Yuliya Biletska: Sovyet rejiminin geçmişindeki korkunç şeyler, gelecekte de rejimden umut olmadığını gösterdi
Yuliya Biletska: Sovyet rejiminin geçmişindeki korkunç şeyler, gelecekte de rejimden umut olmadığını gösterdi
Ukrayna Derneği Başkanı ve Karabük Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Yuliya Biletska, Sovyet Rusya yönetiminin milyonlarca Ukraynalıyı ölüme sürüklediği sun'i açlık Holodomor'u Kırım Haber Ajansına değerlendirdi.
Haber Giriş Tarihi: 05.12.2023 21:50
Haber Güncellenme Tarihi: 06.12.2023 20:42
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Mustafa KOÇYEGİT QHA Ankara
Holodomor kurbanları, her yıl olduğu gibi bu yıl da kasım ayının son cumartesi günü dünya genelinde anıldı. Kırım Haber Ajansı, Sovyet Rusya’nın yarattığı suni kıtlık politikasını irdelemeye; konuyla ilgili uzman görüşlerini kamuoyuyla paylaşmaya devam ediyor. 30’un üzerinde ülke tarafından soykırım olarak kabul edilen Holodomor’u, Ukrayna Derneği Başkanı ve Karabük Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Yuliya Biletska değerlendirdi.
Genel bir çerçeve çizmek gerekirse; Stalin tarafından uygulanan Holodomor politikası nedir ve hangi amaçla uygulanmıştır? Bu uygulama tarihsel olarak Uknayna'yı nasıl etkilemiştir?
Elbette bu çok geniş bir konu. Bu konuyla ilgili kitaplar yazıldı, podcastler yapıldı, birçok program yapıldı ama kısa bir şekilde açıklamak gerekirse; Holodomor, kasten yapılan açlıkla öldürmedir.
Holodomor, Türkiye’de 10 yıl öncesine kadar pek bilinmiyordu. Şu anda birçok araştırma yapıldığını görüyorum, tez görüyorum, kitap görüyorum, kitap bölümleri görüyorum. Çalışmaların bu kadar geç kalmasının sebebi, tarihimizdeki bu sayfaların kapalı olmasıydı. Sovyet döneminde tarihimizden bu sayfalar silindi; gizli bir şekilde tutuluyordu. Bu konu, Ukrayna bağımsız olduktan sonra ancak yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.
Sovyetler Birliği kurulduğunda, Ukraynalıların bir kısmı bunu elbette destekliyordu ama halk üzerinde Kızıl Ordu ve Bolşeviklerin temsil ettiği fikir yaygın değildi. Bolşevikler, bir şekilde halkın iradesini kırmak istiyordu. Şehirlerde ve entelijansiyada tutuklama, öldürme, Sibirya’ya sürgün etme gibi farklı yöntemlerle gerçekleştirdi çünkü insanlar şehirlerde kompakt bir şekilde yaşıyordu. Köylerde ise bu iradenin kırılması çok zordu çünkü bölge çok geniş ve nüfus çok fazlaydı. Bu yüzden milyonlarca insanı gönderemeyecekleri için bu yöntemi seçtiler. Amaçları yalnızca iradenin kırılması değil aynı zamanda cezalandırmaktı. Çünkü bu fikri tutmadılar ve bu fikre katılmadılar; Ukrayna kimliğinin arkasında durdular. Ukrayna kimliği, Sovyetler Birliği fikrine tamamen aykırı oluyordu. Bu sebepten bu insanları cezalandırmak istiyorlardı. En korkunç yöntemle cezalandırmayı seçtiler: açlıkla öldürme.
Rusya tarafından yapılan propagandalara baktığımızda, bunun kasten yapılmadığını; hava şartlarının kötü olduğu için böyle oldu deniliyor. Ancak burada sadece hava şartlarından bahsetmiyoruz. Sovyet ordusu tarafından insanların evine gelip yiyecek ve içecek olarak alınabilecek her şeyi alıyorlardı. Özellikle kış döneminde tablo tüm açıklığıyla ortaya çıktı. Yaz ve bahar aylarında sonuçlar belki tam anlamıyla ortaya çıkmamıştı ama 1933’ün kış aylarında en kötü şekilde halka vurdu. Milyonlarca insan aç bırakılarak öldürüldü.
Holodomor, Ukrayna'nın bağımsızlık mücadelesine nasıl etki etmiştir?
