Kırımoğlu belgeselini kaçıranlar bugün 22:00'de TRT-Türk'te 1. bölümü seyredebilecekler
Kırımoğlu belgeselini kaçıranlar bugün 22:00'de TRT-Türk'te 1. bölümü seyredebilecekler
Haber Giriş Tarihi: 09.04.2013 10:14
Haber Güncellenme Tarihi: 09.04.2013 10:14
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Daha önce TRT Belgesel kanalında yayına girmiş olan “KIRIMOĞLU: Bir Halkın Mücadelesi” adlı belgeselinin daha geniş kitlelerce seyredilebilmesi için “Sürgün” adlı 1. bölüm bugün (9 Nisan) TRT TÜRK kanalında saat 22.00'de yayına girecek.
30’ar dakikalık 9 bölümden oluşan
belgesel, Kırım Tatarlarının 18 Mayıs 1944 senesinde Vatanları Kırım’dan
topyekün sürgün edilmelerini, olağan üstü bir mücadeleyle Vatanları
Kırım’a dönüşlerini ve bu mücadelenin en önemli lideri olan Mustafa
Abdülcemil KIRIMOĞLU’nun hayatı ve mücadelesini
anlatıyor.
T.C. Başbakanlık Tanıtma Fonu katkılarıyla
hazırlanan belgeselde TRT’nin ödüllü belgeselcilerinin imzası var.
KIRIMOĞLU – Bir Halkın Mücadelesi belgeselinin yönetmenliğini Neşe
Sarısoy Karatay, yapımcılığını ve metin yazarlığını ise Zafer Karatay
yaptı.
İlk bölüm Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun 18
Mayıs 1944 günü henüz bir bebekken, Stalin tarafından
cezalandırılarak, milletiyle beraber Kırım’dan sürülmesiyle
başlıyor. Bebek Mustafa 22 gün 22 gece süren ölüm yolculuğunda mucizevi
bir şekilde hayatta kalıyor. Oysa Kırım Tatar erkeklerinin birçoğu
Sovyet Ordusunda savaşıyorlardı. Sovyetler Birliği kahramanı
madalyalı Kırım Tatarları vardı ve dağlarda partizan olarak da Almanlara
karşı direniyorlardı. Buna rağmen Kırım Tatar Halkının
cezalandırılmasına karar verilmişti.
SÜRGÜN
RÖPORTAJLARI:
ŞEFİKA KONSUL- 1937 Kırım
Kokköz Doğumlu- Ben uyuyordum büyükannem Tatarca söylüyor: hiç olmazsa
bu balanın canını bağışlayın.
MUSFİRE MÜSLİMOĞLU-
1933 Kırım Lenin Rayonu Doğumlu-Babam yeni ayakkabılar diktirmişti.
Benim onlarda gözüm kaldı onu alayım diyip uzandığımda asker geldi
arkamdan tekme attı, çabuk çık evden, dedi. Ayakkabılarım hala gözümün
önündedir, alamadım ben onu.
RİFAT MÜSLİMOV- 1932
Kırım Koz Köyü doğumlu- Nereye gidiyoruz kimse bir şey bilmiyor. Herkes
ağlıyor bizi vurup öldürecekler, boğacaklar. Herkes bitlendi. Kir. Su
yok içmeye, yıkanmaya su yok, tuvalet yok. Trenin tabanını
delip perde koydular da bütün vagonun halkı orayı kullandı. Kokudan
girmenin imkânı yok.
CEMİL İBRAİMOV- 1923 Kırım
Ayserez doğumlu- Allah Rahmet Eylesin annemin çocuğu oldu
yolda. Katakurgan’a vardığımız vakit o çocuk o yıl öldü. Onun
ardından annem öldü. Bizde 5 çocuk kaldık…
İSMET
BEKİROVA -Kırım Doğumlu- Üç günden sonra o yaşlı öldü. Öldükten sonra
hiçbir yerde tren durmadı. Onu yanımızda götürdük. Sonra bir şehre
varınca durdu ölüleri vagondan kaldırıp kaldırıp attılar.
Gömmüyorlardı.
Dinislam MAMBET -1938 Kırım Uskut köyü
doğumlu - Bir lokma ekmek bir yerde yoktu. Rahmetli anam işe giderdi,
kovalarlardı saat 4 de işe. İşte böyle bir lokma soğan verirdi benim
koluma da “Canım oğlum ağlama senin aç olduğunu kimse görmesin”
derdi.
Şemsiye USEYİNOVA -1930 Kırım Aktaç doğumlu-
Herkes aç. Pamuğa alıp gittiler sabah herkesi. Sular çamur, içiyorsun
çamur. Başladı dizanteri. Halk başladı hastalanmaya. Bir göz eve
soktular bizi o evin kapısı yok penceresi yok. Kış geldi, soğuk. Perde
gibi bir şey kapıya tuttu anam, babam dayanamadı garip, çıkıyordu avluya
hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Çare yok çocuklar
aç.
Asiye AZİZOVA -1939 Kırım Kefe doğumlu- Baba
öldü, anne öldü, kardeşim öldü. Kaldık iki çocuk birimiz 4 yaşında
birimiz de 5 yaşında.
Fevziye SEYİTMAHMUTKIZI -1935
Kırım Koz doğumlu- 2 Yaşında kardeşim böyle omzumda öldü. Anam gezdir
yavrum dışarıda da ben işlerimi yapayım dedi. Ben aldım dışarı
gezdiriyorum, bir vakitte uyudu, dedim. Meğer çocuk ölüp kalmış da benim
haberim yok. Sekiz buçuk yaşında çocuğum ben. Ana çocuk uyudu, yatır
yerine diye anama götürdüm, çocuk uyuklama değil de ölüp kalmış sabim.
