Işık Sadık Ahmet: Hiçbir zaman davamızdan vazgeçmedik
Işık Sadık Ahmet: Hiçbir zaman davamızdan vazgeçmedik
Batı Trakya Türklerinin unutulmaz lideri Dr. Sadık Ahmet’in vefatının 28. yılında; eşi, Dostluk, Eşitlik ve Barış Partisinin (DEB) Onursal Başkanı Işık Sadık Ahmet, Kırım Haber Ajansına (QHA) özel açıklamalarda bulundu.
Haber Giriş Tarihi: 24.07.2023 08:46
Haber Güncellenme Tarihi: 25.07.2023 11:32
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Batı Trakya Türklerinin lideri, Dostluk, Eşitlik ve Barış Partisinin (DEB) kurucusu Dr. Sadık Ahmet'in bugün vefatının 28. yıl dönümü kaydediliyor. Yunanistan'ın Batı Trakya Türkleri üzerindeki insan hakları ihlalleri ile baskılarına karşı haykıran ve ömrünü Türklük mücadelesine adayan Dr. Sadık Ahmet vefat yıldönümünde unutulmuyor.
Dr. Sadık Ahmet'in eşi, Dostluk Eşitlik ve Barış Partisinin (DEB) önceki dönem başkanı, şu anki Onursal Başkanı Işık Sadık Ahmet, Kırım Haber Ajansına (QHA) özel açıklamalarda bulundu. Işık Sadık Ahmet, efsanevi lider Sadık Ahmet'i ve yanı sıra Batı Trakya'daki güncel sorunları anlattı.
"SADIK AHMET MÜKEMMEL BİR İNSANDI"
Dr. Sadık Ahmet, QHA'nın, "Bir de sizden dinleyelim, Dr. Sadık Ahmet kimdir?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Sadık Ahmet çok mükemmel bir insandı. Türk milliyetçisiydi, ırkına dini kadar çok önem veren bir insandı. 'Türk'üm' dediği için hapislerde yargılandı ama onun bir sloganı vardı, 'Ben bir Türk olduğum için hapse götürülüyorum eğer Türk olmak suçsa şunu tekrar ediyorum Türk'üm ve öyle kalacağım' diyen biriydi."
"KORKU DUYGUSU ONDAN ALINMIŞ GİBİYDİ"
Dr. Sadık Ahmet'in 25 Ocak 1990'da Gümülcine Mahkemesine çıkmadan önce yaptığı tarihi konuşmasını anımsatan Işık Sadık Ahmet eşinin, "Bu akıllı adamlar içeride ırkımızı inkar etmeye çalışıyorlar" ifadelerini yineledi. Ahmet o anları şöyle aktardı:
"Onunla evlendiğim ilk gün dahil, cerrahlığında da siyasi işlerinde de her zaman yanı başındaydım. Ona her zaman destek veren bir eştim, onu hiç yalnız bırakmıyordum. Mahkemeye de çocuklarımla birlikte gidiyorduk. Hatta annem ve babam da muhakkak olurdu. O gün halk müthiş bir destek vermişti. Hakimin sorusuna da çok güzel bir yanıt vermişti. Hakimin 'Sen Türk vatandaşı mısın Yunanistanlı Türk vatandaşı mısın?' sorusuna karşılık 'Ben Türk asıllı Yunan vatandaşıyım ve insan gibi yaşamak istiyorum' dedi. Hakim 'Türk'sen Türkiye'ye git' diyerek mahkemeden kovdu. Yunanlar 'hakim bile kovdu' diyerek naralar atmaya başladı. (Sadık Ahmet) Toplumuna Türk dediği için hapis cezasına çarptırıldı. Ancak 8 gün sonra Yunan Parlamentosuna millletvekili olarak gönderildi. Halkı, onu o şekilde taçlandırdı. Allah'tan başka kimseden korkmayan biriydi. Hep söylerdim, korku duygusu alınmış gibiydi."