Glasnost ile birlikte gizlenen bu bilgiler yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Söz konusu bu arşivlerin tamamı günümüzde dahi tümüyle açılmış değil ancak özellikle güvenlik servisine ait arşivlerin önemli bir bölümü açıldı ve korkunç şeyler görüldü. Sovyetler Birliği son yıllarında bağımsızlık fikri ve milliyetçilik duyguları ortaya çıkmıştı; bu bilgilerin yavaş yavaş ortaya çıkmasıyla insanların bu bilgileri öğrenmesi de bağımsızlık isteğini daha fazla arttırdı. Sovyet rejiminin geçmişindeki korkunç şeyler, gelecekte de rejimden umut olmadığını gösterdi.
Şimdi de aynı şeyi görüyoruz. Şimdi de bizi tahılla ilgili cezalandırmaya çalışıyor. Şimdi de tüm dünyayı ve Ukraynalıları aç bırakmaya çalışıyor. Elbette, bağımsızlığın ilk yıllarından itibaren bu bilgilerin ışığında millî kimliğe ve millî belleğe aslında çok ciddi bir güçlendirme oldu. Çünkü o yıllarda Ukrayna’nın gelecekle ilgili alacağı pozisyonla ilgili farklı fikirler vardı. “Gelecekte nasıl gelişelim?”, “Rusya ile birlikte mi hareket edelim, yoksa Avrupa Birliği’ne mi katılalım?” Ukrayna halkı ve toplumu, kendisini kesinlikle Avrupalı kimliğiyle tanımlıyor. Tarihteki korkunç olayları hatırlayınca ya da öğrenince de kiminle beraberler olunmayacağı, kiminle birlikte dostluk kurulmayacağı, kiminle birlikte yürümeyeceği ortaya çıkıyor. En kötüsü de buna yapan rejim, bunu inkâr ediyor.
Bu konu, doğrudan doğruya Ukrayna kültürüne girmiştir. Benim ailemde de Holodomor’u yaşayan insanlar var. Anneannem örneğin bu uygulamalara doğrudan doğruya maruz kalmış. O suni kıtlık, kültüre taşınmıştır ve yemekler asla israf edilmez, sofradan yemek bitmeden asla kalkılmazdı. Dolayısıyla ortada bilgi olmasa da bu kültürel aktarımla bunları ailede görüyorduk.
Son olarak eklemek istediğiniz bir husus var mı?
Türk halkı tarafından bu bilgilerin öğrenilmesiyle Rusya’nın bugünkü tavırlarının neden ortaya çıktığı daha iyi anlaşılıyor. Bizler, kesinlikle bu konuda önem vermek istiyoruz. Bu yüzden bu çok önemli bir konu. Bizler her sene bir araya gelip kurbanları anıyoruz. Ayinler ve konferanslarla Holodomor’u hatırlamaya çalışıyoruz. Gelecekte kiminle, nasıl bir ilişki kurulacağını geçmiş bize çok iyi anlatıyor. Bu konuda çok iyi görüyoruz ki, Rusya bugün de bize bu tür şeyler yapıyor. 100 sene nasıl yapıyorlarsa bugün de aynı yöntemleri kullanıyorlar.
HOLODOMOR SOYKIRIMI
1932-1933 yılları arasında Sovyetler Birliği’nin egemenliğindeki Ukrayna’da, eli kanlı diktatör Josef Stalin’in emriyle ortaya konulan kıtlık sebebiyle milyonlarca insan açlıktan hayatını kaybetmişti. Sovyetlerin Ukrayna halkına karşı işlediği bu korkunç suça "açlıkla ölüm" anlamında Holodomor adı verildi.
Sovyet Rusya yönetiminin milyonlarca Ukraynalıyı ölüme sürüklediği sun'i açlık Holodomor, Ukraynalılara boyun eğdirme amacı taşıyordu. Ukrayna'nın komünist rejime karşı direnişini ve Moskova'dan bağımsız bir Ukrayna devleti kurma girişimlerini nihai olarak ortadan kaldırmak için gerçekleştirildi.
26 Kasım 1998’de dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Leonid Kuçma’nın kararı ile kasım ayının son cumartesi günü "Holodomor Kurbanlarını Anma Günü" olarak ilan edildi. Daha sonra 2006’da Ukrayna Parlamentosu, kabul ettiği karar ile Holodomor’u Ukrayna halkına karşı yapılan bir soykırım olarak tanıdı.