Anam “Vay yavrum ölmüş” deyip çocuğu elimden
aldı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kırımoğlu belgeselini kaçıranlar bugün 22:00'de TRT-Türk'te 1. bölümü seyredebilecekler
30’ar dakikalık 9 bölümden oluşan
belgesel, Kırım Tatarlarının 18 Mayıs 1944 senesinde Vatanları Kırım’dan
topyekün sürgün edilmelerini, olağan üstü bir mücadeleyle Vatanları
Kırım’a dönüşlerini ve bu mücadelenin en önemli lideri olan Mustafa
Abdülcemil KIRIMOĞLU’nun hayatı ve mücadelesini
anlatıyor.
T.C. Başbakanlık Tanıtma Fonu katkılarıyla
hazırlanan belgeselde TRT’nin ödüllü belgeselcilerinin imzası var.
KIRIMOĞLU – Bir Halkın Mücadelesi belgeselinin yönetmenliğini Neşe
Sarısoy Karatay, yapımcılığını ve metin yazarlığını ise Zafer Karatay
yaptı.
İlk bölüm Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun 18
Mayıs 1944 günü henüz bir bebekken, Stalin tarafından
cezalandırılarak, milletiyle beraber Kırım’dan sürülmesiyle
başlıyor. Bebek Mustafa 22 gün 22 gece süren ölüm yolculuğunda mucizevi
bir şekilde hayatta kalıyor. Oysa Kırım Tatar erkeklerinin birçoğu
Sovyet Ordusunda savaşıyorlardı. Sovyetler Birliği kahramanı
madalyalı Kırım Tatarları vardı ve dağlarda partizan olarak da Almanlara
karşı direniyorlardı. Buna rağmen Kırım Tatar Halkının
cezalandırılmasına karar verilmişti.
SÜRGÜN
RÖPORTAJLARI:
ŞEFİKA KONSUL- 1937 Kırım
Kokköz Doğumlu- Ben uyuyordum büyükannem Tatarca söylüyor: hiç olmazsa
bu balanın canını bağışlayın.
MUSFİRE MÜSLİMOĞLU-
1933 Kırım Lenin Rayonu Doğumlu-Babam yeni ayakkabılar diktirmişti.
Benim onlarda gözüm kaldı onu alayım diyip uzandığımda asker geldi
arkamdan tekme attı, çabuk çık evden, dedi. Ayakkabılarım hala gözümün
önündedir, alamadım ben onu.
RİFAT MÜSLİMOV- 1932
Kırım Koz Köyü doğumlu- Nereye gidiyoruz kimse bir şey bilmiyor. Herkes
ağlıyor bizi vurup öldürecekler, boğacaklar. Herkes bitlendi. Kir. Su
yok içmeye, yıkanmaya su yok, tuvalet yok. Trenin tabanını
delip perde koydular da bütün vagonun halkı orayı kullandı. Kokudan
girmenin imkânı yok.
CEMİL İBRAİMOV- 1923 Kırım
Ayserez doğumlu- Allah Rahmet Eylesin annemin çocuğu oldu
yolda. Katakurgan’a vardığımız vakit o çocuk o yıl öldü. Onun
ardından annem öldü. Bizde 5 çocuk kaldık…
İSMET
BEKİROVA -Kırım Doğumlu- Üç günden sonra o yaşlı öldü. Öldükten sonra
hiçbir yerde tren durmadı. Onu yanımızda götürdük. Sonra bir şehre
varınca durdu ölüleri vagondan kaldırıp kaldırıp attılar.
Gömmüyorlardı.
Dinislam MAMBET -1938 Kırım Uskut köyü
doğumlu - Bir lokma ekmek bir yerde yoktu. Rahmetli anam işe giderdi,
kovalarlardı saat 4 de işe. İşte böyle bir lokma soğan verirdi benim
koluma da “Canım oğlum ağlama senin aç olduğunu kimse görmesin”
derdi.
Şemsiye USEYİNOVA -1930 Kırım Aktaç doğumlu-
Herkes aç. Pamuğa alıp gittiler sabah herkesi. Sular çamur, içiyorsun
çamur. Başladı dizanteri. Halk başladı hastalanmaya. Bir göz eve
soktular bizi o evin kapısı yok penceresi yok. Kış geldi, soğuk. Perde
gibi bir şey kapıya tuttu anam, babam dayanamadı garip, çıkıyordu avluya
hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Çare yok çocuklar
aç.
Asiye AZİZOVA -1939 Kırım Kefe doğumlu- Baba
öldü, anne öldü, kardeşim öldü. Kaldık iki çocuk birimiz 4 yaşında
birimiz de 5 yaşında.
Fevziye SEYİTMAHMUTKIZI -1935
Kırım Koz doğumlu- 2 Yaşında kardeşim böyle omzumda öldü. Anam gezdir
yavrum dışarıda da ben işlerimi yapayım dedi. Ben aldım dışarı
gezdiriyorum, bir vakitte uyudu, dedim. Meğer çocuk ölüp kalmış da benim
haberim yok. Sekiz buçuk yaşında çocuğum ben. Ana çocuk uyudu, yatır
yerine diye anama götürdüm, çocuk uyuklama değil de ölüp kalmış sabim.
Anam “Vay yavrum ölmüş” deyip çocuğu elimden
aldı.
Kaynak:
kirimoglu.org
EN ÇOK OKUNANLAR