, soruşturma eylemlerinin çoğunu sadece usulen gerçekleştirilmesi gerektiği için gerçekleştirdi. Hem şüpheli hem de tanık olarak ifade vermeyi reddettiğimde tamamen kayıtsız kaldı.

Soruşturma görevlisi benden hiçbir şey istemiyordu. Şüphesiz ki, sözde soruşturmanın “resmi” sonucunu biliyordu. Asan ve Aziz’in yapacağı “itiraflarını” biliyordu. Büyük ihtimalle, bu “itiraflarının” yazarı veya eş yazarıydı. Gizli tanıkların vermesi gerektiği ifadeleri çoktan uydurmuştu. Davanın az çok iyi görünmesini ve onursuz bir hakimin adaleti ile önceden belirlenmiş bir kararı açıklamasını sağlamak için küçük uyuşmazlıkları ortadan kaldırma görevi ise başka bir soruşturma görevlisine devredildi.

Soruşturma faaliyetleri devam ederken ve yöneltilen suçlamaları incelerken yakından tanıdığım Raif Fevziyev'in de aynı duruma düştüğünü gördüm. Raif, din adamı, vatanımızı, halkımızı, kültürümüzü ve dilimizi seven insandır.

FSB’nin çabalarıyla Rusya Ceza Kanunu'nun 205.5 maddesinin 1. fıkrası uyarınca “Hizb-ut Tahrir” örgütünün faaliyetlerini organize etmekle suçlandı. Suçlaması gizli casusların ifadelerine dayalı. Bu casuslar, Raif’in güvenini kazanarak ona sorular sordu ve cevapları gizli gizli kayda aldı.

En ilginci şu ki, Raif’in anlattığına göre ifade alırken soruşturma görevlisi ona ilgili örgütün üyesi olup olmadığını veya ona destek verip vermediğini hiç sormadı. Raif bu örgütün üyesi olmadığını iddia ediyor.

Yukarıdan verilen emriyle oluşturulan davalara bakan soruşturma görevlilerinin bazı cevapları duymasına gerek olmadığı ortaya çıkıyor. Gerçeklere ihtiyaçları yok.

Onlar, amacı uygunsuz kişileri cezalandırmak olan devletin baskı mekanizmasında yalnızca birer çarktır.

Kırım'da işgalci Rus yönetiminin hukuksuz bir şekilde alıkoyduğu Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Nariman Celal'in bir önceki mektubu:

https://qha.com.tr/opinion/gercek-tutuklanma-sebebim-kirim-tatar-milli-meclisi-baskan-yardimcisi-olmamdir/ https://qha.com.tr/kirim/nariman-celal-gorevi-anayasal-duzeni-savunmak-olan-kisiler-suc-eylemleriyle-ulkeyi-kanunsuzluk-ucurumuna-itiyorlar/371114/