Bugün, Ukrayna halkına karşı Stalin'in işlediği korkunç soykırımın hatırlandığı #Holodomor Kurbanlarını Anma Günü. Sovyet yönetimi, Ukrayna'nın direnişini kırmak için milyonlarca insanı açlık ve kıtlıkla ölüme terk etmişti. #Unutulansoykırımtekrarlanırpic.twitter.com/7aYNhafsxq
1924’te Sovyetler Birliği’nde iktidara gelen Josef Stalin, siyasi muhaliflerini ortadan kaldırdıktan sonra, Ukrayna’daki iktisadi ve sosyal hayatı sıkı kontrol altına alarak Ukrayna’yı tamamen Kremlin’e bağladı. 1929’da diktatör Stalin, ziraatin kolektifleştirilmesi için kanun çıkarma emri verdi.
Çıkarılan kanun uyarınca Ukrayna’da verimli topraklar, tarlalar devletleştirildi, köylüler, kendi eski topraklarında devletin işçisi hâline getirildi. Gece gündüz köle gibi çalışan köylüler kendileri için bir kilo buğday bile kullanamaz iken devlet bütün buğdayları Avrupa’ya satarak fabrikalar inşa etti.
UKRAYNA HALKI, KOMÜNİST REJİMİNİN BASKI POLİTİKASINA KARŞI ÇIKTI
Komünist totaliter rejimin politikası, Ukrayna halkının direnişini kışkırttı. Ukrayna’daki köylüler, 1930'ların başında komünist rejiminin kolektifleştirme, vergilendirme politikası, soygun ve terörüne karşı yaklaşık 4 bin büyük çaplı eylem gerçekleştirdi.
Ukraynalı köylüleri tehdit olarak gören Stalin, binlerce Sovyet memurunu köylülere baskı kurması için Ukrayna'ya gönderdi. Ukrayna'da yarım milyondan fazla insan rejimin tarım uygulamalarına isyan ettiği için yük trenlerine doldurularak Sibirya'ya sürgün edildi. Sürgün sırasında binlerce Ukraynalı açlıktan, hastalıktan hayatını kaybetti. Bununla birlikte Sovyet Rusyası, Ukrayna'da sun'i kıtlık oluşturmak için bir dizi uygulama işleme koydu. Tüm gıda ürünlerine el koyan Kremlin, Ukrayna halkının bir kısmının yok edilmesini amaçlayan koşulları yarattı.
Ukrayna’daki açlık çeken bütün bölgeler askerlerle çevriliydi, kimsenin kurtarılmaması ve bu bölgelere hiçbir yardımın geçmemesi için Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin bütün sınırları kapatılmıştı. Holodomor yılları boyunca Sovyet yönetimi, adeta bir açlık terörü icra etti. Holodomor, Ukrayna halkına karşı başlattığı gerçek bir savaştı.
HER BİR DAKİKADA 24 KİŞİ HAYATINI KAYBEDİYORDU
1933 baharında Ukrayna'daki ölüm oranları felaket boyutlarına ulaştı. Haziran 1933'te her gün 34 bin kişinin, saatte bin 440 kişinin ve her dakika 24 kişinin hayatını kaybettiği biliniyor.
SADECE RESMİ VERİLERE GÖRE NEREDEYSE 4 MİLYON İNSAN HAYATINI KAYBETTİ
Ukrayna Milli Güvenlik Servisi, Holodomor davasının soruşturulması sırasında ortaya çıkan bilgileri kamuoyuyla paylaştı. 1932-1933 yıllarında suni açlıktan 3 milyon 941 bin kişi öldü. Açlığın kasıtlı olarak meydana getirildiği ispat edilirken buna karşı Rusya, hala Ukrayna’daki açlığın 1932-1933 yılında SSCB’de meydana gelen açlığın bir parçası olduğunu ileri sürüyor. Stalin'in kanlı mirasının destekçisi olmaya devam ediyor.
RUSYA SUÇUNU ÖRTMEYE ÇALIŞTI
Bu suçun boyutları ve sebepleri uzun bir süre boyunca insanlardan ve dünya kamuoyundan saklanmaya çalışıldı. Sovyetler döneminde Holodomor ile ilgili herhangi bir hatırlama durumunda insanlara hapis cezası veriliyordu.
