Kırım İnsan Hakları Grubu: Kırım'ın işgalci yönetimi, gerçek vefat sayılarını kasıtlı olarak gizliyor

Kırım İnsan Hakları Grubu, Rusya’nın, işgal altındaki Kırım’da gerçek koronavirüs (Kovid-19) vefat sayılarını gizlediğini belirterek Birleşmiş Milletlerin (BM) Rusya’nın söz konusu eylemlerini kınaması gerektiğini ifade etti.

Sosyal medya üzerinden 7 Ekim 2020 tarihinde açıklama yapan Kırım İnsan Hakları Grubu, işgalci yönetimin yarımadadaki gerçek koronavirüs vefat sayılarının gizlenmesi noktasında üstü kapalı talimat verdiğini bildirdi.

KIRIM İNSAN HAKLARI GRUBU: İŞGALCİLER VEFAT SAYILARINI GİZLİYOR

Kırım İnsan Hakları Grubundan yapılan açıklamada, "Kovid-19 vefat sayıları istatistiğinin düşük gösterilmesi; Rusya’nın yarımadada tıbbi ve sıhhi kurumlarının uygun faaliyetini sağlamayarak sivil halkı salgın sırasında korumaya yönelik uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmediğini gösteren örneklerinden biridir." ifadeleri kullanıldı.

Rusya’nın Kovid-19 salgınının yayılmasıyla mücadele etmek için uygun önleyici tedbirleri sağlaması gerektiğini ifade eden insan hakları savunucuları, “Bunun yerine Rus yönetimi, halktan ve uluslararası örgütlerinden vaka ve vefat sayısı ile ilgili gerçek verileri saklıyor, çocuklar dahil sivil halkı askerileştirmek için bireysel koruma önlemlerine uymadan kitlesel etkinlikler yürütüyor, Uluslararası Sağlık Örgütü ve Avrupa Konseyi’nin özgürlüğünden mahrum bırakma yerlerindeki insanların Kovid-19'dan korunmasıyla ilgili tavsiyelerine uymuyor.” açıklamasını yaptı.

KIRIM'DA YAŞAYAN SAĞLIK GÖREVLİLERİ DAYANAK GÖSTERİLDİ

Kırım İnsan Hakları Grubu, Kırım’daki morglarda çalışan bir görevlinin, her gün morga Kovid-19 nedeniyle vefat eden bir veya iki kişinin cesedinin getirildiğini ancak belgelerde farklı bir ölüm nedenin yazıldığını belirtti. Bununla birlikte Kırım’daki hastanelerden birinde çalışan sağlık görevlisi de insan hakları savunucularına, yarımadada Kovid-19 nedeniyle ölen kişilerin sayısının hızla arttığını ancak resmi belgelerinde ölüm sebebi olarak koronavirüse eşlik eden hastalıklarından birinin kaydedildiğini aktardı.

İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARINDAN İŞGALCİ RUSYA'YA ÇAĞRI

Hak savunucuları, 30 Nisan ile 7 Temmuz 2020 tarihleri arasında işgalci yönetimin yarımadada Akyar (Sivastopol) hariç 31 kişinin koronavirüs nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladığını kaydetti. Ancak, Kırım İnsan Hakları Grubu, 8 Temmuz 2020’den sonra Kırım’ın sözde yönetiminin, Kovid-19 vefat sayılarını hesaplama sistemini değiştirdiğini ve yeni sisteme göre vefat sayısının 12 olduğunu ileri sürdüğünü ifade etti.

Rusya’nın bu eylemlerinin uygun bir şekilde değerlendirilmesi ve Kovid-19 salgını şartları altında Kırımlıları korumak amacıyla Kremlin’e baskı uygulanması gerektiğini belirten insan hakları savunucuları, “Bu bağlamda, Kırım İnsan Hakları Grubu uzmanları, ‘Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar’daki İnsan Hakları Durumu, Ukrayna’ başlıklı BM Genel Kurulunun karar tasarısına eklenmesi için, işgalci devlet Rusya’nın salgın dönemindeki yükümlülükleri ile ilgili öneriler hazırladı.” değerlendirmesinde bulundu.

İlgili haber:
İşgal altındaki Kırım’da koronavirüs: Son bir günde 145 yeni vaka!

KIRIM TATAR AYDINLARI, KIRIM TATAR HALKINI KORONAVİRÜS SALGININA KARŞI UYARDI

Daha önce, Kırım Tatar aydınlarının, işgal altındaki Kırım’da hızla yayılan koronavirüs salgınına karşı tedbirlere uymaları için halka seslendiği bildirildi. Kırım Tatar aydınları yaptıkları açıklamada, "Anavatanımızda azınlıkta olduğumuz için daha da sorumlu davranmalıyız. Ana amacımız; sağlıklı olmak, vatanda yaşamak ve gelişmektir. Bu amacı gerçekleştirmek için kendimizi ve yakınlarımızı korkunç hastalığın ölümcül pençesinden korumalıyız." ifadeleri kullandı.

KIRIM’DAKİ GERÇEK VERİLER GİZLENİYOR!

İnsan hakları savunucuları, Kırım’da işgalcilerin açıkladığı koronavirüs vaka sayısının gerçeği yansıtmadığı, gerçek vaka sayısının, resmi verilerin çok üzerinde olduğunu ifade ediyor.

HASTALAR HASTANEYE GÖTÜRÜLMÜYOR

Kırım’daki hasta yoğunluğu dolayısıyla ambulansların koronavirüs belirtileri taşıyan insanların acil çağrılarına ancak bir kaç saat sonra geldiği bildirilmişti. Hasta çağrısına gelen ambulansların ise hastanelerde yer olmadığı gerekçesiyle hastayı hastaneye götürmeyi reddettiği belirtilmişti.