IŞIK SADIK AHMET, O ŞAİBELİ KAZAYI ANLATTI
Dr. Sadık Ahmet'in, Lozan Anlaşması'nın 72. yıl dönümü olan 24 Temmuz 1995 tarihinde şaibeli bir şekilde geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetmesi, Batı Trakya Türk halkını derinden yaralamıştı. Eşi Işık Sadık Ahmet, olay anını gözyaşları içinde anlattı. O yıllarda genel cerrahlık da yapan Dr. Sadık Ahmet'in Batı Trakya'da Müslüman çocukları sünnet eden tek kişi olduğunu ve o kara gün başka bir köye sünnete gittiklerini aktardı.
Traktörün üzerlerine geldiğini ve olayı fark ettiğini dile getiren Işık Sadık Ahmet, "Yıllarca tehdit aldı ama davasından vazgeçmedi. 'Sadık karşıda bir traktör var' dedim. Sadık ise 'Yok o gidecek karşı yoldan' derken traktör direksiyonu kırdı, üzerimize geldi. Takla atarak bir tarlaya yuvarlandık. Kızım onun arkasında oturuyordu, dalağı patladı çok ağır yaralandı. Akciğerine hava kaçtı. Sadık Ahmet çok daha ağır yaralıydı, her yeri kırılmıştı. O esnada hiç araba geçmedi sonra bir Türk gencinin arabasını çevirdik, oğlum, kızım ve Sadık'ı hastaneye gönderdim" ifadelerini paylaştı.
"TRAKTÖR ŞOFÖRÜ MİLLİ KAHRAMAN İLAN EDİLDİ"
Eşi, Sadık Ahmet'in oğlunun kucağında hayatını kaybettiğini dile getirdi. Bu kazanın çok açık bir şekilde suikast olduğunu dile getiren Ahmet, hastanenin çevresinde Yunanların o gece davullar çaldığını ve traktör şoförünün "milli kahraman" ilan edildiğini ifade etti.
Dr. Sadık Ahmet'in davasını ailece sürdürdüklerini vurgulayan Işık Sadık Ahmet, "Şimdi Gümülcine'deyiz. Biz hiçbir zaman davamızdan vazgeçmedik" dedi.
SADIK AHMET HAYATTA OLSAYDI...
Günümüzde Batı Trakya'da başta eğitim ile birlikte yaşanan sorunlara dikkat çeken Işık Sadık Ahmet QHA'nın, "Geçen hafta Batı Trakya’da 9 Türk Azınlık İlkokulu daha kapatıldı. Sadık Ahmet hayatta olsaydı bu olaylar karşısında nasıl bir tavır alır ve nasıl bir çözüm yolu sunardı?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Sadık Ahmet zaten her yerde bunu söylüyordu. Lozan Anlaşması'ndan kaynaklanan sorunlarımız var, azınlık olarak yaşadığımız baskılar var. Bizim için en önemlisi eğitim ve ekonomiye dayalı sorunlardı. Eğer iyi eğitim almazsan, iyi eğitilmezsen ikinci sınıf vatandaş gibi kalırsın. Bizim çocuklarımızı almak için kontenjan uyguluyorlar. Bizim çocuklarımız Yunanlardan aptal değil hepsi de dereceyle mezun oluyor. Sessiz ve susan bir azınlık istiyorlar. Eğitimde ve ekonomide güçlü olmamız lazım. Yatırımcılar Türkiye'den gelip işbirliği yapabilir.
"SADIK AHMET OLSAYDI ÇOK ŞEY YAPARDI"
Sadık Ahmet olsaydı bu okullar için çok büyük mücadele verirdi. Çünkü zamanında Sadık Ahmet, Yunanların hazırlamış olduğu Türkçe kitapları düzenlemişti. Halbuki bizim anlaşma neticesinde kitaplarımızın Türkiye'den gelmesi gerekiyordu. Sadık Ahmet onları toplayıp bir otobüse doldurdu. Direkt Yunanistan Eğitim Bakanlığının önüne o kitapları attı. 'Sizin verdiğiniz bu kitapları okumayacağız. Biz Ayşe, Fatma'yız' dedi. Sadık Ahmet olsaydı çok şey yapardı."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Işık Sadık Ahmet: Hiçbir zaman davamızdan vazgeçmedik
Batı Trakya Türklerinin unutulmaz lideri Dr. Sadık Ahmet’in vefatının 28. yılında; eşi, Dostluk, Eşitlik ve Barış Partisinin (DEB) Onursal Başkanı Işık Sadık Ahmet, Kırım Haber Ajansına (QHA) özel açıklamalarda bulundu.