Stalin Rusyası’nın gerçekleştirdiği Holodomor Soykırımı, uluslararası kamuoyunun da gündeminde. Günümüzde; Birleşik Krallık, Kanada, Fransa, İtalya ve Almanya başta olmak üzere 30’dan fazla ülke tarafından Holodomor "soykırım" olarak tanındı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yuliya Biletska: Sovyet rejiminin geçmişindeki korkunç şeyler, gelecekte de rejimden umut olmadığını gösterdi
Ukrayna Derneği Başkanı ve Karabük Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Yuliya Biletska, Sovyet Rusya yönetiminin milyonlarca Ukraynalıyı ölüme sürüklediği sun'i açlık Holodomor'u Kırım Haber Ajansına değerlendirdi.
Mustafa KOÇYEGİT
QHA Ankara
Holodomor kurbanları, her yıl olduğu gibi bu yıl da kasım ayının son cumartesi günü dünya genelinde anıldı. Kırım Haber Ajansı, Sovyet Rusya’nın yarattığı suni kıtlık politikasını irdelemeye; konuyla ilgili uzman görüşlerini kamuoyuyla paylaşmaya devam ediyor. 30’un üzerinde ülke tarafından soykırım olarak kabul edilen Holodomor’u, Ukrayna Derneği Başkanı ve Karabük Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Yuliya Biletska değerlendirdi.
Genel bir çerçeve çizmek gerekirse; Stalin tarafından uygulanan Holodomor politikası nedir ve hangi amaçla uygulanmıştır? Bu uygulama tarihsel olarak Uknayna'yı nasıl etkilemiştir?
Elbette bu çok geniş bir konu. Bu konuyla ilgili kitaplar yazıldı, podcastler yapıldı, birçok program yapıldı ama kısa bir şekilde açıklamak gerekirse; Holodomor, kasten yapılan açlıkla öldürmedir.
Holodomor, Türkiye’de 10 yıl öncesine kadar pek bilinmiyordu. Şu anda birçok araştırma yapıldığını görüyorum, tez görüyorum, kitap görüyorum, kitap bölümleri görüyorum. Çalışmaların bu kadar geç kalmasının sebebi, tarihimizdeki bu sayfaların kapalı olmasıydı. Sovyet döneminde tarihimizden bu sayfalar silindi; gizli bir şekilde tutuluyordu. Bu konu, Ukrayna bağımsız olduktan sonra ancak yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.
Sovyetler Birliği kurulduğunda, Ukraynalıların bir kısmı bunu elbette destekliyordu ama halk üzerinde Kızıl Ordu ve Bolşeviklerin temsil ettiği fikir yaygın değildi. Bolşevikler, bir şekilde halkın iradesini kırmak istiyordu. Şehirlerde ve entelijansiyada tutuklama, öldürme, Sibirya’ya sürgün etme gibi farklı yöntemlerle gerçekleştirdi çünkü insanlar şehirlerde kompakt bir şekilde yaşıyordu. Köylerde ise bu iradenin kırılması çok zordu çünkü bölge çok geniş ve nüfus çok fazlaydı. Bu yüzden milyonlarca insanı gönderemeyecekleri için bu yöntemi seçtiler. Amaçları yalnızca iradenin kırılması değil aynı zamanda cezalandırmaktı. Çünkü bu fikri tutmadılar ve bu fikre katılmadılar; Ukrayna kimliğinin arkasında durdular. Ukrayna kimliği, Sovyetler Birliği fikrine tamamen aykırı oluyordu. Bu sebepten bu insanları cezalandırmak istiyorlardı. En korkunç yöntemle cezalandırmayı seçtiler: açlıkla öldürme.
Rusya tarafından yapılan propagandalara baktığımızda, bunun kasten yapılmadığını; hava şartlarının kötü olduğu için böyle oldu deniliyor. Ancak burada sadece hava şartlarından bahsetmiyoruz. Sovyet ordusu tarafından insanların evine gelip yiyecek ve içecek olarak alınabilecek her şeyi alıyorlardı. Özellikle kış döneminde tablo tüm açıklığıyla ortaya çıktı. Yaz ve bahar aylarında sonuçlar belki tam anlamıyla ortaya çıkmamıştı ama 1933’ün kış aylarında en kötü şekilde halka vurdu. Milyonlarca insan aç bırakılarak öldürüldü.
Holodomor, Ukrayna'nın bağımsızlık mücadelesine nasıl etki etmiştir?