Batı Trakya Türklerinin lideri, Dostluk, Eşitlik ve Barış Partisinin (DEB) kurucusu Dr. Sadık Ahmet'in bugün vefatının 28. yıl dönümü kaydediliyor. Yunanistan'ın Batı Trakya Türkleri üzerindeki insan hakları ihlalleri ile baskılarına karşı haykıran ve ömrünü Türklük mücadelesine adayan Dr. Sadık Ahmet vefat yıldönümünde unutulmuyor.
Dr. Sadık Ahmet'in eşi, Dostluk Eşitlik ve Barış Partisinin (DEB) önceki dönem başkanı, şu anki Onursal Başkanı Işık Sadık Ahmet, Kırım Haber Ajansına (QHA) özel açıklamalarda bulundu. Işık Sadık Ahmet, efsanevi lider Sadık Ahmet'i ve yanı sıra Batı Trakya'daki güncel sorunları anlattı.
"SADIK AHMET MÜKEMMEL BİR İNSANDI"
Dr. Sadık Ahmet, QHA'nın, "Bir de sizden dinleyelim, Dr. Sadık Ahmet kimdir?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Sadık Ahmet çok mükemmel bir insandı. Türk milliyetçisiydi, ırkına dini kadar çok önem veren bir insandı. 'Türk'üm' dediği için hapislerde yargılandı ama onun bir sloganı vardı, 'Ben bir Türk olduğum için hapse götürülüyorum eğer Türk olmak suçsa şunu tekrar ediyorum Türk'üm ve öyle kalacağım' diyen biriydi."
"KORKU DUYGUSU ONDAN ALINMIŞ GİBİYDİ"
Dr. Sadık Ahmet'in 25 Ocak 1990'da Gümülcine Mahkemesine çıkmadan önce yaptığı tarihi konuşmasını anımsatan Işık Sadık Ahmet eşinin, "Bu akıllı adamlar içeride ırkımızı inkar etmeye çalışıyorlar" ifadelerini yineledi. Ahmet o anları şöyle aktardı:
"Onunla evlendiğim ilk gün dahil, cerrahlığında da siyasi işlerinde de her zaman yanı başındaydım. Ona her zaman destek veren bir eştim, onu hiç yalnız bırakmıyordum. Mahkemeye de çocuklarımla birlikte gidiyorduk. Hatta annem ve babam da muhakkak olurdu. O gün halk müthiş bir destek vermişti. Hakimin sorusuna da çok güzel bir yanıt vermişti. Hakimin 'Sen Türk vatandaşı mısın Yunanistanlı Türk vatandaşı mısın?' sorusuna karşılık 'Ben Türk asıllı Yunan vatandaşıyım ve insan gibi yaşamak istiyorum' dedi. Hakim 'Türk'sen Türkiye'ye git' diyerek mahkemeden kovdu. Yunanlar 'hakim bile kovdu' diyerek naralar atmaya başladı. (Sadık Ahmet) Toplumuna Türk dediği için hapis cezasına çarptırıldı. Ancak 8 gün sonra Yunan Parlamentosuna millletvekili olarak gönderildi. Halkı, onu o şekilde taçlandırdı. Allah'tan başka kimseden korkmayan biriydi. Hep söylerdim, korku duygusu alınmış gibiydi."