Glasnost ile birlikte gizlenen bu bilgiler yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Söz konusu bu arşivlerin tamamı günümüzde dahi tümüyle açılmış değil ancak özellikle güvenlik servisine ait arşivlerin önemli bir bölümü açıldı ve korkunç şeyler görüldü. Sovyetler Birliği son yıllarında bağımsızlık fikri ve milliyetçilik duyguları ortaya çıkmıştı; bu bilgilerin yavaş yavaş ortaya çıkmasıyla insanların bu bilgileri öğrenmesi de bağımsızlık isteğini daha fazla arttırdı. Sovyet rejiminin geçmişindeki korkunç şeyler, gelecekte de rejimden umut olmadığını gösterdi.
Şimdi de aynı şeyi görüyoruz. Şimdi de bizi tahılla ilgili cezalandırmaya çalışıyor. Şimdi de tüm dünyayı ve Ukraynalıları aç bırakmaya çalışıyor. Elbette, bağımsızlığın ilk yıllarından itibaren bu bilgilerin ışığında millî kimliğe ve millî belleğe aslında çok ciddi bir güçlendirme oldu. Çünkü o yıllarda Ukrayna’nın gelecekle ilgili alacağı pozisyonla ilgili farklı fikirler vardı. “Gelecekte nasıl gelişelim?”, “Rusya ile birlikte mi hareket edelim, yoksa Avrupa Birliği’ne mi katılalım?” Ukrayna halkı ve toplumu, kendisini kesinlikle Avrupalı kimliğiyle tanımlıyor. Tarihteki korkunç olayları hatırlayınca ya da öğrenince de kiminle beraberler olunmayacağı, kiminle birlikte dostluk kurulmayacağı, kiminle birlikte yürümeyeceği ortaya çıkıyor. En kötüsü de buna yapan rejim, bunu inkâr ediyor.
Bu konu, doğrudan doğruya Ukrayna kültürüne girmiştir. Benim ailemde de Holodomor’u yaşayan insanlar var. Anneannem örneğin bu uygulamalara doğrudan doğruya maruz kalmış. O suni kıtlık, kültüre taşınmıştır ve yemekler asla israf edilmez, sofradan yemek bitmeden asla kalkılmazdı. Dolayısıyla ortada bilgi olmasa da bu kültürel aktarımla bunları ailede görüyorduk.
Son olarak eklemek istediğiniz bir husus var mı?
Türk halkı tarafından bu bilgilerin öğrenilmesiyle Rusya’nın bugünkü tavırlarının neden ortaya çıktığı daha iyi anlaşılıyor. Bizler, kesinlikle bu konuda önem vermek istiyoruz. Bu yüzden bu çok önemli bir konu. Bizler her sene bir araya gelip kurbanları anıyoruz. Ayinler ve konferanslarla Holodomor’u hatırlamaya çalışıyoruz. Gelecekte kiminle, nasıl bir ilişki kurulacağını geçmiş bize çok iyi anlatıyor. Bu konuda çok iyi görüyoruz ki, Rusya bugün de bize bu tür şeyler yapıyor. 100 sene nasıl yapıyorlarsa bugün de aynı yöntemleri kullanıyorlar.
HOLODOMOR SOYKIRIMI
1932-1933 yılları arasında Sovyetler Birliği’nin egemenliğindeki Ukrayna’da, eli kanlı diktatör Josef Stalin’in emriyle ortaya konulan kıtlık sebebiyle milyonlarca insan açlıktan hayatını kaybetmişti. Sovyetlerin Ukrayna halkına karşı işlediği bu korkunç suça "açlıkla ölüm" anlamında Holodomor adı verildi.
Sovyet Rusya yönetiminin milyonlarca Ukraynalıyı ölüme sürüklediği sun'i açlık Holodomor, Ukraynalılara boyun eğdirme amacı taşıyordu. Ukrayna'nın komünist rejime karşı direnişini ve Moskova'dan bağımsız bir Ukrayna devleti kurma girişimlerini nihai olarak ortadan kaldırmak için gerçekleştirildi.
26 Kasım 1998’de dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Leonid Kuçma’nın kararı ile kasım ayının son cumartesi günü "Holodomor Kurbanlarını Anma Günü" olarak ilan edildi. Daha sonra 2006’da Ukrayna Parlamentosu, kabul ettiği karar ile Holodomor’u Ukrayna halkına karşı yapılan bir soykırım olarak tanıdı.
STALİN'DEN ZİRAATİN KOLEKTİFLEŞTİRİLMESİ KANUNU
1924’te Sovyetler Birliği’nde iktidara gelen Josef Stalin, siyasi muhaliflerini ortadan kaldırdıktan sonra, Ukrayna’daki iktisadi ve sosyal hayatı sıkı kontrol altına alarak Ukrayna’yı tamamen Kremlin’e bağladı. 1929’da diktatör Stalin, ziraatin kolektifleştirilmesi için kanun çıkarma emri verdi.
Çıkarılan kanun uyarınca Ukrayna’da verimli topraklar, tarlalar devletleştirildi, köylüler, kendi eski topraklarında devletin işçisi hâline getirildi. Gece gündüz köle gibi çalışan köylüler kendileri için bir kilo buğday bile kullanamaz iken devlet bütün buğdayları Avrupa’ya satarak fabrikalar inşa etti.
UKRAYNA HALKI, KOMÜNİST REJİMİNİN BASKI POLİTİKASINA KARŞI ÇIKTI
Komünist totaliter rejimin politikası, Ukrayna halkının direnişini kışkırttı. Ukrayna’daki köylüler, 1930'ların başında komünist rejiminin kolektifleştirme, vergilendirme politikası, soygun ve terörüne karşı yaklaşık 4 bin büyük çaplı eylem gerçekleştirdi.
Ukraynalı köylüleri tehdit olarak gören Stalin, binlerce Sovyet memurunu köylülere baskı kurması için Ukrayna'ya gönderdi. Ukrayna'da yarım milyondan fazla insan rejimin tarım uygulamalarına isyan ettiği için yük trenlerine doldurularak Sibirya'ya sürgün edildi. Sürgün sırasında binlerce Ukraynalı açlıktan, hastalıktan hayatını kaybetti. Bununla birlikte Sovyet Rusyası, Ukrayna'da sun'i kıtlık oluşturmak için bir dizi uygulama işleme koydu. Tüm gıda ürünlerine el koyan Kremlin, Ukrayna halkının bir kısmının yok edilmesini amaçlayan koşulları yarattı.
Ukrayna’daki açlık çeken bütün bölgeler askerlerle çevriliydi, kimsenin kurtarılmaması ve bu bölgelere hiçbir yardımın geçmemesi için Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin bütün sınırları kapatılmıştı. Holodomor yılları boyunca Sovyet yönetimi, adeta bir açlık terörü icra etti. Holodomor, Ukrayna halkına karşı başlattığı gerçek bir savaştı.
HER BİR DAKİKADA 24 KİŞİ HAYATINI KAYBEDİYORDU
1933 baharında Ukrayna'daki ölüm oranları felaket boyutlarına ulaştı. Haziran 1933'te her gün 34 bin kişinin, saatte bin 440 kişinin ve her dakika 24 kişinin hayatını kaybettiği biliniyor.
SADECE RESMİ VERİLERE GÖRE NEREDEYSE 4 MİLYON İNSAN HAYATINI KAYBETTİ
Ukrayna Milli Güvenlik Servisi, Holodomor davasının soruşturulması sırasında ortaya çıkan bilgileri kamuoyuyla paylaştı. 1932-1933 yıllarında suni açlıktan 3 milyon 941 bin kişi öldü. Açlığın kasıtlı olarak meydana getirildiği ispat edilirken buna karşı Rusya, hala Ukrayna’daki açlığın 1932-1933 yılında SSCB’de meydana gelen açlığın bir parçası olduğunu ileri sürüyor. Stalin'in kanlı mirasının destekçisi olmaya devam ediyor.
RUSYA SUÇUNU ÖRTMEYE ÇALIŞTI
Bu suçun boyutları ve sebepleri uzun bir süre boyunca insanlardan ve dünya kamuoyundan saklanmaya çalışıldı. Sovyetler döneminde Holodomor ile ilgili herhangi bir hatırlama durumunda insanlara hapis cezası veriliyordu.
Stalin Rusyası’nın gerçekleştirdiği Holodomor Soykırımı, uluslararası kamuoyunun da gündeminde. Günümüzde; Birleşik Krallık, Kanada, Fransa, İtalya ve Almanya başta olmak üzere 30’dan fazla ülke tarafından Holodomor "soykırım" olarak tanındı.
Son Haberler