IŞIK SADIK AHMET, O ŞAİBELİ KAZAYI ANLATTI
Dr. Sadık Ahmet'in, Lozan Anlaşması'nın 72. yıl dönümü olan 24 Temmuz 1995 tarihinde şaibeli bir şekilde geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetmesi, Batı Trakya Türk halkını derinden yaralamıştı. Eşi Işık Sadık Ahmet, olay anını gözyaşları içinde anlattı. O yıllarda genel cerrahlık da yapan Dr. Sadık Ahmet'in Batı Trakya'da Müslüman çocukları sünnet eden tek kişi olduğunu ve o kara gün başka bir köye sünnete gittiklerini aktardı.
Traktörün üzerlerine geldiğini ve olayı fark ettiğini dile getiren Işık Sadık Ahmet, "Yıllarca tehdit aldı ama davasından vazgeçmedi. 'Sadık karşıda bir traktör var' dedim. Sadık ise 'Yok o gidecek karşı yoldan' derken traktör direksiyonu kırdı, üzerimize geldi. Takla atarak bir tarlaya yuvarlandık. Kızım onun arkasında oturuyordu, dalağı patladı çok ağır yaralandı. Akciğerine hava kaçtı. Sadık Ahmet çok daha ağır yaralıydı, her yeri kırılmıştı. O esnada hiç araba geçmedi sonra bir Türk gencinin arabasını çevirdik, oğlum, kızım ve Sadık'ı hastaneye gönderdim" ifadelerini paylaştı.
"TRAKTÖR ŞOFÖRÜ MİLLİ KAHRAMAN İLAN EDİLDİ"
Eşi, Sadık Ahmet'in oğlunun kucağında hayatını kaybettiğini dile getirdi. Bu kazanın çok açık bir şekilde suikast olduğunu dile getiren Ahmet, hastanenin çevresinde Yunanların o gece davullar çaldığını ve traktör şoförünün "milli kahraman" ilan edildiğini ifade etti.
Dr. Sadık Ahmet'in davasını ailece sürdürdüklerini vurgulayan Işık Sadık Ahmet, "Şimdi Gümülcine'deyiz. Biz hiçbir zaman davamızdan vazgeçmedik" dedi.
SADIK AHMET HAYATTA OLSAYDI...
Günümüzde Batı Trakya'da başta eğitim ile birlikte yaşanan sorunlara dikkat çeken Işık Sadık Ahmet QHA'nın, "Geçen hafta Batı Trakya’da 9 Türk Azınlık İlkokulu daha kapatıldı. Sadık Ahmet hayatta olsaydı bu olaylar karşısında nasıl bir tavır alır ve nasıl bir çözüm yolu sunardı?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Sadık Ahmet zaten her yerde bunu söylüyordu. Lozan Anlaşması'ndan kaynaklanan sorunlarımız var, azınlık olarak yaşadığımız baskılar var. Bizim için en önemlisi eğitim ve ekonomiye dayalı sorunlardı. Eğer iyi eğitim almazsan, iyi eğitilmezsen ikinci sınıf vatandaş gibi kalırsın. Bizim çocuklarımızı almak için kontenjan uyguluyorlar. Bizim çocuklarımız Yunanlardan aptal değil hepsi de dereceyle mezun oluyor. Sessiz ve susan bir azınlık istiyorlar. Eğitimde ve ekonomide güçlü olmamız lazım. Yatırımcılar Türkiye'den gelip işbirliği yapabilir.
"SADIK AHMET OLSAYDI ÇOK ŞEY YAPARDI"
Sadık Ahmet olsaydı bu okullar için çok büyük mücadele verirdi. Çünkü zamanında Sadık Ahmet, Yunanların hazırlamış olduğu Türkçe kitapları düzenlemişti. Halbuki bizim anlaşma neticesinde kitaplarımızın Türkiye'den gelmesi gerekiyordu. Sadık Ahmet onları toplayıp bir otobüse doldurdu. Direkt Yunanistan Eğitim Bakanlığının önüne o kitapları attı. 'Sizin verdiğiniz bu kitapları okumayacağız. Biz Ayşe, Fatma'yız' dedi. Sadık Ahmet olsaydı çok şey yapardı."
Son Haberler